26 Nisan 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5

26 Nisan 1938 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

eli ra Aleksandr. Düma Yazan: Mayledi Dartanyanın ellerini tutmuş, gözlerine bakarak kalbini okumağa çalışıyordu — Emirlerinizi bekliyorum, — Tamamile em'n - oldunuz mu? diyerek Mayladi şüphesini izale etmek istedi. y — Güzel gözlerin zden yaş- lar akıtan alçak herifin ismini söyleyiniz, — Benim ağladığımı — size kim söyledi, diye kadın sordu, — Bana öyle geldi....,. —— Benim gibi bir kadın ağ lamaz, diye Mayledi söylendi, — Daha iya yal haydi adını söyleyiniz,. ——('hııı isminin benim sır- rım olduğunu bilmelisiniz! — Fakat, o ismi benim bil- mem İâzım. — Evet, lüzümdir; — bakınız size ne derece inanıyoruml. — Beni şevinçten - çıldırta- caksınız; adı nedi? — Siz onu tanıyorşunuz. — BSahi mir? — Evet. a Dartanyan tanımadığına ka- dına İaandırmak için tereddüt eder görünerek cevap verdi: - hesiz arkadaşlarımdan b'llıylıü :ldul iden korki inden korkun, Atöşler saçarak haykırdı: A — Demek arkadaşlarınızdan biri olursa tereddüt edeceksiniz, Dartanyan da aşkının şidde- tiaden deli olmuş gibi görüne- rek n bile olsa tered. göstermi; gdüt iyeceğim. Bizim — Gaskonyalı, kadının kimi söylemek istediğini bildi- ği içim bu sözleri. çokimimiyerak. töylemişti. —Ben sizin fedakârlığınızı se- viyorum, — Yı!, yalnız bu halimi seviyorsünüz-demek? — Bunu size sonra söylerim. Dedi, Elini Sicaklıkla tutma- Sı, sanki Mayledideki hasreti kendisine aşılıyormuş gibi, de- likanlın vücudü titremişti; bhay- kırarak dedi ki; — Beni seviyorsunuz değil mi? ohl eğer böyle olsa ak- hımı kaybederdim! Kadını kolları arasına sardı; dudaklarından öperken kadın çekinmemiş olmakla — beraber kendisi de onun dudaklarını Dudakları soğuktu. Dartan- yana bir heykel öper gibi gek mişti. O sevincinden mestobk muştu, aşk ile ateşlenmişti. Mayledinin teklifine ve Dö Vardın — katline — hazırlanmıştı. Şimdi Vard eline geçse hemen gebertiverecekti. Mayledi firsat zamanını ele Mayledi onun iki ellerini tu- tarak kalbinin en derin köşe- 518 12ş12 | |Yasa — 3,40 20, İlandi 4,05 1600 İmsak — 8,37 3,42| sini okumak İster g bi gözlerini onun gözlerine dikip dedi ki: — Bunu nasıl biliyorsunuz? Dartanyan kendini kaybetti- ğini ve hata yaptığını farketti. Kadın tekrar sordu; — Söyle! Söyle, söyle diyo» rum! Bunu nasıl biliyorsun? — Naşıl mı biliyorum? — Evet.., — Biliyorum, çünkü, YVard dün bir salcada benim yanım- da yüzük göstererek sizin verdiğinizi ilân * ediyordu. — Alçak çapkın!,, Bu sözün delikanlının kak binde çınladığı kolayca anla- şılabilirdi. — Öyle mi? diye kadın de- vam etti. — Öyle bu “alçak çapkın: dan, intikamınızı ben alacağım. — Teşekkürler ederim, ce sur sevgilim! İntikamım ne za> man alınacak? İsterseniz hemen yarın! — Mayledi, *hemen şimdi, diye bağıracak olmuştu, fakat böyle bir telâşın Dartanyan na- zarında iyi bir tesir yapmıya- cağını düşündü. lundan başka, kont ile bu- luşmasından evel hamisine kâr- şı İzahat vermekten çekinmek için bin kere ihtiyatlı olması ve binlerle meşverette bulun- ması lâzımdı. Bütün bu düşün. celerine delikanlı bir sözle ce- VE| " f Yarın, dedi, ya intikamı- nızı, alacağım yahut öleceğim! — Hayır! İntikamımı alacak- smniz; fakat ölmiyeceksiniz, O kurnay bir adamdır. — Kadınlara karşı fakat erkeklere karşı Onu biraz tanırım... — Fakat onunla döğüşürken talihinizden şikâyet etmiyeceği- niz anlaşılıyor? — Talih kahpedir; dün mü: ait iken yarın arkasını döne- bilir! — Hayir, hiç tereddüt gös- olabilir; olamaz. Ne âlâ mektepliler ve ne âlâ akrabal, termiyorum, Allah yardımcım- dır! Fakat bana yalnız ümitten başka birşey vermeden muhte- mel bir ölüme yollamak doğru mudur? Mayledi, “söyliyeceğin — bu muydu?, demek ister gibi bir nazarla yüzüne baktı. Sonra bu bakışına şu manalı sözleri ilâ- ve etti: — Bunda haklısınız, dedi, — Ohi Siz bi deksiniz! O halde herşey karar. laştı? — Sizden istediğim — şeyden başkası, aziz sevgilim? — Mademki — söz verdim, sini duydum; onun sizi burada bulması doğru olmaz. Çıngırağı çaldı ve Kitti içe: riye girdi. Kadın bir küçük gizli kapı açarak dedi ki: — Şu kapıdan çıkınız ve sa- at en birde gene geliniz de sözümüzü bitirelim; Kitti sizi odama getirir. Bu sözleri işiten Kitti bayı- lacak bir hale gelmişti. — Eyl Madmazel, orada hey: kel gibi durup ne düşünüyor- sun? Ne diyorsam onu yap, efendiye yol göster; bu akşam saat Zı.n blıi'l..— lediğimi duydunuz ya? — Anlaşılan randeyu — saat: leri hep on bir; onun âdeti bu olacak. Diye delikanlı düşündü. May- ledi elini uzattı ve o yayaşça & Ş Pl.(.imılı sitemlerinden kurtul- mak için çabucak kaçan Dar tanyan düşünüyordu: — Fakat akıllı davranmalı: yım; bu şüphesiz çok fena bir kadın, dikkat etmek lâzım.. XKXAVHN MAYLEDİNİN . SIRRI Odadan çıkan — Dartanyan, kadının söylediği veçhile Kitti- — Sonu var — AAAT İki kaçak, akraba kızın ekmeği ile karınlarını doyurduktan sonra, neler yapmışlar, neler? Fransada iki mekteplinin şa- yanı hayret cüretleri etrafında Pari Suar gazetesi şu malümatı veriyor: Parisin — Vojirar sokağında bulunan Sen» Nikola mektebin: de yatılı olarak okumakta olan Piyer ve Mişel isminde 16 şar yaşlarında iki talebe, yaptıkları bir kabahatten dolayı ceza da bulundukları bir sıvada, mek: tepten sıvıişıyorlar, Bu iki çapkın, akşamın saat yedisine kadar Paris sokaklar rında dolaştıktan sonra, 157 numaralı Fobur - Sen » Honore sokağında çerçilik eden Piyer.g halası madmazel — Potitonun dükkâsına gidiyorlar, Saf kadın, Piyeri. görünce — Bu saatte burada ne işin var; diye soruyor, Piyer: — Ehemmiyetsiz bir sebeple bizi mektepten kovdular. Cevabını veriyor. — Zavallı çocuklar! karnınız ——— — — tok mu bari? Madmezel Potito, ba suali sorar sormaz, derhal sofrayi bazırlıyor. İki küçük çoçuk, büyük bir sükü net içinde, karınlarını doyurmağa başlıyorlar, Fakat yemeğin so- nuna doğru, iki çocuk, Mad- mazel Potinonun üzerine hücum ederek, onu tekme ve yumrukla baygın bir halde yere geriyor- lar. Sonra, zavallı kadının ağ- zini Uikıyarak, — kollarını, ayak: Jarını bağlıyorlar. Bu işi de bitirince, iki ba» vulun. içine yerleştirdikleri 8000 fraük kıymetindeki tuhafiye eş- yasile beraber oradan kaçıyor" lar ve şehirden şehre dolaş mağa başlıyorlar. Fakat, bir gün karşılarına iki üç dolandırıcı, bunların el- lerindeki bavulları — aşırıyorlar. Bu varziyet karşısında birden- bire ümitsizliğe düşen çocuklar, Dijon şehrine giderek, ora po- lisine teslim oluyorlar. U YAY DAR , N At yarışları örr Dü Kalabalık seyirci kütlesi tarafından takip edildi ——— Yarış ve İslah encümeninin dördüncü hafta at yarışları pa> zâr günü Kızılçallu koşu alar nında yapılmıştır. Vali B. Fazlı Güleç ve belediye reisi Dr. B. Behçet Uz da, koşuyu seyreden binlerce halk arasında idiler, Havanın güzelliğinden istifade etmek için halk, koşu sahasını, bilhassa çamlığı doldurmuştu. Saat 14,30 da başlıyan ilk koşu üç yaşındaki yerli yarım kan İngiliz taylı mahsustu. Birincil ği —Lükı ikinciliği Kayanban, üçüncülüğü Eloğlu kazanmıştır. Dört ve daha yukarı yaştaki yarım ve haliskan arap atla- rına mahsus ikinci (Handikap) koşususuna 7 hayyan — girmiş, koşu çok beyecanlı olmuştur. (Bahtiyar) birinciliği, (Yılmaz I) ikinciliği ve (Con) üçüncülüğü almışlardır. Güzel İzmir koşusu âdını ta- şıyan üçüncü koşu dört ve daha yukarı yaştaki haliskan İngiliz atlarına mahsustu. (Sönener ) birinci, ( Novis ) ikinci ve (Dandi ) üçüncü gel: miştir, Dördüncü koşu (Burnava ko- şusu) adımı taşıyordu. Üç yar şındaki baliskan İngiliz tayla: rına mahsus bu koşuya 7 tay girmiş, neticade (Romans) bi- rinci, (Zıvııda)nlkiui ve (Özdir) incü gelmiştir. üGüvıııı"ıı haliskan Arap tay. larına mahsus son koşuyu da (Akın) - birincilikle, — (Çelenk) ikincilikle, (Ferrub) üçüncülükle bitirmişlerdir. Önümüzdeki Pa: zar günü İzmir hususi muhase- besinin yıllk bahar at yarışlar mevsim at yarışları ile sona erecektir, Borsa 25 4.-938 üzüm — satışları Ç. Alıcı 99 Alyoti Br. 14 82 K, Taner 62 Paterson KK 16 50 142516 15 15 25 24 P.Klark 16 16 50 21 . Kohen 142515 16 5. Bayazit 15 7516 304 Yekün 86387 Eski Yekün 68691 Umum Yekün Zahira satışları Cinsi KS KS 960 D. Buğday 59375 6 125 40 ton Bakla 4 375 70, “ P. çekirdek 265 709 Kent Palamut 950 520 Piyasa flatieri 25 4-938 çekirdeksiz üzüm orta fiatleri: No. Pi A » #uM4 » b 14 » 10 15 . M xi Köy kadınlarının mektebe göster. dikleri alâka Kızılçullu köy öğretmen okur lunda kadınlara mahsus kısma, şimdiye kadar îınlın ve ders- leri takibe başlıyan köy kadın ve kızlarının sayısı (28) i bul- muştur. Hırsızlık Vasıf Çınar bulyarında Ka- yalalı İsmail oğlu Necmeddin, Mustafa oğlu Hüseyinin elbise ve İsmailin de caket ve bir lirasını — galdığından — yakalan. mıştır, Kumar Kârantinada İnönü caddesin. de Osman oğlu Numan, Hüse- yin oğlu Kemal ve Nevzad iskambil kâğıdı ile kumar oy- narken yakalanmışlardır. (Ziraat Vekâletindeiştakibi j TEN İA Yeni Vekil enteressan direk- tifler Ziraat Vekâleti müracaat odası salonuna konmuş olan bir tab- loda, iş takibi için vekâlete geleceklerin, müstacel olmıyan hususlarda, öğleden sonra gel- meleri rica ve öğleden evelki saatlerin bilhassa daire İşlerine hasredileceği bildirilmektedir. 14,4,938 tarihinde bu hususu da ihtiva etmek üzere vekil ta- rafından yapılmış — sirkülerin bazı - kısımlarını ehemmiyeti dolayısile - aşağıyı 1 — 13.4,938 t baren Ziraat Vekilliği vaz fesini deruhte ettim. 2 — Hakikat ve en doğru iş ve düşünüşlerin ulu membaı olan Önder : *Milli ekonominin temeli zi- rTaattir., Vecizeleriyle, bize vazifemi: zin mevzuu olan işlerin ehem- miyetini; Başbakan; *Türkiyede teknik ve rasyonel zirai inkişaf meseleşi, Türkiye endüstrileş- me savaşına gireli, şimdiye ka- dar Türk tarihinde hiçbir dev- rede haiz olmadığı bususi bir ehemmiyet iktisab etmiştir. , Bu- yurarak, bu vazifelerin iyi veya fena ifa edilmiş olmasından doğdcak büyük vatani şeref veya mesuliyeti bütün azame- tiyle tebarüz ettirmişlerdir. Bu bakımdan bugünkü Ziraat Vekâleli teşkilâtında herhangi sandalya herhangi derecede bir iktidar mevkii değildir. Milli ve şamil karakteri sair bir vazfeyi mutlaka başarmak ve vaktinde ve iyce yaplınadığı tardirde * herhangi sebeple olursa - ol- sun- mesuliyetini deruhte etmek teahhürüdür. 3 — Bu sözlerle vazife te- lâkkimi de bütün arkadaşlara ifade etmiş oluyorum. Ağır ve mesuliyetli vazife Memleketin umumi ekonomik kalkınma savaşı içinde Vekâle- timize düşen ve düşecek olan ağır ve mesuliyetli ve fakat o nisbette hayırlı ve şerefli işleri bu telâkki ile başarmak, şahıs- larımız - itibarile de müşterek vazile ve müşterek haysiyet me- selesi halinde olduğunu hepi- mizin her an hatırlamamız lâ- zımdır. 4 — Çalışma ve iş görme itibarile prensiplerimiz şunlar olacaktır: a) — Memleket ziraati ve ziret kalkınması için tatbiki ve ameli hedefi olmıyacak her s&y, her tedkik bir vakit ve milli kuvvet israfından başka birşey değildir. Raporlar ve etüdler, tadbik edilmek için yapılır. Ol- gun ilim, böyle neticelere var- mak için &ncâk bir vasıtadır. b) — Her işi süratle ve fa- kat dikkatle, zekâ ile, isabetle neticelendirmek lâzımdır. Her memurun mevkü, taşıdığı sıfat ve mevcut mevzuat bakımın- dan bilmeğe ve derhal yapma:- ga salâhiyettar olduğu işleri, mafevk Mmakamlardan sormak suretile tehir etmesi, hakkında bizzat kendisinin verdiği menfi nottur. €) — Her daire — âmirinin, Cumhurreisinin 1-11-1937 Mhli meclis kürsüsünden yüksek direktillere ve Başba- kanin 8:11-1937 tarihli bükü- met nutkuna ve makamdan ala> cağı diğer emirlere Ve resen faydâlı göreceği işlere nazaran masasının üzerinde bir prog- ramı bulunacak ve bunlara aid mesai tatbikatını mütemadi bir takip fikri ile ve hassasiyetle kovalıyacaktır. d) Hiçbir yazı ve müracaat verdi cevapsız bırakılmıyacaktır. Şi> kâyet mahiyetinde olanları biz- zat ben göreceğim. Vekâlet mülettişlerinden birisi muame- lât müfettişi olarak sahiple- âyet ve müracaatlarını takibe memur olacak ve neti- eclerini bizzat bana da bildi: recektir. Muamelât — müfettişi, #yni zamanda devam işlerini de takip edecektir. U e) Her mur — mafevkinin yanına çıkacağı veya malevki taralından çağırıldığı zamanlar: da bir nort defterini de berar bar getirecek ve alacağı tali- matı derhal not ye neticelerini takip ederek emir aldığı ma: kama da bildirecektir. © Disiplin, muntazm bir ida- venin zarursti va karşılıklı bür- met ve vazife icabıdır, Mercii tecayüz, bu bakımdan bir veç: hile mazur görülemez. Yalnız, emniyetli veya tetkik mahiye- tinde olan yazıların birer — su- reti doğrudan doğruya hususi Y a kalem müdürlüğü yoliyle bana —— da gönderilebilir. “ g) Öğleden evel Ziraat Ves — kâleti dairelerinde sadece daire işleriyle uğraşılacaktır. Eshabı mesal.hin müracaatı, ancak öğ. — leden sopra kabu! olunur. Kongre hazırlıkları 5 — Önümüzde har bakım; — dan, Ziraat Vekâletinin bir ta: lih eseri sayabileceği bir kon: gremiz vardır. Bu kongre için: a — Henüz raporlarını gön: — dermemiş olanların raporlarını — tesri etmelerini istiyorum. ——— b — Zirgat Vekâleti yerli v ecnebi mütehasşısları tarafından — şimdiye kadar Türkiye ziraat meseleleri üzerine yazılmış ra- — porlan, Amerika heyeti tarafın. dan yazilmiş Taporla — birlikte — bir veya müteaddit ciltler ha. — linde, müsteşarlık bizzat meş- — gul olarak tabettirecek ve kan- — gre azasına dağıtılmak — üzere hazırlatacaktır. 6 — Önümüzdeki pazartesi — gününden itibaren sıra ilem erkej teşkilâtı şeflerini birer birer rica — edip kendilerile iş mevzuları hakkında uzun uzun görüşmeğe başlıyacağım; buna göre hazır bulunmalıdırlar. Taşra teşkilâtı müdürlerine, ,. bu bakımdan bana bildirmekte fayda gördükleri hususatı doğe — rudan doğruya — hususi yolüyle yazmaları için müsaade — ediyorum. Z Vakil, bundan sonra, imsa ve devam işleri ve diğer idari hususlar hakkında talimat ver mektedir. Bir eşeğin ma. rifetleri! — ——? Sarayköy pazarında beş kişiyi yayaladı.. Sarayköy, (Hususi) — Pazar yerinde bir eşeğin ürkerek dört — nala kalkması ve önüne çıkânı çiğnemesi, beş kişinin yara- lanmasına sebebiyet vermiştir. Yaralılardân ikisi kadındır, Buns — lardan Acıdere köyünden Rıza, Denizli memleket — bastanesine — kaldırılmıştır. d Eşek, yeni sahibi üzerinde köye doğru giderken otomobil. — den ürkmüş ve semerini, yula rını koparıp sahibini yera fır- — latmış; pazarın — kalabalığına dört nala dalmıştır. Merkebin altında kalarak — yaralananlar. Fatme, Ayşe ismindeki kadın- larla, Mitat va Kâzim oğlu Mehmettir. Hastaneye sevkedi- lea Rızanın yaraları ağışdır. *Ö 8 H kalem —

Bu sayıdan diğer sayfalar: