9 Mart 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

9 Mart 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

POLİTİKA Orta Avrupa işleri tekrar karışıyor Orta Avrupa işleri tekrar sarpa Sarıyor. Münih konferansının ve Viya- nadaki Alman » İtalyan hakem heyetinin kararları ile Südet arazisini Al manyaya Teşen ha nasma çevrilen Küle cenubi Slovakyayı Macaristana ve eski Avusturya Silezyası de Lehistana terkeden ve Slovakya ile ismi Karpat Ukray- ya ınuhfariyet veren Çekoslovakya devleti şimdi büsbütün parçalanmak tehlikesi karşısında bulunuyor. Çünkü Slovakya artık dahili idaresindeki muhtariyet ile iktifa etme yip ya Çeklerle müsavi hukuku haiz bir federal müstakil devlet olmak, yahut Çeklerle her türlü münasebatı keserek Avrupanın yeni bir müsta- kil devleti halini almak ihtilâf, muhtari Yeni olan ordu teşkilâtından ileri gelmiştir. Slovaklar ordunun Wovak generali tayin ederek Çeklerle müsavi derecede iştirak etmek üç istemişlerdir. Bu miz üç hükümetin müşterek işlerinden biri kumandasına dan başka ötedenberi Slovakyanın istiklâli davasında olup şimdi memleketin yegâne hükümet partisi olan Jlinkanın halk partisi Alman- yada olduğu gi sinden elli beş milyoı cum kıfaları teşkili için Çekoslovakya devleti hazine- İngiliz liralık fevkalâde tahsisat istemiştir. Çekoslovakya hükümeti ise ne ordunun kumandasını bırakmak ne de hazineye yıkım olacağı gibi hükümet içinde başka bir hükümet kuvveti olacak hücum kıtaları teşkili için para vermek istememiştir. Slovakya hükümeti Başvekili Sidor bir ültimatom verip ordunun ku- mandasına ve hücum kıtaları teşkiline ait talepleri kabul edilmediği tak- dirde Slovakyanın gerek dahili, gerek harici işlerinde müstakil bir devlet olduğunu ilân edeceğini bildirmiştir. Slovakyanın istikl; Karpat Ukraynasının istiklâli takip edecektir. Askeri, mati ve iktisadi cihetten zayıf olan bu yeni devletin Almanya ile ittifak etmesi bekleniyor. Bu süretle Orta Avrupada yeni bir vaziyet çıkmış bul AKŞAM Varşovada «Kan vericilere kurumu vardır. Bu kurum, günün ve gecenin | her anında gerek resmi, gerek husu- si hastanelerin emrinde kan verici- let bulundurur. | Kurumun kadrosu dikkate şayan- dır: 150 erkek, 400 kadın, 200 de ih- | tiyat. Bütün bu kan vericiler muaye- | neye tabi tutulmuşlardır ve her haf- | edilirler. | ta muntazaman muayene Yaşları 21 ile 45 tir, Kadınldnın çoğu üniversite talebesi ve izcilerdir. 45 yaşından sonra kan vericilerden | | Kan verenler kan almazlar ve onlara «Fahri kan vericin derler, Bu zevat Tıb kongrele- rine, hastanelerdeki merasimlere da- vet edilirler. Varşovada ayda yüz kadar hasta- ya kan verilir. Fakir hastalar için de bin gram kadar kan meccanen verilir. Bir kişiden 600 gramdan fazla kan alınmaz. Fransada, İngilterede de hastane- lere kan verenler, muayyen ve mua- yemeye tabi kimselerdir. Bizde de bu- nun böyle olmasını isteriz. İngilterede neşriyat İngilterede 1937 senesinde 17,137 | kitap: neşredilmişken 1938 senesinde 16,219 kitap neşrolundu. Tenezzül bil- hassa romandadır. 1937 de 5,097 ro- man çıktı.. 1083 de 4,687 foman çık- t. Tenkid sayısı 462 den 363 eindi. Şiirde pek az tenezzül var, 1937 de 569 iken 1938 de 529. Buna mukabil «hatırat» sayısı faz- lalaşmıştır. Ancak on sene evvele niş- betle Roman sayısı çok fazladır. 1928 de 3,503 roman neşredilmişti. Şemsiye Bay Çamberlayn şemsiyesiz gez mez, elinde her zaman şemsiye ile do- laşır. Pransayı ziyaretinden sonra Pa- risde Çamberlaynin şemsiyesi meş- hur oldu. Geyenlerde tramvaydan inmek üz0- re kalkan bir bay geri döndü: — Çamberlayrimi — unutacaktım! dedi, Ve şemsiyesini alip indi. Bu hal böyle devam ederse Fransada şemsi- yenin ismi Çâmberlayn kalacak. Adları tarihe geçin daha birçok büyük şahsiyetler şömsiyelerile de meşhurdur. Inönü süvari ve binicilik mektebinde SE şemsiyesi vardı, kral bu şemsiyeyi al- madan sokağa çıkmazdı. Lui Filip de şemsiye ile dolaşırdı. Fransanın Lon- dra sefiri Gizo da koltuğunun altsn- da şemsiye taşırdı. 1875 de Versayda meşrutiyet ka- nunları münakaşa edilirken meclis ne ilişen ilk adama: — Şunu al da kurut! dedi, Adam aldı ve mırıldandı; — Acaba hademeye mi benziyo rum? Bu zat Uaz mebusu, Paris noterler Relslcümhur İsmet İnönünün dün süvari ve binicilik mektebini ziyaret ettiğini ve burada süvarilerimizin mesaisjle inşaat vaziyeti hakkında mektep komutanından malümat aldığını yazmıştık. Yukarıdaki resim İnönünün süvari ve binicilik mektebindeki tetkikleri esnasında alınmıştır. Relsicümhu- TuMUZ! İnönü» adı verilen kapalı manej sahasının yanında göstermektedir. Hava taarruzuna karşı Pariste yirmi kilometre Dünya vaziyetindeki gerginlik dola- yısile Fransa müdafas tedbirleri al mağa faaliyetle devam ediyor. Bu ted- İ birler iki taraflıdır. Birisi Fransada, diğeri müstemlekelerde... Fransadaki başlıca tedbirler hava taarruzlarına kraşıdır. Büyük şehirlerde bu husus- ta mühim hazırlıklar yapılmaktadır. Bir taraftan tayyareye karşı müdafaa topları konduğu gibi diğer taraftan umumi sığınaklar, siperler vücude ge- tiriliyor. Pariste 20 kilometre uzunluğunda üstü kapalı siper vücude getirilmesi kararlaşlırılmıştır. Siperler şehri bir kuşak gibi saracaktır, Bir haftadanbe- ri binlerce amele siperleri kazmak için çalışıyor. Bir taraftan da kazılan si- perler, üzerine potreller konarak, ka- patılıyor. Bu siperler hava taarruzla- rında sığınmak içindir. Birçok yollar» Ja biribirine bağlanmaktadır. Geçen eylülde, Çekoslovak mesele- sinden dolayı harp ihtimalleri baş gös terdiği zaman Pariste birçok siperler vücude getirilmişti. Fakat bunlar pek iptidat idi, Şimdiki siperler daha de- Tin ve daha mükemmel şekildedir, Si- pere bir bomba düşse bile fazla tahri- bat yapmaması için tertibat alınmak- tadır. Siperlerin üstü beton tabaka ile kapatılmaktadır, Bu tabaka yüz kilo- dan küçük bombalara karşı mukave- met edebilecektir. Civara düşen bom. baların etrafa saçtığı parçaların bir zarar vermemesine de hizmet edecek- tir, Siperlerde elektrik tenviratı terti- Eskişehirde 4 esrar kaçakçısı yakalandı Paris etrahında kazılmakta olan siperlerin görünüşü batı bulunacaktır. Hattâ bunlarıyı 151- tılması için tertibat alınması da dü. şünülüyor. Çünkü icabında siperde sa» atlerce kalmak lâzım gelecektir. Pariste yeni hazırlanan siperler 80 bin kişi alabilecektir. Bunlar yalnız bombalardan korunmak içindir. Ze. hirli gaza karşı maske almak lâzım gelecektir. Siperler esaslı olacak ve bugünkü buhran geçtikten sonra da muhafaza edilecektir, GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ uzunluğunda siper yapılıyor Pariste ve diğer büyük şehirlerde bu tarzda hazırlık yapılırkeh şimali Afri- kada ve diğer müstemlekelerde de ter- tibat alınmaktadır. Şimali Afrikaya mühim kuvvetler, tayyare filoları gön- derilmiştir. Tunusun Trablus hududu gok iyi tahkim edilmiştir. İcabında Cezair ve Fastan acele Tunusa asker sevki için de hazırlık yapılmıştır. Fransa şimdiye kadar Hindiçini için bir tehlike görmüyordu. Japonların Hainan adasını işgal etmeleri üzeri. ne burada da bazı tedbirler almağa Yüzüm görmüştür. İlk iş olarak Hindi. çiniye mahsus hava kuvveti vücude getirilmesi kararlaştırılmıştır. Bu mak» sadla Hindiçinide tayyare fabrikaları kurulacaktır, Fabrikaların inşası için lâzım gelen tahsisat Hindiçini, bütçe sinden verilmektedir. Hinçinide iptidaj malzeme boldur, işçi ücreti de ucuz- dur. Bunun için Fransaya bar olma- dan burada tayyare inşası kabil ola. bilecektir. Fabrikaların inşasına baş- lanmıştır. 'Hindiçinideki tayyare fabrikaları faliyete geçinceye kadar buraya elli yeni sistem tayyâre gönderilecektir. Bu Hindiçini hava kuvvetinin esasını teşkil edecektir. Tayyareler Hollanda. ya sipariş edilmiştir. Hnldiçinide Cam Ranh deniz üssü ge- nişletilecektir. Bundan başka Afrika da Dakarda da bir deniz üssü vücude getirilecektir. Fransa Cibutiye de yeni tayyareler ve askeri kuvvet göndermiş- tir, Kaçakçılar iki kilo esrarla ||t2!Yadaki seyahatine ehemmiyet verilen beraber mahkemeye sevkedildiler Yukarıda Nuri ve İbrahim aşağıda Osman ve Mustafa Eskişehir (Akşam) — Esrar ka çakçılığı işile uğraşan bir şebeke za- bıta tarafından yakalanmıştır. Bun-. lar arasında 85 yaşında bir ihtiyar 85 lik ihtiyar Nurinin oğlu Mus tafa bir mart günü Osman isminde biriyle trene binerek Bozöyüğe git- mişler ve oradan bir köye inip Ali- den kilosu on liraya iki kilo 80 gram esrar almışlardır. Bundan iki at te- darik etmişler, esrarı tahta bir el evine getirmiş ve karısı Zehraya bu- nu kız kardeşinin evine götürmesini söylemiştir. Hadisenin cereyanını adım adım takib eden Eskişehir zabıtası, Zehra” sokağa çıkıp Mustafanın kız karde- şinin evine girdiği zaman derhal eyi basmış ve esrarı ele geçirmiştir. 85 lik kaçakçı Nuri, oğlu Musta- fa, Osman, Ali de yakalamışlar, der hal mahkemeye sevk edilen suçlular hakkında mahkeme tevkif kararı vermiştir. İ Mareşal Göring Mareşal Güring İtalyada San Re- modaydı. Zevcesile ve 15 kişilik mai- yetile birlikte Romaya resmi bir ziya- Tet yapıyor. Sonra da şimali Afrika- | daki İtalyan müstemlekelerine geçe- cek. Orada mareşal Balbo ile mülâ- katta bulunacak. Dünyanın bü karı- şık siyasi vaziyeti ortasında bu te maslara ehemmiyet veriliyor. Yeni Almanyada Hitlerden sonra ikinci şahsiyet olan Göring'i iri yapı- lı vücudile, Muüssolinivari çehresile resimlerinden her kes tanır. Kendi. si Bavyeralıdır. Rosenheim'da © doğ- muş, liseden mezun olmuş, Lichter- feld askeri mektebinden 1912 de teymen olarak çıkmıştır. 112 nci pi- yade alayında vazife aldıktan sonra tayyareye geçmiş, harp esnasında parlak fedakârlıklar göstermiş, çabu- cak filo kumandanı olmuş; Pour le mârileş nişanı almıştır. Seferberlik sonunda, yüzbaşı Gö- ring, tayyarecilikten gene vazgeç- memiştir. 1922 de üniversite tahsiline meyletmiş; Münihde tarih ve ekonomi politik derslerini takib etmiştir. Bu sırada Hitler de Bavyera merkezinde bulunuyordu. Nazi hareketi gittikçe | Lütfi hakkındaki beraet kararını temyiz nakzetti | Geçenlerde vergi kaçakçılığı yap- tıklarını ihbar edeceğini söyliyerek Orozdibak mağazasından 1250 lira almaktan maznun Lütfi adında biri asliye dördüncü ceza mahkemesinde muhakeme edilmiş ve beraetine karar verilmişti. İddia makamı bu kararı temyiz etmiş ve temyiz mahkemesi kararı nâkzederek dün mahkemeye göndermiştir. Lütfi dördüncü cezâ mahkemesinde yeniden muhakeme edilecektir. Çarlstonla arkadaşı tevkif edildiler Aksaray ve Sultanahmed civarm- da bir çok hırsızlıklar yapan Macld ve Ahmed Çarliston adlarında iki kişi dün adliyeye verilmişler, Sultanah- med birinci sulh ceza mahkemesinde yapılan sorgu neticesinde İkisi de tevkif edilmişlerdir. genişliyordu. Göring de bu harekete iştirâk etti. 1923 deki hükümet dar- besinde Hitler, onu fırkasının en gü- venilen unsurları arasında kullandı. Çarpışma esnasında Göring yarala- rak arkadaşları tarafından kaçırıldı. Müstakbel mareşal Avusturya tariki- le Romaya iltica etmek mecburiye- tinde kaldı. Orada faşizmi tedkik etti. 1925 - 1926 senelerinde Mussolini İle görüşüyordu. Siyasi faaliyetinde de- vam ederek vatanında mahküm edil- mişti. 1926 da İsveçe gitti. Orada Asil bir kadınla evlendi. 1927 de umum! af olunca tekrar Almanyaya döndü; tayyarecilikle uğraşmakta devam et- ti. 1928 de, nazi fırkasının mebusu s6 çildi. Artık Hitlerin sağ kolu mesabesin- deydi. Gece gündüz ondan ayrılmı- yordu. 1930 da lekrar mebus seçildi. Rayhştağın reisi oldu. Nazilerin ida- reyi almasını mütenkib daima bu par. lak mevklini tuttu. İkinci defa ola- rak bir artistle evlendi, muhtelif Ne- zaretleri uhdesine aldı, mareşal oldu. İtalyada pek'sıkı dostane münase- batı olmasile marufdur. Balkondan bakarken aşağı x düşmüş Nişantaşında Suad apartımanmın ikinci katında hizmetçilik eden Kezi- ban İsminde bir kadın, balkondan bae karken müvazenesini kaybederek düş- müş, tehlikeli surette yaralanmıştır. Sıhhi vaziyeti tehlikeli olan kızcağıs derhal hastaneye kaldırılmıştır. Kendi tabancasile yaralandi Bebekte bir kulübede oturan Mev- 10d isminde bir çiçekçi, evvelki gece kulübesinde tabancasını karıştırmak» ta Iken kazaen ateş almış, çıkan kur şunla Mevlüd

Bu sayıdan diğer sayfalar: