9 Aralık 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

9 Aralık 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Can Ra Gelir 2 kaç çeşit yer vardır ? Lokantalar, tavukçular, balıkçılar işkembecil Sandviç anbulda lokantaların, yemek ye- nilen yerlerin çeşidi insanı şasrtacak dereceyi buldu. İstanbulun bu maz hariyeti hakikaten tubaftır, Şehirde her mideye, her zevke, hattâ ber hazim cihazına uygun bir lokanta, bir yemek yenilecek yer bulabilirsi- biz İ Şehirde yemek yenilecek yerlerin | çeşitlerini birer birer saymak adetâ kabil değildir. Bunlardan bir kaçını göralayalım: 1 - Lokantacılar, 2 - Ba- hıkçılar, 3 - Tavukçular, 4 - Piyazcı- lar, 5- İşkembe çorbâcıları, 6 - Börek- çiler, 7- Költe ve kebapçılar, B-Ma- | hallebiciler, 9 - Beyoğlunda açılan ve | çabuk yemek yemeğe mahsus olan sündviç, sıcâk sucuk ve salre satanlar, | 10 - Sütçüler, 11 - Yalnız hamur tat- | hsı satan yerler, 12 - İstanbulda e€- | nebilerin açtığı küçük birer koloni nümunelerini andıran lokantalar, 13 - Birahaneler, 14 - Büyük oteller ye saire... ! Düşünülecek olursa İstanbulda ye- | mek yenilebilecek bir çok yerler da- ha hatıra gelebilir, Bu yerlerin müş- terileri de, midelerine, keselerine, İ zevklerine, mensup oldukları halk si- * mıflarına göre ayrı bir tasnife tâbi tu- tutabilirler... İ Evvelâ lokantalara bir göz atacak olursanız bunların da bir çok çeşitle. | rine raslarsınız. Meselâ Beyoğlunda büyük, eski bir lokanta vardır. Çok tanınmış bir müessesedir. Müşterisi boldur, İçinde buz dolabı vesaire gibi asri bir lokantaya lâzım olan herşey bulunduğu halde «#ski 2lıçı dükkünis tipini kaybetmemiştir. Tezgâhta üze- ri.Şam fıstıklı beyaz bakiava tepsisi, aralarında domates dilimleri ile şişe geçirilmiş kılıç balığı lokmaları hâlâ durur... Yemekler daha ziyade ala- turkadır. Vakın burada alafranga ye- mekler de bulabilirsiniz, fakat bu alafrangalılık neye benzer biliyor mu- sunuz? Hani eski kibar konaklarında ala- turka yemekleri şaheser derecede ne- | fis yapan ahçılar vardır, Evin sahibi | heves eder: «Bizim ahçı birazda alafranga yemekler öğrensin; diye ahçısını faraza Tokatlıyana staja gön- derir, Ahçı alafranga yemekleri öğ- rendikten sonra konakta bunları pi- girir. İşte bahsettiğim lokantadaki ala- #rangalılık ta böyledir. Bunun için lokantanın daimi müşterileri alarka yemek meraklılarıdır. Buraya girip etrafa şöyle dikkatle baktığımız zaman birşey gözünüze çarpar. Masalardaki küçük edebiyat grupları... İşte aşağıda - çünkü bu Tokantanın yukarı katı da vardır - Akbabacı Yusuf Ziya, Orhan Seyfi, Mithat Cemal... Sonra İsmail Hâbib, bazan Faruk Nafiz... Bilhassa Yusuf Ziya ile Mithat Öcma! ağızlarının tat- larını bilirler, Alatu yemekten de | teşebbüsün biran evvel te uk js0ma İDE hoşlanırlar, Bu iki şairin, midesine | bekleniyor. iyor. Haftada Üc gün uğrıyan Uğür çok düşkün olan şair Ahmed Hasimle Kışın . iptidasındanberi buradan vapuru yolcu ve eşyaya elverişli değil- Kalem arkadaşlığı olduğu kadar, çok | sevkiyat hususunda çok güçlük çeki- çor, « x BAR Şİ ni | ya uzun şeneler sofra arkadaşlıkları da vardır. Hattâ Ahmed Haşimden bah. | sederken meşhur bir lokantacının adını söylerler: «Ahmed Haşimin ka» tili o dur. Pişirdiği nefis yemeklerle zavallıyı öldürdü. Büyük şairi patlı- can dolmalan, pilâvlarla katlettia derler, Bu lokantanın garip bir hususiyeti de şudur: Eskiden İstanbulda iken işi dolayısile Ankaraya giden muhar- | Tir, edebiyatçı, genç mebuslar buraya geldikleri zaman tlaka bu lokan- taya uğüyarlar. Bkseriya İstanbulda» ki dostlarına burada raslarlar. Faraza Bir lokantanın eamekânındaki yemekler Sadri Etem... Mutlaka İstanbırla ge- Jince buraya uğrar, Onun lokanta dan girdiğini gören Yusuf Ziya ma- Ssdan kâlkıp sarmaş dolaş olurlar... Bu lokantanın müşterileri ekseriya hali vakti oldukça iyi kimselerdir. Çünkü yemek listesinde 30 - 35 ku- ruştan aşağı yemek yoktur. Beyoğlunda yemek yenilen yerler- den bahsedilirken akla büyük oteller de gelir. Burada tabldöt 125 kuruştur. Nevyork sergisindeki Türk | paviyonu memurları geliyorlar Nevyork sergisinde 'Türk pâviyonu memurları ve sergi münasebetile Ame- rikaya gitmiş olan Türkler, Nevyork ten Rex İtalyan transatlantiği ile hare- ket ederek İtalyaya gelmişlerdir. Bun- lar Brenâiziden İtalyan vapurile salı günü İstanbula geleceklerdir. Karamürselde zeytincilik Karamirsel (Aksam) Kara- mürselde zeytinciliği ilerletmek için bu sene bir zeytincilik kursu sçılaca- ğı haber alınmışlır, Bu suretle burada yeni bir iş sahası temin edilecektir. Bu er, köfteciler Alakart yemek yenilirse 300 kuruşa Kadar karım doyurmak kabildir, Ay- rıca bu lokantalarda bar yemekleri de yardır, Bu bar yemeklerinin listesinde ekseriya bir kap yemeğin 100 kuruşa verildiğini okursunuz, Sonra Beyoğlunda bir takım Orta Avrupa tipinde yemek yenilecek yer- lere de raslanır. Meselâ Viyana tar- sında lokantalar... Tünel tarafların. daki bu lokantalardan birine girdiniz mi, şişman lokantacının etli kolları- nı sıvamış, tezgükun başına oturdu- ğunu görürsünüz. Siz içeriye adımı- nızı attığınız zaman o keridi Jisanile müşterisini şelâmlar, Burada ekseriyâ bir gramofonlu radyo size Orta Avru- pa havalarını çalar, Lokantacının bir- birine çok benziyen sarışın iki kızı ma» sanızın etrafında döner dolaşırlar... Tâhanalı sıcak sucuğunuzu getir. dikleri zaman &ize sorarlar; — Bireniz siyah mi olsun? Beyaz mı?... Bu gibi lokantalara ne pahalı, ne de ucuz denilebilir. Piatler kıvamın- dadır, Müşteriler arasında meselâ uzun zaman Orta Avrupada bulun- muş da bir gece, eski günlerin havâ- sını yasamak maksadile buraya gelen- ler, Orta Avrupalı ecnebiler çoktur. Yemekler hiç yerli değildir. Tatlı ola- rak size cima marmalatlı pasta geli- rirler... Sonra Beyoğlunda yine yemek ye- nilebilecek bir tâkım pastaneler var- açtığı » Buralar ekseriya 1o- kântalarin yemek saatinin harleinde gelenlere bir takım uydurma şeyler yapılır, Meselâ önünüze siyah bir ek- mek getirirler, iki yumurta pişirirler. Sonunda da bir sütlü kahve içersiniz. | 20 - 25 kuruşla pastaneden çıkarsı- hiz. Beyğolunda son zumanlarda göze | çarpan bir yenilik te şudur: Ameri- | kanvari çabuk yemek yemek için açı- lan bir takım dükkânlar... Buralarda bir iki tane bar iskemlesi vardır. Bun- lara olurmak saadetine kavuşanlar. bahtiyardırlar. Diğerleri ayakta ye- mek yerler. Bu gibi yetlerde neler yenilir? İçinde Gravyer peyniri ve kırmızı biber bulunan sicak sandviç- ler, sıcak sucuk, soğuk et, midye dol- ması, Rus galalası, bir takım koh- serve balıklar, yumurta ve saire... Buralara ekseriya ucuz ve çabuk karin doyurmak maksadın; güdenler / gelir. Meselâ İki sıcak sendyiç yersi- i niz, beşerden on Kuruş eder, Bir Rus | salatası, küçük bir dilim ekmeği lie beraber yedi buçuktur. Üstüne de altı kuruşa elmalı, üzümlü bir pasta yedi- niz mi yirmi üç kuruşla disarıya çı. karsınız. Eğer birşey içmek isterseniz dört kuruşa ük bir bardak ayran. sekiz kuruşa da bir düble bira getirt- meniz kabildir. Gelecek yazımızda Size İstanbulun | diğer yerlerinde nasıl ve kaça yemek İ yenilebileceğini anlatacağız. l H.F. Hamiyetli bir vatandaş em- lâkini Muğla hastanesine teberrü etti Muğla (Akşam) — Muğlahların yakından tanıdıkları ve sevdikleri Ber. ber Hafızoğlu Hacı Mehmed namında- ki hayırsever zat, bütün zenginlerimi- 2e nümuünel imtisal olacak bir ham. yet göstermiş, Muğla hükümet konaği karşısında bulunan, Yirmi beş, otüz bin lira kivmetindeki otel, kıraathane, 10- n Muğlah- raddetm ni duygu ile mütehassl: | da muharib devletlerin askeri harekâ- BÜKREŞ MEKTUPLARI Romanya sıkı bitaraflık istanbulda yemek yenilecek muhafaza etmek istiyor Umumi yerlerde siyasi müna- kaşalarda bulunmak yasaktır Bükreşte hayat - Romanya Cephe Nazırı B. K Ginescunun muhabirimize beyanatı Romanya Cephe Nazırı B. Giurescu ve Cephe partisine mensup memurlar partiye mahsus üniform alarile bir geçid resminde Bükreş (Balkanlar hususi muha- | birimizden) — Döst ve müttefik Ro- | manyanın küçük Paris denilen hükü- met merkezi cidden bu isme lâyıktır. Bükreş, harbe iştirak etmiş iki bü- yük milletin yanı başmda bulunmak- Ja beraber hayat normaldır. Eğlence yerleri, gece yarısından sonra saat ikiye kadar açik bulunuyor. Romanya hükümeti, tam ve sıkı bir bitaraflık muhafazasına devam ediyor, Fakat buna rağmen iki mu- harib zümrenin propaganda #etvisle- ri, Romanyada pek faaldir, Halkın kahve, lokanta, gazino gibi umumi yerlerde siyasi münakaşnrlar- da bulunması memnudur, Bu yasak umumi yerlerin duvarlarına göze çar- pacak büyük puntolu herflerle yazılı levhalarda ilân edilmiştir, Sinemalar- tına, kültürüne velhasıl propaganda- sına müteallik filmlerin gösterilmesi serbes ise de bunların gösterilişi es- nasında alkışlamak, lehde veym aleyh- de tezahürat yapmak yasak olduğu ve bu. yasağa aykırı hareket edecek- lerin tevkif edileceği umum Emniyet Nezareti tarafından - projeksiyonlu ilanlarla seyircilere bildirilmektedir. Bununla beraber muhârib devlerden yalnız birisine ald filimleri göstere- cek tarzda muhtelif sinamalar ara. sında kendi kendine bir tasnif husule gelmiştir. Kabine bubranı bir iki gün içinde gali olmuş ve sabik Başvekil Konstan- tn Argetoyanurun yerine B. Tatd- rTesvu getirilmiştir. B. Taraseu, yalniz Balkanlarda değil, Avrupada da çok tanınmış bir Giplomattır. Türkiyenin dostu ve Balkan antantının hararet- M bir mürevvieldir. Bu değişiklikte has rici ve yahut iktisadi siyasetin bir te- sirini aramâk abestir, Zira komşu ve dost memleketin dahili ve harici siya. seli bizzat Kral Karol tarafından idare edilmektedir. Romanyalılar dahili nifaklardan bıktıkları için memlekette vifakı, itti- bad: sükün ve huzuru tesis etmiş olan Kral Karolun etrafında mtittehid bir kütle teşkil ediyorlar. Gerek eski ve gerek (yeni Kabinenin o programı, «Yeni milli kalkınma cephesi; namile anılan ve Kralın tasvib ve müzahe- retine nail olan siyasi teşekkülün programını tatbik etmekten ibarettir, Bu nokta, eski ve yeni Kabinenin parlâmentoda okunan beyannamele- rinde tasrih edilmiştir. Memleketin nizamı altına; alınmış yegâne siyasi partisi olan bu cepheye O kadar çok ehemmiyet verilmiştir ki, bu bir Nezaret halinde ihdax edil- miş ve başına da dürüstlüğü, iktida rı, İlmi mevki ve nüfuzile tanınmış olan ve Kralın âzami İtimadını heiz bulunan Üniversite tarih profesörle- rinden B, Giurescu getirilmiştir. Cep- he Nazri B. Giureseu eski Kabinede e tavzif edilmi: yurddaşlar & rn ekmiş olduğu samimi bir barış idaresi kurmak, kak liyetlere devletin hâkimiyeti çercevesi dahilinde kalmak kaydile diğer bütün sahalarda imkân dairesinde azami in- kişaf hakları vermek; komşula yi geçinmek, ve tam bir bitaraflık muha. faza ederek azami derecede sulha hir met eylemek. Bundan evvelki hükümet, bu prog ramı tatbike çalışmıştı, Bugünkü hü: kümet de ayni işle meşguldür. Teşrii meclisler azalarının ve hükümetin memurlarının koyu Jâciverd ve üre- rinde rütbe ve derecelerini gösteren sırmalı üniformaları vardır. Biribirle. rine rasladıkları zaman eski Roma usw- Mile sağ kolu kaldırarak ve sağ elin &ya sıni göstererek selâmlaşırlar. Rumen hükümetleri, harp dolâyısile hayatın pahalılaşmamasına, normal hayat seviyesinin, endeksinin korun- masına çok ehemmiyet vermişler ve ihtikâr işlerini takip için komisyon lar teşkil etmişlerdir. Cephe nezsreti bu noktaları hâlka anlatmak için ço) gayret sarfediyor. Geçen hafta Cephe Nazırı profesör B. Giurescu tarihi «Erdilsin ve Macar €kalliyetinin kesif bir merkezi olan Kluja bir seyahat tertip ve bizi de da- vel eylemişti, Bu güzel şehirde geçiğ resimleri ve toplantılar yapılmıştır Macar ekâalliyetini temsil eden reisleri cephe üniformasile bu merasime işti- rak etmiş gördük. Cephe Nazır (Akşam) namına beni hususi trende kabul etti ve şu beya- natta bulundu: «— Büyük bir Türk gazetesinin mu- habirile - karşılaşmış bulunmaktan memnunum; «Türk» kelimesi telkffuz edildiği şaman hetirıma derhal yalız Türkiye için değil bütün dünya tark hinde ebedi bir şeref mevkii ihrağ et miş olan Atatürk gelir, Onun mvazx- sam eseri karşısında hürmetle töplan- mak ihtiyacını duyarım, O büyük ada- mun gaybubetile yerini gene devrimi- zin pek mümtaş siyasi ve askeri sima. larından biri olan şimdiki liderinisin doldurması ayrıca gıpta edilecek bir bahtiyarlıktır. Sizi Cephe partisi nezs- reti teşkilâtımızın en zayıf olduğu bu mmntakaya getirdik; tâ ki burada bile rejime ve rejimin banisi olan kralimi- xe karşı memleketin her tarsfhinde uyanmağa başlıyan kuvvetli ve sami mi rabıtayı görebilesiniz. £ Yakında, ümid ederim ki, teşkilâtımızın dehs kuvvetli olduğu mıntakalarda gezin tiler yapalım; © vakit rejimin, hellim yürekleri üzerinde bina edilmeğe büş- landığını görebileceksiniz. o Kardeş 'Türk milletine selâm ve - sevgilerimi gazeteniz vasılasile arzedersenir sim karşı minnettar olurum.» Nazır kendi fotoğrafını imsahyarsk «Akşamıg hediye etti, Şakir Rasim Çeçen Yer değiştirecek kiracılara tavsiye! ÇÜK İLANLA. Akşam'ın KÜ

Bu sayıdan diğer sayfalar: