March 19, 1948 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 2

March 19, 1948 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| PÜR NE “O ATICI © Medeni insanlık -ki Batı dünyasından ibaret sadece bu dâvanın yükü altında belkemiği çatırdı- | sanıyoruz - daha dün, Batının binbir tezat ve buh- yan birkaç Türkün sığlığından başka da, mesele ve | ranını kökünden tesviye ve tasfiye zoruyla ayaklan- dâva | dı. Bütün tezat kutuplarına, bütün mevcutlarını te- günübirlik menfaat hesaplarından ve göstermelik | raziye atmak borcunu yükledi. Kan ve ateş tarlası parti dırıltılarından gayri hiç bir ses ve seda yok- 111) “ bir ufuk üzerinde, yarının büyük nizam ve muvaze- tur. ği 1) ne şafağını De yağ için, asrımızın bütün İ | cemad, nebat, hayvan ve insan kadrosunu seferber , i ii © Efendiler! Yarın bizi bedava yaşamaya bıra- etti. Savaş öneliidi; savaş bitti; netice malüm.. kacaklar mı | © Efendiler! Yarın ne olacağız” | © Medeni insanlık, bugüne kadar ulaştığı binbir | kemale rağmen elinden kaçan nizam ve muvazeneyi İdeolocya örgüsü — BÜYÜK DOĞU bir ahlâk ve yepyeni bir şekil yuğurmak için, ya tam varlık, ya tam yokluk peşinde müthiş bir meta- | 1001 ÇERÇEVE 7 Necip Fazıl KISAKÜREK bolizma ihtilâli yaşadı; ve bu ihtilâl çilesi içinde | — ili İ atomu çatlattı ama henüz muhtaç olduğu sistemin Rİ) zarını paralıyamadı. a li Meb Düşmanlarımıza ! in y Dünya, kızgın çelikle dolu izabe fırınlarına Ri düşmüş bir iğne parçası gibi bir ânda su ve duman olan nice büyük milletleriyle bu çileyi yaşarken, Türk devlet ve cemiyeti, bu ana baba gününün sa- ATLIYORSUN, patlıyorsun, kuduruyorsun. tepini- yorsun! Çünkü bizim şahsiyetimiz var, senin yok! hil hil bahını hangi ruhi ve içtimai şartlarla karşılamayı Onun içindir ki, bize ne yapacağını, Yağ lekeyi | düşünüyor ? ve çamuru alacağını bilemiyorsun! MU! z fl © Farkında mıyız ki, harb bittikten sonra bile pe | beka ve himayemizi temin eden biricik âmil, bütün Allah, şahsiyet denilen büyük cevherin hakkını, 1 ği! bir tarih ve şahsiyet östiklâline malik medeni bir | onu şahsiyetsizlik vasıtasiyle, yâni senin vasıtanla, Mi) devlet ve millet gibi, boşlukta mekân işgal etmek küfe, lekeye ve pisliğe boğdurarak öyle aziz kıldı di | hakkımızın mânevi ve tabii ifadesinden ziyade, 74“ İ kil.. Allahın, bizzat, kendi mutlak iradesiyle. mümin : kip dünyalar arasında muvasala teşkil edici ve © | gönüllerdeki nuruna musallat ettiği Şeytanı düşünsenel i sebepten bize müsamaha ve yardım çekici maddi va- hi ziyetimizdir ? Yani farkında mıyız ki, bu maddi va- Tea | i ziyet olmasa, bu içtimai çileler asrında hiç kimse Şahsiyet bir kubbe midir; şahsiyetsizlik bir örüm- İİ bizim batışımız ve çıkışımızla alâkadar olmayacak- cek olur, gelir, onu körletmeye çalışır. Şahsiyet bir h tr? tarla mıdır; şahsiyetsizliğe hemen tarla faresi olmak ; bağl ç düşer. Haydi, şahsiyet bir çam ağacı olsun! Tırtıllar, > ği © Müthiş suali daha iyi vazetmek istiyorsak şöy- | ya tırtıllar ?.. Yok, yok; şahsiyet, en nadir ağaçtan, i le diyelim : Farkında mıyız ki, bu ihtilâl dünyası, | en mahrem emeklerle yontulmuş kocaman bir tahttır! yarın şu veya bu şekilde muvazeneye kavuşunca biz- Şahsiyetsizlik hemen küçülür, küçülür, nokta kadar den, işgal ettiğimiz madde ve mâna sathının liyakat | bir kurt olur ve mevsimler boyu süren kısık (heya- hesabını isteyecek, vücud hikmetimizin sırrını sora- | mola) larla, en nadir ağacın en mahrem emeklerle cak ve buna bir cevap bulmak mümkün olmıyacaktır? | yontulu nakışlarını yer Rüzgâr çizgili atların sineği, gelin endamlı tekne- lerin midyesi, altın ışıklı saçların kepeği ve daha ne- lerin neleri vardır! © Evet, evet; bizim, kendimizi, bugün hâlâ Üçün- İ cü Dünya Harbi teranesiyle devam eden harb ve | sun'ilik ikliminde değil, yarın sulh ve tabii şartlar Beşiri âleminde müdafaa etmemiz daha zor olacaktır ! Bu- e İN ; nun farkında mıyız ? Eğer şahsiyet, kalem, söz, fikir ve dâva şeklinde heykelleşecek olursa, şahsiyetsizliğin, onu battal et- 7 © Öyleyse, bizim yarınki dünyaya, bugünkü siynsi | mek için, insan kılığında, hangi sefalet ve şenaat | ve içtimai ihtilâçların bütün illet ve müessirlerini | unsurlarınıma kadar bürüneceğini hayal etmek ge: 4 1ğ tartarak, tanıyarak, anlayarak; ve bütün tarih sey- tir. | ri boyunca kendi nefs muhasebemizi dibine kadar Fakat şahsiyetsizliğin, şahsiyetin mutlak mânası l yapmış, kendimizi bütün zaaflarımız ve kuvvetleri- | üzerinde tahribi, Şeytanın Allahı devirmeye çalışması a il mizle tesbit etmiş olarak, yepyeni bir ruh, mefküre | kadar netice alabiir. Sen istediğini yap; hesap ve J Ni | ve nizam yekpareliği içinde doğmamız lâzımdır !!! ceza günü bizimdir | | i 3 | Bi Vâdesinin son ânı geldiği için, icap ederse bir — — | i k v0 ii içmeden vk ere uyumadan bütün- Çatlıyorsun, patlıyorsun, KA tepiniyor- Ne 0 e e eme u yepyeni ruh; mef- | sun! Çünkü bizim şahsiyetimiz var, senin yok! voğiği | 2 aş e Çatla, patla, kudur, tepin! Zira sen bugünü ka” aa y İl iE © Günün büyük suali budur; günün her meseleyi | zansan bile biz yarını mutlaka fethedeceğiz | ep i j p susturması gereken büyük dâvası budur; bizim gibi z di k di N . W a . ” : iü

Bu sayıdan diğer sayfalar: