13 Kasım 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6

13 Kasım 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'ıhî'ı 6 A VADOLL ğ BıR AZ DA NEŞE - Bayan — Bu mağazanın önünden geçerken kalbim o kadar çarpıyor ve heyecanım o kadar kabariyor ki... B Beni al da koynuna Durma benimle oyna Bunu da reddeylersen Kız günahım boynuna Bir öpücük veriver! Bahtımı çeviriver; Bir 'az güler yüz göster; Yandım artık yoluna. Çimdik — Azizim, şu zata söyleyiniz, alacağımı istemeğe geldim sana- rak uyku taklidi yapmasın.. Bi- lâkis ona müjde vermeğe gel- dim; kaynanası vefat etmiş. Allalım-l-::cnnağı! İki Yahudi arasında: — Levi be.. Sen bana dün Allahın bacanağı olduğunu söy- ledin. Bugün de karının baba- sının mirasına ya'nız girdiğini söylüyorsun. Bu nasıl iş böyle? — Yuda, ben yalan söyler- miyim hiç? Kayınbabamın iki kızı vardı; birini Allah aldı, di- ğerini de ben. Bizim kayınbaba öldü, miras yalnız benim karıya kaldı. Şüphe yok! Zengin bir Yahudi müstakbel damadına der ki: — Oğlum, şüphe etmiyorum- ki kızırmı sade bir. milyon lira priskası olduğu için alıyorsun. — Şüphe yok, iki milyonluk priskası da olsa kızınızı gene alacağım! Acı hatıra Bir bayan — Bu korsayı giy- diğim zaman çok sıkılıyorum. Diğer bir bayan — Çok dar mıdir? — Hayır, eskidi gitti fakat hâdâ parasını veremedik te.. B Bay — Benim de rakamlara baktıkça gözlerim öyle kararıyor ki.. Bayan — Haydi Ayşe, küçük bıyı bir çift yumurta yap ver, Hifmetçi kz — A, Tâfa bak, bizim köyde yumu:talar. lavu(. lar yapar.. Haklı bir is isteyiş! — Ruhum, şekerim.. — Beni çok mu sev yorsm?, —Bu da sual mi ya.. S ni o kadar seviyorum ki emret bir şair, bir muharrir, bir. aktör olayıa.. v Heyir, ö külderii iftimdei Bir milyoner ol, kâlı! Sebebi? —Bu kadar uzun yeşamanızın sebebini bilseydim. — Aşikâr.. Honüz olmaklığımdır! ölmemiş İngiliz düşüncesi Bir İngliz, Kanterburi Baş papazını lüks bir arabada gö- rünce yanındaki arka laşna: — Sen Pol vekilini böyle bir arabada görse acaba ne derdi? Diye sormuş ve şa cevabı al- Mıştır: — Kendi zımanına göre ah- valin çok değişti söyliyecektir. İktısaai buhran! İşi iyi gitmiyen bir tüccar ka- rısına: — Eğer işler böyle giderse, seni annenin yanına göndermeğe mecbur kalacağım! dedi, fakat karısı sü ünetle: — Babam da annemi işi yo- lunda gitmediği için annesinin yanına gönderdi! Cevabını verdi. Briancın bir cevabı Briand Başvekil iken, muhalif mebuslardan birisi Mecliste uzun bir nuluk irad etmiş ve sonra Brianda: — Nutkumu nasıl buldunuz? diye so muştur. — Çok uzun! —:Szde ne: gibi raktı? — İki intba: Szin sabır ve tabammülünüz ve bizim de sabır ve tahammülumü: intiba bı- Genç kız — Bi seniz.. Annem gençliğnde ne kadar güzelmiş.. Genç erkek — Şu halde, 'siz babanıza benziyo sunuz!. Oldu Kış geldi ayaz oldu Ortal k beyaz oldu Arifs n anlay ver Sivrisinek saz o'du. Hasretin yaktı beni Zülfüne taktı beni Yolda bıraktı beni; Gönül dayanmaz oldu. Çimdik — Şu genç kızı gözüm ısırı- yor gibi.. — Dikkat et, onun gözünden ziyade dişleri keskindir. Isırırsa koparır.. Bernar Şovün cevabı Bernar Şovun hazır cevablığı meşburdur. Bir gün kendisine: Üstad, demişler. İki defa ev- lenmenin fena'ığı nerededir?. — Nerede olacak, iki kaynana ile karşılaşmış olmaktal.. Hesab neticesi b'r söz! MT a nana ee e M SA Yeni bir filim 13 Teşenisani REGAİN Jan Giononun romanından Mar- sel Pagnolun yaptığı filim Yazan: Meşhur Fransız edibi Andre Maurrois (Regain, çayırın ikinci biçilmiş mahsulüne derler) Filimden bir görünüş Marsel Pagnolun - Gionodan sonra - büyük bir meseleyi ele almak cesaretini gösterdiğini kabul lâzımdır. Bu köyün ihti- zarı ve aşk sayesinde basüba- delmevte — uğraması, işte bu, şairler tarafından tetkik ve teş- rihe değer bir mevzu idi. Bu mevzu Üüzerine kurulmuş - olan filim güzel kalitelere ve bazı hatalara maliktir. Evvelâ, güzel kalitelerini tetkik edelim: 1 — Moanzaralar şayamı tak- dirdir. Bu manzaraların nihayet sütüdyoda kartondan yapılmış Üb'r köy olduğu Hiç belii değii. Kayalıklar kenarında, kallalar tarafından taştan bina edilmiş bir köy! Kilsesi cidden kırlara lâyık bir ise; dtaşlı yollar, ağaçlı sırtların çevrelediği bu yer, hoş ve kiymetli bir tab- lodur. 2— Yıılıırıdı dediğimiz gibi ir. Obin- yan köyü bü'ün sakinleri tarâ- fından terk edilmiştir. Demirci Gaberin de azimetinden sonra Bay — Ne olurdu güzel kız, bana kalbinizde küçücük bir yer ayırsaydınız... bu köyde sade dinç ve kuvvetli köylü Pauturle kalmıştır; yalnız- Lk hasebile çok meyus oldu- ğundan yeni sürülmüş toprağı ve bir de ihtiyar kadını, La Mo- meşi bırakmıştır. Bu ihtiyar ka- dın, Obinyanı kurtarmak — için Pauturleye genç bir. kadın bul- mak İüzumunu anlamıştır. Ve köye bir kaç güzel ve fakat köylerinde fakir olan kız getir- meği düşünmüş, bu emelinde muvaffak olursa bu köyde, tar- lalarda çocukları yaşatmak, ye- dirmek için yeniden faaliyet baş- lıyacağına emindir. Hep şehirli olmaklığımıza rağmen cihanın bu en eski ve ekmeğe, buğdaya, sapâna taallük eden seferine karşı tamamile hassas bulunu- yoruz! 3 — Eşhasın bir kısmı ancak takdir ve tahsine lâyıktır: Dindar ve bir az da büyücü İtalyan ih- tiyar kadını, Margrit Mareno, fevkalâdedir. Demirci Gober ro- lünü Delmont mükemmel surette yapmıştır. M, Hanri Pupon ce- nup Fransız lehçesini ve şivesini tabif denecek kadar mükemmel yapmıştır. Fernandel hem eğlen- dirici, hem de sevimlidir. Fakat kendini icbar etmediği zaman- larda Gabriyel Gabrio ve Oran Demazis, sağlam ve salim bir çift teşkil ettiler. Bundan sonra, tenkit fıline geçmek lâzundır: 1 — Filim çok uzun görünü- yor; belki de ilk gösterişten sonra bazı sahneleri kesilmiştir. Böyle umuyorlar, çünkü hare- ketler çok batiydi. Honeger ve kızlarının müziğine rağmen bazı anlar, bütün hareket ve faal yet- lerden azade gibi kalmışlardır. Kanaatimce temaşagere bir man- zara veya muhite alışıncıya ka- Bilir misiniz? Orone Damazis ve Ternondel filimdeki rollerinde dar vakit vermelidir. Bu da bir ölçü u.cselesidir. 2 — Ölçü meselesi hakikf ko- mik meselesi de demektir. Fer- tandel, bileyici rolünde, tabit hadler dahilinde hoştur; fakat sonra muhavere haddini kaybe- diyor, aktör rolü de uzuyor. ve can sıkıcı oluyor! Umumiyet da- hilinde sahne vazılarına komik- lerde haddi aşmamak tavsiye edilmelidir. 3 — Nihayet.. — Şahıslardaki karışıklık; hakiki hislerle şairane fikirler, edebiyat bazı bir arada can sıkıcı oluyor. Seyyar bir bıçak bileyicinin, düşünceli bir tavırla “Sadık bir eşeğiml,, de- diğine hayretler içinde -kalı Ponturlenin rolü Budalık |i ile köylü saflığı arasında garib bir ha'itedir! San'at eserlerinde ahenk birliği en başlı bir şarttır! Bu filmdeki diğer — hatalar, bu kadar mühim değildir. Bir kaç metre film kestikten' va bir kaç daha iyimükâleme koy- duktan sonra, çok güzel bir eser elde edilecektir. Dünyanın en zengin kadını kimdir? Fakat bu servet, pintilikte öyle rekorlardan doğdu ki... Mrs Hetty Green Nevyorkun en zengin ve a:zın en hasis kadını olan Hehi Grinin kızı, Mitres Matev Vilks arzın en zengin kadını ilân edil- miştir. Bu büyük servetin, seneler senesi sürmüş bir skandallı ma- zisi vardır. Matev Vilks az zaman evel kardeşinden 12 milyon sterlin, yani 740 milyon frank bir mi- rasa konmuştur. Bu suretle ci- hanın en hasis insanı olan anne-i sinden de tevarüs ettiği müdhiş bir servet ile resmen arzın en zengin kadını ilân edilmiştir. Bu büyük servet, bu en zen- gin kadının büyük babasından başlamıştır. Matevin büyük ba- bası balık gemilerine sahib imiş. Bir çok balıkçı kullanırmış ve adı Edvard Robenson imiş. Bir gün bir adam denize düşmüş, m'ster Robensonun — adamları, bu bedbahtı kurtarmağa — koş: muşlar; ihtiyar hasis: — Hey.. Yevmiyelerinizi -« mu veriyor? Haydi iş başınal Diye bağırmıştır! Mistres Matevin annesi, bu sı- rada henüz 18 yaşında imiş. Babasının bu hareketi, bu ka- dının hissiyatı üzerinde * büyük bir tesir yapmıştır. Mister Robenson kızını 18000 dolarla Nevyorka - bazı akraba- sının nezdine göndermişti. Zen- gin bir babanın ve cebinde 18 bin dolara malik bir kızı olma> » sınâa rağmen bu kız, yani mis- tres Matevdin annesi, adeta bir dilenci kılığı ile Nevyorka git- miş ve akrabası, halinden utan” mışlardır. Kendisine o zaman üç fistan vermişlerdir. Misteris Matedin annesi, Hetti Nevyorktan cekinde 15,000 do- larla dönmüş, bundan sonrâ mister Grin ile evlenmiştir. — Mister Grin de karısına taş çıkarlır bir hasis idi. Bn. Hetti Grin bu aralık babasından 76 milyon dolarlık bir mirasa kot" muştur. Kocası Amerikanın yük mali buhranında iflâs e! zaman bu kadın omuz silkmi$ ve: — Onun hesabına — bir sanr — Sonu 8 inci sahifede ”

Bu sayıdan diğer sayfalar: