9 Kasım 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

Karasineklerin en büyük düşmanı Tavşan imiş Birçok memleketlerde ve bahusüs | &cak olanlarda sinek bir fet teşkil | etmektedir. Bir taraftan insana rahat vermemekte ve diğer taraftan her tür- lü mikrop ve hastalıkların neşir vası- İası olmaktadır. Sineklerden kurtulmak güç birşey Gir. Mütemeddin memleketlerde bile bu belânın defi için büyük mücadeleler ve masraflar yapılmaktadır. Bazı mü- temeddin memleketlerde sineklere kar- $i alman, tedbirler hiç kür etmiyor. Meselâ cenubi Amerikanın Arjan- tin gibi en zengin ve mütemeddin yer- lerinde bile karasinek halkın rahat ve sıhhati için en büyük düşmandır. Fa- kat birçok tecrübeler neticesinde ni- hâyet bu beliyeye karşı da müessir bir çare bulunmuştur. Arjantinli bazı âlimler kızl tenli halkların yaşadıkları evlerde sıhhat şeraiti berbad olduğu halde sinek na- mana birşey olmadığına dikkat etmiş- ler ve sebebini araştırmışlardır. Bir de ne görsünler kedi gibi ehli hayvanat olarak yerlilerin ey ve ça- dırlarında bulundurulan tavşanlar si- neğin can düşmanı imiş. Tavşan bu- lunduğu yerde bir sinek kaldık. ça rahat etmemektedir. En ufak de. lik ve yarıklardan bile sinek yavrula. rını çıkarıp imha etmektedir. Sineğe karşı en basit ve en müessir çare tavşan olduğunu anlıyan âlim. ler keyfiyeti konferanslar ve makale. Jer ile bütün halka anlatmışlardır. Şimdi Arjantinli ailelerin çoğu ev- lerinde kedi köpek yerine tavşan bes- iemekte ve sineklerden rahat etmekte ve bahusus korkunç mikropların teh. likesinden masun bulunmaktadır, Bu gidişle scak memleketlerde tay. şan beslemek zaruri olacaktır. Lüzu- mu-halinde etinden ve derisinden de İstifade edilecektir. Eski kocasının ruhu kendisini tazib ediyormuş İptidal akvamda bir itikad vardır: Kocası ölen bir kadın tekrar evlenir- se eski kocasının ruhu kendisini ra- hat bırakmazmış. Vakit vakit çski ko- casının ruhu görünüp kadını korku- tur imiş, itikad yer etineğe başlamıştır. Ameri- kada Corciya hükümeti dahilinde 1912 senesinde kocasının vefatı üzerine casının ruhu kendisini rahat bırakma. dığını ve sık sık görünerek yeni koca» Sından ayrılması için zorladığını be- yan etmiş ve her suretle memnun ol- duğu yeni kocasından boşanması- nt istemiştir. Hâkim bidayette kadının aklından zoru olduğuna hükmederek akıl hastalıkları hastanesine gönder- miş. Fakat doktorlar kadının akıl ve Şuuru tam yerinde olduğunu tesbit etmişlerdir. Hâkim kadının kocasını da davet ederek zevcesinin halini sormuştur. Meğer ki adamcağız da zevcesinin es- ki kocasının ruhundan usanmıştır. Çünkü her gece görünüp karısı ile beraber kendisini de rahatsız ediyor. muş. Mahkeme kadını ve yeni kocası- nı daimi huzursuzluk ve korkudan kurtarmak için talak kararını miştir, Yer. Buz kütlelerinin çarpışma sesi taklid edildi İngilterenin büyük filim ztüdyola- rından birinde mevzuun icabı olan büyük buz kütlelerinin biribirine çarp- masından hasıl olan gürültünün tem- sil edilmesine çalışılmakta idi. Fakat bütün teknik vasıtalara müracaat edildiği ve tonlarca suni buz yüksek bir yerden beton bloklar üzerine atıl- dığı halde çıkan ses kutup denizle. rindeki buzların biribirine çarpmasın» dan hasıl olan gürültüyü me du. İki otomebili biribirine çarpıştırıl. | mış, fakat bu sadme dahi buz kütle | Jerinin çarpışmasından çıkan sese ben- zemediği anlaşılmıştır. | Nihayet maruf bir kimyagere mü- | | racaat edilmiştir. Bu fen adamı uzun geceler stüdyolarda muhtelif kimyevi tecrübeler ile matlüp sesi temin etme. ge çalışmış ise de hiç birinde muvaf- İak olamayınca cân sıkıntısından bir camın üzerine bir kaşık soda serperek" bunu parmağı ile ovmağa başlamıştır. Kimyager, sodanın cam üzerine ovul- masından çıkan sesin tam buz kütle. lerinin çarpışmasından husıl olan $e- sin hafif! olduğunu görmüştür. Bu ses İ bıçakla mantar kesildiği zaman hasıl olan sese benziyordu. Bu ses fen âlet- leri ile yüz defa büyütülünce Kutup denizlerinde buz kütlelerinin çarpış- masından hasıl olan gıcırdılı ve keskin ses tamamile taklid edilmiştir, mam LDL e amm Bayan Hacer Nevzad topal ! ve kambur değil 5 teşrinisani cumartesi günkü nüs- hamızda altıncı hukuk mahkemesin- de Ihsan adında biri tarafından açı- lan bir dava kaydedilirken davacı İh- “ sanın, Fatma Nezahet adında bir gönç kıza sevişip evlendiği, fakat nikâh dairesinde Fatma Nezahet defteri im- za ederken kendi yerine ablası Ha- cer Nevzadın İmzasını koyduğu ve ey- ! Ge do İhsanın karşısına Fatıma Neza» | het yerine ablası kambur ve topal Ha- | Cer Nevzad çıkınca, İhsanın altıncı hukuk mahkemesine mürutaatle bo- şanma davası açtığı yazılmıştı. Dün akşam matbaamıza gelen iki | genç bayandan biri Fatma Nezahet, | diğeri de Haver Nevzad Olduklarını söylemişler ve gazetede yazıldığı şe- kilde Hacer Nevzadın kambur ve topal olmadığını ve keyfiyetin bu suretle tavzihini istemişlerdir. Biz de bu iki genç bayanın kambur ve topal olma- dıklarını gördük, arzuları üzerine key- fiyeti kaydediyoruz. Aile kavgasi Beyazıt civarmda oturan Mehmed ile karısı Hacer dün evde kavga etmiş- İer, Mehmed karısını fena halde döğ- Mmüştür. Bu sırada Mehmedin ilk ka- rısından olan oğlu Akif de kavgaya karışmış ve o da üvey anasını şişe İle başından yaralamıştır. Kavgacı baba Me oğul yakalanarak tahkikata baş- lanmıştar, İstanbula girecek barsak. ların kontrolü Şehrimizdeki barsak imaâthane- lerinden bazılarının kapandığı yazıl- mıştı, Barsak İmalâthaneleri Kara- ağaç mezbahasında toplanmış ve Ba lediyenin mürakabesi altındadırlar. Ancak son günlerde Arâğolunun muhtelif yerlerinden salamura olarak getirilen barsaklar vardır ki bunlar, Sirkecide Mehmed Ali paşa hanında işlenmektedirler. Bu barsakların Mah- mudpaşadaki depolarının ikisinin sıhhi şartları haiz olmadıkları görül- müş ve bunlar hakkında sed kararı verilmiştir. Bu münasebetle Belediye, Anadolu- dan gelecek olan barsakların İstanbu- Ta girişini kantror etmek üzere bazı esaslı tedbirler daha almağa karar BERLİTZ LİSAN Üç kişiden mürekkep bir devlet ve vergisiz bir Her fevkalâdeli- ğin mutlaka Ame- rikada olması lâ- zimgelmez İngil tereyi de bu hu- Susta hatırdan çi- karmamsalıdır. Garib âdetlerin ve teamüllerin muhafaza olunması bakımından İn- gilterenin bütün Avrupa devletleri arasında rekor kıracağına şüphe yoktur. Meselâ İngiliz sahilleri etrafında küçük ve büyük bir çok adalar var- dır. Bu adalardan bir çoğunun Sa hilleri vardır. Hattâ asırlardanberi hüküm süren teamüller bu ada sahiblerine müstesna birer mevki bahşeder ve onları bir nevi kral mev- kilne kadar yükseltir. Hal ve keyfi. yet bu merkezde iken o adalara sü hib olmak istiyenlerin çok olmasına hayret etmemek Jâzımgelir. Yalnız geçen sene zarfında bu adalara 300 talib çıkmış. Fakat adalardan yal ruz yirmi dördü satılığa çıkarılmıştır. Bu küçük krallıklar içn verilen fiat- ler adaların büyüklüğüne ve vaziye. | tine göre çok değişir. Meselâ Edernish adası 1,200 İngiliz lirasına, Paole adası ise 12700 İngiliz lirasına satıl- mıştır. İngiliz karallarının hususi emlâki- ne dahil bulunan Stak adasının bu- günkü sahibesi adayı doğrudan doğ- ruya kraldan kiralamıştır, ve 15inci asırdan kalma bir vesikaya müste- niden kral ebir şövalyenin yarı ha- raci icar bedeli olarak vermekte- tir. Bu bedelin bugünkü değeri kra- hn hazine İdaresi tarafından yapılan « üzün müzakerelerden sonra iki İngi- Hiz lirası olarak tesbit edilmiştir. Ada- nın sahibesi bayan Huthaway kral dan başka bir kimse ile müzakereyi | reddetmektedir. Bu hususta pek es- ki anlardan kalma bir anlaşma- ya istinad e 'ktedir. Stak ada- sına aid mes eri doğrudan doğrü- ya krala yazmakta ve ona #Norman- diya Dükü; diye bitab etmektedir. Çünkü Manş denizindeki ada Nor- mandiya Düklerinin son mülküdür. Sundy adasının kralınm vaziyeti ise büsbütün garibdir. Bu adam kendisine mister Harman diye hitab edildiği zaman kızar. İki kilometre Dolandırıcılık davası Bayan Emine vekilinin habe- riolmaksızın apartımanı ter- Dün asliye üçüncü ceza mahkeme- sinde dolandırıcılık suçundan maznu- nen Rahmi adında birinin muhake- mesi yapılmıştır. Mahkemede ileri sürülen iddiaya nazaran bayan Emine Şayeste admda bir kadın, işlerini takip etmek üzere maznun Rahmiye umumi vekâletna- me vermiştir. Rahmi de bu vekâletna- meden İstifade ederek bayan Emine Şayestenin Maçkapalas civarında bu- lunan bir aparlımanını kendi baldızı namına 15 bin liraya ipotek etmiştir. Bir müddet sonra bunun farkına va» ran bayan Emine Şayeste, mahkeme- ye müracaatle Rahmi aleyhine dolan. dırıcılık dayası açmıştır. sinde yapılan muhakemede mazmun Rahmi, bayan Emine Şayeslenin borçlu olduğunu ve son zamanlarda bunadığı için ne yaptığını bilmediğini ileri sürmüştür. Davacı bayan Emine Şayeste bu id- âlaları reddederek böyle bir borcu ok medığını bildirmiştir. Dinlenen Şe hidier de bayan Emine Şayestenin böy- İs bir borcu olduğundan ve apartıma- nını İpotek ettiğinden haberdar ol madıklarmı söylemişlerdir, Maznun Rahmi müdafaa şahidleri- nin dinlenmesini istemiş, mahkeme bu talebi kabul ederek muhakemeyi başka güne bırakmıştır, den mürekkep parlâmentolar ve i A memleket gilterenin etrafında birçok adacıklar vardır. Bunların ir- si ve yahud satın almak suretile mülkiyetini temin etmiş sahipleri vardır. Bunlar bu adacıklarda âdeta birer kral vaziyetinde olup istedikleri gibi hareket ederler. Adala- rına istediklerini sokarlar, pul bastırırlar, hattâ 3-4 kişi- murabbaı genişliğindeki karallığının hususi posta pulları ve paraları var- dır. Bunların üzerinde mister Har- man'ın resmi görülür. Fakat İngi- liz hükümet memurları onun fikrine iştirak etmemişler, para ve pul bas- makla imtiyazları haricine çıktığını iddia eylemişler ve kendisini beş İn- giliz lirası psra cezasma çarptırmış- lardır. Bu messle şimdi mahkemede müzakere edilmektedir. Mister Har- man mahkemedeki beyanalında pek eski zamanlardan kalma haklarına istinad ve kendisni şiddetle müda- faa etmektedir. 16 ner asırdan kalma bir imtiyaza dayanan Shlant adasının sahibi de askeri kuvvete maliktir. İngiltere kralma ve vergiye bağlı olduğu için harb zuhurunda kralın emrine altı yaya ve üç &tlı asker vermeğe mec- burdur. 1509 senesinden kalma bir konun bunu emredyor, Kral bunu çok mas- raflı bulduğu için hususi ordu teş kil etme imtiyazımdan vazgeçmiştir. Adada kral üçüncü Jorj devrinden kalma üç havan topu vardır. İhtiyar bir çoban bu toplarım hem topçusu, hem tamircisi, hem de generalidir. Shiant adası kralının doğum gün- lerinde ihtiyar çoban üniformasını giyer ve «21 pare top endaht eder. Garib tabiatli adam bu doğum günü toplarından katiyen vazgeçmez. Fa- kat bu sene topçu generali ihtiyar çoban doğum gününde yalnız 20 pare top atmış, barutu tükendiği için yirmi birinciyi atamamıştır. Ada krallarından biri de misler Compton Mackenzie'dir. Bu adam geçenlerde vukubulan beyanatında son zamanlardaki siyasi buhranlar. dan dolayı bir adada oturmanın ha- yırlı olduğunu söylemiştir. Macken- zis denilen adam Dover kanalındaki Herm ve Yethou adalarının sahibi- dir ve yakında bir kale inşa ettir- kabineler Ada krallarından biri de pirâmen. toya sahib ol mağa meraklıdır. Her sene <tebaasi» ârasında intiha- bat yaptırır. Kendisi tarafından tan- zim edilen kanunu esasi mucibince pariâmento üç âzadan mürekkebdir. Adasındaki tebaası da zaten üç kişi- den ibaret olduğu için her sene İn tihab işleri fırka gürültülerine sebeb olmadan sükünet ve intizam İçinde cereyan etmektedir. Maamafih «dev- lets in nüfusu bir kişi artacak olursa o zaman ne olacağı belli değildir. Parlâmento meraklısı olan bu kr&- lın komşusu Kralda da pasaport me- rakı vardır. Kralın İngillerede bir pasaport dairesi vardır. Buradan vi- ze slmadan adaya ayakbasmak ya- saktır. Bu adada içki şiddetle mem- nudur. Adanın nüfusu 4 çobandan ibarettir. İçlerinden biri adanın va- lisidir. Bu vali de geçen gün sokak- ta sarhoş olarak dolaşırken yakala- narak bir İngiliz lirası cezaya çar- pılmıştır. Bu yüzden ada bir «buh- rar vükelâ tehlikesr atlatmıştır. Cernovon sahilindeki Bardsey ada- sında ahval bilhassa müşküldür. Bu- rada 1931 senesine kadar krallık hü- küm sürüyordu. Fakat nafb mister Roberts'in İstifası üzerine ada cüm- huriyete tahvil edilmiştir. Adada bir kraliyet taraftarları yar- dır. Onun için cümhuriyetçilerle kraliyetçiler mücadele halindedirler. Bununla bersber Bardsey adası İn- üs devletinin en mesud bir köşe- Çünkü ada sakinleri asırlar. aldi vergiden muaflırlar. Yalnız bir defa İngiliz parlâmentosu bu mu- afiyete itiraza cesaret elmiş, bunun üzerine açılan dava yirmi sene sür- müş ve nihayet, asırlardanberi devam eden imtiyazlarına istinad eden ada krah davayı kazanmıştır. Kral yal nız «müşterek İngiliz donanmasına yardım ve İngiliz sancağının deniz- lerde korunması için» senede yalnız ikt İngiliz Jirası verir. Başka bir ver- — cen tabi olmamakla iftihar eder kurarlar. nkara hukuk fakültesinin İzmirde bulunan mezunları Fakültenin 13 üncü yıldönümünü samimi bir toplantı ile tesid ettiler İzmir (Akşam) — Ankara Hukuk fâkültesinin tesisinin 1$ üncü yıldö- nümü 5/11/938 tarihine tesadüf ettiği için o gün İzmirde muhtelif makam- larda vazife görmekte olan fakülte mezunları aralarında bir toplantı ya» parak yıldönümünü samimi şekilde kutlamış ve fakülte hatıralarını ihya etmişlerdir, Bu toplan ve kutlama içim İzmir Cümhuriyet müddelumt- miliği başmuayini B, Sedad Çumralı ile defterdar B. Nafi Demirkaya önayak olmuşlardır. Büyüklerimize tazim telgrafları çekilmiş ve geceleyin İzmirpalas salonlarında bir de ziyafet