3 Nisan 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

3 Nisan 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

3 Nisan 1940 AKŞAMDAN AKŞAMA —— m a Bir genç şairin üç sualine üç cevap Şair Celâl Sılay bir anket açmış, «Üniversiteliler | mecmunsu namına benden aşağıdaki sunllere cevap iste- di. 1 — Edebiyalımız niçin içtimai harekete lerimirin mükesi olamıyor? Cevabı: "Türkçe henüz tam manasile «mo- dem milli bir dilş mahiyeti alama mıştır; yirminci asır manasile millet dil olamamıştır; kavmi kalmıştır: Muhtelif lehçeleci ötede beride ümmi kitleler tarafmdan konuşuluyor; ya- nı dili heniz gramerile, imlâsile, lâ gatlerile, ıstılâhlarile takarrur etme- miştir; ana eserleri yazılmamıştır; zâ- man geçmesi yüzünden eski muhal- ledatı kimisi nesilee anlaşılmaz bir hale gelmiş ve yeni dile aktarılma- mıştır; beynelmilel şeheser tercüme | leri dilimizin kütüphanesine doğru dürüst geçmemiştir; gazeteleri bir kaç on bin nüsha, kitapları bir kaç bin nüsha basıtabiliyor. Bütün bu ane mik vaziyetle hem'ülüb olarak edebi- yatımız içtimai hareketlerimizin ma- kesi olamıyor. Yalnız bir «sites nin yani İstanbul şehrinin hayatını şöy- le böyle aksettirebiliyor; bunun dışın- daki koskoca balk tabakalarını anla- tamıyor ve onlara dn hitap edemiyor. Çaresini sormuyorsunuş. Çaresi, ka- vim dilinden millet diline geçmek için hamleleri bir sistem dahilinde yap- mak: Yani, gramer, imlâ, lügat, ıstı. Tâh, ana eser, muhalledat, beynelmi- lel şaheser tereimeleri gibi meselele- ri halletmek... Bunlarla müvazi ola. rak, «halkı anlatan» ve halka anla. tan» edebiyat da doğabilir, Zira mil letin pek çok müneyverleri, meselâ şaheser terciimeleri yapıldığı sırada, diğer milletlerin nasıl şeheser yarat- tığını görecektir; bu nümunelere im- | tisal edecektir. Gramer, imlâ, ıtılâh da bu arada ıslikrar ede, den bir klâsik dil doğmuş olacaktır, ünya edebiyatı £ atı deki meşk! Cevabı: cukcadır. Çocuk nasıl ders Ieketlerin orta | iyi bir müellifimiz keza onların İyi ir. Nafile yere megalomani- ye küpilmayalım. Bizde henüz bir ori- ji at doğmamıştır. Dı ak» na dair decmnre yoktur. t böyle bir mübeşşir yahut mü. rler ruhur ederse, bü dünya "Türkiye ile öyle alâkadardır ki, fırsa- tı fevt etmiyecek; bizim dâhilerin şah- eserlerini ecnebi lisanlara o çevirecek- tir. Siyasi ve iktisadi sahadaki mu waffakiyetlerimizden heveslenerek, garp, edebi kıymetimizi de yoklamak üzere bir kaç tecrübe yaptı, Fakat hepsi de «hatır içins şeylerdi; dünya- da büyük alâka uyandırmadılar. Bİ- naennleyh çevrilmemiş gibidirler, Bir eser, bizi temsil ederek garp dillerine tercüme edilmek için evvelâ bu mem. lekette şimdiye kadar emsaline rast. lanmamış bir muvaffakiyet kazanma | lıdır. Ancak böyleleri yüzümüzü ağar. tacaktır.. $ — Yeni nesli fikir ve sanat bakımından al buluyorsunuz? Cevabı: Fazla mıktarda nefsine güvenir bu- Juyorum. İnşallah bu nükbinliği ta. hakkuk eder, Aksi takdirde kendini beğenmişliğe düşmüş olur ki, bunu doğrusu hiç temenni etmem, BA | Afroditler iade ediliyor Temyiz mahkemesi beraet kararını tasdik etti Büyük bir alâka ile takip edilen ve etra- fında cereyan eden uzun münakaşalarin maibuat, aleyhine mütenddid davalar açıl- masına sebebiyet veren Afrodit davam a8- liye yedinci ceza mahkemesinde berae# ka- rarile neticelenmiş ve Müddelumumilik bu kararı temyiz etuiği cihetle evrak Temyiz mahkemesine göndermişti. Temyiz mahkemesi, asliye yedinci ceza mahkemesinin beraet kararını yerinde bu- larak tasdik etmiş ve dün evrakı Müddel- umumiliğe göndermiştir. Dava mevzuu olan Afrodit Kitapları ey- yele» sulh ceza mahkemesi kararile toplat- tırılmıştı. Berast kararının Temyiz mahke- sinde tasdik edilmesi üzerine Emanet dairesinde mahfuz bulunan bu kitaplar da bugün sahibi kitapçı B. Semih Lütfiye iade edilecektir. İkinci Afrodit Afrodit davası asliye yedinci ceza mah- kemesinde bernetle neticeleninee diğer bir kitapçı sarafından gene «Afrodit. ismile bir eser tercüme edilerek piyasaya çıkarılmış ve 0 sirada birinci Alrodit hakkındaki bo- raci karan henüz kesbi katiyet etmediği cihetle, Müddelumumilik yeni Afrodit ki- tabını da Sultanahmed üçüncü sulh ceza mahkemesinde karar alarak toplattarmıştı. Yapılan tedkikler neticesinde bu eserde eh bir cihet görülmediği gibi, asıl dara m wi olan Afrodit kitabı hakkın- axi bernet kararı da 'Temyiz mahkemesin- ce tasdik edildiği cihetle, Müddelümumilik ikinci Afrodit eseri hakkında da ademi ta kip kararı vererek toplattınlan kitapları sahibine iade etmiştir. hiliye koridorunda İki suçlu kelepçe ile biribirini yaraladı Hırsızlıktan mazmun Haydar ve Recep adlarında Iki genç dün asliye üçüncü coza mahkemesinde muhakeme edilmişler, mahe uçları biribirlerinin üzerine almış- mahkemeden çıkınca jan» kelepçe , yururkan koridor» İ da kavgaya tutuşmuşlardir. Kavgada Hay- £ bileklerindeki kelepşe ile Recebin aw X yaralamış, Recep de gen arkasından | daki bu kavgadan dos takibat yapılmak üzere sahil yolunun mayıs Sö» nuna kadar bitirilmesi lâzım geldiği halde yapılan istimlâk muamelesi uzadığından müteahhid, protestoda bulunmuştu. Bu sa» hada istimlâk edilecek binadan 81 bi. Banm muamelesi tamamlanmıştır. Daha 42 bina vardır &i bu binaların henüz mua- meleleri tamamlanmamıştır. Ayrıca da 13 parça arsa mevcuddur. Şimdiye kadar sar- edilen iki yüz bin Ilradan başka yüz bin lira daha sarledildiği takdirde İstimlâk muameleleri tamamlanacaktır. Bu İşin ni- san sonuna kadar ikmalile yolun inşası için müteahhide bir aylık bir müdâst kalacağı tah i Yeni nesli iyi bulmamız için, mu- hakkak ki, yukarıda söylenenleri ba- şarması lâzımdır. Yani, edebiyat de- yince, yalnız enfüsi ve kıymeti meşkük serbest misrağlar yazmamak ; haya- li romanlarla iktifa etmemek, şunu bunu mevhum tahtından indirmeğe kalkmamak!... Edebiyatı geniş mana- da anlayıp 1940 ın Şemseddin Samisi, türçenin Claude Augösi Leconte de. Lisle'i olmağa heveslenmek, (Vâ -Nü) l Karilerimizin mektupları Bira işi bir türlü intizama giremiyor Şu bira işi tanzim edilemedi gili Aradığımız yerde bira o bulamıyoruz. Geçen gün Tepebaşı civarında sağa sola bayii baş vurduktan sonra. Bey- oğlunun bilmem neresinde bir dük- kândan üç beş şişe bira salın aldim. Evde içildi, şişeleri geri gönderdim: — Bize ne?,. - demişler, - Zaten tesadüfi olarak bira alabiliyoruz, Şişe- leri biriktireeek yerimiz yok. — Başka bir mal mukabilinde veri- niz. — Hayır, hayır. Adam birkaç dükkün daha dolaştır- mış. Hep ayni suretle rod cevabı. Hal- buki bunlar hep «Nuzari şekilde» bira satan dükkünlar. Şu Işi, esaslı surette kökünden hal- letmenin yolu yok mudur? Et fiatleri Son günler irmik yüzde 20 yükseliş var Son iki hafta içinde kasap dükkünların- Amiral Mouren'in Abşap mahalleler hakkındaki da et fiatleri yükselmiştir. Bu mwünasebel- 1e dün saat 17 de Mıntaka Ticaret müdür- Yüğünde bir toplantı yapılmıştır, Toplantı- | YA Vali ve Belediye Reisi B. LOM Kırdaz riyaset eleniştir. İçtimadan sonra, B. Lât- fi Kırdar gazetecilere şu izahatı Termigtir: «— Son günlerde et fiatleri yüzde yirmi nisbetinde yükselmiştir. Tedkikler yaptır- dık. Bu yükzelmeğe sebep, havaların fena glimesi yüzünden bir taraftan kasaplık hayvan telefatının fazlalığı, bir taraftan da nisbeten 2 mal gelmesidir. Bu sabep- leri bertaraf etmek, kismen iktidarımız ha- riclndedir. Maamatlı, et flatlerinde, &oa hafta içinde yüzde on nisbetinde düşüklük vardır. Fiatlerin daha da düşmesini temin için her çareye baş vuracağız. Bundan son» ra diğer gıda maddeleri flatlerini tedkik edeceğiz» .,,« Pamuk ipliği tacirlerinin Ankaraya gönderdikleri heyet döndü Pamuk *pl!gi tedarik ve sültişı etrafında, Ticaret Vekületile temaslarda bulunmak üzere Ank; et şehrimize dön- müştür, Pat da, yeni maliyet # a tış flatlerini tesbit ettikleri, ve maliyet fi. atine yapılacak âzami zam miktarı hakkm- da Vekâletiş mutabık kaldıkları öğrenli- miştir. Fırtına hafifledi Denizlerdeki fırtına dün biraz durmuş- tur, Buna rağm'n vapur seferlerinde bazı aksaklıklar vardır, Bu cümleden olarak dün 1230 du, Karadenizden gelmesi beklenen Dumlupınar Ne 1530 da Bartından gelme- 8i beklenen Antalya vapurları akşam geç vakte kadar İmana gelememişlerdir. Ev- velki gün Mersinden gelmesi beklenen Ka» deş vapuru, ancak dün gölebilmiştir. Dün 12 de Güneysu vapuru Karadenize, 950 de Trak vapuru Mudanyaya, 10 da Erzurum vapuru Blersine hareket etmiştir, Taşdelen suyu hakkında Gazetemizin 28 mart nüshasında Tagde- Ion suyu hakkında çıkan yazı münnsebetile Vakıf memba suları işletme müdürlüğü çu tavzihi göndermiştir: «Taşdelen suyu tasi- safında hiç bir noksanlık ve nakliye vasıta larında eksiklik yoktur, İşletme idaresi pi- Yasanın talep ettiği miktar suyu getirip depolarında satmaktadır, ve vaki olacak talepleri di w karşılayacak vaziyettedir. Yapılan asri tesisat vasıtasile membalar- daki sular tamamen toplandığından #u ve- rimi bugünkü sarfiyattan çok fazla ise de, talepten fazlasının piyasaya sevkine ma- hal görülememektedir. Küçük şişe ve ga- Jonlarımızın üzerinde V. T. D. markasını ha- vi kapsüller yırtılmadıkça açılmas, Damacanalarımızin okapaklarında bu markadan başka belediyenin ve Taşdelen ve Defneli ibarelerini taşıyan idarenin kur- gun mühürleri de mevcuttur, Halkın, mü- bürlere dikkat etmesi halis ve temiz su iç- meleri için kâfidir. Yabancı bütün edilirse fena değil... samanı Bay Amcaya göre s. Malüm a bizde talebe mekiep dı- ! tediği kıyafetle gezer... /a bu serbes kıyafetle de istediği | gibi hareket eder... | | tedkikleri plânı muvafık buldu İki gündenberi şehrimizdeki pasif korun- maa tedbirlerini tedkik eden Fransız ami- Yalı Mouren dün sabah da Vi gehrimizin sığınaklarıra ve L ne dair hazırlanan plânlar Ü sine verilen izshatı dinlemiştir. l Amiral, bundan sonra refakatinde Dahi- Niye Vekâleti Seferberlik şubesi müdürü B. Hizameddin olduğu halde Pelediyeye gel- miş ve Belediye İmar müdürlüğünde İstan- bulun ahşap mahalleleri etrafında hazır- lanan plânı tedkik eylemiştir. Evvelce de yazdığımız gibi, havadan ge- lecek tecavüzlere karşı gehri yangın tehli- kesinden kurtarmak üzere mevcud ahşap mahallelerden bir kınının kaldırılarak aralarında cadda ve maydan açılma için bir proje hazırlanmış ve bu proje hüküme- te gönderilmişti. Amiral, bu plânı esaslı Bürette tedkik eylemiş, bu tedbirleri mu- vafık görmüştür. Amiral, dün sığınakları da gezecekti. Fakat hava yağmurlu oldu- Bundan, sığınakları gezmeyi başka bir gü- ne bırakmıştır. Taksim gazinosunun işletilmesi meselesi Dahiliye Vekâleti, Taksim gazinosunun işletilmesi için teşkil edilen şirkete Beledi- yenin İştirakini kabul etmemişti. Bu karar | şirket hissedarlerına bildirilmiştir. Belediyenin » k etmemesi üze- rine, Belediyenin iştirak missesi miktarmın iması izim geliyor. Hissedarlar, bu miktarı tamamlamadıklan takdirde şirket ya feshedilecek, yahut da Belediye evvelce yaptığı ihaleyi kernlemyekün ad- dederek yeni bir münakasa aşacaktır. Yaralı bir genç Babası kaza neticesi yaralan. dığını söylüyor Zubıta dün bir ağır yaralama tahkikatı- na el koymuştur. Küçükpazarda oturan 18 Yaşlarında Bekir isminde bir mesi altında derin ve te yara ol- duğu halde bir teksi otomobille babası ta- rafından Cerrahpaşa hastanesine getirii- miş, hastane de keyfiyetin zabitayı ha- berdar eimiğiir. Yaralı Eekirin babası, zabitaya verdiği #fadede, oğlunun kalem yontarken bıçakla | beraber düşüp bu bıçağın sat memesinde- iŞ tesi Almeda ait olduğunu tesbit | eylemiştir. Ahmed, vakadan tamamile ade- mi malümat beyan etmektedir. Şimdi, söz söyliyemiyecek kadar ağır yarali olan Be- rek haklkati anlatma | Almanyaya vik fındık | Almanyaya satılacak fındık miktarı fzg. | ww rinde muhtelif komiteler tarafından ittraz- Yar vaki olduğunu yazmıştık. Dün öğleden evvel, Teşkilâtlandırma müdürlüğünde fın- dık komütelerinin iştirakile bir toplantı yapılmıştır. Toplantıya Mıntaka Ticaret müdürü B. Avni riyaset etmiştir. Bu iç- tlmaa, İstanbul ye Giresun fındık komi- teleri tamamen, 'Trabzon ve Ordu komlte- leri ise kısman iştirak etmişlerdir. Toplan» tada, Almanyaya satılan fındık tevsiatın- da nisbetsizlik olduğu esas itibarile kabul edilmiştir. Pındık tacirleri, kendi araların- da anlaşarak her komitesinin hissesine dü- şerek fındık satış nisbetlerini yeniden tes- bit ederek Vekâlete bildireceklerdir. Sahife 3 | Iktisadi meseleje. Kömür istihsalini artırmalıyız Bir zaman zirai mahsullerimizin Hatlı, tahdi €tmek tedbiri hatıra geliyordu. Esase Piyasa telebleri, bunu kendiliğinden d tabdid etmektedir. Madem ki filân ra para etmiyor ne diye bu malı iztihsi ». Zürra böyle düşünüyordu. ( tüm iktisadeılar, iktisadi buh ranın sebeblerini araştırırken, iştihsi fazlalığını ileri sürmekteydiler, şim a , semayide tahdid politikası te mamiyle suya düşmüştür. Bugünün paro ası şudur: İstihenli arttırmak... Tarlada, fabri kada âzami derecede istihsal temin et mek... Bugünün ekonomik şartlarını icabı olarek fazla istihsal politikasın tatbik ettiğimiz zaman, bütün enerjimiz muayyen işler üzerinde teksif etmemi lâzımdır. Fazla istihsal ederken, pek ince kadır çorabı ile çikolata, yahud lüks kadın gibi çeşidleri de hesaba katucalı muayız? Bu gibi çeşidleri yetiştirmek ii de binlerce insan kuvveti gece ve giln. düz çalışmaktadır. Herkesin tössirel ve sade giyinişe mecber olduğu bir sıra. da, sermaye ve iş kuvvetini daha ziya de, bize cok faydalı yerlere inhisar et tirmeliyiz. Bu sahalar nelerdir? Bunun plânı yapınak için uzun uzadıya müle- bassısların fikirlerini amağa lüzum ye tur. Gözle görülen bir bakiket vardır ki, © da kömür öistihsalâlını arttrmak, ve Retice olarak kömürü ucuzlatmak lüzu- mudur, Şimdiye kadar mühendi iktisadcılarımızın h #mi olarak bütün münevverlerimizin birleştiği nokta şudur, eğer on beş sene denberi Zonguldak kömür milyonlar yalırmış olsaydık, ce sermaye ve enerjimiz mütenevvi en- düstri şubelerine inhisar et güldak kömür havzasına lâyik olduğu ehemmiyeti vermedik, Yalnız son bir kaç sene içinde Zonguldaktaki ecwebi kö- wür şirketlerinin tesise hülümet tars- fından satın alınınıs bu suretle kömür bavzası ekseriyet itibarile devlet eline geçmiştir. Hasılı da bir ihmalkârlek ol İ yatırınıklan ka < esele, havzada daimi bir işçi rafuza etmektir. asına obirimei derecede ö strinin kömürü ucuza temin edebilir, ve bol bol da dışarıya biliriz. Bu bahisler üzerin #üm bir mühendiz arkadaşımın ifadesine göre istihsali artt; 10 miyon ton al 2 milyon bilede- Hüseyin Avni Profesör Dr. Server Hilmi ibtifali $i ve Kezacı mi pılınıştır. Gerek Diş acı mektebinin ve ihtifal. balık ile talebeleri hazır bulunmuşlardır. Paristen yeni getirdiğimiz gümüşler vitsinlerimizde teşhir edilmektedir. DEKORASYON Beyoğlu İstiklâl caddesi No. 353 sivillerden ayırd etmek için talebeye bir örnek elbise giydirile- oturup sohbetile ayızd edilebilmelidir

Bu sayıdan diğer sayfalar: