29 Temmuz 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

29 Temmuz 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ei. 29 Temmuz 1938 AKŞAMDAN AKŞAMA Esere bakalım! ” On dokuzucun asırda bir iktisadi n2- zariye çıkmıştı; koza «— Bir medeniyet hakkında büküm vermek için, onun ne gibi eserler yap” tığına değil, hangi istihsal vasıtalarile © eserleri meydana getirdiğine buki- niz'e Meselâ ekmek... Lezzetli midir, beyaz Budır, iyi pişmiş midir diye mütalâa etmiyeceksin de, elektrik fabrikala- rında öğütülmüş, yoğurulup se «Mükemmel!» diyeceksin... ii Evvelâ insan itiraz eğecek gibi olu- yor, Fakat diyorlar ki: pia — Yahu! Düşünsen e: Dağ ki i mi daha mülerakki bir gekil, beş bin kişinin çalıştığı on mi yon lira sermayeli fabrika pu? — Fabrika... — Eh öyleyse... Cevap vermekte n&© tereddüd ediyorsun?. Müskit gibi görünüyor. ke İşte bu düstura kapılarak, ege ci asrın medeniyeti, yalnız N Sıtasına ehemmiyet vermeğe başladı: Esere pek aldırdığı yok. Çelebi ile birlikte bunları konuş” yapıda, büyük Geçen gün Yörük Yedikulöyi tuk. Bu meşhur tarihi ve küçük altın kapıların arasmdak Pal Tucukta, mermer duvarlar üzerin bir güneş santi var. Üzerindeki kırmı- xı boya, hâlâ bariz bir şekilde duruyor. Keza, ayni yerdeki yazılarda olduğu gibi... Hâlâ okunabilmekte.. || Beş on asrın yağmuruna, güneşine mükavemet eden bir boyayı düşünün... | Bunu iptidai bir medeniyete ald saya- cağız. Çünkü kimbilir, el havanında ezilerek yapılmış... Halbuki asrimizin mürekkebleri son sistem Aletlerle mey- dana getirildiği için onlar daha müte- rakki... i Gel de inan!, ex Vesika a ileriki nesillere yadigâr kalacak kayıdları dolduran bir memur anlatıyordu: — Eskiden bizim işte bezir mürekke- bi kullanılırdı. O sayede, devlete, tapu- ya, sicillere, mahkemelere, evkafa aid Yazılar, asırlarca kalırdı. Şimdi yazi Janların ise kaç sene dayanacağı meç- hul Pek de meçhul değil ya!. Çünkü oda- larımıza astığımız ve kıymetli bildiği- miz fotoğraflar ü mürek- kebli yazılar meydanda: Solmuş, oku- nâmaz hale gelmiş... Daha tuhafı: Eskiden çekilmiş (9- toğraflar solmamış da yeniler soluyor. - #» Bana kalırsa, biz, vasıtaya bakmıya- ım, neticeye bakalım!. — Filânca tedris usulü en modern» dir! - diyenlere sorunuz: — Neticesi nasıl? — Filânca makine, filânca teşkilât en asridir! - diyenlerin karşısında da dikilin; — Eser? Yeni kurulmakta olan Şu memleket- te prensibimiz bambaşka olmalı: Vasıtanın ehemmiyeti ancak ikinci derecededir; asıl esere , Nü) Boğaziçine toprak ve moloz atılmıyacak Ulman idaresi, seyrüseferin intiza- sini menetmiştir. Belediye, teahhidleriie yapacağı mukâv öö bu kayıtlara riayet edilmesini tem edecektir, — Bu seneki sergi sonuncu GYO” Amca... » —— cen tr mernleket için on sergi Sirkeci meydan! ———— Eski karakolun yıkılmasına başlandı Sirkeci meydanlarının açılması ve istasyin binası dahilinde yapılacak yazmıştık. Müteahhid Devlet demir- dokuzuncu işlekme müdürlüğü ile temasa geçmiş ve inşaat hazırlık- larına başlamıştır. Yerine bir banliyo paviyonu yapı" larak olan Sirkeci istasyonunun şeh- re çıkış kapısında demiryoluna mü- yazi olarak eski çalgılı gazinonun âr- kasına kadar imtidad eden evelce po- lis ve inzibat dairelerinin bulunduğu binaların yıkılmasına dünden itiba- başlanmıştır. i “ Dokusuncu işletme müdürlüğü Sir- keel garında bun& göre tertibat a mıştır. Binalar yıkılır yıkılmaz ban- liyo paviyonunun inşasına başlana- caktır. : Evvelâ istasyon binası dahilindeki bu gibi inşaat bitirilecek ve eski çal > gazinonun yanındaki küçük meydan da tanzim edildikten sonra diğer büyük park ve meydanın açıl- masına başlanacaktır... Domates hırsızı Kadıköyde Acıbadem civarında ba- nı boslanlara dadanarak domates aşı- ran Hüseyin isminde biri zabıtaca ya» kalan, alyeye yermi Dolmabahçe saat kulesinin civarı gılı Belediye tarafından tarh ve tanzim edilecek Dolmabahçe sarayı önündeki saat kulesile Dolmabahçe camisi arasında ki saha çıplak bir haldedir. Belediye, şehrin güzel sahillerinden birini teş- kil eden burasının bu halde bırakıl- masını doğru görmemektedir. Bu saha esaslı surette tanzim edil- dikten sonra ağaçlar dikilecek ve sa- hanın yanlarını ve ortalarını güzel- leştirmek için çiçek tarhları vücude iecektir. Ayni zamanda cami ile saat kulesi hizasındaki rıhtım da ye niden tamir edilecek, sandal, mavnâ, motör gibi merakibin yanaşması için, birde iskele yapılacaktır. Aile sicilleri Belediye ve mebus kullar nılacak Gile sicillerinin Adalar ve ünde devam edil- i i ürü Yeni Türkofis müdi : Türkofis müdürlüğüne ta- İstanbul Türkofis sabık mü- yin ği Ziya dünden itibaren iki dün öğle üzeri üdü ihrac E umum müdürile 5 i sin si Cemal Ziya pek ya- İİ çe ithalat tacirlerini toplıyarak bir görüşme Y9 > “Bay Amca yerli mallar ne derek... Big olmassa yüz sergi açmalıydık.n Haklı şikâyetler Numaralı umumi bahçelerdeki fiatler ve intizamsızlıklar Geçen pazar günü Taksim bahçe- sine gittim. Bir kahve ile bir suya kırk küsür kuruş aldılar, — Neden? - dedim. — Bugün saat on birde pazar ma- tinesi var! - dediler, Halbuki on biri kırk yedi geça bah- eden ayrıldığım halde henüz matine başlamamıştı. Bir tesadüf eseri olarak o gün yine bahçeye giüim. İki dondurma, bir suya yüz kuruş vermem lâzimgeldi. Çünkü akşam numaraları altıda baş- hyacakmış. Halbuki, yediye çeyrek kala bahçeden ayrılmama rağinen yi- ne rörüden eser yoktu. » Londra ve Paristeki bahçe ve kah- velerde dans ve şarkı gibi şeyler olup ta bu yüzden Ücretler fırlataldığı za- man, eskiden gelmiş müşteriye efi- lânca saatten itibaren fiat değişiyor!» diye haber ve! isteyen oturur; yeni tarife üzerinilen konsumasyon yapar; numara sadtlerinin haricinde- kilerden ise, böyle fahiş flatler alın- maz. Tablatile oyunlar da muayyen vaktinde başlar, # Belediyemizin flat tenali hakkın- daki himmetine teşekkür ederken, müşterilerin bu gibi sürprizlere MArur kalmaması için de zabıta belediyenin kontrolünü rica ederiz. 8.M Toprak mahsulleri ofisi umum müdürlüğü Toprak mah» sulleri ofisi umum, müdürlüğüne ta- yin edilen B. Hamza Osman Erkan, çok mü- nevver ve liyakat- li . iktisaderları- mızdandır. Cenef- re kollej veda- rülfünününu, bi- lâhare Paris İk- tisad mektebini bitiren B. Hamsa Osman Paris ve Londra Osmanlı bankasında ( iki buçuk sene bankacılık stajı ve Osman- lı bankasile İş bankasının muhtelif şubelerinde müdürlük yaptıktan son- ra İş bankası İstanbul şubesi ikinci şube (müdürlüğünden uyuşturucu maddeler inhisarı umum müdürlüğü- ne ve en son ularak toprak mahsulleri ofisi umum müdürlüğüne tayin edil- miştir. İş bankası ekolunun yetiştirdi- gi kıymetli bir eleman olan B. Hamza Osmana yeni vazifesinde de muvaffa- kıyetler dileriz. Üsküdar sahilinde iki kaza Dün Üsküdar deniz kenarında iki kaza olmuştur. İnadiyede oturan Nev- zad isminde bir çocuk sahilde kâya- lıklar üzerinde oynamakta iken düş- müş, yaralanmış, yaraları tehlikeli ol- duğu için Haydarpaşa hastanesine ya- tırılmıştır. Gene Üsküdarda Çakicı Hasanpaşa mahallesinde oturan on İki yaşında Zeki, iskelede balık tutarken denize düşmüş, başı taşlıklara isabet ederek tehlikeli şekilde yaralanmıştır. Polis, Zekiyi d etedavi altına aldır- mıştır, B. Hzmaa Osman Erkan A . Halk bu | me a del.. istimlâk kanunu Belediye şekle aid muamelelerin kı- saltılmasınıistiyor Eminönü meydanını açmak için ya- pilan istimlâk muameleleri netice sinde elde mevcut İstimlâk kanunu» nun tadili için Belediyenin bir proje hazırladığını yazmıştık. İstimlâk kanununda işleri Ouza- tan en mühim noktalar tebligata aid maddelerdir. Bir mülkün istimlâki için konan kıymetin sahiplerine bi- rer birer noterlik vasıtasile tebliğ edil- mesi, itiraz için bir mühlet verilmesi, Sonra yeniden itirazın kabul veya red edildiğinin ikinci defa tebliğ edilmesi vesaire gibi şekle aid muameleler is- timlâk muamelelerini çok uzatmak- tadır. Belediye, bunun daha ameli ve kısa bir zamanda yapılabilmesi için yeni projeye esaslar koymuştur. İstanbulun imâr plânının tatbiki- ne başlanacağı şu sırada şimdiki is- timlâk kanunu plânm tatbikini ge- ciktirdiğinden Belediye, kanunun ta- dilini çok lüzumlu görmüş, Dahiliye Vekâleti de Belediyenin bu mütalâa- sını esas itibarile tasvip etmiştir, Belediye hazırladığı yeni projeyi Vekâlet tarafından tedkik edilerek kanunda yapılacak tadil teklifinin Millet Meclisinin önümüzdeki devre- sine yetiştirilmesini temin etmek üze- re, bir aya kadar Vekâlete göndere- cektir. Polisin elinden kaçmak istiyen sabıkalı Namık 15 metrelik pençere- den atlıyacağı sırada yakalandı Dün adliye koridorunda sabıkalı bir mahküm polislerin önünden kaçmak iste- mig, fakat kısı bir kovalamadan sonra yâ- kalanımıştır. Vaka şöyle olmuştur; Şibin- karahisarlı Kâzım adında biri dün sabah sebzo halinde dolaşırkou sabıkalı yanke- #icilerden Namık Câsur yanına sokularak Kâzımın cebinden para kesesini aşırmış- tar, Oradan geçen bir polis kendisini ya- kahıyarak adliyeye teslim etmiştir. Sabıkalı yankesici dün öğleden sonra cürmümeşhud davalarına bakan Sultan- ahmed ikinci sulhoöza mahkemesine Çi- kurılarak muhakeme edilmiş ve suçu sa- bit olduğundan altı ay hapse mahküm olmuştur. Namık Cesur mahkümiyet ka- rarını duyunca mahkemede saçma sapan sözler söylemeğe ve kararın yerinde olma- dığını iddia etmeğe O kalkışmıştır. Namık mahkemeden çıkarılmıştır. Kapının önüne çıkınca yine bağırıp ça- gırırken bir aralık yanındaki Üç polis memurile bir bekçinin yanlarından fırla- müş ve koşarak kaçmağı başlamıştır. Na- mik Cesur üçüncü ceza mahkemesinin önüne doğru koşarken bir aralık pencsre- ye tırmanmış ve: — Bırakınız beni da Şu pencereden atlayıp kaşayım. Böyle kaçarsam size do ora gelmez. Diye on beş metre yükseklikteki pen- cereden atlamağa o kalkışmıştır. Gürültü üzerine mahkemelerde ve koridorlarda bulunanlar koşuşmuşlar ve o esnada po- Misler de yetişerek Namıkı yakalamışlar- dir, Mahkemece hakkında altı ay hüpss a beraber tevkif kararı da verilmiş olan Nümuk Tevkifhaneye gönde- rilmiştir. > Beş Çekoslovak talebesi geldi Prag üniversitesi talebesinden beş kişi şehrimize gelmiştir. Çekoslovak- yalı gençler şehrimizde tedkikat ya- pâcaklardır, sergisini Binaenaleyh sergilerin gun değildir!..., Sergiye hazırlanırken. Hemen hemen bütün vekâletlerden seçilen murnhhaslarla bir: «Vekâlet- lerarası Nevyork sergisine hazırlanma komisyonu» teşkil edildi, Bu komis- yon şimdiden çalışmağa başldı. An- cak Nevyork sergisine iştirak ederken aklımızdan şunu çıkarmamamız lâ- zımdır, Amerika her şeyden evvel bir reklâm memleketidir, Bir müessesenin sermayesinin yüzde ellisini reklâm için sarfettiğini düşünürsek Amerika- da reklâmın ne mühim bir mevkii ol- duğunu anlarız . Sergiyi ne kadar iyi, ne kadar mü- kemmel bir tarzda hazırlarsak bazın hıyalım Amerikada sesimizi işittirmez, reklâmımızı iyi yapmazsak alacağı» mız netice pek eksik olur, Amerika reklâmının da en belli baş- lı vasıtaları arasında radyo ve sinem, gelir, ” Nevyork sergisine iştirak ettiğimi zaman Amerikada radyo ve sinema vasıtasile o reklâmımızı o mükemmel yapabiliriz. Bu çok güç gibi görünen işin oldkça kolay tarafları da vardır, devam ettiği müddetçe Amerikanın bütün sinemalarında, Nevyork sergi- sindeki Türk paviyonuna ait bir filim göstermek bence şarttır, Bu filmi Nevyorkta sinema sanayi inde sinema müdürlüğüne kadar yük» selmiş Türkiyeli kimseler vardır. Bu iş te gayet kolaylıkla başarılabi. lir Nevyork sergisinde bir Türk kahye- hanesi ve Türk yemeği yapacak bir lokanta açılacağını da okudum. Bunların Amerikalılar üzerinde bül“ yük bir tesir yapacağına ben kani de- gilim. Çünkü Amerikalıların ekserisinin hiç sevmediği bir şey varsa maalesef bizim usuldeki kahvedir... Amerikalı bu kahveye: — Çok topraklı... Çok ağır... der, bir yudum içer ve bırakır.. Fakat akla şöyle bir şey gelebilir: «Belki Ameri- kalılar meraklarını tatmin için bu kahveye gelirler...» Bu da yerinde bir düşünce değildir, Çünkü bizim usulde kahve ve bizim yemekler Amerikada bütün orijinalitesini kaybetmiştir. As kazançlı sınıf bile Amerikada bir kere kahvemizi tatmış, bizim usulde ye- meklerden yemiştir. Lokantaya gelince. Amerikalılar bizim yemeklerin çoğunu da pek be- ğenmezler. oldukları bütün dünyaca meşhur dur. Hikmet Feridun Es Çocuk Esirgeme Kurumunun hayırlı faaliyeti Çocuk Esirgeme Kurumu merkezi nisan, mayıs ve haziran ayla» rında süt damlasında 536 çocuğu müs ayene ve tedavi ettirmiş. 7360 çocuğa da 339,830 kilo süt ve 352,800 kilo ş8- ker.de vermiştir. W Deniz ortasında kavga | Anadolu kavağında oturan Mele med ve İbrahim isminde iki genç bir kayığa binerek Beykoz açıklarına kü» dar gelmişlerdir. , Rahmi, İbrahim ve Muammer isini lerinde üç arkadaş da başka bir san- dai ile dolaşıyorlardı. Bir aralık iki sandalın biribirine çarpması yüzün den kayıktakiler kavgaya tutuşmuş, Rahmi, İbrahim ve Muammer hep bit likte küreklerle Mehmed ve İbrahimi yaralamışlardır. Polis, her iki tarafı mahkemeye vermiştir, yakalıyarak B. A — Nami uygun değil bayım: ğu netice bence henüz maksada uy- | Şehirde daimi bir sergi binası yapmak |

Bu sayıdan diğer sayfalar: