3 Temmuz 1936 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6

3 Temmuz 1936 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ee N ı—' Sayfa 6 NA;)OLU * Alman Milletine _Ifihtenin Hitabesi n 58 daha ileri atılmağı göze al- mazsa ; tehlike, çizdiği hudu- da — gelince, mukavemetten vazgeçer. Her kim — hattâ hayatını feda etmek te lâzımgelse — böyle bir hudut çizmezse, mu- | kavemetten — vazgeçmez; ve hasmı kendine bir hudut çiz- miş ise ona, nihayet, galebe çalar. Mümessilleri ve kumandan- ları, fevkalmahsüs hayattan kaynıyan, istiklâl hayatını tak- dir etmeğe ehli olan âtaları- mız, Roma orduları gibi ec- nebi bir fatihin entrelerini ko- rumağa çalışan veyahut müs- takil bir milleti köle yapmağa uğraşan ordulara daima gale- be çalacaklardır. Muharebeyi böyle ya ka- zandırır. ya kaybettirir. bir piyango gibi telâkki eden ; ve önceden meselâ şu kadar para (Risk) edeceğini bilen insan, daima bir kaprisin te- siri altında kalacaktır. Meselâ (Tarihin kendi hakkında hü- küm verdiği Muhammedi de- ğil, meşhur bir Frânsız şairi- vin gözüle) Muhammed'i ala- hm. Eğer bu zat; Yüksek yaratılışı ile zulmet ve ceha- İste dalmış milletleri idare etmeğe davet edildiğini de- rinden inanmış ise projeleri, tatbikatta kadar — sakat olursa 'olsun, muhteşem : fikir: ler halinde görülür. Ona mu- kavemet edenlere : Adi, zul- mette kalmış, kendi iyilikleri- ne düşman, fena fikirlere ve yollara sapmış insanlar naza- rile bakar. Tanrıdan geldiğine inandığı bu mevhibesini iyi kullanmak için, bu zat: Herşeyi feda eder ve herkes onu kendisi kadar ulu görünceye .kadar durmadan savaşlara — girişir : Bütün kâinatın onun bu ilâhi misyonunu tasdık etmesi ge- rektir. Eğer o, onun ne oldu- ğünu vazıhan anlıyan, fevkal- mahsüs âlemden bir adam ile karşılaşırsa bu takdirde ne olacağını söylemek - iste- mem. Fakat (Risk) edecekleri şeyleri ölçen insanları her halde yere vuracaktır. Çünkü onlar, candan bir varlık ile öne atılmamışlardır. Halbuki o, sırf kendi şahsi fikri de olsa, aşırı bir din gayretile öne atılmıştır. Bu halde devlet ; alelâde sükünetin sinesinde eğer be- şer terekkisinin sâde bir yö- netgeri bakımından bakılırsa, bizatihi mevcut ilk birşey de- ğildir. Daima ilerilemede olan beşer medeniyetinin yüksek ereğine varmak icin bir vası- tadır. Yalnız bu devam etmekte olan ebedi medeniyet aşkını tasavvurdur ki vatandaşın his- lerini, sükünet halinin üstüne yükseltebilir. — Ve — icabında — milletin tehlikeye düşen — istiklâlini kurtarabilir. Alman'lar ilk millet olması itibarile, böyle bir vatansever- Hiğe ehildirler. Şimdiye kadar en önemli menfeatlerin muha- fazası da bu duygu sayesinde olmuştur. “Eski Yunan'lılarda olduğu gibi bir de yalnız Alman'larda devlet ife vatan, birbirinden ayrılmıştır. Ve her biri ayrı DA y ne Çeviren: M, Rahmi Balaban ayrı temsil edilmiştir: Birincisi Alman imparatorluklarında ve prensliklerinde. İkincisi Alman ittihadına dahil emperyal itti- faklarda. Amma bu, kâğıt üzerinde ne yazılıdır. ne de görülür. Fakat pek çok müesseselerde ve hayaller de zahirdir. Alman dilinin konuşulduğu — yerlerde her Alman, kendini iki kerre vatandaş — sayabilir : Evvelâ kendini büyüten, — doğduğu memlekette. Sonra Alman mil- letinin müşterek — vatanında.. Her Alman, daha çok sevdiği başka bir medeniyete bağla- nabilir ve kendine orada daha uygun bir hareket sahası arı: yabilir. Zekâ ve maharet, bir ağaç gibi, mutlaka muayyen işin | bir yere muhtaç değildir. İste- diği yeri seçebilir. Kültürüne verilen istikamet ; kendisini, — kendisininkilerden uzaklaştıran insan, başka yer- | lerde hüsnükabul — görebilir. Daha iyi anlaşabilmek - için, zaman ve sükünet ile, kaybet- tikleri yerine yeni dostlar bulur. Bazan da, evelce kendi aleyhine hareket etmiş olan- ları ikna ile onlarla barışma- ğa muvaffak olur. — Sonu var — Yunanistan misafir- lerini bekliyor Atina, 2 (Radyo) — Atina belediye reisi M. K , ge- neral %ön'n[ ve Gooğeyl.: i:in büyük tezahürat yapılacağını ve bunların Atina belediye- sinin misafiri olacaklarını söy- lemiştir. Yağmur ve sıcak Ankara, 2 (Hususi muhabi- rimizden) — Bugün (Dün ) Manisa, Afyon ve Ortaanado- lu vilâyetlerine yağmur yağ- mıştır. Diyarıbekir ve İzmir'de sıcaklık derecesi 30 ve Anka- ra'da 29 idi. Türkiye'de en yüksek sıcaklık, Diyarıbekir ve İzmir'dedir. |Tespit Adedi Nev'i Markası No. | No. 191 sandık LF.A. 1-8 191 sandık S.AF 9-12 :gğ sandık S.R- 3-10 91 teneke R.H.D varil B.SA D.T 1 sandık J.N/S.B.S Kİ 14 1 322 'G.S VUVUR N NENE & <z2 £ S —> opmm-mz mu vUy aT 189 S S. R.N.R 4075-79 M — $ei Fabar yi7t 183 30 demet kar 8030 | yetenin takviyesine Sosyetede dün birçok mu- rahhaslar söz aldılar. —Başı 1 inci sayfada— Cenevre, 2 (Radyo) — Sos- yete umumi meclisi bugün de müzakeratına devam etmiştir. Bugün sabah celsesinde Avus- turalya, Danimarka, İsviçre, Litvanya, Felemenk murahhas- ları söz almışlardır. Avusturalya murahhası' zecri tedbirlerin kaldırılması lehinde söz söylemiş ve: — Avusturalya sulh taraf- taridır, sulha — yaramıyacak zecri tedbirlerin devamtna ma- hal kalmamıştır. Esasen bu ted- birlere devam imkânı da asgari bir hadde inmiştir,, demiştir. Danimarka murahhası M. Muş: — Küçük devletler, büyük devletleri - takibetmektedirler. Büyük — devletlere imtisalen biz de zecri tedbirlerin kal- dırılmasına taraftarız. Yalnız biz, böyle tecavüz- lere meydan bırakılmamasını isteyoruz. Bunun için de sos- şiddetle taralftarız. Mütecavize - karşı sade sosyeteye mensub dev- letlerin değil, dahil olmıyan devletlerin de hareketini temin | lâzımdır.,, Demiştir. , İsviçre murahhası M. Mota şunları söylemiştir: — Zecri tedbirlerin deva- mına lüzum kalmadığı aşikar- dır. Bu hususta ittifakla hare- ket edilmeli ve sosyete cihan sulhunun en - kuvvetli âmili olmalıdır. Felemenk ve Litvanya mu- İzmir ithalât gümrü Lira Kr. sandık B.Z.H 13-24 150 sandık LZA 13-24 300 900 13 145 323 801 1000 1486 100 150 119 5509- 100 rahhasları da takriben ayni şekilde beyanatta bulunmuş- lardır. Öğleden sonrakı celsede Şili murahhası söz almış ve demiştir. ki: — Sulh namına iş görebil- mesi için uluslar sosyetesi bütün cihan devletlerini hu- dutları dahiline almış bulun- malıdır. Sosyete, dahil veya dahil olmıyan bütün devletlerle mütecavize karşı daima ve müessir bir şekilde çalışmak . ğü Gayri safi C Kilo G. 1041 500 500 500 1004 1527 600 Safi Kilo 33 20 16 80 80 Satış 13-7-936 Pazartesi 87 — 563 6 15 25 25 40 S0 Satış 15-7-936 Çarşamba 9 1 30 $ - l 40 —4d53 7734 780 10669,500 Yukarıda yazılı eşya 13-15-17-20/7/936 ıncı pazartesi - çarşamba - cuma - pazartesi günleri günleri saat 14 te açık artırma suretile dahile satılmadığı taktirde ayni günde de ecnebi mem- lekete götürülmek üzere satılacağından işine gelenlerin İthalât gümrüğü satış komisyonuna | müracaatları ilân olunur. A Tlkikkü a Süm ae dir.. D GÜÜD Ü lll ee L L İ a 4 — imkânını elde etmelidir. İsveç murahhası M. Vestman şunları söylemiştir: — Zecri tedbirleri müteca- vizi tecavüzünden menemediği meydandadır. Uluslar sosyetesi namına S0 devlet harekete geçmiştir. Fakat bazı devletler bu harekete iştirak etmemekle bu müşterek teşebbüsü aka- mete mahküm etmişlerdir. Bu- nun için Uluslar sosyetesi, bu gibi hallere istikbalde meydan vermiyecek şekilde — takviye edilmelidir. Irlanda murahhası M. dö Valera'nın söylevi: — Zecri tedbirlerin deva- mina israr etmek artık doğru olmıyacaktır. Çünkü bu hu- susta devam, askert hareket- leri icabettirecektir. Sulh na- mına daha realist olmak mec- buriyetindeyiz. Yeni Zelânda murahhası Sir Con Sted söylüyor: — Uluslar sosyetesine — iti- madımız bütün kuvvetle bağ- hdır, Zecri tedbirlerin deva- mina veya teşdidine lüzum varsa muvafakatine — hazırız. Fakat umumi kanaat bu ted- birin - lüzumsuzluğunu etmiş — blduğundan umuma uymağı muvafık bulu- yoruz. Fakat istikbâlde, Ulus- lar sosyetesi karar ve taah- hütlerine sadakati temin ede- cek usuller bulunmalı ve koy- malıyız.,, Demiştir. Avusturya hariciye bakanı Pa söz almış ve İtalya'nın 60 sahifelik muhtırasını müdafaa etmiştir, ve : — Uluslar sosyetesinin mü- tecavize karşı sözünü geçire- cek derecede takviyesi Jla- zımdır, demiştir. Çin murahhası M. Veling- ton Ko demiştir ki: — Uluslar sosyetesinin mev- cudiyeti -Tâzımdır. Nüfuz ve iktidari de büyük ve ihtiyaca kâfidir. Fakat sosyeteyi teşkil eden bazı devletlerin - ricali sösyetenin — otoritesini — sars- mıştır. müdürlüğünden: Cinsi eşya Lamba şişesi Lamba şişesi Meyve - ağaçlarındaki haşaratı öldürmeğe mahsus müstahzar Lamba şişesi Parafin Üzvi sun'i boya Kimyevi müstahzar Yün mensucat Pamuk mensucat Haşarat itlâfina mâhsus müs- tahzar Vernikli boya Pamuk mensucat Basma halinde pamuk mensucat| Pamuk mensucat Muşamba şapka kenarı 2 renkli porselen çaydanlık 1 renkli porselen bardak Lâmba şişesi Demir makine aksamı Kamyon yayı 1900 kabul | biz de | £ Ti ei | ile de görüşmüştür. Bundan sonra Macar mu- rahhası söz almıştır. Celse de- vam etmektedir. Cenevre, 2 (Radyo) — M. Litvinof'un uluslar sosyetesin- deki nutkundan sonra daha on beş hatip söz söyliyecektir. İçtimaın Cuma gününe bi- teceğ tahmin — edilmektedir. Bugün on iki hatip söz söyli- yecektir. Cenevre, 2 (Radyo)—Bura- da bulunan gazetecilerin ver- dikleri habere göre On sekiz- ler komitesi yarın toplanacak ve zecri tedbirlerin kaldırıl- ması hakkında karar verecek- tir. Cumartesinden sonra sos- yete meclisi eylülde toplan- mak üzere dağılacaktır. Cenevre, 2 (Radyo) — M. Delbos yarın mühim bir nu- tuk iradedecek ve Fransanın ulaslar sosyetesi paktı etrafın- da ne düşündüklerini izah ey- liyecektir. Uluslar sosyetesi Dançing fevkalâde komiseri M. Loster, Dançiğ işleri encümeni raporu olmak münasebetile M. Eden ile uzun müddet görüşmüştür. M. Loster ayni maksatla Le- histan Hariciye Bakanı M.Bek Mi üzayeîe ile Ffev- kalâde büyük satış. $ Temmuz pazar günü sa- bahleyin saat 10 da, birinci kordon Alsancak vapur iske- lesi karşısında 332 No. lı ha- nede İzmir'de maruf iki cc- nebi ailesine ait fevkalâde lüks ve nadide mobilyaları müzayede suretile satılacaktır. Amerikan biçimi kristal camlı yazıhane, doktorlar için camlı âlâtı cerrahiye dolap- ları, emsalsiz dosya dolabı hütüphane, Remington marka yazı makinesi, lüks cevizden mamul aynalı büfe, kontre büfe, kare ve müstatil yemek masaları 6 adet maroken is- kemle, yeni bir halde emsal- siz A. Gvand markalı Alman piyanosu ve taburesi, fevka- lâde kıymetli maruken kanape ve iki koltuk, İzmir'de emsali bulunmıyan - sedefle — işlemeli 9 parça şark oda takımı, 9 aynalı emsalsiz. kabine, çok kıymetli senede bir defa ku- rulur saat, yatak odası takım- ları, tek çift kapılı aynalı do- laplar - tuvalet ve komodino- ları, şifünyeralı dolaplar, bronz ikişer kişilik Avrupa mamu- lâtından iki adet karyola maa somya, ayrıca bir buçuk ve iki kişilik kesme sarı ve nikel karyolalar ve cibinlik, biri se- kiz diğeri dokuz parça mu- şammalı salon ve yemek odası takimlari, ceviz şemsiyelikler, emaye banyo ve termosifon, hasır kanape takımı, -Ameri- kan duvar saatları, cevizden mamul aynalı kabine, Rus se- maveri, birçok perakende Av- rupa iskemleleri, — Graduala markalı lüks salon gramofonu ve birçok plâkları, kayderuba ayna, keman, kadın — tuvaleti, madeni ve çini sobalar, buz dolabı, divan, etejer, muhte- lif avizeler, gece lâmbaları, şemine aynası, kolona şemsi- yelik, poker masası, muhtelif yağlı boya tablolar, aynalı maundan saybur, kadifeli şez- lonk, 6 parça kadife misafir odasi takımı, vantilâtör, sigara sehpaları, mutbak - takımları San 'at köşesi .. . Güzel bir —— . ... resim sergisi Başlı başına bir resim ve san'at sergisi açmaklığın ve buna ilâveten o sergiye bir kıymet, bir renk ve zenginlik vermenin zorluğu düşünülünce, bunu başaranı takdir etmemek imkânsızdır. Bereket esirgeme mayesine göstermiş, versin ki, çocuk kurumu, sergiyi hi- nlmak — yardımını .. İzmirpalas salonlarında |. Edizel namında genç bir Türk ressamının — eserleri — karşısın- dayız. Sayıları otuza varan yağlıboya tabloları, san'atkâ- rın kendi orijinalitesi klâsik san'at şübesinin güzelce yer- leşmesinden doğan bir ahenk içinde... ğ Muhakkak ki, bu san'atkâr, piyasa resimleri ile, ve diğer bir tabirle modern dediğimiz kazanç ressamlığı ile - iştigal etse, bize verebileceği eser- lerin hiçbir. kıymeti - olmıya- caktır. Tablolarırı bir kısmın- daki san'at tereddüdünü, titiz bir itina ve amatörce bir aşk örtüyor. Klâsizmin ruhunu yaşatmak için, aşağı ronesans san'atkârlarının yolu takibe- dilmiş.. Tabloların çoğu koyu bir fon üzerinde ve hayattan alın- miş parçalardır, Gene anlıyo- ruz ki, genç bir ressem, por- tre ile ıgı işu“gıl ediyor. âe— ğini, san'at zevkini, dikkatini bilhassa eşya ve hayat üzerine teksif etmiş. Ve onların için- den, hakikaten zevkle - seyre- dilip takdir olunacak parçalar bulmuş ve yaratmış. Birçok san'at merâklılarının “ve bil- hassa resimle iştigali bulunan- ların takdir. ettiği bu sergi, daha başka, daha geniş bir yerde açılabilirdi ve açılma- hdır da.. Sergideki tablolardan biri de, İstiklâl müeadelesindeki Türk akıncılarıdır. Gölge ta- mamile hatasız.. Renk tabül. Bir sür'atli akış görülüyor ve bu arada bilhassa şu nokta göze çarpıyor: Suvariler, tam — Türkoğlu Türk'tür. Yani, bayrağı ve kalpağı görmeğe lüzum yoktur. Çeh- reler öyle işlenmiş ki, bir Türk fizyolojisi derhal kendi- sini gösteriyor. Elmacık ge- mikleri, alın, kaş ve herşey... Sergide muhakkak ki bü- yük bir san'at aşkı ve ondan doğan bir cesaret vardır. Res- sam, yaşının çok genç ol- masına rağmen, büyük bir san'atkâr istidadı ve kabili- yeti ile san'atını yaşatmağa muvaffak olmuştur. Kendisiri tebrik ederken, şunu da, 4”uâve- den kendimizi alam" !yomı İzmir'de Halkeg vinde, bütür İzmir ressamları)"'dın iştiraki ile daha büyük bir'; resim sergisi açmak imkânı * yok mudur, bu- na niçin keşcb(',.bı'u edilmeyor? “ vara srs orumuyan ve bakırları v&e birçok porse: len tabaklar, * — İsparta, Uşal Gördes taba “n halıları, secca: deler. vesair,re birçoke lukz nadide mo.-bilyalar bilmüza' yede sılılıci'lîıktır. Hamiş: $ patış acele olduğ dan iştirak — edecek zevat çok istifade gçgöreceklerdir. Fırsatl kaçırmayırlıuz. Fi irsat arttırma salon! Telefon : v 2056 Aziz Şınık r 3 /7/ 936 li | A şer şif sa) ek iki ka bi me de sin za) ba ve c ye

Bu sayıdan diğer sayfalar: