12 Nisan 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

12 Nisan 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

POLİTİKA İngilterenin siyaşi faaliyeti İngiltere Avrupanın karasında ancak beş kilşmetse murabbeı araziye sahip olup Cebelüttatık kayalık buruyndan başka toprağı olmadığı halde şimdi bu kıtanın her tarafında fevkalâde siyasi taaliyet ; yardım esası Üzere saye maktadır. Esas hatları Londrada kararlaştırılan muahödeye göre İngiltere deniz ve hava ve ordu kuvvetlerini Avrupanın şarkına kadar gönderecek- tir. Diğer taraftan Yunanistanın adaları hakkında teminat vermek istiyor. Fransa İse umumi bürpten sonra Avrupa kıtasının en büyük ordusu. na sahip olması ve Orta ve Şarki Avrupada birçok müttefikler bulması iti- barile adeta bu kıtanın karasında hegemonya kurmuş olduğu halde şimdi Avrupanın karasında da, her işi İngillereye bırakmışlar. Bütün müzakereler Londrada yapıhyor. Muhtelif payitahtlardaki mii zakereleri münhasıran İngiliz sefirleri idare ediyorlar. İngiliz devlet adam- ları ve selirleri ayni zamanda Fransa namına da hareket ettiklerini beyan Bir taraftan Lehistanı karşılıklı ederek Fransa siyasetine tercüman oluyorlar. Halbuki İngiliz - Fransız zümresinin karşısındaki Berlin - Roma mih- veri azaları taksimi âmal yaparak Almanya ile İtalyadan herbiri evvelce aralarında kararlaştırılmış bir plân olmakla beraber ayrı ayrı hareket et- mektedirler. Fransanın geti plânda kalmasının başlıca sebebi şimdiye kadar ken. disinin en bi yük istinatgâhı olan ordusunun Almanya, İtalya ve İspanya ittifakı ile Avrupanın bir köşesine Bağlanmış olmasıdır. Fransa, İngilterenin kendisine büyük yardım edeceğine pek emin değildir. Çünkü bir harp vukuunda İngilterenin Avrupanın karasına gönderebilece- ği talim ve terbiye görmüş yegâne kuvveti beş fırkadan ibarettir. Filvaki İngiliz Harbiye Nazırı müstahfar kuvvetlerden de on dört fırka daha gön- derileceğini geçenlerde beyan etmişti. Lâkin bunların talim ve terbiyesi Ancak şimdi başlamış olduğu parlâmentoda salâhiyettar devlet adamları tarafından haber verilmiştir. Şimdilik İngilterenin Avrupanın karasına göndereceği belli başlı bir ordusu olmaması yüzünden siyasi fevkalâde fanliyet göstermesine rağmen daha giyade deniz yolu üzerindeki memleketlere teminat vermeğe taraftar- dır. Arnavutluğun işgali meselesinin sebebi de askeri kuvvetlerin arasındaki nisbetsizliktir. vahim neticeler doğurmamasının bir AKŞAM BE j italyada yakalanan bir şaki Pazının evinde uykuda iken bastırılı- yor. Fakat haydud hemen revolveri- ne sarılıyor, birkaç el silâh atarak İ Bedin isminde yaman bir şaki son zamanlarda Venedik mıntakasını tedhiş edip duruyordu. Bütün Şimali İtalyada birçok hırsızlıklar yapan, 'ev- leri soyan, otomobilleri çalan Bedin bir türlü ele geçirilemiyordu. Şimdi Milândan bildirildiğine göre, Bedin, | geçen gün bir köyde yakayı ele ver- miş ve zabıta ile vukua gelen bir mü- sademede telef olmuştur. İtalyan za- bıtası onun izi peşinde koştuğu için bulunduğu köyü biliyordu. Fakat bü- tün evleri araştırdığı halde şakiyi kendisine yol açıyor ve kaçmağa mu- vaffak oluyor. Zabıtanın attığı kur bet ettiği ve onu ağır surette yarala- dığı halde, haydut, bir köylünün evinde tahassun ederek, kendisini mü- dafanya başlıyor ve ancak uzun ren bir müsademeden sonra öldi lebiliyor. Fransada sihirbazlar lidç ediliyor! Fransanın Epinal şehri civarında Tendon kasabasında Şari Mari ismin- de garip tablatli bir adam yaşıyordu. Kasaba halkı ona bir sihirbaz naza- rile bekar.ve kendisinden daima ür- kerdi. Geçen gün Şari Marl'nin kom- şularından birinin davarı bir sari Mastalık yüzünden telef oldu. Komşu, telâfi edemiyeceği bu büyük zayiat- tan dolayı Şari Mariyi mesul tuttu ve hayvanlarının, onun fena nazarı yüzünden öldüğünü iddia elti: Bu mânâsız ifhama kızan Şari Mari komşusunun yüzüne: «Şayet inekle. rinin benim fena nazarımdan öldüğü- ların da yakında ayni âkıbete uğri- yacaktır!» diye bağırdı. Bu tehdid Üzerine komşu kendinden geçti, bü- tün komşuları Şari Mari #leyhine tahrik etti, komşular, ellerindeki 80- palarla «sihirbaz. ın üzerine hücum ettiler ve onu öldürünceye kadar dövdüler ve taşladılar. Geç yetişen zabıta, bu linçte elebaşı oldukları sa- bit olanları yakaladı. Kral Zogunun Kıral Zogu Arnavutluk tahtına çık» | »iğt zaman kendisine ittmad ettiği bir İtaiyan berber göndermesini B. Mus- #oliniden rica etmişti. Yeni kıral Katledilmekten korkuyordu. Yeni ku- racağı devlet için kendisine 150 mil- yon liret ikraz eden bir millete men sup olan bir berberin sadakatına €min olabilirdi. Bunun üzerine kıral Zoguya B. Mussolininin şahsi garan- tsi altında bir İtalyan berber gönde- | rildi. Bu berber saraya serbesçe girip çıkabiliyor, 35 ingiliz lirası aylık alı- Üsküdar adliye binası yangını muhakemesi Üskücar &Adilye binasını kasden Yakmaktan maznun Nurettinin mu- kemesin, ı ağuceza mahkeme- #inde devam edilmiştir. Bu celsede Maznunun vekili müdafaasını yapa- Tak Nurettinin bu suçla alâkası olma- dığını, kendisinin keyif verici zehir- lere müptelâ ve akli muvazenesinin bozuk olduğunu, tahkikat esnasında Suçu kendisi işlediği yolunda verdiği İadenin hastahk tesirile söylenmiş Olduğunu ileri sürmüş, Nurettinin beraetine ve şimdiden tahliyesine ka Yar verilmesini istemiştir. Mahkeme tahliye isteğini reddede- Tek evrakı tedkik edip kararını ver- İtalyan berberi yordu. Bundan başka kıral kendisine her bir tıraş için ayrıca 400 kuruş veriyordu. İtalyanın dostluğundan emin olduğu ve tıraş esnasında bir tüfekçi yanıbaşında nöbet bekle- diği için kıral Zogu hayatı hakkında endişeye düşmeden sakalını tıraş et- tirebiliyordu. Fakat bundan bir hafta evvel ustura kaytmerdi ve İtalyan ber- ber kıralın kellesini değil amma, ta- cını, tahtını ve memleketini biranda uçuruverdi! Gümrük imtihanlarında 16 kişi kazandı Bir buçuk ay kadar evvel yapılan gümrük komisyonculuğu, maiyet me- muru ve tüccar müstahdemi imtiha- nında kazananlara dün tebligat yapı mıştır. İmtihana 50 kişiden fazla gir- miş, bunların on altısı kazanmıştır. Kazananların onu krmisyoncu, üçü maliyet memuru ve üçüde tüccar müstahdemidir. Beygiri nallarken hayvanın tekmesile yaralandı Büyükderede Çayırbaşında nalband- luk eden Hasan bir beygiri nallamak- ta iken, hayvan Hasan kasığına bir tekme atmış, ağır surette yaralanma- sına sebeb olmuştur. Polis, hayatı tehlikede bulunan Mek üzere muhakemeyi bâşka güne birakmıştır, nalbandı Beyoğlu hastanesine kaldır. mıştır, şunlardan biri Bedin'in omuzuna İsa- | nü kabul ediyorsan, o halde tavuk- | ! Arnavutluk Kraliçesi Geradine Yunanistana nasıl iltica etti? Kraliçe karanlık basarken Tiran'dan bir sıhhiye otomobiline bindirildi, şafak sökerken Filorinaya vardı Kral Zogo, zevcesini Yunanistana göndermeğe na- sıl karar verdi - ilk muharebeler hakkında tafsilât - Kralın yeğeni Cem'i dağlarla mukavemet ediyor Paris - Soir gazetesinin Atina mü- habiri, Arnavudluk Kraliçesi Geral- dine'in iki günlük lohusa iken Tiran- dan Yunanistana nasıl iltica ettiği hakkında şu tafsilâtı veriyor: Tiran minarelerinde bulunan gö» cüler muharebelerin inkişafını taras- sud ve takib ederlerken şehir Üzerine de İtalyan tayyareleri dolaşmağs başlamıştır. Tiranın müdafaası ha #aırlıklarile meşgul olan Kral Zogo, derhal vaziyetten haberdar edilmiştir, Kıral Zoğo, erkânı harb zabitlerinden birine dönerek: Kraliçe derhal buradan hareket etmelidir, siz icab eden hazırlıklar yapınız, ben Kraliçeye haber ver meğe gidiyorum. Biraz sonra bir hastane otomobili, Kraliçenin lohusa yattığı saray dal- resinin önüne gelerek durmuştur. O sırada Kraliçe Geraldine, beşiğinde iki günlük oğlu İskender olduğu hal- de yatağında uzanmış yatıyordu, Kraliçenin yanıbaşında, kendisini büyütmüş ve evleninceye kadar'ana- lık etmiş olan Kontes Syerthos bulu- nüyordu. Kraliçe sağ: elile oğlunun beşiğini sallıyordu. Kraliçe ile nevza- dın yattıkları odada duvarlar, mobil- yeler, çarşaflar velhasıl herşey lâci- verd renginde idi. Masmavi odanın İ içinde beyazlar giyinmiş olan iki has- tabakıcı, Kraliçenin eşyasını valizle- re dolduruyorlardı, Ortalığa karanlık basarken, odayı hafif bir surette aydınlatan küçük bir abajur lâmbası yakılmıştır. Krala Kraliçenin, hareketi için sa- rayın önünde hastane otomobilinin beklediğini haber vermek için odaya giren bir zabit, selâm vaziyetinde emirlerini bekliyordu. Kraliçe hafif bir sesle Kral Zogoya dönerek sordu: — Yarin sabahâ kadar bekliyemez miyiz? Kral: — Hayır ben, memleketin müdafâ- asile meşgul olacağım cevabını verdi. Nevzad, o sırada beşiğinde uyanarak ağlamağa başladı. Kraliçe, derin bir nefes alarak Krala: — Mademki lâzımdır. Öyleyse har reket edeyim dedi, Emir zabitinin bir işareti üzerine ellerinde bir teskire taşıyan askerler, odaya girdiler. Krar ilçeyi, yatağından kaldırarak teski- reye yatırdılar ve bin türlü ihtimam ile saray koridorları arasından geçi rerek sıhhiye otomobiline naklettiler, Bir süt nine, Nevzadı kucağında ta» şıyarak kafileyi takib ediyordu. Kafile sıhhiye otomobilinin önüne vardığı zaman, bir zabit grupu görün» dü. Kral Zogo, omuzlarında beyas bir pelerin bunların arasında bulunu- yordu, Kral, otomobile yaklaşarak oğ» lu İskenderi süt ninenin kucağından alı, Kıraliçe otomobilin içinde başını yükarı kaldırarak Kralı tanıdı ve elile kendisine yaklaşmasını işare etti. Kral, otomobile e Kraliçe Geraldine kocasına — Yanınızda Ge niyum Sülr lini sordu. Kral Zogo, başını eğerek sevcesinin kulağına menfi bir cevab verdikten sonra: —Çok yakında buluşacağımın ümid ederim. Bunu müteakib otomobil harekej mak için 150 kilowetrelik bir yol katetmek icab ediyordu. Cenuptan Ti- ran'a koşan Armavud gönüllülerinin geçmelerine yol vermek için ikide bir | durmağa mecbur kalıyordu. | Otömobli, ortalık ağarırken Yunan | ve Yugoslav hududu civarında kâin Filorina kasabasına vardı. Kraliçe, Füorinanın ahşab ve damı sâzlarile örtülmüş yegâne hanına indi. Yunan hükümeti, Kraliçe Geral- dine'in Filorinaya geldiğini haber alır almaz, Selânikten lohusa Kraliçenin yanına doktor Larosu asistanile gön- dermiş, Zogoanun zevcesile oğluna icab eden ihtimamın gösterilmesini emretmiştir. Kıraliçe Geraldine hasta Atina 11 — Arnavud Kralı, Kraliçe Geraldine, Kralın hemşireleri, Arna- vudluk Başvekil ve Nazırları Kraliçe- nin hastalığı yüzünden Lârisa (Yeni- şehir) da bulunuyorlar. Kral Zogo, beş gün zevcasile beraber Golost'un Portarya sayfiyesine gideceklerdir. İtalyanlarla ilk muharebe tafsilâtı 'Times ve Defiy Telegraph gazetele- rinin Tirandaki muhabirleri, İtalyan- lann Amavudluktaki ihraç hereke- tinş ve Arnavudların göstermiş olduk» lan şiddeti mukavemete dair şu taf- silâtı veriyorlar: Arnavudlar, 7 Nisan günü, sabah- tan akşama kadar İtalyanların deniş den ve karadan hücumlarını durdur mağa çalışmışlardır. İtalyanlar, 7 ni- sanda şafak sökerken ve harp gemi- İerinin rafakat ettiği nakliye gemileri sahilin önüne vardıkları Draçta, Ar Jonyada, Ayasarandada ve Şenginde ayni amanda ihraç hareketine taşab. büs etmişlerdir. O esnada 400 İtalyan tayyare havada dolaşıyordu. Tay- yareler, sahilde ve memleketin dahi- inde uçuşuyorlardı. Tayyarelerden bir kısmı, halkı mukavemet göster bulunacaktır. Şehrimize Yunan üniversitelileri geldi N li n li

Bu sayıdan diğer sayfalar: