8 Aralık 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

8 Aralık 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Müddeiumumiliğin toplattığı eser müstehcen midir? Muharrir arkadaşımız mebus Na- suhi Baydar, Fransız ediplerinden Pierre Louys'in «Afroditen isimli es6- rini kitap halinde türkçeye tercüme ©tmişti, Müddeiumumilik bunu müs- tehcen diye toplattı, Meslekdaşlarımı — Senin bu husustaki fikrin ne dir? Söyle! « dediler. Kendilerine kısaca şu cevabi ver dim: — Biz garp demokrâsileri ailesine girmiş bir milletiz. Her türlü kıymet- deri onların ölçülerile ölçmek mecbu- riyetindeyiz. Fransızlara, (İngilizlere bakalım; ne yapıyorlar. Mrodite'i kitap halinde basmış, satıyorlar, Biz de başka birşey yaparsak sistem te- nakuzuna düşeriz. ... Matbuat kanunu, dokuzuncu fas- İn müstehcen naşriyat kısmında, 31 inci maddede şöyle diyor: «Türk Ceza kanununun 426 ve 427 nci maddeleri mucibince müstehçen sayılan maddeler halkın ar ve haya duygularını Msiten ve ayıp sayılan şeylerdir. Yukarıki tarifin şümülüne giren bir s0- nat veya ilim eseri alikadarlarının istifa- desi için neşredilir, bu da eserin mevzu ve şekli ile neşir vasıta ve mahallinin nev'i Ye cinsi arasındaki münasebet karinelerile Anlaşılırsa müstehcen sayılmaz.» Yani tıbbi bir eserde her türlü te- ferruat ve tafsilât bulunabilir, Fakat ayni satırları oradan çıkarır da bir çocuk mecmuasında basarsanız, adli- yenin eli yakanızdadır. Keza, bir mü- ze kataloğu neşrederken içine türlü Vaziyette çırıl çıplak insan resimleri “koyabilirsiniz. Fakat mandallarla tü- tüncü dükkünlarına asılacak yevmi ve siyasi gazetelerin birinci sahifele- rine kuğu şekline girmiş ilâh ile ka- dın şeklindeki alihenin muaşakasını üç renk basarsanız; — Bundan kasdın ne? » sualinin cevabını İstemek için mahkemeye davet olunursunuz. Bir an alıldan çikarmamalı ki, yüksek mekteplerimiz arasında Tıp fakültesi ve Güzel sanatlar akademisi olduğu gibi, bir de Edebiyat şubesi vardır. O tıp kitabma, o müze kata- loğuna tekabül etmek üzere tabiatile yukarıya dercettiğimiz edebiyatın da kendi hududları içindeki her türlü Asara mahsus bir neşir yeri olacak- tır. Bu, çoluk çocuğun eline verilecek gündelik gazeteler değildir; Pekâlâ:.. Fakat elbette kitaptır. Zira kitap da olmasa neresi olacak? — Çoluk çocuk gene tedarik eder. — Ayni kitapcıdan tıbbi eserin müstehcen sahifelerini de ayni kolay- lıkla tedarik edemez mi? Edebiyatı niçin betahsis takibata uğratmalı? — Bakalım, edebiyat mı? 3 — Uzun tetebbüe : hacet yok... Bu toplatılan eserin - hem de hayli mü- seceel mânada - edebiyat olduğunu an-| lamak için yirminci asır ansiklopedi. $i gibi fransızca bir klâsik esere mü- tacaat edebiliriz. Birinci cildinin 274 üncü sahifesinde «eski âdetlerin ted- kikis diye tavsif ettiği Afrodite'i be- şeriyetin meşhur kalem mahsulleri arasında tasnif ediyor ve mevzuunu, uslübunu omedheğiyor. (Aleyhinde tek söz söylemeden!) Bize, olsa olsa şu düşer: Muayyen bir seviyeye gelmiyen ev- lâdlarımıza: «— Sen daha bunu okuyacak yaşa gelmedin!» demek, Âciz kanaatim, toplatılan bu ese- rin kitapçı raflarına. iade edilmesi sadedindedir. Zaten bu, fena birşey — Bu kışta, kıyamette böyle bir işe Me lüzum: vardı bilmem bay Amca... Marmara ve Egede lodos fırtınası Limanda bir motör battı, insanca zayiat yok Evvelki göce Marmara ve Ege denizlerin- de şiddetli bir lodos fırtınası hüküm sür- müştür. Liman relaliği, sefere çıkacak ge- milere fırtına ihtimalini haber verdiği için vapurlar ihtiyatlı hareket etmişlerdir. Fırtınanın llmanımızdaki tesiri ise bir mo- törün batmasından fbarettir. Evvelki gece, Şemseddin adında birine ald olan 10 tonluk Nimetihüda motörü sabaha karşı Boğaziçinden limana gelirken Suların akıntısına kapılmış Salıpazarı açik- İhracat faaliyeti hararetli Dün #oliğin çifii 100 küruşu çıktı İstanbulda ihracat faaliyeti dün de ha- raretli olmuştur. Dünkü ihracal tutarımız 150 bin lira kadardır, Dünkü satışlarda ba- lık fiatlerinin yükseldiği görülmüştür. Hal- buki taze torik flatleri, geçen hafta içinde çift başına 80 kuruştan 28 kuruşu kadar düşmüştü. Dün taze toriğin çifti 100 kuru- ga kadar satılmıştır. Balıklar Yunanistan, Bulgaristan ve İtalyaya satılmıştır, İhracat hareketinin bundan sonra daha da artacağı ümid edilmektedir. Buna sebep te Amerika piyasasının katanılmış olma- aldır, Malüm olduğu üzere Amerikan mev- zuatı, takas anlaşmaları yapılmasına ma- nidir. Hükümetimiz, ihracaf için kullanı- Jan dolarları yüzde 25 fark ile primleştir. meğe karar verdiğinden, ihracat tacirleri Amerika ile iş yapmak imkânını bulmuş- lardır. Bu farkı, Takas limited şirketi öde- yecektir. Mesken bedeli Dört aylık bugün tevzi ediliyor İlkmektep muailimlerinin 1982 senesine ait henüz tediye edilmemiş mesken bedel- leri vardır. Maarif müdürü B. Tevfik Kut'un gösterdiği lüzum ve yaptığı teşebbüs üze- rine Vali B. Lütfi Kırdar.bu mesken bedel- lerinin ödenmesini emretmiş ve bu mak- sadla yirmi beş bin liralık bir tahsisat ay- rlmaştır. Bu para ile bugünden itibaren bütün ilkmektep mualiimlerinin 932 sene- sine ali haziran, temmuz, ağustos, eylül aylarına alt mesken bedelleri ödenmeğe başlanacaktır. Mesken bedelleri ayda Yir- mi liradan ibaret olduğundan, her muai- lim yirmişer liradan seksen lira alacaktır. 982 senesinin eylâlünden sonraki aylara alt tahsisat ya sene sonunda yapılacak tasar- ruf ile ödenecek, yahut ta 940 senesine ye- ni tahsisat konulmak suretile tesviye edi- lecektir, Beşiktaş Halkevi fotoğraf sergisi açacak Beşiktaş kazası dahilindeki amatör f0- toğratçıların eserlerinden mürekkep ola- rak Bşiktaş Halkevi salonlarında önümüz- deki şubat ayında bir fotoğraf sergisi açi lacaklır. Sergide derece kazanan fotoğraf- lara Halkevi tarafından muhtelif mükâ- fatlar verilecektir. Ayni zamanda bu fı toğraflar Ankarada açılacak Halkevleri umumi fotoğraf sergisine kabul edilecek, burada du kazananlara Parti mükâfatı ve- rilecektir. Şeralti öğrenmek ve daha ziyade tafsi- It almak İstiyn amatör fotoğrafçıların her gün Beşiktaş Halkevi idare memurlu- una müracant etmeleri Jâzımdır. Kaçakçılık mı? Ford kumapanyasının Tophanedeki ser- bes mıntakada bulunan yeni otomobil yal zemesini ezdirip hurda diye gümrükten çi- karmaktan mazmun olarak dört komisyon- cu ve vazifelerini ihmal ettikleri iddla edi- len beş muayene memuru mahkemeye ve- rilmişlerdir. senemenksesaadan. saasassaasasassasersssez olsaydı . Nasuhi Baydar gibi muhte rem bir edib arkadaşımız, -bir mebus kalemini kirletmezdi. . Geç ocağın başına, yak çubuğu. nu, bak keyfinel., larindaki şamandıraya bindirmiştir. Çarp- ma neticesinde molörün teknesi delinmiş kaptan büştankarı elmek istemişse de (Nimetihüda), Galata yolcu salonu önle- rinde batmıştır. zayiat yoklar. Bundan başka Statisa isimli bir Yunan vapuru da, Akdenizden Karadenize çik- mak için transit olarak limandan geçerken Kızkulesi önlerinde makinelerinden biri kırılmış, düdük çalarak imdad istemiştir. Karilerimizin mektupları Yanlış çalan telefon hakkında bir izah Posta, Telgraf ve Telefon umum mü dürlüğünden: Gazetenizin 20/11/9839 tarihli nüshasında «Yanlış çalan te- lefonlar» başlığı altında intişar eden yazı münasebetle aşağıda yazılı ma- lümat ve İzahatın verilmesi lüzumlu görülmüştür. İstanbul telefon santral ve şebeke tesisatının bugün umumun memnunl. yetini mueip bir intizam dahilinde i$ lemekte olduğu yapılan kontrollar ne- ticesinde tebeyyün ettiği gibi bu hu- susta şimdiye kadar tekerrür etmiş şikâyetler vukubulmamış olması dü bu eiheti teyid eder mahiyette görül- mektedir. Ancak İstanbul Telefon şebekesine merbut on dört bin küsür telefon ma- kinesinden bir veya bir kaçının her- hangi bir sebeple bozulması her mem- lekette olduğu gibi İstanbulda da va- rid olabilir, Fakat bu gibi bir hâdise- ye ıttilâ halinde en kısa bir zamanda isalesi esbabı temin edilmekte ve te- slisatın heyeti umumiyesi üzerinde dal mi ve hassas bir murakabe tatbik edil. mektedir. Umumi Müdür İhtikârla mücadele komis- yonunun faaliyeti İstanbul Vali ve Belediye Relsi B. Lütfi Kırdar, dün sabah Mıntaka Ticaret müdür- lüğüne giderek 13/30 a kadar muhtelif mev- sular üzerinde meşgul olmuştur. Mıntaka Ticaret müdürü B. Avni, Valiye ihtikârla mücadele komisyonunun muhtelif mevzu- lar üzerindeki mesaisi hakkında izahat ver- miştir, Şair Tevfik Fikret hakkında yapılan neşriyat bir davaya sebeb oldu Merhum şair Tevfik Pikret hakkında ya- pılan noşriyat üzerine Yeni Sabah gazete- sinde yazılan bir YAzı ve neşredilen bir ka- rikatürle şahsına hakaret edildiği iddiasi- 1e-Tan gazetesi sahiplerinden B. M. Zeke- riya Sertel tarafından Yeni Sabah gaze- tesi sahibi B, Cemaleddin Saracoğlu ve neş- riyat müdürü B. Macid aleyhlerine açılan hakaret davasma dün Asliye altıncı ceza mahkemesinde başlanmıştır. Dünkü celse- de maznunların hüviyetleri tesbit edilip Jd- dinname okunduktan sonra maznunlar, da» va arzuhalinin Kendilerine de tebliğ edil. meahu! istemişlerdir. Bu talep kabul edile- rek muhakeme başka güne bırakılmıştır. İstimlâke karar verilen yerler Bakırköyünde su döposu inşa edilmek zere İncirli ve Hazinedar oÇçifliğinde 6240 metre murabbal bir erazi le Kasımpaşada Yahya Kâhya mahallesinin Karanlıkçeşme sokağının çıkar bir hale getirilmesi için 4 evin istimlâki, Paşabahçe - Beykoz yolu- nun tesviyesi için güzergâhtaki İskele cad- desindeki iki binanın istimlâki hakkındaki (menafii umumiye) kararı Belediyeye teb- ... Bir türlü anlıyamadım, bu Fin işini ortaya çıkaran zaruret nedir?... Yunan vapuruna imdad gönderilmiş, g8- mi Selimiye önünde demirlemiştir. Maki- nesi tamir edildikten âonra Btatisa yolu- na devam edecektir. Limanda başka hiç bir kaza olmamış, yakın seferler inkıtan uğramamıştar, 1odos fırtınası yüzünden dün sabah köprü açılmamıştır. Havurlanmak Üzere Halice alınıcak olan Savarona yalı Hâlice girememiştir. Yeni ihracat birlikleri Zeytin ve pamuk için 3 birlik kuruluyor Tiftik ve yapağı ihracatçılar birliğinden sonra bir de Zeytinyağı ve pamuk ihracaf- çılar birliği kurulacaktır. Zeytinyağı ihra- catçılar birliğinin merkezi İzmirde olacak- tır. Pamuk ihracat Birliği ise biri İzmirde, diğeri de Mersinde olmak Üzere iki tane olacaktır. Mersindeki merkezi birlik, Ada- na ve havalisi pamuk ihracatile, İzmirdeki de Garbi Anadolu rekoltesi ile meşgul ola- Gaktır. Merkezi İzmirde olacak Zeytinyağı ihracat birliğinin ismi «Türkiye Zeytinya- ğı ihracatçılar birliği, dir. Bir müddet eyvel İsmire giden İstanbul Mıntaka Ticret müdürün B. Avni Sak- man'ın relsliği altındaki komisyonlar, bir- liklerin nizamnamelerini hazırlıyarak Tica- re Vekâletine göndermişlerdir. Nizamna- meler tasdik edildikten sonra birlikler fa- aliyste geçecektir. Bayan Melek Genç yaşta vefatı sanat âleminde büyük teessür uyandırdı Şehir tiyatrosu ar- tistlerinden beste- kâr Muhlis Saba- baddinin kızı ba- yan Meleğin evvel- ki gece vefat ettiği- ni dün yazmıştık. Bu haber şehrimi- zin sünat âleminde büyük teessür üyan- dirmiştır. Bayan Melek genç ve müs- tald bir sanatkâr- dı. Sahnede birçok 4 operet ve komedi- lerde vol aldıği gi- o Bayan Melek bi birkaç filim de çevirmişti. Genç sanatkâr evrelki sene Şehir tiyat- rosumun bir temsili esnasında hastalanmış ve sahnede bayılmiştı. O zamandanberi te- darisi için çalışılıyordu. Fakat bu çalışma semere vermemiş, zavallı sanatkâr evvelki gece hayata gözlerini kapamıştır. Ailesi er- kânna ve sanat arkadaşlarına taziyeleri» Mİİ SUNARIZ. * İstanbul Şehir liyatrosundan: Tiyul- romuzun genç ve değerli sanatkârlarından Melek, evvelki gün vefat etmiştir. Cenazesi bugün sâat on ikide Teşvikiye camisinden kaldırılacaktır. Belediyeye yeni avukatlar alındı 939 bütçeiine konan bahsisat ile Beledi- ye Hukuk işleri müdürlüğü kadrosuna ye- ni avukatlar alınması kararlaştırilmıştı, Yeni açılan avukatlıklara Hukuk işleri mü- dür muarini B, Eşref Payathoğlu terlinn tayin edilmiştir. Diğer avukatlıklara da İs- tanbul barosundan B. Abdullah Göz, B. “Tevfik Tarık Danişmen ve bayari Ayşe Han- dan tayin edilmişlerdir. ŞA X Taksimde Yenişehirde oturan bayan Fatma evde bir iskemle üzerine çıkarak camları silmekte iken düşmüş ve duvardaki bir çivi bacağına takılarak ehemmiyetli vu- rette yaralanmasına sebep olmuştur. Polis bayan Fatmayı Beyoğlu hastanesine yatır- aa AZ O ... Siyasi mi, askeri mi, iktisadi mi, yoksa fenni veya içtimal mi?... © Bahife mir çırpıd Günlük sinirlenmeler Şu alışkanlık denilen şey pek ga- riptir. Dün evden çıktım, caddede bir otobüs O bekliyordum. Bir otobüs önümde durdu. Bindim. Fakat otu- racak yer kalmamış gibi idi. Yalnız en son İskemlede ancak şöyle ilişebi- lecek kadar daracık, bir karışlık bir yer boştu, Oraya otururken biletçiye: — Canim, dedim, beni yer var diye aldınız... Bu mu söylediğiniz yer? Biletçinin kızacağını: — Rahatsız oldu iseniz bir taksiye bininiz.. diyeceğini tahmin ediyor- dum. Lâkin o nezaketle; —iİlk istasyonda inecekler var. Şimdilik oraya ilişiniz de size yer bulurum... dedi. Hakikaten ilk istasyonda yer açıl dı. Ben de boş, daha ferah bir yere geçtim, oturdum. Öğleden sonra vapurla Kadıköyüne geçmek icab ediyordu, Bilet gişesinin önü kalabalıktı. Gişenin yanında bir ilân vardı, Bir ok resmi ve bir cümle: «Buradan girilir». Buna rağmen ters taraflan girip te, açıkgözlükle her kesin önüne geçmek istiyenler vardı. Uzun uzun Sıra bekledikten sonra tam gişenin önüne yaklaştığım za- man iri yarı bir adam ters taraftan benim önüme geçti, Dayanamadım: — Rica ederim efendim... Ters ta- raftan girdiniz, Görüyorsunuz ki sıra ile bilet alıyoruz. dedim. Adamın mutlaka; — Bana akil mı öğretiyorsun?.. İlk gişeden bilet almıyorum ya.. diye söyleneceğini zannediyordum. Lâkin o adetâ mahçubiyetle ve nezaketle: — Affedersiniz, dedi, dalgınlıkla bü taraftan geçtim... Ve hemen oradan çıktı. Gişenin önünde bekleyenlerin arka tarafına geçti, Onun bu beklemediğim mukabele» si karşısında şaşırdım. Akşam üstü bir meyvacıdan elma alıyordum. o Baktım adam berelileri seçip kâğıda atıyor. Hemen: — Canım, dedim, bütün berelileri kese kâğıdına doldurdun. Bu sözüm üzerine satıcının: — İster al, ister alma... diye sertle- neceğini sanarken 0: — Buyurun, dedi, siz seçin... ten aldığı elmaları birer birer sağlam olduklarını göstererek kâğıda koydu. Akşam eve geldiğim zaman ken dimde adetâ bir eksiklik hissediyor. dum. O gün ne tramvayda, ne ole- büste, ne bilet gişesi önünde, ne Ba- lıkpazarında, hiç bir yerde kimse ba- na çatmamış, ben kimseye birşey söy“ Tememiştim, Kavga etmemiştim!.. Halbuki günlük hayatımızın ufak te- fek sinirlenmesine o kâdar ki... Hikmet Feridun Es amam ve a Kayıp bir işçi denizde boğulmuş bulundu Eyüpte oturan ve SUâhtarağadaki elek- trik fabrikasında çalışan Numan İsminde bir gencin on gündür kaybolduğu hakkında, zabıtaya bir müracaat vaki olmuştu O gündenberi de Numan icap eden yerlerde araştırılıp soruşturulmakta idi. Dün, Eyüpte denizin üzerinde bir cesedin yüzmekle olduğu görülmüş, mahalli Jandağ« yası haberdar edilerek cesed bir kenara çös Kilmiş, o zaman bunun Numan olduğu Gü- nınmıştır. Jandarma ve müddelumumilik Numanın boğulma sebeplerini araştırmakla meşgule dür. Cesed morga kaldırılmıştır. X Fatihte B. İhsana ald bir inşaatta çe» lışan Palk, dün üç metre yükseğiikte big 'B. A. — Edebi bir zaruret olşa gerek! — Edebi bir zaruret mi?. B. A. — Evet, (Çin) e bir kafiye bulmak zarureti,

Bu sayıdan diğer sayfalar: