25 Eylül 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 2

25 Eylül 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kızlarımızın askerliği Het menfi mukavemet, müsbet tazyiklerin ve reel icabların önün- de kırılmağa mahkümdur. Her cemiyette, asırlarca ve asırlarca kadının insani, medeni, içtimai, siyasi haklarını istirdad etmesi uzun zamanların geçmesine bağlı kalmıştır. Yatak mahlâku ve ev tavuğu seviyesinden bir santim yukarı çıkarılmak istenmiyen bedbaht kadın, bâlâ ve hâlâ bu mukatemetlerle çevrilmiş bulunuyor. Kadım müdafaa eden tezlerin ve bakikatlerin daha epeyce zaman uğraşacağı anlaşılmaktadır. En memd insan cemiyetlerinden biri olan en geniş haklara sahib olmuştur. Türkiyede ise, kadın, Kadın da erkeğin tâübi olduğu şartlara tâbidir. Kadın, ikinci plândan alınmış, birinci plâna getirilmiştir. Kadın şereflidir, kadın hayatta iş ve mevki almıştır. Hakiki 'Türk kadını, ssırlarca toprak ve basit el işçisi olarak nasıl çalışmışsa, şimdi de mühtelif san'at, fen, ilim şubelerinde, hatta ihtisas yaparak rol al- mağa başlamıştır. Kadıma mahram — kaldığı yegâne şeref ve hak, sadece — askerlikti. İstiklâl mücadelesinde tecrübe edildiği gibi, taribimizin ilk doğuşunda erkekle beraber dövüşen Türk kadımı da meydanda olduktan sonra on: ların torunlarının da vatan müdafaasında yer almaları geyet — tabil idi. Kadın cebhe gerisinde de çalışabilir. Cebhe boyunda da.. istikbalin hiç umulmıyan ve beklenmiyen kuvvetle karşılâmak imkânımı elde etmiş Biğe alınabilmesi sayesinde, hâdiselerini daha fozla bir olacağız. Kadının asker- Vatan bepimizindir. Onun müdafaası da hepimize düşer. Türk kadını gibi fıtratında tarihin ve milliyetinin bir çok ana ve özlü meziyetlerini taşıyan bir kuvveti vatan müdafaasında da çalıştır. mak, rejimin en mükemmel, en muvaf fak işlerinden biri olacaktır. Türk kızı, çocuk doğurup büyütmeği, okumağı, işlemeği, çalışmağı, kocasını, evini #sevip onlara bakmağı bildiği kadar vatanının — menfaati icab ettirdiği gün silâh elde, cebheye koşmağı ve orada erkek kardeşile yanyana çarpışmağı da bilmelidir. talâk sebeblerinden birisi dahal Bu sütunlarda birçok talâk sebeblerinden bahsettik. Bun- ların kısmı azamı çok garib sebeblerdendir. Bugün de gü- zelliğin talâk sebebi olabile- ceğini yazacağız: Fransada Lil şehrinde Di- val adlı bir tüccar yirmi sene evlilik hayatından sonrâ zev- cesi aleyhine bir talâk davası açmıştır. Bu talâk davasında göste- rilen sebeb şudur: Bayan Di- val, aradan yirmi sene geçtiği halde hâlâ - ilk evlendiği za- mandaki gibi genç ve güzel kalmış, zevç ise ihtiyarlamış ve çökmüştür. Şu hale göre, ihtiyarlama- mak, daima genç ve güzel kalmak ta aile hayatı için bir tehlikedir. Kadınsız bar! Kaliforniyada barlarda bar- larda kadından garson kulla- nılmaması hakkında bir karar çıkmıştır. Bu karar üzerine, kadınlardan mahrum kalan barlar bir hamlede boşalmış kalmıştır. Bar sahibleri bu kararın kaldırılmasını istemişler fakat muvaffak olamamışlardır. İlk kadın konsolos Londradan Cenevreye hare- ket eden Bayan Margarit Hai- man kimdir? Biliyor musunuz? Birleşik Amerikanın Cenev- re konsolosu olan kadındır. Bu kadın kırk senedenberi Amerika hariciyesi memurla- rındandır. Amerikalılara göre, bu ka- dın, ilk konsolos kadındır! Kazların marifeti Arz üzerinde adalet kalk- tı mı? Hayır, adalet vardır; buna bir de misal göstere- biliriz: İnsanlar pek çoğu kaz etine bayılırlar, kazlar yetiştirilir. ve mezbahaya sevkolunur. Pek âlâ.. İnsanlar kazları ye- sinler de, kazlar neden insan- lâarı yemesinler? Bu mesele bir defacık olsun kazların le- hine tahakkuk etmiştir. Macaristanın Dambriç kasa- basında Savar Takak isminde bir adam bir köyden velospit ile geçerken bir kaz sürüsü- nün ârasına düşmüş ve kaz- ların şiddetli bir hücumile kar- şılaşmıştır. Adamcağız kendi kuvvetile kurtulamıyacağını anlamış ve feryada başlamıştır. Köylüler adamcağızı kazla- rın gagalarından kurtarmışlar amma kan ve yara içindel.. Eğer biraz geç kalsalardı adamcağızı kazlar yeyecekti. Şifalı sul Viyanada Pisl adında bir adam tevkif edilmiştir. Bu adamın san'ati “şifalı su,, sat- maktır. Bu suyun bir litresi bizim para ile 25 kuruşa sa- tılmakta imiş. Fakat yapılan bir tahlil neticesinde bu suyun pis ve boyalı bir sudan ibaret olduğu anlaşılmıştır. Viyana gazeteleri bu ada- min sularına verilen rağbetin dünyadaki ahmakların çok- loğuna delil olduğunu yaz- maktadırlar. Meşhur misaldir: İstanbulda bir adam, şerbet diye su satmış, fakat tam 40 yıl bu süretle geçinmeğe mu- vallak olmuştur. Çünkü bir gün sattığı yerde ertesi gün y M DA YO &— ” Flaeei Sırt hamallığı —a c İzmirde bunun de- vamı zaruri gö- rülüyor Sırt hamallığının - kaldırıl- ması meselesini tetkik — için dün Ticaret Odasından bir toplantı daha yapılmış ve bu hususta bir rapor hazırlanarak vilâyet kanalile Dahiliye Ve- kâletine gönderilmiştir. Yapılan tetkikler neticesin- de hazırlanan bu raporda; İzmirin bir ticaret şehri olması ve limanda vinç tertibatı bu- lunmaması sebebile sırt ha- mallığının kolayca - kaldınla- mıyacağı bildirilmektedir. Heyet, İstanbulda olduğu gibi, İzmirde de el arabalarile yük taşınmasını uzun uzadıya tetkik etmiş, bu hususta ha- malların fikirlerini de almıştır. İzmirin yukarı mahallelerinin dağlık olması - itibarile bu usulün de — tatbikine imkân görülememiş; hamallar da bu | şeklin sırtta yük taşımadan daha işkenceli olacağını ileri sürmüşlerdir. Sıcaklar yüzünden Mektebler tekrartatil edildi Birkaç gündenberi sıcaklar yeniden başlamış, evelki gün hararet gölgede 34 & kadar yükselmiştir. Dün, esmiye baş- hyan inbat rüzgârile hava biraz serinlemiştir. Eylülün on beşinde açılan mektebler, fazla sıcaklar dola- yısile dün yeniden tatil edil- miştir. Derslere, Lise ve Orta mektebler — gibi, — ilkmekteb- lerde de 1 Teşrinievelde baş- lanacaktır. F E Htf “ “Eİ_İLEİA Goçmen evlerının ınşası meselesi llk hamlede muhtelif yerlerde beş Vilâyet iskân müdürü Dr. B. Ziya Fuad, göçmenler için inşa edilecek evler meselesini intaç etmek üzeredir. Kış gel- meden vilâyette göçmen evle- rinin inşaatı bitecek ve bütün göçmenler, evlerine yerleştiri- İecek, ellerine tapu — senetleri verilecektir. Evelki gün iskân müdürlü- ğünde toplanan bir komisyon Torbalıda 44 dü çift olmak üzere 300 den fazla ve Me- nemende de 91 göçmen evi- mütcahhidlere ihale elmışıır Kemaşa kazasının Ha*ılbıyu köyünde kız kardeşini kaçıran Mustafayı öldürmekle maznun küçük Mustafanın muhakeme- sine dün şehrimiz Ağırceza mahkemesinde devam — edil- miştir. Bu celsede maznunun ikinci hemşiresi Tevhide şahit sıfatile dinlenmiş ve vak'ayı anlatarak demiştir ki: — Kız kardeşim Arife, ev- den dışarı çıkmıştı. Bir feryad düydüm, dışarı - çıktım; kom- şular, Arifenin Mustafa tara- fından kaçırıldığını söylediler, ben birşey görmedim. Musta- fanın nasıl de malümatım yoktur. KIT'A Eski şâirler buluştuk geldi “Nefii zeman, (1) İhtiyar olduk fakat her şey'i inkâr eyledik “Rifat Ahmed,, hem Sururi aldık ayineleri Ak saça rağmen şebapta durduk ısrar eyledik (1) — Şimdiki Adana Hukuk Terinden Ali Hâdi, BALTA hâkimi bisim İzmirin ceki şkir. KIT'A Sap mısin ya balta(2)mı sordum bizim Nef'iye dün — Ben mi hâşâ ol adı terkeyledim çoktan dedi Hakkı varmış girdiğim orman benim kör baltamı Sap taraftan başlayıp sertabepa ekleyedi (2) BALTA — *Balta,, imzasını bir vakitler arkadaşım — şdir Ali Hâdi kullanmıştı. Sonra ben de bu balta ile çalışmış, t beş vene var ki, bu ismi hiç sahifelerde gösterememiştim. suyunu şerbet diye satmazmış! |W Buzu TAYYARE İ - 2. AYRICA: Seans saatleri: 12,30 da Beyaz Melekle başlar Cumartesi ve Pazar günleri: Sinemasında mevsimin BALTA g 2 bü DEEKÜR ğ | madık, Tekrar kahveye dön- | düm. Bir aralık üç silâh sesi yüz göçmen evi inşa ediliyor İnşa edilmesi — lâzımgelen göçmen evlerinin miktarı bin- den fazladır. Bunun yarısının inşaatı temin edilmiştir. 160 ev Torbalı ve Çandarlıdaki göçmenlere verilecektir. Bunlar inşa olunmaktadır. Mütebaki göçmen evlerinin inşası için de bir hal çaresi aranmaktadır. Göçmenler, hemen her kaza- da müstahsil hale gelmişler- dir. Bulgaristandan bu sene vilâyetimize gelen göçmenlere nin inşaatı pazarlık suretile I de arazileri yakında tevzi edi- leccktır Halilbeyli köyü cinayeti ——— — ——— Kız kaçırma meselesi- nin feci neticesi llbeyli | Ayni köyden Ahmed oğlu Mustafa da şu İzahatı ver miştir; — Vak'a günü ben kahvede oturuyordum. Bir gürültü oldu, Mustafanın, Arifeyi kaçırdığını söylediler. Yarım saat sonra köy meydanından geçerken küçük Mustafayı elinde çifte tüfeğile dolaşırken gördüm. Yanına gittim. Zaimin duva- rına tırmanarak evine girmeğe çalışıyordu. Hemşiresi ve ka- çıran Mustafa, bu evde bulu- nuyorlarmış. Köy halkından bazı kimselerle küçük Musta- fayı bu fikrinden vazgeçirmeğe çalıştık. Fakat muvaffak ola- duyuldu, bunlardan ikisi çifte, biri tabanca sesiydi. Kahve- den çıkıp baktım. Küçük Mus- tafa, kahveye geldi. — Vazgeç şu işten. Dedim. O da: — Zaten vazgeçtim. Cevabını verdi. Halbuki o | sırada Mustafayı vurmuş, öl- | dürmüş, Ben ölen Mustafa ile Arife- nin seviştiklerine dair hiç bir şey bilmiyorum. Şahit Sefer onbaşının cel- bedilerek dinlenmesi için mu- hakeme, başka bir güne bı- rakıldı., B. Haşmet Dülge İzmir liman işletme müdürü B. Haşmet Dülge; liman ida- resine aid bazı işler için An- karaya gitmiştir. en büyük muvaffakıyetini teşhir edecek yük film birden BEYAZ MELEK 100 Sene evel çarlık Rusyasile Osmanlı - İngiliz - Fransız orduları arasında cereyan eden KZRIM muha- rebesinde Üsküdar sırtlarındaki hastanede büyük bir şefkatle insani vazifesini ifa eden hasta bakıcı FLORANS ın hayatını, aşkını, fedakârlığını gösterir hakiki bir vak'ai tarihiye Baş rolde: KAY FRANSİSE MARGARITA Geçen sene Şahane Melodi filiminde yüksek kabiliyet ve liyakatını gördüğünüz GRACE MOORE Tarafından temsil edilmiş musiki, aşk, gençlik filmi Paramount Jurnalda son hâdisat ve Miki Artist Fiatler: 30 - 40 - 50 kuruştur Cumartesi Talebe seangı vardır. fiat 15 kuruştur. Hergün: Margarita 2 — 5415 9 da Beyaz Melek 3,45 ve 7,30 da 25 Fylâl 93 580 seyyah —— .6 : ga “Çarşamba gün İzire geliyor Alman - bandıralı - Mil! seyyah vapuru 28 Eylüldi tanbuldan limanımıza geli ve 580 seyyah getirece Muhtelif tebaalara — met olan bu seyyahlardan 30€ fazlası Efez ve Bergamayâ derek harabeleri gezecel dir. Vapur, İimanımızdi gün kalacak ve seyyahlı şehrin'görülmeye değer yer müzeleri kolayca — gezmi için her türlü tedbirler al caktır. Efez ve Bergama hart lerini görmeğe gidecek © ların vesait ve istirahatle temin için Türkofis, belel ve vapur acentası — taraflâ dan şimdiden tertibat ! maktadır. Önümüzdeki Perşembe ) limanımiza — gelecek — Fral bandıralı Teofil Gotye v8 ruyla da İzmire bir mil seyyah gelecektir. Köy öğretmen okuluanda İzmirden 40 talebt alınacak Kızılçulluda açılacak | öğretmen okulunda ders zırlıklarına devam - edilm tedir. Bu mektebe Manisat 30, İzmirden kırk talebe nacakltır. İlktedrisat müfettişleri, | muallim mektebine alınal zeki talebeleri — tesbit İ köylerde dolaşmalar yapmış ve muhtelif yerlerden birçi isimler — tesbit — etmişleri Bunların fişleri hazırlanafl Maarif Vekâletine jgöndel miştir. — Vekâlletten geled cevaba göre, mektebe alı caklar belli olacaktır. Yangın Dün Şehitler caddesind Ahmet Cemale aid kutu kasında yangın çıkmış, fabril nin çatısının bir kısını ve tulardan birkaçı yanmış, det yetişen itfaiye ateşi söndi müştür. Yapılan tahkikata göre gin mârkacı Alberin kı markalamakta kullandığı © ğın patlamasından çıkmış| Ateş, birdenbire - talaşlara orada istif edilmiş kutu sirayet etmiş, bir müddet $0 da çatıyı sarmıştır. İtf sür'atle yetişerek ateşin d fazla genişlemesine mani ol! ve yangını söndürmüştür. lira kadar zarar olmuştur. Markacı Alberin eli ve hafifçe yanmıştır. Fabrikâ, bin liraya sigortalıdır. Dil bayramı 26 Eylül pazartesi günü bayramıdır. Bu münaseb | Halkevinde B. Faik taraâl dan dil inkılâbı hakkında | konferans ve bir kaç mı me okunacaktır. Bundan sonra Ankara | İstanbul radyolarında dil b ramı hakkında yapılacak © riyat dinlenecektir. B. Muhiddin Kayseri İş bürosu mü tişliğine tayin edild İzmir Erkek Jisesi İngili Öğretmeni, genç hnkukvd dan B. Muhiddin Alan İkt Vekâletince Kayseri bö iş bürosu müfettişliğine edilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: