19 Ocak 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

19 Ocak 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

19 Kânunusani 1939 AKŞAMDAN AKŞAMA Türkçe meselesi Lisanımızın takib ettiği inkişaf hakkında mülâhazalar Muharrir B. Naci Sadullah, diğer bazı meslekdaşlarım arasında bana da müracaat ederek, türkçedeki eski ve yeni kelimeler, ıstılahlar hakkın. da düşüncemi sordu, ilerle, anketlerle, Maarifin temimleri- le, dil işinin yeni baştan aktüalite ol- duğunu görüyoruz. Bu son ankete, B. Falih Rıfkı Atayın Ulusta çıkıp bazi İstanbul güzetelerince istinsah edi- len bir makalesi sebebiyet vermiştir. Hedef, serlâyhadan da anlaşılmakta- dır: «Kelime ve ıstılahlarımıza verebiliriz», Ve uzun makale şu suallerle başlı- yor: istikrar «Reis mi, başkan mı, idare mi, netim mi? Kâtip mi, yazgan mı, sek- reter mi? Müsteşar mı, yönetger mi? Vekil mi, bakan mı? Müzakere mi, görüşü mü? » Falih Rıfkı Ataym böyle bir mev- zuu günün meselesi haline getirmesi yerinde bir endişedir, Kültür işlerile uzaktan, yakından alâkadar herkes cidden garip ikilikler hissediyor. Ni- tekim B. Hasan Âli Yücel'in («Kültür Bakanlığın denmesin, «Maarif Vekâ- letir densin!) suretindeki son tami- mi de bü umumi düşüncenin resmi bir makamdan ifadesidir. Tereddüd- lere cevap veren bir tamim. Akşam karileri, benim, aylarca ev- vel, ıstılahların bivdenbire değişive. rerek, iki nesil, - hattâ iki mektep si- nıfı - arasında yaratığı Babil kulesi faciası üzerine dikkati celbettiğimi hatırlıyacaklardır. İşin en ehemmi- yetli noktası, bence, «müdür» sözü varken «direktör» tabirinin de türk- çeye girmesi değildir. Her millet, te- masta bulunduğu âlemlerin tesirinde kalır. Kendi sinesinde mütenakız ce- reyanlar yaratabilir. Bütün bu hari. ci ve dahili tezahürler, kendi arala- rında konkura tabi olur, çarpışır, ba- rışırlar; zaman hükmünü verir, Nitekim, bundan beş on sene evvel «filânca mektep şakirdanı» diyebili- yorduk, «Mektep talebesi» manasın- daki «şakird» artık öldü. Şimdi «şa- kirds, etilmiz» karşılığında yaşamak. tadır. «Filânca dâhi heykeltraşın şa- kirdi» dersek tam yerinde bir kelime kullanmış sayılırız. Bu arada, «mek- tep» ve «talebe» sözlerine rakip çıktı: «Okul» ve «öğrenci». Bütün Maarif teşkilâtımızda bunlar kullanılıyor. Üç beş senelik bir zaman, bu yeni mücadelede hangi kelimelerin mu- zaffer olacağını gösterecek. Değişme- lerin bu kadarcığında endişe edilecek bir şey yoktur. Ben, endişemin şu 1stılahlar mese- lesinde toplandığını önce de karileri- me anlatmıştım; B. Naci Sadullahın anketine de gene o şekilde cevap ver- dim: — Riyaziye, fizik, kimya, nebatat, hayvanat, tabakat, biyoloji ıstılahları mekteplerimizde yenilendi. Bunlar dört bin küsur kelime teşkil ediyor- larmış. Arkalarından diğer derslerin- ki de gelecek. Neşredilen ve mektep- lerdeki tedrise artık esas tutulan ri- saleler dikkatle okunursa görülür ki, (wâ - Nü) (Devamı 4 ümrü sabifede) Nadir görülen bir sis nevi Dün Marmaradan Boğaza bir kuşak gibi geçti, gitti Dün öğleden sonra Marmaradan doğru gelen bir sis tabakası şerid ha- linde Boğaza doğru yayılmış bir saat sonra açılmaya başlamıştır. Nadir görülen ve ağır bir duman hissini ve- ren sis tabakası köprü üstünde birçok meraklıların toplanmasına sebep ol- muştur. İrtifa Üsküdar sırtlarına erişemi. yen bu sis tabakası Saray burnundan Beşiktaşa doğru kalın kuşak halinde uzanmış ve bir saat kadar müteaddit şekillere girmiştir. Adalar ve Haydarpaşa Kadıköy se- ferleri bu yüzden dün bir müddet ya- n kı. sumlarında da şirket vapurları güç- Jükle seyredebilmişlerdir. Yaş meyva bol Fakat pılamamış, Boğazın limana yal atlar elân çok yüksektir Piyasada yaş meyva çoğalıyor. Son bir hafta zarfında 3,000,000 adet por- takal, 285,000 tane mandalina, 118,000 kilo elma ve 5700 kilo da armut gel- miştir. Piyasaya bol mal gelmesine rağmen fiyatlarda ucuzluk yoktur ve baha- hlık yüzünden istihlâk da gittikçe | azalmaktadır. Toptah fiyatlar da ucuz! olmamakla beraber yaş meyvalar da- ha ziyade perakende ellerde, bilhas- sa manavlarda haddinden fazla baha- hı satılmaktadır. Fiyat kontrolü ya- pılmaması yüzünden bu bahalılık in- safsızlık derecesine gelmiştir, Üç milyon portakalın hepsinin bir- den satılacağı farzolunsa İstanbulda nüfus başına haftada üç buçuk por- takal isabet ediyor. Mandalina daha az istihlâk edik mekte ve nüfus başına haftada bir kaç dilim isabet etmektedir. Sarhoşluk yüzünden kavga Raşid ve Rifat isimlerinde Iki ar- kadaş, evvelki gece Beyoğlunda bir birahaneye giderek bir hayli rakı iç- mişler, bir aralık fazla sarhoş olunca birbirlerile kavgaya tutuşmuşlar, bu sırada da ellerine geçen, şişe, tabak, bardak ve emsalini yerlere vurup kır- mışlardır. Bu esnada bir de büyük ay- na kırılmıştır. Nihayet iş polise aksetmiş, memurlar her ikisini de mahkemeye vermişlerdir. gelen yakalayıp | Okmeydanı cinayeti failinin evrakı ağır ceza mahke- mesine verildi Okmeydanında bir dere içinde Da- daylı İhsan adında bir genci taşla ka- fasını parçalamak suretile öldürmek- ten mazmun Ar&p Murad hakkinda müddelumumilik otahkikatı ikmal edilmiştir. İddia makamı, Muradın bu cinayeti işlediği delillerle sabit ol- duğu cihetle Türk ceza kanununun 448 inci maddesine göre muhakemesi yapılmak üzere evrakı ağır ceza malı- kemesine vermiştir. Sahife HABERLERİ Karilerimizin mektupları Bir ecnebi şirket hem kadı hem davacı olamaz! Evimizde hava gazı tesisatı ve bu- nun eski sistem sulu saati vardır. Bu saatin yazdığı metre müikâbı ile sarfi- yatımizi uygun görmediğimiz için öl- gü bozuk mudur, diye şirketin Beya- gıttaki merkezine müracaat ettim. Fa- kat şirket, bozuk olmadığı takdirde bizden bir lira alacağını söyledi. Tarafeynden birinin hem kadı, hem davacı olması âdet değildir. Bilhassa ki - gerçi Hava gazı şirketinin değil bazı ecnebi şirketlerin gümrük k; çakçılığı bile yaptıkları vaki olmuştur. Halk niçin onun memurunun muaye- nesine, hükmüne inkıyad mecburiy: tünde bulunsun? Ölçü ve ayarlamal, rın ancak her sene ve talep vukuu da hükümet tarafından yapılması mantıkidir Bundan başka, her s nan saatlerin bedelle ödenmiyor? Bunlar ler sonra kulla: dir? 20 senedir pi Başka bir noktar rolünü di- lerim: Şirket her ay attan baş- ka ayrıca vergi ve saat kirası olarak bir miktar para alıyor. Bu miktar 115 metre mikâbında 795 kuruş tutuyor, Şirketin faturalarında bu fazla aldı- ğı paralara «it bir hanede yoktur. Hava gazlarının hiçbir zaman kâfi kuvvet ve miktarda gelmediği ayrı- cu arza değer bir keyfiyettir. Sabiha G. (Adres mahfuzdur) kirası ulı- biçin ilelebed ukannen sene mın olmalı değil mi- asını veriyoruz ,Seyyar küfecilik Yeniden ihyası için tetkikler yapılıyor Hâldeki kabzımalların seyyar kü- feciliğin yeniden ihyası için belediye» ye müracaat ettiklerini yazmıştık. Belediye hem bu müracaatı hem de meyva ve sebzenin “halk tarafından kolaylıkla temini ve fiyatların ucuz- İ luğu için semt hâllerinin tesisi temen- nisini tetkik etmekledir. Bu mevzu, belediye iklısad istişare heyetinde de görüşülmüştür. İstanbulun her semtinde birer kü- çük hâl inşa etmek büyük bir mas- rafa mütevakkıf olduğundan bünun derhal tatbikine imkân görülmemek- tedir. Cenup hududunda yakalanan ipekli kumaşlar satılıyor Cenup hududunda külliyetli mik- tarda ipekli kumaş yakalanmış, İs- tanbula sevkedilmiş ve sahipsiz eşya meyanında satışa çıkarılmıştır. Fa- kat ilk ihalede bu malların takdir edi- len kıymetten daha üstün olduğu an- laşılınca müzayede durdurulmuş ve ipeklilerin fiyatr artırılmıştır. Fakat bu defa da alıcı çıkmamıştır. Gümrük idaresi yaplığı tahkikat sonunda bir blok karşısında kaldıği- nı anlamış ve bu ipeklileri muhtelif vilâyetlerimizde satmağa karar ver- miştir. > “ İki yüz elli polis memurunun merkezleri değiştirildi Emniyet müdürlüğünce görülen lü- yun üzerine, İstanbul polis merkez. lerinde üçüncü komiser ve polis ol. mak üzere iki yüz elli memurun va- #ife gördükleri merkezler değiştiril. miştir. Yeni bir Belediye binası yapılacak Bunun için projeler hazir- lanmağa başlandı Eski bir konakta bulunan belediye merkez binası belediyenin yalnız bir kısım şubelerini ihtiya etmektedir. Fen heyeti, sular idaresi vesair beledi- ye şübeleri ayrı ayrı binalarda bulu- nuyor. Belediye, bütün şubeleri top- lamağa ve zamanın ihtiyacına uygun bir Belediye binası yaptırmağa karar vermiş ve bunun projelerini haztır. latmağa başlamıştır, Yeni belediye binasının yeri henüz malüm değildir. Ancak Prost plânı mucibince Sultanahmedde hapisane ve tapu idareleri binaları yerinde ya- pılacak Adliye sarayının yanında Viİ- lâyet ve belediye binaları için de yer ayrılmıştır. Şayet hükümet adliye binasını burada yaptırmağa karar ve- rirse belediye binası da burada ya- Hazırlanacak proje için be- iği şubelerin mütaleaları- Bir genç Kendisile beraber yaşamak istemiyen kadını yaraladı Dün Galatada ağır vakası olmuştur: Umumi evlerden birinde oturan Ves dia ismindeki kadın, son zamanlarda Said adında bir gençle tanışmışlır, Vedlayı birkaç defa ziyaret eden Said, kadını yalnız kendisine inhisar ettirmek istemiştir. Said, dün Vediayı tekrar ziyaret ederek beraberce bir hayli rakı içmiş. ler ve bunu müteakip de: - Vedia, artık seni ben bu evde bırakamam, gel benim dostum ol, be- raberce bir yere çekilip oturalım!. tek- Mifinde bulunmuştur. Vedia; bu teklifi reddetmiş: — Ben seninle dost olamam! deyi işi kesip atmak istemiştir, Kadından bu şekilde bir cevap bek- lemiyen Said, biraz da alkolün verdi- ği tesirle belinde taşıdığı bıçağını çe- kerek Vediamın üzerine atılmıştır. Vedia, bıçağı görür görmez, kapı: dan fırlayıp kaçmak istemişse de Sa- id, arkasından işmiş Madem ki sen benim olmaya- caksin, bari başkasına da hayır etmel diyerek bıçağı kadının kalça tarafla- rına gelişigüzel saplamıştır. Vedianın feryadına polisler yetiş. miş, yaralı kadını tedavi altına al. mışlar, carih Saldi de yakalamışlar. dır. Yeni vapurlar hakkında tah- kikat devam ediyor Almanyaya ilk parti ısmarlanan va- purların bazısı için açılan tahkikata devam edilmektedir. Mütehassıs ko- misyon dün de Deniz ticareti müdür. lüğünde öğleden evvel, ve sonra iki içe timada evrak üzerinde meşgul olmuş» tur. bir yaralama Bir palto hırsızı yakalandı Polis Avram isminde birini yakala- mıştır. Avram palto hırsızlığından suçlu bulunmaktadır. Hakkındaki tahkikatın genişletilmesine lüzum gö- rTülmüştür. vi Iktisadi meseleler Cenubi Amerika mem- leketlerile ticaretimiz Cenubi Amerika memleketleri h kanda yazılan bir raporda, bu mi leketlere ihracatımızı arttırmak kânlarından bahsediliyor. o Cenul Amerika, tütünlerimize, kuru mı Yarımıza, zeytin ve zeytinyağı maddelerimize büyük müşteri olab lir. Senelerdenberi Hamburg komis yonculurı, Türk tütünlerini ve meyvalarını Cenubi Amerika me: ketlerine satmak suretile zengin © muşlardır. Cenubi Amerikaya ilk fa olarak Türk tütünü götürenle arasında milyoner olanlar bile va: dır. Milyoner olmaktan vazgeçtik, Cİ nubi Amerikaya tütün satarak no mal kâr temin etmek yollarımı & malıyız. Yaktile Brezilyada bulunan bir ti; ret mümessilimiz de, Brezilyaya tütün ve kuru meyvalar satan Sur yeli tacirlerden mürekkep zengin b tabaka olduğunu söylemektedir. EL buki bu tacirler Brezilyaya geldi zaman, pek az paraları vardı. Hasılı 'Türk tütün ve kuru meyvsj ları, zeytin, zeytinyağı ve diğer ih cat meddelerinin Cenubi oAmerii memleketlerinde sürüm temin edeb leceğini, vaktile oraya bu malları sİ tarak zengin olanlardan anlıyoruz| Halbuki şimdiye kadar Cenubi Amel rika memleketlerile ticaret yapma için büyük bir gayret sarfedilmemizi tir. Yalnız Brezilya ile kahve ithal için bir anlaşma yapılmıştır. Cenübi Amerika memleketlerinde alacağımız maddeler çoktur. Sans yide kullanılan kalın ham deriler, bati yağ istihsalinde kullanılan ku, kakao çekirdeği, vanilya ve ire.. (o Fabrikalarımız bu maddel, transit olarak, başkalarının elinde almaktadır. Bilhassa deri fabrikala Cenubi Amerika derilerini alam yorlar, Çünkü bu memleketlere ihr cat yapamıyoruz. Halbuki Cenu Amerikanın ham derilerinden, en i deriler yapılmaktadır. Fabrikalar muz, bu derinin evsafına yakın de bulmakta müşkilât çekiyorlar. Yaktile Brezilyada bulunan ten mümessilğmizin anlattıklanna gör bu memleketlere ihracatımızı arttı mak, buna mukabil kalın deri, kak çekirdeği gibi, sanayimize muht olan maddeleri tedarik etmek mü kündür. Bu da ne ile olabilir? Şimdiye kadar Cenubi Ameri memleketlerinde açılan hiçbir serg iştirak etmedik. Halbuki Brezliya; da, Arjantinde açılan sergilere, İt yanlar, Yunanlılar iştirak etmek dir. İnhisarlar idaresi bu sergilere tirak etmeyi halırına getirmemiş Halbuki Cenubi Amerika memlek lerinde büyük paralar sarfedile beynelmilele sergiler açılıyor. N kim Meksikada 1942 de açılacak s için şimdiden hazırlıklar yapılma! dır. H. nan as nana Deniz ticareti müdürlüğü deki teftişlerin netice Bir müddettenberi Deniz tica müdürlüğünde tetkikat yapan İktı Vekâleti başmüfettişi B. Feyzi çı malarını pek yakında bitirecektir, müfettiş Deniz ticareti müdürlüğ deki meşguliyeti neticesini İkt Vekâletine arzetmek üzere Ankar gidecektir. Bay Amca LİLİ nde."

Bu sayıdan diğer sayfalar: