21 Mart 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 3

21 Mart 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4B 21/3/937 BELE İAT Akdeniz statükosunu bozmağa sebeb yok İtalya Başvekili B. Mus olini Deyli Meyl gazetesi mulıabırıne beyanatta bulundu / temelleri atılan fuar, İzmir Roma, 19 (Radyo) — Bay Massolini İngiliz faşistlerinin naşiri efkârı olan Deyli Meyl muhabiri ile bir mülâkat yap- miş ve: — İltalyanın Balear veya Fasta gözü yoktur. Akdeniz statükosunu bozmak için hiç- bir sebep yoktur. İspanya iş- lerinde bitaraflığımızı bozacak değiliz. İspanyada bulunan İtalyan gönüllüleri, her halde Barselona yardım eden gö- nüllülerden çok azdır. Bunlar, vücurlarına lüzum kalmadığı anda İspanyayı terkedecek- lerdir. Necaşidin taç giyme me- rasimine daveti, bizce dostluk şartlarına uygun değildir. Bu. nun için İtalya hususi bir he- yet ile taç giyme merasimine iştirak etmiyecektir. Kamutay Yarın açılıyor Ankara, 20 (Hususi) — Bü- yük Millet Meclisi, Pazartesi günü Aaçılacaktır. Kış tatili münasebetile Ankaradan ay- rilmiş olan saylavlar, gelmiye beaş'amışlardır. Kalpazanlar Suri- yede imişler İstanbul, 20 (Hususi) — Gü- imüş dira ve' diğer ufaklıkların taklid - edildiği Sahkikat neticesinde bunların Suriyede yapıldığı meydana çıkarılmıştır. Amerikan muhripleri Öobrovnike geldiler.. Belgrad, 30 (Radyo) — İki Amerikan muhribi Dobravnike gelmiştir. Muhripler, Akdeniz- de seyahata çıkmışlardır. Çin çetecileri Bir treni soymak istemiş Harbin, 20 (Radyo) — Çin çetecilerinden mürekkep beş- Yüz kişilik bir şebeke, treni soymak istemişlerdir. Kolcular kuvvet alıncıya kadar pusuya düşmüşler ve soyguncularla hayli çarpışmışlardır. Soyguncular, kuvvet karşı- sında fazla duramıyarak kaç- mışlardır. Konferansmenedildi Kab, Zh (Râdfa y — Kön belediye reisi Leon Jironun 24 marttn vereceği konferansı Menetimiştir. ANADOLÜU | Gü u’.: Taklp we b Haydar Rüşdü ÖKTE! Urdumi neşriyat ve yazı işleri müdürü asal gazete Hamdi Nüzhet Çançar İdarehanesi İzmir İkinci Beyler C. Halk Partisi binası içinde Telgraf nir — ANADOLU Telefon — Posta kutusu 405 ABONE ŞERAİTİ Yıllağı 1200, altı aylığı 700, üç aylığı 500 kuruştar. Yabanca memleketler için senelik abone ücreti 27 liradır Her yerde 5 , kuruştur t - İGünü geçmiş nüshalar 25 kuruştur. e e ANADOLU MAYBAASINDA BASILMIŞTIR | vet yoktur. |Mısır üniversitesinde anlaşılmıştır. | | Etuvalitten kaldırılarak, | polyonun gömülü bulunduğu | Mezarın yanımna götürülmüş ve | hazırlanan Yeni Lokarnonun teessüsü için İtalya mümkün olanı ya- pacaktır. Ticari münasebetlerimize ge- lince, bunları siyasi mesele- lerle karıştırmamak - İâzımdır. İngiltere ile İtalya arasındaki ticari münasebetlerin azami genişlemesine taraftarım. İtalya kin beslememektedir. Ayni zamanda - İtalyanın Fransaya veya İngiltereye karşı bir kini yoktur. Bu seyahatim, söylenen şeylerin hepsinin ak- sine olarak sulhperveranedir. Şayialara inanmamak lâzımdır. Faşizm, şeytâni bir teşekkül değil, medeniyeti cihana yay- mıya mahsüs bir teşebbüstür. Buradaki bu büyük yolu Fa- şizmden başka yapacak kuv- » demiştir. mühim hâdise- ler oldu.. Kahire, 20 (A.A) — Bugün Elazhar ünivesinde hükümet taraftarlarile genç Mısır partisi mensupları arasında mühim hâdiseler cereyan etimiştir. Bundan iki üç gün evvel Gize ünniversitesi mahallesin- de de ayni suretle hâdiseler vukua gelmiştir. Kahire, 20 (A.A) — Hükü- met neşrettiği bir beyanna- mede üniversitelilerin siyaset'e uğraşmasına asla müsaade et- miyeceğini bildirmektedir. Yemen de iştirak edecek Kahire, 20 (A.A) — Yemen imamı; Yahyanın nezdine git- mekte olan İrak heyeti buraya gelmiştir. Heyet, Irak ile İb- nissuud arasında imzalanan dostluk ve ittifak muahedesine Yemenin de girmesini temine çalışacaktır. Bu muahede bir Arab itti- fakı olub bir harb veya ihti- lâl vukuunda karşılıklı yardım taahhüdünü ihtiva eylemektedir. İlk plânör mektebi Ankara, 20 (Hususi) — İlk plânörcülük mektebi yakında şehrimizde açılacaktır. Bu mek- tebe, orta mekteb şehadetna- mesi olan gençlerden istiyen: ler meccanen alınacaklardır. Foşun kemikleri Napolyonun yanına nakledildi Paris, 20 (Radyo)—Mareşal bugün Na- makbereye — kon- muşlur. Bu münasebetle yapılan me- | rasimde, binlerce halk, mare- | şalın zevcesi, Kabine erkânı, | askeri rical ve Fransanın en büyük adamları ile ccnebi dev- letler sefirleri, bir kıta asker bulunmuştur. Halk yarın ( bugün ) mare- şalın mezarı önünden geçerek mütevaffaya — karşı beslediği saygıyı bir kere daha göste- recektir. ANADOLU F tarımız mİuşaf yolunda Bundan yıllırcı evel, “Do: kuz eylül sergisi,, namı altında! belediyesinin, reisinin çalış- ması ve bu çalışmayı teşci ve himaye eden hükümetin yük- sek alâkası ile, tedrici bile olsa, hiç "durmadan tekâmüle doğru gidiyor. Birçok yenilik- ler vardır ki, onların seri ve cezri birer inkılâb halinde ba- şarılması mümkündür. Fakat kökü paraya dayanan ve ha- riç memlehetlerle alâkası olan yenilikler de, çalışma nisbe- tinde, fedakârlık ve enerji nis- betinde ve hattâ bu çalışma- nin programlı ve esaslı oluşu nisbetinde muvaffakıyet bek- lenebilir. Yani İzmir beynel- milel fuarı, bir gece içinde gökden zenbille düşmüş ola- râk, modern, zengin ve gön- lün istediği şekilde kurula- mazdı. Realite mantık, böyle birşey tanımıyor. Elbet- teki tecrübelerin, tahsisatın ve umumi vaziyetin, bu yeni eser üzerinde bir tesiri, bir hissesi olacaktı. Fuar şimdi, lâalettayin ve sadece yangın yerinin çirkin harabezarının manzarasını kurtaran bir eser olmaktan çıkmıştır. Gelişmesi ve hedefi, aşağı yukarı bize diğer herhangi bir beynelmi- lel fuarı hatırlatmaktadır. An- cak şunu da itiraf etmek ge- rektir ki, yalnız çatıların ku- rulması ve hükümetin, beledi- yenin çalışması ile böyle bir eserin muvaffak olabileceği ha- tıra getirilemez. Fuarın, dahili ve harici olmak üzere iki bü- yük hedefi vardır: Evvelâ Türk toprağında, Türk suyunda, Türk tezgâhın- da, fabrikasında ve memleket içinde yetişen her nevi mâd- denin, mahsul, eşya ve emte- anın ilk tanınma ve tanışma, bunu müteakıp de mübadele ve satış yolu, fuarda başlar.. Bunu, iktısadi terbiye ve te- lâkkimizin dairesi içine alma- hyız. Geçen yıl, Başbakan, bu ciheti büyük bir hassasiyetle işaret etmişti. Tasavvur edil- sin ki, fuarda, memleketin bir kaç bin çeşid mahsul ve eşya- sından, burada pekaz şey teş- hir ve temsil edilebildi. Tür- kiyede başlarında büyük - fir- malar taşıyan sanayicileri, fu- arda göremedik. Hem kendi müesseseleri, hem de memle- ketin iktısadi münasebet ve propagandası hesabına, buru müsamaha ile karşılamağa im- kân yoktur şüphesiz. O müesseseler ki, zamanı gelince, “himaye,, istemek için hükümet merkezinde her ka- pıya başvururlar.. Gene 6 mü- esseseler ki, halkın alâka ve rağbetini tam manasile temin edemediklerinden her zaman müştekidirler. Memleketin — iktısadi hare- ketlerinde bu kadar lâkaydi ve İâübalilik gösteren bu mü- esseseler, kendi kendilerini mahküm ettiklerini kavrıyamı- yorlar mı, dersiniz! Bizde iktısadi — kalkınma, devletçe, yani toplu bir hare- ket halindedir ve bu hareket, muhtelif halkalarla, bu mücs- seseden şu müesseseye, bu topraktan filân iç pazara, şu maddeden bu maddeye ka- ve Salamanka, 20 (Radyo) — İspanya bankasının dört mil- yar peçetalık altınları silâh ve mühimmat mübayaası için miş bulunmaktadır. Paris, 20 (Radyo) — Ha. | vas ajansına göre asiler üni- versite — mahallesinde doğru mukabil bir taarruz yapmışlar ve bazı yerleri al- mağa muvaffak olmuşlardır. Rusya ve Fransaya ihraç edil- | şarka | Nevlondon faciası Hat eee SĞ Ihtilâlciler, umuml bir ta- arruz hazırlıyorlar .— —— Milislerin son taarruzları da akim kalmış ve geri püskürtülmüşlerdir Bu taarruz ani pılmıştır, Sogoençadan alınan bir ha- | berde de Milislerin yapmış ol- | dakları bütün taarruzlar akim kalmış ve püskürtülmüşlerdir. General Miyahanın Madritte bulunduğu da şüpheli görül- | mektedir. Asiler umumi bir taarruza hazırlanmakta ve iyi ! hava beklemektedirler olarak ya- Yürek parçalayıcı sahne ler biribirini takip ediyor Taliin acı bir istihzası, taşın üze- rine tebeşirle yazılan yazı! Nevlondon, 20 (A.A) — Tylerdeki mektep Perşembe günü öğleden sonra çocukların çıkma zamanından biraz evel yıkılmıştır. Resmi makamat tarafından bildirildiğine göre, infilâk vukubulduğu zaman mektepte 700 den fazla talebe ve muallim bulunuyordu. İnfilâ- kin şehrin etrâfını saran pet: rol tarlalarındaki gazın birik- mesi neticesinde vakua geldiği rivayet edilmektedir. Bazı kim- seler mektep binasının altında bir petrol tabakası hasıl oldu- ğunu söylemekte iseler de bu hususta henüz sarih malümat mevcud değildir. Yürek parçalayıcı sahneler biribirini takibetmektedir. Ço- cuklar hakkında haber alamı- yan veliler kaza mahallini ter- ketmek istememektedirler. Ci- vardaki bütün hastaneler, mek- tepler ve kiliseler yaralılar ve cesedlerle doludur. Cesedlerin bazıları tanınmıyacak hale gel- miştir. Kazadan sonra - civardaki bütün petrol tarlalarında işler tatil edilmiştir. Nevlondon, 20 (A.A) Cesedlerin enkaz arasından çıkarılması işi bitmiştir. Milli muhafız kıt'aları kumandanı albay Parker mektebin enkazı altından 425 cesed çıkarıldı- ğını ve taşların altında başka cesedlerin de bulunması muh- temel olduğunu söylemiştir. Şimdiye kadar yaralıların adedini tesbit etmek kün olamamıştır. Kazazedele- rin büyük bir kısmının - yara- ları pek ağırdır. Nevlondon, 20 ( A.A ) — müm- Tylers mektep kazasının bina altından geçen gaz boruların- da vukubulan — bir infilâktan ileri geldiği artık tesbit olun- muştur. Talihin şu acı istihzasına bakınız ki enkaz altında bulu- nan bir tahtada şu yazılar te- gP AEYEMEDE D AD dar yekdiğerine bağlıdır. Bi- | naenaleyh, fuarı sadece İzmir ve İzmir belediyesine aid bir iş, bir eser olarak telâkki et- mek, çok dar bir düşünce içinde kalmak demektir. Fuar, memleketin ve cami- anın malı olmuştur. ve fuar, basit ölçü ve manada bir pa- zar da değildir. Bu mizi de değiştirmeliyiz. Orhan Rahmi Gökçe | telâkki- | beşirle yazılmış bulunuyordu: Petrol ve gaz tabiatın bize en büyük lütfudur. Eğer onlar olmasaydı bu mektep burada bulunmıyacak ve biz de ders- lerimizi öğrenmek “için gene burada bulunmıyacaktık. Nevlondon, 20 (Radyo) — İnfilâk faciası neticesinde yar ralanan talebenin yüzde sek- seni, ölmeğe mahkümdur. Taşların altından çıkarılan cesedlerden — başka, teşhisi mümkün olmıyan ikiyüz cesed daha bulunmuştur. Ölmüş olan talebenin ha- kiki miktarı henüz — belli de- gildir. Nevyork, 19 (A.A) — Nev- londondaki mektep kazasında ölenlerin âdedi şimdi 700 tah- min ediliyor. Reisicumhur B. Ruzvelt, kurtarma işlerinin bir an evel bitirilmesi için icabe- den bütün tedbirlerin alınma: sırı emretmiştir. Amerikan kızılhacı bu hu- susta selerber edilmiştir. Berlin, 20 (A. A) — Nev- london faciası münasebetile | B. Hitler, B. Ruzvelte bir te- essür telgrafı göndermiştir. ——— Tuğyan Şiddetini kaybetti | Londra, 20 ( Radyo ) — Kambriçteki tuğyan şiddetini | kaybetmiş görünmektedir. Su- | larda tedrici rülmektedir. Tahtelbahir bir azalma gö- manevraları. Sayfa $ H Bence.. ünekkid,, ile “mıymıntı,, Müsbet tenkit ile, yüz buruş- turmak arasında fark vardır. Ve hem de büyük fark vardır. Müsbet tenkid; mevzu ile tatbikatı, yahud tezle anti tezi ilmi kıyas, yahud ameli tecrübe yolile inceler, bir kanaate vasıl olur ve kanaatini dobra dobra söyleyiverir. Münekkidin “mevzu, hak- kında ilmi bir kanaati, objek- tif bir gö olur, Halbuki “gayri memnun,, un, kötüle- diği iş hakkında hiçbir sathi ve afaki bilgisi bulunmaz. Mıymıntının . fisiltisi ve yüz buruşturması tenkid değildir. Onun gayri memnunluğu, füsi bir nahoşluğun ifadesidir. Yahut “moda,, ya uymak" için ve kendini, yapılan işlerden daha iyi bir marifet yapmağa kadir, yahud “yapan,, lardan daha üstün bir mahlük oldu- ğuna kani göstermek içindir. * “öni .. Mıymıntının bozgunluğu iç- tendir. Mıymıntı çok zaman, bizzat yapılan işin içinde ve mes'ul durumda olduğu halde etrafa fiskoslarını yayar. Ve mıymıntı; “kulak içi,, sahasına tenkidini yaydığı sistemin veya otoritenin elâlem içinde ete- ğini sevvelâ kendi öper. Mıymıntılar, müsbet tenkid hesabına da çok fena ve za- rarlıdırlar: Alelümum “tenkid,,in fena, hattâ tehlikeli olduğu kanaa- tini vücude getirirler. Tenkidin “günah,, olduğu fikri yayılan sosyetelerde dina- mizm ve içıimıî şahsiyet kal- maz. Müsbet tenkıd ne günahtır, ne kötü... Tenkıd müsbet işin yanıbaşında, belki iş Radar ve belki “iş,, den daha lüzumlu, daha değerli bir unsurdur. Mıymıntılık kötüdür, fenadır, zararlıdır, tehlikelidir. Dr. Necati Kemal Mis -Xmira Tayyaresile heraber düş- tü fakat zarara uğramadı. Onolullu, 20 (Radyo) Tayyare ile devrialem seyaha- tine çıkan (Mis Amira), bu- gün tayyaresile beraber düş- müş ise de, kaza, tayyarenin alçaktan ve yavaşça uçarken vukua geldiğinden (Mis Amira) ya ve tayyaresine birşey ol mamıştır. (Nant) da hava gazından ölenler.. Paris, 20 (Radyo) — Fran- sa'nın Nant kasabasında lağım- lardan bir müesseseye nüfuz eden hava gazı, üç kişinin ölümüne sebebiyet vermiştir, Zehirlenmekten — kurtuldukları halde sıhhi durumları tehlikeli olanlar da çoktur. | — TAKVİM Rumi - 1353 Mart 8 Arabi-1356 Muharrem B Londra, 20 (Rodyo)—İngiliz - ana filosu, Cebelüttariktan dö- nüşü sırasında Tahtelbahir ve tayyareler manevralar yapa- caktır. 5,59 12,21 yataı ikinci 9,25 15,47 İmsak 10,00 42 İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: