3 Temmuz 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

3 Temmuz 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

3 Temmuz 1939 AKŞAMDAN AKŞAMA Binlerce çocuklarımız- dan bir tanesi... Pek mecalsiz ihtiyarlarla pek fakir çocuklara karşı sonsuz bir meylim vardır. Yaşadığım semtlerin hemen bütün yalınayak başıkabak yavrula- rile ahbabim, Memnuniyetle kay- dedeyim ki içlerinde mektebe gitmi- yen, hele okuyup yazmasını bilmiyen yok gibi: Şu paket taşıyan bacaksız, şu gazete satan yırtık mintanlı, Şu karamelâcı... Hep okuyorlar! Sizlere hitab ediyorum! Ey «Defol tramvaydan yumurcak!» diye haykı. ran biletçi.., Ey «Çekil yolumdan, velet!» diye- rek bastonunu sallıyan aristokrat kır- ması haşin zati muhterem... Ey «Kalabalık etme dükkânın önünde, pis!» tahkirile âdeta haşeratı kovduğunu zanneden esnaf... Ey zabıta memurları! Belediyeciler! umumiyetle bütün vatandaşlar!... Bu çocuklara karşı hem daha müş- fik, hem daha hürmetkâr olunuz... Kendilerile ne zaman konuşsam aklı- ma hep Maksim Gorki gelir, Oda bunlardanmış... Şalyapin keza... Edi. son da aşağı yukarı öyle... Sonra mil. letlerinin iftiharını teşkil etmişler; be- şer zekâsının en yüksek tezahürlerine timsal olmuşlar... Bizzat Gorki bir piyesinde bu fikri telkin eder: — Hususile çocuklara hürmet edi. niz... Zira onların kim olacaklarını, insanlığı nerelere yükselteceklerini bi- lemezsiniz! - der, s.s On yaşındaki arkadaşım küçük Ha- san'a bir kere istasyondan arabaya paketlerimi taşıtmıştım. On kuruş ver- | dim. Başka bir akşam gene elim ko- lum dolu vagondan indiğimi görünce dili bir karış, âdeta uzaktan koştu. Fakat aynı yaşta diğer bir çocuk elim- den bir kesekâğıdı kapmıştı bile... Hasan: — O benim müşterim! - diye hay- kırdı. — Ben daha evvel aldım, Araya girdim: — Durun yahu... Kavga etmeyin... Eshabı emlâkten bir palabıyıklı ho- murdandı: — Belediye görmüyor... Bunları bir nizama sokamadılar... Eski gümrük hamallarının vaziyeti... Aynen... Bu sert hükümle hemfikir olama- dım. Çocuklara: — Canım! Yarı yanya götürürsü- hüz... Parasını da yarı yarıya alırsı. nız! - dedim. Böylece uzlaştılar. Ve ahbaplığımız teessüs etti, Başka bir gün, Hasan'ı görünce şa- ka ettim: Hemen canıgönülden: — Ne yapalım, bugün vermeyin... « dedi, İşte kalbinin güzelliğini bir hamle. de samimiyetle ortaya vurdu. duğum suallere şu cevapları veriyor: — Tabii okuyorum, « Geçtim sınıfı- mı! Ne haddime geçmemek? .. eve almaz... İsterseniz karnemi de gös- tereyim... - İyi derece ile... - Hiç orta yok... Amma o gün paketleri benimle beraber taşıyan Cemilin notları hep «Pek iyi»... « Babam taş kırıcı.. Dün, taşların altında kaldı... Yaralandı, evde yatıyor... Çok hasta... Üçüncü ye bu... - Bakırköyünde Yeni. m © o kireçocağında (Dikkati celik ei — Meğer şehirde eğ varmış dâ üç sınıfa bile ayrılmış bay Anca... İ Anneme veriyorum... * İ çalışıyor... O da haftada altı lira alır...- İ Bugün kuru fasulye yedik... | dum, Yolda giderken konuşuyoruz. Sor- | Babam | ŞEHİR HABERLERİ | Yeni liman Kömür depoları Kuruçeşmeden kaldırılacak İstanbulun - müstakbel limanının Haydarpaşa ile Salacak arasında İn- şasına esas İtibarile karar verilmesi üzerine kati bir plân yapmak üzere İngiltereden bazı mütehassısların getirileceğini yazmıştık. Hükümet, kömür depolarının da ayni liman mintakasında bulunma- sındaki zarureti takdir ettiğinden liman sahası kati olarak tesbit edil- dikten sonra ilk iş olarak Kuruçeş- medeki kömür depoları buradan kal- dırılacak ve müstakbel liman saha- sında kömür deposu ittihaz edilecek kısımda hemeh kömür depoları tesis edilecektir. Kamyonun tekerleği fırladı Evvelki gece 20,30 da, şoför Ekre- min idaresindeki kamyon, Taksim- den Harbiyeye doğru İlerlerken Ye- deksubay okulu önünde arka teker. leği fırlamış, bu yüzden seyrüsefer yarım saat kadar durü Surtaaştur. Sokakların temizliği Belediye ancak gelecek sene esaslı faaliyette bulunabilecek Belediye, bu sene aldığı tedbirlerle sokakları geceleri yıkamağa ve gün- düzleri de birkaç defa sulâmağa de- vam etmektedir. Buna rağmen yine sokak tozlarını bastırmak kabil ola- miyor, Belediye, bu sene temizlik için dü- şündüğü programı tamamile tatbi- ke imkân bulamamıştır. Çünkü el- de bulunan sulama &arazözlerinden çoğu bozuktur: Belediyenin: Avrupaya mek istediği sekiz yeni arazöz ancak sekiz ay sonra tesellüm edileceğin- den bunlardan bu sene yaz mevsi- münde istifade edilemiyecektir, Bina- enaleyh temizlik ve sokak. yıkayıp sulanma sahasında görülen. noksan- lar ancak gelecek sene telâfi edile- bu!) Evde sekiz nüfusuz, beş okka ekmek gidiyor... Ben günde yirmi yirmi beş kuruş kazanıyorum... Ağabeyim. de « Zeytin- yağlı mu, sağyağlı mu olduğunu pişiri- İ lirken görmedim... - Sıcak ve etli fa- sulyenin sağyağlı olduğunu bilmiyor. şimdi siz söylediniz de öğren- dim. Evimizde kendisine verdikleri yeme ği o yaştaki çecuklarda nadir raslanır bir iştiha ile yedi: Gıdasını muntazam alamıyanlardan olduğu belliydi. sö Sonra yürüdü, gitti... Sokağa çılan- i ca istasyona doğru koşmağa başladı... Babası ezilen, kendi itilip sümülen, aç bırakılan, taştan ekmeğini çıkaran, bu iyi kalpli, bu behemahal yüksele- cek ve kendisile birlikte hepimizi yük- seltecek çocuk!... Bu binlerce . çocuk- sipariş et-.. . Acaba bu yerler tarife üzerin ! den mi?.. Karilerimizin mektupları Bu ne e usul, bu ne muâmele? Bu peşmebe günü Üsküdardan Sarıyere gidip gelme bir bilet al dım. Geri dönerken Sarıyer iske- lesinde bir memura sordum. — Bununla İstanbula - gidilir mi? — Evet! - dedi. 65 numaralı vapurla. beş bü- çukta döndüm. Biletçi Üsküdar geçtikten sonra geldi. Bakıp zım- baladığı hâlde «Niçin Üsküdara inmediniz?» demedi. Köprüye vardık. Eminönü ta- rajındaki kapıdan çıkarken, bir memur, ötekine: Fark al! - dedi. İtiraz ettem: Beş kuruş vereceksin! - diyd #ssrar etmesi üzerine çeyreği vef- dim. — Makbuz? « dedim Hiddetli hiddetli yüzüme ba- kıp: — Geç! «- emrini verdi, Bu ne usul böyle”... Ve ne mu- amele?... Lütfen dikkati celbediniz. Lütfiye Albek Kartal içme suyuna kavuşuyor Kartal Belediyesinde göze çarpan bir faaliyet var Kartal kaymakamı B, Bahir Öz- trak, Kartal Belediye reisliği vazife- sini de deruhte ettikten sonra; kü- çük bir Belediye için kâfi miktarda varidata malik olduğu halde uzun senelerdenberi bakımsız kalan Kar- tal- Belediye “işlerini tanzim etmeğe başlamıştır. B. Bahir Öztrak, Karta- ın temizliğine bilhassa ehemmiyet vermiş, » Kartalda - deniz kenarına muntazam bir rıhtım yaptırmış; s0- kakları tamir ettirmiş, esnaf muaye- ne ve murakabesine bilhassa ehem- miyet vermiştir. B.- Bahir Öztrak, Kartal halkının hususile yazın susuzluktan o çektiği ıstırabı düşünerek su işlerini esaslı surette tanzime karar vermiştir. Bu itibarla Yakacık suyunun (Kartala indirilmesi tâkarrür etmiş ve 40 bin liralık bir keşif plânı hazırlanmıştır. Bu suyun yakında yolları yapılacak, su Yakacıktan ve Kartalın Rahman- lartepe mevkiinden kasabaya -indiri- lecektir. Belediye Yakacıkta bir otel yaptıracak - İstanbul - Belediyesi Yakacıkta bir otel inşa etmeğe karar vermiştir. Bu otel, 50 odayı ihtiva edecektir, An- cak 'bu seneki bütçe hazırlandığın- dan otelin inşası için -940 bütçesine tahsisat konulacaktır. Maamafih otel Için şimdiden- münasip bir arsa ara- "iacaktır. Belediye; Kartal ile Yakacık ara- sındaki yolu yaptıracağından otele kolayca gidip “gelmek mümkün ola- caktır. .. Eğlence nev'i bakımından mı?.. | diye ücretini az buldukları Ekmek fiati Belediye bu hafta içinde karar verecek Belediyede iktısad müdürlüğünde toplanan iktısad istişare heyeti ek- mek fiyatlarını yeniden tesbit etmek ve imkân görülürse ucuzlatmak için çalışıyor. Bugün yapılacak toplantıda bil- bassa fırıncılarla ekmek yapıcılar cemiyetinin ileri sürdüğü iddialar tedkik edilecektir, Fırıncılar, Beledi- yenin imaliye ücreti olarak kabul et- tiği çuval başına 156 kuruş masrafın az olduğunu iddia etmişler, ekmek yapıcılar esnafı ise bu müteleayı red- detmişlerdi. Bugün her iki zümrenin vereceği raporlar tedkik edilecektir, Ayni za- manda Akşam kız sanat mektepleri pastacılık muallimi B, Esad ile Ye- şilköy tohum istasyonu mütehassısı B. Saffet de içtimada bulunarak ek- mek fiyatının tesbiti hakkında mü- talealarını bildireceklerdir. Haber aldığımıza göre, karar verilmemekle beraber. istişare heyeti, şimdiye kadar yaptığı ted- kiklerde fırıncıların 156 kuruş ima hakkın- daki mütaleasına iştirak etmemekte ve bu fiyatın muhafazası lehinde bu- lunmaktadır. Hatta, diğer mütehas- sısların mütaleasına göre ekmek fi- yatının biraz daha indirilmesi lâzım geleceğinden Belediye bu hafta için- de behemehal son kararını verecek- tir. Taksim kışlası Belediyeye geçer geçmez yıktırılmasına başlanacak Taksim kışlası ile müştemilâtının Maliye Vekâletinden Belediyeye dev- ri hakkındaki kararın Heyeti Veki- leye takdim edildiğini yazmıştık. Ka- rar, Heyeti Vekileden çıktıktan son- râ kışla ile müştemilâtının Belediye namına tapuda ferağ muamelesi ya- pılacaktır. Bundan sonra Kışla ile müştemi- Yâtındaki mağazalar tahliye ettirile- cek ve kışlanın yıktırılmasına başlia- nacaktır, Belediyenin burada insa ettireceği büyük ti su ve klübü etrafında.B, Prost avan proje hazırladığı halde henüz bu projenin tafsilât plânı hazırlan. mamıştır. Ağustos içinde tekrar şeh- rimize dönecek olan mütehassıs bu işle meşgul olacaktır. Bu takdirde buradaki tesisata ancak gelecek se- ne başlanacaktır. Adada yangın başlangıcı Dün saat 14 de, Büyükadada Hristo gazinosu arkasındaki küçük çam ağaçları arasında yangın çıkmış, yan- gın yerine derhal Adalar itfaiye grupu yetişmiştir. Yangın, yirmi kadar kü- çük çam ağacı yandıktan sonra sön- dürülmüştür. Yangının sebebi hak- kında tahkikata. başlanmıştır. « Yoksa semt noktai nazarından mı Üç sınıfa ayrıldı?. -henüz bir; | atro binasile şehir gazino- | Bir | Ticaret zihniyeti Birkaç pasta almak için Beyoğlun- da bir dükkâna girmiştim, Dört, beş genç ellerinde birer küçük tabak, bi- rer çatal ayakta pasta yiyorlardı. Biri ağzındaki pasta lokmasını yuttuktan sonra yanındaki arkadaşma; — Ben sana söyledim... dedi, bu pas» ta bir şeye benzemiyor. Dün ben bir Marlene Dietrich yedim... Hâlâ tadı damağımdadır. Öteki cevap verdi? Bir daha sefere Marlene Dietrich yeriz. Bu garip konuşma dikkatimi celbet- mişti, Pastacı benim istediğim pasta- ları kutuya koyarken sordu: — Bir de Marlene vereyim mi? — O da nasıl şey öyle?... Kurnaz dükkân sahibi gülümsedi: — Bu, dedi, bizim hususi surette yaptığımız bir pastanın ismidir, Çok güzel bir şey... Bir tane vereyim... — Ver bakalım... Pastaları sararken bir taraftan da anlatıyordu: — Ne yaparsınız bayım... «Zaman sana uymazsa, sen zamana uy» derler, Bizim işleri de zamana uydurmak lâ- zımdır. Bazı çısmli pastalar yapiyo- lara beğenilen meşhur artisi ni koyuyoruz. Bütün Hol. ı pasta camekünlarımıın inde... İşte Greta Garbo'lar, işe Ana- nabella'lar.. Sarı kayısılı bir pasta göstererek ilâve etti; — Şu sarı Egertt... Yuvarlak, tıkız, şişman bir insanı hatırlatan pastaları işaret ederek; — İşte Mae Vest'ler... dedi, O, bunları anlatırken ben kendi kendime düşünüyordum. bir de: «Biz- de ticaret zihniyeti pek az... derler.» Bunu söyliyen her halde çok yamıl- mış... Aklıma bu ilkbaharın son gün. lerinde sokakta rasladığım bir satıcı geldi. Yağmur yağıyordu. Adamcağı» zın biri elinde bir sürü şemsiye ba- ğıra bağıra dolaşıyordu: — Haydi 110 kuruşa... Yeni çıkan Chamberlain şemsiyeleri... 110 ku ruşa... pastanın ismi Marta Hikmet Feridun Es ““Sahosln Gece yarısı hiç yoktan kavga çıktı İzzet isminde birisi, ey. velki gece saat 11 sularında sarhoş olduğu halde Şehzadebaşında bir ahçı dükkânının önünden göçerken, dükkân sahibi Mevlüdun çırağına «Haydi git yat, yarın erken kalkacak» Sın», dediğni işitmiş ve durarak mü- dahale etmiştir. Mevlüd, söylediği sözün kendisne aid olmadığını anlat- mışsa da İzzet gürüllünün arkasını getirmemiş, bir taraftan sövüp say- mağa başlamıştır. Gürültüyü etrâftan işidenler, vaka mahalline koşuşmuş, bu arada bekçi Ali isminde birisi de gelerek kavgacıları ayırmağa çalış- muştur. İddia edildiğine göre arabacı İzzet bekçiyi de tahkir etmiş ve nihayet yakalanarak adliyeye verilmiştir. Dün, nöbetçi dördüncü asliye ceza- da cereyan eden muhakemiede araba- cı İzzet, biray yirmi altı gün hâpse mahküm edilmiş,.. sabikası one için de tecil olunmuştur. Arabacı B. A, — Musiki bakımından olsa gerek!.. — Neden?.. B. A. — Çalgılı bahçeden bol eğ lence yeri yök da...

Bu sayıdan diğer sayfalar: