19 Mart 1948 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 10

19 Mart 1948 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

FEYZİİ HİNDİ : Âlemin varlığı, * yokluğu tasasından kurtulduk, Fena MR beka kapısını ayırmayı e sail nuru gözü- müz önünde âşikârdır Kör olsak da körlüğü bilmeyiz. «Sen olmasaydın, sen olmasaydın... Eflâki yarat. zdım> emrinin sahibini bilmeseydik, bizim irfanı. mıza yıldızlar ve felekler gülerdi (Karanlığı yırtan ayın pırıltısını görmeseydik, iki cihan bize zindan olur- Feleklerin dört bir yanı dostun kokusiyle doludur. Yüzlerce şükür olsun ki, biz Peygamb:r dostlarının izindeyiz, din yolunda baş- ka bir kllavuz bilmeyiz, Seni anlamak yolunda akıllar ve hisler âciz kaldı, Ey kâr ve zarardan an- lamıyan! Bu ne gaflettir | Saadeti satıyor, felâket alı- yorsun ! Kalenderlik külâhındaki fena yolunun toprağı, sal- tanat tacındaki cevherden daha değerlidir. Cübbe ve sarık seni na- sıl adam eder. Kendine bir bak, Mahşer sahrasının uma- cısı mısın, nesin? Gaib işaretinin tefsiri söz ile mümkün değildir, Bu mukaddimeyi Zimahşeri bi- le izah edemez, Ben, Allahın ruhuma sun- duğu kıymetler sayesinde bir feyiz sahibi oldum ki, Ekber Şahın devri, benim fikrimin parlaklığiyle kıv- ranır ve âlem nurlanır. Biz, kudsiyet âleminde uçanlarız; ötüş nedir bilme- iz, mâna kuşlarıyız; havayı bilmeyiz. Gönül yel- keniyle Tevhit gemisini sü- rer, belâ tufanının gam dal. gasını bilmeyiz. İki âlemi durduran per- vane bizim avucumuzdadır. biz canımızı vermekle öl- meyiz, ölüm nedir bilmeyiz, Sanma ki, Arştan bizim ayağımız kayar. Sarhoşuz amma sanma ki, yeri bil. meyiz! Biz aşk Sultanının halvetinde O bulunanlarız. : n ve biz» askerle. rini bilmeyiz. Cevher gibi ummanların dibine daldık. Çörçöp gibi yüzmeyi bil- meyiz, İki Cihanın nakşına ve gösterişine gönül kap tırmadık, Bizim ME ON küçük, büyük birdir ; neşle küçük bir ile farkını bilmeyiz. Aşka gönül bağladık, ak- lı kabul etmedik, fıkaralık- la terbiye edilenlerdeniz, zenginliği bilmeyiz. Yaradan korkmayız, ona erhem sürmeyiz, dertten yarama devayı bilmeyiz. pan çiğner, zehri haz- meder imi tatlısını, acısını “bilm Ey büluk 4 e bizim üzerimize murad cevherle- rini saçma; biz taş yürek- dd neşvünemayı bilme. İsbat deliliyiz, bizden inkâr gelmez, bizden«evet»i öğren ki, biz «hayır» ı bil. meyiz. Yücelik âleminin nuru- yuz. Karanlıktan korkma- yız ; sabah aynasıyız, akşa- mı bilmeyiz. Bizim silsilemizde ikilik küfrüdür, Korku ve ümit kaygusunu bilmeyiz. Haki. katleri bulmada gönül der. sinin üstadıyız. Felsefeci. lerin delil arayışlarını bil- iz, Bizim parmaklarımız sa. yı saymaz; biz «nasıl?» «kaç?», «ne zaman?» m lerini bilmeyiz Doğruluk savaşında şu, bu tanımaz; aşk mahke. mesinde şahit bilmeyiz. Bü- tün insanlarla barış ve ge. çim arzusundayız; kavga e kahramanlığı il Sen, başını yakana, aya- ğını eteğine çek; biz başsız ayaksızlar; baş ve ayağı yiz. KASİDE Sabri SEVSEVİL EŞİN: Bakın, size benimle be. raber gelip © yalvaracak olan kimdir! Bir Baba... İbtiyarlığından hiçbir hicap mayacağınız bir baba... Eğer beni onun kolların. dan çekip alacak olursanız duygusuz ve vatansız ol. manın iklimini tanımış olu- rum, Kardeşlerim, akraba- yurtdaşlarım, çocuk. larım... O çocuklar ki, yak- kiş ln habersiz- dirler; koruyucularının ala. cağı tedbirleri mâsum ba- kışlarla bekliyorlar... Siz. den, bütün bunların enca- mı ile alâkalanmanızı isti. yorum! Zaman, söz hok- kabazlarının operendelerini seyretmek değil, vatanın sesine koşmak vaktidir LİKÜRG : Bana gelince sadece vatana karşı vazifemi ye rine getirmek içindir ki, bu adamı ittiham ediyorum! (Leokrat) hakkında bu be. raet kararı, vatana “kârşı ihanet teşcii olacaktır, Önünüzde iki yol var: Biri, ihanetin, öbürü de selâ. metin yolu... Cumhuriye- tin saadeti adına hangisini münasip görüyorsanız se- çiniz! Eğer (Leokrat)ı be raet ettirirseniz, öbür va- tandaşları da Atinayı düş Batının büyükleri: Öbür Hatipler (Demosten) i takip eden Hatiplerin başında (Eşin) ardır nası ve babası meçhuldur. Evvelâ Aktör, sonra asker olmuş, 348 de siyasi hayata girmiş ve sulh partisinin sözcüsü ola. rak hitabete başlamıştır. (Demosten) in başlıca raki- idir. Ondan sonra (Likürg), (Hiperid). (Dinark), (De- mad). (Demetriyos) isimli hafipler geldi, Bunlardan her biri, baş- ka başka partilere mensup olarak birbirine zıt politika görüşlerini, bellibaşlı san'at farklariyle müdafaa etmeğe bele mana teslim etmeleri için teşvik etmiş olacaksınız; halbuki onu mahküm et. mek, Atinalıları yurtlarını korumak yolunda uyandı- racaktır, Düşününüz, Ati nahlar, mabetleriniz, şeh- rin surları, hatıralarınız ve ananeleriniz, size kurtuluşu ve istiklâli oemrediyor. Hangisi . değerli ise onu “yapınız | HİPERİD : Bir kısmı nam ve nişan- dan hiçbir alâmet bırak- zemin olacaktır. Bir kısmı bize çocuklarını bıraktı, Vatan bu öksüzleri en şef- katli himayecinin sıcak ku- cağı içinde muhafaza ede- cektir, Tesellimizi bulmamız için inçe bir nokta daha var : Eğer ölüm büsbütün yok olmak demekse o hal. de onlar, hastalıklardan, ıstıraplardan ve insanoğlu- nu kuşatan binbir sefalet- ten kurtulmuş bulunuyor. lar. Ve eğer yine ölüm, başka bir âlemde ve daha kemalli hayat şartları için- cuklarının şerefini müdafaa yolunda can vermiş kah- ramanlara düşecek saadeti hesap ediniz | NUTUK Prof, ŞÜ: kalkıştılarsa da hiç birinde san'at ve talâkat (Demos. ten) in derecesine varama- dı; ve tez zamanda hitabet müessesesi (dekadans) ve ölü klişeciliğe saplanıp kal- dı. Her şeye rağmen Yu- nan batiplerinin başlıca fa- rikası, vuzuh ve sadeliktir. Yunan felsefesini takip eden hitabetle beraber de, eski Yunanın revnak devri olan (Attik) çığır sona erdi. Prof. Ş. Ü. kik priz iy GĞĞM çiğn , ülellişiğiğin bliğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: