8 Nisan 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 9

8 Nisan 1938 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife — 9 Afrika kabi.eleri arasında bir röDorta p DN D L A eeei Bir Gumierin en büyük zevki, ANADOLU at üzerinde boğuşmaktır Sulh ve sükünet, onlar için bir ıstıraptır. çöllerde, aç ve susuz çarpışmak ise saadet! Bir kabile zabitinin korkunç maceraları . aüğkman, garbt Afrikada, ,4Bum, denilen yerli kabilelere ;fı müteşekkil bir nevi serbest eskeri vardır. Bu asker- İerin her birine “Gumisr, denir Ve yüz elli Gumier bir grubu teşkil eder. Bir Fransız muhar- riri, bunların yaşayışları bak- kında enteresan bir röportaj yapmıştır. Maharrir, intibalarını göylece anlatmaktadır: . Gumlar, acaip bir taburdur. Di!:fı_gılıı hiç benzemez- ler. Müayyen bir zaman için konturatla angaje edilmiş, mun- tazam ascerler gibi değildirler.. Hükümetten hem kendileri, hem de hayvanlari için aylık alırlar. Bu biaek hayvanı; Gumün ar- zusuna veya kullanılacağ mın- takaya göre, at yahuda da de- vedir. Harpten, müsademeden, boğuşmadan — mahrum edilen bir Gum için hayatın manası ve zevki kâlmaz. Üniforma ta« LLÜĞ hi LAĞ 5a Fransızca “Paris-Suar, gaz tesinde çıkan Rene Mem imzal bir makalede Çekoslovakyaya bir Alman hücumu ihtimalinde hasıl olacık vaziyat şöyle göz- den geçiriliyor: Farzedelim ki, Almanya, har- bi dahilden kazanamıyarak, as- ker göndermeğe mecbur kak sın. Karşılıklı kuvvetlerin müsavi olmaması yüözünden pek tabii- dir ki, Çekoslovakya tek başına harb ettiği takdirde. netice feci olacaktır, Çekoslovakya, faal hizmette bulunan 178,000 kişilik ordu- suna mukabil, 4,100 kilometre- lik bir hududu müdafas etmek mecburiyetindedir. Bunun- da 200 kilometresi ancak — “dost memleket, Romanya ile olan hudududur. Avüsturya ilhak — olunduktan sonra Çekoslovakyanın Almanya ile olan hüdudu 2020 kilomet- reyi bulmuştur. Rusyanın müdâhalesi Çekoslovakya Sovyetler bir- liği ve Fransa ile birer karşı- lıklı yardım misakı imzalamıştır. (Sovyetlerle 16 Mart 1935 te, Fransa ile 25 Küânünusani 1924 te). Bu iki devlet Çekoslovakya- nın istiklâline dokundurmıya- caklarını, müteaddit — defalar söylemişlerdir. Almanya hücum ettiği tak- dirde Fransa ile Sovyetler bir- liğinin alacağı — vaziyet na ola- caktır? Sovyetlerin yardımı - kara ve hava — kuvveti göndermeleri - şımak, onların en büyük - güye- leridir. Ünifor. çıkarılan Gumlar, — derhi Fransız zabitlerini katletmeğe kalkarlar.. - Bütün Gum gruplarının idare kumandanı, gese Güm zabitle- inden seçilir.. Bu kumandan hususi bir şekilde yaşıyamaz. Gumlarla beraber ayni çadır- larda yatıp kalkmak ve onların yanlarından hiç ayrılmamak buriyetindedir. onu J0 uncu sahifede— Çekoslöüakyanın vaziyeti Rusya ve Fransa, bir taarruz takdirinde koslovakyaya yar ancak Lehistan ve Romanya ile bir ittifak yaptıktan sonra kâ> bi Çünkü Rusya ile Çekot- lovakya arasında bu iki mem- leket vârdır. Sovyet tayyüreleri için, ya" kacak madde ve oephııele'll' beraber, birçok hava karargâb “Tarının Çekoslovakya arazisinde bulunduğu müteaddit defalar söylenmiştir. Hatta Sovyet tay> yarelerinin Alman şehirlerini bombardıman edebilecek vA- ziyette bile oldukları ilâve .dı!- mişti. Muhakkak ki böyle şıı hava ordusu Çeklere mühim bir yardım olacaktır ve çıblk gelmek şartile, mukavemetlerini mümkün kılacaktır. Fransanın müdahalesi Fransaya gelince, vaziyet s#on derece naziktir, çünkü; Çekos lovakya lehine askeri bir mü- dahalede bulunmak, Almanyaya karşı tecavüze geçmek demek- tir. Yani, Alman topraklarını işgal etmek. Fransanın Majino hattının ve »müdafaa düşüncesi ile yapılan: Sonsuz(Mari Antuvanet) için ebilirler mi? gIZ Emi Çekoslovakya askerleri ve haritası Nisan 8 - Norma Şererin yeni filimi hazırlıklara başlandı| .- - Norma Şerer denince akla hemen kocasının ölümünden evel çevirdiği Romeo ve Jüli- yet filimindeki çok gizel İtak- yan dansı geliyor. Bu filimin çevrilmesinden kısa bir zaman sonra kocası — İrving Talberg öldü. Bu ölümden sonra da Norma Şerer stüdyoyu terketti. İki senedir ki sevimli yıldızın hiçbir yeni filimini göremiyoruz. Şimdi, Norma Şerer, yeni bir filim —çevirmeğe başlıyor. Garip bir tesadüf eseri olarak Norma Şerer bu yeni filiminde de dansedecektir. Filimin ismi Mari Antuvanettir. Avusturyalı meşhur muharrir Stefan Suvay: gın bütün dillere çevrilmiş olan tarihi romanından alınmıştır. Filimin — birçok — sahnel Norma Şerer eski Fransız ve Avuşturya dansları yapacaktır. Onun için artist filimine bap- lamadan evel uzun müddet Ho livutun en meşhur dans hocası Madam Albertina Raşın yanı da bir talebe gibi çalışmıştır. Çünkü bu filimin ilk çerçeve- sini n kocası tasvir etmişti. Norma Şererin Romeo ve Jü- liyet filimindeki danalarını pek güzel bulan kocası bilhassa Mari Antuvanet filiminde çok dans sahneleri olmasını iste- mişti. Binâenaleyh Norma Şe- rer bu filimdeki sahnelerinin çok güzel olmasını, pek sevdiği kocasının jhatırasına ve deha- sına bir hürmet olarak telâkki etmektedir. Allah böyle mi olur? Sümme haşa bu ne biçim Allah böyle? Biz nasıl onun evlâtları ola- cağız? Vahşi hayvanın evlâdı olmak ne demektir? Ben bunları düşünürken gene (Fakir), tercümana sordu: — Peki, büyük Allah Hir- man'ın bizi evlâtlığa kabul bu- yurmasından hepimiz memnun olduk, Ancak, bize arkadaşla- mimizi gösterecektiniz. Ve on- dan sonrâ - otlarımız hakkında biz de kararımızı verecektik. Ey Seyyid! Nerdedir kalileden ayrılan arkadaşlarımız! Kimimi- zin babası, kimimizin oğlu, ki- mimizin dostu veya kardeşi olanlar, onlar norelerdedir? İşte bu anda ey kariim! öm- rümde hiç hissetmediğim deh- şetlerden, korkulardan, nasıl söyliyeyim bilmem, ölümlerden birini geçirdim. Düşmek üzere iken başım Sanih reisin göğsü- ne dayandı. Aklımı toparlar gibi oldum ammı e o kadar, gene aklım başımdan gitti! Kem dimi şaşırdım ve ancak yere çömelerek tercümanın söylediği yebildim — ve elile yerlere dikkatle Çe- T MT Ç Â & yüksek ve daha heyecanlı per- deden çıkıyordu: — Arkadaşlarınız mı? On- larıda mı elân görmediniz? İşte onlar! Başımı çevirip gösterilen ta- rafa baktım. Uzun uzun höc- relor içinde sırıtıp durân ve henüz üzerlerinde taze et par- çaları bulunan bu iskeletler, arkadaşlarımızın iskeletleriydi. Bu ne dehşetli Bir faciaydıl.. Demek; biraz evel duyduğu- muz o ekşi ve yakıcı koku, bu zavallı arkadaşlarımızın iskelet- lerinden geliyormuş. Tanrim! Biz ne bedbahttık! Ne olacak- Majino hattının, 15 senelik sa- bi | bir çalışmadan sonra,mem- leketi arazi işgali — tehdidine karşı teminat altına aldığı ka- bül ediliyor. Bu suretle, Fransânın müda- faa cihetinden vaziyeti, Alman- yaya nazaran sön derece kuv- vetlidir. Fakat, tecavüz — cihetinden öyle değildir. Almanyanın bugün faal hiz- mette bir milyondan fazla as- keri var. (Fransanın ise 560 bin), Almanyanın birinci — sınıf tayyaresi 2600 den — fazladır. (Fransanın 1500), Almanya se- ferberlikte 14 milyonluk bir ordu. çıkarabilir. (Fransa 8 milyon). Bu rakamlara şunu da ilâve etmek lâzımdır ki, Almanya bu- gün harbe hazır vaziyette bu- lunuyor. Almanya, bir tecavüz ordusa hazırlarken, Fransa hu- dudunu da takviye etmiştir. On iki metre genişliğinde ve iki” kol üzerinden — bir otomobil yolu şebekesi ile de motörlü — Sonu 710 uncu sahifede - ihtihacını temin etmek kaybetmeden 1 yeni model Mazot ocağı alınız. yanın en ekonomik ocaklarıdır. temin edilir. AA inbir masallarından Binbir gece masallarından Seyyit Sendabadın Harikulâde deniz seferleri Nakleden: İrfan Hazar HDAMA SY Ti Saatta (1) kuruş masrafla mutbahınızın isterseniz Heidenia Sessiz, duman ve koku neşretmez, teh- likesiz olan Heidenia mazot ocakları dün Bir telefonla evinize kadar mazotunuz 'Töptan ve perakende satış depo KLL ai : posu: Gazi bul karşısı DUNLOP mağazasıdır. Tıle(o: 37“3; f 8 sak biz de bir an evel olsaydık! İşte ben bunları düşünürken, deniz kıyısında — bizi karşılıyan yamyamların kumandanı, Hir- manın huzuruna geldi. Tercü- mâan ve tercümanın yanında bulunan diğer bu gelen uzun boylu siyahiyi hürmetle karşıladılar. Kargılarımı biribir- lerinin yanına yaklaştırarak ko« yun dövüştürür gibi onları yeke diğerine sürttüler. Sonradan öğrendiğ'me göre bu, bir nevi yamyam selâmı imiş! Gelen bu adamla birlikte tercüman ve arkadaşları uzun uzun konuşmağa başladılar. Ni- hayet tercüman ortaya geldi. (Fakir) e de ortaya çıkmasını söyledi. Büyük müzakerelere böyle başlanıyordu. Demek, şimdi mukadderatı: miz mevzuu bahisti. Nereye gidecektik? Muhakkak ki bizi buradan sağ ve salim çıkârmıyacaklardı. Hicazlı Amrü kulağıma yak- laştı. Gözleri yaş içinde idi ve hıçkırıyordu: — Sendbad, dedi; sol teraf- taki dördüncü ö'üye bakl Etleri tamamen çıkarılmış amma, tıpkı benim Ahbmedime benziyor. Oğ- lum ve ciğerparem Ahmed ka- filemizin en kısa boylusu idi, Ah vahşileri.. Ah zalimleri.. Amrünün bu tezallümü halini den akseden sesi yarıda bıraktı. Tercüman, (Fakir) & yaklaşarak ona şunları söyledi; — Seyyidi! Artık karar vere menin sırası gelmiştir. Arka: daşlarınızla görüşünüz! Siz de diğerleri gibi büyük Hirmanın manevi evlâdı olacaksınız. Ye- ter ki bunun şekâi — üzerinde anlaşmış bulunalım. Hindli, alelacele -tercümana cevap verdi: — Arkası var — TCT L Xİle sahiplerine müjde vakit Zi aat Bankası Posta' kutusu 275 Hiç yanmıyan ve bozulmuyan Amiyant fitilli Heidenia Petrol ocaklarımız da vardır. Taşra için bayilikler aranmaktadır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: