27 Eylül 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

27 Eylül 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ihtikârla mücadele Dün mühim bir toplantı yapıldı Çıkacak kanunun, eylülün iptidasından itibaren meri olacağı anlaşılmaktadır Dün, mınfaka ticaret müdürlüğünde mühim bir toplanli yapim. bu toplantıya ticaret odası umumi kâtibi B, Cevad Düzenli, Belediye iktisad mü- dürü Saffet, muntaka ticaret müdürü Mehmed Ali ve sureti mahsusada An- karadan şehrimize gelen Ticaret Vekâleti hukuk müşavirlerinden Ferid iştirak etmiştir. İçtimada bilhassa yakında Büyük Millet Meclisinden çıkacak ihti- kâr kanununun tatbikat şekli görüşülmüştür. Toplantıların, kanun çıkınca» ya kadar devam edeceği anlaşılmıştır. Haber aldığımıza göre meni ihtikâr kanunu, makabline de şamil olacak, bir eylülden itibaren meriyet mevkiine girmiş telâkki edilecektir. Vilâyetlerde teşkil edilecek resmi ihtikâr komiteleri Başvekâlete bağlı merkezi bir teşekkül ile daima temas halinde bulunacaktır, Vilâyetlerde teşekkül edecek meni ihtikâr komitelerinin mahalli valiler tarafından idare edileceğine dair henüz bir haber gelmemiştir. Maamafih, bu mücadelenin devlet müzahereti altında cereyan edeceği muhakkaklır. Kanun çikar cikmaz, her müesseseden birer mal beyannamesi istenece- ini evvelce yazmıştık. Bu haber üzerine bazı müesseseler, ellerindeki malları saklamak teşebbüsüne girişmişlerse de ihracat kontrol dairesinin vaktinde müdahalesi üzerine bu hareket akim kalmıştır. Daire, şehrimizdeki stok malların bir listesini hazırlamıştır. Yanlış be- yanname verenler, ihtikâr yapanlar derecesinde cezalandırılacaklardır. Tica- ret odasının teşkil ettiği meni ihtikâr komitesinin dün toplanacağı yazl- mıştı. Buna lüzum görülmemiş ve içtima yapılmamıştır. Damadlarına esir olan kaynanalar Avrupada kaynanalarin damadlar geçi” nemezler. Kaynanalar şirret ve zalim, da- madlar mazlum ve merhâmete şayan göğ- terilir,. Fakat bu vaziyetin bazı istimaları vardır. Meselâ Arustralya adasındaki yer- Mler arasında kaynana kızını kocaya ver- diği andan itibaren damadının esiri ola- Yak acınacak bir vaziyete düşmektedir. Damad, kaynananın her şeyine, hatiâ saçlarına sahip olmaktadır. Düğünün aka- binde kaynananın saçları dibinden kesi- lerek damada, teslim edilmektedir. Damad kayınvalidesinin baş süsünü ya okuna zay, yahut ip olarak kullanır, Amerikada heroin iİptilası Amerikada kadınlar arasında heroin gi- bi uyuşturucu zehirlere iptilâ » Ka dınlar arasında görülen cinayet ve cürüm- lerin yarısının uyuşturucu maddeler kul- Manılmasından ileri geldiği resmen tesbit edilmiştir. Kaliforniyada Berkeley şehrinde umum Amerika hapishaneleri idareleri tarafından akdolunan konferansta hapishane müdür- lerinden Morse Amerika federal haplaha- helerine getirilen kadın mahkümlardan ya- rısının uyuşturucu madde müptelâsı oldu- gunu bildirmiştir. Şimdi Amerikada en büyük mücadele ka- dinların esrar kullanmasına karşı açila- <aktır. Fransa müstemlekelerinde de nüfusun artmasına çalışıyor Fransa yalnız Avrupadaki ana maemle- ketie değil müstemlekelerinde, hattâ sen- giler arasında da nüfusu arttırmağa çalı- giyor. Fransa Müstemlekât Nazırı Mandel şimdiden icap eden tedbirleri almıştır. Na- gır tarafından neşredilen bir omirname ile garbi Afrikadaki umum mühim şehirlerde Yânkal dört evlâdı olan zenci kadınları ve kocüları her türlü vergiden ve rüsum- dan muaf tutulmuştur. Uçan kurbağalar Dünyanin en zengin kurbağa meşheri Berlin akvaryomundadır. Ahiren bu meş- her Uzak Şarirtaki Cava adasından getiri- len nadir iki kurbağa ile bir kat daha zen- bulunması ve bu sayede kuş gibi uçmasıdır. Kurbağa, motörsüz tayyare gibi uçuyor. Bu kurbağaların garip bir hususiyeti de yere uzandığı zaman yaprak ve kâğıd taba- kası kadar ineelmesidir. Rengi de yeşil ol- duğundan istirahat halinde bu kurbağala- ile vücudü arasında goniş bir deri ipi rın mevcudiyetini anlâmak çok güçtür, Porselen çanlar İlk defn olarak ağustosun yirmi altısın- dan yirmi sekizine kadar şehrin eski Bele- diye dairesi büyük salonunda yerleştir. miş porselen çanlar saat on ikiden on s8- kize kadar hususi bir makanizmanın yar- dimi ile meşhur iki halk havasını çalmıştır, Bu festivalde hâzır bulunmak üzere Cenubi Almanyanın her tarafından bir çok musiki meraklısı gelmiştir. Çanlara her türlü havayı me için yanıma bir ktâvye yerleştiritmiztir. Milli piyango idaresi Keşide her defasında muhtelif şe- hirlerden birinde yapılacak. Bayiler hakkında mühim kararlar verildi Fiyineo meclisi idare reisinin beyanatı yapmak kararındayız. Tertip ve keşideleri on derece basit olan bu usulün nihayet altı aya kadar tatbik edeceğimizi ümid ediyo- rum. Bu takdirde Piyango keşidelerini leri hakkında da demiştir ki: — MM Piyango biletlerinin toptan sa- taş hakkı Ziraat bankası şube ve ajanları- | na verilmiştir. Biletlerin Milli Piyango İda- | » Piyango bayileri Fuat bankası şube ve ajanlarından her dp- fasında İstanbul, İsmir ve Ankarada yüzer, diğer vilâyet merkezlerinde ellişer, kaza larda ise yirmi beşerden aşağı Olmamak üzere alacakları biletleri müşterilerine biz- zat satmak » Yilbaşı biletleri için bu asgari biletler yarı yarıya indirilmiştir. alınan biletlerin muh» hayet verilmiştir. Bayilerin doğrudan ruya Zimat bankası şubelerinden bilet al- malarını temin için, külfetine rağmen, her bayis bir hesap açılması ve tesbit edilen asgari miktarlardan aşağı olmamak üzere her talep vukuunda kendilerine defaten veya ceste ceste bilet satılması esası kabul edilmiştir. Bu maksadia küçük bayiler teş- vik edilecektir. İntikal plânı biletleri için bayilere verilmesi kabul edilen satış aldağı yüzde ondur. Diğer plânlara att satış alda- ta ayrıca tesbit ve İlân olunacaktır, Bilet- lerden her defasında alınacak teminatın nevini Ziraat bankası tayin edecektir, Zi- rant bankası aynca perakende satış yap- mak hakkına malik olduğu gibi, MW Pi- Yango İdaresi do Arıkara ve İstanbulda res- ml birer alış gişesi açacaktır. Bayilik ta» teplerinin teaddüdü Hhlinde malül gazileş tercih olunacaktır.» Bu dönen kavga nedir? 3 Kahverengi gömlek - Kara gömlek Nazi ihtilâlinin ik görünür cephe- si olan orta sınıf Iki kol halinde mey- dana çıktı, Bunlardan ayrı ayrı bah- setmek lâzımdır. Kahverengi gömlekliler Birinci kol küçük orta sınıftır. Bun- lar on beş milyona yakın bir kitledir. 'Ekserisi dükkâncı, esnaf, küçük me- mur, satıcı, küçük irad sahibi, fıkara ve seviyesi mütevazı muharrir, kü- çük erazi sahibi çifçi, biraz da işsiz ameleden müteşekkildi. Bunların a- keri yahut milis teşkilâtı kahveren- gi gömlekliler ismini taşırdı ve hâlâ taşır. Bunlardan sadece (S, A.) teş- kilâtı diye de bahsedilir, Kahveren- gi gömelkliler tabil olarak bu sınıfın gençleriydi. Fakat bu ibtilâle yalnız (8. A.) Jar değil, küçük orta sınıfın babaları, orta yaşlıları, hulâsa hepsi canla baş- la atıldı. Bunların maksadı, büyük mağazaları, kooperatifleri, yahudile- ri ortadan kaldırmak; orta sınıfı ezen vergileri ilga ettirmek, kurunuvüsta gedik teşkilâtına çok benzer bir esas üzerine, küçük orta sınıfın hâkim ol- duğu bir Alman cümhuriyeti kur- makdı. Bu bakımdan bu sınıf tabil olarak büyük sermayeye, maddi ma- nevi bir aristokrasiye muhalifti. Bun- ları, yahudi aleyhdarlığı da dahil ol- mak üzere sosyal nasyonalizmin en samimi mümessilleri diye telâkki et- mek doğrudur. Hitler, kısmen bu sınıftan çıkmış olduğu için, kismen halk tabakasını heyecana getirebilecek okudrette ol- duğu için bu sınıfın, bilhassa ihtilâ- lin başında, bir nevi mabudu gibiydi. Kahverengi gömleklilerin temsil et- tiği sınıfın, ihtilâlin ilk günlerinde, bir çok teşkilâtı has oldu. Bunlar hü- kümet dairelerini, büyük müessesatı, dükkânları işgal etti, hususi evlere kadar girdi, halkı partileri namına haraca kesti. Yahudi, komünist. iibe- ral, sosyalist ve saire bütün İş sahip- lerini ortadan kaldırdı. Ve ihtilâlin tedhiş ve imha kısmını da bunlar yaptı, hulâsa iktisadi, resmi, gayri resmi Alman hayatına kısa bir müd- det için bunlar tamamen hâkim ol- du. Fakat bu tahakküm müddeti ha- kikaten çok kısa sürdü. Hitler yerine yerleşir yerleşmez İh- tlâlin bittiğini ilân etti, küçük orta sınıf ihtilâl teşkilâtını birer birer da- gıttı. Bunların istediklerinin birini yapmadı. Vergilerini ilga etmek, hat- tâ hafifletmek şöyle dursun, bilâkis sırtlarına yepyeni vergiler yükletti, Nazi tiyatro, gazete, parti, propağan- da teşkilâtı için gâyri resmi vergiler hep bunların kesesinden çıkar, Hit. lerin iktidar mevkiine geldiği gün birer dev gibi kadir ve şanlı olan bu sınif bugün Almanyanın en sefil ve zavallı kitlesidir. Bunların milis teşkilâtı olan kah- verengi gömlekliler de ihtilâlde oy- nadıkları mühim rolden dolayı lütuf değil, kahır gördü. Polise muavin olarak kullanılan kısma yol verildi, dahildeki emniyet mevkilerinin hep- sinden atıldılar, liderleri birer birer imha edildi, kendileri baş kaldırdık- ça kafile kafile ceza kamplarına ti- kıldılar. Kalanların âldığı ücret kar nnlarını doyuramiıyacak kadar az- dır, fazla olarak üuniformalarını bi- le kendileri tedarike mecburdur. Bunlar gayet sıkı inzibat İçinde As- keri terbiyeye tabi ve harp için elde tutulan bir kuvvettir. Tabii olarak inkisarı hayal, fıkaralık onları eski. sinden fazla servete düşmün yapmış. tır. İçlerindeki ihtilâl arzusu kuvvet- lidir, hâlâ Almanyada (harpten ev- velki günlerde) yer yer bunların is- yanı görülürdü. Frankfurt'da bu teşki- lât Hitlere telgraf çekerek «Dört se- nelik sosyalist» plânı talep etti, Garbi Almanyada «Hitler, bize ya ek- mek ver ya kızıl oluruz» cümlesi onların bir darbimeseli addedilir. Bu sınıf hâlâ devam eden kuvvetli ve sa- mimi bir yahudi aleyhdarlığına rağ- men çok soladoğru bir kuvvettir. Kendi başlarına muvaffak olabilecek- leri Tejim #leyhine bir isyan çıkara” bileceklerine inanmak doğru olma. makla beraber her tınlde hâlâ ihtildi | bekliyen ve servet ekalliyetine vurus Yazan: HALİDE EDİB lacak her hangi darbede ihmal edil- miyecek bir kuvvettir. Bunlar Al mak doğru değildir, bunlar sadece Hitlerin temsil ettiği rejimin kapı « kullarıdır, yani yeni eski her hangi mutlâkıyei ve istibdad sisteminin ideal bir muhafız heyetidir. Hulâsa rejimin istinad ettiği aşağı ve yukarı orta sınıfın bu İki teşklilğ- tı, birbirlerine düşman olmakla be raber, dalma Hitlerin şahsına sa- dık kalmıştır. Rejime muhalif kuvvetler Bunlar yirmi milyonu geçen amele sınıfıdır. Gerçi Hitler iktidar mevkii- ne geldiği zaman açıkta olan sekiz milyon ameleye iş buldu, Fakat bü- yük bir kısmını yarı aç ve nezaret altında yol yapmak, taş kırmak gibi en ağır hizmetlerde kullandı. Bugün rejim aleyhine clddi adde- dilecek teşkilâtlar daima bunların arasından çıkar, Rus - Alman anlaş- ması ne dereceye kadar bu sınıfı tat min etti, rejime ısındırdı. Bunu bil mek imkânı bugün yoktur. Bundan başka da sosyal demokratların bir hayli isim altında ayrılan küçük ve yeni, fakat gizli fırkaları hasıl olmuş- tur. Bütün bu gizli ve muhalif kuy- vetlerin aralarında fikir itibarile fark büyük değildir. Fakat hepsi Nazi re- jiminin tedhiş kudreti, teşkilâtı al- tında « bir harp mağlübiyeti müstes- na - her zaman zaptedildiler, ve edi lebilirler. Her hareketleri satırla, ha- pisle, ceza kamplarının korkunç in- zıbatile önlendi ve önlenebilir, Bura- da tek bir mütalâa kati olarak şu yolda yürütülebilir: Eski milli Almanyanın dahili daha yeknâsak, daha sınıfları muayyen hududlar içinde, hulâsa içtimai bün- yesi kuvvetliydi. Hitler Almanyasın- da, hariçten daha bir örnek görün- mesine râğmen içinde ne şekilde patlak verebileceği malüm olmıyan bir sürü istifham işareti şeklinde ir. b Zan Tepesinde, barbi. ücuda gelliniş olân en hâkim kuvvet «Beynelmilel Almanya» mefküresinin plânını yâ- pan ve bazı parçâlarını tahakkuk et- tiren Hitleri bilfiil mevkie getirmiş olan, Almanyanın parasının ve kes&- sinin sahibi olan Rhur'ün ağır sanâ- yiini halk eden sermaye, kafa ve kü- çük teşekküldür. Onlar dünya harbi- nin gizli olmakla berâber en kuvvetli Amilleridir. Kendilerine memleketin ekseriyetinin menfaat ve his bakı- mından muhalif olmasına rağmen nasıl bütün Almanyayı avuç içine al- dıkları, plânlarının mahiyeti bundan sonraki «Beynelmilel Almanyas ma kalesinin mevzuudur. Kara gömlekliler İkinci orta sınıf kolu, zengin tüc- car, zabit, serbes meslek sahipleri, büyük çifçi oğulları, yüksek memür- lardan müteşekkil sayısı iki milyona yakın bir kitledir. Tahsil ve içtimai seviye itibarile ötekilere faik ve öte- kilere yukarıdan bakarlar, Bunların askeri yahut milis kuvvetini kara- gömlekliler teşkil eder ve sadece (S.S) teşkilâtı da denir. Bunların sayısı ih- tilâlden evvel yüzü geçmezdi. Bugün bir kaç yüz bin kişilik bir gruptur. Bunlâr vaklile ve şimdi Hitlerin şahsi muhafızları olduğu gibi Hitle- rin arkasındaki sermaye ve kudret zümresinin de en çok İtimad ettiği bir kuvvettir. Çünkü kahverengi gömleklilerin ortadan kaldırdığı ko- münist, sosyal demokrat, yahudi ve sairenin yerlerini onlar almış tır. Büyük sermayenin, büyük sanaylin sadık hizmetkârıdırlar, Çün- kü para ve kudreti onlardan alırlar. Ve bunlar hiç ihtilâlei değildir. Bllâ- kis ihtilâle mâni olmak için yetişti. rilen bir teşekküldür. Yeni rejimin nimetlerinden en çok istifade eden onlardır. Kahverengi gömleklilerden şiddetle nefret ederler ve onlara biftek derler, yani dışlarının kahve rengi, içlerinin kızıl olduğunu söy- Jerler, Wnhrasangi gömü. We ULAN çok düşmandır ve karagömleklere (Bozengarde), yani “hassa muhafız alayı lâkabını verirler, Karagömlek- liler kahverengi gömlekiileri tarassud eder, tevkif ve hapselmek için vesile rağmen bugün en halırı salıyılır Na- zi kuvveti telâkki etmek zaruridir. Çünkü onlar Almanyanın Gestapo, yani gizli polis teşkilâtına sahiptirler. İstediklerini tevkif, hapseder, orta- dan kaldırır, istediklerine işkence edebilirler. Tabii olarak bütün resmi dairelerde, halk arasında değil, hat- tâ Hitlerin muhitinde bile hafiyeleri vardır. Bunlarda ideoloji, iman ara- GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ Zeppelin balonlarının bombardımana uğrıyan vatanı: Friedrichshafen Konstansta 1838 de doğmuş, Charlottem- bourg'da 1917 de ölmüştür. 1863 Veraseb muharebesine zabit olarak iştirak ettiği gibi 1870 Prusya - Fransa muharebesinde de vazife almıştır. 1915 te süvari generali oldu. 1890 dan itibaren kabili sevk balon- ların inşası için çalıştı. Zeppelin balonu Zeppelin balonunun ne evsafta oldu- ğunu anlatmak için bir tanesinin misalini zikredelim: L. Z. 127, 2650 beygir kuyvetin- de, 105000 metre mikâbı, 128 kilometre sür- atindedir. Bu hava gemileri, harp zamanlarında bombardımana, sulh zamanında da kıtaları | biribirine bağlamağa yardım etmiştir. Zeppelin'ler yanarak kazaya kurban git- ( mek tehlikesine maruzdurlar. 1914 - 1918 harbinde pek çokları tahrip edilmiştir. Big tanesi de Amerika şeyahatinde yanmıştır. Bu kabili sevk balonlar, batan hydro- 1 gene, bazan da helim, bazan da e'hylene's yakın gazlarla doldurulmaktadır. Zeppe- Fransız tayyarslerinin bombardıman et tiği Friedrichshafen şehri Württemberg'de, Tuna dairesi içinde Konstans gölü ürerin- de 11390 nüfuslu bir Alman şehridir. Bura- da bilhassa Zeppelin balonlarının imalât- haneleri ve Üsleri vardır, Şehir £ki kısımdan mürekkeptir. Eski im- paratorluğun Buchhorn şehri ve liman - Hofen - ki, bu isimde olan manastırın yanındadır Manastırın yerine Wüttembere çe pek işlekti. Buchhormşebri #37 denberi tanınmıştır, sonra, hir, 1275 te imparatorluğa dahil olmuş; De 1632 de burada bir donanma yü- parak göl üzerine salmışlardır. Friedrichs- hafen 1807 de Bavyeraya geçti. Sekiz sene socrr Württemberge ait oldu. 1050 de kuru- Jan Hofen manastırı evvelâ Banediktin pa- pasları tarafından işgal edildi. 1450 den sonra diğer papazlara geçti; 1805 te Würt- tembery'e bırakıldı. Kont Zeppelin Zeppelin balonlarının mucidi olan ve is- mini bu icadına veren kont Zeppelin Hinlerin boyları 150 - 250 metre arasında- dır. En büyüklerine Super - Zeppelin deni Y.Ç yor. aklim mülk ak İM 1. 10 - 1939 tarihinden itibaren BERLİTZ Lisan Dersanesinde yeni Fransızca - İngilizce - Almanca Kurları açılıyor Haftada 3 ders ayda 4 lira ” Beyoğlu: 204 İstiklâl caddesi

Bu sayıdan diğer sayfalar: