8 Mart 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

8 Mart 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| temâyül de kuvvet bulmuştu. Artık tahammül edilmez bir hal alan bu cere- SÖZÜN GELİŞİ İ Zeki bir Almanın makalesi İmanyada hirçek bürriyetler gibi matbunt htirriyeti de yoktur. Bu sebebi» bir Alman vatandaşı siyasi vaziyet hakkında serbes düşün- çesini ihtiva eden bir makale yazıp meşredemez. Fakat «Almanyada matbunt hürriyeti yok »demek «zeki adam da kalmadı demek değildir. İşte hir muharrir Alman matbuatındaki bütin yasaklara rağmen (İngillere - Pransa İle Almanya arasındaki harbin, kendine göre, bir tarihçesini ve har- bin neticesi hakkındaki tahminini, yasakçıların dahi fatkedemiyeceği bir ustalıkla yapmış ve Berlinden bütün dünyaya yaymaya muvafak olmuştur. Bu muharrir Alman futbol mütehassıslarından Otto Nerg'dir ve aşağıda bazı parçalarını okuyacağınız makalesi «Penaltının tarihçesi» serlâvhasını taşıyor. Dün Anadolu ajansının Berlinden alıp verdiği ve zahiren, Almanya- da penaltı cezasının tertibi etralında çıkan münakaşa üzerine yazılmış gibi | göründüğü için bazı güzetelerin spor sütunlarında yer alan bu makale, son | harbin başlaması sebeblerini futbol terimlerile anlatıyor. Bu terimlerin de- | Milet ettikleri siyasi mukabillerini tırnak içine alarak makaleyi okuyalım: «Futbol (Almanya) büyük bir hızla inkişaf etmeğe ve seyireflerin adedi de bu nisbette büyümeğe başlamıştı. Kupa ve Ug maçlarının tertip edilmesi | üzerine (Avusturya ve Südet almanların ilhakı üzerine) maçlar (siyasi mü- endeleler) gittikçe daha sert ve çetin bir şekli almış, nizamsız hâreketlere | yana karşı koymak ve spor zihniyetini (hak ve adalet zihniyetini) hâkim kilmak zamanı gelmişti, Ekseriya kasd bir hendbol İle (İngilterenin müdaha- lesi ile) muhakkak olan bir sayıya mânlolunuyordu. Nizamsız hareket ve hak- sızlığa mâni olmak için nihayet nizamnameye penaltı cezası (İngiliz ablo- ER kondu... İrlanda futbol federasyonunun teklifi üzerine penaltı cezasının ablokanın) tatbikine başlandı. p rünkü” yektini “alamadı. . Tabii yeni olduğu için bu kalde, derhal bu. | Muharrir makalesine şöyle devam ediyor: «Malâmdurki penaltıdan (ablokadan) maksad bu ağır cezayı tertip etmek suretile müdafandakileri de her ne bahasına olursa olsun karşı tarafın sayı çıkarmasına (galebe çalma- sına) mâni olmak fikrinden yazgeçirmektir. Tabildir ki oyün kale önüne yak- | laştıkça şiddetlenmekte ve usulsüz, nizamsız hareketler çoğalmaktadır. Bun- dan dolayıdır ki, kale önünde muayyen bir saha tahdid edilerek, bu saha dahilinde yolsuz hareket eden bir müdafaa oyuncusuna (galiba İtalya olacak) karşı verilecek ceza şiddetlendirilmiş, muhacim tarafa ise gasbedilen hakkı iade edilmiştir... Muharrir son hadiselere varıncaya kadar siyasi vaziyet hakkındaki gö- Tüşünü Ulysse'i hayran bırakacak bir ustalıkla yazmış ve netice hakkında Şunu söylemiştir; «Esas itibarile penaltıyı sayıya tahvil etmek büyük bir ma- haret sayılamaz, » Muharririn bedbahtlığı, bu makalenin bütün dünya gazetelerinde, Spor sütunlarında çıkmasından ibarettir. Şüphesiz Otte Nerg şimdi anlaşıla- | mamanın ıştırabını çekiyor. Şevket Rado Avrupada ilk tütün için adam Avrupnda ük defa tütün içen adam, | reisi de Hers'in İspanya odenizellerinden ve Kristof Ko esiri olduğu hlkmünü vermiş Jombla Amerika keşif seyahatine çıkan | ve kendisini » Bunu mü- Rodrigo de Herestir. Heres'in evi papasların Amerika seyahati dönüşünde Hersin Karım, kocasının ağzından duman çıkar. dığını görünce o zamanki (engizisyon Mahkemesine şikâyet etmiştir. Mahkeme Rodrigo de Heres, hapiste on sene yat- maştar, Hapisten çıktığı zaman tütün içü- mesinin bütün Avrupaya Yayıldığını gör- müştür. Almanyaya günde 40900 paket yiyecek gönderiliyor Amsterdamdan bildirildiğne göre, harp ve abluka sebobile ada yokluk, Ik- Urmadi buhran baş termesi Üzerine Al- manya dışında yâşıyan Almanlar, yağ, mektedirler. İn çok paket gönderilen yerler, Hollân- da, Macaristan, Romanya, Yugoslavyadır. Hesab edildiğine göre, Hollândada yaşıyan yamurta, ketive, Çay, kakao, sucuk, pey- | Almanlar, Almanyadaki dost ve kısım, pir yemi Gin Yiyecek maddelerini havi | akrabalarına Hollândadan her gün bin- her gün Almanyayı 40000 paket gönder- | lerce pakei gönderiyorlar. Karyola için âbide Amerikada Spring'de Lek Dojd isminde | Âbidenin bir duvarı Özerinâe şu etimle- Benem bir Amerikalı, insanların yattıkları | ler yazılıdır: «Bu âbide, üzerinde insarın | mam Için bir âbide diktirmiştir. Bu &bi- | doğup yaşadığı ve istirahat edip öldüğü | de dört ki rmer kalde üzerinde du- | katyolünin hatırasına hürmeten dikilmiş. | ârmirden bir karyolayı göstermektedir. | tir. an amma MM au Me 1 Beşiktaş Halkevinde bir resim Galüsaray, Kız orta mektep tale teşhir edilmektedir. Seryi yarın kapanacaktır. Yukardaki resimde | #ergisi açılmıştır. Sergide Gazlosmanpaşa 'belertnin eserleri ve muallim B. Sun'nın dabiolardan bir kısmı görünüyor. Bir Fransız dritnotu denize Tüfeği kurcal, ken kız indirildi kardeşini öldürdü Paris 7 — 35 bin tonluk Jean Bert #hlisi dün denire indirilmiştir. Bu ha- | Sinde bir zırblman inşası evvelce bitmişti, | Diğer iki zırhlı inşa edilmektedir. Be mrhlıların 8 oded 38,1 15 lik topu 4 tayyaresi bulunacaktır. İzmir (Akşam) — Ödemişte Kiraz nahiyesinin çömlekçi köyünde İbra- him oğlu Mithat Eaylan, çifte tüfeği- ni kurcaladığı sırada ateş. aldırmış, lik, 15 aded | Kız kardeşi 12 yaşında Ümmü göğsün- den yaralanarak ölmüştür, İ alınması mevzuubahs olan İzmir'su, İ lediye namına satın almak için hü- Almanlar taarruz edecekler mi ? İngilizler, martın sonuna doğru bir taarruzu muhtemel görüyorlar Londradan bildiriliyor: İngilterede hüküm süren kanaate göre Alman- ların (Bitekrleg) dedikleri yıldırım harbi uzak değildir. Bu hususta bin | takım tarihlerden de bahsediliyor ve | bu harbin, yani Alman tearruzunun | 31 şubat ile 21 mart arasında olacağı tahmin olunuyor. Geçen harbde Al- | manlar taarruzlarına daima şubalm sonlarında o başlamışlardı. o Verdun harbi, Semmes taarruzları hep şuba- tın sonunda olmuştur. Fakat 918 se- l nesindeki taarruz martın sonlarına doğru, yani 21 martta başlamışlar. Bunun sebebi şudur: Aradan geçen dört sene zarfınde tank icad edilmişti. Tank kuru arazide gider, 918 taarru- zunda tankda kullanılacağı için Pransada ilkbahar yağmurlarının geç- mesi ve yerin kuruması beklenmiştir. O zamandanberi geçen müddet zar- fında tank çok ıslah edilmiş ve mü- him bir taarruz silâhı halini almıştır. Almanlar taaıruza başladıkları 72 mah iptida muazzam bir topçu at&- şiyle Maginot hattını tahrib etmeğe ve piyade için gedik açmağa çalışa ecaklardır. Buna muvaffak olurlarsa | yecektir. Bu sebeble bu defa arazinin kuru olması daha ziyade ehemmiyeti baisdir. Bundan çıkan netice şudur: Almanlar bu defa da fikbahar yağ- murlârının yağmasını ve arazinin ku- | rumasını bekiiyeceklerdir. Binaen- aleyh ancak martın sonuna doğru ta arruza geçebilirler. Almanlar taarruza geçerlerse, ayni zamanda binlerce Alman tayyaresi- nin İngiliz silâh fabrikalarına, liman- larına, tersanelerine ve gemilerine hücum etmeleri beklenebilir. Fakat bütün bunlar kolay iş değildir. Teo rübe ile sabittir ki modem tahkimat sistemine taarruz eden kuvvetler, hiç | olmazsa müdafilerin iç misli olma dır, Bunun doğruluğu Manner- hetm hatına yapılan taarruzlarla da sabit olmuştur, Ruslar çok faik kuy- yetlerle taarruz ettikleri halde uzun müddet muvaffakiyet elde eğdememiş- lerdir. Alman tabyesi Sovyet tabyesi- le mukayese edilemezse de Maginot hattı da Mannerhelm hattı le muka- yese edilemes. Hava taarruzlarına gelince, bunla- ra karşı müdafaa tertibatı çok kuv- vetlidir. Şimdiye kadar yapılan tec rübeler göstermiştir ki taarruz eden bombardıman tayyârelerinin zayiatı yüzde ellidir. (Harbden evvel en yük- sek zayiat nisbeti yüzde 25 olarak hesap ediliyordu )geriye kalan. yüzde elli ise muhakkak tamire ihtiyaç gös- terir. Şu halde harice 1000 bombur- dıman tayyaresi göndermek, ameli olarak 1000 bombardıman tayyaresi- ni gözden çıkarmak demektir. Bu yüzden taârruz dalgaları sık sık tek- rür edilemez. Bundan başka bütün mütehassıslar bilirler ki yalnız hâva kuvvetleri, ayni kuvvette düşmana taarruz ettikleri takdirde stratejik bir netice elde edemezler. Alman yıldırım harbi muvaffak ola» maâzsa « ki İngilterede hiç kimse bun- dan şüphe etmiyor - bunun bir daha tekrar edilebilmesi mümkün değildir. O zaman, 918 de olduğu gibi, teşrb- büs müttefiklere geçecektir. KÜÇÜK HABERLER: # İtalyan bandıralı Abazla vapuru e Hmanımıza yeniden boya, cam eşya, elek- irik levazımı, radyo ve aksami, mantar, pamuk eşya, kahve, tahta eşya. kalay, kimyevi eeya, çimento. mürekkep, imukav- va, ampara bezi ve kâğıdı, filim gelmiştir. 4 Galata nhtımında bağlı bulunan Dumlupınar vapuruna dün posta idaresi- ne ald bazı sandıklar konmukta iken vinç- ten kopan bir sandık, ânbarda çalışan postahane hamallarından Velinin başına Maabet ederek ağır surelie yaralanmasına sebrp olmuş, Veli polis tarafından Beyoğtu hastanesine yatırılmıştır. & bağlı bulunan Kadeş vapu- eşya çalarken yakalanan Mu- da bir hirsiz dün Sültanahmed csza mahkemesinde muhake- me edilmiştir. Muharremin suşu sabit ol» duğundan ali ay hapsine karar verilmiş ve mahkemede tevkif edilerek Terkifhane: ye gönderilmiştir. X Pangaltada oturan bayan Seher, yedi- #l beyaz peynirden, Kasımpaşadı Havuz arkasında oturan bayan Neciye, odasında yaktığı kömürden zehirlenmişler, her ikisi de polis tarafından hastaneye kaldırılmış. tar, * Fatihte bir tramvaya binen İbrahim isminde biri, arka sahanlıkta iken, tram- vay Baraçhanebaşından Şehzsdeye doğru gitmekte olduğu bir sırada muvazenesini kaybederek sokağa düşüp yurulandığından Cerrahpaşa hastsnesine kaldırılmıştır. * Dür Kadiköy Yeldeğirmeninde Ester apartımanı İle Beşiktaşta bayan Nedime- hin evinde birer yangın başlangıcı olmuş, derhal yetişen itfaiye grupları tarafından Ateş söndürülmüştür. # Şoför Kemalin idaresindeki kamyon dün Eğimekapıdı yetmiş bir yaşlarında Bayraktar isminde birine çarparak ağir #uretie yaralanmasına sebep olmuştur. Po- Us, yaralıyı Cerrahpaşa hastanesine yakır- muş, $0för yakalanarak hakkında kanuni takibata girişilmiştir. İhtiyar bir kadının Hava kurumuna teberrüü İzmir (Akşam) — Doksan yaşında Nazife Vidinlikızi adında bir Türk Ka” din, Çurakkapı mevklinde Fikret 80- kağında 27 numaralı evini Türk Ha- va kurumuna teberrü etmiştir. Bu asil ve yüksek ruhlu Türk kadını, teberrü- | ün mügmelesi bittikten sonra: «Artık varİfemi yaptım. Ölsem de gam ye- rbem, sırat Köprüsünden nasıl geçe- ceğimi de düşünmem,» demiş, hayat- teen “çok” tayyareyi ve tayyarerileri sevdiğini ve mukaddeş bildiğini beyan etmiştir. İzmir belsiiedi Su, Elektrik, ve Tramvay şirketini satın | alacak İzmir (Akşam) — İzmir belediyesi, | evvelce hükümet tarafından satın İ elektrik ve tramvey şirketlerini be- | ! kâmetimiz nezdinde teşebbüslerde bu- | lunmuş ve bu teşebbüs muvafik gö- rülmüştür. Belediye reisi Dr, Behcet Uz, Ankara ve İstanbul seyahatinden şehrimize döndükten sonra iki şirket- le mübayaa müzakeresine başlıyâcak- tar, | musrağında vezin (kırat) eksikliği var | gibi geldi: | tiği bir vezinle Aydın civarında bir define bulundu Çok eski bir mezardan çıkarılıp taksim edilen altınlar yakalandı yirm! dakika uzakta Kemer mevkiin. de zeytin ağaçlarının diplerinin kaza- rak temizlik yapan Konyalı Ali ile se- kiz kadar amele, Milâddan evvel dör- düncü asra aid bir mezara tesadüf et- miş ve bu mezarda bir define bulmuş- lardır. Bunlardan Konyalı Ali, defi- m dk a Ker ekl ya vermiş, İzmire göndermiştir. Mus- tafa, İzmirde bu antika eserleri salar. ken zabıtaca tutulmuş, hakkında ta- kibata başlanmıştır. Yapılan tedkik- lerde bulunan altınların çok kiymetii antika eserler olduğu anlaşılmıştır Banatkârların izahatına göre şim- di, kuyumcular, bu kadar mükemmel ve güzel sanat eserleri gösterememek- tedirler. Bilhassa küpelerdeki kanadlı melekler, çok kıymetli birer sanat ese- ridir, Antika altınlar, İzmir müze mü- dürlüğüne teslim edilmiş, Aydında bu- Iunan defineyi taksim eden amelele- rin de yakalanarak ellerindeki altın- ların müsaderesi ve haklarında takibat yapılması için Aydın vilâyetine lâzım gelen malümat verilmiştir. Mezarın bulunduğu yer ve civarında araştır. ma ve sondajlar yapılacaktır, Bir dil bilgininin gazetemize itirazı münasebetile “Sekti melih,, Buçünkü nüshamızın «Dikkatler. söte- Bunda, «Ulas. gazetesinde .AKŞAM. a ve Yahya Kemale dair bir yarı çıktığından Bir şiir ve tashih hataları! Akşamı gazetesi, arada sırada, bü- yük şair Yahya Kemal'in bazı şiirle. | rini eşsiz birer edebi ziyafet gibi okurs larına sunuyor. Evvelki günkü Akşam'da da «Gece; manzumesini okuduk. On mısrağdan ibaret olan bu man- | zumenin, hiç olmazsa, iki beyti, yani yüzde kırkı eski göz âşinamızdır: Kandili yüzerken uykularda, Mehtabi sürükledik sularda. Hulya tepeler, hayal ağaçlar. Durgun suda dinlenen “yamaçlar... Üstadın .bu iki eski beytini yeni musrağlarla süsliyerek yeni bir man- »ume vücuda getirmesi, bana eskiden alınmış pırlantalarını sonradan firu- zelerle karıştırıp bilezik, küpe veya hut pandantif yaptıran gün görmüş hanımefendileri hâtırlatlı. Yalmz bü yeni elmaşlardan iki par- çasında, yani bu manzumenin üç Gittik bahsaçmadık uzaktan, Gaip bir musikiydi sanki ... Gilaniş kaybolmuşuz uzakta, misrağlarında, Eğer bunlar, üstadın yeni #bdâ et- ilk defa söylenmiş mısrağlar değilse, Akşam gazetesinin tashih hataları yüzünden bu hale gelmişlerdir. O Akşam gazetesinin ki Sadri Er tem'in bir makalesinde çıkan ecnebi ismihaslarında gördüğü tashih yan- lışlarını düzelterek bir sayfa dolsu ansiklopedi yazmıştı! ... Berlâvhadaki «tashih hatası. tabiri doğ- "ru mndur, yoksa, yerine «tertib hatası. İ mu'demek iâzımdır; onu mevzmubahs et- miyeceğiz, Fakat muhakkak ki Yahya Ke- malin bu sahifede çıkan musrai şöyledir: Gittik; bahsuçmadık dönüşten Bahsi geçen üç masra, aruzda ssekti me- Mhe denen ve öz türkçeye «Juyak durraçe yahud setgü duruntu. yahud da “İmsik durak» diye (*) tercüme edebileceğimiz bir hünerle yazılmıştır. Sekii melih'e «Mef'ülü mefailün fadlün, vezninde raslanır. Şir, üçüncü ve dör- düncü ksa heceler yerine bir tek uzun hece kullanabilir. Buna da <sekti melih» denir, 9) Tarama dergisi cild 1. sahife 322. Meksikada kaybolan tayyare bulundu Meksiko 7 (A.A.) — Meksiko ile Me- rida arasında kaybolmuş olduğu dün haber verilmiş olan üç motörlü tsy- yare, Sierra-San-Martinde bulunmuş- tur, Tayyare, mecburi bir iniş yapmış- tır. İçindekilerin hepsi, pilot muâvi- Bi ile bir yolcu müstesna olmak üzere, kurtarılmıştır. Tayyarede beşi yolcu olmak üzere 12 kişi vardı,

Bu sayıdan diğer sayfalar: