20 Nisan 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4

20 Nisan 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(Atilla' 9 cumartesi günü, I | Bundan sonra ME Sayla 4 İwyı harbi Hükümet tayyreleriElce- zireyi bombardıman etti Kükürt fiati yüksek.|erine dün devam edildi İstikbal vapuru kaptam B. Mus- Lıberaller, Baldvin | hükümetinin, Bilbao ablukasına yardım ettiğini iddia ediyorlar Madrid, 18 (AA) — Ara: gon cebhesinde hükümet kuv- yetleri İsiedo ve Lidon kasa- balarile Gordo tepesini işgal etmişlerdir. Bu tepe sevkul- ceyş noktasından büyük bir ehemmiyeti haizdir. Bir asi tayyaresi düşürülmüştür. Âsi topçu küvvetleri bükü met merkezini | omdıman et- " meğe devam - etmektedir. Bir kaç kişi ölmüştür. Hükümet bataryaları asile- rin Üniversite mahallesi ile Muvasala temin etmek üzere Manzanares üzerine kurduk- ları köprüyü müessir surette ateş altına almışlardır. Valensiya, 18 ( A.A. ) — Hava Nezareti hükümet tay: yarelerinin Aragon cebhesiyle Teruel mıntakasında büyük bir faaliyet göstermis olduk- larını bildirmektedir.* Beş hü- kümet tayyaresi Bask cebhe- sinde asi mevzilerini bombar: dıman etmişlerdir. Hava filoları Baides Sigu- enza ve Jadrague istasyonla- rırı, Guadalajara mıntakasın- daki asi hatlarını bombardı- man etmişlerdir. Cebelüttarık, 18 (A.A.) — hükümet tayyareleri Algesirası bombardıman etmişlerdir. Ha- sarat mühimdir. Valensiya, 18 (A.A.) — Ha- Va nezareti tebliğ ediyor: * Lufthansaya — mensup si- vil tayyareciler tarafından ida- re edilen 36 tayyare geçende Hanoverden Burgosa hareket etmiştir. Bu tayyareler bütün fenerlerini söndürüp gece 3-4 mil yüksekliğinde uçarak Fran- sadan geçmişlerdir. Almanların Burgos hattı ise ticari mahiyette bir servis olmaktan ziyade Alman pilot- larının tecrübe görmeleri için işletilmektedir. Madrid, 18 (A.A.) — İngi: liz parlâmento heyeti buraya gelmiş ve general Miaja tara- fından kabul edilmiştir. He- yetin iki gün sonra Valensiya- ya döneceği zannedilmektedir. Lendra, 18 (A.A.) — Tica- ret nezareti Pazartesi günü gece yarısından itibaren İspan- yaya gitmeyip de - sahillerini takib eden gemilere imkân nis- betinde - sahillerden on mil açıktan — gitmelerini bildiren bir tebliğ neşretmiştir. İspanya limanlarından biri- ne giden vapurlar da aynı ta- nınDefinesi Kmatı almışlar ve ancak gide- cekleri limanın önüne geldik- leri vakit sahile yaklaşmaları tavsiye olunmuştur. Bu talimattan maksad kon- trola memur harp gemilerinin işini kolaylaştırmaktır. Londra, 18 (A.A) İs- yol asi donanmasının Bilbao etrafındaki Ablukasını zorla- mağa teşebbüs eden İngiliz Levelyn vapuruna İngiliz - tor- pidoları tarafından — hareket ettiği limana dönmesi için ya- pılan tavsiyeyi liberal mebus- İarın en ileri gelenlerinden Harris bugün Nevportta söy- lediği bir nutukta protesto ederek demiştir ki: “Hükümet Edenin ağzından | ticaret gemilerimiz açık deniz- lerde İspanya kara sularına kadar himaye edeceğini va- deylemişti. Eden ticaret gemi- lerimize tehlike dolayısile Bil- baoya gitmemeleri tavsiye et- mekle beraber onları gitmek- ten de menetmiyeceğini söy- lemişti. Libera! partisi bu vadin katiyen tutulmasını taleb eder. Diğer - taraftan — Strafford Manchesterde — söylediği bir nutukta hükümeti emperyalist emeller uğrunda işçi sınıfı aley- bine olarak Bilbaonun abluka: sına yardım etmekle itham eylemiştir. . Bayonne, 18 (A.A.) — Saint Sebastienden bildirildiğine gö- re asi hava kuvvetleri bugün öğleyin Bilbao üzerinde uça- rak halkı teslim olmıya davet eden beyannameler atmışlar- dır. İki saat sonra 24 tayya: reden mürekkep bir asi kuv- veti cumhuriyetçi tecemmüleri dağıtmıştır. General Miahi yaralandı Roma, 19 (Radyo) — Madrid &Radyosu bildirmiştir: yaralanmıştır. Fas veziri Frankoya sadakatini teyit etti Salamanka, 19 (Radyo) — İspanyol Fası Veziri, general Franko tarafından kabul edil- miştir. Fas Veziri general Frankoya sadakatini yeniden teyit et- miştir. Sevil, 19 (Radyo) — Cenup cephesinde Siyera Domanas- terdeki münferid garnizona cumhuriyetçiler taarruz etmiş: Tarihe müstenid zabıta romanı 8 59 kudretlerinin tanıyorlardı, İşte 3 hazirana düşen bu öğle yeme- | ğinden sonra, Kont Trolveş Mmutad uykusunu uyudu. ve © Vikont Ploç da vaktini dok- D tor Bilze yanmış sigarasını | şurasına burasına ; yapıştırmak | süretile işkence yaparak ge- çirdi. ölçüsü — olarak iki — kardeş salonda birleştiler ve satranç faslına başladılar. Bunlar, bu- | Tada sigara dumanlarını savu- — rararak satranç eynarken, ha- aNN yat sahasında bir hayat ve memat oyununun mevzuu - ol- duklarını akıllarına bile ge- tirmediler. Malikânenin bir tarafında, cenubi garbide bir kilometre kadar uzakta, bir orman ku- lübesi civarında, Piyer Male- nin kaçması ve tevkifi üzerine bekçiler telâğ ve — heyecan içinde idiler. Bu yüzden bu kısım — bekçileri — yerlerinden ayrılmış bulunuyorlardı. Bu sırada onbeş yaşlarında görünen bir çocuk sahneye girdi. Bu çocuğun — ormanın General Miaha aleyhine bir suikasd - yapılmış ve generıj | yapılmaktadır. Seferihi- sarda yağmur se. — Seferihisardan yazılıyor: Bir torba kükürt bura Ziraat Bankası tarafından 355 kuruşa satılıyor. Halbuki İzmirde tor: bası 330 kuruştur. Buna 10-15 kuruş nakliye ücreti ilâve edil- se bile kükürdün torbasının burada ancak 340-345 kuruşa satılması — lâzımgelir. Arada bağcı aleyhine 10-15 kuruş bir fark vardır. Bağcılara çok lüzumlu olan kükürd fiatinin haddi lâyıkına indirileceğini umarız. $ Burada son günlerde baş gösteren çekirgelerle mücadele Mücadeleden şimdiden iyi neticeler alın- mıştır. Bugün kaza merkezine ve köylerine bol yağmur yağmış, çoktanberi susuz bulunan top:- rağı bol bol sulamiştır. Çiftçi pek memnundur. Manisa bağları O kadar müteessir olmamıştır Son günlerdeki soğuklardan Manisa ve havalisindeki bağ- ların zarar gördüğü malümdur. Türkofis İzmir şubesi, zarar nisbetini tesbit için mahallin- de tedkikat yaptırınış ve ne- ticede, zararın yüzde 20 ve bazı yerlerde de yüzde 40 olduğunu meydana çıkarmıştır. Ancak, soğuktan en ziyade müteessir olan yaşlı bağlardır. Ve bunların uçlarında bulu- nan filizler elân büyümekte, yeni salkımlar doğurmaktadır. İçgözlerde de mahsul bulun- duğundan, bu zararınstelâfi «edileceği -sanılmaktadır. Pazar yerleri Şehrin muhtelif yerlerinde kurulmuş olan pazarların ıslâhı için belediyece tedkikat ya- pılmaktadır. Gelecek - seneler zarfında buralardaki — bütün noksanlar ikmal edilecek ve pazar yerleri asri bir. hale ifrağ edilecektir. TREDOTELLA MAT SADAK TUT lerdir. Fazla kuvvetlerle -yapı- lan bu taarruz akim kalmıştır. Asi tayyareler bu garnizona silâh, mühimmat ve yiyecek vermektedirler. Madridi Fransızlar mı müdafaa) ediyor? San Sebastien, 19 (Radyo) - Madridin müdafaası İspanyol- lar tarafından değil, fakat bir Fransız generali ve 25 kişilik bir Fransız erkânıharbiyesi ta- rafından yapılmaktadır. Top- çularıda tamamen Fransızlar- dan mürekkeptir. bu kısımlarını mükemmel su- rette bildiği anlaşılıyordu. Ço- cuk, alışkın ve mahir bir can- baz gibi birçok manialar üze- rinden atlayıp geçiyordu. Bu suretle 15 dakika kadar ve süratle maniaları atlıyan çocuk nihayet yavaşlamak — mecburi- tini hissetti. Bulundııkğıu ol dukça maniasız ve açıklık ye- rin etrafını gözden geçirdi ve kendi kendisine: — Bu Piyer Malenin baba- ma söylediklerine göre bu açıklık yerde budanmış - bir ağaç bulunacaktır. Eğer Piyer bu açıklığı diğer bir açıklık He karıştırmamış ise, Malen bu ağaçtan yüz metre ötede yakalanmış olacaktır. Gene bu adamın söylediklerine gö- re Fransız madmazel ile Fran- sız mösyö de buradan ileriye İnebolu faciası Maznunların muhakeme tafanın söyledikleri mühimdir İnebolu faciası maznunların. dan Mehmed ile suç ortakla- rının muhakemelerine dün şeh- rimiz ağırceza mahkemesinde devam edilmiştir. Bu celsede İstanbul ağırceza mahkemesi vasıtasile ifadeleri alınmış olan İstikbal vapuru kaptanı Bay Kadir oğlu Bay Mustafanın ifa- desi okunmuştur. Çok mühim olan bu ifadede kaptan Bay Mustafa, şu izahatı veriyordu: — Vak'a gecesi saat 22 Taddelerinde vapurum İzmir limanından hareket etti. Kös- ten adasına yaklaştığımız sıra- da bir vapurun tur - yaptığını gördüm, 200-300 metreye ka- dar vapurum yaklaştı. O vakit, İnebolu vapurunun — kamara lombozlarının suya — dalmak üzere olduğunu farkettim. Lost- romoyu bir filika ile İnebolu vapuruna gönderaim, Lostro- mo, filikaya aldığı iki, üç ka- zazede ile geri geldi ve İne. bolu vapurunun batmak üzere olduğunu haber verdi, derhal İstikbal vapurunu, İneboluya yaklaşmak için tahrik ettim, aynı zamanda sandalları indi- rerek deniz üzerindeki kaza- Gzedeleri toplatmağa başladım. Rügârın sevkile İstikbal va- Ppuru, İnebolu vapurunun üze- rine doğru illerledi, bundan istifade ederek halat attırdım, fakat İneboluda vazife gören tayfalardan hiçbiri ortada ol- madığından halatı tutan olma- dı. İstikbal vapuru ilerledi ve Sgeçti, bir dakika sonra da İnebolu battı, biz de deniz üstünde kalan kazazedeleri topladık. İnebolu vapuru, is- kele tarafına meylederek battı, içindeki erkân ve müretteba- tın ne gibi tedbir aldıklarını tabii bilmiyorum. Batan vapur- daki kaptanlar arasında mü- nakaşa geçip geçmediğinden de haberim yoktur. Yolcular, İneboludaki - fili- kaların indirilmediklerini söy- lediler, yalnız - İnebolu vapu- rundan indirilen küçük bir filikanın vapur batmadan evel gemi mürettebatile birlikte İs- tikbal (vapuruna yar ğını biliyorum. Bu sandalda üçüncü kaptan ile telsiz memuru, ateşçi ve yağcılar vardı. Bunların söylediklerine göre — vapura, meyilli bulunduğu sırada su dolmuş ve kaza, bundan doğ- muştur. İnebolu vapuru kap:- şatoya doğru ilerlemiş olma- hıdırlar. Fakat Malenin de ya- kalandığını — görmeleri icap ederdi. Dedi. Ve, böyle söylene söylene ilerdi, Bir aralık durdu, etra- h dikkatle tedkik etti ve din- ledi. Sonra Almanca “çiçek- lenen portakallar diyarını bi- liyor musun?,, mevzulu bir şarkıyı terennüme başladı. Bu şarkıyı söylemesini, çocu- ga babası gardiyan Breşvonç tenbih etmişti. Bu şarkının aynı güfte ve beste ile Fran- sızcası da vardı. Lük, bir zamanlar bu şarkının hem Fransızcasını ve hem de Al- mancasını hemşiresine öğret- mişti. Evet, bu çoçuk, Piyere firar tanı Mehmet Ali, İngiliz va:- puruna iltica etmişti, Üçüncü kaptanla makinist- ler ve yağcılar, bir filika ile İstikbal — vapuruna geldikleri vakit, İnebolu vapuru henüz batmamıştı ve kurtarılabilmesi imkânı vardı. » Avukat Bay Baha Nusuh, İstikbal vapurunun halen Çam- altı tuzlasında tuz yüklediği için şahid. B. Ömer ve Tah- sinin burada bulunduklarını söyledi ve dinlenmeleri — için muhakeme gününün yakın bir zamana talikini istedi. Ve: — Derhal bu şahitler din: lensin dedi, Müddeiumumi de bu mütaleayı muvafık buldu. Muhakeme, 24 Nisana bı- rakıldı. Nakzedilen dava Eski fuar sahası civarında eczacı Bay Mehmedi öldür- mekle maznun sabıkalı Arifin muhakemesine dün Ağırcezada nakzen devam edilmiştir. Arif, onbeş sene ağır hapse mah- küm olmuştu. Temyiz mahke- mesi, Arifin, eskiden kız ka- çırmaktan mahküm olmasından dolayı davayı nakzetmişti. Ağırceza mahkemesi nakza uyarak İzmir Asliyeceza mah- kemesinden bu dava neticesi- nin sorulmasına karar vermiş ve muhakemeyi başka bir güne bırakmıştır. Mütekaitlerin ,borçları Askeri ve Mülkt memur ve mütekaitlerin mahiyeti meşkük zimmetleri hariç olmak üzere fazla mehuz ve sipariş maaş gibi kati mahiyeti haiz borç- larının nzasile ödemedikleri takdirde ayrıca karar ve hü- küm istihsaline hacet kalma- dan borçlar kanununun 118 inci maddesi mucibince takas suretile — tahsilleri hakkında Maliye Vekâletinden vilâyete bir tamim gelmiştir. Bu gibi- lerden fitirazı olanların borçlar kanunu mucibince mahkemeye müracaat etmeleri lâzımgeldiği bildirilmiştir. Tayin Vekâlet emrinde bulunan ihracat gümrüğü muayene me- murlarından Bay Bahri yirmi beş İira asli aylıkla terfian Mersin gümrüğü birinci - sınıf muayene memurluğuna tayin edilmiştiştir. yanın çocuğu idi. Çocuk şar- kının henüz ikinci mısram yavaş sesle terennüm ederken ağaçlar arasından görünmiyen bir kadın, üçüncü mısramnı yavaş sesle terennüm etti! Çocuk sevinçle: — Guten abendi Dedi ve olduğu yerde dur- du. Yukarıya bakınca, Blanden | ile Ojiyeyi ağaç — üzerinde gördü. ÖOjiye çocuğa: — Bonsuvar! Dedi. Blanden de: — Siz kimsiniz? Diye sordu, Her ikisi de Almanca hitap ettiler. Her ikisi de Almanca: yı birçok kimseleri aldatacak derecede biliyorlardı. ve yardım teklif eden gardi- Genç çocuk: ANADOLU # 20/4 937 Bliün Bu aksşamki program İstanbul radyasu Gündüz neşriyatı: Saat 12,304 14 halk türküleri, havadisler, plâkla hafif musiki, Akşam neşriyatı: 18,30 ha- fif musiki, 19,30 — konferans, 20 Bayan Belma ve arkadaş- ları tarafından Türk musikisi, 20,30 Bay Ömer Rıza tara- fından Arapça söylev, 20,45 Bay Cemal Kâmil ve arkadaş- ları tarafından Türk musikisi, 21,15 şehir tiyatrosundan ope- ret, 22,15 ajans ve borsa har berleri, 22,30 seçilmiş musiki parçaları, 23 son. Ankara radyosu Gündüz neşriyatı; Saat 12,30. 14 havadisler, Türk musikisi, plâkla musiki. Akşam neşriyatı: Saat 18,30 hafif musiki, 19 Türk musiki heyeti, 19,80 Arabca hava- disler, 19,45 Türk musiki he- yeti, 20,15 plâkla şarkılar, 20,30 konferans, 21 ajans ha- berleri, 21,15 stodyo orkes- trası, 22 son. Belgrad radyosu Saat 21,45te Türkçe hava- disler. —.. .— Temdid edildi Türkofise gelen malümata göre, feshi ihbar edilmiş olan 12.-10-935 - tarihli Türk - Ma- car ticaret ve kliring anlaşma- ları 16-4-937 den itibaren 31 mayıs 938 tarihine kadar tem- did edilmiş; Türk - Fransız ticaret muahedesinin de - iki ay daha uzatılması tensip olun- muştur. Temizlik işçilerine yemek verildi Şehrin temizlik işlerile meş- gul olan belediye amelesine Pazar günü kuzu eti, pilâv ve helva yidirilmiştir. Ayrıca peh- livan güreşleri yapılmış, temiz- Lk işçileri davul, zurnalarla eğlenmişlerdir. Belediye reis muavini Bay Suad Yurdkoru şehrin temizlik işlerinin ehem- miyeti hakkında ameleye bir nutuk söylemiştir, Fuar işleri Fuarda muhtelif eğlenceler için bazı Viyana firmalarından fuar komitesine teklifler gel- miştir. Tetkik edilmektedir. g İııgilıcıenin fuarda yaptı- racağı — paviyon — için dün General Konsolosluğun alâka- dar zevatı belediye başmühen- disile birlikte fuar sahasında plân üzerinden tetkikatta bu- lunmuşlardır. — Burada güneş batıncıya kadar duracak zamanımız var- dır. Size hemen — söylemek mecburiyetindeyim ki, babam mösyö Lük Oberten namına beni buraya — göndermiştir. Babam Trolveş şatosu muha- fiz takımının çavuşudur, adı Herman Breşvonçtur, benim adım da Friçtir. Dedi ve Blanden ile yüzba- şıya, şatoda en kuüvvetli un- surlar arasında büyük — bir gerginlik ve kat'ı münasebet hâdiseleri çıktığını? anladılar. Genç Alman çocuğu bun- ları anlattıktan sonra: — Doktor çok kuvvetlidir, babam da doktora tamamen bağlıdır. Ben ve annem de doktor. için canımızı feda ederiz. Hepimiz birleşirsek — Sonu var — —

Bu sayıdan diğer sayfalar: