31 Temmuz 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5

31 Temmuz 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S1 Temmuz 987 drda bir facia Gökten yere cansız dü- - şen bir kadın! Otelin alt katında sabahlara kadar orkes. tra ve kahkaha yükseldi. Sabah olunca... Yüksek ve kibar İngilizlerin İ Kadın-Moda İ Bucalılar ve otobüs Her kadın Marlen Ditrih gibi işleri kendi kabiliyetini bilse.. Bucada İstasyon caddesinde Akgün imzalı bir mektup al- — Evet her kadın, dık. Bunda deniliyor ki: İ Marlen Ditrih gi- — Bucaya işliyen otobüs- bi kendisinin ha- kiki mahiyetini ve Deliler Dünkü nüshada bir delinin, bir muallimeye, hem de ansı- zın saldırarak bu hemşireyi yumruk, tokat ve külürlerden mürekkeb korkunç bir yağmu- lerin mesai saatlerinin intiza- mından cidden — memnunuz. tihanın dört tarafından gelmiş Zengin ve zevkine düşkün tu- Tistlerin müsabakaya giriştik- 1 Londranın bu büyük ve otelinin yemek salonunda Yüksek bir orkestranın nağme trine neşe ve saadet kahka- haları karışıyordu. salonda güzel ve şık inlarla dans etmiş olan ibar baylar, ertesi sabah, ge- Ceki ziyalet ve eğlence sıra- finda aynı atelde ve bir iki Saniye içinde büyük bir facia uld"ğunu duydukları — vakit Yretler içinde kalmışlardır. Evet, ölüm bu otelde, eğ- 'Ncenin en ziyade koyulaştığı ir sırada genç ve güzel bir dinı, şık elbiseler giymiş ve Mücevherat içinde bulunan ir kadımı omuzundan itmiş, Pencereden, yedinci katın pen- inden karanlık sokağın Atlakt kaldırımları üzerine fır- '.'“'umîşlî. Genç, güzel ve şık kadının utu, orada saklambaç oy- Tamakta olan üç çocuk tara- h'dllı görülmüştür. Bunlardan & İ:üçüğü gökten düşen ve Peri kızları gibi yaldızlı elbi- T giymiş, ber tarafında bol Mmücevherat bulunan bu ğ:îmn yanına koşmuş, hkgt M cansız olarak yatar gö- ı—f! kaçmıştır. Fakat diğer- tn zabıtaya haber vermiş- dir, Garib şey.. Yedinci kattan Akut eden bu kadının ezilmiş ::I“:ünün hiçbir yerinde bir kan bile yoktur; aynı “nanda kadında da hayattan Na kalmamıştır. k'm!riyı sarhoşların, hanec- 'duşların uyudukları bu kal- Mdı şimdi Kontes de Kai 'du ’P“ıilkx hâdiseye el atar *h'—_ ı:ll iş olmak üzere otele ursız gibi, yavaşça ve BĞ Çemişler, biçbir ses ü':ldın yedinci — kata Üğ koşmuşlar, facianın geç- '%.::' inkişaf ettiği daireyi w" uşlar, kapıları mühürle- N_ ve alâkadarları da sa- kadar kat'i bir süküta yatmakta — bulu- Maz ) tmişler ve bu suretle N salonda çiftlerin kay- *? Adınılııuıı devam et- Ti orkestranın ahenkle- İ— Ve şen kahkaların sabah- pürüzsüzce deva: '_Clıiıı eylemişlerdir. :';lmn sebebi veya şekli lqı' hususta muhtelif kanaat- %:;'."d"- Yedinci kat pence- düşen genç kadın 33 yaşında ve Kardin- Londranın en şık Fakat bütün mevcu- kocasına — hasretmiş ğ di. İheğ VSi sımıf bir yüzücü, bi- Dif bir. tenisçiydi. Gü- p, denizi pek fazla sever- dan iki gün evel, hadden fazla kalmış ve Nai y #iddetli bir baş dön- K N'lııı geçirmiştir. Fa- “ap'asında da böyle bir baş â mi uğramıştır; bu ı & Leydi Cardigon mek imkânları da vardır. Fa: kat genç kadının bir suikasta kurban gitmesi için şimdilik bir sebep bulunmamaktadır. Bu sporcu kadının evlen- mesi de cidden romanesektir: Maruf bir mimar olan ba- basile birlikte Oksfordda bu- lunuyorken, Oksford müdavim- lerinden B. Kardinyanla tanış- mişlardır. Bu bay mavi gözlü, sıcak kanlı bir talebeydi. B. Kardinyanla mimarın genç kızı arasında yıldırım süratile bir aşk başlamış ve h kiki unva- nını, Lord olduğunu - saklıyan delikanlı 20 yaşında olduğu halde genç kızla evlenmiştir. Bu izdivaç gizliden yapılımnıştır. Fakat sinnirüşte geldikleri va- kit Lord Kardinyanın babası, Marki Aylersburi oğlunun ve gelininin resmi ve dini şekilde nikâhlarını yaptırmıştır. Yani bu nişanlılar nikâh için papa- zın huzuruna çıktıkları vakit bir senelik evli, karı ve koca idiler! Bir boks münakaşası ve tekzip İstanbul yarım ağır profes- yönel boks şampiyonu Nazar imzasile bir mektup aldık. Bunda bir gazetenin neşriyatı tekzip edilmekte, — İzmirli Hakkı ile yaplı- ğım maç, sekiz ravnd ola- caktı. Üçüncü ravnddaki has:- mıma iki siki yumruk - attım. Bunun üzetine hakem Kemal, maçı durdurdu ve seyircilere: — Hakkı daha yeni ve ace- mi, Nazar ise eski ve kuvvetli bir boksördür've Hakkı onunla ça.pışamaz. Maçı durduruyor ve acemi olduğu halde yine döğüşebildiği — için Hakkıyı galip ilân ediyorum. Dedi. Halbuki galip ben idim. Maç yarıda kalmıştır, bitmemiştir. Bu şekilde bir hakem kararı da görülme- miştir. Her kim ve kaç ravnd isterse kendisi ile hava ku- rumu menfaatine döğüşmeğe hazırım. Fakat bu vaziyet 8 Ağustosa kadar olmalıdır. B. İsmail Hakkı İlktedrisat umum müdürü Bay İsmail Hakkı ile Maarif umum — müfettişlerinden Bay Kadri teftişler yapmak üzere şehrimize gelmiş, buradan Ay- dina geçmiş ve dün akşam ıvdc_t _!*iılııdir. ğ a râ tuttuğunu okuyunca, bas- bayağı — terledim, — çileden çıklım.. Deli üstündür. Keza, deli vardır ki, bunu bir meslek, hem de kendisine kâr getiren bir meslek haline getirmiştir. Meselâ, İzmirde Tüccarzade Mehmed namında biri vardır. Sözde kibar aris- tokrasi içinde öyle müdhiş zekâ oyunları yapar ve öyle jestlerle konuşur ki, hayret.. Yer, içer, giyinir, kahvehane- lerde ayak ayak üstü atar. Size: — Vay bayım, nerelerde- siniz, gözükmüyorsunuz. Gelip, bir kahvemi — içmez misiniz. Gerçi bende gelemiyorum amma, işim pek çok. Diye hitab eder.. Ona deli derler. Bence bunu söyliyen- ler delidir. O, makinesini tıkir tikir. işletiyor ve başka- larının sırtından geçinip gi- diyor. Keza, bazılarına doğru ve tok sözlü olduğu için de deli damgası vurmuşlardır. Cemi- yetin öyle telâkkileri var ki.. Düşüncesini, açıklık ve sami- miyetle söyliyeni “deli, diye vardır ki, — akıllıdan anıyor.. Fakat şu yukarıdaki hâdi- senin kahramanı, bu çeşidler- den hiç biri değildir. Püsküllü belâ, diye, olsa olsa, böyle- sine derler.. Deliye acıyarak onu sokak ortasında serbest bırakmak, büyük bir cesaret işidir. doğrusu.. Ben kendi hesabıma, bu cesareti içimde bulmuyorum. Bugün bu marifeti yumul- layıpta gene rahat rahat, san- ki birşey yapmamışta, sokakta Bir bardak su içmiş gibi evi- ne giden deli, yarın bana da saldırabilir, size del, Ve me- selâ, bu defa yumruk yerine tabanca ile hücum eder. Ken- dinizi. müdafaa için kaldırıp onu vursanız, haydi bakalım hapisaneyel.. Fakat o sizi te- mizleyince, mübarek delilik patentası ile kurtulup gidiyor. Geçen yıl bir şahıs banyo- lardan birine gitmiş. Denize girmiş, birşeyler — getirtip ye- miş, içmiş ve çıkarken para vermemiş. — Bittabi yakasına sarılınışlar. Herif, gayet pişkin bir eda ile ve müstehziyane gülümsiyerek elini cebine uzat- miş, deli zaporu — çıkararak banyo sahiblerinin burnuna dayamış.. Keza, Bayraklıda bulunan ecnebi bir deli, baştan aşağı çırılçıplak olduğu halde so- kaklarda dolaşır, dururmuş.. Bir dostum anlatıyordu: — Şeref namında bir deli vardır. O da başı boşlardan. Geçenlerde (....) ile beraber gidiyorduk. Bir dükkândan fırladı, yanımızdaki zatın boy- nuna sarıldı: — Siz ne büyük adam- sınız! Diye bağırmağa başladı.. O zatfta ne olduğunu bilemedi. Evet, birkaç asır sonra her- kes delirecek ve dünya seke- nesinin dörtte üçü akıl has- talıkları ile malül olarak do- laşacak amma, arada daha epeyce zaman vardır. Şimdilik işi emniyete bağlamalıdır. Çimdik kabiliyetini - bilse, ne iyi olacak? Gene her kadın Marlen Ditrih gibi tuvaletlerini — ken- disi beğenebilse! # Çünkü Marlen Ditrih — kendisine yakışanlarla yakış- mıyanları gayet iyi bilir! Marlen — Ditrihi - faraza - birğşapka müessesesinde gö- renler, şu hakikati itirafa mecbur ka- lırlar: Güzel olmak, sade me- ziyetlerden istilade ile değil,© fakat ayni derecede hataları bilmek ve bunlardan kaçınmak ile mümkündür! Ve bütün cihan gibi, yıldızların kendi- lerine mahsus meziyet ve ma- küs halleri vardır. Marlen Ditrih daha geçen- lerde Paristen geçerek Viya-; naya gitmiş ve tezelden bir kaç şapka ısmarlamıştır. Mar- len Ditrih çok iş bilir; bunun için benüz elbise 1smarlama- mıştır. Çünkü mevsim henüz gelmemiştir; bir ay sonra el-i biselerini 1smarlıyacaktır! Şapka müessesesi, Marlen Ditrihe ipi beğendir- mek 'ı(;iıış.pcki-dflîıı:ı büğk ve samimi gayretler sarfetmiş- tir. Bu kadar meşhur bir müşteri, Pariste de olsun, bir şapka müessesesine her zaman nasib olmaz. Marlen Ditrihin başina za- manın en cici ve moda bere- sini koydukları zaman, mağa- za sahib ve müstahdemini bu emsalsiz müşterinin memnun olmadığını görmnüşlerdir. O, sessiz. bir filimde rol almış gibi sadece: — Hayır! Demiş ve... Ge- niş şakaklarını göstermiştir. Marlen Ditrih bu tek keli- me ve işaret ile fakat aşikâr surette: —Bergaııiâda yeni haîîîshane Marlen Ditrih muhtelif başlıklarla — Bu şakaklarla ben böy- le dar bir bere nasil giyebili- rim?. Demek istemiştir. Hakikat; Marlen Ditrih böyle bir şapka ile çok çirkin ol- muştur| Birkaç tecrübeden sonra Marlen Ditrih kendisi - yine fazla bir şey ıöylen'ıcmtk şar- tile - bir fötr göstermiştir. Bu förtrün oldukça geniş ke- narları vardır. Mağazanın baş modistresi ve salıcı kızları, Marlen Dit- rihin başına-bu fötrü giydiği zaman, hep bir ağızdan ve aynı derecede büyük bir hay- retle: — Ahl. demekten kendile- rini alamamışlardır. Hakikaten Marlen Ditrih, şimdiye kadar tecrübe edilen beş altı türlü şapka aevinin verdikleri menfi neticelerin aksine olarak birdenbire çok şirin ve şık olmuştur. Çünkü Marlen Ditrih, geniş şakakla- rına, hürmetli alnına ve yü- zünün ve başının sair kusur- larına göre kendisine en ziya- de yaraşacak şapka - şeklini mükemmel surette bilmektedir. Güzelliğin, güzel olmanın da en başlı sırrı. esasen bu değil midir?, Bergamada inşaatı bitmek üzere bulunan hapishane Bergama, (Hususi) — Adliye Vekâletinin kabul ettiği mo- dern ve son tip cezaevi kazamızda kuruluyor. Bina, yapılış itibarile çok sıhhidir. Gerek koğuşlar, gerekse matbah, yemek salonu, çamaşırhane ve yıkanma yerleri tamamen sıhhi ve fenni esaslara göre hazırlanmıştır. Kadınlar ve küçük çocuklar için diğer mevkuf ve mahkümlarla temas etmiyecek şekilde koğuş- lar — yaptırılmıştır. Onun da matbah ve banyoları düşünül- müştür. Hapishanede iki büyük atölye ile bir doktor odası, bir revir açılmıştır. Revirde karyolalar somyalı, pamuk şilteli ve battaniyeli olacaktır. Hapishane, mevkuf ve mahkümlara ait olmak üzere iki kısımdan ibarettir. Binanın tam ortasın- daki memur kısmından, her iki taraf mevkuf ve mahkümlarını görmek mümkündür. Ziyaretler için odalar ayrılmıştır. Burası 115 kişi alacaktır. Bina bitmek üzeredir, yakında açılma me- rasimi yapılacaktır. # Fakat arabaların çoğu, pek eskidir. Buna rağmen bazı şoförler, arabaları fazla süratle sevketmektedirler. Bu araba- ların sık sık muayenesini ve şimdiye kadar çok yol katet- miş olanların da faaliyetten meni lâzımdır. Keza, benzin fatlerinin ucuzlatılması nisbe- tinde tarifelerin de tenzili lâ- zımdır. Bu cihetin belediyece teminini bekliyoruz. Bir dilek Nazilliden bildiriliyor: Nazillide halkın, ailelerin hava almak için çıktıkları bir park var. Kasabanın bu yegâ- ne parkı her yıl belediye ta- rafından bir müstecire kiraya verilmektedir ve burası gazino şeklinde dört beş yüz sandal- ye ile döşendikten sonra gündüz ve gece, herkes çoluk çocuğu ve ailesile gelip otur- maktadır. Parkın içi esasen uzunca yollardan ibaret oldu- ğgundan herkes bu yolların iki kenarında yer bulmaktallır. Fakat içtimai terbiyesi kıt olan bazı hafifmeşrep gençler kolkola giderek oturmakta olan kalabalığın arasından mü- : temadiyen gelip — geçmekte, piyasa yapmakta ve ailelerin istirahatini selbetmektedirler. Gazino olsun, park olsun hiç bir ferd diğerlerine azap verecek tavır ve harekette bulunamaz. Bu gazino şeklin- deki parkta bir tane bile be- lediye memuru mevcud de- ğildir. Halkın barındığı bu biricik ve çok kalabalık park- ta nezaheti, intizamı ve istira- hati temin için Nazilli beledi- yesinin dikkat nazalarını kiniz. Hürmetler... — R. Ö. 15 devlet cevap verdi Londra, 29 (A.A.) — İyi malümat almakta olan mclıığ: İngiliz pilâmna karşı verilen 15 cevabın sabahleyin vürud etmiş olduğunu bildirmektedir. Bu cevaplar arasında Fransa, İtalya, Almanya, Lehistan, Amerika ve Balkan antantırım cevapları - vardır. Sovyetlerin cevabı. henüz tevdi edilmemiştir. Söylendi- ğine göre verilen cevaplar müsbettir. B. Gerbin bu sabah Lord Plymouth — tarafından kabul edilmiştir. Londra, 29 (A.A.) — İtal- yan cevabının bu sabah vü- rud etmiş olduğunu baber veren Evening Standard mu- habiri, İtalyanın İngiliz - tekli. fini kabul etmiş olduğunu be- yan ve fakat bu plânın gönül- lülerin gerek çekilmesine mü- teallik esaslı tedbirler ile İs- panyadaki iki tarafın muharip sıfatının — tanınması tesis etmiş ölduğu rabıta hak- kında ihtirazi bir kayıt der- arasında — ü meyan etmiş bulunduğunu ilâve K elmektedir. Mahküm oldu Roma, 30 (Radyo) — Pa- risten — bildiriliyor: Kont dö Şambrunu yaralamış olan Ma- dam dö Fontaj, bir sene hapse ve 100 frank nakdi ce- — LA A

Bu sayıdan diğer sayfalar: