26 Ağustos 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

26 Ağustos 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

26 Ağustos 1938 Propaganda ve reklâma dair fikirler Bir Fransız gazetesinde «Propagan- da» mevzuuna dair enteresan bir yazı okudum. Cazipliği şuradaki, iki zıd ve Mmuarız mevcudiyet olan Alman nazili- «Zi ile Fransız demokrasisinin bu bahis hakkındaki salâhiyet sahibi simaları» nım sözlerini karşılaştırıyor. « B. Göbels demiş ki: — Biz bir Propaganda nezaröti ih- das ettiğimiz zaman, âlem istihfafla gülmüştü, Fakat Almanya, ötedenberi Yalnız münevverlere hâs olan meselele- ri en geniş tabakaların malı etmek is- tiyordu. O sebeple buna lürum gör“ müştü. B. Göbels, siyasi propaganda ile ti- cari reklâm arasında, şu iki noktada ehemmiyetli bir benzerlik olduğunu ileri sürmüş: Vesikalardaki ve deliller. deki samimiyet; anlatıştaki vuzuh... Ve bilhassa, iktisadi sahası nisbeten dar olan Almanya için, iyi bir reklâm Ye propagandanın diğer milletlere lâ- Zım olduğundan pek daha faydalı ola» cağını da ilâve etmiş. Hülâsa, tutulan yolun iyi yol oldu- ğunu söyleyip öğüdler veriyor. Bu mevzu hakkında Fransıslar na- mina söz söylemek salâhiyetinde olan B. Şotan ise şu fikirde: — Siyasi propaganda ile demokrasi Arasında kati bir uyuşmamazlık vardır. İyice tedkik edilirse, propaganda, had- di xatinde nedir? Bir hükümetin hür- riyetlerinden vaz geçmiş muharrirler ve hatipler vasıtasile, velev ki yanlış olan, bazı formülleri tasdik ettirip yay- ması, değil mi? Bu da, diktatörce bir harekettir. Çünkü hakikati tagyire, tahdide, hattâ belki de ilgaya çabalı- Yor. Serbesçe düşünmek ve söylemek mevkiindeki bütün vatandaşları hakla, rından mahrum ediyor. "Bu sözleri söyliyen B. Şotan, daha evvelki bir hükümet tarafından ihdas edilen propaganda şubesinin de deva- muna lüzüm görmemiştir. Nazırın mü- , talâasına nazaran en güzel ve yegâne Propaganda, memleketi iyi idare et “.. Hangisi haklı? Mer yiğitin bir yoğurt yiyişi var. On- lar da arzularına, milli üslüplarına gö- T6 yoğurt yesinler varsınlar. Bize ise, gündelik tecrübelerimiz şu- mu göstermiyor mu: Bilhassa iktisadi Sahada ve hariçte kendimizi tanıtmak için elbette reklâma ihtiyacımız var» dır. Göbels, «Vesikalardaki ve deliller- deki samimiyete le «Anlayıştaki vu- zuhvu tavsiye ederek bu işin teknisyen- lerine iyi bir yol gösteriyor. Bu olma- yınca propagandacı yahud reklâmcı, kendini metheden komik bir megulo- man halini alır, Kimseyi inandıramaz, herkesin alayına, istihfafına sebebiyet verir. Öyleyse, şu var: Birşeyi reklâm cimezden evvel, onu cidden methü $enaye lâyık bir yüksekliğe çıkarmalı. Bilhassa ticari hayatta bunu şiar et- meli, Siyasette ise, Kemalist rejim, diğer devletçi idarelerin şekillerine kendini Uydurmadı. Şotan'ın idealini tahak- kuk ettirdi. Memleketi iyi idare et- mekle propagandamızı yaptı. Bu saha. da yegâne muvaffak olan memleket biziz dersek mübalâga etmemiş oluruz. — Cinayet bolluğundan şikâyet ediliyor bay Amca amma bu, mevsim İcabıdır... Hararet gölgede 38 e çi- karken bunu tabii görmeli!,. Muamele vergisi 37 zümreden 74 dü maktu vergi verecek Sanayicilerin Muamele vergisinden şikâyetleri üzerinde Maliye Vekâleti Varidat umum müdürü B. İsmali Hakkı ile Maliye tedkik heyeti âza- sından B, Zeki tedkiklerini dün ak- şam bitirmişlerdir. Rapor bugünlerde Maliye Vekâletine arzedilecektir. 'Tedkkiat neticesinde muhtelif züm- re sanayi için çok mühim kararlar verilmiştir. Muamele vergisine tabi olan 37 zümre sanayi erbabından on dördü maktu vergiye tabi tutulmuş ve yirmi üçü de maktu vergi esasından istisna edilmiştir. Bunlar defter tuta- caklardır. Marangozlar cemiyeti reisi ve kâti- bi umumisinden mürekkep bir heyet piyasayı dolaşarak yeni kararlar hak» kında alâkadarları malümattar ef meğe başlamışlardır. Bu heyet ayni zamanda kararların tatbik şekilleri etrafında sanayicilere kolaylık olmak üzere bazı formaliteler tesbit etmek için tedkikat yapacaktır. Sanayiciler yeni kararlar üzerine hükümete teşekküre karar vermişler- dir, ilâç fiatleri Eczacılar rekabeti ortadan kaldırmağa karar verdiler 1 eylülderi itibaren gıda maddele- rine, melbusata vessireye aid olarak men'i hakkındaki kanu- nun tatbiki etrafındaki hazırlıklar tamamlanmıştır, Bunlardan başka eczacılar cemiye- ti de kendi sahalarında fiat yeknasak- lığını temin edecek yeni bir karar vermiştir. Şimdiye kadar tıbbi müstahzarat fatleri eczaneler arasında rekabete sebebiyet veriyordu. Bu müstahzara. tın üzerinde fiatlerini gösteren eti- ketlerdeki fiatlerden farklı olarak bunları satın alıyorlardı. Bu suretle bir eczanenin fiatile diğer bir ecza- nenin flati arasında fark mevcuttu. Eczacılar aralarında yaptıkları an laşma üzerine eylülün birinden iti- baren etikette muharrer fiat üzerin- den satış yapmağa karar vermişler. dir, Bundan başka reçete İle imal edi- len ilâçlar için Sıhhiye Vekâletinden hazırlanan tarife de yakında kati şeklini alacak ve tatbikine geçilecek- tir. Bu tarife de eczacılar arasındaki fiat rekabetini ortadan kaldıracaktır. Trenden atlarken düşerek yaralandı Uzunköprülü Ahmed isminde biri, dün Edirne trenile İstanbula gelirken Kumkapı istasyonunda atlamak is- temiş muvazenesini bulamıyarak düş- müş ve muhtelif yerlerinden ağır Su- rette yaralanmıştır. Ahmed, ümidsiz bir halde Cerrahpaşa hastanesine yatı- rilmiştir. . Baksana, t#fo bile cinayetlerini yapmak için ekseriya yazı bekler!.. ŞEHİR HABERLERİ Karilerimizin fikri Masrâfsız bir. umran Şişhane yokuşu başındaki cam- sız, çerçevesiz yürekler acısı ma- hut karakol bozuntusu herkesin dikkalini celbetmiştir. Bu kara- kolun arkasında tifatyenin özene bezene yaptığı gayet güzel bir bahçe vardır. Bu karakolun 3-5 yüz liraya yıktırılması ila elde edi- lecek istifadeleri sayayım: 1 — Yaril ağyara karşı cadde temizlenir. 2 — İtfaiyenin güzet bahçesi meydana çıkar, 3 — İtfaiye - yangın zuhurun- da - manevrasız caddeye çıkacağı için, en aşağı 2 dakika kazanır. 4 — Gazi köprüsü için açılacak olan bu yolun ilk merhalesi hal- ledilmiş olur, z Ahırkapı civarında deniz canavarı Şevket denizde iken üzerine yürüyen canavarı görmüş Zabıtaya vuku t bulan yulan ihbara naza» ran; Ahırkapı önlerinde denizde bir canavara rasgelinmiştir. Müracaatı yapan adam; Yenlpostahane civârın- da bir terzi yaninda kalfalık eden Şevkettir. “Şevket, evvelki aksam üzeri Ahır- kapı sahilinden denize girmiş, bir müddet yıkandıktan sonra; ileriden doğru üzerine manda cesametinde bir mahlükun gelmekte olduğunu görmüştür. Şevkt, biran için gözleri- ne inanamamış, fakat dikkatli ba- kınca bunun bir deniz canavarı ol- duğuna hükmetmiştir. Şevket, der- hal süratle sahile ilerlemiş ve karaya çıkıp giyinmiştir, Bu sırada deniz ca- navarı da uzaklaşıp kaybolmuştur. Şevket, doğru polis, karakoluna gi- derek gördüğünü anlatmıştır. Balık- çılar, o civarda icab eden tedbirleri almışlardır, zi Mütekaid dul ve yetimlerin üç aylık maaşları veriliyor Mütekaid, dul ve*yetimlerin eylül, teşrinievvel, teşrinisani 938 üç aylık maaşlarının tediyesins 5 eylül pa- zartesi gününden itibaren başlana- caktır, Tediye günlerini gösteren ilân onuncu sahifemizdedir. Esnaf teşekküllerini ve has- taneyi ziyaret Sanayi umum müdürü, Küçük sa- natlar müdürü, sanayi müfettişleri ve Dokumacılar cemiyeti reisi bir he- yet halinde dün esnaf teşekküllerini, Birleşik büroyu gezmişler, işler hak- kında verilen malümatı dinlemişler- dir. Heyet, dün öğleden evvel yeni Es- naf hastanesini de ziyaret etmiştir. Sanayi umum müdürü aldığı malü- mattan memnun olmuştur, Esnaf hastanesinin Röntken maki- nesi dün gümtükten o çıkarılmıştır. Röntken cihazı 8,200 ilraya satın alın- muştır. Hastane 30 ağustosta mera simie açılacaktır. rini | (... İzah deyim: Yazım insanların | O... Beyin hüceyre deyim: Yazın insanların tepesinde kaynıyan güneş... Yaman bir kadın Kocasını kaynar su ile haşladı Sirkecide, Demirkapı civarında oturan Ahmed, yüzü, gözü, vücudü- nün bazı yerleri kaynar su İle haş- lanmış bir halde zabıtaya müracaat ederek karısı Muazzez aleyhine taki- bat yapılmasını istemiştir. Ahmedin iddiasına göre, karısı Muazzezden bir senedenberi ayrı yaşamaktadır. Ah- med karıslle barışmak istemekteyse de Muazzez hiç o taraflara yaklaş- mamaktadır. Ahmed, dün gene bir aralık karısı- nın Lâlelide oturduğu eve gitmiş, kapı önünde tekrar barışma teklif- lerinde bulunmuştur. Ahmed kapı önünde beklerken, karısı Muazzez Üst kat penceresini açmış ve bir gaz tenekesi kaynar suyu üzerine dök- müştür. Yüzünden gözünden ve muhtelif yerlerinden kaynar su İle haşlanan Ahmed, müthiş iztıraplar içinde za- bıtaya müracaat etmiştir, Zabıta, feci iztıraplar içinde kıvranan Ah- medi Cerrahpaşa hastanesine yatır- mıştır, Muazzez yakalanmış olub hakkında lâzım glen kanuni takibat icra edilmektedir. Kunduracıların etiketi Ayakkabıların etiketleri taf- silâtlı olacak Ayakabıcılar cemiyetinde dün de bir toplantı yapılarak 1 eylülden iti- baren tatbik edilmeğe başlanacak olan pazarlıksız satış kanunu etrafında görüşmelere devam edilmiş ve hazır ayakkabı satan esnaf için etiket şekli tesbit edilmiştir. Verilen kararlara göre etiketlerde ayakkabının cinsleri, derilerin nevileri ve kunduralarin yapılış tarzı etrafın- da malümat bulunacaktır, Ayakabı- larda mukavva varsa etikete mutlaka yazılacaktır. Ayakkabının flatini es- naf kendi tesbit edecektir. Dünkü toplantı sonunda verilen bu kararlar Belediye İktisad müdürlü- üne bildirilmiştir. Yazma ve yaşmaklar Dokumacılar cemiyetinin İzmir fu- İyi bir teşebbüs Halk Partisi gayet güzel bir teşeb- büsün üzerindedir. Genç yazıcılar ara- sında bir hikâye ve piyes müsabakası açtı. Anadolu manzaralarının resim- lerini yaptıracak. Bu sanat himayesini candan alkış- lamamanın imkânı yoktur, Diğer ta- raftan Halkevlerinde biri de çocuklar arasında bir oelişleri müsabakası. yapmağı düşünüyormuş. Bu oelişleri müsabakası» ilk bakış- ta insana pek ehemmiyetsiz gibi gö- rünür, Hattâ: — Mekteplerde böyle bir derse lü- zum var mı?., diyenler bile bulunabi- lir, Fakat bir çok memleketlerde bu derse verilen büyük ehemmiyeti gö- rünce İnsan bu mevzuun üzerinde uzun uzun durmak ihtiyacını hissedi- e bu ders en medeni memle- ket mekteplerinde kimya, fizik, hen- dese, hesap, tarih kadar mühimdir. Çocuğun bütün kabiliyetlerini bu ders sayesinde inkişaf ettiriyorlar. Meselâ bugün dünyaya hâkim olan şey tayyareciliktir. Elişleri dersinde çocuğa tayyareciliği öğretmek ve sev- dirmek için son derecede istifade o» liyor. Bir çok mekteplerde «elişleri» âdeta bir layyarecilik dersi haline girmiştir. Bütün tayyare modelleri, yeni tayya- re tipleri bu ders vasıtasile çocuğa öğretilir. Çocuklar havada uçan bir tayyare- yi görünce: — Bu tayyare şu modeldir. Şu tip- tedir... diye hemen izahat verirler, Çünkü ayni model, ayni tipte tayya. reyi çocuklar elişleri dersinde, kendi ellerile yapmışlardır. Yahud çocuk motöre, otomobileili- ğe mi hevesli? Bu hevesi; bu kabiliyeti elişleri dersi ile arttırılır. Bu derste çocuk türlü türlü otomobil motörleri, otomobil tipleri yapar. Mektepten çıktığı zaman çocuk âdeta kabiliyeti. ni inkişaf ettirmiş, otomobil hakkın- da bir fikir sahibi olmuştur. Çocuk mimar mı olmak istiyor? Ge- ne elişleri dersinden istifade edilir, Bu heves ve kabiliyetteki çocuğa elişleri dersinde mütemadiyen küçük ev mo- delleri yaptırılır. Yeryüzünde bu kadar ehemmiyet verilen bu mevzuu Halkevlerimiz eline almakla çok iyi bir iş yapmıştır, Hikmet Feridun Es ğa aman. Altı kumarcı yakalandı Galatada bir kahvede, Ali, diğer Ali, Cafer, Niyazi, Osman ve Ahmed isimlerinde altı kişi kumar oynarlar- ken cürmümeşhud. halinde yakalan- arına gönderdiği yazma ve yaşmakları| Mişlar ve mahkemeye verilmişlerdir. beğenilmiştir, Satış için yeniden gön- derilecektir. Tüccar âzalar kooporatlf- ten çıkarılmış, yerlerine tezgâh sahi- bi, yani yardıma daha çok iytiyacı olan el sanayii erbabı âza kaydedilme- ğe başlanmıştır. Türk-İtalyan e münase- batı inkişaf ediyor İtalya ie aramızda yeni bir ticaret Hırsız bir kadın yakalandı Emniyet direktörlüğü ikinci şubs- si Habibe isminde bir kadın yakala- mıştır. Gemlik müddeiumumiliğince yas kalanması istenen bu kadın, orada muhtelif hursızlık suçlarından dolayı yedi ay hapse mahküm olmuştur. Habibe hakkında şehrimiz zabıtasın» ca da tahkikat yapılmış ve burada da anlaşması yapılacaktır. Bu münase- | Zeliha isminde bir kadınla beraber betle eylülde Romadan şehrimize bir heyet gelecektir. İtalya ile ticari mü- nasebatımız kısa zamanda inkişaf göstermiştir, Yeni Türk - İtalyan an- . laşması iki memleket arasındaki ti- cari münasebetleri daha ziyade inki- $af ettirecektir. . Beyin hüceyrelerini bozuyor. Beyin bozulunca da muvazene mu» hakeme iflâs ediyor!., bazı vakaları bulunduğu tesbit edil. miştir, Habibe ile Zeliha hakkında buraca yapılan tahkikat ikmal edildikten sonra mahkümiyetinin infazı için Gemlik müddetumumiliğine gönde- rilecektir, B. A. — Yanlışi., X — Fakat bu bir tıp nazariyesidiri.. B. A, — Ne olursa olsun, bir hiç

Bu sayıdan diğer sayfalar: