8 Ocak 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

8 Ocak 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— a a SÖZÜN GELİŞİ Ahlâkta Finlilerin İsveç- lilere faik tarafı imal memleketleri ehalisinin, bilhassa İsveçlilerin ahlâk ve terbiyede bütün medeni insan topluluklarına faik bir mevkie ulaştıkları iddia cölir. Hapishiinelerinin boş olduğu mahkemelerinin arabada duran bir kutuya kendiliklerinden attıkları, lokantalarda berkesin yemeğini mutfaktan «lp parasını masaların fişerine bırakıp gittikleri İsveçe ait hikâyelerdendir. Seyahatini bu memlekete kadar uzatan bir kaptan dostum, İsveçte bir im sanın yalan söylemesi kabil olduğuna İnanılmadığım, verilen sözlerin ancak ölüm gibi mücbir bir hal karşısında tutulamıyacağı zannedildiğini anlatır. ken, başından geçen şu vakayı da nakletmişti: Bir gün arkadaşlarımın bana tanıttığı bir İsveçli ile akşam üzeri şehrin bir gazinosunda buluşmayı kararlaştırmıştık. Randevu saatinden biraz evvel gemide bana yeni bir vazife verildiği için randevuya gidememek mecburiye- tinde kaldım. İki saat sonra gemiye polislerin geldiğini, beni aradıklarını söy- ledller. Yanlarına gittim, beni hayatla görünce Âdeta şaşıran polisler, saa #inde randevuya gitmeyince, İsveçli arkadaşımın, başıma bir kaza gelmesin- den şüphelenerek telâşla polise koştuğunu, onun için süratle gemiye geldikle- rini söylediler. Polislerden özür dileyerek, ben! gemiden çıkmamaya icbar eden sebepleri anlatım amran, akılları yatta mu bilimiyorum.> Fakat sel elden üstündür» dedikleri gibi, ahlâk düzgünlüğünde Finlân- diyalılar İsveçlileri de bastırırlar, Üstad Selim Sırrı, birkaç sene evvel radyoda yaptığı bir konuşmada bu iki terbiyeli memleket arasında bir mukayese yap- hıktan sonra Finlândiyalıların İsveçlilere faikıyetini şu misalle izah etmişti: «İsveçte bir adam sokakta saatini düşürse, onu kimse yerden almaz. Sa- at, sahibi gelinciye kadar orada durur, Fakat Finlândiyada bir adam sokakta saatini düşürse, onu ilk gören Finlânâlyalı yerden alır, kulağına götürür, dur masın diye kurar ve olduğu yere bırakarak yoluna devam eder.» Yerde bulunan saatlerin değil, cepte bulunan saatlerin bile emniyet ak tında olmadığı, gözü komşusumun toprağıtıdan ayrılmıyan meden! dünya or- tasında istiklâlini müdafaaya çalışan Fin wifletine her taraftan merhamet pi Hakikaten ona acımamak için sokakta düşürülmüş saat! kurmakla ita etmeyip düşerken fazla zedelenmişe saatçiye götürüp tamir ettirdik. ten sonra bulunduğu yere bırakacak kağar ileri bir ahlâk rekoru iarmış ok mak İcab eder. Şevket Rado Giresun ve Orduya dün de eşya gönderildi Yardim heyetlerini ve ilk eşya denklerini götüren Dumlupınar döndü Kıstlay dün hareket eden İşmir va- purile Giresun ve Orduya yeniden 85- ya göndermiştir. Bu eşya arasında Ford kumpanyasının hediye ettiği kamyon ve ambalij tahtalan da vardır. Dumlupınar vapuru, İstanbullula- rın ilk iane hamülesini felâketzedele- re biraktıktan sonra zelzele munta- kasından bir miktar yolcu alarak geri dönmüştür. Vapur dönüşte İne- boludan sonra şiddetli bir yıldız farkı lasına tutulduğundan Sinop civarında WVonaya ilticaya meobur kalmıştır. Bu yüzden vapur, ancak dün sabah 9,30 da limanımıza geliş, Sirkeci rıhtamına yanaşmıştır. Dumlupmar ile yaralı gelmemiştir. Gelen yolcuların ve mürettebatın anlattığına nagaran vapur aldığı yar- dım heyellerini ve eşyayı Ordu ile Giresuna bıraktıktan sonra Trabzo- ha kadar gitmiştir. Trabzon vilâyeti zeirele felâketzedelerine mühim mik. tarda kereste göndermiştir. Vapur bunları Ordu ve Giresuna bırakmış- tar. Vapurdakiler, gidişte Ordu ve Gi- resuna çıkardıkları yardım heyetle- rinin zelzele mıntakasına gidemedik- lerini dönüşte görmüşlerdir. Buna sebep, kar ve heyelân yüzünden yol. ların kapanmasıdır, Bundan başka açıkta kalan halkı barındırmak için çadırlar kurulacaktı. Çadırların ku- rulmadığı da hayretle görülmüştür. Sebebi çivi buhranıdır. Bazı firsat düşkünlerinin Ordu, Giresun ve ka- sabalarında bir kilo çiviyi 90 kuruşa kadar sattıkları tesbit edilmiştir. A- Ukadarlar, derhal şehrimizden çivi istemişlerdir. Fatsada zelzele tahribatı pek faz- fadır. Fatsa karakolunun Üzerinde bulunan büyük toprak parçası kop- muş, birçok binaları altına almıştır. Burada postane binası ile bütün rea- mi binalar yıkılmıştır. Vapur yolcu- ları, Fatsada fo zuhur ettiğini, Samsundan serum istendiğini de süy- Jemektedirler. Giresun şehrinde fazla tehribat yoktur. Civar kaza ve köylerde ise tahribat pek fazladır. Şibinkarahisa. nr. tamamen harap olduğu haber alınmıştır. Giresundan buraya giden yolun üserine, 500 metre irtifandaki bir tepe kaymış, gidiş gelişi durdur. muştur. Erzincandan gelenler Dün sabah gelen Erzincan irenin- den yaralı çıkmamıştır, Evvelki gün gelen ve Kıslayın muavenetine muh- taç bir vaziyette bulunan 121 kişi, dün öğle üzeri, Şirketi Hayriyeye alt bir vapurla Haydarpaşadan Sirkeci- ye geçirmiş, ve Sarayburnundaki göçmen misafirhanesine muvakkaten yerieştirilmizlerdir. Kapalıçarşı ile Mahmudpa- şadaki dükkân sahiplerinin teberrüleri Kapalı çarşı ile Mahmudpaşadaki dükkân ve mağazalar sahiplerinden bir kısmı, zelzele felâketsedelerine verilmek üzere kendi aralarında İnne ve #şya toplamışlardır. ane tutarı On iki bin dört yüz doksan dört Hira dır. Bu para, buğün Kızlay vezne- sine yatırlacaklır. Bundan başka 88 balyesi yeni, mütebakisi eski eşya olmak üzere 71 balyalık ema toplan. mıştır, Beşiktaşın faaliyeti Zeleele felliketi için çi Ke er kaymakamı ve Parti başkanının iğtiraklla Kızılayda faaliyetine devam etmektedir. B,- güne kadar Ayrı, aynı tasmif edilerek Bivas depozuna 00 balya, 16000 parça eşya gön- derilmiş ve VİN lira nakden Kamlıj umumi merkezi vasıtasile mnfifi yardım komitesi emrine gönderilmiştir. Bilhassa Teşrikiye Bağhkevi sahibi Dr. B. İbrahimi telliğindeki komite faaliyetini tenya ederek a1 zamanda büyük teborrhiler kay. delimiştir. Bu meyanda Feridun paşa ve eşi prenses Nercivanın (5000) Ylrank te berrüt büyük bir tahasrhele kuryalanmıştar Diğer vilâyetlerde toplanan par Ankara 7 — Zelzele felâketzedele. rine para teberrüatı dün akşama ka. dar Ispartada merkez dahil 21,338, Tekirdağ merkezinde 7,295, Elârığda $,038, Karyada 16,000, Antalyada 10.268, İzmirde 69,753, Denizlide ii,Ma, Diyarbakırda 12,473, Mardin. de 4,600, Antepte 27447, Sairanbo- tuda 8,600, Yozgatta 3,100, Emirdağ- da 3,443 lirayı bulmuştur, Buralarda ayrıca mühim miktarda eşya ve yi- yecek de toplanmışlar. Zelzele felâketi münasebetile içtimai yardım teşkilâtımız Erzincan, Sıvas, Tokat, Amasya, Ordu ve Samsun Yilâyetlerimizin uğ- radığı zelzele Afeti memleketin her tarafında, her yurddaşın ruhunda derin sarsınlilar yapı, Bu kara kış günlerinde felâketzedelerin çektik. leri ıztirap mahalli olmaktan Çıkta, umum! ve milli bir acı halinde kalb. lerimizi istilâ etti, O derece ki, biz haltadan beri başta Devlet reisi ol- duğu halde bütün devlet meka nizması seferber oldu. Taköire lâ- yık bir süratle harekete geçti, Bu fe İketten doğrudan doğruya mütees- sir olmayan yurddaşlar da kalblerin- deki derin sızıyı birbirleriyle yarış edercesine imdad ve muavenet yoluna alılımakla feskine çalıştılar. Bu facla karşısında gösterilen mili heyecan ve coşkun fedakârlık «Ne mutlu Türküm diyene» vecizesinin hakiki manasını bir kere daha izah etti.Bu ulvi manzara yalnız Türklere değli, bütün medeni âleme necib mil İetimizin yüksek haslet ve faziletle rine bir kere daha hayran olmak fırsatını verdi. İstikiği harbi tarihine doğru hağ- zamızı biran için tahrik edersek O zamablar, memleket düşman ordula- rının işgali ve onlara âlet olan sölta- nat hükümetinin kahredici tehdidi aitında bulunmasına rağmen, birinci ve ikinci İnönü, Sakarya ve Dumlupı- nar zaferlerini takip eden günlerde, memlekelin her tarafında ve blihas- sa İstanbulda görülen coşkun teza hürat ve semahat levhaları Türk ru. bunun istiklâ! aşkı ile olduğu kadar yüksek Mmsanlık duygularile de yuğ- rülmuş bir kuvvet kaynağı olduğunu ilen isbat etmiştir. Bü hâdiseler istiklâl için birene | kadar kuvvelli bir ümid ve eraniyeğ yeriti ise, bazı eksik taraftarımızın meydanâ çıkmasına vesile olması iti- barile de o kadar elemmiyelli bir tedkik mevzuü sayılmak lâzmgelir. Zelrele, su baskını, yangın, şiddet- li kış, kuraklık gibi korkunç âfetler dünya tarihinde zaman zaman teker- rür eden facialar yaratır. Bu faciala- Tın önüne geçmek henüz insan Kuv. setine müyesset olmuş bir mazhariyet değildir. Fakat, bunların tahripkâr tesirlerini tahdit ve felâketzedelerin ıstıraplarını tehvin etmek mümkün- dür. Bu İmkân da, her şeyden evvel bir eteşkilât; meselesidir. Teşkilât denince, bundan kanuni hükümlere dayanan ve devlet bütçe. sine yük olan bir hükümet teşkilâtı manasını çıkarmak hatalı ölür, Cüm- huriyet rejiminde derletçiliğin ma- nası ve onun feyizli rolü, ferdin bü- şaramuyacağı teşebbüslerde tezahür eder. Yoksa içtimai muavenet gibi yâlmz ve yalnız ferdlerin hayırsever. ik ve insaniyetperverlik duygularına, dayanan bir mevzu ile devletin âlâ. kası, olsa olsa, bu hayırkâr faaliyeti uzaktan murakabe etmek, ve vüsai ve İnkişafını kolaylaştıracak tedbir- leri eğer lüzüm görülürse. derhal ittihaz ve tatbik elmekten ibaret ka- hır. Halktan doğun ve bütün kuvvetini halkın maddi ve manevi varlığından alan bir «içtimai muavenet teşkilâtı yalnız tabiatın kahredici bir darbesi- le uyanarak harekete geçen ve uya- nıklıığı ve canlılığı o darbenin desi- ri gali oluncaya kadar devam eden bir faaliyete münhasır kalmaz, Bu gibi faclalar karşısında «ash bir teşkilâta müstenit olmayarak göste- dilen müfrit hassasiyet ne kadar tak- dire değer görülürse görülsün, bu- num tesiri bir anda parlayıp birkaç dakikada sönen bir saman yığınının alevine benzer. Bizim kasdettiğimiz «teşkilâte eğer mukadder ise, felâketi karşılayan, onun tahribatını tehdid ve ıztırapla- rını tahrif edecek bütün medeni va deceği imdat ve muavenet merke lerinde (o toplayarak hizmete Ama de bir halde bulundurmağa muvaffak olacak bir teşkilâttır. Bu kadar geniş ve şümullü bir teşkilâtın istihdaf edeceği ulvi gayelerie her yurddaşın in mma. dir, Böyle umumi bir alâkanın uyan- darılması ve ebediyen yaşatılması | zannedildiği kadar da güş olmayan bir keyfiyettir. Bunun için mevcut içtimai teşek küllerimizden en kuvvetlisini, en ol. gununu ve gayeleri en geniş olanım ole almak ve bu teşekkülü, yeni mak- sad ve gayelerimize uygun bir hale getirebilmek için eksiklerini tamam- lamak ve bu suretle yepyeni bir ni- zam altında vücut bulacak olan kuv- vetli bir «imdat ve muavenet» teşki. lâtına yeni bir faaliyet ruhu nefhet mek İcap eder. Bizce bu teşekkül, yarım asırdan- beri mevcut olan ve Trablusgarp ve Bâlkan, Umumi ve İstiklâl harple rinde ve türlü Afet ve felâket anla- rında gösterdiği kudret ve kabiliyet- le rüşdünü isbat etmiş ve milletin sonsuz emniyet ve itimağını bihak- kin kazanmış olan Kızılay» olabilir. Kınlayın anayasası, harp ve sulh zamanlarında her türlü içtimai yar. dıma yer veren bir şümul ve vüsatı haizdir. Çocuk &sirgeme, veremle mücadele, Halkevleri içtima! yardım kolları ve muhtelif isimlerle müte. şekili mahalli yardım cemiyetlerinin faaliyet sahaları Kımlayın umum! faaliyet sahasının birer cüzünü teş- kli eder. Bu itibarla adedi çoğaldık- ça fuzuli idare masrafları artan ve buna mukabil maküsen mütenasip olarak gelir membaları eksilen cemi- yetlerin bundan sonra vücutlarına ) sum kalmayacağı inkâr edilmeş bi hakikattır. Bütün bu hayırsever müesseseleri gelir kaynağı halkın semahat kese olduğuna göre, bu keseden azami ye rim almak ve kese sahiplerini yaş dımdan memnun ve müftehir bir ha leti ruhiye içinde bulundurmak ga yemizin menfaalı icabımdanâr. Ka bul etmelidir ki, memleketimizin bı günkü refah seviyesi ancak bir te hayır cemiyetini o beslemeğe mukta dir olabilir. Bundan ?azlası herkes yapabileceği azami yardımı küçül parçalara bölmeğe ve müracani 6d9 cek iane taliplelnin adedini tahmiz ve tahdit edemiyeceği için, bu bölün müş yardım parçalarını bile ihtiyei ve teenni ile vermeğe mecbur edef Birçok kimsel, ticari ve malt mü esseselerin bu yüzden çektikleri müş külât ve manevi ıstırabı yakından bildiğim için, bu bale nihayet verili diği gün, bir tek hayır müessesesi ng mina muayyen zamanlarda vaki ola cak yardun taleplerinin her müsssö $e ve her ferd tarafından hüsnü ka bul göreceği ve verim kabiliyetinin azamisini İstihsale muvaffak olaca ih şüphesizdir Kınlayın yüksek idaresi altımda tasavvur ettiğim eiçtimal muavenei teşkilâtı hakkındaki düşünceler ikin ci bir yazıya mevsu olacaktır, Bedri Nedim Göknü GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ Venedik şehri İtalya Hariciye Nazırı kont Ciano İle Macar medlektaş Csaky Venedikte görü- şüyorlar. Adriyatik denizi trerinde bulunan Ve- nediğin lâkabı «Balık şehri. dir. Zira s0- Kaklarından bir çokları suya dalmış vazi- yektedir. 260245 nüfusu olan bu tarihi belde, şimdi, İtalyanın bir rilâyetine merkesiik eder. İnce sanatlar mektebi; kınliyet Mim, edebiyat ve sanayi enstitüsi sardır. Birinçi derecede müstahkem ma?- ki ve bahdi Üüstür. Burada büyük birde radyo merkezi movcuddur. 360 ada yahud adacıklar mürekkep bir sığlık üzerinde kâin bulunan Venediz baş hea üç kızımdan teşekkül öder: Birincisi Guldecca ki, Venedikten 409 melre genişliğinde bir kanalla ayrılır. Gü yük gemiler burada seyrüsefer edebilirler. 8 harfi şeklindeki büyük kanal da 3706 mat- re urunluğunda va 45 ilâ 72 metre geniş- Tiğindedir; asi şehri ikiye böler, Behirde kanal halinde binlerce sökak vardir. Buralarda göndöl denen zarf ka- yıklar!a dolaşılır. Maamafih, şehirde, ka- hâlların Üzerindeki kulvarlarda ve köprü- lerde yaya yürümek de mümkündür. Mes- tra köprüsü 3802 metre usuhlağundadır; | 203 kemere istinad eder. Üzerinden şimen- difer gecer. Balnt - Mare kanalıma okadar uzanan Uman, Avusturya işgali esnasında ihmal Zelzele felâkeizedeleri menfaatine Münir Nureddin yarın akşam konser veriyor Kıymetli artist Münir Nureddin, yarınki salı akşamı saat dokuzda Saray sinemasında zelzele felâketzede- leri menfaatine bir konser verecektir. Tanınmış muganninin bütün kon- | serlerine daima tehacüm olur. Fakat halkımız, hem mükemmel bir musiki gecesi geçireceği, hemi de felâketzede- | lere yardım etmiş olacağı için bu s8- ferkine şüphesiz daha fazla bir rağ- bet gösterecektir. Biletler, şimdiden Saray sinemağı gişesinde satılmaktadır. Taksim gazinosu ne zaman açılacak? Taksim bahçesi içindeki gazinonun inşa- m Belediye reis muavini B, Rafat Yanal ta rafından tedkik edilmiştir. Gazlnonun yal- başı münasebetile açılma merasimi yapı- iasaria. Fakat zelzele feliketi buna im- kân vermemiştir. Bütün noksanlar ve ga- sinoya hdnre decek şirketin sipariş ettiği sofra ve yerek levasmile #nir eşya temin edilmişti; bugün, höm askerlik, hem *öa.) ret bakımından İtalyada birinci mev Weal ekmekledir. Buna rağmen büyük vol. cu gemileri rıhtıma yanaşamazlar. Venedik hububat, ipek, inşaat malreme-| # Khal eder. Bilhhem Jüks oğyu yapar: Zücaciyesi, dantel, İpeklileri, derietliği, mobiiyesi, bronz eşyası, mücsv-) horatı, meresncılığı, morayıkları, besi örmeciniği maşhurdur. Bundan başka bah. tiye iuşaatı da ileridir. Zengialiğinin b bon menbaini turistler temin eder. Seyyal İsr yalnız güzellikleri dep, tarihi binalar görmek işin de gelirler. Lido pihjı dün: Bin en sâyılı zevk yerlerindendir. Venediğin en eski mahallesi Rialto köp- Türü sirafındadır. Resmi binalar dn Haini Marc meydanı etrafında bulunur. Salni, Mare klisesi küçük olmakla beraber, f kalâdı zengindir; on birinci asırda moza- yık ve metmerie yapılmış bir Bizans os8-| Hâir. Dof'ların büyük sarayı on beşine ve on altıncı msir yadiğürıdır. Hapishane) ler on yedinci asırdan Kalmadır. Veneğiğin ismi, Atıllânın önünden 452 kaçan “Ve iseden almmadır. Om büraya ağınmışlardı. Bu kavlm kendi: Bizansa bağlıyan bağlardan kurtulmak! İçin bir asır müddetle çabaladı ve Kendine) mahsus bir hükümet kurdu. Venadiğin rihini tedkik, ayrı bir mevzudur ki, Osman k: tarihile de sıkı bir rabıtası mevcuddur. Alman donanması : Graf Spee'nin intikamını almağa hazırlanıyormuş Londra 1 — Sunday Dispateh'ın haber aldığına göre Alman donan ması kumandam amiral Reader, Graf Spes zırhlısının . batırılmasınızş! intikamını almağa hâzırlanmakladır. Hitler, Alman donanmasının Kiel kanalından çıkarak (İki istikamette taarruz etmesini emtetmiştir. 1 - İn-| gilir donanmasile çarpışarak bu dol nanmaya kabil olduğu kadar zarar vermek; 2 - İngiliz llmaniarımı bârdıman etmek ve kabil olduğu kir dar çok İngiliz vapuru batırmak. İngilir gazetesi, böyle bir taşebbü- | sün Almanya için feliket olacağını yazıyor ve diyor ki: «Almanyanın 3 arhlısı, 2 cep zerhlimi, $ kruvasörü, 20 torpldo muhribi ve 60 tahtalbah yardır Buna mukabil İngilterenin 14 sırlıısı, 58 kruvazörü, 6 tayyare g> misi, 188 torpido muhrihi, 60 tal telbahiri vardır. İngiltere Amerikadan 6 vapur satın aldı. |

Bu sayıdan diğer sayfalar: