24 Kasım 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 8

21 Toşrinamtf Traeagemere e KARA KORSANLAR ŞEFİ LA MK DU SET L TARAMLARENCEN ALDE L S A F NML |— Dilber kadın korsan ORUCA Aşktan başka kuvvete başeğmiyen deniz Meyhane müşterilerinden “Lord zabit,, Meriye yılışarak ilânı aşk etti Annesine bariz bir hiddetle: — Bana bak anne.. Ben er kek elbiselerimi de beraber ala- cağım. Bunlardan büsbütün ay- rılmak istemiyorum.. Dedi. — Peki kızım.. Al. Edvar - Meri kız elbisclerini giydi... Cidden —güzel ve se- vimli bir kız oldu.. Amma ke - disi bu halden hiç memnun de- ğgildi, kendi kendisine: — Ba mülevves — elbiselerle ne kadar fena oldum.. Başıma bu mücera bakalım, ne netice verecek.. Dedi.. . .. Meri, evet artık sadese Meri olan Nansinin kızı, sekiz gün- denberi dayısının meyhanesinde bulunuyordu. Fakat vaziyetten hiç te memnun değildi. İşinden, kendisinden, dayı ve annesin- den âdeta iğreniyordu. Hele.. Dayısını bir türlü sevemiyordu. Bu adam oldukça yaşlı, fazla sişmas, her halile iğrenç bir adamdi. Keyfine, kendi zevkine çok düşkün, kendisinden başka- sına -menfaati olmadıkça- ehem- miyet vermezdi. Meri, bu meyhanenin müda- vimlerinden de memnun değildi. Büraya devam edenlerin hemen hepsinin de cepleri paraile do- lu, hodkâm, ahlâksız insanlardı. En ziyade âsil olduğu söylenen, Meri için en rezil ve ahlâksız bir insan addediliyordu.. Meri, bütün gayretlerine rağ- men bu müteaffin muhite ken- disini alıştıramıyordu. Hele sır- tındaki kadın elbiselerini, yılan gömleği sanıyordu! Annesinin teklifini kabul ederek kadın kı- yâfetine girdiği için kendisine bin bir defa lânet okuyordu. Son zamanlarda Meride çok garib bir hal husule - gelmişti. Denize, denizdeki heybetli ge- hissediyordu. Denizde yaşıyan- lara, bilhassa dövüşmeğe mah- Meyhanede yalnız iken... Bu meyhaneye intisab ettiği- nin ıtıdnd gününün akşamı... Meri bu büyük meyhanede yal- niz kehştir — | Meyhane sahibi, — garsonları uzak bir işe göndermiş, hemşi- resi Nansiyi de gene başka bir iş için memür etmiş idi, Ken; Ha e 'azan: Amerika Çeviren: Faik Şemseddin Benlioğlu Tefrika Numarası; 20 mekten uzak kalmıyordu. Son günlerde kocası üzerine olan nüluzu artık sıfıra inmişti, Jim, hazırladığı plânın tatbiki da o kadar meşgul idi ki İkayı, İlkanın mesleğine hâs yehi yeni cilve ve hareketlerini görmüyordu - bilel İlka bunu iyi anlıyor, o kadar endişe içinde kalıyordu ki, o da i sırasına Marşalı unutuyor idi. Maamafih kendisince malüm usule bir daha baş vurmak is- tedi ve odasına kapandı, kapıyı içeriden kilitledi. Ertesi gün ko- Casının — kendisini arayacağını mu unek — Hususi Yalnız bizde bulunur KemeraltındaŞifa eczahanesi A MN bir halde meyhaneyi ve Meriyi yalnız bırakıb gitmiş idi. Koca meyhatede, mutad müşterilerden üç kişi bir masa başnda otur- muüşlar — içiyorlardı. Bunlardan birisine “Lord zabit, adı verik mekte idi. Bu adam da Bristole yeni gelmiş idi. Bu yakışıklı ve Mmerd tavırlı genç adam, bu mülevves muhitte Merinin nazarı dikkatini celb eden tek müş- teri idi. Bu müşterinin'de Merinin gü- zelliğine dikkat ettiği ve Meriye alâkâ gösterdiği muhakkak - idi. Az zaman içinde bu iki genç ve güzel insan arasında âşıkâne göz göze gelmekler başlamıştı. Epeyce bir zaman içen ve görüşen bu üç müşteri; nihayet ayağa/ Kalktılar; ârtık gidecek- lerdi. Fakat “Lord zabit, tek rar oturdu; arkadaşlarına: — Ben bir az daha burada kalacağım! Çünkü bir az - işim var. Dedi ve sesini alçaltarak ilâve etti: — Ben burada bu dağ ke- çisini Munisleştireceğim, gözle- rinden bunu okuyorum! batiyo daireleri ilâve - edilmiştir. 'a Cumhurreisi M. Ruzvelt g muhakkak addediyordu. Ayni zamanda, iç kapıyı kilitlemekle beraber kocasının odasına olan kapıyı da bililtizam - kilitsiz bı- raktı. Buna, tam manasile kuy- ruk sallamak denirdi. Bu tertip te bir netice ver- medi, B'ı':iıı değil, bir kaç gün geçtiği halde Jim bu vaziyetle alâkadar olmadı. Bunun için de İlka, iki oda arasındaki kıpılı arkasına kadar açıftak - istedi. Fakat hiç akla gelmiyen bir va- ziyet ile karşılaştı; kapı arkadan adam akıllı sürmelenmişti. — Ya. Jim bu kadar ben- ükişad — insd 1 Ağkdn kızının maceraları... Naktli: Faik Şemseddin BENLİOĞLU zmir Meserret Otelimizin bütün mobilyası tecdid edilmiş soğuk ve sıcak su edilmiş ve müşterilerimizin hber türlü muştur. Fiatler mutedil ve her keseye elverişlidir. Kemeraltı caddesi karakol karşısında No, 72 İzmir ANADOLU Maamafih bu son sözleri ya- vaş yavaş söylem şti. Fakat Me- rinin kulağına gidecek kadar aşikârdı. Bu sebeple Meri, genç müşterisinin sözlerini tamamen duydu. Diğer müşteriler gitliler, yak nız kalan delikanlı, — teklifsizce Merinin yonma yaklaştı. Fakat hiç beklemediği bir muamele karşılaştı, Meri hiddetten tıtriyerek: — Delikanlı, dedi. Arkadaş- larınızı takip ederek — gitmenizi çok rica ederim, bu suretle ha- reket sizin için daha iyi ola- caktır! Fakat, şımarık delikanlı, ba çok tabii ve hak'ki olan bu mua- meleyi bir nevi naz sandılar ve: — Yapma şekerim.. Ne ka- dar güzelsin.. ile Biliyor musun? Seni gördüğüm andan itibaren Vest Mister ki- lisesi büyük mumu gibi yan- mağa başladım. Böyle neye ben- ziyorsun? Şekerim. Ben de gü- zelim hem de zengnim. Paraya gelince.. — Sonu var — eli Otel yeniden telvin ve tefriş istirahatleri temin olun- Tele. 2533 duracak bir hale geldi. Jım neden böyle yapmıştı? Bu öyle bir hâdise idi ki, bu- nun üzerine binbir sual sorula- bilirdi. İlka, fazla tereddüt etmedi, kocasından doğrudan doğ uya izahat istemeğe karar verdi. Fa- kat ayni zamanda da kocasının başını döndürenin kim olabile- ceğini düşündü ve bu kadının Şarlot Hop olacağına kat'i su- rette hükmetti. * .. Bir gün, Jimin bulunmadığı bir sırada büroya geçerek genç kızı aradı. Güya telefonla görü- şecekti. Fakat bir fırsat düşüre- rek: — Mis Hopu görmek istiyo- rum, dedi. Genç kız hemen - İlkaya yak- laştı; güler yüzle ne istediğini anlamak istedi, Güzel kadın bu hâdise ile ku- temiz ve kar gibi - çarşaflar E — E Z E Z E — Nazilliye gidecek yolculara tavsiye ederiz. Ahmet ST ; kat Visaleddin Mali, idart ve hukukt işler deruhde edilir Gazibulvarı - Demirelli han No. 8 (Telefon 2350) Doktor Ali Agâh Çocuk hastalıkları mutahassısı No. 68 lka, hemen maksada gelerek: — Kocamın şu anda nerede olduğunu söyler misiniz? — Bilmiyorum. Öğleden sonra nerede ve ne ile meşgul oldu- gundan kat'i surette haberdar değilim! — Olur; maamafih fevkalâde bir ehemmiyeti de yoktur. ka, genç kızın yüzüne fazla bir dikkatle baktı ve: — Baugünlerde tatil yapacak- sınız, değil mi? — Tatil mi? Buna ihtiyaç gör- memiştim, Bunu niçin böyle sor- dunuz? — Belki başka bir seyahat, başka bir mezuniyet düşünüyor: sunuz da,.. Jim, sizi çok çalıştı- rıyor. Jim gidince, sizin de bir tatil yapacağınızı sanıyorum. — Ne şekilde olursa olsun mezuniyet istemedim ve isteme- ğe de niyetim yok! — Fakat, bizim patron.. — Hayır, hayırl. Patron bana İkinci Beyler sokağı | (Çazmammm /Ç hastalıkları mütehassısı Dr. Celâl Yarkın dahili hastalıkları seririyyat şefi İkinci Beyler sokağında İnhisarlar tütün satış deposu kar: şısında 65 No. li nua enehanesinde hastalarını kabul etmek- aŞIHUIIHIIHIIIH!HIHlllmll|II|IU|)l!I|I|HII|||IIHIIIIIHIIHHIMIIIIII.IIIIIIİİIHİEIIIII|l||||l|l|l|ü||llll|ll"IIIIIIİIÜIIilllIllilllllilliılllllnl Nazilli — - Palas Şık ve rahat mobilya, ve modem banyo- lar, asri konforun bütün hususiyetleri, hulâsa tam manasile bir Avrupa otelidir. . |* . 4 Temizlik istirahat Karyolalar, somyalar çok rahattır. verilir. salonları her zaman müşterilerin emirlerine amadedir. Burada hem istirahat hem de mi- safirlerinizi kabul edebilirsiniz. . LA Tavsiye ederiz “Nazillipalas, 1 Çakıryıldız. ve Halil ın bayların idaresinde olan “Nazillipalas,, E konlor, istirahat temizlik noktalarından old- —— uğu kadar, emniyet bakımından da herkesi —Z memnun edecek milli bir. müessesedi! Daima Otelin İzmir Memleket bastanesi tedir. Telefon: 2956 Evi: Göztepe tramvay caddesi Göztepe apartımanı AAA karşısında No. 7078 Tele. 2545 seyahat veya mezuniyet veya is- tirahat hakkında bir harf bile söylememiştir. — Çok garip, çok garipl hab buki Jimin en mutemedi — sizsi- niz. Çok garip doğrusul — Bütün münasebe'lerimiz iş hududü dahilindedir. İşler üze- rinde bana en ziyade itimadı vardır. İşte bu kadar| İlka göldü, garip bir şekilde, güzel ve fettan bir kadın sıfatile güldü ve: — Pek âlü, pek âlâ - dedi- belki de bu sırrını size verme: mekle düşündüğü bir şey var- dır. Biz, belki -Avrupaya gide- ceğiz, belki de Hindistana veya cenubi Amerikaya.. Evelce de böyle uzun bir seyahat yapmış- tık. Aradan çok zaman geçti. Bu seyahatimiz balayı — seyahatini andıracaktır. Genç kız, bu imalı, bu kina: yeli sözlere karşı hiç bir hare- ket göstermedi, çok tabij bir IlühWIIMWIMNMIHImMIMIMMHM KEMALKÂMİL HİLÂL ECZANESİ BÜTÜN ÇEŞİTLERİ BULUNUR. EN UCUZ İLAÇ SATAR, HERKES ORAYA KOŞAR, Doktor Kemal Tahsin Soydam Cild ve tenasül hastalıkları mütehassısı İzmir Belediyesi Zührevi hastalıklar ve tedavi evi doktorlur gundan çekilerek yeniden açtığı Numanzade sokağındaki 3 numaralı muayenehanesinde hastalarını Pazardan maada hergün sabahtan akşama kadar kabul ve tedavi eder. Muayenehane Tele. No. 3416 - Evi 5164 — HEREEEEN Sahile $ e| ge F halic: — Ne âlâ; talihiniz varmış. Bay Blakın da böyle bir seyar hate, hava almağa cidden ihti* yacı vardır. Çünkü pek çok ça lğtror, " n — Evet çok çalışıyar. Tika, daha fazla kalmadı' ve Şarlottan ayrıldı. Fakat bu ziyar retten beklediği neticelerden he" men hiç birisini clde edememiş idi. Şarlota gelince; akşam herke$ bürodan gittikten — sonra, kilil çekmecesini açtı, içinde kapâl! fakat üzerinde adres ve isim yâ” zıli bulunmiyan - bir zarfı aldir açmadan zarfı, içindeki kâğıtlaâ beraber binbir parça yaptı V€ yüzünde cebri bir tebessüm bt , lirdi. Büyük bir servet hulyasının tahakkukul! ğ Jimin - parteneri, bu büyük avukatın ne ile meşgul olduğut” — Devam edecek — l