27 Eylül 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

27 Eylül 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Zelzelenin ve fırtınanın | MEŞRUTİETTE SARAY ve BABI yaptığı tahribat Bergamada maili inhidam 400 evin yıkılmasına karar verildi, çadır istendi Ödemişte yürük çadırlarını seller bastı. Yedi kişi boğuldu. Üç kişi . de zelzelede enkaz altında kaldı Dikili'de yıkılan binalar, çadırda yerleşen halk, Kızılayın aş tevzi istasyonu ve burada toplanan halk İzmir 26 (Telefonla) — Bugün Bergama, Dikili, Kemulpaşa, Tire, Çeşme kazalarında vukubulan zelze leler hakkında malümat İzmirde de ara sıra zelzele hissedil- mektedir. Dikili kaza merkezinde dün öğle- vaktinden gece saat 23 e kadar 18 zelzele kaydedilmiştir. e Bunlardan 18,30 da vukubulan zelzele çok $id- detli idi, On saniye devam eden bu | zelzele esnasında maili inhidam bir halde bulunan binalar yıkılmıştır. Halk korku içindedir Çandarlıda zelzele Geçen sene bir zelzele esnasında kısmen harap olan Çandarlı nahiye merkezinde de dün e zelzele his- sedilmiştir. Halk sokaklara, kırlara fırlayarak geceyi açıkta geçirmiştir. Çandarlı nahiye müdürlüğü bir ihtiyat tedbiri olmak üzere Dikili kaymakamlığından 200 çadır iste- müştir. Dikili kaymakamı ve hükü- met tabibi vaziyet ve ihtiyacı yerin- de tetkik etmek için Çandarlıya git- tiler, Nahiyenin Deliktaş ve Demirtaş köylerinde zelzeleden bazi evler yikil- mış, halk açıkta kalmıştır. Tire ka- za merkezinde fasılalarla zelzele ol. muştur. Kemalpaşa, Bergama, Çeş- mede de yeniden vukubulan zelzele halkı endişeye düşürm Dikilide çadırlar kuruluyor Dün Ankaradan Soma istasyonuna gelen 500 çadırın Dikiliye taşınmasına devam ediliyor. Bugün kamyonlarla getirilen 130 çadır derhal kurulmuş- bur. Kaza halkının hepsi açıkta oldu- ğundan Dikili ihtiyacını karşılamak Üzere daha çadıra lüzum vardır, Ber- gama da 150 çadır istiyor, Bergamada yağmurun tahribatı Bergamada yağmurun tahribatı İlk tahminin çok fevkindedir. Zarar hakkında şu malümat verilmektedir. Fırtına, pazartesi gecesi şiddetli bir en sonra başlamış, bunu çok i yağmur takib etmiştir. Zel- n açıkta kalanlar sığınacak yer aramışlar ve müşkül vâziyette kal- Bergama kaza meri r çokları oturulamı. vacak Maili nhidam 400 lar yıktırılacaktır. Bergamada Hacıhaşim, Kulaksız camileri, Poyracık köyünde Yıldırım, gelmiştir. | | civarır Kozak nah camii ve mektebi Yıldı- ydan "5 Yeniköyde, Yenicami yesinin Kaplan kö; ev oturulamıyacak derecede hasara uğramıştır Bergâamanın Cennetavağı nındaki bağ kuleleri tami mıştır. Bağ ve bahçelerdeki su k larından siyah sula Demirci da büyük n suyu çekilmiştir. Dikili - Bergi nan çifliklerde binalar tamamen yıkılmıştır. B. Rızanın çiflik binası yıkilmiş, oğlu Mehmed ölmüştür, O. meyda- 1 çıkıyor. bir men ma arasında bulu- vacıkköyünde ekinci Ahmed de yık lan binanın altında kala ölmüş tür. Nafia yol amelesinden biri kulü besinin altında kalarak ölmüştür. Yaralananlar da vardır. Bergama Kızılay kurumu bir te berrü defteri açmıştır. Umumi mer. kezden de acele yardım ist Fırtına tahribatı hakkında kaza- lardan alınan melümat bilhassa zeytin ve incir mahsulünün Zarar gördüğü merkezindedir, Bornova zi- rant mektebi binasmda 57 cam kırıl- maşlır. rukarı OBeyköyünde inin evine yıldırım düş- ngın çıkmıştır. Muallim Bergamada mua) n müş, evde Y mist Ör işte de bir facia olmuştur. Adagüme köyünün 6 kil linde mez: ü mevkiinde Yü. rük çadırlarından, Mehmed ve Süley- mana ait çadırı seller gölürmüşlür. Mehmedin karısı Ayşe, oğulları 11 yaşında Salih, 1 yaşında Recep ve on gün evvel askere giden Süleymanın oğlu 12 yaşında İsmail, 10 yaşında Recep ve 3 yaşında kızı Ayse boğul. muşlardır Mehmed © gece civar köylerden birinde bulunuyordu. Ertesi gün ça- dırına gelmiş, fakat yalnız çadırını değil, karısını ve çocuklarını da bu- lamamıştır tre şima- Belçika hududunda bir köprü berhava edildi Nüfusça zayiat yoktur, suikasd failleri aranıyor Brüksel 26 (A.A) — Arlon istas- yonu ile Stockem istasyonu arasın. daki şimendifer köprüsü bir infilâk neticesinde harap olmuştur. Civarda bulunan bir ev tamamile yıkılmıştır, İnflâk neticesinde havaya uçan köprünün parçalari Arlon ve Neuf - Chatenu sırtlarile yolların üzerine düşmüş ve münakalâlı durdurmak mecburiyeti hasıl olmuştur. İnsanca zayiat yoktur. Yalnız köprünün üstünde duran nöbetçi hafifce yaralanmıştır, Bu köprünün Lüksemburg hududu civarında bu. lunduğu malömdur, Hükümet tahkikat yapmaktadır. Suikast failleri henüz bulunamamış- tır, ştir. Bun- |Hollanda hududunda vaziyet Brüksel 26 — İndependence Belge gazetesinin Hollandadan aldığı hi“ berlere göre, Almanyanin Hollanda hududunda asker otahşid ettiği doğru değildir. Bilâkis Fransız hudu- du yakınında boşaltılan yerlerin hal- kı Hollanda hududuna nakledilmek. tedir. Bu da Hollandaya karşı bir ha- reket düşünülmediğini bildiriyor. Almanlar asker kaçaklarının Hok landaya geçememeleri çin tedbir alı- yorlar, hududda devriye gezen Alman askeri değil Slovaklardır. Hollandada istilâ korkusu azalmıştır, Üzüm müstahsillerine yardım İzmir 26 (A.A.) — Yeni Asır gaze tesinin yazdığına göre, hükümet, üzüm müstahsillerini korumak için tarım satış kooperatifleri emrine bir milyon Jira vermiştir. Bu müessese kooperatiflere ortak olmıyan müstahi- sillerin de mallarını alacaktır. Müba- yaat peşin para tle yapılmaktadır... Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur. 'Tefrika No, 104 Büyük kabine yıkıldı, Kâmil paşa kabinesi teşekkül etti İstanbulun Türkler tarafından fet- | hi günü Ayasofyada dua eden bir apasın âskerler tarafından takip edilirken mabedin duvarları arasın- dan kaybolduğu, şehir hıristiyanlığa avdet edince bu papasın meydana çıkip duasını ikmal edeceği efsanesi Rumlar arasında daima tekrar edilir. Fransız enstitü azasından ve Pa- ris üniversitesi (profesörlerinden Charles Dlehi, Ayasofya hakkındaki yazılarında bu efsanenin Balkan har- binin sona erdiği günlerde tahakkuk işine çok teessüf ediyor ve pek olmıyan bir zamanda bu papaz inin tecessüm ederek varifesi- asını kalbden temenni eyle- kendini alamıyordu. (1) huriyet hükümetimiz 921 sene hıristiyan, 482 sene müslüman âyin- lerine tahsis edilen bu mabedi bir kül. tür müessesesi -Bizans eserleri müze- si - haline ifrağ eylemek suretile böy- le mutaassıbane bir kin ile düşünen- lere karşı ne yüksek ve geniş Insani telâkkilere sahip ve mail olduğunu fi'len isbat etti. Fakat acaba bu fevkalâde insaniyet ve vicdan ini hıristiyan taassup dü idrak ve tak- dir eylemiş m 7 Türk ordusunun Çatalcada muka- vemeti sayesinde Ayasofyaya haç di- kilemedi! Eski Osmanlı dostu İngiliz hükümeti bu mukavemetin hasıl etti- ği teselli ve memnuniyetle Mısır mil- Jiyelperverlerinin İskenderiyede ter- tip ettikleri nümayişi, atlı polislerle men”, birçoklarını tevkif ve nümayiş- çilerin ellerindeki Türk bayraklarını zaptelmekle Türkler aleyhinde Glâ- dstonun kinini hâlâ unutmadığını gösterdi Fransanın eski Hariciye Nazırı Ha- notanxr. ... Hanatepaşal — (Malkan muharebesi ve Avrupa) eserinde 1885- 86 senelerinde İstanbulda maslâhat güzar iken Şarki Rumeli meselesinde oynadığı rolü şöyle anlatıyor: (Bulgar teşebbüsü Berlin kongre- sinde akdolunan muahedeyi yırtıyor- du. Bismark arılan milletler minnettar Onların yalnız serdedilecek istekleri vardır! Derdi. Bulgarlar da artık Rus nüfuz ve taha. nü altından sıyrılıyorlardı. Rusya Çarı kendi galibiyetlerinden doğan bu genç hükümetin bu hareke- tine karşı pek kızmıştı. Yunanistan donanmasını seferber etmişti Eğer Osmanlı devleti kafa tuta: ve seferberliğe kalkışacak olursa Avru- pa sulhü tehlikeye düşecekti. Felâket- ten Içtinab için yalnız bir çare vardı: Silâh patlamadan padişaha Sarki Rumeliyi Bulgaristana bırakmak £a- rarını verdirmek. Bu kararı vermekle padişah hem muahedelerin kendisine temin etmiş olduğu bir eyaletten vazgeçmek, hem Balkanlarda başlıca hasmının kuv- vetlerini arttırmak gibi iki türlü fe- dakârlığa katlanacaktı! Bunu ona kabul ettirmek icab edi. yordu! Ayrı ayrı maksadlar takip eden dev. letler arasında Fransa bu rolü - bu si. yasi zehiri Abdülhamide yutturmak rolünü «- ihtiyar eylemişti! Başvekil mösyö dö Freycinet'nin verdiği tali- mat üzerine sadrazam Kâmil paşa ve Abdülhamid İle uzun mükâlemelerde bulundum. Bulgar ordularının kıymetini, Sırp- ların da galebelerinden artan hahiş- lerini, karar ve azimlerini padişaha anlattım, İstanbulda, Bulgar prensinin gön- derdiği murahhaslarla, hele reisleri İzanov'ln görüştükçe bu adamların ciddi ve sert çehreleri bende kuvvetli bir tesir bırakıyordu. Şubalın ikisinde Abdülhamid ile mülâkat ettim. Padişah karar vere. miyordu: »— Prens Aleksandr'ın askerleri be ninakiler ayarında değillerdiri dedi, a m mm Yanımda getirdiğim sefaret ataşe- militerimiz: — Haşmetpenahi mek daha iyidir! Cevabını verdi, Şubaltın üçünde padişah razı oldu ve Osmanlı . Bulgar ililâfı metnini kabul eylediğine dair iradesini verdi.) Şarki Rumeli işinin bu şekle bağ- lanması Kâmil paşanın birinci sada- retinde olmuştu.. Bütün Rumelinin zıyaı da Kâmil paşanm dördüncü sa- daretine tesadüf etti, Fena tesadüf! Birincisinde Kâmil paşanın siyasi mesuliyeti daha ağırdır; ikincisinde bu «siyaset piriz meşum bir harbin felâ- ketli neticelerini kabul zarurelinde kalmıştır. Talihsizlik! Fakat bu fena tesadüfleri, talihsiz- likleri hazırlamakta Kâmil paşanın hırs ve ina m da hayli yardımı ol- muştur, Hürriyet ve Itilâf fırkası Muhtar paşa Kabinesini İttihadcılara karşı şiddetli tedbirlere sevkedemiyordu. Muhtar paşanın istifa etmesini isti. yordu, O ise hiç istifa etmiyeceğini söylüyordu, İttihad ve 'Terakkiyi iktidar mevki- inden iskat etmiş olan karışık kuvvet- ler maksadlarına tamamen erişmek için harbi fırsat telâkki ediyorlardı. Hükümet üzerinde hâkim olan gizli kuvvetler dahili politikacılığı, İttihad ve Terakki düşmanlığını her şeye ter- cih ediyorlar, İttihad ve Terakkiyi ez- mek için cilerine geçen fırsatı kaçır- mamak istiyorlardı, Bunun için Gazi Muhtar paşa Kabinesini devirerek ye- rine kendi adamlarından mürekkep bir Kabine teşkiline çalışıyorlardı. Garip bir vaziyet hasıl olmuştu: İt tibad ve Terakki gazeteleri biribirini takiben kapandıkça yeniden çıkanları Muhtar paşa Kabinesin! ayakta tut. mak istercesine neşriyatta bulunu. yorlardıl Fakat bitaraf diye iktidar mevkil- ne getirilen Büyük Kabinenin ayak- ta duracak bali kalmamıştı. Muhtar Tecrübe elıne Büyük Kabine nihayet yıkıldı; ye- rine Kâmil paşanın İttihadcılardan intikam Kabinesi geçti. (18 zilka'de 1330 - 29 teşrinievvel 1912). «Siyaset piri, artık iktidarını tama mile gösteretilecekti! Fakat hangi sahada? Halik, yaşları ve tecrübeleri itibari. le, Sald ve Kâmil paşaları zamanın iki siyasi kutbu sayardı. Kâmil! paşanın rakibi Said paşa İt. tihad ve Terakki cemiyetinin meşru- tiyet istihsalinde nasıl bir ruh ile ça- lıştığını pek iyi takdir etmiş idi; ce- miyete karsı Kalben bir temayül his- sederdi. Said paşa daima genişletmeğe ça- lıştığı malümeatile, meftur olduğu be. lâgatla hasımlarını susturarak İtti- had ve Terakki cemiyetinin progra- mı dahilinde yürürdü, Siyasi ve tarihi malümalı kafasında kalan ve dili yerine daima çenesi oy- nıyan, ikinci sadaretinde Abdülhami- de karşı gösterdiği celâdet (yerine şimdi ihtiyarlık hırs ve kini kaim ol- muş bulunan Kâmil paşa ise Said pa- şanın zıddına İttihad ve Terakki ce- miyeti erkânile bir türlü anlaşma- mıştı, Vatana rabıtaları gevşek veya meşkük adamlara kapısını geniş aç- mıştı. Bu da onu küçültüyordu. İttihad ve Terakki harp başlar baş- lamaz muhalefete devam etmiye. ceğini ilân etmişti; Talât bey gibi en başlı bir İttihad lideri orduya gönül- lü nefer yazılmıştı. İttihaâ gazeteleri Gazi Muhtar pa- şa hükümetine Hürriyet ve İtilâfçı, lardan ziyade müzahir görünüyordu. Buna rağmen İlihadcılara emni- yet edilemiyordu. İttihada mensup olduğu bilinen 7a- bitler orduların başlarına geçirilen er kândan itimadsızlık muameleleri gö rüyorlardı. (Arkası var) (1) Danş i'Orlent byzantin,

Bu sayıdan diğer sayfalar: