19 Kasım 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

19 Kasım 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKŞAMDAN AKŞAMA Ferdin kıymeti İki taraf muharebe ediyor. (Yahut €der gibi duruyor da etmiyor; oda başka! ) Faka iki taraf muhakkak ki biribi- rine dargındır. Arada bir türlü halle dilemiyen davalar var. Bir bakıma göre bunlar iktisadidir, bir rivayete nazaran irki; — hattâ ideolojik oldu- ğuna inananlar var. Galiba şöyle de denilebilir: Bir yan cemiyetçi, öteki cihet fediyetçi! Almanyanın sağ eli İtalyada, sol <li Rusyada olduğumu tasavvur eder- sek, bütün bu heyeti umumiye, - ferdi hiçe sayıyorum dememekle beraber - onu hayli yançiziyor, Belki başlıca bir ferdiyet tanıyor: Lider... Diğer insan- lar kütlelerin eczasıdır. Hem de şah- siyetini hayli kaybetmiş çeşidinden. Nazariyelerin iddiası: (o «Böylesi m ni yet var. Gözlerimi kaparım, vazifemi yaparım!» Ben kendi şahsıma, bunun ifrata yardırılmasını şuna benzetiyorum: Bir ormana girmek. Köşecikte ken- di mütevazi hayatını yaşıyan bir ağa- cm karşısında durarak: — Ey mahlük! - demek, - Sen bu- rada tekutenha ,., Benzerle- rinle camia halindesiniz... Sizi tekâ- mül ettireceğiz. Ağaç, yapraklarını titreterek: — Ne gibi? — Böyle iptidai, başıboş durulur mu?... Sizi fenni masalar haline geti- receğiz... Evet, bir bakıma marangozun hak- kı var amma, ağaç, ağaç olarak kal- mağı ve dallarında kuşların yuvala- rını taşımağı, baharlarda çiçek aç- mağı, rüzgürlarda şarkı söylemeği tercih ederdi, Sen şahsiyetini da en mükemmel palto yakalarından birini yapacağız... İftihar et. — Fakat ben kırlarda koşmak, me- lemek, gevrek otları yemek istiyo. rum... — Bak bak bak buk... Şu ferdiyetçi kafaları bırakmıyorsun!... Ah gafil iptidai hayvan... Şimdi devir o devir değil... Disiplinden ayrılma.. Ferdin hiçe sayıldığı cereyanları hep bu ifratlara benzetiyorum. Bizim cemiyetimiz, kollektife olduğu kadar insanın kendine de, şahsına da ehemmiyet veriyor. Bundan biran bi- le ve ebediyen, hiç bir nesilde ayrık mamalıyız. Bakınız, bir Şemseddin Sami, yalnız başına koskoca encü- menlerin, komisyonların başaramadı. ğı işleri meydana getirmiştir. Hâlâ > ve yalnız - onun Jügatlarından is- tifade edioyruz. İ Cemiyetçi felsefenin ve nizamın l da kendine göre bir çok mazhariyet- leri var; muhakkak. Fakat fediyetçi- liğin en lâtif tarafı şu ki, bütün genç- lerimize şu imanı verebiliriz: — Çocuğum! Sen ruhundaki cev herden iyi istifade edebilirsen, kimse- nin yardımına muhtaç olmadan, ha- rikalar doğurabilirsin... Değil kendi- Dİ, tek büşma yapacağın bir hamleyle bütün muhitini, hattâ - (o kabiliyet belki sende vurdır, zira bazı gençlerde bulunuyor) - beşeriyeti yükseltebi- lirsin... Sen! Yalnız sen! Birbaşına sen!... Bu idealizmi, bu güveni bir nesle aşılayabilmek!.. Ne mazhariyet!... Yalnız bu fikir, ferdiyetçiliğe dirsek leme mânidir. likle ü, ai ferdiyetçilik, atbaşı (Vâ - Nü) ama Askeri liseler şampiyonası Dün böşlyili voleybol müsa- bakalarında Kuleli Maltepe- yi, Deniz lisesi Bursayı yendi Geçen hafta Kulelinin birincitiğile neticele- hen atletizm müsabakalarile başlanan 48- diseler müfettişlik kupası voleybol mü- e dün Beyoğlu Halkevi aslonun- andı, Büyük alâkn ile takib edilen dünkü mü- dr kalarda Kaleli, Maltepe lisesini (10-16) 715) Deniz Hazp okulu ve Tisesi, Bursa j ini (5-15) (1-15) yendi. ŞEHİR HABERLERİ Adliye sarayı bir an evvel yapılacak Bir haftasonra hapishane arsasının tesviyesine başlanacak plân ve projeleri Üzerinde izahat al. | yıktırılacaktır. Adliye Vekili B. Fethi Okyarın, yı- kılan hapishane binasının arsasında tedkikat yaparak yeni yapılacak ad- liye sarayı hakkında izahat aldığını yazmıştık. B. Fethi Okyar bir an evvel adliye sarayı inşaatına başlanılması için alâkadarlara lâzımgelen talimatı ver- miştir. Müddelumumi B. Hikmet Onat dün, yeni adliye sarayı plânını yapan mimar B. Asım Kömürcüoğlunu ad- liyeye davet etmiş ve yeni sarayın mıştır, Hapishane Dinasının yıkılma işi bitmek üzeredir. Bir hafta zarfın- da bu iş tamâamile ikmal edilecek ve derhal toprak tesviyesine başlana- caktır. Diğer taraftan bu arsanın etrafın- da bulunan diğer bina ve arsaların istimlâk işleri de süratle yapılacaktır. İstimlâk için elli bin lira mesraf tah- min edilmiştir. Önümüzdeki hafta içinde istimlâk işine de başlanacak ve süratle bitirilerek oralardaki binalar Adliye sarayı, Divanyolu tramvay caddesi üzerinde, köşebaşında bulu- nan Firüzağa camisinin arka tara- fındaki sahayı işgal edecektir. Buralarda bina ve arsalâr istimlâk edilip yıkıldıktan sonra, tarihi kıy- meti halz bulunan Firüzağa camisi- nin otrafına ağaçlar dikilerek bir park haline getirilecek ve etrafı pârmak- lık çevrilip cami ortada bırakılacak tır. Bu arada caminin tamire muh- taç kısımları da tamir ettirilecektir. Defterdarlık çatısı Tamir esnasında yağan yağ- murlardan çöktü İstanbul. defterdarlığının bulunduğu gebbüs edilmiştir. Evvelki gece yağan şiddetli yağmurlar- dan dolayı, binanın koridoru üzerindeki çatısı birdenbire çökmüş ve defterdarlığın koridoruna su istilâ etmiştir. Ancak vaktin gece olması ve bu arada kaza yerinde hiç kimsenin bulunmaması itibarile nüfusça, bir kazaya meydan verilmemiştir. B. Prostun tedkikleri Şehircilik mütehassısı B. Frost dün s1- bah Beyoğlu ve Karaköy tarafında ted- kikat yapmıştır. Mütehassısın bu tedkika- tı evvelce Nafla Vekâleti tarafından tai- dik odilen nâzım plânının esaslarına göre tafsilâ$ plânı hazırlamağı Bursanın da imar plânını bul eden B. Prost salı günü Bursaya derek Bursa Belediyesile mukaveleyi im- zalıyacaktır, İstimlâk edilecek yerler Ayaspaşa le Dolmabahçe, Harbiyede tramvay caddesi, Ahirkapı ile arasındaki teneke mahallesi, Dolmabahçe siadyomuna ilâve edilecek Gazhane #- hasının bir kısmı, Kabataş vapur iskelesi elvarının o istimlâki hakkındaki menafi umumiye kararı Dahiliye Vekâletinden Belediyeye tebliğ edilmiştir. Florya gazinosu bitti Florya gazinosu bitmiştir. Yakında te- sellim muamelesi yapılacak ve önümüz deki yaz açılacaktır. Floryaya gösterilen Tağbet sayesinde ileride Yeşilköy İstikame- tinde yeni bir gazino daha yapılacaktır. Bu gazinonun plânları da Belediye imar mü- dürlüğünce hazırlanacaktır, Pavli adasına giderken boğulanlar Sandalci Hasan, sandalın sar- hoş yolcuların ayağa kalkma- larından devrildiği iddiasında Bir müddet evvel Hasan ve Miço adla- rında İki sandalet Pendikten aldıkları yol» cuları Pavli adasına götürürlerken Hasa» rın sandalı yolda devrilmiş ve yolculardan üç kişi boğulmuşlardı. Tedbirsizlik ve dik- kağsizlikle vefata sebebiyet suçundan muz» nun sandalet Hasanın wuhakemesine dün Jkinel ağır ceza mahkemesinde bakılmış- tr. Kazadan saf kurtarılan ve şahid olarak dinlenen yolcular sandalcı Hasanın yolda yelken açtığını ve sandalın bu yüzden dev- rildiğini söylemişlerdir. Fakat Hasan ba lddiaları reddederek yelken aşmadığını ve sarhoş olan yolcuların sandalda ayağa kalk- maları yüzünden kazanın vuku bulduğunu iddia etmiştir. Yolculardan bir kişmini kendi sandaltle götüren kayıkçı Miço dün şahid olarak dinlenmiştir. Miço İfadesinde; — Benim sandalımda yedi yolcn, Hasa- nın sandalında sekiz yolcu vardı. Biz Ön- de gidiyorduk. Hava sakin İdi. Pavli adasi” na giderken Hasan yolda yelken açtı. Yel- kon açmakla sandalı devirecek kadar rüz- gâr yoktu. Pakat Hasanın yelken ipini na- sıl tuttuğunu görmedim. Benim sandalım- daki yolcular biraz sarhoş idiler, Hasara yolcuların hasıl olduklarını bilmiyorum. Sandal, yolcuların ayağa kalkmasile de dev- rilmiş olabilir. Hasan eski bir sandalcıdır. Acemi değildir. Demiştir. Diğer şahidlerin çağrılması için muhakeme başka güne bırakılmıştır. Yeni bir sinema Uzun samadandanberi büyük bir itina ile hazırlanan Çemberlitaş sineması evvel- ki akşam açılmıştır. Türkiyenin en güzel, en geniş sihemalarından biri olan cÇem- berlitaş sinemasi» İstanbul elhetinin böyle bir müesseseye ne kadar ihtiyacı olduğunu daha ilk goesinden isbat. etmiştir. Açılış gecesinde sinemanın pek kalabalık olması buna güzel bir delidir, Bugün halk temiz, ferah bir yerde ve ucuzca eğlenmek istiyor. Çemberlitaş sinemam İstanbul cihetinde bu ihtiyaca cevap vermektedir. Yenikapı p Haklı sikâyetler Kaymakamla seyrü- sefer nasıl ihtilafa düşe em Bir otobüs, Karaköyden Eminönüna doğru İlerlerken köprünün Haliç iske- esi önündeki tramvay istasyonunda dardu,. bekliyen yolcuları alacaktı Burada nöbet bekliyen polis memuru $iddetle mildaahle etti ve şoföre: — Burada duramazsın. Tevakkut yı ri değildir. Şoför israr etli; Hayır, tevakkuf yeridir. Bay kay- makam, emir verdi: Burada durmaz- sak ceza vereceğini söyledi. Polis memuru, bükmür.t tebliğ eden bir hâkim tavrile mukabele etti: — Hayır hayır bu emri vermek bay kaymakamın salâhiyeti baricindedir. Buna seyrüsefer salâhiyettardır. Ve yolcular otobüse binmeğe murat- fak olamadan, araba tekrar hareket etti, Belediye ile Evkaf, Defterdarlıkla vi- Jâyet arasındaki resmi daire ve mües- seseler arasında, salâhiyet bakımın- dan, iklilâflar çıktığı ve bunların gün- lerce gazete sütunlarını İaea) ettiği NA- dir değildir. Fakat kanunları, nizam. ları tatbike memur olanlardan «Sa- lâhiyebe mefhumunu bu şekilde tefsir ve İzah edenlerin bulunması kadar ga- rip bir misale nadir tesadüf edilir. Bir kaza kaymakamı, o mahallin en bü- yük, en salâhiyetli hükümet mümessi- İldir. Bütün kanuni mevzuatımızda bu- Du teeyyüd edici mahiyettedir. Eminönü kaymakamı, otobüslerin Haliç iskelesinde durmasını münasip görmesi, bir ihtiyacın ifadesi olduğu- na göre, en salâhiyetli bir merci tara- fından verilen bir kararın nokta bek- liyen memur tarafından. tanınmaması İşlerin selâmeti için falikayır değildir. Dünkü kazalar Nüfusça hiç bir zayıat vukubulmadı Şoför Bahrinin idaresindeki 2229 nuna» yalı taksi; dün, Tophahede Dikimevi önün- dr karşıdan karşıya Göçmekte olan bır adama çarpmamak İçİn yaptığı maneveı- da yolun kenarındaki bir tramvay direği- ne çarparak hasara UğLuMUŞtr, Ortaköy - Aksaray seferini yapmaktı olan vatman Rövebin idaresindeki 101 nu- maralı iramvay arabası Findıklıda, önür- de ilerlemekte olan goför Cevadın otomo- biline çarparak hasara uğralınıştır. Şoför Mehmedin idarssindeki otomobil, evvelki göre anat Üçte Bahçekapı virajını dönmekte İken orada durmakta olan vât- man Ahmedin idaresindeki amele tram- vayına çütpdmış, otomobil hasara uğramış, İnsanca bir zayiat olmamıştır, İlisan isminde biri, idaresindeki husus- si olomobille Pangaltda Ergenekon cad- desinden geçerken Kurtuluş Rminönü $e- ferini yapan vatman Azlzin tramvayın çarparak hasara uğramıştır. KÜÇÜK HABERLER: mma X Bir müddettenberi Ankarada bulu- nan Belediye reis muavinlerinden B. Lütfl Fikri Aksoy şehrimize dönmüştür. # Muhsrrir B. Necip Faml Kısakürek Ankara konserratuvarı Fransız edebiyatı metinler profesörlüğüne tayin edilmiştir. # Dün sabah, şehrimize 5 Kişilik bir İn- giliz mühendis grupu daha gelmiştir. Mü- hendisler, dün öğleden sonra Ankaraya gitmişlerdir. Buradan Karabüke göçccek- lerdir. Feoriköyde oturan kunduracı Mustafa, evvelki gece son derece &arhoş olup eri önünde bağırıp çağırmak suretile halkı ra- hatsız ettiğinden polisçe yakalanmış, mah- kemeye verilmiştir. 4 Galatada; Eyüp kaptana ald Derya Kuşu ismindeki bir motörü idare etmekte olan Vahan, kazaen sağ ayağını motörün makinesine kaptırarak yaralanmış, tedavi edilmek üzere hastaneye kaldırılmığlar. X Üsküdarda Burhaniyede oturan ba- yan Cemile, polise müracaat ederek ayni semtte oturan baya Semahat tarafından taşla başından yaralandığını iddia etmiş. tir, Polis Semahali şakalıyarak mahke- meye vermiştir. ai ir Ekmek mayası Bir fırında yeni mayanın Secrbee yapa Dün iktisad müdürlüğünde, ik- tisad müdürü B. Saffet, ekmekçiler cemi- yeti relsi B. Ahmed, Belediye iktisad mü- şaviri B. Ziya ile mürakipler ve diğer mütehassslardan mürekkep bir komisyon toplanmıştır. Bu toplantıda şehrimizde imal edilen ekmeklerin nefasetini temin etmek üzere ne gibi yeni tedbirler alınacağı müzakere edilmiştir. Bühassı şehrimizde bir maya fabrikasının çıkardığı mayanın ekmek imalinde kullanılması için Belediye kim- yahanesinde tahlil yapılmış, tahlilât neti- cesinde bu mayanın birçok Avrupa 99- hirlerinde kullanılan mayadan daha İyi evsafta olduğu anlaşılmıştır. Şimdi bir fırında bu mayanın'tecrübasine başlana- caktır. Bu tecrübede ekmekçiler cemiyoti relsi ile heyetten ayrılan iki zat hazır bu- lunacaktır. Bu tecrübe neticesinde pişirilecek ek- mekler lekrar kimyahanede tahlil edile- | cektir. Ve bu tahlil neticesi de daimi en- İ cümene bildirilecektir. Şayet daimi encü- men bu mayanın mecburi olarak ekmek kullanılmasına karar verir bundan sonra ekmek imalâtı daha nefis ve sihhi olmakla beraber ekmek fialinin on para kadar artacağı tahmin ediliyor. | Diğer taraftan fırıncılar, değirmencilerin. kendilerinden çuval parası almadan un vsr-İ mek istemediklerinden şikâyet etmişlerdi. Iktland müdürküğü mıntaka tlearet müdür- lüğile temas etmiş, İstanbulda 7 aylık ihtiyaca kifayet edecek mikdarda Çuval bulunduğunu anlamış ve bu suretle İstan- buldu bir çuval buhranı mevcud olmadı- ğına göre değirmencilerin bu kabil talep- lerinin de doğru olmadığı neticesine var- muştur. Çuval tedarikinde müşkülâta maruz kal- dıklarını iddia eden değirmenciler, çuval tacirlerine müracaatla çuval istiyecekler- dir. Şayet çuvalcılar, çuval tedarik etmez- lerse Belediye ihlikâr komisyonuna :nÜü- racaatla çuvalcılar aleyhinde şikâyette bulunacaktır, Haseki hastanesi Doğum paviyonu ihtiyaca kifayet etmiyecek derecede lar Haseki hastanesinin 400 üncü yıldö- nümünde yapılscak merasim için henüz Ankaradan hiç bir emir gelmemiştir. Maamafih hazırlıklara devam ödilmekle- dir. Bu münasebetle, hastanenin vaziyeti ile alâkadar olan makamlaza, bilhassa do» gum payiyonunun ihtiyaca kifayet etmi- yecek derecede dar teşkilâtı olduğu arza- dilmiştir. Bu yatak #tkıntısı, diğer opaviyonlarda da vardır. Buna sebep de, şehirde yeğin kadin hastanesi olan Hasekinin, gittikçe artan bir rağbet karşısında kalmasıdır. Hastanenin bilhassa doğum kısmına te- haeüm vardır. Burada, her cün cn az3 doğum vukubulmaktadır. Halbuki doğum paviyonunda yalnız 25 yatak vardır. Su sebepten dolayı hastalar, ancak 5 gün alı» konulabilmektedir. Tutulan hesaplara göre Haseki hastane- sina en fazla gayri müslim vatandaşlar rağbet gösteriyorlar. 8 doğum yapılan günde 6 hastanın Musevi, ! inin Rum ve diğerinin Türk, başka bir günde vukubu- lan 6 doğumdan 4 ünün Musevi, 3 sinin Türk olduğu tesbit edilmiştir. Hastane başhekimi doktor B. Nazmi. bir arkadaşımıza şu izahatı vermiştir: «— Doğum paviyonuna en fazla Musevi vatandaşlar rağbet etmektedir. Türk haz- talar pek o kadar gelmemektedir. Doğur- mak için gelen bir hastaya her kolaylığı gösteriyoruz ve bir para bile almyour. Doğum vakalarında vefiyat yüzde bir nis- betinde bile değildir.» Noksan ebadda ayakkabı derileri Ayakkabıcılar osnafı, Ayakkabımılar ce- miyetine müracaat ederek bazı fabrikala» nn noksan ebadda deri 'mal ettiklerini söylemişler ve bundan hem kendilerinin hem de halkın zarar gördüklerini bildir. mişlerdir. Cemiyet, keyfiyelten Cümhu- riyet müddelumumiliğini haberdar etmiş- tir. Müddelumumilik, tahkikata başlamış, ve ilk olarak Yedikulede bir deri fabrika” sında at yapmıştır, Öl netice- sinde derilerin yüzde yedi ; 3 ük san olduğu görülmüşti Diğer fabrika Jarda da tedkikler yapılacaktır. Alkış merakı Vazife icabı, bir açılış merasimine iştirâk ettim.-Kürsüye bir zat çıktı Tam söz söylemeğe başlıyacağı sıra- da etraftan şiddetli bir alkış şakırtısı koptu. Perde perde yükselen şakla- malar kulak zarlarını tırmalıyor, kürsüdeki zat reverans yaptıkça avuçlar daha şiddetli çarpılıyor... Bir hayli devam eden alkış fırtına- sı biraz hafiflerken kürsüdeki zat — Sayın bayanlar, baylar... Sen misin söyliyen?.. Evvelkinden daha miitihş bir şakırtı yükseldi. Bir müddet daha bekledik, — Bugün açılma merasimini yap- tığımız kurumumuzun şimdiye kadar hazırladığı program hâkkında B. (N.Y). Kürsünün önünden yükselen el şakırtisı derhal etrafa sirayet etti ve söz gene kesildi. Adamcağız söze başlıyor fakat de- vama imkân yok. Müziç el şakirtıla- rı çın çın çınlıyordu. Biçare adam, B. (N...) un izahat vereceğini anls- tıncaya kadar akla karayı seçti, Bay (N...) kürsüye çıkarken bittabi alkış şakırtıları da alabildiğine yük- seldi. Söyleneni odinlemeğe imkân yoktu; bırakıp savuştum. Bir konser dinlemeğe gitmiştim. Saz heyeti sahneye çıkarken alkış sağnağı da salonu çınlatmağa baş- ladı. Hele saz faslının sonunda kopan şakırtı fırtınası, hanendenin ayağa kalkmasile büsbütün coştu. Zavallı adam sahnede yutkuna yulkuna bir hayli bekledi. Şarkı başlayınca alkış meraklıları nasılsa biraz sabır gösterdiler. Fa- kat, hanendenin en güzel bir nağ- mesi gene müziç şakırtılar arasında boğuldu. İkinci, üçüncü şarkılar da mütemadiyen alkış sağnaklarile ke- sile kesile berbad oldu. Adam ne oku- du, biz ne dinledik, farkına bile vara- madım. Şarkının sonunda hanende reye- rans yapıp geriye çekilirken ayuçlar gene şakladı. Adamcağız tekrar dö nüp kısa bir şarkı daha okudu. Fa- kat alkış meraklılarının ellerinden kurtulamadı. Alkış ısrarlarile, program harici olarak okuduğu bilmem kaçıncı şar- kıdan sonra gürüllülere aldırış etmi- yerek savuştu ve perde kapandı. Coş. kun şakırtılar hâlâ devam ediyordu, Bir yerde, radyoda dinledikleri bir şarkıyı da dakikalarca alkışlıyanları gördüm. Alkış, - yerinde yapılmak şartile - , bir takdir alâmeti, sevinç tezahürü. dür. Fakat, böyle münasebetsizlikle iptizale uğratılmea çirkin oluyor. Cemal Refik İstanbulda terfi eden hâkimler Muhtelif adliye memurları ve hâkimler arasında yapılan yeni terfi ve tayinler ura- sında İstanbuldan da, evveler İstanbul bi- * Tinci ağır ceza mahkemesi azarı iken bilâ- © hare-müddelumumi başmuavin vekilliğine verilen B. Salim tekrar terfien birinçi ağır ceza mahkemesi azalığına tayin edilmiştir. Istanbul birinci hukuk mahkemesi hâkimi B. Muhiddin ve altıncı hukuk hâkimi B. Şakir yerlerinde birer derece terfi etmiş- lerdir. İstanbul müddelumum! muavinls- rinden B. Kemal Tan Çorüm müddeiumu- miliğine, B. Ekrem Besim temyiz mahkes mesi baş müddelumumi muavinliğine, Ya- lova müddelumumisi B. Atilâ, İzmir müd- detumumi muavini B. Cevad, Bursa müd- delumumi muavini B. Edip İstanbul müd- delumumi muavinliklerine terflan tayin edilmişlerdir. Alman askeri müşavirler | gittiler Şehrimizde çıkan almanca Türkisehe Past gazetesi yazıyor: ; General Von Mitelberger amiral Von Ditten ve Lütjowun son zamanlarda va. ku bulan hareketinden sonra Türk otdn- sundaki son Alman müşaviri general Von Sehickluss da Türkiyeden müfarakat et- miştir. B. Hilerin emrile harp akademisinde profesör srfatile bulunan yüzbaşı Loyka İle östteğmen Braunn hall Barp vaziyeti icabı olarak vazifelerinden aynıimışlardır, Şehrimizde yapılacak park. © lar ve yeşil sahalar Nafin Vekâleti bahçeler mütehassısı B. Poro şehrimizde tesis edilecek Yeşil saha- larla bahçeler hakkındaki tedkikatını hi- | tirmiştir. Mütehassıs, pazartesi günü An- karaya avdet edecektir. Mütehassıs, Ayas» paşa, Vali konağı caddesi ve "Taksim bah- çesi arkasındaki yeşili sahanın tatbikat plânmi hazırıyarak imar müdürlüğüne İl vermiştir. Şimdi bu plânlara güre bu sa» haların tanzimine başlanacaktır. Beledi. ye lüzum görünce mütebassıu tekrar cel- bedecektir, i

Bu sayıdan diğer sayfalar: