October 31, 1936 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4

October 31, 1936 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

31 /10/ 9361 | ( MlSıyh 4 Anonim Türk A N K A B A Sigorta Şirketi Sigorta tekniğinin modern'esasları üzerine kurulmuş en kuvvetli finansal gruplara istinad eden milli bir sigorta şirketidir İzmir : Gazi Bulvarı Kardiçalı Hüseyin Han No. 34 - 36, Telefon 3971 Sigortaya aid her müşkülünüz hakkında gişelerinden meccanen malümat alabilirsiniz. Fransanın şark hudutları| Cördes :::fr_le:;r yeniden tahkim edilecek dan 15 gün kadar evel Ali Haai Çolak ve Emin Ece çiktliği civarında dört müsellâh şahsıft dolaştığı iddia edilmişti. Kay” makam Celâl ve jandarma kür | Tavas belediyesinin verimli çalışmaları.. 80 Günde devriâlem | — Tavas, (Hususi) — Belediye y__ıx_"'—m 11 reisimiz Mehmed Kemal'in ça- | Sarı ırkın bulunduğu yerlerde hakiki ruah, tışması iyi neticeler vermekte- | zerre kadar değlşmemıçtır.. dir. Su mes'elesi de halledil- mek üzeredir ve Kömür mev- Bir heyet tedkıhat yapıyor. İıtıhkamatın de nize kadar uzatılıp uzatılmıyacağı soruldu Pasparto he- künden getirilecektir. Projesi _Pnııs, 1%0 Kadyoj Ü Gs l bi men dişarıya Vekölete gönderilmiştir. Taş: General Gamelen; Iıaıîbı- d:'ın :ırı.şlırfnı_şax ve bunun çiktı, pekâz son- diki yapılınca derhal borularım Ş l:ınkım .M Del?dıyc: (';;ı.ğ ea y kıdı;ıll'P ra dönüdü ve ba- Üöğenmesice büşlünücüktir meclis harbiye encümeni rafından uydurulduğu ınaşl ma, bamalların 5 çi < .a | Taportörü ve bazı gene- mış, kadın hakkında takibatâ bu dört İngiliz- Yakında altı sinema, üstü | / Mo. birlikte şimali şar- başlanmıştır. den sakınmamızı Halk(.vı olmak üzere yeni b"_ ki hududlarını teftiş et- Gördes, (Hususi) — Beler tavsiye ettikleri- bina yaptırılacaktır. Malzemesi | » ,, l diyemiz busene ikisi Manisâı ni söyledi. hazırlanmaktadır. Bu heyet, şimal ve şi- ikisi Simav ortamekteplerint Bünlar, mu- Kasaba dahilindeki dar yol- | mali şarkt hududlarında dörtçtelebö göndennişkir di | bakkak tehlikeli ların genişletilmesine ve dört yeni vücuda getirilecek tahsill d beledi! mmmhr ola- yerde helâ inşasına başlanmış- | müdafaa hattını -tedkik tabsillerini gene belediyiğ arl — Birden tır. Belediye karşısındaki Ev- | etmektedir. yaptıracaktır. kalkıb — gitmek kafa aid harab binalar istim- | —M, Daladiye - mahalli Gördes, (Hususi) — Jam h doğru olmazdı. lâk edilecek, burada parklar | belediye reislerinden bi- darma kumandanı Basri teler Fakat az sonra açılacaktır. Kasaba kenarında | risine: fon hatlarının intizamını temift Pasparto iki İn- hendekler açtırılmak — suretile | — Yapılan tahkimat çok General Gamelen etmiş, bu meyanda Salihli * y giliz arasında şüpheli bir göz işareti fark etti. Bu, vaziyeti büsbütün karıştırdı. Daha fazla durmak mümkün değildi; ihtiyatlı ha- reket ederek kalktık; kendimizi bir arabaya attık, daha doğ- rusu tahtırevana bindik, ha- mallar bacaklarının bütün kuv- vetile koşarak bizi limana doğru götürmeğe başladılar. Fakat yolda birkaç defalar yolumuzu kestiler. Yalnız yo- lumuzu kesenlerin kimler oldu- ğunu bilmiyorum. Nihayet bir Portekiz'li şoför bize otomo- bilini teklif etti. Kabul için düşünmeğe bile vaktimiz yoktu. Hemen oto- mobile bindik. Amma, bu yol ne kadar uzunmuş.. Bir türlü bitib tükenmek bilmedi. Epeyce bir zamandan sonra otomobil durdu. Etrafımıza baktık, bir sürü insan çekik gözlü, elmacık kemikleri çıkık, geniş yüzlü bir sürü yerli ka- dın ve erkek. Fakat bir tane bile Avrupa'lı yok. Maamafih tehlikeden kurtulmuştuk. Bu- rada bizi tehdid eden hiçbir şey yoktu. Karnımız acıkmıştı — artık. Bir Çin'li lokantasına girdik. Girerken müthiş ve kanlı bir manzara gördük; bir sokak Edişçisi, bir asatilen lâmbasının ziyası altında bir zavallının dişini çekmişti. Akan kanın çokluğuna bakılırsa, herifin diş yerine bütün çeneyi çekliğine ' gERA :ââ F Vö Çin'li afyonkeşlerden birisi hükmetmek lâzımgelecek. Lokantaya girdik, âlâ. Fa- kat burada arzın hiçbir dili işimize yaramıyordu. Garson- lardan patronlara kadar bütün gazino adamları etrafımızı sar- dılar. Bizi, garip bir takım hay- vanlara bakıyorlarmış gibi tet- kik ettileri Nibayet anlaşabil- dik, amma akla karayı seçtik. Çin'lilere has yemeklerden im- kânın müsaadesi nisbetinde yidik, Biz yemek yirken, diş- çi de pençesine düşenlerin dişlerini söküp duruyordu. Lokantadan çıktık, sinema- ya gittik. Güzel ve büyük bir bina. Burada filim ile beraber Avrupa dillerinden ikisini du- yabiliyoruz. Fakat Fransızca duymadık.| Burada, vakit çok maceralı ve gürültülü geçmekle beraber, hayatımız sıkıntıdan kurtulma? dı ve vapurumuz uzaklaşırken derin bir nefes aldık demektir. Malaka küçük fakat güzel, madeni ve temiz bir şehir, Burada garplılık ruhu hemen göze çarpıyor. Garbın büyük kudretini bu- radaki şarklılar hissetmiş ve bu kuvvet altında ezilmiştir. Maamafih, şarkın bu kısım halkında yenilmez bir ruh vardır. Bu ruh, şarklıyı garp- lıdan daima ayrı tutar. Meselâ, Hintli veya Zencilerden bir —— Getin Yazan: Orhan Rahmi Gökçe — Evet, fakat ben böyle lbırıey düşünmedim.. — Köyde olduğun için böy- le... Köyde hiç, hiçbir çehre seni alâkadar etmedi mi? Rizan kıp-kırmızı olduğunu hissetti. Bu vaziyet Lâmia'nın da nazarı dikkatini celbetmiş- ti. Yerinden sıçradı, onu ku- cakladı: — Söyle bakayım, söyle.. Bak, ben sana herşeyi anlat- tım, Sen de kendi kalbini — Benim. — hiçbir yok ki.. — Sus, yalan söylüyorsun.. Çehrenin rengi, gözlerin her- şeyi ifşa ediyor. Fakat bu na- sıl olur?.. Bu köyde, şehirli olarak senden başka tek in- san yokmuş.. Öyle mi? — Evet! — Şu halde? — Şu halde biç! Bende böyle birşey arama, nafile yo- ruluyorsun cicim. d — zok şeyimee su baskını tehlikesi kaldirıl- maktadır. Fırınlar sadece ek- mek pişireceklerdir. Kahveha- nelerde hasırlı sandalyalar ye- rine tamamen tahta sandalya konulmuştur. Bir cinayetin ve bir rezaletin failleri.. Tavas, (Hususi) — Tekfur köyünden Kızılca köye gider- ken feci surette öldürülen tü- tün ve müskirat bayli Süley- man çavuşün onbir yaşında oğlu Mustafa'nın katilleri ola- rak Kızılca köyden Hacı Gök oğlu Mehmed'le arkadaşı koca Osman oğlu Halil yakalanmış ve Ağırcezaya verilmişlerdir. Armala köyünden koca Ali kızı 22 yaşındaki Ayşeyi de zorla dağa kaldırarak - ırzına geçen ve kadını yanlarında alıkoyan Tilki köyünden Bekir oğlu Ali ve arkadaşları Mus- tafa ve Ali Yunus da yaka- lanmış, Adliyeye verilmişlerdir. STDEETEE A AT RLARTRRT L SEREP A İT kısım vardır ki bir Avrupalı doktora çıplak olarak muaye- neden ise ölmeği tercih eder. İki hikâye Yerli bir prenses, bir eskiciye âşık olmuş. Bu kızın bu adam- la evlenmesine müsaade edil- memiş. Fakat doktorlar kızın babasını bu izdivaca müsaade vermeğe icbar etmişler; eski- ciyi terbiye etmişler ve niha- yet prenses ile evlendirmişler. — Sonu yarın — her halde birşeyler var ve ben bunları öğrenmek isterim. — Vallahi yak canım. — Var, diyorum, var.. — Yok, emin ol! Olsa söy- lemez miyim? — İnanmam, fakat mademki söylemek — istemiyorsun, sen bilirsin... Lâmia sık sık ona bakı- yordu. Bir aralık yamı a geldi. Rizan'a uzun uzun baktı: — O kadar güzelsin ve öyle şirinleşmişsin ki yeşil ışık, hani ben bir erkek olaydım.. Rizan bir kahkaha attı: — Deli! -Dedi- deli! Neler söylüyorsun?.. Biraz sonra yemek gelmişti. İki mekteb arkadaşı, eski mek- teb hayatını ve çocukluğunu, l yıpruk yıprık ıwık hıtır— emniyet bahştır. Maamafih ye- niden birçok tahkimat daha yapılacaktır. Bu hususta eli- mizde kâfi derecede kredi vardır. Bu sayede Fransız şark hudutları — gayrikabili taarruz bir hale gelecektir., Demiştir. Paris, 30 (Radyo ) — Az- brug meb'usu meclise verdiği bir uknrle, hukümehıı şırk Manisa zirai ve iktısadi hududunda şimalden denize kadar tahkimat yapmak fik- rinde olub olmadığını sor- muştur. Paris, 30 (Radyo) — Har- biye nazırı M. Daladie refa- katinde erkânı harbiyei umu- miye reisi General Gamelen olduğu halde şimal cephesin- deki hudutları teftiş ederek Monde Kland'a harcket eyle- mMiştir. işleri konuşuldu. Manisa'da bir devrim müzesi ile bir sergi açılması kararlaştırıldı. — - Manisa, (Hususi) — Dün Borsada İlbay Lütfü Kırdar'a bir çay ziyafeti verilmiştir. Bu vesile ile yapılan top- lantıda Ticaret ve Ziraat oda- ları ve Borsa Encümeni âzaları da bulunmuşlardır. İlimizin zirai ve iktısadi durumları — üzerinde yapılan konuşmalarda bilhassa zirat asayişin temini, bağcılık ve pamukçuluğun — inkişahı — için alınması icabeden tedbir üze- rinde tevakkuf edilmiş ve Zi- raat odasının bunlara cevab verebilecek bir hale getiril- mesi hususunda ortaya atılan mütalcalar incelenmiştir. Bu toplantıda Borsanın umu- mi bir depo yaptırması da takarrür cetmiştir. yidiler.. Yemek bitmişti ki, aşağıdan yüzbaşının sesi geldi. — Yoruldum be! Karısı soruyordu: — Ne var, lişin hu kadar çok mu? Yeni bir haber geldi mi? — Bilmem.. Orası bize aid iş. Evle idare ayrı ayrı yer hanım. — Peki peki, sen bilirsin.. Çık yukarıya bak, geldi. — Kim imiş 0? — Yukarıda görürsün.. — Canım söyleyiversen e?.. — Söylemem, olmaz. — Benden genç mi, ihti yar mı, onu söyle! — Bu nasıl sual böyle? — Öyle ya, gençtir, der- sen, ŞU, halde © aşağı insin, misalir Malını satışa çıkaran müs- tahsiller gününde satış yapa- madıkları takdirde mallarını bu depoya koyacaklar ve pi- yaçayı beklemek imkânını el- de edeceklerdir. Bu deponun ayni zamanda “Varant, yapabilecek bir mü- essese halinde tanzimi de gö- rüşülmüştür. l.. Halkevi müze ve sergi kolu tarafından Manisa iline mah- sus olmak üzere ev ve elişleri ve küçük san'atlara aid bir sergi açılması — kararlaştırıl- mıştir. Tasarruf haftasının ilk günü açılacak olan bu sergiye Ma- nisa'nın bütün kazaları da işti- rak edeceklerdir. dır, dersen çıkar, bakarım, — Genç.. — Öyleyse haber ver, lüt- fen zahmet buyurup aşağıya insin! Lâmia, — Haydi artık -Dedi- ine- lim, bekletmiyelim babamı? Yüzbaşı biraz sonra Rızan'ı kucaklarken bir tuhaf olmuş, — Vallahi -Demişti- anam mezardan — kalkmış ta geliniş gibi sevindim. Emin ol gön- lüm; tâ o gündenberi bir yarı gölge içinde idi. Şimdi rahat- landim. Senin bu arkadaşır olacak kız. başımın — etini, tü- yünü yidi, bitirdi. Sanki ben seni ondan daha az düşünü- yormuaşum gibi. Haydi baka- hm, benim karnım aç, ma- demki siz yeınel: yidiniz, ıoyle etrafımda F L ü mandanı Basri iddiayı yakım” Gördes muhaberesi de düzet tilmiştir. Kumandanımızın Ke malpaşa'ya nakledileceği söy” leniyor. Kendisini çok seveft Gördes, bundan müteessirdi!. Gördes tütünleri Gördes, (Hususi) — Tütüt mahsulü çok nefistir. Bir mib yon kilo tahmin edilmektedir: Yalnız - dileğimiz — şudur kik müstahsil, doğrudan doğrü” ya kumpanya eksperlerile te” mas edebilmeli ve komisyonct olarak iş görenlerin tavassı" tuna hacet kalmamalıdır. Gördes, ( Hususi) — Kay” makamımız Celâl vaki neşri | yatımızı göze alarak köy yof ları ve mekteb inşaatı m üzerinde tetkikata başlamıştır M. Mussolini Milâno'da Milâno, -30 (Radyo) — Mussolini Milâno'ya varmi$ı otomobil salonunu ve fabrik&” ları gezmiştir. Bu hususta komite tarafıf” , dan bir talimatname hazırlar” mıştır. Sergide derece alaf eserlerin sahiplerine mühtı mükâfatlar verilecektir. Müze kolunun güzel karaf” larından biri de Manisadâ Devrim müzesi açmak karâ' rıdır. Bu müzeye inkılâbımızı can” landıracak — eserler Keğ gençliğe eski ve yeniyi bif arada mukayese olarak tetkik etmek imkânları verilecektir- edip oturun. Ben size bakâ baka daha iştihalı yir, içerim Yüzbaşı hakikaten çok ne$” elenmişti. İkidebir; — Oh oh oh, -Diyordu” çok iyi olduRizan.. Ahmıllıh' j bu hafta ne yapıp yapıp seni ya aldıracak, ya kendim g€ lecektim. Ben maarif müdü ile de konuştum. Herşey oldür bitti. Emrin bugün yarın Ve rilecektir, İzmir'e tayin edili” yorsun... Rizan gayri ihtiyari; İzmir'e mi? Diye sordu. Fakat bunu $0” rarken, öyle değişmişti kir Ayçiçeği derhal farkına d Yüzbaşı, iri bir lokmayı yani” gının içinde küçültmeğe ç şarak; ı K geeit -JİIJIJ .r.-.-ı..'ını-ı .- x »T y gi VA P di Gd LA DA A V V are

Bu sayıdan diğer sayfalar: