27 Ocak 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

27 Ocak 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Artık ihtiyarlamışlar Gary Cooper, Clark Gable' vaziyetleri Gary Cooper öre Gary livuttan gelen haberiere nur sinema artistlerinden Cooper ile Clark Gable artık mışlar. Bunun için jön prömiyeler sından çıkarılmışlar, Filim çevirmeği bırakmaları da muhtemel İmiş... WE Gary Cooper ve Clark Gable yakın samana kadar Amerikada en çok se- Hollivutta yeni sene Artistlere veri- len hediyeler Briç şampiyonasını Mirna Loy kazandı Amerika stüdyolarında her sene yubaşı merasimle kutlanır, ziyafetler verilir. Hemen her şirket başlıca ars tistlerini bir masa efrafında toplar, yeni seneye girildiği zaman birçok eğ- lenceler tertip edilir. Bu sene harp do- layısile bu eğlenceler yapılmamıştır. Amerika harbe girmiş olmamakla be- raber Avrupadaki harbin tesirleri Hol- Uvutta da duyulmaktadır. Birçok ar- tistler askere çağrılarak Avrupaya ha- | i reket etmişlerdir. Kalanlardan büyük bir kısmının da cephede ya akrabası, | yahud dostu vardır. Bunun için yılba- gı büyük eğlenceler yapılmamış, İrusu- si toplantılarla iktifa edilmiştir. Amerika stüdyolarında yılbaşında artistlerin biribirine hediye vermeleri | âdettir, Bilhassa erkekler kadın artist- | lere kıymetli hediyeler verirler, Bu $6- ne büyük merasim yapılmamakla be- raber hediye vermek usulüne riayet edilmiştir. Bunların İçinde hakikaten kiymetli olanları vardır. Meselâ Geor- ge Raft, Norma Shearer'e ağır bir her- min kap hediye etmiştir. Bu hediye bazı dedikodulara bile sebep olmuş- tur, George, Norma Shearer'in oyunu: | nu çok beğendiğini, onun sanat kud- | retine olan hayran U göstermek için bu hediy ni döylemekte- dir. ler arasında Ço in da vardır. Gi nger Rogers'e gör ilen hediye bu cü: iendir. ste Yılbaşı münasebetile büyükçe süslü kutu gönderilmiştir. Ginger, kimin | garip olan- vilen sinema artistleri idi. Gary Cooper | 7 mayıs 901 de, Clark Gable de 1 Şu- | İ bat 901 de doğmuştur. Şu halde ikisi de ancak yaşındadır. Bunların ih- tiyarladıkları son zamanlarda kendi- lerine gönderilen mektupların azalma- sile anlaşılmıştır. İki artiste her gün birkaç yüz mektup gelirken son x8- Clark Gable seksene İnmiştir. Bunun üzerine ar- tak halkın kendi ni eskisi gibi sev- mediğine hükmedilmiştir. Şimdi Amerikada en ziyâde rağbet- te olan jönprömiye Tyrene Power'dir. İ İkinci derecede, yaş itibarile Gary Coo- per ve Clark Gable'den genç olma- manlarda mektupların adedi yetmiş | makla beraber Melvyn Duglas geliyor. Mirna Loy ve William Powel çevirdikleri son filimlerden birinde tarafından gönderildiğini bilmediği | geçmiştir. bu kutuyu merakla açınca içinden Üç | beyaz fare fırlamıştır!... Ginger'in en çok korktuğu şey fare- dir. Bunlardan üçü birden yüzüne | doğru fırlayınca artistin ödü kopmuş, kendisine gelmesi için uzun müddet uğraşmak lâzım gelmiştir. Ginger: «Ah Şu kutuyu göndereni bir bulsam...» di- ye söylenip duruyor. Carole Lombard'a bir elmas kutusu gönderilmiştir. Güzel artist kutuyu merakla açınca içinden bir alay pire sıçramıştır, Fakat bereket bu pireler terbiye edilmiş cinsten İmi müddet zıpladıktan sonra tekrar ku- tuya, pamuğun içine gi Carole'nin telâşını s 1 Clark Gabile kahkahalarla gülmüş ve 3 ti ve e ahpi geti rmig... Karısı bu âzi çök kızmış, fakat Clark Gabir, y Janette Mac Donald'a Amerikanın öteki ucundan 15 yaşında bir çocuk, mayi taşlı gümüş bir halka göndermiş tir. Artist bu hediyeden çok memnun olmuş, yüzüğü parmağına taktığı gibi çocuğa da imzalı bir resmini günder- miştir. En garip hediye, ismi söylenmiyen bir kadın artiste gönderilmiştir. Bu hediye bir enginardır. Enginara ieffedi. len mektupta: «Kalbi yaprakları gibidir. birini de bana hası deniliyor, Aşk mace muş olan artist bu r kızmıştar Briç şampiyonası Hohivutta 3 İçtimai yardım teşkilâtımız Sulhte Kızılay Salgın ve bulaşık hastalıklarla mücadelede kızılayın vazifeleri Kazalara karşı ilk imdad vasıtaları - Hastabakıcılık teşkilâtı - Muhacirlere yardım Kızılayın sulh zamanındaki vazifeleri arasında salgın ve bulşık (o bastalıklarla mücadele işi de mühim bir yer tutar. Devlet otoritesinin inzibat altında bulunması zaruri olan kolerü, veba, ma- larya ve sifilis gibi hastalıklar için İçti- mai Muavenet Vekâletinin bütün mem- İekete şamil, muntazam ve muvaffak teşkilâtı ve tesisatı vardır. Ancak Devlet bütçesi ihtiyaçla mütenasib olarak yetişemediği veremle mücadele işleri de Kızılayın bu sahada iştigal edeceği baş- Uca mevzu olabilir, Verem musablarını tecrid ve tedavi meselesi büyük gayretlere ve masraflara, mütevakkıftır. Bazı hayırsever zevatın münhasıran bu âfetle mücadele etmek üzere teşkil ettikleri « Veremle mücadele cemiyeti» bütün hüsnüniyetine rağmen faaliyetini ihtiyacın genişliğine nisbetle gok dar bir sahaya sıkıştırmak mecburi- yetinde kalıyor. Bunun başlıca sebebi, bu küçük fakat çok gayretli teşekkülün kâfi derecede yardım ve müzaheret gör- memesidir. Mahdud bir gelir kaynağına dayanan bu cemiyetin faaliyeti maalesef cemiyet müeasislerini bile tatrnin etmek mekle tedavi edilir birderd değildir. Veremli en müreffeh insanlardan daha itinalı bir surette beslenmeğe muhtaçtır. Dispanserlere başvuran hastalara basta. hığın icab ettirdiği şartlar dairesinde dalanmak imkânını vermeksizin egünde şu kadar et, bu kadar terorağı ve yu- müurta vesaire yiyeceksin» gibi tbbi ve- .. bulunmak, onun ıztıraplı sefale- tile istihza etmekten başka bir mina ifa” de etmez. Veremli bir hastayı sıhhate iade etmek nadir mazhariyetlerden olmakla bera ber, bnu muhitine hastalık saçan bir mik- rop kaynağı halinde kendi yuvasında bırakmamak mümkün ve zaruridir. Bu- nu ihmal etmek, medeni bir cemiyetin kendi nefsine suikasd etmesi demektir. Bu sebebledir ki, milli bünyemizi bu i- letin tahribatından koruyabilmek için veremle mücadele işini, dispanserler tecridhaneler, prevantoryomlar ve sana” toryomlar gibi birbirini tamamlıyan sıhht müesseselere vücud verebilecek kudret- te bir teşekkülün eline bırakmak üze muna kaniiz. Büyük şehirlerde türlü türlü kazalar oluyor, bunlara karşı lk imdad hizmet. leri maalesef çabukluk ve ene yar pılamıyor. Yazın verilen kurbanlar, ilk imdad mere teğkilât noksanından başka neye hamle- dilebilir. Nakil vasıtaları yüzünden olan kazalar da ayni teşkilâtsızlıkla karşılaşı- yor, Bu vazifeler beledi hizmetlerden e de belediyelerimizin üzerine ir çok vazifeleri na kadar dar bir bütçeye sığdırmak (o mecburiyetinde kaldıkları göz önünde tutulursa, doğru- dan doğruya hemşehrilerin kendi sıhhat ve selâmetlerine taallik eden bu gibi kazalar karşısında, onların maddi alâ- kasını kolaylıkla temin edebilecek olan, Kızılayın rol alması ve ilk imdad işlerile de iştigal etmesi (tabii görülür. an için yapılacak sıhhi imdad teşkilâtının devamlı idare masrafını yüklenmeğe şimdilik irakân bulunamazsa, bu maksad için mevsime ve yerine göre lâzım gelen ilk imdad vasıtalarını hazırlayıp beledi- yelerin eline vermek de çok yerinde bir hizmet olur, Hastabakıcılık, makeri ve sivil sıhhiye teşkilâtının ayrılık kabul etmez bir Mizı- mıdır. Bu lüzumu takdir etmiş olan Kı- zlay hastabakıcılığı hürmete şayan bir meslek haline getirmek maksadile İs- tanbulda bir mektep açmış ve bu mek- tep tabii olan tekâmül seyrini takib ede- rek bu güne kadar yüzlerce hastabakıcı hemşire yetiştirmiştir. Türk kadmının bilhassa şefkat işlerindeki mühim rolü nü kör taassubun hâkim olduğu devir- lerde bile hatırlatmaktan ve bir çok mâ- nasız tarizlere rağmen bu hayırlı maksad uğrunda cesaretle ve metanetle mücade- leden çekinmemiş olan muhterem dek- tor Besim Ömer Akalını, bu şerefli mes- leğin piri olarak, hürmetle yadetmemek nıyan artistlerdendir. Ekser filimlerde birlikle gördüğümüz Willism Powe'de bir altın kutu hediye edilmiş- Gabile ise briçle hiç Fakat Kımlayın İstanbul hastabakıcı mektebinin verdiği mabsul memleketin günden gine artan ve devrimizin bütün tekâmül şartlarını ihtiva eden mhhi mü. smeeclerinin bugünkü ihtiyacını manlesef karşılayamıyor. Bu ihtiyaç karpsında tanbul mektebini genişletmek, muhtelif muntakalarda yenilerini tesis etmek Kı nlayın milstakbel fanliyet programında asaslı bir faml teşkil etmesi temenniye şayandır. Temizlik, hastalıktan korunma ve ba- nı hallerde herkesin bizzat tatbik ede bileceği basit tedavi usulleri gibi umumi hıfnssıhha bilgilerini köylere kadar yay- mak iştizele değer bir meseledir. Umu- mi yerlerde resimli ve yazılı lâvhalar as- mak, sinemalarda bu öğütlerin tatbik şekillerini gösterir kısa filimler hazırla” tp reklâm ve aktüalite filimleri arasın- da halka göstermek, resimli broşürler tabettirerek ilkmektep çocuklarına, Halk- evlerine, köy odalarına göndermek ve hattâ bu gibi sağlık öğütlerini cuma ns- mazında hatiplerin bütbelerinde aramra ve vâizlerin het vâizlerinde tekrar etme- lerini temin etmek gibi işler halkın umü- mi bıfzısshha bilgisini arttırmağa yara» makla beraber Kızılayın unutulmamasına ve her zaman hatırlanmasına ve çok 86- vilmesine yardım eden bir reklâm vasi” tası da olur, Anayurda gelen muhacirler için Dev- let her türlü fedakârlığı esirgemiyor. Fakat bu yurddaşlarımızın Türkiye top- raklarına ayak bastıkları anda Kızilay himayesine girinceye kadar ilk yardım. ların hemen yapılması bu yeni yurddaş- ların ruhunda sarulmaz bir minnet ve şükran hissi yaratır. Bu gibi küçük hiz. metler, ar zaman sonra müstahsil vazi- yete geçecek olan muhacirlerin Kızılayın devamlı bâmileri ve yardımcıları itibarile de İnceleme ile. Başına «İ» gelirse Heter olür - Zeki. vet sahibi, 1 — Şimal, Şark, 3 — Cenup, Kir, 3. Gurb, Asiye, 4 — Aza, İkidal, 5 — Rekukeğ, BI, $ — Atifet, Pey, 7 — İnsibat Te, 8. Ba, İnç, $ — Malâmlar, 10 — Helesa, Sag, Yukardan aşağı: 1 — Garalb, 2 — İcazetnume, 3 — Maras kiz, Al, 4 — Amb, Afile, 5 — La, İkel Yer değiştirecek kiracılara tavsiye! Akşam'ın KÜÇÜK İLANLA. RP'nı dikkatle okursanız kendi. r 1 yurdu yorulma.

Bu sayıdan diğer sayfalar: