15 Eylül 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5

15 Eylül 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

B Bir genç kızın anlattıkları Beyaz 'kadın ticareti ZAVALLI KIZ, NASIL KANDIRILMIŞ? ) Beynelmilel muahedelere istinad etmesine rağmen be- Yaz et (kadın) ticaretinin önü- he geçilememiştir. Kadın tica- Teti yapanlar ekseriya beynel- milel sergüzeştçilerden mürek- kep kuvvetli ve teşkilâtlı şir- ketlerdir. Bu şirketlerin — en kuvvetli- leri Londrada bulunmaktadır. Daha doğrusu, kadın ticareti borsası Londradadır. Alıcı ka- dın ticarethaneleri cenubi Ame tikada, bilhassa Arjantindedir. Londradaki kadın tacirleri de ancak kumusyoncu vaziyette- dirler. Boynes-Âyres - ve Riyo dö İâneyroda — kadın — alıp satan 'büyük ticarethane ve müesse- seler yardır. ın!iliı gazetelerine göre, Senubi Amerika beyaz kadın i nam ve hesabına her a binlerce kız Ve kadın kandırılarak — veya *'mhıık Aretsikaya senke- dlmektedir. Son zamanlarda Londara- daki “beyaz et, ticaretçileri ından Amerikaya gönde- Tilmiş ve nasılsa kendisini bu :“'khıııeluden kurtarmış olan| y ı"l!lıı kızı bu hususta şu vermektedir: .Avmpımı her memleketin- et Hoareti ile meş- Zu tacir, kumüsyoncu, acenta ir; bunların muhtelif şekil “Meslekler altında asıl işle- görürler; bazı yerlerde bnııı mahsulü dört kızını i üstüne kaybettiği için Mevcudiyetni hayır ve ta, bilhassa genç kız- iyilik yapmapmağa bas- iş ağır başlı — bayanlar inde, bazları fakirlere yar- eden doktorlar sifatında, İt kısmı kızların kalbini avlı- hovardalar mahiyetinde ll ve güzel kızları tuzağa eğe çalışırlar. Hatta arasında vaizlik yapan bile vardır!. i evvelâ şık, zengin ve bir delikanlı baştan çı- ve bir umumhaneye mal & [ğ;!âfg Y “'I'E !! .Z7 N ğ g VA .—— etmek ister göründü. Hayatı- min en buhranlı bir safhasın- da bulunduğum bu sırada im- dadıma ihtiyar bir doktor ye- tişti ve: Ben beynelmilel düşkün kız- ları kurtarma cemiyeti met- subuyum. Maceranızı - biliyo- rum. Zabıtaya da şikâyet ede- ceğinizden haberdarım, Kızım, zabıtaya müracaat kaybolan ifet ve şerefinizi iade cdemez. Ben sizi cemiyet namına Ame- rikaya göndereceğim. Müzik biliyorsunuz, değil mi? Ne alâ muallimi olarak istihdam ede- riz. Bir müddet sonra da na- muslu bir talib çıkar, sizi ev- lendirir, beşeriyete sizi tekrar kazandırmış oluruz!. Dedi. Beni zabıtaya şikâ- yetten vazgeçirdi. Amerikaya, Böynes Ayrese sattı. Gerek şık adam, gerek hayırkâr dok- tor beyaz et ticaretinin Lon- dra simsarlarından başka birer kimse değildiler. Boynes Ayrese vardığım za- man, vaziyet beni daha fazla korkuttu. Zabıtaya müracaa- tıma meydan — birakmadılar. Pıupurt muamelemi bu hayır sizi öksüzler yurdunda müzik ' Şebeke içinde âşık, doktor, papaz rolü oynayıb da bu denaeti ışlıyenler bıle vardır Zavallı bir kız, dlıgııak başından geçenleri anlatıyor çemiyeti adamları yaptırdılar. Ben hakiki vaziyeti ancak bun- dan sonra anlıyabildim. Boyne Ayreste kadın - tica- rethanelerinin kendilerine mah- sus hususiyetleri vardır. Me- selâ bir müessese münhasıran “sarışın et,, diğeri sadece *esmer et, alır ve satar! “Sa- rışın et, ticarethanesinin mal- ları ekseriyetle Almanya ve İskandinavyadan gelir. Esmer- lerin de derece, derece Ak- deniz, Asya, Amerika ve Hin- distandan geldikleri muhakkaktır. Ben kendimi bu batakha- nelerden kurtarmak - için bir çare bulabildim. Ticarethane- - ye arasıra gelen bir zabıta memuruna kendimi sevdirdim. Bu adam, müesseseden mun- tazaman aylık alıyordu. Adam- cağız, oldukça yaşlanmış idi. Kendisine âşık olduğumu inan- dırdım. Bir gün boynuna sa- rılarak beni bir lokma paha- sına buradan çıkarmasını ve | kendisine basretmesini - rica ettim, Ricamı kabul etti; bana bir oda tuttu. Fakat bir hafta sonra kafesi kuşsuz - buldu. Çünkü ben İngiliz konsolos: hmwne ıllıcı etmiş idim., Hatta iki tabancasını çekerek polis üzerine ateş etmişti İzmir zabıtasını uzun zaman işgal eden ve Tepecikle Bur- nava civarında po'islerle mü- sademede bulunan - sabıkalı Afili Mehmet, nihayet Eskişe- hirde jandarmalar tarafından yaklanmıştır. Afili Mehmet gözü pek bir sabıkalıdır. Kar- şıyaka civarında bazı dükkân- ları soyduktan sonra yakalan- mış ve Karşıyak polis komi- serliği nezarethanesinden ad- liyeye sevkedilmek üzere iken gece nezarethân pençersinden atlamağa ve kaçmağa muval- fak olmuştu. Afili Mehmet zabıtaca takibe başlanınca bir gece Tepecikte tertibat alan polis memurlarile karşılaşmış yakalanacağı sırada belinden çıkardığı bir tabancayı ateş etmeğe başlamış, bu silâhtaki mermiler — bitince ikinci bir tabanca daha çıkarmış ve ateş ederek zabıtanın elinden kaç: mıştı. İzmir polisini uzun zaman işgal eden Afili Mehmedi ya- kalamak için bazı polisler, ço- ban kıyaletinde Buca ve Bur- nava havalisinde günlerce do- laşmışlardı. Zabıtayı bu kadar işgal eden Afili Mehmedin yakslanması için civar vilâ- yetlere tamimler gönderilmişti. Nihayet kendisi Eskişehirde jandarmalarımız tarafından ya- kalanmıştır. Eskişehir Emniyet müdürlüğünün iş'an üzerine müddeiumumilik, maznun Afili Mehmet hakkında ikinci sorgu hâkimliğince — kesilen tevkif müzekkeresini, dün Eskişehire göndermiştir. Afili Mehmet, yakında İzmire getirilecek ve Afili Mehmed Eskişehirde yakalandı Bu sabıkalı İzmir polisi- ni çok uğraştırmıştı Ra ei Spor adair Şu bizim spor efkârı umu- miyesine hiç diyecek yok doğrusu. Nalıncı keseri gibi hep kendi tarafına yontar. İstanbulda da böyle, Ankara- da da böyle, Vanda da, Çe- mişgezekte de böyle.. Değişmez bir kanun balin- de, değirmenin oluğunu hep kendimize çevirmek istiyoruz. Şu bir iki günlük maçta da bunlara yeniden şahid olduk. Hep galib gelmek - istedik. Boşa giden bir şut olunca: — Aanaah! Diye diye, misafir kale ağ- larına takılan bir topu gö- rünce: — Yaşşşşaal Avazelerile; bizim kalede bir gol olunca: — Tüüğöüh, gene oldul! Feryadlarile ortalığı ayak- landırdık. Bizim çocukların herhangi bir ıskası, bir ha- tası, tribünlerden binbir küfre mal oldu. Kadı kızında bile bata vardır, derler.. Top de- diğimiz nesne ile bacak de- diğimiz marifetin her zaman, mutlaka emrimize boyun eğ- mesi imkânı olmadığına göre, onlardan da hata çıkacaktır. Ankara ve İstanbulda da bizim çocukları, ayni (yuuuh) feryadları kovalar, dururdu. Bana öyle geliyor ki, saha- ya girerken hepimize birer süküt şırıngası yapmak İâzım- dir. — Oyuncuları — şirazeden, oyunu baştan, ayaktan çıka- ran, kusura bakılmasın amma. bizzat spor efkârı umumiye- sidir. ... Yelken yarışlarında üçüncü geldik. Dördüncü gelmediği- mize şükredelim. Dün, bir arkadaş şöyle diyordu: — Gelecek yıl Ankara mıntakası yelken, kürek ve yüz- melerde ikinci çıkarsa hiç şaş- mıyalım. Biz deniz kenarında otururuz amma, deniz sporunu tayfalarla liman reislerine bı- rakarız. t.. Birkaç kişi maçtan dönü- yorlardı; birisi şöyle diyordu: — Ne güzel oynadılar bi- zimkiler, İstanbul kalesini şut yağmuruna tuttular?. Diğer biri şu cevabı verdi: — Palavranın lüzumu yok, marifetimiz. meydanda duru- yor. Bir avcı yüz kurşun sıkıp iki ördek avlarsa ona avcı demezler! Fransada Kış başladı Paris, 14 (Radyo) — Fran- sada kış başlamıştır. Bir so- ğuk dalgası Fransanın birçok yerlelerinde hüküm sürmekte- dir. Vojlarda kar yağmağa başlamıştır. Alp sırtlarında da kar vardır. Bazı yerlere de yağmur yağmaktadır. Dr. Şaht Gelecek ay Bükreşi ziyaret edecek Bükreş, 14 (Radyo) — Dr. Şaht Teşrinievelde Bükreşe gelecektir. Bu ziyarette, Ro- manya ile ticari meseleler üze- rinde müzakereler olacaktır. mahkemeye verilecektir. ='r civarında hırsızlık yapan ve polise silâh atan - sabıkalının mahkemesine kısa bir zaman- da başlanacaktır.. Vilâdivostokta tevkif olunan gemiler Japonya bu gemilerin tevkifini protesto etmiş ve serbest bırakılmasını istemiştir Tokyo 13 (A.A.) — Hari- ciye nezareti namına söz söy- lemeğe selâhiyettar olan bir zat, Japonya ile İtalyanın xo- miterne karşı bir misak akdi için müzakerelere girişmiş ol- duklarına dair Japon gazete- lerinde görülmüş olan haber- leri tekzib etmiştir. Mumaileyh iki memleket arasında ticari bir - itilâlname akdi için müzakereler cereyan etmekte olduğunu teyid et- miştir. Bu zat, Moskovadaki Japon sefirinin Japon gemilerinin Vlâdivostok ıçılılınndı mev- Çekoslovakyanın banisi Mazarik dün öldü — Başı 1 inci sahifede — Elektrik lâmbaları, siyah tül: lerle ötülü olduğu balde bütün gün yanmıştır. Marariğin çatosu, binlerce halk tarafından kuşatılmıştır. Prag, 14 (Radyo) — Mazariğin cesedi, ölümün vukuundan biraz sonru tahait edilmiş ve yüzünün maskesi ahıamışlır. Ceved, bunu müteakıb teşhir edilmiştir. Cenaze, ecski mubaribler tara. fından ihata edilmiş olduğu halde, binlerce balk tarafından ziyaret ediliyor. Mazariğin — son nefeslerinde, Cumhurreisi B. Edvar Benecs, Baş- vekil B. Milan Hodsa, Nanırlar, parlâmento reini B. Sarmaç ve Çe- koslovakyanın Londra sefiri bulu: nan mütevef fanın — oğlu jan Maza: rik hazır bulunmuşlardır. Cenaze, şatodan yarın (bu- gün) meşalelerle Praga nakle- dilerek, gelecek hafta Salı günü büyük merasimle gömü- lecektir. Cenazede, bütün devletlerin mümessilleri bulunacaktır. B. Mazarik (Lani) şatosu- nun küçnk mezarlığına ve zev- cesinin yanına ktir. Devlet reislerinin ekserisi, ta- ziyet telgrafları çekmişlerdir. Mumıuımıı tercümei hali 1850 de (ğe— koılovıkyının küçük bir yünde doğmuştur. Babası, bir malikânede yük arabacısı idi. Validesi, Viyanada bir evde aşçılık yapmakta idi. Fakir valdesi, maaşlarından arttır- dığı para ile çocuğunu altı yaşında iken köy mekteble- rinden birine verdi. Mazarik, 15 yaşlarında iken bir demirci dükkânıma çırak olarak giridi isede, okumak Çimdik |arzusunu ycnemedığınden, vak- tini mütalca ile geçirmiş, 26 yaşlarında üniversiteye girmeğe muvaffak olmuş ve pek ya- kında, ilk eserini neşreylemiş- tir. Mazarik, 1882 senesinde, Prag üniversitesinde profesör olmuş, o vakittenberi siyasete karışmıştır. 1909 senesinde Çek milli partisini teşkil eden Mazarik, yanıbaşında, o zaman pek genç olan şimdiki reisicumbhur B. Edvar Benesi bulmuştur. Mazarik, 1891 senesinde Avusturya - Macaristan parlâ- mentosunda saylav olmuş, da- ima büyük bir cesaretle siyasi fikirlerini ortaya atmış ve Bos- na - Hersek ilhakına muarız kaldığından, hiyaneti vataniye ile itham olunmuştur. 1914 senesinde — patlıyan umumi barb, Mazarik için bir fırsattı. 5 Sayfa kuf tutulmasını Sovyet hükü- meti nezdinde protesto etmiş ve onların hemen serbest br rakılmasını istemiş olduğunu haber vermiştir. Sovyet makamatının bu ge- milerin Sovyet karasularına girmiş oldukları suretinde ce- vab verdikleri söylenmektedir. Diğer traftan ayni zat, Bay Kantchbull Hugessenin yara- lanmasile neticelenen hâdise- ye ait tahkikatın hitama ermiş olduğunu yalnız İngiliz me- murları ile birlikte bazı nok- taların tenviri icab etmekte bulundnğunu söylemiştir. Avusturya-Macaristan impa:- ratorluğu inbilâl ettikten son- ra, İsviçreden Londra, Paris ve Romaya seyahatler yaparak, galip devletler nezdinde Çe- koslovakyanın — istiklâli için teşebbüsatta bulundu. Umumi harb devam eder- ken, Amerikada teşekkül et- miş bulunan (Çek milli kuv- vetleri) reisi bulunan Mazarik heryerde Çek milleti namına söz söylemek salâhiyetini haiz bulunduğundan, müstakil bir Çekoslovakyanın — teeesüsüne muvaffak olmuş, bin dokuz yüz on sekizde 6Ü yaşında Çekoslovakya devletinin ba- şına geçmek üzere Amerika- dan muzafferen Praga gelmişti. Mazarik, müstakil bir Çe- koslovakya teşekkül ettikten sonra, en büyük hakları köy- lülere vermişti, Mazarik, ölünceye kadar Çe- koslovakyanın Cumhurreisiydi. Fakat, ihtiyarlığı hasebile, 1935 senesinde yerini, ençok sevdiği mücadele arkadaşlarından B. Edvar Benese terketmişti. Fa- kat Çek milleti, onu ebedi halâskârı olarak tanımış ve eskisinden daha fazla ona bağlı kalmıştı. Mazarik, ayni zamanda Ulus- lar Sosyetesinin en hararetli taraftarlarındandı. Bu sebeble, Mazarikin ölümü, Avrupanın her tarafında — oldu; gibi, Cenevrede de derin bir tees- sür uyandırmıştır. Almanyada Kara, deniz ve hava manevralar.. Berlin, 14 (Radyo) — manyanın kara, deniz ve hava kuvvetleri manevrası busene geçen senelerden daha ehem- miyetli ve üç yerde olacaktır. Meklemburg ve Bolezyadan başka Baltık sahillerinde ya- pılacak manevralara büyük kuvvetler iştirak edecektir. İlk defa olarak üç kolordu Von Blombergin idaresinde hare- kete geçecektir. Hariçten bir- çok askeri heyetler gelecektir. İngiliz Mareşalı Sir Siril De- lin de geleceği söylenmekte- dir. Macaristan, Avusturya ve Lehistan mümessilleri de ha- zır bulunacaklardır. Ataşemili- terler de davet edilmişlerdir. Hitler-Mussolini mülâkatı da bu sırada olacak ve manev- raların bir kısmına iki hükü- met reisi de iştirak edecektir. Bu manevralarda, son sistem Alman silâhlarının tecrübeleri yapılacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: