10 Temmuz 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4

10 Temmuz 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Iktisadi ve mali hafta Kopenhag beynelmilel ticaret kongresinin kararları - Avrupa piyasasının vaziyeti Danzig meselesi vehametini mu- faza etmekle beraber, Almanların bu | son hafla zarfında azcık daha ma- kul davranmaları lüzumunu hisseder alâim sulh taraftarlarının endişeleri- Bi biraz hafifletmiştir. İngiltere ile Rusya arasında anlaş- ma bir imza edilse, bu endişeler büs- bütün zall olacaktır. Umumi siyaset müvacehesinde memleketimizin vaziyetine dair muh- terem Hariciye Vekilimiz tarafmdan evvelki gün millet kürsüsünde irad olunan nutuk, sulha ne kadar mer- but bulunduğumuzu bir-kere daha tebarüz ettirmek dolayısile çok ftmi- nanbahştır. Bu nutkun bütün Avrı- pada iyi bir tesir hasıl edeceğinde şüphe yoktur. Hele İtalya ite Almam- ya arasındaki münasebatımızın nor- mal olduğu ve ticari mübadelâtın bersalık devam etmekte bulduğu hakkındaki beyanat bilhassa şayanı kayıttır. Siyasi galleler bir taraftan alıp yü- rürken diğer taraftan iktisadiyafı korumak ve binnetice umumi sulha yardım etmek üzere ciddi tedbirlere tevessülden de geri kalmmadığını görmekle menmun ve müteselli olu- yoruz. Hafta zarfında Copenhaguede kırk bir memleket murahhasının iştiraki- le toplanan beynelmilel ticaret odası Köngresi, mesaisine nihayet verme- si, kongrede İtalyan murahası, resmi vesikalara istinaden, harp tedarikâ- tının milletlere kaça mal olduğunu ve bunun akibeti iflâs olduğunu te- barüz ettirmiş ve herkesin takdirini celbetmiştir. Keza Almanyanın salâ- hiyettar bir murahhası, kendi mem- leketinde kambiyo kontrolünü hak- lı göstermeğe çalışmakla beraber bu usulun devamını arzu etmeğ söyliyerek keza takdirlere mazhar Ol- muştur. Kongre ittilakıâra ile şu peel ratı ittihaz eylemiştir: İktisadi sahada: Büyük devletle- rin, iktisadi ve mali vağiyetleri hak- kında, kendi salâhiyettar öconomis- teri tarafından, şumüllü bir “tüde hazırlanması ve bu yapıldıktan son- ra, tayin olunacak ehli vukufların birleşerek dünya menabi ve varida- tında her memleketin makul bir nis- betle iştirakini temin edecek bir program kaleme alınması; Nakdi sahada: Beynelmilel müba- delâtın inkişafı, kıymeti sabit olan paraların serbestçe tedavülüne tabi bulunmasına göre hem bunun temini yani kambiyo kontrolünün kaldırı). ması, heni de tediye. müvazenesi farklarının altınla temini. Bu güzel niyetler karşısında mu- vaffakiyet temennisinden başka ya- 'pilacak bir şey yoktur. Pariste münteşir İnformatlon ga- retesi, Fransanın Türkiyeye yaptığı ihracattan mütevellit olarak teda- hülde kalan alacakları için bu ayın altısında ticaret nezaretinde Türk delegeleri ile müzakerata başlandığı. nı ve yeni esaslar dairesinde bir an- Jaşma yapılacağını yazıyor. Piyasalar: Avrupa mali gazeteleri, umum! siyasetle hemahenk olarak piyasaları şöyle tesvir ediyorlar, Peşin alış verişler istekli, vadeliler müte- redditi Maamafih bir hafladanberi gerek devlet ranlanlarında ve gerek endüstri kâğıtlarında bir hayli terei- fü vardır, Bu tereffü, Amerika da dahil olmak üzere umumidir. Yalız İngiliz kambiyosu yine hafif bir za- 81 gösterdi; dolara nazaran son fiya- ta 4,6815 dir. Bu da, hâlâ sermayele- rin büyük bir kısmının Fransaya akın etmesine bamlolunmaktadır. Memleketimizde esham ve tahvilât vaziyeti Ankara borsasında hafta zarfında alış ve salışlar biraz daha canl: i makla beraber fiyatlarda büyük bir tebeddül yoktur. > yedi buçuk faizli 1933 sene- borcu ni got 19,22 lirada kaldı; 934 öenesi ikinci sıra tahviller 7,25 lira etmektedir. Dahili istikraz kâğıtlarımız istekli- | dir. Kapanış fiyatları şunlardır: gibi olduklarına delâlet edecek bazı | İkramiyeli Ergani Sivas - Erzurum birinci O(19/ii >» Diğer tertipler 19,32 > 938 senesi hazine bonosu (693 Anadolu grupunda hafif bir geri leme vardır. Hisse senetleri Tahviller Mümessiller ediyor. Merkez bankasi 108,50 Yirada kal- dı. İş bankaları name muharrer 9,05 lira, hamiline ait 9,15 lirada sabittir. ler. Aslan çimentoda 25 kuruş kadar tereffü vardır, Son muamele fiyatı 9,17 liradır. Diğer nominal fiyatlar: Tramvay 5,60 ira; umum sigorta 11,50 lira; İttihadı milli 18,50 ilra terkos 5,35 lira; Üsküdar - Kadıköy Su şirketi 255 Ura; Bomenti 9,35 Vi ra; İttihad değirmencilik 12/75 lira; Şark değirmeneilik 0,78 lira; İstan- bul yün pamuk ve saire şirketi 61 li- ra; telefon 10.85 lira; Şirketi Hayri. ye 21 Tira; onmium 0:78 lira. Serbes piyasada Türk altını 1377 kuruş ediyor. Mısır Kredi Fonsiye tahvillerinde tenezzül vardir. 1903 tertibi 108 Vira 1911 tertibi 102 Hra ediyor. 19,15 Hira 23,40 ira 1,50 » 3530 > Vali muavini, kaymakam ve | diğer idare memurları arasında tayinler Ankara 9 (Telefonla) — Nüfus iş- leri umunı müdür muavinliğine nü- fus tabiiyet şubesi müdürü B, Fuad Yurdaş, hukuk muşavirliği muavin- liğine mülkiye müfettişleriden Saim | Hozar, İzmir vali muavinliğine Ba- lıkesir vali muavinliğine Diyarbakır likesir vali muavinliğine Diyarbakır vali muavini Abdülkadir Keskin, Di- yarbakır vali muavinliğine Beykoz kaymakamı İhsan Kortan, Beykoz kaymakamlığına Refahiye kayma kami Sadettin Ertür, Refahiye kay- makamlığına Uzunköprü kaymaka- mı İlyas Bilgin, Keşan kaymakam- ığına Pertek kaymakamı Sabri Berk- men, Memürlar, sicili ve muamelât müdürlüğü birinci şube müdürlü. | ğüne Nazilli kaymakamı İhsan Kâh. | yaoğlu, Nüfus işleri umum müdür- ! lüğü üçüncü şube müdürlüğüne Ku- Ja kaymakamı Necmeddin Selen, Mahalli idareler umum müdürlüğü belediyeler muamelât şubesi müdür- | Yüğüne Çorlu kaymakamı Necmeddin Erçin, açık bulunan üçüncü sınıf mülkiye müfettişliklerine Uşak kayma. kamı Nâzım Günesen, Salihli kayma- kamı Kemal Aralı, Tarsus kaymaka- mı Mehmde Ali Ertan, Emirdağ kay- makamı Emin Ergüven, Gönen kay- makamı Nurettin Arslan, Mazgirit kaymakamı Fuad Çorum tayin edil- mişlerdir. TİYATROLAR: EGE TİYATROSU Nureddin Gençdur ve arkadaşları. Bu gece: hlliyadi KOKAİN - ESRAR HALK TİYATROSU Kenan Güler ve arkadaşları Bu gece: Taksim Altintepe Bahçesinde AMCABEY 3 perde. ŞEHZADEBAŞI - TURAN Gündüz ve gece ATİNA KAÇAKÇILARI ERKEK HALA Pazartesi, sal: çarşamba bayanlara 8 kuruş Telefon: 22177 Naşid Özcan - Ertuğrul Sadi Tek birlikte Bu gece: Kadıköy Süreyya Sinemasında SÜRPİK HAÇİK AŞK İZTIRABI TÜRK RE OPERETİ Mecidiköy trosunda bu akşam: EFENİN AŞKI Yazan, besteliyen, orkestrayı bizma tidare eden: Muhlis Sabahaddin Bor/s ve Göris 8. Alla idaresinde. Bah günü akşamı Taksim Altintepe bahçesinde. Ticari namus ve “yi Milli şeref (Baştarajı 1 #nci sahifede) bünyesine tufeyli bir ruhla tasallut eden mahlükatı filitlemek için yapı)- Gi. Ben yanımdaki herhangi vatan- daştan alış veriş ederken «Ona sen beni istediğin gibi aldatle demiyo- rum. Bilâkis mini vicdan ona şunu emrediyor: «Sen sana gelen yurdaşı- Yi koru ve aldatma! Aldatma ki onun itimadını kendi tarafına çekmek İs- teyenlere galebe çalsın. Ve aranız- daki mlilettaşlık tesanüdü tam teza- hür etsin!» Fakat büyük esefle süyli- yelim; ticaret ve sanayi âlemimizde bu medeni ve milli şımeyi unutanlara rasgeimiyor değiliz! Demek ki iktisadi terbiyemizin için- de milli sevgi şuuru, bazen değil bir güneş, hattâ bir idare kandili kadar bile zor parlıyor! Söyledik, gene söy- Yiyeceğiz. Bizim yurddaşımızla alışve- riş edişimiz bir suç değildir ki. o yurd- daş, kendisine gösterdiğim inandan dolayı beni ebleh yerine koysun, ve benden bir hamakat «cezai nakdisi» alsın! Mihi vicdanın bu tarzda bir te- cavüz önünde bir nefret yanı duy- Taası icap eder. Ve bu duygu bazı ruh- larda haklı olarak goğmuştur. Eğer tüccarımzdan sanayici ve sairemizden banları mihi duygulardan şayed ha- bersizmiş gibi davranırlarsa niçin bun- lan milli himayenin gölgesi altında korumak istiyelim? Madem ki kendi. leri Türk cemiyetinin parasından baş- ka bir şeyi itibare lâyık görmemekte- dirler; o ahlde Türk camiası da onla- ra vicdanlarının bir pul bile etmedi. ğini öğretmez mi? Hem de gayet me- deni, nazik ve müslihane bir surette? Bütün şu satırları bugün ne vesile ile yazıyoruz? Muhtelif gazetelerde hayki tekrarladığımız bu mevzua av- detimizin sebebi şudur? Geçenlerde milli ekonomimizi ş€ reflendirecek bir bâdise olmuştur. | Mersinde harice've bilhassa Alman- yaya kötü emtia ihraç ederek taahhü- | İ dünü yerine getirmiyen bir tüccar mahkemeye veriliyor. Ve mahkeme bu zatın mevzuu bahs suçu maalesef İş- lediğini ve bu suretle Türk emtiasının | yabancı piyasalarda itibarını kaybet mesine sebebiyet verebileceğini göre- rek kendisini üç buçuk sene hapse ve beş bin sekiz yüz lira kadar da para cezasına mahküm ediyor... Şereflendirecek kelimesini beyhude | yazmadım. Zira milli şerefin mânası- ni unutan yurddaş ne kadar müessif bir suç işlemişse onun karşısında böy- le necip bir hassasiyet gösteren adalet de o kadar yerinde bir iş görmüştür. Ve şu sebeple iktisadi haysiyetimizi yükseltmeğe hizmet etmiştir. Belki herhangi bir zabıta valnasi mahiyetinde görülecek bu hâdiseyi ne sebeple başmakaleme mevzu edindim? Böyle bir sual sorulabilir. — İşte cevabım: Çünkü alelâde görülen şu hâdise ecnebi memleketler basımında dikka. te değer bir akis yaptı. Ezcümle dest Yunanistanın (Prola) gazetesi bah- settiğimiz vakayı bir nüshasında te- ferrüatile anlatıyor. Ve bunu anlatır. ken bu hareketten çıkacak faideleri kendi yurddaşlarının da intibah naza» rna seriyor, Malüm ya; daima faydalı propagan. daların Jüzumundan bahsedilir. Fu kat gerçekten en müfid olan şeyin asıl doğruluk, asl hakkaniyet ve cid. diyette toplandığı bazı zaman unutul. maktadır. Okuyuculara sorarım. Göş- terilen bir dikkâtin şu parlak semere- si kadar acaba hangi suni propagan- da tesirli olabilirdi? Elbette hiç biri. si! Ondan dolayı içimizde doğan his, şükrandır ve yarın için daha dikkatli ve uyanık olmak lüzumudur, Sözümüze nihayet vermeden evvel bir nokta üzerinde durmak isteriz. Hiç şüphe etmemeli; bir milletin bütün ik. tisadi kalkınması gibi muazzam bir İnkılâb hareketi içinde bir takim sürç- meler ve yanlışlıklar olmaması im- kânsızdır. Ancak alfedilemiyecek ve bemen tashihi zaruri saylacak nok- ta diye şunu görürüz: Hatada israr ve günatı himaye?... İşte her zeminden olduğu giki eko- nomik inkişaf ruhumuzdan dâ kazı. yıp atmamız lâzım gelen zihniyet bu- radadır. Şu sebeple tüccarımızdan da, sanayicimizden Y.8. mizden bugün bü- tün veviyet ve iktidar kadar İstiyeceği. 10 Temmuz 1939 Türkiye - Romanya münasebatı Bükreş büyük elçimiz dün Krala itimadnamesini takdim etti ve nutuklar feati olundu Bükreş 9 (A.A) — «Rado Kral | Karola yeni itimadnamesini takdim | eden Türkiyenin ilk Bükreş büyük el- çisi B. Tanrıöver bu münasebetle söy- lediği nutkunda demiştir ki: «Bu yeni tayinimle buradaki işime devamımın emredilmesi, benim için büyük bir şereftir. Mazide olduğu gi- bi bundan böyle de iki memleket ara- sında mevcud bağların takviyesi için naçiz gayretlerimi sarfa devam ede- ceğim. Balkan memleketleri arasında &iki işbirliği siyasetine başlanılması, sene- lerdenberi majestelerinin yüksek hu- susi arzularından bulunuyordu. Bu fikrin kıymetli bir surette kuvveden fiile çıkmasını teşkil eden Balkan an- tantı, majesteleri nezdinde daimi ve müessir müzaharet görmüştür, Orta elçiliklerin büyük elçiliğe tah- vili, Balkan antantı devletleri reisleri- nin memleketleri arasında esasen mev-| cud bağların takviyesile sıkı alâkala- rının muhtelif bürhanlarından birini teşkil etmektedir. Alınan bu tedbirler, devlet reisleri, bu münasebetlere ve bu bağlara verdikleri ehemmiyeti yük, sek bir tarzda tebarüz etiirmek istemiş- lerdir. Türkiye ile Romanya ârasında mevcud derin dostluğun esasını, yük- sek bir ideal ve daimi #eğişmez men- faatler teşkil eylemektedir. Bu mühim unsurlar iledir ki iki millet arasndaki dostluk, her gün daha ziyade takviye edilmeğe namzettir. Şimdiye kadar vukuz gelen bütün hadiseler ve bütün vaziyetlerde olduğu gibi bundan son- ra vukua gelecek bütün badiseler ve vaziyetler de bu dostluğun kıymet ve selâbetini tebarüz ettirecektir. Majestelerinin, yeni ve parlak mu- kadderatını iysal için bu memleketim başma geçtiği mesud gündenberi, dost ve müttefik milletler, Romanya» nm dahili takviyesini müteaddid ser- vet kaynaklarınm inkişafını ve mili$ kuvvetlerinin faal kalkınmasını büyük bir bahtiyarlıkla müşahede etmekte- dir. Vazifemin icrasında majestelerinin şimdiye Kadar bana karşı göstermek lütfunda bulundukları yüksek müza- hareti, majesteleri bundan böyle de İ benden esirgemiyeceğine ve hükümet» leri de bana kıymetli yardımını Yer- mekte devam: eyliyeceğine eminim. Türkiye Relsleimhurunun, Cümhu- riyet hükümetinin ve Türk milletinin ve aynı zamanda şahsımın hislerini” ze terocman olarak, majestel in; Altes veliahtın ve asil Rumen mleti- nin saadet ve refahı hakkında en sa- mimi temennilerimi arzeylerim.»” Kral, verdiği cevapta büyük elçinin izhar ettiği hissiyata hararetli surette teşekkür etmiş, ve Romanyadaki vâ- zifesine başladığı gündenberi büyük faaliyetle ve faydalı olarak iki mem- leket arasındaki münasebetlerin git- tikçe daha fazla sıkılaşmasına çahş- maktan fariğ olmamış bulunan muh- terem diplomatın büyük elçi payesini almış olmasından duyduğu memnu- niyeti izhar eylemiştir. Almanyada 400,000 efrad sıhhi muayeneye çağırıldı (Baştarafı 1 inci sahifede) Alman - Leh anlaşması olabilir mi? Paris 9 — Gazetelerin beyanına gö- re Almanyanın Danzig rejimini, ister cebir vezorla, ister dahil? bir hareketle değiştirmeğe teşebbüs ettiği takdiri» İngilterenin hattı hareketi ne olaca- ğını B, Chamberlain'in henüz Avam Karamasında resmen beyan etmemiş olması, daha münasib bir fırsat bek- lemesinden ileri geliyor. Varşova, bir tehlike veyahud eiddt bir tehdid gö- rürse derhal Danzig Âyan Mecelisme fevkalâde azimkâr bir nota göndere- cektir. © Danzig meselesi hakkında Alman. ya ile Lehistan arasında müzakereys imkân var mıdır. Bu imkânın meşkük görülmesi, doğrudur. Zira Almanya, Danzig'i geri almak istiyor, Lehistan - ise ancak Danzig serbes şehrinin statüsünü (değiştirmeğe mütemayil görünüyor. Bu tadilât sayesinde Al. manlar, Danzig erazisinde pek büyük bir serbestiden istifade edecekler, Lehliler iktisadi menfsatlerini koru- yacaklardır. Halbuki Alman hükü- meti, ewelce bu esaslar dairesinde misali unutulmamak kmdır. Oeuvre gazetesinde Madam Ta- böuis, diyor ki: «Danzig meselesinde Mussolini gizli mutavassıt rolünü oy- namağı ihmal etmiyecektir. Garb de- mokrasilerinin Lehistan üzerindeki nüfuzlarını bertaraf etmek için kori. dor ve Danzig hakkında Lehistana bazı teminat vermek İstemesi muh- temeldir.» Alman radyosunun propagandaları Varşova 9 (A.A) Breslaudaki Alman radyo İstasyonu muntazainan saat 10,15 ve 20,15 de Leh lisanı ile m ME pe EE miz iki esaslı umde vardır. Dileriz ki bunların üzerindeki şuur Türklüğe lâ. yık derecede tam ve aydın olsun: 1 — 'Ticari namus 2 — Mili şeref. Fazıl Ahmed Aykaç propaganda neşriyatı yapmakladır. Bir Leh halk şarkısını müteakik baş- Uyan ilk neşriyatında bu radyo şun- ları söylemiştir: «Komşular arasında sık sık anla. şamamazlıklar olur. Fakat bunların halli her zaman mümkündür. AK man . Leh işbirliği mazide Polonva- ya büyük menfaatler lemin etmişti. Üçüncü bir şahıs işe karışmayıp da çarpışmayı tavsiye etmediği taköirde anlaşma imkânı daima mevcuttur > Radyo Danzig'in Almanyaya dö mesi lüzumuna telmih ettikten sonra Polonyaya da yahudi düşmanlığı ha- Teketine başlamasını tavsiye etmek- tedir. Bu neşriyat Polonyanın Kateviç radyo İstasyonunda yapılan almanca, neşriyata bir cevap addedilmektedir. Diğer cihetten Viyana ve Berin radyolarının Ukrayna, lisanında tek» Tar neşriyat yapmağa başladıkları bildirilmektedir. Bulgar Başvekili (Baştarafı 1 inci sahifede) Mumaileyh, Yugoslavya Hariciye Nazırı Markoviç tarafından kabu? edi. lecek ve iki devlet adamı arasında birkaç mülâkat yapılacaktır. Bulgaristan Başvekili şimdi Bicd civarında kâin Brdoda yazlık sarayın» da bulunan prens Pol tarafından da kabul edilecektir. Gazeteler bu münasebetle kânunu» sani 1937 paktı ile tevsik edilmiş olan, Bulgar « Yugoslav dostluğuna hara» retli makaleler tahsis eylemektedirler, Gazeteler dört gün evvel Köseivanof Yugesiavyadan geçerken iki devlet adamı arasında başlamış olan konuş- malara bugün ve yarın devam ediler, ceğini kaydeylemektedirler. Resmi mahfillerde söylendiğine gör Te bu görüşmeler samimi komşuluk münasebetlerinin teyidinden ibaref kalacaktır. Aynı mahfiller Yugoslam yanın Balkan antantı menfaatlerini karsı tam sadakat hakkında şüphe uyandıracak mahiyette yapılacak tef. sir ve şerhleri duha şimdiden reddeğ- mektedirler.

Bu sayıdan diğer sayfalar: