3 Kasım 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 11

3 Kasım 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AŞK VE MACERA NUVELİ O bile beni ge Nebile zile bastı. Hastanın buzunu değiştirmek lâzımdı. Kocası Sadreddin, gözleri kapalı, baygın bir halde yatıyordu. Yüzünü kaplıyan kompreslerin altından kızar. müş yanakları ve uzamış traşının beyaz kılları görünüyordu. Daha bir müddet evvel sapasağlam dolaşan bu iri yarı ihtiyara, birdenbire inme inmişti. Hattâ bir aralık doktor- lar, krizin kendisini öbür dünyaya sü- rükliyeceğini sandılar. Fakat altmış beşinde olmasına rağmen - serveti sü“ yesinde iyi bir ömür sürdüğünden, » bünye mukavemet ediyordu. Maan #ih, tıbba göre, bacaklardan artık yoktu; Sadreddin, yürümek nedir bi daha bilemiyecekti. Genç kadın kendi kendine İyi ki sırrımı açmadı: zabından ve utanı hıydı bu... Hamdinin canlı Nebilenin bütün ti; ve güzel bir bahar akşamı, metresi olu Şi lâ bütün vücudünü titreten o sıcak ses kulağında çınlıyordu: «— Güzelim!... Bütün mânasile be. nim olmanı, karım olmanı istiyorum!,. O, yaşlı bir erkektir... Seni lâyik oldu. gun derecede sevemez... Onun muhab. beti seni tatmin edemez... Kal!... Ben, kendisile konuşurum... Kasaya esharn kilidler gibi, seni zorla tutamaz!» Fakat genç kadın, sekiz senedenberi kendisine dalma nezaket gösteren bu ihtiyar kocasına anl! bir darbe indir. mekten korkmuştu. — İstanbula dönünce ben onunla konuşurum ve derhal sana telgraf çe- kerim. Gün geçtikçe, Sadrinin nezaketi kar- şısında kadın bir türlü cesaret edip ağzını açamamıştı. Her sabah «Bu ak- şam söylerim!» diye düşünüyor, kocu- sı eve dönünce, kararının tatbikini er- tesi sabaha bırakıyordu. İşte tam o sırlarda Mtiyar zengini fele ya Nari sermişti. Kadın, yavaş çliği karşısında yemeti erimiş- onun Hekim hastası nın nabzını Kapalı duran göz kapa Yorganı aralıyarak adaleleri muayene etti, Wücudde aradığı aksülâmelleri bula. Madi. Nebile yalvardı: — Kuzum beyefendi, bana hakiketi Söyleyin! Doktor, Sadrinin cansız bacakları Üzerine yorganı çekerek, yavaş sesle: — Yaşıyacaktır... Hattâ konuşacak- tır bile... Fakat yerinden kımıldama- Mağa mahküm kalacak... Hiç bir za- Man bacakları iyileşmez! Ve «Kimbilir?» demek ister gibi Müphem bir işaret yaparak 'çıkip git- “i Kadın yalnız kalınca hastanın u feğa edecekti; kendisini one bakiyor. ştu. amayın Allahaşkıs 5 NX Z > a İnmeli kocasına yaklaştı Gi na... Çok hastaydınız.. Kendinizi yor- mağa gelmez... Erkek, ağır ağır: — Biliyorum. - dedi. . Doktorun bütün söylediklerini işittim. Sonra genç kadının elini avuçlarının | içine alarak: İ — Nebile!... Sana çok teşekkür ede- rim... Sen bana dalma iyi bir hayat arkadaşlığı ettin... Şimdi her şeyini tüketmiş bir insan olduğumu biliyo- rum... Sana karşıda mahcubum. Rengin pek uçuk... Üç gündür, mu. | bakkak ki uyumadın... Biran sükütten sonra, zahmetle de vam etti — Senin güzelliğini, gençliğini ihti. yarlığımın hodbinliğine kurban et- mek istemiyorum. Bazen kendi ken. dime sorarım: «Acaba benimle mesud oldu mu? Mesud mudur?» Güzlerlle karısını derin derin tedkik ediyordu. Nebile: Aman yarabbi!.. Her şeyi mi bili. yor caba?» diye düşündü. Acaba şimdi hakiketi kendisine söy- lesem mi daha !yi?... Fakat o tat İs hakikatleşmesi, bu hastayı mek değil miydi İz çarpıntılarını yenerek ko- casının traşı uzamiş yanağını öptü. — Ben sizinle daima mesuttum ve mesudum... Böyle delice düşüncelere kapılmayınız... Kendinizi üzmeyin... İyileşmeğe bakın! Ve artık tamamen nefsini kurben etmeğe karar verdiği için: — Yalnız seni sevdim ve her zaman da seveceğim! - diye bir de yalan uy- durdu. Hasta, karısının küçücük elini öp- tü ve gözlerini kapıyarak yastığına da. yandı. Tekrar yalvardı! — Merhametinden söylemiyorsun ya?... Nebile yorganı düzelterek: — Saçma israrlarda bulunmayın... Beni mahzun ediyorsunuz! - dedi. Erkek içini çekti. — Biliyordum Nebileceğim... bunları tekrarlamanı istedim. ... Fakat Saatler geçti. Doktor tekrar hastasının yanına gelerek ilk hükmünü teyid etti. Sad- reddin, muhavereye karışıp dedi ki: | — Beyefendi! Şiz benimle fazla meş! gul oluyorsunuz... Biraz da kanma | bakın!... Asıl onun dinlenmeğe ihtiya- ci vari İki erkeğin israrile, genç kadım bir az hava almak üzere bahçeye çıktı. Giderken, kocası seslendi: uzum güzelin « Dışarda heva güzeldi, Genç kadın — - Şimal birazdan Hamdiye bir tel, raf çekerim. «Aramizda herşey bitmiş. tir!» derim p Ve bir ağeca dayanarak, kimsenin | görmediğinden emin, rahat rahat göz yaşlarını döktü, Hem baline acıyor, | hem de fedakârlığını ülviyeti karşısın» | | da coşarak ağlıyordu. ..” Boğuk bir tabanca sesi, Nebileyi yerinden sıçrattı. Fena bir hissin te- girinde, deliler gibi, eve koştu. Hasta. nın oda kapısını açtı. Sadri, Şakağı delinmiş, kanlar içinde yatıyordu. «— Aman Allahım... Demek herşeyi biliyormuş!» diye inledi. Ve hıçkıra hıçkıra ağlıyarak: «— Ölümüne sebep oldum... öldürdüm, öldürdüm...» O ande bu cesede karşı ne gizli bağ larla bağlı olduğunu hissetti. Kendin- den nefret ediyordu. Şimdi artık nef- sine de cezayı vermenin zamanıydı. «— Hamdiye telgraf çekerim... Ko- camın intiharını yazarım... Bundan | Onu kordonda şehir gazinosunun bulundu- ğu yerde 400,000 lira sarfile bir şehir oteli inşa ettirieceğini yazmıştık. 140 yataklı olacak bu otel, İzmiri süsle- mekle beraber büyük bir ihtiyacı kar- şılıyacaktır, Belediyece otelin inşasına bu başlanacağı tahmin ediliyor. Otel, d. tı katlı olacak, alt kısımda gazino, lo- kanta ve müteaddid salonları edin | İzmir (Akşam) — Belediye Birinci | | ya | | | e yük kalbinden bunu beklerim. böyle anlar!» Birdenbire gözüne, yatağın yanın- daki masanın üstünde duran bir zarf dişti, Üzerinde «Nebileye» diye yazılmış. tı. Açtı, okudu. Sadri, diyordu ki: © aKarıcığım! Ben sefil bir erkeğim! Senin gibi mükemmel bir zevceye malik olduğum halde artık seni sev- miyordum. İki senedenberi daktilom- la seni aldatıyordum. Hattâ seni bo- şayıp onunla evlenmeği bile düşün- müştüm. Lâkin bu hastalıktan iyiles- miyeceğimi öğrenince onun gibi bir genç kıza sahip olamiıyacağımı an- ladım, Böyle yaşamaktansa o ölmeği tercih ediyorum. Affet beni, Nebile! Sen beni cidden seviyordun, biliyo- rum! Şimdi sana bir ricam var, bü- Met. resim fakirdir. Mutlaka kendisine bir ev parası ayır... Bu son vazifeyi sana tevdi ediyorum, Sen ki, hayatta beni cidden sevmişsindir.» Kelimeler, Nebil âdeta dansediyord! Mektubu öfkeyle buruşturdu. Demek bu ihtiyar adamın bile kal- bini elde e: emişi Ne acı inkisar! Halbuki o, bu erkeğe saadetini bile feda ediyordu! Rakibesine karşı, kal birleşmemizin imkânsızlığını i binde bir kin uyandı. Neyse, şimdi bari hür! Ölünün mektubunu yırttı. Bir kâğıd aldı. Hamdiye telgraf çekip izdivaç tari- hini tesbit, edebilirdi. Fakat her ne- dense, bu şiddetli arzusu, bir köpük yavaş yavaş gibi dağıldı. Bir fikri sabit dimağını | işgel ediyordu: «— Aldatılmışım!.. Se tiyar bir erkek tarafınden de, ne olacak: Şayed...» Yazacağı kâğıdı buruşturdu. Ve yüksek sesle: — Acelem yok! « dedi. Nâkleden: (Vâ-Nü) caktır. Denize nazır kısımda her oda nun ayrı balkonu, antresi, banyosu, &i- cak ve soğuk suyu bulunacaktır. Yan | ve arka taraflarda umumi balkonlar bulunacaktır. Bu büyük eserin plânı- ni İstanbulda Güzel Sanatlar Akâde- misi profesörlerinden mlmar B. Arif Hikmet hazırlamıştır. Umumi kapı, İkinci kordon tarafında bulunacaktır. Yukarıdaki resim, bu otelin maket!- nl ön kismından göstermektedir. ile SABAH, ÖĞLE ve AKŞAM her yemekten sonra muntazaman dişlerinizi fırçalayınız | İ Porşemhe müsahabeleri (Baş tarafı dokucunzu sahifede) lâtif bir tarzda teşrih etmek, h edilen muhitin seviyesini daima gö Gi özellik Vuzuh kel ii tam kıymetini kolayca anlaşılır ASIRI tel eder kikat Sözlerinizin bir görgü e, bir tedkike istinad e Gü icabına oluşu yenlere ahengi, mevzuun heyecanlı veya sakin şekilde, dinli- vk verişidir. Hol Sırrı Tarcan #nasssnsa ,BULMACAMIZ 3 — Sebeb - tiren kis hırkası, * eden. toprak - Uya «P» konursa Geçen bulmacamızın halli Boldan sağa : 1 — Soylarılık, 2 — Ora, Salise, 3 — Garb, Kısır, 4 — Ukde, Akarat, 5 — Mt, 6— Ki Ka, 7 — Akar, Yat Niyet, Lâin, 9 —. Ateşpare, 10 — Zeamet. Yukarıdan ayağı 1 — Soğukk 2 — Ora Yarda, Ayak, 6 a et, 5 Tez, 6 T Tüsan, Taa: Net, İki, , Yalpa, & , 10 — Kerata, Abone ücretleri Türkiye Ecnebi 1400 kuruş 2700 kuruş ına dahil olmıyan ecnebi mleketler: Seneliği 3600, alta aylığı 1900, üç aylığı 1000 kuruştur. Adres tebdili için yirmi beş kuruşluk pul göndermek lâzımdır. Ramazan 10 — Kuzuhuzır 152 B. İmsak Güneş Öğle Ikindi Akşam Y: 126 653 940 1200 8311158 1445 170 : Babıâli civarı Acımı soksk No. 13 Va. 45

Bu sayıdan diğer sayfalar: