19 Eylül 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

19 Eylül 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKŞAMDAN -AKŞAMDAN AKŞAMA İİ Banları bilmüyorüne bilmiyorsanız | öğrenmelisiniz | Şu satırlar size bir şey ifade edi- İ Yor mu: Âsarı Mahmud paşa: — İstanbulda bir | İmaret ve bir medrese ve bir cuma mes- «idi yaptı. Ve Sofyada bir cuma mescidi Yaptı ve cümle vakfından Medinei Re Bülür « bin flori tayin etti her gün bir okunmak tayin etti Mesih paşa nescidi yaptı. sarı Faik paşa: — Âsarı Nişancı İbrahim medrese yapi Âsarı Blehmed Ol vezir n ülema i sadaka Şuha, kimine Rum Mehmed du. Âhır it gibi boğdular. Asıl menakıbın İstanbul babında deyip dururun ve âhır Üsküdarda bir imaret bir meğrese Yaptı, gitti, Geliboluda bir Niyet elti. — Edirnede bir Ati Osman ka oluncaya değin fıkaraya pi Kimine verirlerdi, menna biha olurdu. akçe eldi ve Fakat İçinde ruh var... re rinin eserlerini anlatıyor, hem hie- istihzası / seziliyor.. aşağı okunursa Gerçi eskimiş bir ifade, Eski zaman vezi vediyor, hem Mele kitab cidden canlı ve Bu satırlar meşhur Âşık paşa 7a- deye aid. Pek çok kimse elbette oku- Muş olsa gerek... Fakat doktor, avu- kat, muallim nice Türk | Müneyveri o mevcuddur ki, eminim müellifin adını bile bilmezler... Halbuki bilinmesi icab eden nele- Yimiz var! baştan ka uyandıncı mühendis Lügatlarile fransızca diğer | Mercilerile meşhur olan Müessesesi and Mömente Yopedigue Laroussa isminde iki kalın cildlik bir eser çıkarmış. Malüm ol duğu üzere, «memento» diye, evvelce lde edilmiş malümatı İcmal edip hatırlatan kilablara denir. Bunda da Fiyaziyattan hukuka kadar, her ba- his var. Tabiatile o meyanda Türk tarihine, Türk edebiyatına da sahife. ler ayrılmış. Buradaki rm ve erden sadece bazıla- m başlamer tarafından m man Edirnede ahfü kurdu. Burada, İsker ndellifi Ah; esimi ya İlh, ilb, ilk... tun muhtara ki, Bu kabil sütun sü acaba Türk müney- Yerlerinden kaçının mevcud malü- Matı tazelemeğe yarar?... Acaba ço- Bu, bizler için âdeta sürpriz değil midir? Bir medeniyet gömülür kahr, son- Yü kazılar yapılıp meydana çıkarılır. Bir şair asırlarca unutulduktan son- | Ya dirilir, mısraları dillerde dolaşır. Bizim de kültürümüzün behemehal böyle bir basübadelmevte ihtiyacı Bütür Türk edebiyatının tablosunu tdecek parçaları da bulup çıkarmak, üzerlerindeki tozları ve ecnebi maddeleri mek; bunları okunur, anlaşılır bir şekilde bir kütübhane inde | lüzumunu hergün bir | Var bi teşkil rötuşlarla toplama! .— ŞEHİR | HABERLERİ Miken > eid Adaya su | | Yeni bir istasyon ! | Ahırkapıda yap lan tecrübe iyi netice verdi asındaki mesaf nde tutularak t dana getirilen bu du- dalı nuştur, rında oturanlar seyahat için trene bu- kapı ar nahmed iiyö hattında ere Sirkeciye gelmek Miraç gecesi İstanbul Müftülüğünden: Eylü yirmi birinci a günü ayının yirmi altısına mü Ri f olmak- la, mez ree be esi) Leylei miraç duğu ilân olunur, Şehir meclisi Parti namzedlerin isimlerini tesbit etti | Cümhuriyet Halk Partisi yeni Şehir | meclisine intihâp olunacak namzed- | lerin isimlerini tesbit etmiş, mınlaka | intihap encümenlerine bildirmiştir yoklamalar ba: ş kü fevkalâde tihabâtın 1 teşrinic 3 Encümerlerce Imada ir şlayıp 9 te itmesi içir r mec- lisine bir teklif yapılacak ve bu hu- susta umumi heyetin izni alınacaktır. | Belediye tahakkuk ve tahsil şubeleri biribirinden ayrılıyor lediye ve idareci hususiyeye ait re- | giler Hele kilâtı tarafından 4 1 beledi; tır, Bugür ide rindey nra bunun bir € nası doğru görülmemiş ve k muamelâ rı ve tahsil işle- rinin de ayrı teşekküller tarafından ya. pılması için 938 btltçesine tah muştu. Belediye bütçesi Dahiliy letinden tasdik edilip geldiği ay sonunda belediye şubelerin: kuk ve tahsil baş klarile bun- ların büroları yeniden teşkil e Bir müddet tir kere daha arzuyla, yoruz Âşık paşazadeyi, Yirmi sekiz Mehmed Çelebiyi, mayı ve emsalini ve emsalini değil »iş, hattâ baştan aşağı İyice , Türk münevveri, iştiyakla hissedi- Evliya Çel işitme mış bir bir arı münevveri kalmamalıdır. ısızın mazisini biliyoruz; ken b etliği gibi bilmiyo- okuma Türk Pr dimizinkini ruz... Bu büyük eksiğimizi tamamla» maktan başka çare yoktur. (Va - Nü) Şikâyetler Kınalıada elektriği payor; sen K birde, kt Koca Erenköy Nahiyesinin bayrağı bederiz. B. Koizias Atina Payıtaht Nazırı İstanbula geliyor Atina Payıtaht Nazırı ile Alina Bel onuncu yılmda İ lar ve avdette İstar afiri ola” İ rak şehrimizde birkaç gün kalacak- | lardır, | Atina Pay Nazırı B. Kotzias İ bilhas eki hâl, mezbaha ve itfaiye t di Dört B. Kolzlas yetin bulunacak- afirlerin Sirkeci gar meydanı Sirkeci garında yapılması kararlaş- tırılan tadilâta mevcud plânlar dahi- linde devam edilmektedir. Cumhur yeti, K olan yeni ban- liyö peronu İnşaatı hazırlıkları bir i ilerlemiştir. gar meydanı plânı hakkında nütehassısı B. Prost'un fikri sorulmu tur. Mülehassıs belediyeye gönderilen plânları tedikik etmektedir. Mütalâası. | ni mahallinde ğı tediiklerden sonra bildirecektir. Meyva bolluğu ne kavun, kârpuz ve üzüm zeçen senelere Kavun, karpuz 3 Bu çok boldur, fiatler nisbetle uc kuruştan 10 k Üzüm 7,5 - 20 kuru n mud ta gel kuruştur. Yakında Sabanca müşhaneden € yor Bir hamal kasanın çarpmasile ayağından yaralandı bankası ya nakletme ü r iken, kasa altındaki desti lerden bi ıymesile İsak ayağın» dan yaralanm i Muse mak rin k Denizbankın vesailti ile nakledilecek Büy Bü borularla Ç eposuna nakle- e 1 taşına» un-| üç bin, kışın da bin te tır. Depodan ki da olduğu gibi, bönelere da. kta Düz DÜZA hların ları te Odun e Köne Fiatlerin bir miktar inmesi bekleniyor Odun, kömürün bu sene çok yüksek fiatlerle satıldığını yazmıştık, İktisad müdür! ıkkında iğü, odun, niden düzelir ve Karadenizde fırtına kesilir de odun, kömür kayıkları getir- se fiatler bir miktar inebilecektir. Ma. amafih bu fiat zsülünün büyük nisbe olmu 1 tahmin ediliyor. Odun ve kömür fatleri artık haddin n kışın daha fi yükselmiyeceği tahmin ediliyo: e, şehi miktarda stok oldu- gunu göz ö: alarak bu s men fiatleri yü kında tedbirler ten 1diğ de kâfi Emniyet sandığının Kadıköy | ajanlığı Emniyet sandığının Kadıköj bir şube tesis edeceğir daha ziyade bir ajanlık olacaktır. Kadıköy ajanlı; ve civarı halkının merkeze kadar melerine ba kabul ede gi bir aya kad. tahmin ediliyor Bir tramvay bir gence çarparak yaraladı atman Mustafanın idaresindeki rın çarpmış, yaralanmasına tur. V genc p olmuş” 1 teda- | I EBir çırpıda | Adliye vekilinden bir rica Son yıllar içinde hapishaneleri- bir ehemmiyet veriyo- ıdaki asri ziraat hapisha- yeni Edirne hapishanesi, sinat hapishane dünya hapishaneciliğine birer nümune olacak derecededir, İm- Falınn bir eşi değil Balkanlarda, hattâ Avrupada da yok gibidir. Hapishanecilikte pek ileri Amerikalılar bile İmralıya kalmşılardır. o Meselâ bundan müddet evvel Türkiyedeki Amerikan sefaret müsteşarı misler Şov Adliye Vekilimizle beraber İmralıya gitmiş- ti kiyede kendisini sevdirmiş, âdeta Türkleşmiş bir ttir. Şimdi kendisi Vaşingtonda Har Vekâletinde büyük bir me- murdur, Tuz, nesi, giden meftun bir Mister Şov iye Vaşingtonda kendisini ziyaret et- tiğim zaman mister Şov — İmralı o kadar hoşuma gitti id için bir eser yazmak istiyo. demiştir. Mister Şov tanınmış bir hapisha- ne mütehassısıdır. Fakat Adliye Ve. kili Şükrü Saraçoğlunun söylediği gibi hapishaneciliğimizde pılacak daha pek mühim işler vardır. Hele son derece mühimdir ledilmesi lâzımdır, Adliye Ve- onun rum w bunlardan biri bir an evvel h Son İmralı seyahatinde kili bize: — Pek rica ederim, dair gördüğünüz noksanları ya ga- zetenizde, ya mektubla derhal bana Yazınız, demişti Bunu düşünerek ben de şu satırları yazıyorum. Ben şimdi. İstanbul tevkifhanesi civarın- da yeni yapılan aparlımanlardan birinde oturuyorum. İstanbul tevkifhanesinin bir bö- lüğü kadınlar hapishanesi olarak ay- rılmıştır. Bazı geceler saat 10 - li de tevkifhanenin bu kadınlar hapisha- bölüğünün önünden geçerken içeriden kulağıma ağlıyan küçük çocukların sesi geliyor. İlk zamanlar çocu ve hapishanelere nesi pek şaşırdım. Kun- viyaklamalarını andıran bu garibime gitti. Sonradan öğrendim ki kadınlar ha- pishanesindeki kimsesiz kadın mah- kümlardan bazıları hapishaneye kü- çücük çocuklarile beraber giriyorlar- mış. Tahkik ettim Bundan bir müddet evvel İstanbul kadınlar ha- pishanesinde 16 küçük çocuk varmış. Şimdi de gene burada epiyce çocuk vardır. Bu hiç günahsız zavallılar hapishanede o mahkümlara verilen şeyleri yiyecek yaşta değillerdir. Bun- ların aç kalmamaları için şöyle bir çare düşünülmüş. Annelerini hasta göstererek, «hasta tabldotu» çıkarı- yorlarmış. Bu suretle çocuklara süt ve saire vermek mümkün oluyor- muş. Fakat bu tarzda iaşe de hapis- hüneye pek pahalıya mal oluyormuş. Diğer taraftan gece yarılarına, hat- tâ bazan sabahlara kadar çocuklar öteki mahküm kadınları da uykusuz bırakıyormu. Cumartesi günü saat ona çey- rek kala hapishaneden çıkarılan ge- ne böyle bir mini mini çocukla bir kadın iki jandarma arasında Adliye binasına sokuluyordu. Cumhuriyet çocuğuna daha bi bir buçuk yaşında, hiç günahsız ol- duğu halde hapishane havasını te elim. Onu bu yaşta arasında dolaştım Adliye Vekilimizden bir çare dun Es rın sesler netfüs ettirmi iki lım, jandarma Kıymetli Bu işe süratle Hikmet Feri ricamız şu: bulmak... N nşv hakkında 30- de de konüşmuştuk bay Amca, na gelen bir iş. derdimi gene ta- | . Kış hamırlığı için çarşıya çıkmıştım Bir çocuk paltosu sordum, 28 lira de diler... katında almadan ii b anın Üst 141. Bu fiat Üzerine u merdivenleri inmeğe başladım... Satıcı da fiat Dikkat ettim yordu. On altıncı bası iki liraya aldım!. Aldım amma böyle alışverişten de tiksindim. halda çok kötü, gay B. A. — Ben de öyle sanıyordum amma Avrupanın ortasındaki Alman - İngilim konuş

Bu sayıdan diğer sayfalar: