4 Haziran 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

4 Haziran 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir ankete verilen cevaplar En iyi, en şık, en güzel, en zeki artistler kimlerdir ? # Carole Lombard Hollivutta çıkan bir sinema mec- muası geniş mikyasta bir anket yap- Artist karilerine ve sinemayı sevenlere şü syalleri sormuştur: En iyi erkek ve kadın artist kimdir? En çok seksapeli olan kadın ve erkek ar- tist hangileridir? En iyi ve en fena giyinen, en tenbel ve en zeki, en güzel artistler hangileridir? Bu suallere binlerce cevaplar ve- rilmiştir. Cevaplar tasnif ve şu neti- celer elde edilmiştir: 1 — En iyi artist: Kadınlar arasında Bette Davis bi- rinci, Fay Benler ikinci, Margaret Sullivan üçüncü, Greta Garbo dör- düncü, Gerald Fitzgerald beşinci ol muştur 6 Erkekler arasında Paul Muni birin- ci, Spence acy ikinci, James Cag- ney" üçüncü, Charles Boyer dördün- cü, Leslie Howard beşincidir. 2 — En çok seksapeli olanlar Kadınlar arasında Ann Sheridan birinci, Steffi Duna İkinci, Hedy La- marr üçüncü, Marlene Dietrich dör- düncü, Gerald Fitzgerald beşinvi gel- miştir Erkeklere gelince: Charleş Boyer birinci, Clark Gable ikinci, Robert Taylor üçüncü, Ronald Colman dör- düncü, Errol Fiyn beşinci: 3 — En şık giyinenler: Kadınlar arasında: Carole Lombard birinci, Norma Shearer ikinci, Joan Cravford üçncü, Claudette Colberi dördüncü, Joan Bennet beşincidir. Erkekler ârasında şıklık müsabaka» sında reyler çok dağıldığından neti- ce ilân edilmemiştir. 4 — En efna giyinen artistler; En çok seksapeli olanlar, en tenbel, en güzel vücudlü artistler Norma Shearer James Cagney Kadınlar arasında: Luise Rainer birinci, Joan Blondel ikinci, Alice Faye üçüncü, Bette Davis dördüncü, Greta Garbo beşincidir. En fena giyinen erkek artistler de ilân edilmemiştir. 5 — En zeki artistler; Kadınlar arasında: Bette Davis bi- rinci, Norma Shearer ikinci, Costance Bennett üçüncü,'Margaret Sullavan dördüncü, Gale Sondergaard beşinci- dir Erkekler arasında: James Cagney birinci, Paul Muni ikinci, Basil Rath- bone üçneü, Leslie Howard dördüncü, Herbert Marshal beşincidir, 6 — En tenbel artistler: Kadınlar arasında! Alice Faye bi- rinci, Virginia Bruce ikinci, Myma Loy üçüncü, Miriam Hopkins dördün- cü, Paulette Goddard beşincidir, Erkekler arasında: Gary Cooper bi- rinci, Bing Cosby ikinci, Errol Fiynn Üçüncü, Jack Oakie dördüncü, C. Fields beşinci gelmiştir, 7 — En güzel artistler: Kadınlar arasında: Hedy Lamar bi- rinci, Madeleine Carrol ikinci, Joan Bennett üçüncü, Virginia Bruce dör- düncü, Greta Garbo beşinci gelmiştir. Erkekler arasında: Gary Cooper bi- | | | | rinci, Robert Taylor ikinci, Tyronö | Power üçüncü, Clark Gable dördüncü, | Meivyn Douglas beşinci gelmiştir. 8 — En güzel vücutlu artist: ! Bu müsabaka kadınlar arasında ya- | pılmış ve şu neticeyi vermiştir: 1 — Betty Crable, 2 — Ann Sheri- dan, 3 — Cinaudette Colbert, 4— Joan Crawford, 5 — Joan Bennett, | ki hayatın da esasıdır. Sıhhatine ehem- HEKİM ÖĞÜTLERİ Sıhhat ve medeniyet” Vücut bakımı her şeye takaddüm Fiziyolojik fonksiyonları ve gırizi | makanizmaları kusursuz olan en yüksek seviyedeki bir memeli hbay- van ile en İptidal insanı mukayese eden antropoloji veya ahlâk kitaplarının öne sürdükleri sıfatlar ve kablliyet- | ler muhteliftir Aristo insana (natık hayvan), Fransız mütefekkiri Paskal (düşünen saz); şair Viktor Hügo da (geniş alınlı atom) demişti. Muasır İ Fransız filozoflarından (Bergson'un «Yaratıcı tekâmül. adlı kitabında başka bir ibare okuyoruz: «Zekâ, her şeyden önce suni şeyler Âletler imal etmek m dir; © halde insan çalıştığı cihetle zekidir.» Bunlara insan kafasının yer t tünde vücude getirdiği bedii, sınai İçil harikaları katarak medeni- yet ölçülerini dilediğimiz gibi çoğa biliriz. Kablettarihi atalarımızın ka- ba sevki tabiileri ve basit taş veya en nihayet ham demirden imal et- tikleri âletleri ile devrimizin sanat ve ilim şaheserleri, bütün maddi ve zekâl terakkilerimiz mükayese edi- lirse medeniyet mefhumunun mâna- sı derhal anlaşılır. Bütün bu içtimai vasfı fârikler arasında vücud sihhatine ve dolayi- sile cemiyet hılzıssınhasına da m him bir yer ayırmak lâzımdır; bina enaleyh medeni mikyaslara (sıh- hat ölçüsü) nü de katmakta tered- düd etmiyorum. Bütün vazifelerimi- zin ilk şartı varlığımız olduğuna gö- re bu vazifeleri ifa edebilmek için vücud bakımı her şeye tekaddüm et- melidir. Hayata saygı ve bağlılık, ahlâ- miyet vermiyen İnsan cemiyet hesa- bına da diğerbin olamaz. Başkası. nin hayatına kıymamak emri daha evvel şâhsımıza teveccüh eden moral bir vazifedir. La Fontaine'in (Ölüm ve Odun. cu) hikâyesinde canlandırdığı gibi en acı iztırab dahi ölüme müreecah- tır; binaecnaleyh en hafif bir elem halinde vücud sıhhatimize vereceği- miz kıymet ahlâki bir mikyas mesa- besindedir. Zaten vehbi sevki tabille. rimiz arasında (korunma sevki ta- bilsi) en baştadır; hayvan veya ip- tidal insanda hayatını korumak için bazı tedbirler alır; düşmanları- na karşı nefs müdafag& eder ve sıhhatinin bozulması takdirinde iz- tırap da çeker, Bütün bunlara rağmen şuurlu bir vücud bakımı, ölüm endişesi 've tam mânasile sihhi tedbirler mevzuu bahsolamaz, Hıfzıstıhha ve hattâ ta- babet mefküre çağlarının eserleri. dir. İlk insanlar tabiatin şiddetle ne, sadmelerine ve hastalıklara kar- şı mahdud şeylerle mücehhez idiler. Mikrobiyoloji ancak yarım asır ey- vel müsbet bir ilim halini alabilmiş ve büyük Pasteur tarafından kuduz i aşısı keşfelilmişlir. Vitamin madde. leri, gudde hormonları ve röntgen tedavileri henüz pek yeni sayılır. Demek Ki beşeri mefkürenin ve me- deniyetin inkişafı nisbetinde (sıhhat ölçüsü) de daha yüksek bir kıymet kazanır. Eski asırlarda fikir cereyânlarınm en parlak olduğu yerler, Atina site- si, Bergama gibi deniz kıyılarına ya- kın olan Anadolu kasabaları ve adalar idi. Daha sonra müsbet ilmi düşüncele- rin aforoz edildiği kurunuvustaya nazaran bu eski sitelerde tababetin faal bir yol oynadığını ve İstanköylü İpokrat gibide şeyhületıbba yetiş- tirdiklerini görüyoruz. Hekimlerin hastalarını kabul ve muayene ettikle- Tİ şifa evleri (İatrion), kaplıcalar ve hattâ ruhi tababetin bir nevi kay- nağı ve darüşşifaları olan Delfi .ma- bedleri bunun en beliğ delilidir. Ortaçağ bütün insanların mukağ des dinler İçin çarpıştı yerde manastırlarla zaviyelerin kay- naştığı bir itikad asrı olduğu bu derece sıhhat endişesi, t ve beynelmilel şöhrette (abibler ve- ya tabâbef cereyanları görmüyor gi- biyiz. Papasların bir çoğu hür fikir lere düşmen oldukları kadar uzun etmelidir | saçlı ve tırmaklı, aylarca yık yan bir takım acayip mahlğk ibaretti, Ortaçağ bir çök hastal bilhassa şeytanlara ve cinlere g miş sanılan ruh meczublarıfi şiddetli işkenceleri reva göreni bileklerine zincir halkaları nihayet öldüren geri fikirli bir çağdır. Demek ki sıhhal yüksek derecesi, tababette fi beledi kifzıssıhhaya it mefkürenin inkişafı ile gitmiştir. Buhar, elektrik, - telgraf deni nimetler keşfalunn ya kurunuvustanı: yetinden kurtulmağ maz, tababette ve kim yardımcı -ilimlerde » den buluntular da başgöst Asrımız vücud ve kafa hıfzıssi na en fâzla kıymet veren bir niyet asrıdır. Herbert Spencer'ii / bir mütalâasını aynen hakledi; «Dünyada müvaffakıyetin ilk iyi bir hayvan olmaktır; ve saadetin de ilk şartı bir milletifa iyi ve sağlam hayvanlardan gi kep olmasına bağlıdır..». Alman milleti sıhhati korur İ ırkı tasfiye etme kanunlarının & detlilerine tâbidir; halbuki Andi ferdin kendiliğinden sıhhatingE' mi bir kıymet verdiği ve tabaği' minin en ileri safhada bulur” bir Odiyardır. | Bu (omemi&“ 1934 denberi cari olan İ5 vikaye) kanununa göre bir hastalıkla yüklü veya bir 5 hk neticesi olarak malül olar” çok Alman vatandaşları dünyayi ğ çocuk getirmek hakkından mağ” durlar. 6 Temmuz 1938 de E edilen - (boşanma kanunu) da şiddetli hükümleri havidir; alg ve içtimai bir hücre, bir ocak'f ğfuna göre bu ocağın müfid surette işlemediği vakalarda t caiz ve hattâ elzemdir. Beş s€i bir izdivaç tecrübesi bu hakif teeyyüdü için kâfidir; ve bunu İ eden sebeplerin çoğu da sıhhi ruhidir, Biz sevgili yurdumuzda tam # sile geniş-bir hürriyet ve demok çerçevesi İçinde yaşıyoruz; fakaf çok içtimai işlerde olduğu gibi sf işlerinde de ölçüsüz bir hürriyet hip olduğumuzu ve vücudüni sıhhat veya marazından ancak İ kendimizin mesul olabileceğimi$ düşünmek bir hatadır; ve bu | tan mahrum olsak dahi şikâyet memeliyiz; çünkü bir Türk vatal şının sıhhati, bütüm memlef hakkı ve sıhhatidir. Az bir müddet zarfında geniş münbit Türk yurdunu gece güf işleyen muazzam bir karınca yi sına döndürmek gayesini gü Cümhuriyet hükümetinin en hedeflerinden biri nüfus siyasefi dolayısile ayrı ayrı olarak her tandaşın bedeni ve dolayısile içt sıhhatidir; ve İlk İnkılâp sene den bugüne kadar memlekette hususta sarfedilen emekler ş$âj) hayret derecede semereler (veri bir çok bulaşıcı ve öldürücü hd lıklaria mücâdele edilerek batsİ lar kurutulmuş ve her yerde hal lığın. en yüksek Abideleri demek mükemmel hastaneler, dispansi açılmış; en ücra yerlere kadar sıhhat bekçileri verilmiştir. Çünki rin ve zâfarlı bir uykudan sö azimkâr şeflerin ilhamile garp yasına dönünce bütün medeni Ö lerden ayni derecede istifade eti ve terakki hamlelerimizi bunl ölçmek zarureti vardı. Türk kudi nin sembolü olan şerefli ordunul en kıymetli ölçülerinden biri sıhi ve zindeliğidir; binaenaleyh met ölçüleri sayarken (sıhhat ölçüsü) memleketimin en uzak köşeleri dahi ayni hassasiyetle aramamızi, vatandaşa bununla bir not vermi zi bir vatan borcu biliyorum Dr. R. Ad

Bu sayıdan diğer sayfalar: