17 Ağustos 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4

17 Ağustos 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— .—— — Dağ usulü yürüyen pir Bir çocukiı.ı' iki şahıs öldürüldü.. Hâdisede kaçakçılık de var! Evet, Parisin göbeğinde, | Monmartrede, Korsikâ veya Toskana dağlarında olduğu gibi müthiş bir kan davası geçmiş ve tam 32 ay sür- mMmüştür. Mesele şöyle başlamıştır. 1934 senesi sonunda Foalla, metresi ve beş yaşında çocuğu ile “Rot Mort, yani “Ölü Sıçan, birahanesinde hususi bir dairede yılbaşı eğlencesi yaparlarken kapı açılmış meç- hul bir şahis üç el silâh ata- rekabeti| kan!davası.. |En İson cinayetin faili olarak gösterilen rak kaybolmuştur. Kurşunlar- e- — Ande Morgüin Öldürülen çocukla yaralanan ve şimdi yedi seneye mahküm bulunan Yukarıda ilk defa çocuğu öldürmüş, ana ve babasını yaralamış olduğu için mah- kemeye verilip davanın su- kutile hapisten çıkan, fakat bilâhare öldürülen Jan Pol, aşağıda bomba ile öldürü- len kardeşi Etgen dan birisi Foaltayı diğeri de Fransovayı, üçüncüsü de çocu- ğun annesini ağır suretle yara- lamıştır. Yaralılardan çocuk, annesi —35 - Manevra sahasını mahşere döndürmüştü. Manevranın bu fevkalâde haşmet ve dehşeti önünde ön binlerce halk bir ağızdan: — Yaşasın Dasiya, yaşasın Dasiyanın hava kuvvetleri! Diye bağırdı. Fakat bu sırada, âni olarak hiç beklenmiyen ve korkunç bir hâdise oldu: Bir saniye kadar az bir müddet içinde, dört bin tay- yarenin motöründen çıkan gü- rültü durdu; duyulmaz oldu! Seyirciler, dehşetten ne ya- | pacaklarını şaşırdılar ve tay- | Gizli Cihangir Nakleden: F.ğımsaddin Bınlioılu babası ve annesi Kötçe “Bana fenalık yaptı- lar.., diye diye ölmüştür. Ço- cuğun yamındaki — karyolada ölüm ile hayat arasında yatan babası da, Foalto intikam al mağa yemin etmi Mütcarrızın Stefani kardeş- ler olduğu anlaşılmış, bu kar- deşlerden Jan Pol tevkif edil- miş diğer kardeşi Etyen de evinde maktul olarak bulun- muştur. Fakat kimin tarafın- dan öldürüldüğü anlaşılama- mıştır. Hâdisenin asıl kahramanı Jan Pol, bütün delâil aleyhinde olduğu halde 25 Mart 1936 da tahliye edilmiştir; çünkü ka- badayılık usulünce, çocuklarını kaybeden ve yaralanan ka- dınla erkek, mahkemeye gel- memişler, bu sebeble mahke- me sukut etmiştir. Jan Pol hapishaneden çı- kınca, zevcesinin mezarını ziya- rete gitmiştir. Tam bu sırada kuvvetli bir kurşun yağmuruna tutulmuşlur. Fakat bir tesa- yareler, küme halinde düşmeğe başladılar! Maamafih bunların bir. manevra olduğunu sa- nanlar da vardı. Fakat vazi- yetin fecaat ve dehşetini tas- dikte geç kalmadılar. Bundan sonra müthiş bir panik oldu. Bu paniğin deh- şetini tarif mümkün değildir; çünkü kaçmak da fayda ver- miyen bir hareketli! Muazzam, şanlı - tayyareler pek az zamanda yere düşmüş bulundular; fakat şayanıhayret olmak üzere düşen tayyareci- lerden hiçbir kimse ölmedi. Nüfusca zayiat olamamak- AY Tecavüz Eşrefpaşa caddesinde sar- hoş olarak Mehmed kızı Ha- ticeye tecavüz eden Enis oğlu Yaşar, zabıtaca tutulmuştur. — | Sopa ile yaralamak Kestelli caddesinde İbrahim oğlu Mehmed, rekabet yüzün- den Çelebi ve Vitaliyi sopa ile döverek yaralamıştır. Sarkıntılık Alsancakta Burnava cadde- sinde Ali Rıza kızı Neyyireye sarkıntılık eden ve taşla yara- lıyan Hüseyin oğlu Demir 2a: bıtaca tutulmuştur. Hırsızlık Kültürparkta bir paviyonda çalışan Mustafanın cebinden saatini çalan Hasan oğlu Şa- kir tutulmuştur. Dövmek Alsancakta Bahçeler soka- ğında sarhoş olarak - karısı Nezahati döven Hamdi Barlas ve Turanda bir dedikodu yü- zünden Adem oğlu Kemali döven Talat oğlu Mehmet ya- kalanmışlardır. Gazinoda bir vak'a Karşıyakada sahil gazino- sunda — müstecir Ömer oğlu Hüsnü, müşterilere iyi hizmet etmiyen garson Recep ve Sa- lamonu dövmuş ve tahkir et- miştir. Kumar oynamak Burnovada Türkmen soka- ğında Cemal, aldığı Mehmed ve Mustafa ile kumar oynarken tutulmuşlardır. Kamyon kazası Şoför Vehbi, idaresindeki karpuz dolu kamyonu, Mersin- hde İbrahim oğlu Ahmede evine çarptırarak yaralanmasına sebe- Telefon şirketinde şakalaşma| biyet verdiğinden tutulmuştur. Bisiklet çarpması — ANADOLU 17 İzişinin ölümüne sebeb olan yangın Tenekeler deponun dı- şında lehimleniyormuş Vapur kirası vermemek düşünce- sile işçiler tehdid edilmiş Bayraklı civarında” Saidku- yusu mevkiinde AnadoluTürk petrol şirketinde çıkan büyük yangın tahkikatının, Müddei- umumilikce sona erdirildiğini yazmıştık. Gene - yazdığımız gibi hâdisede suçları tesbit edilenlerin ölmüş bulunmaları hasebile — Müddeiumumilikce hukukuamme davası açılması- na imkân yoktur. Mağdurlar, mesulü bilmal sıfatile şirket aleybine Hukuk — muhakeme- sine müracaat edebileceklerdir. Tahkikata göre yangın, te- nekeleri lehimliyen tenekeci Hasanın dikkatsizliğinden çık- EARARASIR KAP MA Te GK KULAMMITARA Bu da başka türlüsü Bayraklıda Menemen cadde- sindeki evi civarında şüpheli bir şahis görerek zabıtayı da- vet maksadile silâh atan An- tuvan oğlu Viçenço zabıtaca tutulmuştur. , Yangın Karşıyakada Fahreddinpaşa caddesinde Mahmud oğlu Mah- mud Subhiye aid apartmanın bodrum katındaki tahta par- çaları ateş almış ve yangıin çıkmışsa da yetişen itfaiye ta- rafından söndürülmüştür. Ev S000 liraya ve eşya da 4000 liraya sigortalı idi. Tahkikata | devam ediliyor. Takke giymiş Kanuna aykırı olarak - İki- çeşmelik caddesinde başına takke giyen Süleyman oğlu Mustafa zabıtaca tutulmuştur. Telefon — şirketi binasında bekçi Yahya oğlu Ali ile san- Birinci Kordonda Hasan oğlu Osman, bindiği bisikleti Ziya kızı 6 yaşında Nebaâhate çarptırarak yaralanmasına se- bebiyet — verdiğinden — tutul- muştur. düfle kurtulmuştur. ! Yapılan tahkikatta bu ta- arruzu, intikam yemini etmiş olan Foaltanın yaptığı anla- şilmiş ve mümaileyh tevkif edilmiştir. Bu defa Jan Pol Stefani, mezarlık taarruzunun - Foalta tarafından yapılmadığını ve kendisinden şikâyeti ve da- vası olmadığını söylemiş, fa- kat heyeti hâkime Foaltayı 7 sene hapse 21 Temmuz 1937 de mahküm etmiştir. Hâdiseler böyle biribirini takip ederken 10 - Ağustos 1937 gecesi, Jan Pol Stefani- la beraber, bu andan itiba- ren Dasiya devletinin bir ha- va kuvveti yoktul Tayyareler tamamen harap — olmamakla beraber işe yaramıyacak bir halde idiler, bunları yeniden kullanılacak hale getirmek için herşeyden evvel motörlerini değiştirmek lâzımdır. Hayret ve dehşet içinde balk dağıldı. Dasiya hükümeti ise, derin bir ıztıap - içinde bulunuyordu. Bu felâketin se- bebi ne idi? Bu kadar umumi bir kaza olabilir mi idi? | Bana bir sual - soruluyor, | fakat hâdisenin sebebini izah edecek bir cevap veren bulu: | namıyordu. Hâdiseyi yalnız şu suretle izaha çalışanlar vardı: Bir düşman, kuvvetli ve iş bilir tral memvru İsmail Hakkı oğ- lu Asım - şakalaşırken Asım küfretmiş, bundan — muğber olan bekçi Ali, silâhını çekc- rek Asımın arkasından iki el ateş etmiştir. ye ikinci bir taarruz — vuku bulmuş, kendisine âni olarak üç kurşun atılmış ve kurşun- lardan birisi karnına isabet etmiştir. Jan Pol, sabaha yakın has- tanede ölmüş ve bu suretle 32 aylık kan davası nihayet bulmuştur. Bu uzun kan davası masum ve beş yaşındaki Fransovanın kanının davasıdır. Fakat asıl mesele eroin kaçakçılığı reka- betidir. Davanın bu faslının blânçosu şudur: Bir çocuk, iki erkek mak- bir casus şebekesi, dört bin tayyarenin motörlerini bir anda bozacak bir suikasd yapmış ve tamamile de muvaffak - ol- muştu! Bu izah şeklini kabul etmi- yenler, edenlerden çoktu. Ya- pılan iptidai tahkikatta böyle bir suikasdı vaki gösterecek en küçük bir iz bile bulun: madı. Şu halde, büyük ve esra- rengiz bir hâdise ve bu hâdi- seyi yapan bir kuvvet var demekti! Hâdise, beynelmilel bir pa- nik daha husule getirdi. En kuvvetli bir hava devletin bir anda en âciz bir dereceye düşmesi siyasi muvazeneleri baştanbaşa — bozdu. Siyasi buhranlar arasında, hâdisenin tefsiri de birçok feraziye ve mıştır. Vapurla Bayraklı ko- yuna gelen benzin ve petroller, bütün gün tahliye edilerek depoya — naklolunmuş, fakat yapurda mühim bir miktar daha benzin ve petrol kaldığı görülmüştür. Vapur, bir gece daha bekliyecek olursa, fazla ücret vermek lâzimgelecekmiş. Bunu nazarı dikkate alan şir- ketin mes'ul müdürü B.'Ali Meftun, depo memuru B. Na- suh ve B. Kaponi, fazla işçi tutularak gece de tahliye ame- liyesine devama karar vermiş- lerdir. Gündüz çalışarak yorulmuş olan amele, çalışamıyacaklarını söylemişlerse de B. Nasih ve Kaponi, gece çalışmıyacak amelenin ertesi gün de çalış- tırılmıyacağını söyliyerek teh- didde bulunmuşlardır. Bu teh- did sebebile işçiler, gece de çalışmayı kabul - etmişlerdir. Fakat bazıları, az bir müddet çalıştıktan sonra savuşmuşlar ve bu suretle feci akıbetten kendilerini kurtarmışlardır. Bu amelelerin söylediklerine göre geçen sene, tenekeler deponun dışında lehimlenir, ondan son- ra içeri nakledilirmiş. Fakat bu sene aksine olarak lehim: leme işi, deponun içinde ya- pılıyormuş, Bu da ayrıca bir suçtur. ve netice itibarile bu hareket 17 kişinin olümüne sebebiye vermiştir. Litoryo zırhlısı 22 Ağustosta denize indirilecek Roma, 16 (Radyo) — 35,000 tonluk Litoryo zırhlısı 22 Ağus- tosta denize indirilecektir. Bu münasebetle bir hanedan şen- liği yapılacaktır. Geminin vaftiz anası bir fa- şist amelenin — zevcesi ola- caktır. tüul; bir. kadın ve bir erkek mecruh, iki muhakeme ve bir mahkümiyettir. Şimdi Jan Polun katilleri aranmaktadır. Bu davanın da neler doğuracağını ancak is- tikbal tayin edecektir. Katil olarak Ande Marguin namında biri yakalanmıştır. Fakat bu adam cürmünü ta- mamen inkâr etmekredir. Mak- tul küçük Fransovanın annesi annesi Jan Polun öldüğünü duyunca: — Allahıma çok şükür, in- Bkam alındı. Demiştir. ı tahminlere sebep oldu. | Bu facia, bu çok büyük fakat ayni zamanda çok garib facia bilhassa Dasiya hükü- meti askeri mehafilinde tesir hüsüle getirdi. Bu devletin ordusu, cihandaki diğer dev- letlerin - ordularından — daha mükemmel, daha fenni ve motörize idi. Herkes gibi erkânıharb beyetleri de soru- yorlardı: — Bu facianın, bu umumi sukutun sebebi ne olabilir? Acaba? Esrarlı bir şua mı keşfedilmişti? Fakat bunu keşfeden, bu muazzam — manevrada — 4000 tayyareye bir anda — tatbik eden kimdi? Bu suallere müsbet veya menfi bir cevab vermek kat"- iyyen mümkün olmiıyordu! 1T Ağastos 937 Bugünkü program İstanbul radyosu Gündüz: Saat 12,30 — 14 Halk — türküleri, havadisler, hafif musiki. Akşam: Saat 18,30 Dans musikisi, 19,30 konferans. 20 Türk musiki heyeti tara- fından şarkılar, 20,30 arapçâ söylev. 20,45 Türk musiki heyeti tarafından şarkılar, saat ayarı, orkestra. 22,15 Ajans ve borsa ha berleri, 22,30 opera ve operet parçaları. Belgrad radyosu 21,45 te Türkçe havadisler. — — Mahküm ve mevkuf- ların soyadları Adliye Vekâletinden bir tamim geldi Kanuni müddeti zarfında soyadı alımıyan mevkuf veya mahkümlar hakkında yapıla- cak muameleye dair Adliye Vekâletinden vilâyete mühim bir tamim gelmiştir. Bundâ deniliyor ki; “Soyadını vaktinde - tesçil ettirmemekte sun'u taksiri ol mıyan - kimselerin — tecziyesi ceza prensiplerine uygun olar mıyacağından idare heyetle: rince bu noktanın göz önünde bulundurulması — ve — soyadi almak için kanunun tayin ct- tiği müddet 2-7-937 de bittiği için bu tarihten itibaren allı ay zarfında karara bağlanmı" yan hususlarda kanunda ay" rıca bir hüküm bulunmaması hasebile — ceza — kanununun 162 inci maddesinin — Gınci bendi hükmüne göre müruru zaman tahakkuk edeceğinin nazarı dikkate alınması lâ” zıtndır.,, Ölüm İkiçeşmelik cczahanesi sa" hibi Bay Cemalin refikası Bayan Makbulenin, uzun za> mandanberi müptelâ bulun duğü bir hastalığın tesirile vefat ettiğini teessürle duyduk- Cenazesi bugün, öğle vakti İkiçemelikte Çirkin sokağın” daki evlerinden kaldırılacak v* namazı İkiçeşmelik cemiinde kılınacaktır. Bay Cemale ve ailesi efra” dına baş sağlığı dileriz, Bir katil tutuldu Vaktile bir cinayetten 15 sene ağır hapse mahküm edi” len Cumâovası — nahiyesinif Oğlananası çiftliğinde Osma” nin çobanı İsmail, kaçaktı V© aranıyordu. Zabıta, kendisit' yakalamağa muvaffak olmuştu!. ... Lidyanın dairesindeki hari” kulâde hâdisedenberi Gener$l Mars ve profesör Roz, umu” mun radyo hâdisesini unutmu? olmasına rağmen araştırmalâ” ra devam ediyorlardı. General Mars, her zaman Lidya ile buluşmakta idi; fa” kat bu aşkta büyük bir deği" şiklik vardı. İki sevdazedt arasında — birşeyler olmuştü; birşeyler vardı, fakat her İ_k' taraf ta bunu biribirinden gi7 liyordu. Evet Mars, Lidyanıf son tecrübedeki harikulâde tahavvüllerini genç kadından gizliyordu; o vaziyet aklınâ gelince, hem korkuyor ve Lid- yanın yüzüne bakamıyordu! — Sonu Var —

Bu sayıdan diğer sayfalar: