24 Aralık 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12

24 Aralık 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A ZEN ZABITA MESELELERİ Esrarengiz bir cinayet Cinayet masası şefi, ,bay Falanın evinde işlenen cinayetin tahkikatına memur edildi. Kalkıp eve gitti, Bay Falan şaşkın bir haldeydi. Şef — Cinayet nere — Odada. ” —DBenlor Odaya adam, üsti de yatıy: şısındaydı. Odad: izamsızlık yoktu, yerlerde birkaç kan izi görünüyordu. Şef sordu — Vakayı anlatır mısınız? — Biraz © geçtiğimiz odüda ça- lışıyordum. Bu odada bir gürültü duy. dum. İhtiyatlı di nmak için taban» camı aldım hızla bu odaya girdim. Adam odanın ortasındaydı, arkası bana dönüktü. Beni aynadan görün. ce şaşaladı, elini cebine attı, | 'Tabancasını çekeceğini anladım, ni- şan aldım ve haykırdım — Eller yukarı! Sözümü dinlemedi, tabancasına day. randı, Ateş ettim. Maksadım vurmak » işlendi? deği, götürünüz. r. Mak genç bir nalı bir şöminenin önün- mine tam kapının kar Büyük çiçekler Rafezyanın keşfinden evvel 1832de yeryü- zünün en büyük | ; çiçeği Viktorya Rejina idi. Su- da biten bu çi- çeklerin kutru 40 santimetre Adi. Yaprakları 2 metre 25 santimdi. | Bu çiçek Brezilya nehirlerinde yeti- şirdi. Tohumu Avrupaya getirdiler ve 30 derece ısınmış akuaryomlarda ye- tiştirdiler. Keşfedilen Rafezyanın kutru ise 1 metre 20 santimdir. Bu çiçek Somatra- da yetişiyor. Bu çiçeğin yaprağı yok- tur, çok kötü bir koku neşretmekte- Resme dikatli bakınız, vahşi bir yır. tıcı hayvan gözleri sanırsınız. Halbu« ki gördüğünüz erkek Kelebek kanad- lardır. Ancak her kelebeğin kanadında böy le göze benziyen yuvarlak vardır am- ma, & kelebeğin kanadına bakıldı. ği zaman vahşi hayvan görüyorum hissine düşülmez. Resimde gördüğünüz kelebek Tan- ganyikada yaşıyan büyük kelebeklerin kanadıdır. koyunuz <delilik, olsun, yecanla hâvaya sıkmak istediğim kur- şun başına isabet etti. Yere yuvarlan- dı. Yarası ağırdı. Derhal doktora ve polise telefon ettim... Kapı çalınıyor, doktor gelmiştir. — Eğer duktorsa derhal buraya gö- Yanar dağlarda sundalama Japonyanın en büyük yanar dağları Hondodadır. Bunlardan en büyüğü Fuzi Yama mukaddes dağıdır. 3750 metredir, Bu dağın yanar tepelerinin uyanışı bâzen çok feci oluyor. 1888 de tamamile söndü sanılan Bandai-San ağzından fışkıran lavlar etrafı mahvetti, harabeye çevirdi. Bü- tün köyler, şehirler mahvoldu, binler- ce kişi öldü. Şimdi Japonyada yanar dağlar hak- kında ilmi tedkikler yapılıyor. Resmimizde, yanar dağlarda son- dâlama âmeliyeleri yapmağa mahsus bir oda görüyorsunuz. Bu odada ölçü âletleri, okzijen şişeleri, fotoğraf ve si- nema makineleri vardır, Odada tele. fon cihazı da vardır. Tedkikat yapan- lar yerle her an muhabere etmektedir. değil, korkutmaktı. Fakat telâş ve i | Bilmecesi), * tiriniz. Gel ya baktı: — Ölmüş dedi, yapılacak birşey kal.| | mamış! Şef bir müddet düşündü, sonra bay Falana — Siz biraz odadan çıkınız dedi, ih- tiyacım olursa sizi çağırırm... Bay Falan çıktı. Şef doktora sordu; — Bu cinayet hakkındaki fikriniz nedir? — Adam derhal ölmüş, kurşun bâşı- nın bir tarafından girip öbür tarafın- dan çıkmış. İşte çıktığı delik. — Otopsi yapmadan kurşunun içer. de kalmadığına dair bir rapor verebi- Jir misiniz — Veririm, — Öyleyse benimle beraber bay Fa ilanın yanına geliniz. Odaya girdiler, Şef bay falana yak- Jaştı: — Doktorun ifadesi sizin çok âley- hinizdedir. Sizi tevkif etmek #ecbu- riyetindeyim. Bana cinayet hakkında doğruyu olduğu gibi söylemediniz?.. — Neden? Zenci güzelliği Zenci kadınla, rın üst dudak. larının simsiyah, - sit dudaklarının Sö mosmor olmas makbuldür. Bu işi (oyapabilmek için de çok acis ya katlanırlar. Genç kızı srt üstü yatırırlar, Birl başını tutar, öleki dudağına iğne ba- tırır, bir üçüncüsü de bir acı his etme- sin diye göğsüne vurur, Bu sırada da davul dümbelek çalar, kadınlar garkı söyler. Ameliyat bitince kız kalkar, Alt du- dağı şişmiş ve morarmıştır, Güzelleşmek için &cıya tahammül gerek!.., Denizler derinleniyor. | Dray ismi verilen vapurlar, liman. karda yarışacaklar, bunun için aerodinamik kıyafete girmiştir RR ei ları, kanalları, havuzları derinleştir. mek için yapılmıştır, Bu vapurların arka taraflarında su dolabına benzi. yen bir âlet vardır. Bu âlet denizin di- bine dalar ve mukannen bir yere biri. ken kum ve pislikleri toplayıp yukarı çıkarır, Satte 10.000 metre mikâbı kum ve saire çıkaran vapurlar vardır. eser meemmerarerenseemeen 3 harfli «bir nevi toprak» 1 koyunuz. <Uzaklaştırma, kovmâş olsun, bilhassa fotoğrafla çekilmiş resim için kullanılan 3 harfli «temiz, berak» 1 3 — 3 harfli «büyük dovula un sonuna 3 harfli «çiftin mukabiliş ni koyunuz «kordon; olsun, > b n doktordu. Odaya girdi, yaralı-| Yüksek karlı bir dağda güzel bir otelin taraçası, Garsonlar rahat yürü. mek ve çabuk iş görmek için patenlerle geziyorlar, Resmimizde müşterinin istediğini dinliyen bir şef garsonla, büyük bir meharetle tepsi getiren garso- nu görüyorsunuz, Velosipet v Kayak Velosipetler bu sene &arlı dağlarda moda oldu. Resmimizde ka- yak velosipet yarışına girenleri yarışa başlamak üzere iken görüyorsunuz. Yüksek karlı dağlardaki otellerde çalgı çalan çalgıcılar, kızaklara binip oradan oraya gidiyorlar, konserler ve- riyorlar, Resmimizde gördüğünüz modern şövalyelerdir. Hepsi de zırh giymişler, Hesap Çeşmenin muhtelif boyda 5 tane musluğu var. Bir tanesi yalnız akar. Ba havuz İ saatte, Ikincisi yarım saaf- te, üçüncüsü yirmi dakikada dördün- cüsü ise ikinci ile üçüncünün bir âra- “- akmasına müsavi zamanda doldu- «uğor. 5 müslük birden akarsa havuz beş.dakikada doluyor. Beşinci musluk Bilmecemizi doğru halledenlerden 1 inciye 10 lira, 2 nciye 5 lira. 3 üncüyo (| lâstik mürettip Lakimi,4 üncü ve6in.| havuzu tek başina ne kadar zamanda ciye eş dolma kalemle bir kurşun kalem. 75 karlimize muhtelif hediyeler verilecektir. doldurur. ve zekâ oyunları Bu saat ağır çalar. Çok tembel bir sâattir. Üçü çalması tam altı saniye sürer. Tasavvur ediniz, üç darbeyi altı saniyede vuruyor. Saatin rakamları arasındaki mesafe biribirine müsavi- dir, fakat saat tembeldir. Üç darbeyi alli saniyede vurur da, on iki çalması tam otuz üç saniye sürer. Otuz üç sür niyede on iki darbe!.. Bunu nasıl izah edersiniz!

Bu sayıdan diğer sayfalar: