10 Mayıs 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 12

10 Mayıs 1946 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

beğin annesi, daha birkaç ıl le a kadar bir İ sali, Onun, şimdi kun. Da yapmağa uğraşan elleri- ne biraz dalacak olsam, sağ orta parmağının tırnak kenarında ka- l tutmaktan gelen ari yerini farkeder, o noktada, tan kaybolmuş bir e lekesini o PE gibi olurum. Daha, önlüğü, kim bilir hangi yal sg giy lâstik ri ral lis fında iken tutulmu lü ri defteri, henüz hiçbiri kaybolma- miş, durür. İkide bir karıştırdığı defterin sayfalarına iliştirilmiş kt, tırası feboiref larda gülümseyen arkadaşlarını bana isimleriyle tanıtıp, “il e toplandıktan sonra azat elinee yurdun dört bir köşesine dağıla rak'ev bark sahibi yim günü © kadar nda yuva ipe müş ve yi kerede eye. mış kızlardan, bu şu hatıra derler! Memi da olabil a ve alinan n birinin, ei grup fotoğrafına ba- gen m bebeği vale seir diye sd ceğini düşünürüm. t, bu sakin, müsterih ge- Pi onun doğa- be rye Ki her ak- mki gibi ai *iönmüş olan Yali a haber verdiği zaman, karı koca yanyana, aktörlerinin kendileri yal ama aralarına bir de çocuğun ştığı bir sa- adet filimi ni gibi, gözleri aynı yerde, öylece kal- mışlardı. Fakat bu saadet sade- ee bir ibtimaldi. Bu, saadet diye beklenen, pekâlâ bir felâket de olabilirdi. Bunun da yine film- lerdeki, romanlardaki, e tada misalleri ne brad An nin, artık, Sizi bir gazete eline geçine: ilk aktığı şey doğum haberleri oluyordu. Ah, bu ilânların, teşekkürlerin ara- sına ne acıklı haberler de karı- şabiliyordu. Ne kadar , “ilk evlâdını dünyaya getirirken» , «arkasında üç gün- lük e bırakarak» yi ayrılanlar... O 2: men, a işin bir bileğini vi karmak ister gi vi gazete» leri açıyor, «mu çoğu ların acı haberlerden ei k oldu- gunu isbata yalin Buna ra; o şüphe babaya da sira- di yani ba- şında o kadar kolaylıkla, Teni, ğinden nefes alan bi belki birkaç en şimdi yanı eşli da iken birkaç ay sonra girilme bulunmaz derlerdi olabileceğini düşünüyordu. Bebeğin kız veya erkek olacağına ulmuş bile olan lardı ki, A MERA Fakat acaba zanları Nihayet o, ne olacağı bilin. meyen gün geldi. Doğumevinde anneyi ayrı bir Zi aldılar, ba- baya bir bekleme odasında y ga mndiy kadar bil. iği bütün bökliğolar bu bekle- me yanında ve ç ka- yordu. Tireni imalini sonra i saat sonrakini beklemek de beklemek miydi ?.. İmtihan ka- pısında beklemek de ne Ne nl, o - N day iade at mak e va bir sı- rada kapı hızla açıldı; «bir pi lun oldu» dediler. Allah vâdini lime kullanmışlardı. Bu kelime- nin mânasını sanki yeni anlıyor- du. Artı u müjdeden sonra, odanın içinden tutun da, pence- reden gözüken balli) bütün etraf değismeye, içindeki hisler, düşünceler © uçup başka düşüncelere bırakmaya başladı. Odanın duvarında asılı, demin- âdeta örmeden seyrettiği fırtınalı de- niz tablosundaki yelkenli, hemen orada, çerçevenin okapattığı o yerde en sakin, en mes'ut bir liman varmışda oraya hemen armak üzere imiş gibi ilerle. meye; öbür duvarda asılı tablo. daki nekahet halinde hasta, bir daha ümitle adı. Demindenberi işittiği mutfak bin yle aynı sesler değil Ni geçen satıs ark di ün aya yeni bir insan geldiğinden haberleri mi a “genç » oldu? Sebzeleri, yemişleri, ne başka seslerle satıyorlar !.. Hem tün bunlar ne kadar birden- bire oluvermişti. Gecenin içinden ricen çıkılması gibi değil; bu ömrünün kitabı. bir sayfayı çevirince bir faslın birdenbir e bittiğini görmüş, yeni bir fasıl başlamıştı. Anasının karnındaki sıcak ve Mi yeni çıkmış, dıkları bezler e Gimçeni! #aırakaidıği bu düny aydınlığı içinde gözlerini Pie miyle açmaya cesaret edemeden, MM X t dilen © gocuğunu ilk gör. verdiği ne garip bir mediği halde tanıyor, o, bilinmez bir yerde hep var olagelmiş de birbirlerini görememişler, üzül. müşler, kâh ebediyen birbirleri. öremiyeceklerini hi ar, ri en bugün kısmet olmuş, bir. birlerine kavuşmuşlardı. di sanki korkunç bir yere gidip geldikten sonra bitkin ve solgun bir yatağa uzatılmış annesinin yanıma, işte bütün a mükâfatı, o gittiğin korkun yerlerden getirdiğin şey di gibi yatırılıp ilk meme emişini seyrettikten, onun sesini ilk de- > iyii sonra anladı ki, şu ölümlü dediğimiz dünyada, bütün ölümlere rağmen hayat yine ga- lip, .yine miray O yaşa ge ye kada düğü ölümler ütün etili arklar gelip birer birer son nefeslerini ver- meleri yanında, belkide o gi- denlerin yerine g güneş, her kışa zaği» en bu bahar nev'inden bu istikbal, bu ilk çığlık, hayatın ölüme karşı sima erir za- fer marşının ilk notudur. O günden sanra, gevkini hiç kaybetmeden Ye yp bir bayram başladı. Bütü arka- daşlar, bir ALİN uzun ek beyaz yakalı mektep önlükleriyle bir ağaç altında, bir havuz ba- şında resim çıkartmış o arkadaş» lardan birer gelmeye, uzakta olan çocuğunu düşünerek kim bilir kaç gece oturup kendi elleriyle hır- kalar, başlıklar, patikler örmüş- lerdi. Meğer hepside renk renk hazırdı. Sevgi, vefa, arkadaşlık, sanki hepsininde örgüsüne ka- rışmış, üzerle rine dökülmüş göz n üzerinde pırıl Pin kalmı Asabi ları, bebeğe de a hediye etmişlerdi. O arabaya gözleri gittikçe, onun en güzel, baharların baharı bir bahar içinde en hafif bir doku- nuşla ilerlediğini görüyor, onun bahar içinde yürüyeceğini düşü- gb Mein mi yn herşey bebek Ky bebek bakımından düşünülüyo kadar kal Ksluiaz Borükikgreüi far- ketmedikleri sokaklarının araba- yı sarsacağından onanan. yolda rasladıkları yaş yaş e lar bir gün bebeğin de Slkdaği yaşları. temsil ediyor, bahar be- bek için bekleniliyordu, Şim di ber gece baba, inik perdeleriyle mahrem ve komodinin üzerindeki layan tiktaklariyle sanki bahara doğru, saniyelerin, dakikaların azalmakta olduğunu da haber veriyor. Baba düşünüyor ki, gün- ler yavaş aş uzayacak, ısına- cak; inn sabahları daha er- man işinde lıkta dönünce, şimdi ya beyaz beyaz duran küçük ç arabası da onu vapur Sera bekleyebilecek... Zaman olacak; bebek artık arabasız da gezebile- cek, artık babasının yı küçük bahçelerinden onlar lâmlıyacak ELDA tavuklar, paytak poze veye kazlarla tanışacal Derken, bir hindi sürüsü al geçecek... Bütün bunlara baba oğul aynı ri şaşacaklar. Tirenlerin beyaz manlar çıkararak lin hal köşklerle beneklenmiş iyibir rin, Kınalıların ler düşündüren birer gizli ada gibi duran Hayırsız Adalara, iç- lerinde bir ürperti, dalacaklar... Adaların, vapurla le rinin hepsini birer bire içini sahil yazısiyle özene bezene işliyecek... Babasının şimdi yazmakta olduğu şu satırlarıda belki bir gün «kim bilir lir neler düşünerek- okuyacak... Şimdi baba, şu be- şikte, daha nefes almasını bile ki 4 Be yum şak kunduraların üzerine Htülü ie ale zarif bir toprak altından Ri görür gibi. görüyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: