2 Ocak 1935 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4

2 Ocak 1935 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

U DA AA aa e aüi | bilir. Liselerde leslek' Araştırmaları İsveç'te Mektebcei- lik Nasıldır? . Hamdi Ertem — ÖÜdemiş İsveç mektebciliğine ait bir grafik Mektebe devam edenler: 694 bin 478 (7-14 Yaşında). Tahsll nlsbeti: 4, 100. Tabsil borçlulağu: T-14 yaş. Mekteb Kurumları Anamektebleri (A) Anamektepleri henüz ? ya- şına girmemiş olan küçük yav- guları alır, İlkmektebler (B.K.L.) “ İlkmekteb tabsili 7-14 yaşında olanlar için dırız (Meoburi) dir, | akçasızdır; okuv çeğı 7 yıldır. — Bu kurumlar aşağıdaki bölüm. lere ayrılır: — 1 — Küçükler mektebi deni: len anıklayıcı (2-3 Yıllık) bölüre; 32 — Alt bölüm (4 Yıllık); -8 — Üst bölüm ÇI, 2, 3 ya: But & yıllık). (K). — Yüksek kerteli ilkmektebler yüksek, ameli bir yorak (Ter- biye) vermiye özenir; öğrence- ler (Dersler) genel (Umumi) ve çok meşlekidir. Selt meşleki Okılıkta olan bütünleyici mek- tebler (L) de vardır. KUL I) Orta okuva ilkmektebin tür- O lâ smnıflarından — geçilebilir. Söz gelimi, lkmektebin Vi ncı yılını Bitirmiş olanlar: — S — Moderm mektehe ya- hat okuüv çağı 4 yil olan yerli Oorta mektebe. (H.); (Öğrence- Jerini, sonunda bakalorya sına: gına götüren 3 yıllık gimnazi- “samlarda (1) izliyebilir). b — Sonundu bitirim serti. fikası veten 6 yıllık yüksek Ögerli kız mektebine (J1); B .— Okav çağı bakalorya Ho bitirilen liselero — (J2) gice: & yıl okuduk sonra — öğrencekler, tıpkı 4 yillik modern mektebi (H.) bitirimler gibi, Yeal sımağını ebilir. İlkmektebin 4 yılını miş olanlar, okuy cağı 5 ren möüderan mekteblere geçmek doğrüuluğünü — ka- Bura okavunun biti. “öğrencekler real esaman sanğı geçlrirle, tta bölümün V inci yılını ler, öğrencelerini 3 yıllık sezlumlarda (E) Izliyebilir. & yıllık modern mektebi M AğçTer, < (D) bitirenler 4 yıllık — gimne- Hume ÇE) gizebilirler. — Heriki ©| gimnazlam bokalorya sertif ikası rilmektedir. 11 yaşında ” ilk- ektebten ayrılan bir - çocuğu tsök kız. mektebine (C1) hut 2) okuv çağı 7 yıl türten ş,ıhık mektebe (C 2) girebilir. Salt kızlar için ayrıca bir gimnazlam tpi (T) daha vardır, Kızların buraya girebil. meleri için en azdan 16 yaşımı bitirmiş olması — istenmektedir. Yüksek Okuv (C) Upaala ve Lund'da bulunan beylik üniversitelerin — dörder fakülteleri — vardır. — İlâhiyat, bukuk, tıp, fen-felsefe.. Stock. holm'da ayrıca bir tıp fakültesi vardır. Stocholm ve Götenborg'da ayrıca birer özlen — (Hususi) üniversite bulunmaktadır. Öğ- renceklerinin çoğuna ekinci ve erdemliler arasııdan toparlıyan Folkbögekolar denilen — balk mektepleri (T) de yüksek ku- rumlar — arasında — sayılmakta- dır. Bu kurumlara girebilmek Iiçin kızların en azdan 16, de- Hkanlıların da 18 yaşında ol. maları, ilkmekteb konvunu bi. tirmiş bulunmaları gerektir. Öğ- rencekler (Kure) konferans, gö- rüşmeler ve bazı tetbikattan ibarettir. Bu ülkede halk yo. rağına çok değer verilmektedir. Buralarda yüksek okuv görme: miş olanları kınarlar; böylesi öğrek - dirimliğinde çok sıkın: tı çeker, İsveç yorgucuları (Terbiyeci) balkın özlülüğünü olgonlaştırmak — bilimini artır: mak için bizi imrendirecek kı- lıkta özenmektedirler. Meslek Mektepleri (M.N.O.P.R.) Yukarıda ötöndüğüm (arzet: mek) gibi bütünleme mektep- leri (L) nn mesleki bir özen- likleri vardır. İlkmektebin VI inci sınıfiını bitirmiş - olanlar atolye » mekteblerine (N) gire- bilirler. Bu kurumların prog- ramlarında öğronce (Ders)ünite- leri olarak birçok şeyler göste- rilmektedir. İlkmektebi — veya bütünleyici — sınıfları bitirmiş olan 15 yaşındaki gençler okuv çağı 2 yıl süren İşçiler mekte- bine (M.) alınmaktadır. Yüksek kerteli ilkmektep ve- ya İşçiler mektebini bitirenler aşağıda yazılı mekteplerden İste- diklerine dölenebilirler (Devam): Meslek mektebleri (P) amelt tiearet mektebleri (P), özlen technik mektebler - (P), ameli technik mektebler (R), ticaret mektebleri (0), Evökütümü (İda- re mektebi (0). Bu kurslara girilebilmek için öğrence en azdan 17 yaşında olmalıdır. Yüksek technik öğrenceler Stoc. holm ve Göteborg'da bulunan TTTT ea ılbaş GecesindeKuma Faaliyeti Vardı.. Zabıta Bunların Peşine Takıldı ve Birçokların Yılbaşı gecesi bazı yerlerde kumar — oynanmıştır. — Zabıta; kumarcıları — yakalamak — için yeryer — fanliyete geçmiş ve şehrin birçok yerlerinde Iaa kumarcılar dün adliyeye verilmiştir. Adli kıtım başkanı bay Hulüsi Gümüş te bütün mer- kez ve karakolları teftiş etimiş memurların — vazifeleri ba olmadığına — bak ve gada olup mıştır, Kumar oyvatken tutulanları yazıyoruz: Alsancak'ın Aydın demiryol ları İstasyon kahvesinde maki nist Tabir oğla Baey Febmi, bagaj memuru Helil oğlu Bay Mustafa, manav Ali oğlu Bay Ahmet ve kahve kiracım Vahit oğlu Bay Selâhiddin 400 kuruş kumar puraslle. Yeni mahallede Bay Osman'ın barakası ardında Mahmod oğla hamal bay Kerim, Yusuf oğlu hamal bay Recep, Hasan oğlu ballaç bay Şerif, Ali oğla ba- yüksek technik mekteplerinde (5) gösterilmektedir. Sınağlar: Öğrencekler (Talebe) bir - nıftan öbürüne sınağsız (İmti- hansız) geçerler. Çok gevşek olanlar, yaz keslıminin bitiminde sudan bir sınağla yoklandıktan sopra yukarı sınıfa - geçirilir. Öğrence yılı Ağustosta başlar. Öğrencekler modern, orta mekteblere, lise ve gimnazlum- lara sınağla alınırlar. (Bundan sonra bakaloryadan başka sınağ görmezler). Relexman ve Stu- dent ekzamen denilen bu sınağ- lar biribirlertne çok benzerler. Müallim — mekteblerine — girib çıkma da sınağlarla — olub bit- mektedir. Kız orta mektebleri de realeksamanler — değeriade doğruluk kozandıran - sertifika verebilmektedir. İsveç gençliği İsveç kadınlığın, en — genlş ölçüde olgunlaştığı, öğrek diri minde ber bakımdan yüksel- diği, erkekler üzerinde, saldam erkinlerile büyük - roller oyn- yan soysal üyelerdendir. Diri- min her yanında, her İşte ka- dınla erkeği yanyana görürsü- nüz. İsveç gençliği acanun en babtiyarlarındandır. Çünkü acun siyaralı kargaşalıklarının — dışa- yısında kalmıştır. İsveç gençliği, yardan (Genç- lik Öğreği) nde üyedir. O, yurdunu, budununu sever; onun || budunseverliği her türlü ya- | bancı erkilerden uzak kalmak, || kalkınma, açılma ve baysallı- fımı kendi yurdunda aramaktır. İsveç gençliği cimnastiğe kutun bir iş diye bakar, ona göre etüz düzgünlüğü erdemin tâ kendisidir. İsveç gençliğinin ya- şayışı (Dirikleniş bir program) in anımlı kılıklarda tatbikl de- mektir. İsveç gençliği —enerji- lerini saldam aekıntıler halin- de kanalize ederek açmakta, dirilginin ava çatısını ,, Hayat içerisinde bayatla,, kendi kur- maktadır. Avrapa gençliğini kemiren birçok ağmanlardan uzak — sal- dam yöademlerle yaşıyan bu gençliği takdir etmek te kıvançlı bir iş değil midir? ı Yakaladı. mal bay Osman, — Salih - oğlu kunduracı bay Azml, Süleyman oğlu boyacı bay Halil, kumar oynadıkları zarla ve 46 kuruş parn İle. Keçecilerde İnkılâb sokağın da İsmsil oğlu bay Mastafanın banında Ahmet oğlu”bay Sü leyman, — İbrahim — oğla bay Ahmed, Said oğlu bay H Said — oğlu bay” Selâhiddin, Müstafa oğlü bay Ahmed, Ah med oğlu bay Nuri oğlu bay Orman, Mustafa oğlu bey Balil, Mehmed oğlu bay Söleyman, Abhmed İbrabim, oğlu bay lemeil, Âbidin oğlu bay İsmail, | Mustafa oğlu bay Ali, Rasim oğlu bay Cavid, Mustafa oğlu Receb, Salih oğlu bay Şükrü, Hf oğla bay — Selâhiddin, Mehmed oğlu bay — Mazhar dekambil kâğıtları * ve362 ku ruş kumar parasile.. Keçeciler'de Çollu oğla ha: nında Ozman oğlu bay Buha- eddin, Muastafa oğlu bay Ozman, Muüstafa oğlu bay — Hüseyin, Müstafa oğlu bay Ali, Veli oğlu bay Ali, Salm oğlu bay Falk, Halil oğlu bay Kadir, Osman oğlu bay Mehmed Ali, Ibrabim oğlu bay Mehmed İs- kambil kâğıdları ile. Güzelyalı tramvay caddesin de şüle. gazinosanda — Halim oğlu bay Fehmi, Mehmed oğla Bay Ferid, Abidin oğlu bay Alâlddin, iskambil kâğıdları ve 165 kuruşla. Hasan hoca sokağında Mus- tafa oğlu bay Ömer, Hüseyin oğlu Seyfiddin, Kurban oğlu bay yusuf, İskambil kâğıdları ve Üüç İira para ile kumar oynarken tutolmuşlardır. Bayanlar Fırkaya Yazılıyor Konya 31 (AA) — CH.F. bütün ocaklarında bugünlerde kadınların — firkaya - girmeleri dolayisile çok kalabalık görül- mektedir. Konya 31 (A.A) — Vilâyet dabilinde ikinci seçici intihabı şiçin bazırlıklar yapılmaktadır. Borsa Borsada dünkü üzüm, incii ve zahire satışları aşağıdaki şekildedir. üzüm Satışları Ç. Alıcı KS KS 119 H. x. Ah. 12 25 16 UH, ve Cev, 1825 47 Zahi. İbra. 2 29 jaki. Lör. 13 25 12 İ. Rasih 12 25 M Y. L Telât 14 50 T $Ş. Rıza ha. 13 13 . a 12 Nohut 1450 p. çekir. B3SI palamut 195 390 91 pamük — 5050 67 - B Y — ö C0 a n © | © r |İzmte'de Spo eti Bugüu, biraz da hakem mes'e leslni —koduşmayı — düşündüm. Çönkü, bemen hepimizin de itiraf ettiği veçhile, İzmir'de, hem de ötedenberi, bir hakem derdi vardır. Sahada görülen birçok bâdiseler, bu arada tek- nik vukullarına ve bitaraflık- larına güvenilen hakemleri de aralıkta alıp sörüklemiştir. Bu nu, kulüp ihtirası ve rekaberi- nİn tevlit ettiği mubakkaktır. Bence, hakomin yaltız bita raflığı kâli değildir. Bitaraf olur da kararında — isabet bu lonmaz. Oyunu İâyikile takip edemez, toknik — bilgisi azdır. Oyuncoular üzerinde nüforzu yok | tür vemsize çezalre.. Bü - çeşit hakemlerin faaliyeti de, mabi yet itibarlla ayrı bile olsa, ne- Hee bakımından tarafgic ha kemlerin yaptıklarından farksız sayılabilir. Bazan pek yanlış olarak; — Falan kişi hiçolmazsa bi- taraftır. Deriz. Bu fiklr, neticeyi dü- tünmemekliğimizden — doğmak- tadır. Yahut da şerrin ehveni- ni de-aramaktan - ileri geliyor. Halbeki biz, yerimizde - oturu- rak ve bhiçbirşey yapmıyurak dalma gerrin ehvenini ayıkla: makla uğraştıkca, hakem derdi de sonuna kadar böyle devam edip gidecektir. Bugünkü ib- tiyaç İse İyinin en İyisini ya- tatmaktır. Epice evveldi: İzmir'de bir hakemler kursu rivayetleri ortada dolaşmıştı.. Hakemler burada yetiştirlle- cekti. Kendilerine diplomalar verilecekti vesalre.. yanl bildi- gimiz beylik âkırdılar, Ban.- lardan yapılabilen yegâne şey, hükemlerin selâhiyetlerinin bir az tevsiinden ibaret — kaldı; daha öteye geçmedi. Bir bakeme Şselâhiyet — ver- mekle teknik vukuf ve malü mat vermek arasında — değlar kadar fark vardır. Birinclsi, Bihayet oyun ve oyuncu İnzi- batına, disiplinine âit bir iştir. İkincisi ise takıcıların haklarına taallâük eden bir adalet ve Dizam — keyfiyetidir. — Gönül faterdi ki, sahaya çıkan ber hakemin kararı, mücukaşa bile edilmesin. Oyun — sertliklerine müdahale etmek, ceza vermek tablatile çok iyidir. Fakat aml mes'ele, oyunun teknik iİnce- liklerini, hüdiselerini — bilmek ve görebilmektir. Son mübim —maçları idare eden K.S.K.h Bay Rıza'yı İçaret etmek İsterlm: Ba genç, bundan - iki bafta evel idare ettiği ilk maçta çok hazastı. Koararlarında isabetli görülüyordu. Ve diyebilirim ki bütün sporcular, onu takdir ettiler. Fakat onu takib eden ikl baftanın mühim maçların- daki idaresi de birçok tenkid- lere oğradı.. Ben, sporcuyu mutlak olarak — iyi ve yüksek tanımak — isteyenlerdenim. Bu itibarla, genç bakemi, tarafgir- likle ve tosir aitında kalmakla Bay Rıza bir oyunu, topun hare keti ile müvazi olarak takib etmekle beraber, henâz tekem- mül etmiş, görüşü İsabetli bir hakem - değildir. Evelki hafta, takımdan oyun- cu çıkarmak hususunda verdiği Gdüede Bür De:Hakemi Mes'elesi Vardır.. kararlar, bir bakımdan hatalı idi. Gözlepe maçında Altay le- hine yerdiği penaltıda da tam bir isabetsizlik — görülüyordu. Bu fikiri ileri sürüşüm, Al taylı olduğum için değildir. Buna itimat edilmesini okuyu- cularımdan — bilbassa - dilerim. Peonaltıda — nazarı dikkate alı. nacak olan noktanın en mü- himi, bu hatanın bilerek ve İstenerek yapılmasıdır. Saniyen oyunun cereyan tarzı İle iki tarafın o dakikaya kadar uttık - ları göllerde göze alımr. O gün, kendisine atfolunan oyun: eunun dürdürümü ise, bir ceza şgerilmekten çok uzaktı: Kollarımı, hata — yapmamak için geri vermiş, göksünü İle- | riye uzatınış ve yarı çömelme vaziyeti almıştı. Bay Rıza bunu penaltı ile tecziye etmekte iki başlı bir yanlışlık yapmıştır, çünkü: 1 — Oyuncu, kasden hata yapmaktan sarfınazar, tesadüf olsun böyle birşeye sebep olma- mak için vaziyet almış bulunn- yordu. 2 — Kaldı ki, top göğsüne çarpmıştı, koluna değil... Tarafgirlikten sarfınazar edi- yorum. Fakat bu yanlış karar, bir takıman mukadderatı üze- rinde mücesir olmuştur.. Bence, bunu tarafgir bir hakemin yap- ması İle Bay Rıza'nın yapması arasında hiçbir fark yoktur, İşi netice ile ölçmek İcab eder. Ortada puvan — mes'elesi vardır ve onun kararı işte bu- na müecseir olmuştur. Ben, kendi görüşümün yanlış ve aakat ola- bileceğini düşünerek bunu bazı sporculardan ve bu arada Al- tınordu'lu oyuncu Bay Sald'den de sordum: — Yalancı penaltı! -Dediler- verilmemelidi.. Maamafih hake- min kararıdır.. Bu cevabın son kısmana şid: detle aleyhdarım: Hakeme mutlak — hürmeti anlarım. Fakat bir hakem ki, bir oyun ve takım — üzerinde müessir olabilecek yanlış ka- rarlar veriyor.. Buna itiraz lâzımdır. Daba doğrüsü - onu tenvir etmek gerektir. Kaldı ki, bizdeki hakemlerin çoğa, vazi- felerinin hakikt ehli değillerdir. Tecrübeleri de azdır. Bir - ha- kemin bilmek mecburiyetinde olduğu şeylerin yarısına — bile vukufları yoktur. Oyuncu ol- makla hakemlik arasında dağ- lar kadar fark vardır. Bana kalırsa, hakem mes'e- lesini ciddi bir şekilde yeniden ele almalı, her cihetle güveni- Me hakemler yetiştirlimelidir. Moselâ hukem kuren İşimi taze- lesek ve başarsak çok yerinde bir İş olur.. Ve mizukünse, ha- kemler, İzmir futbolu numına, meosab bulundükları — kulüb- lerden üzak ve sadece hakem olarak kalmalıdırlar, Eski Bir Altay'lı Hilâliahmer Muha- cirlere Yardım Ediyor. Hilâlishmer — cemiyeti İzmir şubesi busene, Kaçanik ve Üz. kübten gelmiş olan 153 nüfus muhacire onikt — göündenberi yemek vermektedir. Bu muha- cirler İskân yerlerine gönde: rilinciye kadar cemiyet tarafın. dan fakir çocuklara bayramlık elbiselik kumaş dağıtılmaktadır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: