20 Haziran 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10

20 Haziran 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İngiliz takımının Ankarada yaptığı maçlar büyük alâka uyandırmıştır. Yukarda bu maçlara ald bir koç enstantane görünüyor. Birinci maçta hazır bulunan Başvekil İngiliz ve Sovyet sefirleri, resimde ikinci resimde İngiliz sefiri İngiliz oyuncuların ellerini sıkarken görünüyor. İngiliz takımı dün akşam Londraya hareket etti Oyuncular, Türkiyede gördükleri hüsnü kabulden fevkalâde mütehassis olduklarını söylediler İngiliz futbolcüleri Ankarada Atatürk âbidesine çelenk koymağa giderlerken Ankarada, Demirspor ve Ankara- gücü ile iki maç yaptıktan sonra dün saat 14 de şehrimize gelen İngiliz takımı İngütereye dönmek üzere Sir- keciden hareket etmiştir. Misafir futbolcular Sirkeci garında ız tarafından uğurlam- İngiliz takımının kafile reisi Ala- wây kendini İle görüşen bir arkada- gımıza memleketimizdeki temasla- rında fulbolcülüğümüzü çok iyi buk duğunu, memleketimizde yaptıkları üç maçta bilhassa Demirspor takımı- ni fevkalâde enerjik bulduğunu kay- dettikten sonra bu takıma mağlübi- yetlerinin sebebini şöyle izah etmiş- tir: — Amatör klüpler memleketimiz- de üstüste iki maç karada ise bunun aks olarak An- karagücünden sonra Demirsporla da karşılaştık. Birinci maçın yorgunlu- | ğuna ikinci maçta anım da sıcak olm: inzimam edince Oyuncuları- miz alışık olmadıkları için mağlüp oldular, Kafile reisi, şimdiye kadar takları 150 yap- hatten ancak Türki- yede fovkalâde hüsnükabul gördük- lerini ve Türk sporcularının göster- dikleri alâkadan fevkalâde mütehas- sis olduğunu söyledikten sonra; — 150 seyahatte yaptığımız 150 maçlan 20 sinde mağlüp olduk, Bu- nun yirmincisini de (Demirspora mağlübiyetimiz teşkil ediyor. Misafir klübün sağ hafi Bravn ve sağiçi İ. Richardson ve sol beki Pat Klark da Demirspora mağlübiyetle- rinin sebebini havanın sıcak ve ta- kımın birinci maçtan sonra yorgun düşmesine atfetmişlerdir, Bu üç oyuncu İstanbul sporcuları- nı Ankaradan daha İyi bulduklarını 8öylemişler ve sağ haf Bravn arka» aşlarınm intibalarına da tercüman olarak demiştir ki: — Biri istanbul, ikisi Ankarada ok mak üzere yaptığımız üç maçta an- nuştur ki, bu karşı: an takımların gayet temiz oynadıklarına iyi bir delildir. Londraya döndüğümüz zaman bü- | tün tanıdıklarımıza Türkiyede gör. düğümüz fevkalâde hüsnükabulü an- latacağız... Bundan dolayı şimdiden derin bir zevk duyuyoruz. Tekirdağda büyük güreşler Tekirdağlı Hüseyin pehlivana bir ev yaptırılacak Tekirdağ 19 (A.A) — Dün yeni stadyom sahasında yapılan büyük güreşlere 'Trakyanın he köşesin- den binlerce yurddaşımız gelmiştir. Halkevinin başpehlivanımız o Tekir- dağlı Hüseyin adına tertip e bü güreşlerde yirmi pehlivan güreşmiş ve yedi bin seyirci bulunmuştur. Yedi saat süren bu güreşler şimdi- ye kadar Trakyada görülmemiş bir alâka ve intizamia yapılmıştır. Başa güreşenlerden Sındırgılı Şe- rif çok güzel güreşile halkın sempati- sini kazanmış ve bir saat on dakikm- da Enbaeskili İbrahimi ayakta savu- rarak yenmiştir. Mülâyimle Manisalı Halil bir saat otuz beş dakika güreştikleri halide berabere kâlmıslardır. Hakem heye- tinin kararile birinciliği Sındırgılı Şerif Kazanmıştır Serbes güreşte Tekirdağlı Hüse- yin Bülgar başpehlivanı Kiru Andi- rezefi yirmi dakikada yenmiş ve şid- detle alkışlanmıstır. Bu güreş çok he- yecanlı oldu, daha ilk anda Hüseyin suplet yaptı. Minder kenarı Kiruyu kurtardı Hüseyin müteı n Kİ- royu sıkıştırarak birçok defalar tuş yapmış sade Üç saniye sırtını yerde tutamamıştır. Bilhassa Hüseyinin bacak bükmeleri, kol kapmauları gö- ze çarpıyordu. Nihayet 20 dakikada hasmını yen- miştir. MİM takım güreşçilerimizden Mustafa Çakmak federasyon öğrel- meni Saim Arıkan da misafir olarak bulunmuşlardır. Tekirdağlılara eşsiz bir spor günü yaşatan Tekirdağlı Hüseyine yakın- da şehir namına iyi bir ev yaptırıla- caktır, Izmit stadı Beden terbiyesi genel direk- örü tedkiklerde bulundu törü İzmit 19 (A.A) — Beden terbiyesi genel direktörü general Cemil Taner dün yanında genel sekreter ve deniz- cilik federasyonu başkanı olduğu halde İstanbuldan şehrimize gelmiş- tir. General öğleden sonra C. H.P. binasında bölge heyeti ve klüpler mümessillerile uzun bir görüşme ya- parak İzmitin umumi spor mesaisi hakkında etraflı izahat almıştır. Sporcuların dileklerini büyük bir alâka ile takip eden general bu di- lekleri not etmiş ve bu arada bölge- ye bir güreş antrenörünün &ik sık gönderileceğini bir güreş minderi ile bir futa hediye etmeği vaadetmiştir. Generalin bu alâkası İzmit gençliği. ni fevkalâde sevindirmiştir. General bu sabah da tetkiklerine devam etmiş ve yeni yapılacak olan stadyom ile klüpleri gezerek bölge- nin denizcilik faaliyeti üzerinde bil- hassa durmuş ve bu hususta birçok direktifler vermiştir. Oğle üzeri gene- | ral şerefine bölge tarafından beledi- ye bahçesinde bir ziyafet verilmiştir. General saat 16 da Adapazarına hareket etmiştir, İzmit gençlerinden bir grup motosiklet ve bisikletleri ile generali yirmi kilometre İzmit dışına kadar takip ederek uğurlamışlardır. eaasssesanerun aranan İngiliz futbolcuları kafile relsi, ge- lecek sene yazın bir Türk takımının maç yapmak üzere Löndraya davet edileceğini söylemiştir Zeki sporel, dün saat 18 de Moda- da kendi evinde İngiliz futbolcular şerefine bir veda kokteyl partisi ver- miştir, Ziyafet çok samimi bir hava içinde spora müteallik hasbihal ile geçmiştir. Misafir futbolcuların kafile reisi bir nutuk irad ederek memleketimiz. de gördükleri hüsnükabulden dolayı teşekkür etmiştir. Bundan sonra saat 20,30 da Moda Deniz klübünde misafirler şerefine akşam yemeği verilmiştir, MEŞRUTİYETTE SARAY ve BABIÂLİ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdu Tefrika No. 52 İtalya Trablusu işgale hazırlanırken meşrutiyet Babıâlisi ne yapıyordu? (Eğer İtalya bu bapta kusur etmiş | edilmer olsaydı tevakki edilmiyecek tarihi bir kanun bu temdin (!) vazifesini -Ya- ni Trablusgarbe, Bingaziye istilâyil- başka milletlere tahmil edecekti, (1) Gioltti 1906 da Başvekil olunca Libya meselesinin hâllini yani Trab- Tus garp ve Bi zinin İtalyaya ilha- kı işi; sticelendirmeği progranuna ithal etmiş, fakat parlâmentoda oku- duğu programında bu noktayı açığa vurmamağı ihtiyata muvafık görmüş- tü, (2 İş da bulunduğu müddetçe programının bu maddesini hiç gözden uzak tutmamıştı. İtalya Fransaya, İngiltereye, Rus- yaya Trablusta «faik haklara maliki. yetiniş"tasdik ettirmişti. İttifakı Mü- selles muahedesinin dokuzuncu mad. desinde «meşru bir taviz» olarak İtal- yanın âtide Trablusgarbi işgal edebi- leceğinden bahsolunmuştu. 1902 de müttefikleri ile İtalya ara- sında teati olunan bir muhtırada Al- manya İle Avusturyanın Trablusgar- t bulunmuıyacak- srih olunmuştu tibatı arasında oGiolitti eşrafı ve Sunusi üzere Emniyet ettiği ajanları da Trab- Iusa sevkeylemişti Bunlar arasında evvelce İtalyaya hizmetderde bulunmuş olan Mısırlı Meh- med Elui bey (3) dahi vardı. Gerek bu Mehmed, gerek Kahire üniversitesinde Sunusiliğe temessül etmiş diğer ajan- lar Sunusli şeyhi ile münasebete gir- mişlerdi. Fakat Abdülhamid zamanın- da istenilen her türlü iktisadi ve adli imtiyazlar elde edilmek mümkün gö- rüldüğü için Trablusun askerle işga- iline Tüzum hissedilmemişti. Jön Türkler iktidar mevkiine lince işin rengi değişmişti, Meşrutiyet Türklerde, Araplarda va- tani, milli hisleri kabartmıştı. Bu his. ge- İer vatanın muayyen bir parçasında gözü olduğu sezilen milletlere karşı tevcih olunuyordu. Trablusgarp ve.Bingazi için şüpheli millet İtalyanlardı, Hükümet her ve- sileden istifade ile bu kıtada İtalyan nüfuzunu kırmağa, İtalyan menfaat. lerinin tevessüüne meydan vermeme- ğe çalışıyordu. Giolitti 1911 de tekrar iktidar mev- kiine gelince Trablusgarpte vaziyeti müsalemetkârane vasıtalarla düzelti- lebilecek gibi bulmadı! Mısır, Tunus, Cezayir, Fas birer şekilde Avrupa bü- yük devletlerinin idaresi altına gir- mişti, Glolitti Trablusgârp ile Binga- zinin bu şekilden istisnası için kiç bir sebep görmüyordu! İtalya olmasa başka bir büyük dev. let mutlaka müdafansız kalmış bu yer. lere bir gün el koyacak değil miydi? Buna İtalya tahammül edemiyecek ve © devletle mücadeleye girişecekti, Böyle bir mücadele ise elbette Os- manlı devletile mücadeleden pek çok ağır ve tehlikeli olacaktı! Bu sebeple Giolitti ve Hariciye Na- zırı San-Ginliano Trablusgarb ile Bin- gazinin işgalini en önde bir hedef ola- rak görüyorlardı, San - Clullano atıl- gan adamdı. 1911 de Almanya ve Fransa arasın. da Fas meselesi tekrar uyanınca: — İtalya için Trablusgarbe istilâ saati hulül etmek üzeredir! demişti, Fransa Fusı himayesi altına alınca Akdenizde elde edeceği fazla nüfuza mukabil İtalya da Trablusgarbe el koy- mâlıydı! Almanya ile Fransa arasın. daki ihtilâfta nistitade İle hemen Trab. lusun işgalini itmam eylemeli idi. Giolitti ise ihtiyatkâr idi. Avrupa. da umumi bir harp çikmak ihtimali karşısında İtalyanın Trâblus işile kol- ları bağlı kalmasını istemiyordu. İtal. ya hükümeti beklemeği tercih etti, Darbe vurulacaktı. Fakat indirilirken Avrupada bir sarsıntı olmamalıydıl Bu arada genç Türklere şüphe veril. memeli, Abdülhamidin çürüttüğü Türk donanmasının takviye olunmasına Trablusgarp ve Bingazi sahillerinin tahkim ve mayinler, torpillerle techiz esine dikkat edilmeliydi! T lüs ve Bingazi sahilleri kânunuev! den mayısa kadar ihraç müsaid değildi. Bunun için sonbah | beklemeliydi Osmanlı devletinin uğradığı m külât ve nikbetler İtalyan ümitle ne kuvvet veriyordu, İtalya kendisi bir sarzı mev'ud» saydığı Trablus Bingazideki iktisadi teşebbüsleri tas edildiğine dair âleni şikâyetlere bi lamıştı. Hergün birşeyden şikâyet © yor, ber vesile ile Osmanlı hüküme ne ça Manastır İlalyan konsolosu bir İ esnasında Osmanlı bayı anında bulu hammül edemiyerek C manlı bayrağını indirtmişti! alarına göre Babi bir sistem altında İtal tedvir ediliyordu. Ge Türk hükümeti İtalyanın iktisadi £ ikiyetini tanımamakla (Kalmıyc Trablusta liman inşası için açdan n h ya İtalyanları kabul etmiyo du; Trablus valisi, İtalyanların met faatlerini ihlâl ediyordu İtalya aleyhinde yazdığı için İta ya konsolosunun e Trablu garpten çıkarılmış Ikah gi zete muhabiri Kuzmanın tekrar Tri lusa gelmesine müsaade edilmişti #1) Himayesini ilândan evvel Frans 'Tunusta nasıl hareket eylemiş idis şimdi de talya Trablusgarpte o m sali tekrar ediyordu Trablustaki İlalyan general kons losu bir müstemleke valisi gibi har ketle her işe burnunu sokuyordu. Ötede İtalyan gazeteleri sabır ve tâ bammülün artık haddi geçtiğini, şid detle hareket lüzumunu ileri sürüyot lardı; (İtalyanlar için müslihane nü fuz devri geçmiştir! 'Trablusa cebret girmeli!) diyorlardı. İtalya hariği tedbirlerle ve diploma tik faaliyetlerle Trablusgarbi işgal hazırlanırken meşruliyet Babıâlisi V Osmanlı diplomatları, ricali pı yorlardı? Meşrutiyet Babıâlisi de mutlak Babığlisinden farklı bir siyasi faaliye gösteremiyor, İtalyanın Trablusgarj hakkındaki açık emellerini hissetse | le Avrupa devletlerile yaptığı gizli ai laşmaların esas ve şümulü hakkını malümattan mahrum bulunuyordu Veliahd Yusuf İzzeddin efendi a zaman evvel Romayı ziyaret etmişti O günlerde gösterilen dostluk tezahi leri Trablusgarbin işgali gibi iki dev leti harbe tutuşturacak en mühim bi hâdisenin yakın bir zamanda vuku; geleceğine ihtimal verdirmiyordu. Babıdli bu tavırların bir aldatmac dan başka şey olmadığını kavrıyama muşta! İtalyanın «sabır ve intizarı tüken: mekte olduğu sirada Mahmud Şevk paşa Trabiusgarpteki askeri İmam Yahyaya karşı Yer Tüzüm görmüştü Trablusgarp kumandanı müşir İb rahim paşa bunun mahzurunu, İtal yanların gördüğü teşebbüslerini ve İs tidlâi ettiği menviyatını arzederek b asker kuvvetinin kaldırılmamasını İs tedi; fakat dinletemedi. Bu âdeta Tra Tusgarbi tahliyeye benzemişti! İtalya Kendi limanları karşısında Osmanlı devletinin kütlesile sağla bir bağı kalmamış, ihmal edilmiş, âde ta mahlül, bir eyalet görüyordu. Ta Uh onu buraya donanmasını, ordi sunu göndermeğe sevkediyordu! Siyasette hak mefhumu! Batıl bir zeh&p! Olgun bir meyvayı toplamamak! Böyle bir fırsat kaçırılamazdı. Hi susile bütün alâkadar diplomatlar i rTaz etmiyeceklerdi. Seri bir hamle bi na kifayet edecekti! Osmanlı devletinin muahedelerle t min edilmiş tamimiyeti mülkiyesin riayet etmek yalnız İtalyaya düşmez di yal (Arkası var! (1) Chartes Veley: Anadolunun istiki bali ve Akdenis meselesi; mütereimi Yi saf Ziya, (2) Gioliti:; Memoirds de ma vie, (3) Giolitti: Memboifes de ma vie,

Bu sayıdan diğer sayfalar: