24 Mart 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

24 Mart 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

24 Mart 1940 AKŞAM Sahife 3 —— AKŞAMDAN AKŞAMA ——— Çocuklarımızın sokak terbiyesi Bir kariimizin mektubundan; «.. Bugün işim düştü, tramvayla falanca mektebin önünden geçiyor. dum. Valman, ön kapıyı açarak, bilet- — Hazır ol! - diye seslendi. Biletçi de: — Hazırım! » cevabını verdi, Araba lisenin civarında durunca meselenin ne olduğunu anladım: Ta- lebe, yaman bir hücum ediş etti ve vagonu doldurdu, Ne gürültü, ne pa- tardı! iir kasını da tramvayın yolunu kesti ve hareketine mâni oldu, Daki- kalarca hareket edemedik. Tramvay müstahdemininin ve bazı yolcuların riçası üzerine kapılara, pencerelere asılan çocuklar indi. Yolu kesenler açıldı. Bir de yolumuza devam cde- | bildik, Fakat menzilimize ulaşıncaya ka- dar çocuklarımızın yaptığı kabalıkları görseniz hayret ve teessüf ederdiniz. Biletçilere, vatmanlara, kontrollere sakil sakil alaylar; kaba, galiz şakalar; biribirlerine sövmeler... Bütün büyük» ler, mıçar kaldık. Hattâ arabadaki yolculardan bir polis komiseri de bak- tı, baktı, «Lâhavle'» dedi; fazla ses | çıkarmadı. Bu vaziyetler, doğrusu, milli hisle- rimizi bile rencide ediyor. Zira bu yalnız bir tek lisenin disiplinsizliği de- ğildir. Mektep idareleri çıkış esnasın- da talebesini hir kaç dakika daha zaptürapt altımda tutamaz mı? Her halde biz, çocuklarımızı sokaklarda bu vaziyette görmek istemiyoruz.» Diğer bir kariimizin mektubundan: «Memleketin pek yüksek İlmi mev. kilerini işgal etmiş bir zatın cenazesi» ni teryi ediyorduk. Namaz kılınır ve merasim yapılırken, civardaki kahve hanelerde — her halde mekteple alâ- kadar olan — gençler tavla oynuyor» Jardı, Hürmeten kalkmadılar bile.» İhtiyar ve çok maruf bir ihtiyar &dib anlatıyor: (Kendisinin resmi ve ismi gazetelerde, kitaplarda mütema- diyen basıldığı için, tanınmamasına imkân yoktur. Tanınmasa bile, hali ve tavrı İle pek muhterem bir zattır.) — Mektep kasketli delikanlılar ar- kamdan geliyorlardı, Bir çamurun başına vardık. Taşlara basarak ihti. yatla yürüyordum. Arkamdan seslen- diler: «Ese., Uzatma... Geçsene, mo- Tuk'» Her halde umumi terbiyemizde bir | gevşeklik olduğu muhakkaktır. İstan- bul eskiden inçeliğiyle başka yerlere nümüne teşkil eden bir şehirdi. Şimdi © hususiyetini kaybetti, Bunun telâfisi- ni ancak tahsil gençliğinden bekleriz. Mürebbilerin o himmetinden . ziyade, yine bizzat gençlerimizin sinelerinde belirecek aksülâmelden ve nefsi müra- kaba hassasından ümitlerimiz vardır. İki nesil evvel, on beş - on altı ya- şında bir delikanlı ilk sigarayı içerken «mahalleden kimseye raslamayayım!» diye çekinirdi. Böyle bir gence, kom- Şu ihtiyar: — Al oğlum, şunu evime bırak! « | diye paketini uzatmak lüzumunu bile duymazdı; zira genç kendiliğinden te- halük gösterip hayır dua kazanırdı. Bütün bir civar yaşlıları o mahalle- nin ahlak ve terbiye mürakıbı vaziye- tindeydi. Gençler de onları sayardı, Bu güzel milli âdetlerimizin — aynen olmasa bile — benzerlerinin zuhuru- Mu temenni etrmemek kabil değildir. Şimdiki gençler, ancak bu ananeyi diriltirlerse ihtiyarladıkları vakıt sa- Adete kavuşurlar, Eskiden bizde olduğu derecede, bütün Barp medeni memleketlerinde bir «ihtiyara hürmete, bir «sokakta tay- Tühareket» terbiyesi vardır. Biz, bun- lara karşı lâkayıd kalamayız. iniz maarif meselesi değil, yalnız Bile meselesi değil, bu milli bir mese ledir, Bunu ihmal edemeyiz, bu hale Söz yumamayız! | İ | İ i Va - Nü) ŞEHİR HABERLERİ Metro hanında pasif korunma tecrübeleri dün yapıldı Faaliyete geçirilen bütün korunma ekipleri üzerlerine düşen vazifeleri muvaffakiyetie yaptılar Dün; Elektrik, Tramvay ve Tünel idare- lerinin bulunduğu Metro hanim hansi bir hava hücumuna karşı pasif ko- runma tecrübesi yapılmış ve bu tecrübede hayadan her şekilde vukun gelecek tsar- ruzlara karşı bütün korunma ekipleri faa- liyete geçirlimek suretile çalışılmıştır. Tam saat on beşte; irtibat ve gözetleme ekipi âmirinin; mefruz düşman hava taar- ruzu hakkında; korunma âmirini haberdar etmesi Üzerine, tayyarelerin gelişi evvelâ Silâhtarağu elektrik fabrikasına, bilâhare diğer alükadar elektrik dairelerine bildi- rilmiştir. Bu sırada; Metro hanımın altıcnı katına | Ekmek narhı Belediye rekabeti temin için | narhı kaldırmak niyetinde Şehrimizdeki fırınların çıkardıkları ek- mek, ayni cins ve evsafta değildir. Beledi- ye, şimdiye kadar yapılacak ekmeklerin Aynı cins ve evsafta olmasını temin etmek için birçok Gedbirler almış, fakat verilen cezalara rağmen ekmek işi bir türlü halle- dilemermiştir. Ekmeğin narh ile satılması, ortada re- kabeti kaldırdığından az masrafla fena ek- mek çıkatmak suretile fazin menfaat te- min etmek İsteyen baya fırıncıların dürüst olmuyan bu hareketlerine mâni olmak ka- bil olamıyor, Belediye, şimdi rekabeti tesis etmek su- retile hem ucuz, hem de nefis ekmek çıka- rılmasını temin eğmek için narhı kaldır. mak istiyor. Ancak bu tedbir, bir tecrübe mahiyetinde olucaktır. Düşünülen şekil, tatbik edildiği takdirde fırınlar arasında rekabef hasıl olacak tek fırın olan semt- lerde de ekmek satan dükkânlar ve bak- kallar iyi ekmek çıkaran firmlardan geti- recekleri ekmekleri satabil lerdir. inde bozu! memiş ekmek çıkarmağı itiyad n —fırmlar da iyi Ginsten ekmek çıkarmağa mecbur olacak- lardır. Narlun kaldırılmasile hasıl olan re- kâbet üzerine Tiatlerin de ucuzlatılması ihs timali vardır. Maamafih, Belediye ekmek satışını sör- bes bırakmakla beraber, ekmeklerde ara- nan yüzde on nisbeğindeki glüten mikda- rının azalmasına da meydan vermemek istemektedir. Bunun için narh Kaldırılza bile Belediye ekmek imalâtını müstemirten takip ederek, glüten mikdarı az, kabul edi- len çeğniye muhalif ekmek çıkarsa fırm- cıları şiddetle cezalandıracaktır. Narhin kaldırılması hususunda henüz ka- rar verilmemiştir. Bu kararım tatbiki bu hususta yapılan tedkikatın neticelenmesine mütevakkıtftar. Kömür fazlalaştı Zonguldakta iş mükellefi. yeti kanununun tatbiki iyi neticeler verdi Kömür hâvzasında tatbik edilen iş mü- kellefiyetinin müsbet neticeleri alınmağa başlamıştır. Zonguldaktan gelen haberlere göre havzada yeni tatbik edilen mükellefi- yet programı sayesinde istihsalât derhal bir kaç misli artmıştır. Bu arada bilhassa tah- mil ve tahliye vasıtaları da islah edilmiş bu- lunmaktadır. Zonguldak man ağzındaki terçseübatın bir taraftan teknik vasıtalarla temizlenmesi, diğer taraftan da yaklaşan yaz mevsimi dolayırtle rüsubatın kendiliğin- den azalmağa başlaması, vapur yolile de kömür nakliyatını arttıracaktır. Şimdiki halde Zonguldâk kömür idarex', bilhassa devlete karşı olan $aahhüdlermi fazlasile yerine getirmeğe başlamıştır. Havzada ev- lee günde 250 ton kömür istihsal edilir. ken iş mükellefiyetinin tatbikinden sonra bu miktar 1500 tonu geçmektedir, Havza- dan, Karsbiike de kömür gönderilmektedir. Vali Ankaraya gidiyor Vali ve Belediye Reisi B. Lütfi Kırdar, Üsküdar tramvay şirketi vaziyetini ted- kik eden Dahiliye Vexâletinde toplanan komisyon mesaisine iştirak etmek üzere yarın akşam çehrimizden Ankaraya hare» ket edecektir. Valiye Üsküdar tramvay şir- keti müdürü B. Feridun Manyas, Belediye muhasebe müdürü B, Muhtar da iştirak edeceklerdir, Bahçe duvarı yıkıldı Babrilide Acımusluk sokağında Vahram isminde birine ald bulunan bahçenin eira» »daki yedi metre irtifada ve on metre genişliğindeki bahçe düvarı evvelki gece âni olarak yıkılinıştır. Enkaz, ilfaiye tara- fından temizlenmektedir, Insanea bir zayiat olup olmadığı bu ş9- kilde anlaşılabilecek! Taksi çarptı Şolöt Fuadın idaresindeki etomobli, Bey- oğlunda Haziran caddesinde manevra ya- parken Osman isminde birine çarparak ya- ralanmasına sebep olmuş, polis, şofürü ya- kalamış. yaralıyı “tedari altına sidırmustır. tayyareden bir yangın bombası atıldığı, fa- kat iştial etmediği farzedilmiş, derhal ye- tişen yangın söndürme ekipi iki dakika zarfında, iştial etmemiş bombanın düşlü- gü yeri 60 santim kalınlığında bir kum ta» bakasile örterek tehlikeyi izale etmiştir. Bu sirada, hanın dördüncü katına mefruz bir tahrip bombasının İsabet ettiği ve bir du- varın çöktüğü haber alınmış, derhal enkaz kaldırma ve can kürtarma ekipi fualiyete geçmiştir. Bu sırada enkaz altında kaldığı farzedi- len biri; can kurtarma ekipi tarafından kurtarılmış ve hanın ikinci katındaki re- vire indirilerek tedavi altına alınmıştır. Bu sirada bir gaz bombası da atıldığı Karilerimizin mektupları Nedir bu otobüslerin hali? Dün iki buçuk raddelerinde Taksim- den Sirkeci tarafına doğru gelecektim. «— Tramvaya nazaran daha çabuk gider!» diye otobüsü tercih ettim. 3013 numaralı araba orada duruyof- du. Yetişmek üzere koştum. Meğer koşmak beyhudeymiş. Zira, içine gir- diğim, beş on dakika gazete okuduğum halde bir türlü kalkmadı. Biletçi, gelip geçenleri: — Buyurun! - diye çevirmek isti- yordu. Nihayet müşteriler isyan etti Pek çok kimse yüksek sesle: — Tövbeler ölsün bir daha otobüse binmeyiz! - dedi Bu suretle otobüsü, kavga, münaka- adımda bir rak, aheste beste gidiyordu. de, - başı arkada - çene yarışlırıya konuşması nizamen yasak olduğu hal- de bir türlü susmuyor: — Eğer muvafık görmüyorsanız inin! Bu otobüsler böyledir! Keyfiniz is- terse,.. - gibi cümlelerle chaliyi paylı- yordu, Böylelikle tramvaym yirmi dakika- da vardığı yere yarım saatte ulaşabil- dik. Otobüsler şayet m tiyorlarsı böyle yollardan adam çe- wirmek deği, muntazam gayrüseler yapmak usulü tercih etmelidirler, Arcak o zaman, «gerçi rahataz şey- ler... Sarsıyorlar da... Amma, çabuk gi- diyorlar!» kanaati umumileşecek; bir Kaç kuruş dahn pahslı olan otobüsleri halk tereih edecek Böyle giderse, otobüslere büsbütür. Ximse binmez ola caktır, Alâkadar makamlardan, 3013 numa- rTalı arabanın şoförü hakkıdaki şikâ- yetlerimizi nazarı itibara almasını rica &deriz, (Sözüne itimad edilir bir zattan aldığımız mektuptur) B. Nusretin musakemesi Müddeiumumi maznunun tecziyesini taleb etti İstanbul belediyesi makine şubesi sabık müdürü B. Nusret Kolin vazifesini ihmal ye suliştimal suçlarından dolayı âdliye bi- rinci ceza mahkemesinde yapılan mubake»- mesi netlessinde berâct kararı almış, fa- kat terayiz malkemesinin bu kararı nakzet- mesi üzerine yenilen muhakemeye başlan- miştı. Bü ikinci muhakemenin, geçen celsesin- de müddetumumi gene eski iddiasi muci- binse B, Nusret Kolin'in cezslandırılmasını istemiş, dün gene muhakemeye devam edi- | lerek mazmun müdafa yapmıştır. Maymun vekil müda'aasında, temyiz mahkemesinin yalnız, bazı evrakın ziyaa uğradığı veya muamelesinin ikmal olunma» | dığı noktalarında delillerin noksan olma- sından dolayı kurar bozduğunu, halbuki ziyan uğrayan evrakın kendilerine teslim edilmiş evrak olmadığ iki vazife ifa öden müekkilinin, bu evrakı zimmet mu- kabilinde almadığı cihetle bunların yiyain- dan Ga mesul tutulamıyacağını ve binaen- aleyh ihmal suçunun da mevzuu bahsola- muyacağını söyledi. B. Nusret Kolin de kenğisine isnad olunan suçları reddederek beractini istedi. Mahkeme; kararını ver- mek üzere muhakemeyi başka güne birikti. Ayağı kaynar su ile haşlandı Fenerde Abdi bey mahallesihde oturan Serkisin dört yaşındaki oğlu Artin, ayağına sacak su dökülmek suretile haşlandığından EVal hastanesine kaldırılmıştır. X İki partide sevkediimiek üzere Belçika- ya yarım milyon kilo arpa satılmıştır. # Galatada yeni yolcu #alonu inşaatı hayi* ilerlemiştir. Buradaki elektrik tesisa- tı da bitirilmiştir. Yeni yolcu salonunun, nis ran »wı İçinde ikvasli yarkarrerdir. te geçmiş ve icap eden tedbir- leri almıştır. Bunu müteakip de hüsnun alt kat koridorunda yükseldiği! farzodilen alev- ler evvelâ «yangın söndürme takımı», bilâ- hare de ateşin genişlemesi ihtimali dola- yısile Beyoğlu itfaiye grupu gelerek lâzım- gelen söndürme işini yapmışlardır. Bu süretle her hangi bir düşman hava taarruzunda karşılaşılabilecek bütün teh- like şekilleri tatbik edilerek pasif korunma tecrübeleri yapılmış ve «irtibat. âmirinin, «korunma» âmirine «alârm göçü. haberini vermesi üzerine Metro kanında eski hal avdet etmiştir. Komedi Fransez Cumartesi günü bir matine | verecek i ! 29 Martta şehrimize gelecek Komeği | Pransezin 30 mari cumartesi gününden itibaren temellerine başlıyacağını yazmış- | tık. 30 Mart akşamı verilecek suareden başka cumartesi günü saat 16 da fevkalâ- de bir matine verilecektir. Bu matine, bir (tablenu de Ja poğsle française) mahiyetinde Fransız tiyatro ve edebiyat sanatının güzel bir örneği ola- caktır. Bu matineye üniversite gençliğinin de iştirak edebilmesi için göleride 180 kişi- Ek yer ayrılmıştır, Hu yerlerin biletleri vi- Miyetçe üniversite rektörlüğüne verilecek we rektörlük bunları dağıtacaktır. Bundan başka teşrifata dah'i zevat için tiyatronun Üst katında 3, alt katında da 3 olmak üze- re alı loca ayrılacaktır. Aynı gamanda matbuai için de 34 koltuk tahsis edilecektir. j Beyannamesiz şekerler Şekerin kilosuna on kuruş zam yapıl ması üzerine emir hilâfına olarak depola- rında mevcud şeker mikdarını alâkadar | makamlara beyanname ile bildirmemek süretile milli iktisidi koruma kanununa muhalif hareketten maznun Lion - Meiba şirketi hakkındaki © k Gultanahmed üçüncü sulh ceza matik sine verilmişti, Mahkeme tarıfından ehlivukuf olarak ta- yin olunan maliye memurlarından B. Fe- rid bu husustaki tedkikatin bitirmiş we | neticeyi raporla mahkemeye bildirmiştir Soba ticarethanesine giren hırsız Evvelki gece Yenipostane civarında Ka- zanciyan soba ticatethanesine arka tara- fından giren meçhul bir hi ticarethane- nin kaşasını kirmağa uğraşmış, muvaffak olamayınca, eline geçirdiği bazı kıymetli şeyleri çalıp kaçmıştır, zabıla, bu meçhul hursızi aramaktadır. Küçükpazar kazası Otomobilin dükkâna nasıl çarptığı tesbit edildi Evvelki gece, Küçükpazarda vukua gelen fesi otomobil kazasını dünkü nüshamızda Kaydetmiştik. Dün kaza mahallinde, zabıla ve seyrüse- İYer mühendisleri tarafından bir keşi? yapti: miş ve şoför Yorginin idaresindeki otomobil İ 23 numaralı Yasefin hurdacı dükkânma ns İ #üretle çarparak girdiği tesbit olunmuştur. Kaza esnasında: otomobilin içinde bulu- nan yoför Yorginin karısı Kristina ile ye- gen! Yuvanna ve Yorginin ahbaplarından Yakoli ile bakkal Dimitri muhtelif yerlerin - den yaralanmışlardır. Vakâ yerinde yapılan tedkikat ve tahki- | kat neticesinde şoför Yorgi suçlu görüldü- Bünden hakkında kanuni takidata girişli. miştir. Otomatik telefon kulübeleri Telefon idaresi, şehrin rauhtelif yerlerin- de 6) kadar otomatik telefon kulübesi te- sis etmeğe karar vermiştir. Telefon mü- dürlüğünün hazırladığı proje, Belediye imar müdürlüğü tarafından tedkik edil- mektedir. Tesis edilecek yeni kulübelerde | konulacak otomatik telefon kutula lacak muayyen bir para mukub lefonla görüşmek mümkün olacaktır. imar müdürlüğü, kurulacak telefon kulübeleri- nin caddelerdeki mürur ve uburü müni olmıyacak yerlerde bulunmasına dikkat edecektir, Proje, Belediyece tasdik edil- dikten sonra kulübeler kurulacaktır. Harbiyedeki muhavvile merkezi Harbiyede cadde ortasında bulunan elek- irik muhavvile mefkezinin Harbiyede ÇI niliâmam arkastidaki arsaya nakli ka- b. Bu suretle cadde üzerinde- ki muhavvile merkezi kaldırılacaktır. Bu arsanın istimlâk muamelesine yakında başlanacaktır. Nişantaşında Emlâk cadde-, sinin medhalinde (oObulunan muhavvile merkesi da kenara çekilmiştir. Elektrik idaresi, caddelerin ortasındaki bütün muhayvile merkezlerini tedrici bir surette kaldıracaktır. e İSTANBUL HAYATI Zengin film Merkes antredeki afişlerin kocaman yanlarına bakarak biribirini teşvik ediyordu: — Baksana, dünyanın en zengin filmi, diye yazıyor. Her halde göre- Tim bunu, — Evet, çok zenginmiş. Kaçırmı- yalım fırsatı, Silindirden geçer gibi ezile büzüle içeriye girdik. Uzunca bir beklemeden sonra per- de açıldı, etraftan da konuşmalar başladı. Sağımda oturan şişman zat yanındakine şikâyet ediyor: — Keklâma aldandık. Tayyareler uçuyor, askerler geçiyor. Bunun ne resi zenginmiş. Perdede “bir spor sahnesi açıldı. Futbol, boks, tenis maçları, deniz ya- rışları, kayak müsabakaları gösterili- yordu, Ön tarafta oturan iki delikanlı söylenmeğe başladılar: — 0v0... Film hakiksten çok zen ginmiş. Ne güzel spor gösteriyorlar... Dünyanın en zengin filmi, demekte haklı imişler doğrusu. — Evet, bu kadar zenrin filmi ka- çırmadığımıza çok iyi yaptık. işman zat hâlâ filmin kıymetsiz. liğinden derd yanıyor: — Verdiğim paraya acıdım. Zen ginlik neresinde imiş şunun?... Diye şikâyetlere devam ediyordu. Bir aralık bir balo gösterildi. Sol ta- rafta oturan başörtülü üç genç los yüksek sesle konuşmağa başladılar; — Aman, ne zengin film, ne zen- gin filim. Su mavi grözlü kadının robuna bak, Kimbilir kaç liraya yap- tırmıştır. — Hele şu uzun boylu kızın tuva- leti?.. Vallahi, billâhi beş yüz lira dan aşağı çıkmaz o tuvalet, — Ah kardeceş.. Şu kel kafalı adamla dans eden kadının göğsünde- ki iğneyi görüyor musun?., Kimbi- Tir, bin liralık mıdır; daha ım fazladır. Ortadaki mağrurane başını sallı yor: — Nasıl, şimdiye kadar bövle film gördünüz mi hiç?.. Bu kadar z*n- gin filmi benim suyemde seyrediyor- sunuz. Nihayet, “bir ziyafet sofrası göste- rildi. Meğer, sağımda oturan şişman zalın aradığı zenginlik de burada imiş. Türlü türlü yemekler, çerezler, şarap şişelerine bakarak ağzımı şap- Tata şaplata arkadaşına döndü: — Yoook, azizim, Ren sözümü gs riye aldım. Film hakikaten zengin. miş. Şu sofranın haline bak yahu.. Ovoh, şimdi orada olsam da, bardak bardak nefis şarapları yuvarlayıp çe- şid, çeşld mezeleri yedikten sonra kolları sıvayıp yemeklere bir girişi- versem. Neme lâzım; hakikaten zen- ginmiş film. Filmde, bir yudum şarap içtikten sonra bardağı bırakan artiste hiddet- leniyor, kanapeleri gıcırdatarak ye rinde zıplayıp haykırıyor: — İç be adam. Nefis şarabı bul. muşken iç de, daldır çatalım meze tabaklarına... Sinemadan çıkarken şişman zat hâlâ dudaklarım saplatarak filmde. ki sofranın zenginliğini anlatıyordu. Cemal Refi m A sre Sarıyer civarında keyelân Süriyerde KUyos yolunda Seğırkaya mov- kimde oldukça geniş bir sahada bir heye- lân vukua gelmiştir. Bu he; üzerine Sarıyer kaymakamı Belediye reisliğini ka- berdâr ederek heyelânın Ledkik ettirilme- sini istemiştir. Bu maksatla dün Belediye teisliğinden Sarıyere bir mühendis gönde- rilmiştir. Mühendisin vereceği rapora gö- re heyelâr çin icab eden tedbirler alına- | caktır. Portakal pahalılaşıyor İhracat arttığından portakal Gatlerinde yükseklik vardir. Esasen mevsim Sonu ole mak dolayısile de portakal Matlerinin git- tikçe yükseleceği tahmin edilmektedir. Ihra- cat hararetle devam «tekdir, Zehirli yemek Eyüp'te Kımimescidde oturan Nigâr ismine de bir kadınla oğlu İsmet, dün evlerinde yedikleri yemekten zehirlenmişler. hâdise zabıtaya aksetmiş, her ikisi de haztancye kaldırılmışlardır. Ana oğlun ne suretle w- hirlendikleri tahkik edilmektedir. Tramvaya atlarken Sirkeclde bir otelde yatıp Kalkan Osman, Beyoğlunda bindiği bir tramvaydan yere atlamak İsterken muvazenesini temin ede- miyerek düşmüş, bu şekilde yaratandığın- dan hastaneye kaldırılmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: