10 Nisan 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

10 Nisan 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife $ Müttefikler bütün kuvvetlerile Norveçe yardım edecekler (Baş tarafı 1 mel sahifede) neşredilen tebliğin bir aynı öğleden #mra Fransız hükümeti tarafından ,da neşredilmiştir. Londra 9 (AA) — Norveçin Londra eiçisi bugün Hariciye Nezaretine gi- derek Lord Halifax Be görlişmüştür. Zannedildiğine göre Lord Halifan, aiçiye İngiltere (le Fransanın Norveçe bütün kuvvetlerle yardım edecekle- rine dair teminat vermiştir. Fransız ve İngiliz kabinele- rinin toplantısı Paris 9 — Kabine bu sabah Başve- kilin relaliği altında saat yedide top- lanmış, iki saat kadar müzakerede bulunmuştur. Saat dokuz buçukta Mili Müdafaa Nazırinrı, kara, hava ve deniz erkânı harbiye relslerinin iş- tirakile Başvekâlet binasında toplan- muşlardır. zakere' bir saat kadar sürmüş, bunn müteakib kabine Reisi sümhurun rejsliği altında toplanmış- tar. Londra 9 — Bu sabah harp kabine # toplanmış ve mühim müzakercie bulunmuştur, Toplantıda kara, denis ve hava erkânı harbiye reisleri bulun- muştur. Kabine toplantısından sonra B. Ghamberlain, Lord Halifax, B. Butler, B. Alexander Cadogan, Sir Ceci Newall, İmparalorluk müdafaa kömi- general o İsmay, Antony Eden, John Anderson, Oliver si ©y, Samuel Hoare, Attlee ve Gresnwood'u kabul etmiştir. ; Bundan başka Lord Halifaxds Fransa büyük elçisi B. Corbin'i kabul #stmiştir, Norveç sefirinin Lord Half fax'la görüşmesi üç çeyrek saat sün. müştür. Parlâmentodaki işçi muhalefet şef- leri Attlee ve Greenwood, Başvekâlet- ten çıktıktan sonra kabine ikinci bir toplantı yapmıştır. Yüksek harp meclisinin içtima Londra 9 (A.A.) — Londrada aşa» ğıdaki tebliğ neşredilmiştir: Yüksek harp meclisi bugün öğleden sonra yedinci toplantısını yapmıştır. u toplantıda İngiltereyi Chamber- inin, Halifax, Churehill, “Stanley ve Sammel Hoare ile Cadogan, Nevall, do- nanma kumandanı Dudlay Paund ve ordu kumandanı İronside, Fransayı da Reynaud, Daladier, Cirbein, amiral Darlan ve general Koliz temsil edi- yorlardı. Yüksek harp meclisi, Norveç ve Da- nimarkanın istilâsı üzerine hasıl olan tecavüz hareketine karşı koymak (is9- re alınacak siyasi ve askeri tedbirler üzerinde tamamile mutabık kalmışlar. dir. Paris 9 (A.A.) — Reynaud ve Dals- dier saat 20 de tayyare ile Londradan Parise dönmüşlerdir. B. Chamberlainin beyanatı «Almanya bugün Danimarka ve Norveçi işgal etmiştir. Şimdiki harbin bidayetindenberi, Almanya, Skandinavyaya hâkim ok mağa ve Skendinây devletlerinin si yasetini ve iktiandiyatını kontrol et- meğe çalışmaktadır. Almânyanın bu memleketler füz6- rinde yaptığı tasyik mütemadiyen artmıştır, Almanya, Skandinav dev- letlerine Fin - Sovyet ihtilâfı esnasın- da Finlândiya hakkında takib etme- leri lâzım gelen siyaseti dikte edecek vaziyette olduğunu iddia etmiştir.» B. Chamberlain, Almanların Dani marka İle Norveçin işgali hakkındaki plânlarını (Omüttefikler tarafından Norveç karasularına mâyn konmadan çok önce hazı ıklarını söylemiş ve demiştir ki: «Böyle olmasaydı Alman kıtaları bu kadar çabuk Norveçe lardı» Başvekil müttefiklerin Norveçe yar- dım için verdikleri teminatı hatırlat- mış ve sözlerine şu suretle devam et- miştir; «Mühim bahri kuvvetler hâlen de nizde bulunuyor» B. Chamberlain sözlerini şu suretle bitirmiştir: «Bu zalimane taarruz hareketi an- cak Almanyaya zarar verecek ve ni- hayet hezimetine sebeb olacaktır.» B. Chambrelin'in, İr nin Nor- veçe tam müzaherette bulunacağına dair olan sözleri şiddetle alkışlarnımış- tar. Norveç sefirine yapılan tebligat Paris 9 (AA) — Başvekil ve Hariçiye Na» arı B. Reynaud, bu sabah saat 11 de Fran- aadaki Norveç safiri Backe'yi kabul ederek aşağıdaki tebligatta bulunmuştur: İ — Alman hükümeti, bir beyannama üeşrederek Norveç ile Danlmarkanın hima- yesini deruhte etmeğe karar serdiğini bil dirmiştir. Alman hükümeti, bu hareketin dün İngiliz ve Fransız denlscileri tarafın- dan in kara sularında mayn tarla» lan de getirmelerine Karşı bir mua bele oi ? — Fransa hükümetine Oslo'daki Alman aefirinin bu sabah Norveç hükümetine mü» t ederek Norveç erarisinin Alman a$- İdaresine terkedilmesini istemiş oldu- una dai messlli, bu talebin kabulünden imtina edil. diği twkdirde her türlü mukavemetin kiri cağını ilâve etmiştir. Norveg hükümeti, bu talebi derhal mede detmiştir. Bilâhare gelmiş olan haberlerde Alman kıtaatının bu müracanttan daha ewvel Norvaç erazisini işgal etmiş olduk- lan bildiriliyordu. o girişmiş olduğu hareks- Almanyanın tn İngiltere ve Pransx hükümetleri tara- Mddia, hiç kimseyi aldatamaz. Deniz kuv- vetlerinin refakat etmekte olduğu kıtaatın | Norveçin muhtelif noktalarına ayni za» manda çıkarılabilmesi için urun müddet hazırlıklar yapılmış olması ioab erer, Fransa hükümeti, Norveçin Alman taar- 4 — Başvekii senii ii safirine memleketinin Alman istil, uğraması dolayısile Frans haktmelata —— derhal tanı bir yardımda bulunmağa Norveçle tamamile mutabık kalarak harb devam etmeğe karar vermiş olduğunu söy- lemiştir. 5 — Zaruri olan bahri ve askeri tedbir. ler, Büyük Britanya İle itlihas olunacaktığ. Danimarka Alman işgalini kabul etti (Bas tarafı 1 mel sahifede) Kopenhay 9 (A A.) — Danimarka parlâmentosu, bugün aya çağrılınıştır. Amsterdam 9 (A.A.) — Danimarka kralı, Amalienberg sarayından radyo ile Danimarka milletine hitap ederek mem- leketin işgalini protesto etmiş ve milleti yid edilmiyen haberlere ve bütün Da» aimarka bu sabah işgal edilmiştir. Berlin 9 (A.A.) — Alman ordusu başkumandanlığı bu sabah aşağıdeki Bususi tebliği neşretmiştir: Salı sabahı, Alman motörlü ve zırhlı kıtaları, Flensburg ve Tonderm civarın- dan Almanya - Danimarka hududunu geçmişler ve Apenrade ve Essjerg yolu ile şimale doğru ilerlemekte bulunmuş | lardır, Salı sabahı, şafakla beraber, Alman kıtaları Mittelfahrt Givarında küçük Bel- ça tri — Bani " te ihraç edilmiş ve bu kıtalar, Belti iş gel eylemişlerdir. girmişler ve Korsör ile Nijborga ml Üraç etmişlerdir. Warnemündeden len Alman kıtalarını bamil bir zı en feribot ile döğme iadeniz elli Danimarkayı niçin işgal etmişler Londra 9 (A.A) — Reuterin öğrem- diğine göre, Almanlar, Danimarkayı iş- gal suretila kendilerini İzlandayı ve Gro- enlandın Danimarkaya ait arazisini de himayeleri altına almış telâkki etmeğe kadar gideceklerdir. Almanlar bu suretle deniz ve hava üsleri elde etmeğe ve A- merika İle demiz münasebetleri temin ay- lemeği ümid etmektedirler, varamaz. | AKŞAM Almanyanın yeni taarruzları (Büz tarah | nci sahifede) Almanya ile hududu bir olan küçük ve zayıf Danimarka'run, motörlü ak man kuvvetlerine hiç kara koyma dan tamamen işgal edildiği söyleni- yor. Fakat Norveçten gelen haberler henüz açık değildir. Norveç, silâhla mukavemete karar vermiştir, İngilte- re ve Fransa, bütün kuvvetlerile yam dım edeceklerini bildirdiler. Alman- lar, denize döktükleri torpillerin hi- mayesinde Norveçin cenup sahilleri ne çıkıyorlar; İngiliz donanmasının | bu denizden ihraç işini nereden ve na» mil işkâl edebilecekleri malüm değil dir. Almanya, müttefiklerin bu yar dımını önlömek için Danimarkayı sür atle işgal elli. Pakat, açık denize hâ- kim olan İngiltere ve Fransanın Nor- veçiri şimal limanlarına çıkaracakla- rı kuvvetli ordular cenuba inerek ka- radan ve havadan alman işgal ordu- larile harbe “tutuşabilirler. Denizden nakliyata mevbür kalanı Almanya için Norveçte ciddi bir harp herhalde ko- lay olmıyacaktır, Almanya kendi ar- zusu İle yeni bir cephe açmış bulunu- yor. Bu cephenin doğuracağı neticeler, | müttefiklerin vaadettikleri yardımın ehemmiy e ve süratine bağlıdır. Komşusunun mukadderatma wlâka. siz kalmaması lâzım gelen, ve toprak- larındaki demir mağenleri dolayısile istikbale ci endişe ile bakan İsve- çin alacağı de retice üzerinde mühim rol oynıyacaktır ayet, Bal- tık denizine t eden harp yangını karşısında Sovyet Rusyanin tarzı, Almanya ile ne döroceye kadar şik olduğunu gösterecektir. sahası, emniyet gibi behane- kerle, Almanyanın yulmaya çalıştığı devletlerin sayısı beşi buldu. Anlaşılı- yor ki, bu obur dev cüssenin İştihası- nz hudut olmadığı gibi tasallut için bulduğu behanelere de son yoktur. Son hâdiselerin dehşet ve fecaati bi- taraflara ders olacak kuvvettedir. | Kimse, zâvalı Danimarka ve zavallı Norveç kadar bitaraflık siyasetinde titiz olamazdı Necmeğdin Sadak | Şiddetli bir de- nizmuharebesi (Baş tarafı 1 inci sahifede) Denizde olduğu kadar, Norveç top- râklarında da Alman Kıtalarile şid- detli muharebeler olmaktadır. Paris 9 (A.A.) — Perise gelen bir habere göre müttefik ve Alman filo- ları arasında bir çarpışma olmuş ve Oslo koyunda bir Alman kruvazörü batırılmışlır. Stokholm 9 (AA) — Burayaen son gelen haberlere göre, Oslo koyun- da Drosbank Norveç istihkâmları gündüzden cereyan eden muharebede bir Alman destroyerini batırmışlardır. Stokholm 9 (A-A.) — Dögens Nyheter gazetesi Oslo koyu üzerinde hava mu- harebeleri cereyan etmekte olduğunu ve fakal henüz bu hususta hiç bir taf- silât alınmadığını bildiriyor. Oslo 9 (AA) — Krisüsnsünd'dan öğrenildiğine göre Sand adası açığında bir Alman vapuru daha top ateşile ba- tarılmıştır. Vapurun mütettebatından ya- ralanan birkaç kişi Norveç sahilinde ka- Taya çıkanlmişter. Stokholm 9 (A.A.) — İsveç radyo- su, dün torpillenmiş olan Alman petrol isinin evvelce | bildirildiği (veçhile Si olmayıp 12,000 ton hacmin- deki Posedoma olduğunu bildirmekte» dir, tayyare taarruzları Oslo 9 — Oslo ve Krintiyanmad şehir- leri Alman tayyarelerinin tanrruzuna uğ- ramıştır, Bu iki şehirdeki sivil ahali tah- Wee edilmektedir. Dört Alman bep gemisi Ösle körfe- rine ye Jİ Bataryaları ateş aç“ mmşlar, bir muharebe olmuştur. Alman- Jar bu ateşe rağmen körfezde bazı nok- talara asker çıkarmışlardır. Alman hava kuvvetleri Jutland'da “ve cemubi Nar veçte tayyare meydanlarına inmiştir. Norveç tebliği Oslo 9 (A.A) — Norroş donanma kuman»- darlığınm tebliği: Alman harp gemileri geceleyin Oslo köp- tezinin bareinde bulunan istihkâmı, sahil toplarının ateşine rağmen, bu istihkâmm önünden cebren geçmişlerdir. Sak 430 da Alman gemileri ile Kusarbord İstihkimı arasında şiddetli bir muharebe olmuştur. Bir Alman kruvasörü geçmeğe muvaffak olmuşen da bilâhare karaya obup- muğkür, Diğer Alman harp gemileri Efartami bom- burdıman eterişlerdin. Almanlar eylemişlerdir. a reket | 2 10 Nisan 1940 MEŞRUTİYETTE SARAY ve BABJÂLI Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme, iktibas haklı mahfuzdur. 'Tefrika No: 173 Topal Tevfikten başka bütün katiller kaçtılar Mülâzım pek-sşiddetle verilen bu emir karşısında takdire şayan bir çe- viklikle cinayet yerine koştu. Aradan beş dakika geçti. Cemal bey muhafızlık dairesine gitmek ürere vaka yerin- den geçerken bu mülâzim Topal 'Tev- fik isminde birini yakaladığını, bu- nun canilerden biri olduğuna emin ol- duğunu, diğerlerinin otomobil ile kaç- taklarını öğrendiğini haber verdi. Mahmud Şevket paşa 1913 hazira- manın on birinci günü -29 mayıs 1329- amat an bir buçuk raddelerinde Harbi- ye Nezaretinden Babıâliye giderken Be- yazıd meydanından Parmakapıya sü- pılan kısımda bir cenazeye tesadüf et- miş, otomobilini Saka çeşmesi civarın- da Ketencilerkapısı önünde biraz tev- kif etmeğe mecbur kalmış Bü tesadüf canilerin işini kolaylaş- tarmışlı, Suikadcılardan Abdürrahman beyin şoför Cevad idaresindeki san renkli otomobili bu esnada tamir edi- liyormuş gibi orada durmakta idi. Ce- naze alayı geçip Mahmud Şevket pa- şanın otomobili İlerlemeğe hazırlan- dığı anda dört kişi silâhla üzerine hü- cum etmişlerdi. İlk silâhi atan Naz- mi tarafından verilen işaret üzerine Topal Tevfik olmuş, sonra bir yaylım yapılınış, Mahmud Şevket paşa ye vüzbaşısı İbra- him bey iki yerinden vurulmuştu. Mah- mud Şevket paşanın yanında oturan seryaveri Eşref bey ilk silâhlar üzerine otomobilden yere atlıyarak silâhına davranmış, mukabeleye başlamıştı. İptida yıkık bir duvar üstünde duran bir adamın -Topal Tevfikin- kendileri- ne mütemadiyen ateş ettiğini, güya tamir edilmek üzere olan otomobil önünde duran garı pârdösülü diğer bir şahsın -Ziyarın- da silâh kullandığını görmüştü. Mahmud Şevket paşanın ağam Kâzım ağa olurduğu yerden mütecasirlere karşı, bir, iki kurşun sarfettikten sonra vurulup otomobil den yere yuvarlanmıştı. Sarı pardösü. lü adam Kâzun ağanın cesedi üzeri- ne birkaç kurşun daha sıkmıştı Yaver İbrâhim bey acı, acı bağırarak göğsünden aldığı yaranm tesirile ve fat etmişti, Etraftan silâh seslerini duyan polis ve inzibat memurları vaka mahalline koşuyorlardı. Bunu görünce Topal Teva fikten mâada kağiller Abdürrahman beyin otomobiline atlamışlardı. Topal Tevfik yetişen bu zabıta memurları üzerine ateş ettiği gibi Topal Tevfiğin firarını teshil için otomobildeki arka- daşları da tabancalarile birkaç el da- ha silâh atmış, sonra vaka yerinden süratle uzaklaşmışlardı. Otomobile at- yamıyan Topal Teyfik kargaşalıklan istifade ederek o civardaki Aşiret ha- nının abdesthanesinde saklanmıştı. Hayatta kalmasını tesadüfe medyun olen” seryaver “piyade yüzbaşısı Eşref bey Mahmud Şevket paşa ile İbrahim beyi otomobil ile Harbiye Nezaretine nakletmişti, Kâzım ağa da oraya gö- türülmüştü, Faciadan haber alan Harbiye Neza- reti erkâni Nezaretin cümle kapısına EKUA TEEN ERA AEŞA EAA EEE ERER YRD veç gemilerile barp yaptıktan sonra Nar- vike gelmiş ve karaya, nisbeten HANI bir kuvvet çıkarmıştır. Christiansund'dan gelen haberlere göre Alman harp gemileri bu şehirin istihkâmına taarruz etmişlerdir. 'Pafsilât mevcud değil Alman kıtaatı Egersund'a da çıkmıştır. dan başka diğer bir gom! aldığı ağız bir rahne dolayısile yoluna devam edemiyecek bir hale gemiştiz. Diğer bir gemi alevler içindedir. Suyun üzerinde geniş bir yağ İekesi yüzmektedir. gür koşuşmüuşlardı, Mahmud Şevket paşa kendinden geçmiş halde ve şakağın- dan kanlar sızarak Nezare* binasında Üst katta Şürayı Askeri dairesine çı- karıldı. Orada süratle mümkün olan shbi tedbirlere tevessül edildi. Askeri sıhhiye reisi İsmail Besim, Sıhhiye teftiş komisyonu reisi Lâmbi- Ki paşalarla doktor Süleyman Numan bey pansıman yapmak, yaraları dik- mekle uğraştılar. Hariçten diğer bir- kaç doktor ve operatör de davet edil di. Fakat hiç birşeyin faydası olmadı. Mahmud Şevket paşa kurtarılamadı Bu dakikalarda ben polis müdirf umumisi Azmi beyin yanında bulu- nuyordum. Evvelce de yazdığım gibi Büyük Kabine zamanında Samsun mü- muş, sonra tevkif edileceğimi anlay ca Selâniğe saruşmuştum. Selânik hastanede çalışmakta olan dökter Nâ- zım beyle görüşüp derdleştiğimizin er- tesi günü Yunanlılar Nâzım beyi ya- kalayıp Atinaya sevketmişlerdi. Ben de Selânikte İttihadcıların Babıâli baskınına kadar kapalı bir hayat sür- müş, İttihad ve Terakki iktidar mev- kiine tekrar gelince vapurla İstanbula avdet eylemiştim. Selânikte ve civarın- da yapılan tecavüzleri, zulümleri işite, işite kalbimi istilâ eden ) içinde yaptığım bu seyahatte Çanakkalede sevgili bayrağımızı görünce kendimi tutamıyarak ağlamıştım. İstanbulda Dahiliye Nazırı Hacı Adil bey beni vilâyetlerin idaresi hak- kında tanzim olunacak bir kanun pro- jesmi hazırlamak üzere teşkil ettiği komisyona memur etmişti; burada bir ay kadar çalışmıştım. Bir memuriyete tayinim gelmesine intizar ediyordum. gibi bir müstakil mutasarrıflığa gön- derilmemi istiyordum. O sırada Beyoğlu mutasarrıfığı şair Faik Âli beyden inbilâl etmişti. İstan- bul vilâyetinin kanuni hususiyeti ica- bından olarak u mutasarrıfları polis ve şehremüneli işlerile uğruşmaz- Jardı, Fakat vazifelerin biribirine ka- rışmaması kabil olamıyordu. Burdan da ihtilâflar çıkıyordu. Aramızda böyle ihtilâflar çıkmasına ihtimal vermediği için Azmi bey arka daşça birlikte çalışmak Üzere benim Beyoglu mutasarrıflığını kabul! etme- mi arzu ediyordu. Ben İse o vakte ka- dar payıtahtta vazife görmemiş, taşra hayatına alışmış olduğum için bunu kabul etmiyordum. O gün Azmi bey muvafakatımı al mak üzere beni tekrar yanına çağır- mıştı. Bu mesele etrafında konuşurken bir polis merkezinden Azmi beye — Bahriye Nazırını vurmuşlar! Diye telefone edildi. Biraz sonra yanlıştık anlaşıldı — Mahmud Şevket paşayı Beyazıd nında vurdular, sırasının velki Katiller otomobil ile Teletonları geldi. Acaba mesele yalnız Mahmud Şev- ket paşanım katlinden İbaret mi idi? Yoksa teşebbüs daha geniş mikyasta bir hareket mi idi? (15 kânunusani) vakasında Babıâli baskınında Azmi bey gelip doğrudan doğruya polis müdüriyeti makamını işgal edivermişti. Şimdi muhalif ta- raftan ayni bal tekerrür edecek, bu dakikada yeni polis müdürü daireye girecek miydi? Polis dairesi ihata mı edilmişti? İkimizin de ayni zamanda hatarımı- za böyle birşey geldi. Elektriklenmiş gibi kalkarak pencereye şitap ettik. Müdiriyet binası etrafında bir fevka- lâdelik göremeyince Azmi bey bütün merkezlere geçen otomobillere dikkat edilmesini ve şüpheli görülenlerin tev- kifini emretti, Sonra bana; — Ben muhafızlığa gideceğim! Dedi. Birlikte çıktık; sokakta ayrıl- kaçtılar!

Bu sayıdan diğer sayfalar: