18 Ocak 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

18 Ocak 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

: ri i ; Lyonel Barrymore ile mülâkat Ramon Novarro ve John Barrymore'un başlarından geçen garip vakalar Dugla- Fair Banx, Norma Shearer'in bir filminde rol almağa karar verdi Paris (Hususi muhabirimizden) — Kollivutun meşhur filim yıldızla” rından Lyonel Barrymore'un Parise geldiğini ve kendisile uzun bir mü- lâkat yaplığımı yazmıştım. Bugün artistle mülâkatımın ikinci kısmını büldiriyorum. Lyönele sordum: — Con Cilbert, Greta-Garboyu severe di derler, Garbo da onu sever miydi? — Kimbilir?.. Greta bunu kimseye söylememiş ki, ben bileyim. Allahın es» Tarımı nasıl keşfedemez isek Gretanın esrarını da keşfedemeyiz, dediğim gi- bi bu kadının düşünceleri beyninde mahfuzdur, sırrı kimseye söyle- mez. Bildiğim birşey varsa Con Cilber- te karşı çok sempatik idi, Con da onun için çıldırırdı. Ne için evlenmediler di- yeceksiniz, onu da bilmem. Con Cilbert olmasaydı bugün Greta oGarbo olamıyacaktı. Bir zamanlar Aiverika Ye yeni geldiği vakit sinema âlemi ile anlaşamamış ve Avrupaya dönmeğe karar vermişti. Halbuki Con Cilbert kendisine çok nasihat verdi. Metro Gold- win Mayerin teklif ettiği ve imzala- mâk istemediği, ücreti az bulduğu kon- trütu imzalaması için âdeta icbar et- ti. Garbo o zamanlar henüz bir se- he kadar oynamış ve tanınmamışlı, Con Cilbert'in israrile imzaladığı kon- İratodan sonra birdenbire parladı ve bugünkü mevkie çıktı, Kaderin cilvesi, Con, Gretayı teşvik ettiği zaman bü- Yük yıldız idi. Greta ise henüz tanın- mMamış bir ecnebi artisti idi. Gel za“ man, git zaman, Greta meşhur oldu, zavallı Con yıldızlıktan düştü, şu ka- dar ki, Greta kendisine filimlerinde Tol veriyordu. Birkaç sene evvel bir hiç olan Garbo bugün sinemanın Sara Ber- narı oldu. —Norma Shearer kocası öldükten #onra filim hayatından çekilmişti. Artistin şimdi tekrar filim çevirme- ğe başlıyacağı ve Marie Antolnette'in bayatına ait bir filim çevireceği söyleniyor, doğru mudur? — Evet, doğrudur. Bu filime baş- Janmak üzeredir. Fransız büyük ih- tilâline ait - pek büyük bir filim ola- cak. Şu kadar söyliyeyim ki bu filim- de Duglas Fair Banks, Dük Dorlcan rolünü yapacak. Duglas artık yaşı- nı aldı ve eski' çevikliği kalmadı Onun için avantür filimleri çeviremi- yeceğinden ciddi roller yapmağı dü- şünüyor. Kendisi birdenbire filim çevirmektense diğer büyük bir filim- de rol alıp bu tarzda muvaffak olup olamıyacağını tecrübe etmek istiyor. — Duglasın ciddi rollerde muvaf- fak olabileceğini zannediyor musu- nuz? — Şimdi ne desem yalan söylemiş olurum. Bu sinema meselesi o ka- dar nazik ki kimse bir mütalâa be- yan edemez. Duglas pek istidatlı bir yıldızdır. Fakat halk onu başka tarzda rollerde gördükten sonra cid- di rollerde beğenecek mi? Hiç bilin- mez. Meselâ Mari Pikford ki şöh- reti cihanı tutmuştu, bugün yaptı- ğ rollerin tarzım değiştirdiği tak- dirde muvaffak olabilir mi? Çünkü halk onu çocuk rollerinde tanımış ve sevmiş. Mari Pikford ne için bu- gön çalışmıyor? Çünkü tereddüt ediyor, tereddüt etmekte de pek hak- ndir. Bakalım Duglas muvaffak olacak | mı? Norma pek hassas bir artist olduğundan Marie Antoinette Tolü- | nü muvaffakıyetle temsli edeceğini zannediyorum. - Eollivutta filim çevirmek o he- veskârı kaç kişi vardır, dersiniz? — Ben diyeyim kırk bin, siz deyi- niz elli bin. O kadar çok ki hesaba gelmez. Hollivuta gelen her tren hiç olmazsa bir iki heveskâr getirir. Bunlara ne için geldiklerini sordu- nuz mu cevap hazır: Ya bir güzellik müsabakasını kazanmıştır, yahut ta yıldızlardan birine kendini benzet- Hollivutta yıldızlar yalnız değiller- dir. Muhakkak bir, hattâ bir kaç benziyenleri vardıri Çünkü Ameri- kanın her tarafında ne kadar genç varsa işleri, güçleri sinema yıldızla rını tedkik etmektir. Artistlerin Te- simlerine bakarken tesadüfen ken- dilerine benziyen olursa ne saadet... Hemen bundan istifade etmek Üze- re Holliyuta koşarlar. Bilirsiniz ki oynadıkları zaman yıldızların daima bir benzeri vardır. Bir yıldız arke- dan göründüğü veya tehlikeli bir rol yaptığı zaman bu benzeri oy- nar. Hakikaten bunlar yıldızlara çok benzerler. Yukarıda dediğim gibi Amerikada yıldızlara az çok benziyen ne kadar genç kız ve erkek varsa hepsi Holli- vuta toplandığından, stüdyolar İcap ettiği vakit yıldızlara pek kolaylık- la benzer bulurlar. — Filim çevirmek arzusunda olan gençler, yıldızları, sahne vamları- nı çok rahatsız ediyorlarmış, diye işittim? Sormayınız, bu yüzden her gün bin türlü rezalet olmaktadır. Bir gün Ramon Novarronun başına garip bir vaka gelmişti. Bir genç Kız telefonu açıyor, Meksiko gazetelerinden biri- nin muhabiri olduğunu ve kendisi- le mülâkat yapmak arzusunda ol- | duğunu söylüyor. Yıldız, herne kadar gazetecileri sevmez İse de, kendisi Meksikalı ol- duğu için bu genç kızı kabule ka- rar veriyor. Bir randevu tayin edi- yor ve kızi apartımamına davet edi- yor, Ramon Novarro evli olmadığı için apartımanında bir hizmetçi ile oturur. Hizmetçi kapıyı açıyor, açık sarı saçlı, uzun boylu güzel bir genç kız içeri giriyor. Salonda yıldız ken- disini bekliyor. Genç kız, yıldıza gazeteye ait şeyler bulamadığını, sini istemek üzere böyle bir yalan İ uydurarak geldiğini söyliyerek Ra- İ mon Novarronun boynuna sarılma- ie ği paraya tamaan ğa kalkışır. 'Tabit yıldız bu tarzda Fransada eski bir cina- yetin failleri yakalandı Faşist düşmanı iki Italyan kardeşi kimler öldürmüş? Fransız zabıta» st, bundan yedi - İÜ ay evvel Bagnolles kaplıcaları civa- rında . öldürülümş olan Carlo ve Nello Rosselli na . değil, siyasi “bir maksatla yapıldığı bir mülâkata taraftar olmadığından | meydanda.idi. kızı itiyor, bu defa Kız fena halde Fransız zabıtası, aylarca tahkikat hiddetlenerek süratle koşuyor ve | Yapmış, bir çok şüpheli faşistleri şüp- <İmdat, Ramon | he üzerine sorguya çekmiş, #fakat pencereyi açarak: Novarro bana tasallüt etti; öptü!» 'bu cinayetin faillerini bir türlü mey- diye bağırıyor. Nihayet iş mahkeme. | dana çıkarmağa muvaffak olama- ye düşüyor ve hakikat anlaşılıyor. Amerikan kanunlarında bir erkek bir kadını arzusuna rağmen öper de şahidler de olursa kanunen bu ka- dını almağa inecburdur. İşte bu yıldız olmak heveskâri kızcağız da zorbalıkla Ramon ile evlenip sinemaya başlayabilmek için bu hileyi kurmuş. Barrymorun başımada bu tarzda mıştı. El altından bu cinayeti tahkike memur olan polis müfettişi Bascu, bundan iki hafta evvel âmirlerine verdiği raporda bu cinayetin esrarı“ ni kaldırmıştır. Polis müfettişi rapo- runda, Cezairde üçüncü avcı tabu- runda, askerliğini yapmakta olân Kardeşim John | Bouvyer namında bir askerin, bir meyhanade sarhoş olduktan o sonrü çok şeyler gelmiştir. John güzel bir | arkadaşlarına Rosselli kardeşlerinin adamdır ve bütün Amerika kadın- ları kendisini pek severlerdi, se- verlerdi, diyorum. Çünkü artık o da yaşını aldı ve yerini gençlere bıraktı. Bir kaç sene evvel daha ti- yatroda oynadığı ve pek meşhur ol- duğu zamanlardan bahsediyorum. Bir defa (Güzel Bürümel) rolünü temsil ediyordu. Bu rolde © kadar güzel oldu, o kadar muvaffakiyet kazandı ki binlerce aşk mektubu aldı, Sonra sinemaya başladı. Bu defa da sinemada ayni rolü oynadı. Ame- rikanın dört“tarafından, hattâ me- maliki ecnebiyeden aşk mektupları yağmur gibi yağdı. Bu mektupların içinde Kanadadan yazılan bir mek- tup nazarı dikkati celbelti. Kana- dalı bir kız Jolhna güya onunla mu- habere ediyormuş tarzda mektuplar yazıyor ve onun kendisine ettiği vaadlere teşekkür ediyor, Günün bi- rinde gene 8yni imza ile bir mektup geliyor. Genç kız bu mektubunda Johnun kendisine izdivaç vade iğin- B.0. (Devam: 12 nci sahilede) | ) katlinde hâzır bulunmakla ve ka- tillerini tanımakla öğündüğünü bil dirmiş ve tahkikatı derinleştirmek için Cezaire gitmek üzere İzin İste- miştir. Müfettiş Bascu, Cezaire gitmiş, asker Bouvyeri bulmuş, mahirâne bir surette isticvap etmiştir. Bu sor- gu neticesinde, Rosselli kardeşleri Jakubiez, Andre Tenajlle, Fauran, Puricux, Filhol ve Huguet namın- da altı kişinin öldürdüklerini söyle- miş ve bu hususta şu İzahatı ver- miştir — Tenâille ve Hugueinin talebi üzerine iki kardeşi tarassut ediyor- dum. Masrafları Tenalile veriyordu. Geçen haziranda Pariste Bagnolles'e gittim. İstasyonda beni Fauran bekliyordu, Otomobille otele gittik. Fauran bana uzaktan * iki İtalyan kardeşi gösterdi. Biraz sonra İki İtal- yanı, öldürecek olan dört şahıs ile görüştük. Bunların bir Pengeot oto- mobili vardı O gün öğleden sonra Alençona gitmekte olan Rosseili kardeşleri ya- mımda, -Fauran bulunduğu halde Carla Rosselif (o Sebatino Nellin otomobille takip ettik. Başka bir oto- mobille de kendilerini öldürec*k dört kişi geliyorlardı. Cinayet Alençondan dönüşte ya- pıldı. Fauran İle cinayete uzaktan şahid olduk, İki silâh sesi işittim. .— Katillerin isimlerini biliyor mü- sun? — Katiller arasında Filhol, Jakü- bilez, Puricux ve daha İsmini bilme- diğim 30 yaşında bir kişi vardı. Askerin bu itirafı üzerine kendisi derhal yakalandığı gibi, arkadaşı Fauran da tevkif edilmiştir. Fauran da komünistlik aleyhinde hareket ettiği zannile bir cemiyete girmiş olduğunu, cemiyetin emrile iki İtalyan kardeşini silâh kaçakçılı- ğı yapan komünist zannile olomobil- 1e takip ettiğini, uzaktan silâh sesle- rini işitince, soldan geri ettiğini ve Parise döndüğünü itiraf elmiştir Paris zabıtası cinayete iştirâki bur lunduğu anlaşılan Purleux'yu dâ Pariste tevkif etmiştir. Bu adam ck nayete iştirâkini inkâr etmektedir. Jakublez ile : Tenallle ise, Pariste keşfedilen gizli ihtilâl şebekesine if İ tirâklerinden dolayı çoktanberi-mef- kuf bulunuyorlar. Bunlar da İtalyan kardeşleri tanımadıkları gibi öldür- mediklerini de iddia ediyorlar, Filhol ile Huguet hali firarda bulunuyorlar, Elyevm mevkuf bulunan yedi ka- tilden beşi gizli ihtilâl cemiyeti ef- radındandır. Cinayetin, cemiyetin emrile işlendiği de muhakkaktır, Fransız zabıtasının tahminlerine gö- re Carlo Rosselli, İspanyada cumhu- riyelçiler saflarında harp eden bir İtalyan gönüllü taburunu teşkil et- miş, kendisi de İspanyada harp et- miş, oradan Parise döndükten sonra Fransadan cumhuriyetçi İspanyaya müllü gördermeğe devam etmiştir. Faşist bir gaye takip eden Fran- sız gizli ihtilâl cemiyeti bu seb ,ten dolayı Carlo Rosselliyi öldürtmüş ve bu cinayet işlenirken yanında bulü- nan kardeşi Nello bizzarure sağ bi- rakılamamışlar. Gene Fransız zabıtasının o Kanas- tine göre bundan bir sene evvel Bu- lonya ormanında, boynuna indiri. miş olan bir kaç hançer darbesile öldürülmüş olan Rus ikti vachin de bu hafi cemiyes, ki Na, öldürülmüştür.

Bu sayıdan diğer sayfalar: