13 Haziran 1936 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5

13 Haziran 1936 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

13 Çeviren: Birinci Fransova BÜYÜK TARİHİ TEFRİKA F. Şemseddin Benlioğlu İtalya zaferinden sonra Paris'te emsPİsiz | Vahab'ı Neden Almadıla: Muhtelitimiz hara- retle karşılandı. Suat Yurdkoru, İstanbul maç- bir saray hayatı başlıyacaktı.. Marğrit sordu: — Sonra?, Bu güzel kadın ne oldu? — Ne olacak, ötekilerinin yanına turşuya kondu. — Alfacan kelebek! Paris'in bütün çiçeklerini mutlaka kok- lamak mı lâzım?. — Fakat, Paris kadınları arzın bütün kadınlarından üs- tündür. Ben Paris'li kadınları çok severim! Fransova hemen ayağa kalk- tı, danseder gibi hareketler yaptı. Bu delikanlı kral, cidden yakışıklı ve güzeldi! — Ah, sevgili hemşire! Dedi. İtalya'dan muzaffer ola- rak döndüğüm vakit, ilk iş olarak sarayı tanzim edeceğim! Bu saray, kadınlarile Fransa- nın güzel bir kralına lâyik, en güzel bir saray olacaktır. Sa- raya en güzel kadınları toplı- yacağım. Luvr'u yeniden inşa edeceğim. Burada — emsalsiz süvareler, balolar vereceğim, burada her güzel, beğendiğine aşk oklarını muvaffakıyetle ata- bilecektir. Ah, güzel hemşirem “Kadınsız bir saray, çiçeksiz bir bahar, baharsız bir sene gibidir., — Fakat, sarayda şimdi de güzel kadınlar var.. — Evet yar. Fakat vali- demiz tarafından sıkı bir di- şiplin altında her biri bir ma- nastır. kızı kadar - namuslu, mahcub ve ürkekl Sonra... Sade nedimeler, oda hizmet- çisi makamında kadınlarla sa- ray hayatı yaşanmaz. Kibar, asil, güzel ve duyguları incel- miş kadınlar, hurileri andıran güzeller lâzım! Birinci Fransova, istikbalde vücuüde getireceği hayatını de- rin bir ihtirasla hemşiresine anlatıyordu! Bu arada sabık oda hizmetçisi Jan Marot'un şuh ve serbest nazımlarından birkaçını - tekrarladı; dostları Kalıot'la Monmoransi'nin çap- kınlık maceralarından — birka- çını anlattı. Bu sırada, Madam, validei krali papağanı amuzunda, kü- çük köpeği kolları arasında, maymunu eteklerinin bir ucunu tutmuş ve delisi Juin arkasında olduğu halde göründü. Ana, kız ve oğul, uzun ge- neler bir arada ve yalnız ya- şadıkları için ve Fransız'ların kısmı azamında olduğu gibi müsahabeyi çok severlerdi. Şii- re de merakları çoktu. Ayrı bulundukları — sıralarda uzün zamanlar birbirlerine manzum mektuplar yazmışlardı! Maiyet- leri de hemen hemen, iyi veya kötü, şâirlerden mürekkepti. Dairelerinde mutbaktan yatak odasına kadar hertarafta man- zum sözler ağızdan ağıza do- laşırdı! Uzaktan bir çan gece yarı- sını ilân etti. Kral mantosunu aldı. Margrit: —AH, dedi. Kendinize dikkat ediniz, kardeşim. Hiçolmazsa cesur ve sadık adamlarla ge- ziniz! — Adam sen de, neye ya- rar? Hiçbir tehlike yok ki, | böyle tedbirlere ihtiyaç olsun! | — Onh, Monsinyör. Kendi- nize acımıyorsanız bizim iki- mizi acıyınız! Çapkınlıklarınla bizi öldüreceksiniz! Aşk, arkasında binbir hâ- dise ve felâket gizlenen bir siper'demektir. Hele, aldatılan | kocalar çok hain, çok kıskanç ve merhametsiz olurlar.. Bu-' günlerde bana anlattıkları hâ diseler, tüylerimi ürperttil olmazsa kılıcınızı, hançerinizi beraber alınız.. — Merak etme benim sev- gili minyonuml. Madam, kızının ve oğlunun sözlerini hiçbir şey söylemeden dinliyordu. Nihayet yarı ciddi ve yarı şaka olarak: — Vakıa, sizin böyle hususi ve küçük işlerinize karışmak bana düşmez. Siz benim tek olumsunuz, siz ölürseniz, ben de ölürüm, olur biter! Fakat benim güzel Sezarım, siz kral- sınız. Taç ve taht, en yüksek ağaçların en fazla yıldırım çek- tikleri gibi zehir ve suikasd cezb ve celbeder! Madamki genç ve dinç bir erkek olmak- lığınız sizi böyle gece yarıları dışarı çıkmağa icbar ediyor; gidebilirsiniz, fakat.. Müteyak- kız olmanızı şiddetle tavsiye ederim! Çünkü sokaklar kat'i olanak temin ederim ki emin değildir! Dedi. Fransova, şuh ve nazik bir hareketle annesine eğilerek se- Jâm verdi. Margrit kızıyordu artık! — Aziz hemşire.. Dedi. Be- nim için kendinizi bukadar üzmeyiniz. Evet, biliyorum beni pekçok seversiniz! —Sonu var— Piyango ———t -e a— —Başı 1 inci sayfada— 8147 4430 — 14698 21912 8614 18760 9938 - 16818) 3118 3863 18320 9132 13133 10774 100 lira kazananlar: 23719 23260 6701 — 3362 5607 29487 SA10 - 23129) 18596 19109 415 26345 27128 10579 — 19786 — 18729| 12387 29637 26454 25691 23397 17844 25099 25495 9524 29463 — 13256 — 9065)| 20395 — 9889 905 - 17210)| 9506 — 8229 27070 — 13009| 3285 19598 10745 - 27743)| 25022 482 — 19779 20000 liralık büyük mükâfat En son çekilen 20 bin İira- lhk büyük mühâfatı aşagıdaki 40 numara kazanmıştır: 19787 10120 226 - 7073| 22109 17094 — 17811 418 22753 22683 25531 24047 7183 18042 — 22601 - 22819)| 18976 23204 13735 19159) 21683 12461 4062 14615 20778 21012 — 24036 — 1553) 14017 11584 — 15800 — 2952| 12334 1452 — 17596 25668 21251 — 16823 - 24002 Belçika kabinesi Brüksel, 12 (Radyo) — M. Vanzeland'ın da' kabineyi teş- kil edememesi. üzerine kralın fırkalar liderlerile yaptığı mü- zakereden sonra, yeniden M. Vanzeland'ın kabine teşkiline larını ve İzmir'e karşı yapı- SBün TOKi skfal ” | yordu. Sporcularımıza karçılıyanların al- Kendilerini kışları arasında romokörden salona çıkınışlardır. Oradan etomobillerle doğruca partide mıntaka heyoti salonuna — gidilmiş - ve orada spor- cularımıza limomnatalar, bisküviler ikram — ediimiş, lerde bulunulmuştur. , zünü güldüren spoacularımıza biz de samimiyetle: Hoş geldiniz. eriz. .. Bir muharririmiz, kafile reisi Saad Yurdkaru ile İstanbul- seya- hatleri intibaları etrafında konuş müuştur. Suat Yürkörü şunları söy- lemiştir: — İstanbul'dan umumiyet iti barile —memnuniyetle dönüyoruz, Bunu evevlemirde çocukların bütün * yahat müddetince tam bir kar deşlik havası içinde ve itaatkâr bir ruhla ahenkli bir birlik göstermiş olmalarına medyunuz.. İstanbul'da yalmız futbolumuzla değil, ayni zamanda — ağır başlılı: gımz sportmen — hareketleri- mizle de sempati uyandırdık. Ve ettik ki İzmir gibi seyahatlere eğlence için değil, epor yapmak için çıkarlar.. İzmir'den — hareket etmeden evvel söylemiştim; — muhtelit takı. mımiz bü zorlü müsabakalar için yeçhile — hazırlanmamıştı. ğer maksat ulusal takıma oyuncu olmasaydı. Temsili mahi- yette müsabaka kabul etmezdik. Bununla beraber İzmir'de yapalll. diğimiz iki untreman müsabak; sında mümkün mertebe kombine bir oyun çıkarmak — esası üzerinde elden geldiği Kkadar — çalışmıştık. Çocuklar İstanbul'da, takım - için oynamak — usülünde ne kadar mu- vaffak olurlarsa tâkımımız o kadar iyi netice alabilecekti. Filhal ilhassa Viyanalılara karaı oynadığımız ilk maçta bunu fazlasile yaptık. Yani — takımımızı teşkil eden (11) fotbolcu tek bir uzuy gibi — çalıştı, didindi ve mu- vaffak öldü. Gazetelerde ve radyoda bahse- dildiği için bu meça dair fazla tafsilât vermiyeceğim. —İzmir (ut bolünü Viyanalılar da takdir ettiler, Ve Ynkara İe aramızda klas farkı buldular. Maç akşamı memleketin birçok — yerlerinden ve birçok bü- yüklerimizden aldığımız tebrik tel- grufları. çocukların — sarlettiği yük- sek enerji ve şuur ile İzmir futbo- lünün kazandığı bu muvaf fakıye- ün yurdumuzda takdir edildiğini bize müjdeliyordu. Ankara maçı: Ankara oyununa, birgün evvel bütün kudretimizi sarfettiğimiz için çok yorgün — çıkmıştık. — Halbuki bizin Viyana ile oynadığınız ilk gün Ankara ve İstanbul çok hafif bir müç — yapmışlardı. Bir taraftan Ankaralılar bize altı yeni oyuncu ile çıktılar. Bu itibarla onlar daba az yorgun idiler. Ayni zamanda Ankara lüzumundan fazla — sert oye nadı. Bu sortlik hakkında iyi bir fikir verebilmek için şunu söyli: yeyim ki; Viyana maçından tek bir yara almadan çıkan onbir oyun- çumuz içinde, Ankârı maçı sonun- da hacamat olmadan çıkan yoktu. ve sporcuları bu seçmek | 24359|Ağır yaralıdarımız da Vahab, İbrabim,| Ssit, Cahir, Ali idi. Ankara'lılar topa” değil adama vuruyorlardı. Bu yerait dahilinde bu maçtan daha iyi bir metice ile çıkmak imkânsızdı. İstanbul maçı: İstanbul maçına da bildiğiniz gibi çok yargun ve esasbı uzuvla: rımızdan eksik bir. kadro ile çıkı mağa mechur olduk. - Vahab oynar mıyor, İbrahim — topal topal koştur A lanları Anadolu'ya anlatıyor.. ruyar, Basri Cadım — atamıyördü. İstanbul'un çıkardığı kadroyu bu maçta normal çerait içinde muhak- kak mağlâp edebilirdik, Çünkü onlar da bizim “kadar yorgun, ta- kımları eksikti ve bihakkin en iyi bir iki oyuncuları oynatılmayordu. — İstanbul maçı şu - sebeple yarım kaldı : Bunu daha iyi anh- yabilmeniz için bu maçlar için ko- şolan şartları hulâsa edeyim : A — Takımlar bu müzsahaka- lara (16) şar kişilik kadro ile işti- rak edecekler. B — Sakatlık olmadan oyuncu değiştirilmiyocek. Halbuki — İstanbul takımı - ilk şartı daha ikinci müsabakasında bozdu. Yani Ankara ve Viyana maçlarma, değiştirmek suretile (16) yerine (10) fudböleu iştirak tti Bizimle yapacakları son müsabı ya da bu oönsekiz fudboalcu dışında kalan Beşik-aş'lı Huk ray'lı Kadri ve Lüt istediler. Elimizde mütekahilen de- Biştirecek olmadığından buna razı olmadık. Ve, sakat olan oyuncularımız yerine bize kendi kadrolarından üç oyuncu verdikleri takdirde —imedikleri kadar — yeni oyuncu — oynatabileceklerini muka- bil teklif olarak bildirdik. Ba tek- lifimiz federasyonca makul görül- dü. Fakat İstanbul fudbol ajamı Kemal Rifat, İzmir'i yorgun ve sakat bir kadro ile yakaladığı için macak, bu müsabakaların temsili mahiyet arzetmediğini de unularak, teklifimizi de kabul etmedi. Ve üstelik Don Kişotvari sözlerle bize meydan okudu. Kemal Rifat'ın 18 kişilik fud- boleu kadrosu içinden İzmir'e karşı (10) kişi oynatması İstanbul - gaze- telerinde hayli dedikkodu mevzuu oldu. Biz bunu sadece sporculuğa yakışmayan bir terbiyesizlik çek- Tnde telâkki ettik. Bu maçın ikinci haf tayımında, kalçasındaki Aârızadan dolayı t0) lamağa başlıyan İbrahim'i değiştir. mek istedik. Hakem bunu kabul etmedi. İbrahim'in hakikaten sakat olduğunu, onu iki gündenberi te- davi etmekte bulunan (Massör)Dan- yal da sahada hakeme temin et- mesine rağmen, esasen oyunu çok fena ve bariz şekilde aleyhimize idare eden hakem (Ankara'dan Se- dad) bu çocuğu değiştirmekte bir türlü razı olmadı. Halbuki biraz evvel İstanbul taküm sakat dahi e oyuncu almadığı halde Niyazi ile Melih'i yerek yerine tekrar Niyazi'yi oyu- na alınıştı. Bu hale ve saha kenarında başlıyan münakaşaya alâkadarlar da virci kaldıklarından iş uzadı. Ve bir aralık hakem düdük çalarak oyunu (20) dakika evvel tatil etti. Vaziyeti olduğu gibi anlattım. Başkaca bir (Hüküm) ilâve etmi- yeceğim. Kampa ayrılan oyuncularda büyük bir isabet var. Bunların arasından &çilecek takım, — olimpi- yadlarda bizi temsil edebilir. ka- maatindeyim. Sol hafımız Adnan İstanbul'a giderken vapurda hastalandığından onu hiç oynatamadık. İstanbul'da bu turnovada yapır Tan altı maçı, üç mamtakaya men- sup altı hakem idare etti. Bunların içinde Cen iyisi Galatasaray'dan Suphi ile bizim Altmordu'lu Mus- tafa'dır. Diğerleri zayif ve hissiyata mağlüpturlar. Hulâsa — olarak, — s0n — sencler içinde İzmir sporu aleyhinde İs- tanbul ve Ankara'da hakaz bir şekilde uyundırılan cereyanları her hususta tekzip etmek üzere, çocuk. Tarımızın bu seyahatta gösterdikleri vüksek kablliyeti ve yurdseverliği buruda takdirle tekrarlamak isterim, İzmir'li fudbolcuların, fudbol V izahat ver san'atkârı profesyonel Viyana'lılara Sayfa 5 Hi Milli müdafaaya Yedi Buçuk Milyon Lira Daha Tahsis Edildi. — Başı Tinci sahifede Vekiller Heyetine salâhiyet verildi- gini bildirmiştim. Bu tahsisat, normal büdee ile temin edilen varidat haricinde olarak| virliğine fevkailde membalardan elde edile- cek varidatla karşılanacaktır. Bu tahsisattan 7,5 milyon li- rası Millt Müdafan” Vekületine a) rılmıştır. Gaz maskesi imaline 2 milyon İira, muhacir iskânma | milyon 750 bin lira, Ankara'da ya- pilacak fakâlte ve mekteplerle İs- tanbul üniversitesi tamiratına 817 bin lira tahsis edilmiştir. Mütebaki paranın nereye ayrıldığı dünkü te- lefonumda — yazılmıştır. — Bu - işler için 1937-38 senelerine taahhüd icrası için alâkadar - vekillere salâ- hiyet yerildiği gibi bunların tatbi- katına da Maliye Vekili mezundur. Ankara, 12 (Hususi) — Kamu- tay bügün tekrar toplandı ve bazı kanunları” müzakere ile kabul et tükten sonra yaz talili için dağıldı. Ankara, 12 (Hususi muhabiri- mizden) — Bugün kamutay grubu bir içtima akdetmiştir. Toplantıda, vaziyet konuşulmuş ve hükümet, çok mühim rupta sayılan bâzı (Hususi muhabiri- Telefonla C. H. Par> öğleden evel Antalya Ankara mizden) — tisi - bugün saylavı Cemal — Tunca'nın başkanlı: fında toptanmıştır. Bu toplantıda: | — Başbakan General İsmet İnönü, Boğuzların askerleştirilmesi mes'elesinin görüşülmesi için hazi- ranın 22 siade Montrö'da bir kon: ferans toplanacağını bildirmiştir. 2 — Dağınık köylerin bir ara- ya getirilmesi ve göçebelerin top- raklandırılması hakkında Amtalya saylavı Rasih Kaplan ve Ahmet taralından takrir üzerine ükrü Kaya, bu tetkik edilmekte - olduğunu, göçebeleri toprak — sahibi etmek m>mes'elesinin bükümetin belli başlı işi bulunduğu ve bu mes'elenin önümüzdeki sene içinde halledi- leceğini — bildirmiş ve isahatı kâfi görülmüttür: 3 — Buğdayı korumu vergisi- nin hasılâtının nc kadar olduğu ve ne kadar masraf yapıldığı hak- kında Kütahya sayları Mehmet Sümer tarafından verilen bir takrir üzerine Maliye Vekili Fuat Ağralı izahat vermiş ve 934 — senesinde yaridatın altı milyon 253 bin lira olduğunu, —masarifatın da 457 bin lira tutfuğunu ve bir kasım halkın ) deklel 12 (Eoseli Bahabii rimizden) — Montrö Boğazlar kon- feransında Türkiye'yi temsil ede- cek olan heyetimizin askeri müşa- General - kurmay - ikinci reisi General Asım, kâtipliğine de hariciye memurlarından — Covat ta- yin edilmiştir. Roma 12 (Radyo) — Boğazlar konferansına — iştirak etmek üzete döktor Tevlik Rüştü Aras'ın r yas setinde — Montrö'ya Türk heyetid0 kişiden mürekkep- tir, Heyet yarın (Bugün) hareket edecektir. Bu heyet askeri ve bukuki ekaperlerden ve mütahassıslardan mörekkeptir. Heyet, Türkiye c muriyeti hükümeti tarafından Bo- Bazlar hakbında verilen karan mü- - dafaa ve izalı edecektir. Kongreye İngiliz, Fransız, Rus, japonya, Romanya, — Yugoslavya, Bulgarislan ve — Yunanislan - hükü- ürak edeceklir. a hükümeti şimdilik zecri tedbirlerin — devamı hasebile bu köngreye iştirak etmiyecektir. Kon gre, küşat merasiminden sonra iki veya üç komisyona ayrılarak bir bafta kadar tetkikatta bulunacaktır. Kongrenin devamı — sızasında 26 haziranda konsey toplanacaktır. Konseyin müzakerelerini takibeden Kazete muhabirleri Manirö'ya da gidecekler ve Boğazlar kongresi mürakeratımı — yakından — takibede- eeklerdir. Gazetecilere kolaylık ol mak üzere telgraf servislerinde tadilât yapmıştır. İsviçre hükümeti murahhaslara Montröpalas ile graht — öteli tahsix etmiştir. Üzüm satışları: Ç. Alıcı K.S. K& 290 İnhisar ida, 6 75 7 188 H. Alanyalı 8 S0 — 9 50 104 S. Süleyma. 8 50 52 Jiro ve şüre. 8 75 38 M. J. Taran. 14 672 Bugünkü satış 515549 Dünkü yekün 516221 Umum yekün Zahire satışları: Ç. Cinsi K. 5. 240 Buğday 29 Arpa 26 Bakla Va 8 75 14 öy buğday koruma — vergisi kanunun- dan istisna miş olmasına rağ- men bu senenin 11 aylık varida- Hının 5 milyon 932 bin lirayı bul. duğunu ve masrafın yüzde beş nis- betinde olarak 300 bin lira oldu: Bunu söylemiştir. STT NML AT AM a karşı kazandığı fovkalâde muvaffa- kıyeti tebrik etmekle büyük bir kadirşinaslık gösteren bütün bü- yüklerimize ve — vatandaşlarımıza gençlerimiz namına bir kere daha teşekkür etmeği vazife biliyorum. ._t Vahab'ı almadılar, takat: Federasyon, Türkiye muht kadrosuna İzmir'den kaleci C ile muavin olarak Hakkı ve Adil'i, muhacimlerden Fuad ve Said'i ah miş bulunüyor. Yani Vahab ahn» mamıştır. Federasyonun ne gibi bir mülâbaza ve nasıl bir. mantıkla Vahab'i almadığını — anlıyamadık. Yalnız çunu seziyoruz ki, - Vabab üzerinde — yürütülen — mütalcalarda bir takım hissi âmiller vardır. Va. hab'ı çekemiyenler, bu Türkiye'nin yegine merkez muhacimine muh- telitte yer vermemekle belki hi lerini tatınin etmiş olabilirler. Fa: kat bir memleketin muhteliti mev» zuubahs olurken hiçbir zaman his sin yeri olmamalıydı. Şuau kimse inkâr edemez ki, Türkiye'de mu- hacim - hatlarinın merkezinde Va hab'tan üstün tekniğe, görüşe vo idare kabiliyetine malik tek oyun- cu yaoktar. Zarar yoök, © gitmese bile, memleket onun bu kıymetini 8ü 15 Yulaf 363 kilo yapağı 58 75 B. pamuk — 46 75 Sgnaam?î u v Bu akşam Başturak'ta Sıh- hat, Karantina'da Eşref, Ke- mer'de Kamer ve Eşrefpaşa'da Eşrefpaşa eczaneleri açıktır. kikriy t eElilİ ea Düzeltme Dünkü sayımızda İzmir be- lediyesinin Eşrefpaşa'da, Asan- sör Üzerinde ve daha bazı yerlerde sokak - kaldırımlarını tamir ettirmeğe başladığını yaz- mıştık. Yazının muhteviyatının tamamen aksine olarak serlev- hada bir yanlışlık olmuş, “İmar,, kelimesi “İhmal,, şeklinde çık- mıştır. Gerçi haberi okuyunca maksad anlaşılıyor amma, biz düzeltmeği de muvafık bulduk, Yeni Noçn'E Fikirler Halkevimiz tarafından neş- redilmekte olan Fikirler mec- muasının 14 üncü sayısı, Re- ceb Peker, Rahmi Balaban, Cevdet Bilsay, Eyüb Hamdi Akman'ın yazıları, Rudyard Kipling hakkında bir tercüme ile ve zengin bir şekilde çık- gitmekte olan — | Borsada İ AAA DA ĞEKUŞAUK ĞNYN < öi takdir edecek kadar yüksek bir mw Okurlarımıza — tavsiye — idrake sahiptir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: