21 Şubat 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

21 Şubat 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SÖZÜN GELİŞİ Ihtira yurdu eni çıkmağa başlıyan «İktisadi! yürüyüş. mecmuasında okudum: Çalışkan bir vatandaş, memleketimizde ihtira kabiliyeti taşıyan bir- gok kimselerin mevcud olduğunu hatırlatarak bunlarm tasarladık- ları yeni bir eseri bakikai sahasına nakletmek imkânmı bulamadıklarından rulmasım fleri sürüyor, Memleketimizde pratik zekâlara cidden pek sık tesadüf edilir; bir âlete yeni bir parça #âvesile onu daha ziyade tekemmili ettirmenin kabil olacağını düşünen ve düşündüklerini ekseriya tehakkuk ettiren akılı ustalar as değil dir. Kurulması istenen «İhtira yurdu» böyle vatandaşlar için hakikaten fay- «İhtira yurdu» teklifi bana Pierre Mac Orlan'ın Yâtif bir hikâyesini batır. lattı. Hikâye şu satırlarla başlar; sİki nevi icad vardır. Cemiyete faydalı olanlar, cemiyete hiç bir faydası | olmuyanlar. Yedi sekiz yaşmân bir külhant küçük kız kardeşinin sandal, sine bir çivi yerleştirir ve üzerini bir kâğıtla örttükten sonra kardeşini Mi dalyeye oturtursa bu icad cemiyete hiç bir faydası olmıyan icağlardandır. Böyle bir mucid hükümetten nakdi mükâfat alacağı yerde babasından temiz bir dayak yer. «Cemiyete faydah icadlara nevi mucidi ” gelinde, mesele büsbütün değişir, esasen bu bir bakışta tanımak mümkündür. Bu zat evvelâ yaşlı olmalıdır. Sırtında bir redingotu olmalı, saçları uzun, gözlerinde kocaman gözlükler Yunmalhıdır. Bu şartları nefsinde toplıyan adam evvelâ herkes tarafından Mir met görür. İcadı cemiyeti saadete kavuşturur ve insanlar kendisine şükrün borçlarımı ebediyete kadar ödeyemezler » Fakat muharrir bu tarife uygun bir mucidle karşılaştığı zaman onun «kalem yontmak için muazzam bir atelye vücude getiren bir şaşkın» olduğu- Du görür ve hayatla en güç şey ieadkâr dehayı tanımaktır. neticesine va- rr. Bence «İhlira yurdu» da bu meselenin içinden çıkamıyacaktır. Şevket Rado Çöllerde su depoları Sicak iklimlerde yağınur yağımıyan göl Her ve sbepler, susuzluk yüzünden nakliya- ta müsalt değildir. Filvaki tayyare ve oto- | mobil gibi asri nakil vasıtaları şimdi susu | yerler üzerinden kolayca geçmekiedir. Lâ- Kin ber hangi bir ârma ve kaza dolayısile Miyyare yere inmeğe ve otomobli, bulundu- Bu yerde kalmağa mecbur kalırsa, içinde- Kiler susuzluktan ölmeğe mahküm olmak- tadırlar, Bu gibi çölllerden geçen kervanlar yolu zaman çölde kalıp da Su tulumlarında içe- kte ve karınları deşilerek içindeki insanlar tarafından içilmek- yh develer ötedenberi canlı maktadır. ve hebatlar ve meyvalar da Bazı ağaçlar süsü? kalanların imdadına yetişmektedir. | Mevlâ Malaka yarımadasında yetişen bir Devi muz hacım yaprakları içindeki da marlasda bo) sn bulunmaktadır. Bu damımr. Jar iğne, yahu çakı ile delindiği zaman | içinden hayli sn çıkmaktadır. Bunun için Dunlara Yolcu 'kı midye. urtarın ağacı nar verfi- Şarki Afrikada Kllmançaro havalişinde Şerişen “ğer bir muz ağacının yapraklar dahi kurak zarmanıtarda yolcuların yegâne 10 deposunu teşieil etmektedir. Mağlur me- bat imütehassısı Molseh Cava adannda Pamuğun muzafferane akını Pamuk pek eski tamanlarda Avrupadan — Wakinrda yetişen bir kıymettar sebat * Büyüdüğü zaman bol suya ve yetiştiği — bol günese muhtaç olduğundan Bindis- #mali garbisinde yetişirdi, Sonra bir vi ferane akın We Akdenizin sahillerine Ya, AE MİNİ. Dokuzuncu ve on birinel asır- ge rasında Artp'ar pamuğu İspanyaya vo la iya adasına getirerek pamuk zerini ilk efa Avrupada tamim eti Balkanları istilâ ettfkleri enn Denek e Yu beraber getirmişlerdir. LA- Muzaf İzmir (Akşam) — Maarif Vekfleti. Bin, köy okullarında talebenin siraat İşlerile meşgul olmaları ve elde edile- Sek mahsulün okul menfaatine satıl. m hakkındaki emri vilâyetimizin ğ de çok güzel tatbik edi »rnova nahiyesi- | #aşırınca, yahut kasırga dolayısile uzun | i t şey kalmadığı zaman, develer Teda | yaptığı başka bir su deposu kaş- İstmiştir. Bu depo sarmaşıktır. En yüksek ağaçlara yükselen seyyah Alim, Cavada kaymağı ve deresi bulunmi- yan bir vahşetâbidda seyahat ederken sü- çak mıytar, Bu suretle seyyah feci bir ölümden kurtul- muştur. m Avustrajpanın ortalarındaki genş çölde kurbağa sayesinde yerliler susurluktan kup- tulmakta imişler. Yazın bu çölde balçık, kuraklıktan taş kesilmektedir. Kurbağalar ise yağmur mevsiminde derin kazdıkları lâbirente benzer kuyularda su toplamakta İmişler, yerliler bu kurbağa yuvalarını ta- andiklarından, susun kaldıkları zaman bin lardan birini açarak kurbağanın suyunu içmektedirler, Afrikanm cenubundaki Kalahari çölüzüe Me yerlilerin yaşamalarını bir nevi yabani rakki . Daha sonra Anadoluya ve Balkanlara yayılmıştır. Türkiye pamuk ih- hektar arasiye de seytin fidanları di. kilmek üzere bulunmuştur. Okul arar xisinde yetiştirilen muhtelif mahsul den elde edilen paralarile okula muh- telif eşya ve yoksul çocuklara kitap ve sair ders levazımı albnmıştır. Yuka. rdaki resimde köy okulu talebeleri çift i Sürer ve tohum ekerken görülüyorlar, Okul başmuallini B. Süreyya Alan İN) teppanssi. irt 18 kuruş. o muvafiakıyetini takdirle ” İ Dünyanın en soğuk yeri Sibiryada Oimekun'da sıfırdan aşağı 65 derece kaydedildi Kiş bir türiü yakamızı bırakmıyor. Birkaç gün hava iyi gidiyor, termo- ceyi bir türlü geçemiyor. Anadolunun bazı yerlerinde sıfırın altında 10 - 18 bunlara şükeredelim. Son günlerde Avrupanın birçok yerlerinde büküm süren soğuklar karşısında bu hava adeta ılık addedilebilir. Bu sene Avrupanın hemen her is hasa Orta Avrupaya çok saman danberi görülmemiş derecede çok kar yağmıştır. İtalyada pek ender kar yüzü gören birçok şehirler kalın bir kar tabakası altındadır. İspanyanın scak addedilen mmnltakalarında bile şiddetli kış hüküm sürmektedir. Kış en ziyade şiddetini Macaristan, Almanya ve Skandinav memleketle- rinde göstermiştir. Macaristana © kadar çok kar yağmıştır ki tren 80 ferleri durmuş, birçok şehirler ara- sında gidip gelme kesilmiştir. Buda peştenin tayyare Ilmarı ile olan alâ kası kesilmiş, burada bulunanlar aç kalmışlardır. Bunlia'a ancak kayaklı müfrezeler tarafından yiyecek gölü- rülmüştür. Karın çokluğundan Karpatlardan aç kurt sürüleri ovalara inmiştir. Ma- car köyleri bu sürülere karşı büyük bir mücadele açınağa mecbur olmuş- tur, Birçok kurt öldürülmüştür. Bu- ma rağmen kurtlar öpeyce zarara s9 bep omuşlardır. KÜÇÜK HABERLER: # Dün Çapa iz imualiim meki in ğ iter bücsile Buğünd cad- dasinde bayan Nimetin köşkünde, B-yoğ- dunda Mis sokağında Vartakes'in apartı- manında birer yangın başlangıcı olmuş, derhal yetişen itfaiye grupları tarafından söndürülmüştür. 4 Arif le Ahmed isminde iki kişi, bir ka- dın sekabeti yüzünden yekdlğerile kavga etanişler, Arif, Ahmedi bıçakla muhtei kaçınışlır yerlerinden yaralıyaruk a Polis, yaralıyı hastaneye kaldırmış, Arif dün öğleden sonra yakâlarıp mahkemeye verilmiştir. k Küçükpazarda oturan Fikrinin dört yaşlarındaki oğlu Turhan dün bj sıhlama Önünde oynarken müvamenesini kaybeğe- p N 4E 3 , hil i ! i | i ; ! iş li il i | j İ i : : i ? U . n i ; ipi b l j i hirler kömürsüz kalmıştır. Bam şe hirlerde halk ısınmık için şimendifer Wtasyonlarına ve sair bu gibi umum- mi yerlere dolmuşlardır. Daha şimalde Danimarka ile İsveş ve Narveç arasındaki boğalar don- muştur. Buz tabakası o kadar kalın daşmıştır ki buz üzerinden bir meni leketten diğer memlekete gidenler ok auştur. Buralarda termometre sıfır dan aşağı 30 derecoye kadar inmiş tir. İsveçin ve Finlândiyanın şimelim- de ise sıfırın altında 40 dereceye ka- dar düşmüştür. Bu soğuk müthiş bir şey olmakla berâber Sibiryanın bası mıntakala rına nisbetle âdeta bahar gibidir... Bibirya ötedenberi şiddetli soğuğun timsalldir. Her lisanda çok soğuk yer- İ lere: «Buram Sibiyal..» denilir. Şimdiye kadar Sibiryada kaydedilen en düşük hararet derecesi 40 - 45 idi. Haibuki son zamanlarda iki seyyah 85 dereceye teradüf etmiştir. Seyyahiar Rus meleoroloji Alimi *Dehereky ile muavinidir. Sibiryada Verchojansky yaylâsı şimdiye kadar dünyanın en soğuk noktası adğedi- Myordu. Bu iki seyyah Verehojansky'- den 650 kilometre uzakta Olmekun yaylâsında oradan çok daha soğuk hava Ile karşılaşmıştır. Burada * mometre santigrad olarak 65 dersos- yi gösteriyordu. Oimekun dünyanın soğuk hava deposu sddedilebilir Olmekun'da insan yoktur. Burada yaşamak imkânsızdır. İki âlimin yap- tıkları tecrübeye göre Olmekun'da ağız açmak kabil değildir. Çünkü in- sanın ağımdaki tükürüğü, hattâ nefesi donmaktadır. Seyyahlar bura- ya kürklere sarınmış, her tarafları kapalı olarak çıktıkları halde gene ag kalabilmişler ve derhal geri dönmüş- lerdir, Hukuku beşer beyannamesi Yeni bir Hukuku beşer beyannamesi ha- mrlanacak ve harpten sonra bütün dünya- Bin nlaamannı kurmak için esas bulula- cakmış. Eski Hukuku beşer beyannamesinin on yedi maddesi - meslen - şöyledir. | — İnsanlar hukuk noktasından hür ve müsavi doğar ve yaşarlar. İçtimei tefer- rüdler ancak umumi menafi icabı teassüs eder. 2 — Her türlü siyas teşekküllerin ge- yesi insanın tabil ve devamlı haklarını ko- Fumaktır. Bu haklar şanlardır: Hürriyet, refah, emniyet, tegallibe mukavemet, 4 — Hükümranlık milletindir. Hiçbir töği ahval ve eşkülde itham, tevkif ve hap- aolumabilir. 8 — Kanun, ancak en zaruri, on Âşikâr oahvalde insana ceza verebilir Hiçbir kanu- ni cezanın mukabline şümulü olamaz. Mazim gelirse, şahsı üzerine bir tazyik ya- den dolayı takibata uğratılamız. ir i, fikirlerinin tatbiki le içtimai nizam b almasın. 11 — Düşünce ve mülkhazaları seri çe yaymak İnsanın en kiymetli haklar dan biri olduğundan, her vatandaş, «ö söylemekte, yazmakta, meşretm»kte İür- dür. Bu hürriyetini sulistimal etiği takdir. de, kanunla tesbit edilmiş eşkâlde mesul olar. 17 — İnsan ve vatandaş hukukunun ga- santial, içtimai bir kursete ihtiyaç mes- ettirir. Bu kuvvet, ancak umumun wen- fastine hizmet için meydana getirilir. Bu kuvvet kendilerine tevdi edilenlerin husu- 4 menafli için değildir. 13 — Amme kuvvetlerinin ve idari işls- rin masarifine tekabili etmek üzere umum- İ dan zaruri ve herkesin vaziyetlerile müte- nasip bir vergi toplanır. N 14 — Bütün vatandaşlar, bizrat, yahut mümessilleri vamtasile vergileri tesbit we kontrol etmek hakkını haisdirler, 15 — Cemiyet, âmme hizmetindeki in- sanlardan idaresinin hesabını sormak hak- kım haizdir. 16 — Hukukun garantisi temin vedilme- miş bulunan, kuvvetleri ayrilmamış olan cemiyetler, Anayamdan mahrüm sayılır. 17 — Mülkiyet masun ve kudel bir hak olduğu için bundan kimse malırım bırukı- lamas, Âmme menafiinin iaab ettirdiği ah- vali müstasyadır. Bu takdirde de bir ferd- 8 — Her insan, cürmü meydana çıkmadan) den ahnan tflkiyetizin bedeli kendisine Gaziantap dalışam) — Gezlantep ileesi, 44 bir çaz Sertip etmizür. Bu toplantıda valimiz Cavid Ünver “e komutan da bulun muşlardı. Yukarıki resim bu toplantıda bulunanları göslermekieğiz. ünü parlak surette kutladı kuruluşunun yedinci yılı münasebetiiş okul-

Bu sayıdan diğer sayfalar: