22 Aralık 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10

22 Aralık 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bölgeler şampiyonası Grup birincileri belli oldu Futbol federasyonu (tarafından milli kümeye iştirak etmiyen spor muntakaları arasında tertib edilen Türkiye futbol birinciliği müsabaka larma bu maçlar için tesbit edilen grup merkezlerinde Cumartesi günü başlanmış ve finalleri salı günü yapı- lan müsabakalarda grup birincileri belli olmuştur. Gruplarda birinci olan mıntaka ta- kımlarının şampiyonunu tayin ede- cek son karşılaşmaları Ankarada yap- ları evvelee tekarrür etmiş olduğun- dan grup birincileri Ankaraya hare- ket etmişlerdir. Yapılan müsabakalarda Kocaeli grupunda Eskişehir Demirspor, Ege grupunda Aydınspor, Seyhan grupun- da Adana İdmanyurdu, Karadeniz grupunda Samsun birinci olmuşlar- dır, KOCAELİ GRUPU İzmit (Akşam) — Cumartesi günü altı bölge arasında başlamış olan Kocaeli futbol grupu birinciliği mü- sabakaları dün nihayetlenmiştir. Fi- nale kalan Bursa ve Eskişehir takım- ları arasında yapılan maç Eskişehirli. lerin 2-0 galebesile netiçelenmiş ve Eskişehir takımı Kocaeli grup birin- ciliğini kazanarak Ankaraya hareket etmiştir. KARADENİZ GRUPU Samsun (Akşam) — Bölgeler ara- sı grup birinciliği müsabakalarında finale kalan Samsun ve Trabzon ta- kımiarı dün son maçlarını yapmışlar- dır. Nizami müddet nihayetinde 1-1 Ege çrupunda birinciliği kazanan Aydın spor takımı berabere kalan takımlar oyunun tem- | did edilmesi üzerine tekrar karşılaş muşlar ve temdid esnasında 2 gol da- ha yapan Samsun Karadeniz grup birinciliğini kazanarak Ankaraya ha- reket etmiştir. SEYHAN GRUPU Adana (Akşam) — Milli küme ha rieinde kalan spor bölgeleri arasında yapılan Seyhan grup birinciliği mtü- sabakaları dün nihayetlenmiştir. Ra- kiplerini mağlüb eden Adana İdman- yurdu grup şampiyonu olarak Anka- raya hareket etmiştir. EGE GRUPU Aydın (Akşam) — Ege grupu bi- rinciliği için finale kalan Aydıspor Muğla takımları dün karşılaşmışlar- dır. Baştan nihayete kadar hâkim oynıyan Aydınsporlular müsabakayı 4-1 galibiyetle bitirerek grup şam- piyonu oldular. Dün akşam son final maçlarını yapmak için Ankâraya hâ- reket ettiler, Şampiyona maçları bugün yapılacak Ankara 21 (Telefonla) — 1938 so- nesi grup birincileri bugün şehrimize gelmişlerdir. Federasyonumuzca hazırlanan fiks- türe göre, yarın öğleden evvel Aydın - İzmit grup şampiyonları, öğleden son- Ta da Seyhan ve Samsun grup şampi- yonlar karşılaşacaklârdır. Galipler arasında cumartesi günü öğleden son- ra 19 mayıs stadyormunda final müsa- bakaları yapılacaktır, Galip gelen ta- kım 1938 senesi Türkiye grup şampi- şampiyonuna Beden terbiyesi umum müdürlüğü tarafından bir şampiyon- luk kupası verilecektir, Alsancak - Üçok maçı tafsilâtı 13 sene evvelki stadla İzmir (Hususi) — Bugün Alsan- cak - Üçok maçı var. Alsancak eski Ak tay, Üçok eski Altınordudur. Oyuncu- Jar ayni oyuncular. formaların rengi ayni renk. Fakat nedense isimleri de- giştirilmişi Halk gene (Yaşa Altay... Yaşa Altınordu!) diye bağırıyor. Fa kat oynıyan takımlar Alsancakla Üçok... Bundan 13 sene evvel İzmire Altay, Altınordu ve muhtelitle oynamağa gel- miştik. O zamanki İzmirle bugünkü İzmir arasında çok büyük fark var. Geniş ve temiz caddeleri, modern bi- naları, Kültürparkı, Fuar sahası, ye- ni iskeleleri, hülâsa her şeyi ile bu- günkü İzmir eskisinden daha çok gü- | İzmir Belediyesinin aerodinamik otobüsleri bizi, on üç sene evvel de gel- diğimiz Alsancağa bıraktı. On üç yıl | »wwel †ayni yere ©ski faytonların | içinde çâlkaa çalkana gelmiştik. İzmire mit spor resimleride daima görülen büyük gaz deposu, cihet tayi- ni için işimize yaradı ve #jadın kapı- sını kolayca bulduk. o“ * 13 sene evvelki tabta'kapinın yerin- de şimdi beton bir antre var. Maçın başlamasına yarım saat kadar olduğu halde, stadın önünde izdiham yok, Ra- hat rahat biletlerimizi alarak içeri gi- riyoruz. Tek tribünü ancak bin beş yüs| zü bulabilecek bir seyirci kütlesi dol- durmuş. Kapının bulunduğu cephe- de, yukarıda bahsettiğim gaz deposu, solda, uzun selvilerile Hristiyan me- zarlığı, sağda Lribün, karşıda 45 daki- kayı herkesin takip edebilmesine ya- rayabilecek büyük saatli bir lâvha ile süslenmiş dümdüz bir duvar... 13 sene evveline nazârâan değişen şeyler şunlardır: . Mezarlığın duvarı biraz daha arka- i Tahta tribünün yerine / yeri çok az beton bir tribün ya» | » Sahanın gizli m ve ylarmı göste lâvha yoktu. F Kİİ. a bu lirha- nın bir eşi va guna kanaat EM mind | dermaçı (2:1) kazandılar, İki taraf ta - mazur görmek kabil, Yalnız, Karşıya- | Evvelâ Üçok, sonra da Alsancak saha- ki burada saati işletiyorlar, I Alsancak, hiç şüphesiz, eskisinden daha güzel, daha temiz ve itinalı... gene hiç şüphesiz Taksim stadından kıyas kabul etmiyecek derecede iyi... Fakat biz, İzmirin faal Belediye rei- sinden geniş caddelerile, Kültürparkı | ile mütenasip, şehre daha yakın, çi- İ men sâahalı, kapalı tribünlü, takımla- rın çalışmasına yarıyacak antrenman yerleri olan modern bir stad beklişo- ruz. On üç sene evvelki maçlar, maziyi tamamile hatırlatan dekor içinde in- sarın gözü önüne geliyor, İşte, şimdi mimar olan sağaçık Necatinin beni tepeaşağı düşürdüğü yer... İşte İzmir mühtelitinden iki gol yiyerek mağlüb olduğumuz kalele: Hakem mister Favler'i üzerinde önü ilikli şehir elbi- sesi, başında fötr şapkasi ile sahada hâkemlik ederken görür gibi oluyo- rum, Stada girdiğimiz zaman Karşıyaka ile Ateşspor takımları oynuyorlardı. İzmirdeki antrenör tarafından idare olunan bu maç ne kadarda öert! Oyuncular biribirlerine öyle kıyasıya giriyorlar ki,.. Hakem bu tehlikeli tar- zı müsamaha ile âdetâ seyrediyor, Takımının ve belki de saha- nın en İyi oyuncusu hiç şüphesiz ki Aetşsporun sol hafı... Neticede Ateşli- genç ve enerjik olduğu, hakem de serin liğe müsamaha ettiği için tehlikeli ayak girişlerini hir dereceye kadar ka kaletisinin ikinci golü yedikten sonra ve sahadan çıkarken hakeme itiraz tarzını hiç doğru bulmadık. Sıra günün mühim macına geldi. ya çıktılar. Hakem B. Esadın idare et- tiği bu maç oldukça güzel oldu. Alsancak takımının müdafaası, Üçok takımının hücum hatti kuvvetli imiş. Yalnız bu maçta Üçek forverd- bazı oyuncularının rahatsızlıkları en eksik... Alsancaklı seyir- cilerin taka, larından pek ümidleri yok... i Oyun başlar başlarıaz, futbolden bu günkü saha arasında me gibi farklar var ? anlıyan her hangi bir kimse Alsan- | cağın gelip geleceğini tereddüd etme- Ve | den söyliyebilirdi. Alsancak çok atılgan ve enerjik bir oyun oynuyor. Buna mukabil Üçok iri çek gevşek tutmuş bir halde... Daha birinci dakikada Alsancak takımı bi- rinci golünü atmağa muvaffak oldu- ğu halde, bu sayı Üçokluları faaliye- te getiremedi. Birinci devrede Alsan- cak soldan yaptığı âni bir akınla bir gol daha attı ve ilk kırk beş dakikayı (2-0) galip bitirdi. İkinci devrede Alsancak rüzgâr al- tında; İstanbulun da pek iyi tanıdı- gı milli takım oyuncularımızdan Sal- din idare ettiği hücum hattı hemen | hâkimiyeti ele alıverdi ve Said vasıta- sile üst üste iki gol yapmağa muvaf- fak oldular. Vaziyet (2-2) olunca Al sancaklıların gene ümidleri kesilmiş- ti. O ana kadar gayet iyi oynıyan Al- sancaklı müdafi Zehir Ali de bozulma- ğa başlamıştı. Alsancaktaki bu bozgunluk çok sür- medi, Ortadan bir akınla yaptıkları : üçüncü gol, takımın mâneviyatını tek. rar arttırdı. Santrhaf Enverin sağaçı- | ğa verdiği güzel bir pası sağaçık mü- kemmel bir şütle dördüncü defa Üçok kalesine soktu. Bu gölden sonra Al- sancak lehine olan bir penaltıyı Said hdetâ kalecinin eline yuvarladı. Ha- kem sertleşmeğe başlıyan oyundan iki Üçoklu futbolcüyü çıkarmıştı. Alsancağın beşinci golü galibiyeti sigortaladı ve maç (5-2) gibi beklen- miyen bir netice ile bitti. Alsancak takımı çok enerjik oyna- dı. Kalecileri, hafif gösterişe kaçmak- la beraber çok İyi kurtarışlar yaptı. Üçokun birinci golünü eğer bekleri topun istikametini değiştirmeseydi tu- tacaktı. Zehir Ali ve solbek, İki yan haf iyi oynadılar. Santrhaf Enver, sahanın en iyi oyuncusu İdi. Top tu- tuşları ve hücum hattını besleyişi, ile- ride çok İyi bir santrhaf olacağını gös- termektedir. Hücum hattı sistemsiz, fakat ener- jikti, Hepsi ayni derecede iyi aynadı- lar, Üçok takımında kaleci beş gol ye mekle beraber zatarsızdı. Müdafaa, İngiliz Nazırlarından bir sm Roma seyahatine muhalif (Baş tarafı 1 nci sahijede) Parlâmentonun toplanacağı tarih olan 3i Sonkünundan biraz evvel bazı nezaretlerde değişiklikler yapılma” 81 kuvvetle muhtemeldir, Esasen çok- tanberi Başvekil böyle bir değişikliği arzu etmekte idi. Bu arada Maughau Runciman ile Lord Wintenrton'un çe- de mevzuu bahsolmaktadır. Bununla beraber Başvekilin yapa- cağı araştırmalar neticesinde genç nazırlar tarafından yapılan şikâyet- lerin muhik olmadığı kanaatine var- ması imkânı da mevcuttur, Bu tak- dirde bu nazırların da istifa edenle- rin listesine yazılmaları tabiidir. Hükümetçi liberallerin toplantısı Londra 21 (A.A) — Harbiye Nazı- rı B. Hore - Belishanın talebi üzerine kükümetçi liberaller, bugün öğleden sonra toplanmışlar ve Harbiye Nazı- rının muhasımlarının mumaileyhin iktidarsızlığını ileri sürmeleri keyfiye- tini protesto etmişlerdir. B. Hore- Belisha, bu toplantıyı müteakip, Baş- vekil B, Chamberlain ile uzun bir gö- rüşmede bulunmuştur. Öğrenildiğine göre, B. Chamberlain, yarın Harbiye müsteşarı lord Strath- cona ile Müstemleke Nezareti Parlâ- mento müstşarı lord Dufferin Ando- vayı kabinesine çağırmıştır. Politik mahfillerdeki kanaat, B. Chamber- Isin'in pek yakında B. Hore - Belisha- nm şahsı etrafındaki anlaşmazlıkta kati kararını ittihaz edeceği merke- zindedir. Roma seyahatinin akisleri Londra 21 — Parlâmento mahafi- linin fikrine göre B. Chamberlsin'in Romaya seyahati, halk arasındaki mevkiini sarsacaklır. B. Mussolini ile yapacağı mülâkatın İngilterenin da- hili siyaseti üzerinde mühim akisleri olabilecektir. Müşahidlerin intibama göre hükü- metin zirai ve silâhlanma siyasetine kâr partisinde Başvekile karş bir nevi memnuniyetsizlik uyandırmak- tadır. İyi malümatlı mahafllin beyanına göre deniz aşırı ticaret müsteşarı B. Hudson, müstemlekât müsteşarı Marki Dufferin ve Harbiye müsle- şarı Lord Starfkon, silâhlanma siyâ- setinde ciddi bir istical gösterilmesi ne karşı ayaklanmışlar ve nazırlar- dan Hoare Belisha, İnskip ve Winterton tavsiyesini kabul etmiş, fakat şayanı memnuniyet bir cevap verilmediği tak- dirde üç müsteşarın istifası tahak- kuk edeceğini ilâve etmiştir. Fransız gazetelerinin makaleleri Paris 21 — Fransız gazeteleri İngi- liz politikası ve Avam kamarasın- daki cereyanlar hakkında uzun mp kâleler yazıyorlar. Oeuvre gazetesi diyor ki: «Dün Avam Kamarasında birbirine muarız Iki cereyan görülüyordu. Bun- lardan birisi Chamberlain'in seyaha- tine taraftar ve diğeri aleyhtar id. Teraftar olanlar ekseriyeti haiz ol- makla beraber taraftar olmuyanların ileri sürdükleri delil çok kuvvetlidir. Bunlar diyorlar ki: «Ya Chamberiin Roma'da yeni hiç bir anlaşma yapmıyacağı hak- ükedığa sünni binini ve Bi leyh ne Süveyş kanalı ve ne de İngi- Başvekilin Roma seyahatine büsbü- $#ün muarızız.» Epogue gazetesi, Münih siyasetini şiddetle tenkid ediyor ve «Chamber- Isin'in manalı bir İtirafı diye tavsif ektiği bir ciheti ehemmiyetle tebarüz ettiriyor ve diyor ki: «Evvelki gün Avam Kâmarasında Chamberlain, Almanyanın mukare- net yolunda ikinci bir adım atmak imkânını veren yeni hiç bir hareket- te bulunmadığına teessüf etmişti. Bütün Fransızlar da İtalya hakkın- da ayni şeyi söyliyebilirler.» Türk - Alman ticari münasehatı (Baş tarafı 1 inci sahifede) Almanyanın omallarımızı başka duğum için son ticaret anlaşması neticelerini vazilem harici olmasına i memleketlere sattığı hakkinda piya- samızda bir haber dolaştığını şimdi sizden öğreniyorum. Mukavele ahkâ- mina tamamen riayetkâr olacağın- dan hiç şüphe etmediğim Almanların bu hükümlere mugayir olarak başka memleketlere döviz mukabili Türk malı sattıklarını, müsaade ederseniz, kaydı ihtiyati ile telâkki edeyim. Bu- nun misalleri varsa Almanya bükü- metinin nazarı dikkati celbedileceği tabiidir. Her halde Türk - Alman ticaretin- den hükümetimiz memnundur. Şeraj- tini her iki tarafın bünyesine muvâ- fik bulmaktadır. Başka memleketle- rin de Türk malını iştira kuvvet ve kabiliyeti teessüs veya inkişaf ettikçe onlarla mübadelâtımız da artmakta- dır ve daha da artacaktır. Alman an- laşması bu inkişaflara mâni değildir. Nitekim son parafe ettiğimiz Türk - Amerikan ticaret anlaşmasının iki memleket arasındaki alım satımı ar- tıracağından çok ümidvar bulunmak- tayım. — 7 ze anlaşmadan bahis anaananasan Alsancak Seli sürat ve atıl- ganlığına mağlüp oldu. Hücum haf- da tanzim edemediler, Maç, tek tük ayakla tehlikeli giriş- ler olmakla beraber, umumiyet itiba- Tile sert değildi. Hakem B. Esad, birkaç takaslı ka- rar vermekle beraber maçı soğukkanlı ve güzel idare etti, Ulvi YENAL tında Âdil ve Said beklenen oyunu çi- | karamadıkları gibi, takımın oyununu | buyurdunuz. Serbes döviz esasına müstenid olacağını matbuata ifade etmiş olduğunuz bu itilifta takas su- relile satışlara da imkân birakılmış mudır? — Hayır. Mukavelenin meriyetinder itibaren Türk - Amerikan ticaretinde hususi takas tatbik edilemiyecektir. Gene bahse avdet edeyim: Alman- larla aramızda samimi dostluk mü- nasebatı mevcuddur. İktisadi müna- sebetlerimizin hayırlı inkişafının bu dostluğu kuvvetiendirmekte olduğu şüphesizdir, Esasen Türkiye ile Al- manya arasında ihtilâflı hiç bir me- sele yoktur. Bunu ve aradaki müna- sebetlerin samimiyetini vazifem iti- barile Ankarada ve ara sira gitmekte olduğum Berlinde görmek fırsatını buluyorum. Türk milletinin büyük matemi es- nasmda ve bilâhare yeni Reisicüm- hurumuzun intihabı dalayısile Alman milletinin bize karşı göstermiş oldu- Zu çok dastane alâka ve bütün Alman matbustının yekzeban Olarak vaki olan güzel neşriyatı Türkiyede tabia- tile çok müsald tesirler bırakmış ve bizi cidden mütehassis etmistir. Bu defaki seyahatimde Alman ricaline hükümetim namına bu hususta te- şekkür etmek fırsatını bulacağından li da aynca memnun oluyorum.» Bir yolcu tramvaydan iner- ken düşerek yaralandı Osman isminde almış yaşlarında biri, Türbede tİramvaydan inerken müvazenesini - kaybederek - düşmüş, yaralanmıştır. Yolcu inmeden arabi da hare zili çeken biletçi yakala- narak hakkında kanuni takibata gi- rişilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: