29 Mayıs 1930 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

29 Mayıs 1930 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

! Gümülcine'li IsmaHindistan'da kanlı Inhisarlar Idare il Hakkının davası arbedeler oluyor Meclisleri mülga Müesseseler şahsiyeti hük Miislüman'larla MecusVler miyeyi haizdirler, mülhak arasında çıkan kavgalar neticesinde 14 kişi ölmüştür bütçe ile idare edilecekler Ankara 28 (Telefonla) tnhisar idarelerinin alacağı şekle dair olan lâyihanın son şeklî şudur: Maliye Vekâleti tarafından idare olunan inhisarlar hükmî şahsiyeti haiz devlet müessesel«ridir. Bunlar ticarî muameleleri dolayısile tüccar sıfatını ihraz edemp^îer. İnhisarlar Maliye Vekâletinin inhası üzerine iradei milliye ile tayin olunan umumî müdürler tarafından ve mülhak biitçelerle idare edilirler. tnhisar idarelerinin muameielerini tetkik için birer murakıp bulunacaktır. Halk ile münasebetin de hususî müesseseler memurları gibidir. Haklarında memurini muhakemat kanunu tatbik olunmaz. İnhisarlara ait bilcümle mallar devlet emvalindendir. tnhisar idareleri mevzuları olan ticarî ve sı naî muameleleri ifa için bütçelere sermayei mötedavile verilir. Kısa vadeli istikraz akte^*>bilir. Meclisi idareleri mülgadır. Bu kanun 1 haziranda mer'iyete gire • cektir. Rangon 27 (A.A.) Birmanyalı'lar ile Mecusi'ler arasında akşam üzeri yeni çarpışmalar olmuştur. Birmanyalı'larln Mecusi'lere ait evlere taarruz ettikleri söyleniyor. Mecusi'lerden 10 kişi telef ve bir çok kimse de ağır surette mecruh olmuştur. Sabahleyin çıkan arbedede 6 kişi ölmüştür. Kargaşalık ların başladığı gündenberi morga 54 ceset nakledilmiştir. Decca 27 (A.A.) Bir tâfcım Müslüman'lar ile Mecusi'ler ara sında çıkan kavgalar esnasında yaralanan 44 kişiden 14 ü hastanede ölmüştür. Rangon 28 (A.A.) Bu sabah her tarafta sükun hüküm sürmektedir. Maamafih, polis tarafından ittihaz edilmiş olan ihtiyat tedbirleri devam etmekte ve askerî Inıvvetler faaliyette bulunmaktadır. Bahrî ticaret henüz inkıta halindedir. tki güne kadar tabiî ahval ve şeraitin avdet •edeceği ümit olun • maktadır. Bombay 28 (A.A.) Her tarafta bu sabah sükun hüküm sürmekte idi. Ticarî faaliyet başlamış, dükkânlar açılmıştır. Askerî kıt'alar dan birisi geri alınmıştır. Maznun Sabri mahkemede «tsmail Hakkı Bursa'da 20 bin Türk'ü öldürnitiştür» diyöt Yüz elliliklerden Gümülcine'li fsmail Hakkı Nis şehrinde Mehmet Sabri isminde biri tarafından kalabalık caddelerin birinde yaralanmıştı. Mehmet Sabri'nin attığı kurşunlar ayni zamanda oradan geçmekte olan iki kişiyi de hafif surette yaralamıştı. Nis'te bu cinayetin muhakemesine devam edilmektedir. « Mehmet Sabri B. istintaktaki ifadesinde milliyetperverliğinden bahsederek İsmail Hakkı'nın Türk milliyetperverlerine düşman olduğunu ve bu sebeple kendisine karşı ateş ettiğini söylemiştir. Mehmet Sabri B. mahkemede tütün ticareti ile meşgul olduğunu ve İsmail Hakkı'nın Türkiye'de bir çok zulümleri irtikâp ettiğini de söylemiştir. Reis Sizi 800 genç kızı as makla ittiham ediyorlar!. İsmail Hakkı bu sözleri şiddetle reddetmiştir. Bundan sonra Abdülhamid'in oğullarından Şehzade ömer Hilmi Ef. Jak Bey do Leon ve sabık müsteşarlardan Raşit B. mahkemede İsmail Hakkı'nın lehine şehadet etmişlerdir. Mehmet Sabri B. bunun üzerine kalkarak demiştir ki: İsmail Hakkı Bursa valisi bulunduğu zaman 20 bin kişiyi idam ettirmiştir. Maznun vekili M. Terres Fran•a'nın da İmza ettiği Lozan muahedesine merbut bir protokol mucibince 150 kişinin Türk tabiiyetinden çıkarılmış olduğunu hatırlatırırn. Bunlar içinde bize bir Fransız dostu gibi gösterilmek istenilen İsmail Hakkı da dahildir. Müddeiumumî Fakat bu, îçlerinde Fransız'lar da bulunan halka ateş etmek için bir sebep teşkil etmezt. Demiş ve bunun üzerine mahkeme talik edilmiştir. ŞON TELGRÂFLÂR Nis'te Cumhariyet Haricî propagandanın semereleri Lyon'da Yunan günü nasıl tes'it edildi ? Fransız ricali Yunan harsına karşı aşklarını şevkle izhar ettiler İHEM NALJNA MIHINA On milyon dolar Ankara 28 (Telefonla) Kibrit inhisarına talip olan şirketle Bombay'da iğtişaş devam cereyan eden müzakere bitmek üediyor zeredir. Şjrket 10,000,000 doları Londra 28 (A. A.) Bombaydan Deyli istikraz değil, avans olarak vere Meyl'e bildiriliyor: cek ve mevcut memurin kadrosu Dün Hindistan'in muhtelif yerlertnde nu muhafaza edeceklerdir. vukua gelen azçok ciddi kanşıklıklar Müsolini'nin nutku ve Fransız'lar Cemiyeti Akvama müzaheret Cc miyeti devletlerin nazarı dikkaiini celbedecek Paris 27 (A.A.) Akvam Ce miyetine müzaheret etmek maksadile teşekkül etmiş olan Fransız birliği idare meclisi mühim bir karar suretini ittifakla kabul etmişr tir. Bu karar suretinde harbin kanun ve medeniyet haricine cıkarıldığını ilân eden misakı imza etmiş olan bir hükumet reisi bu misakın ruh ve manasına mugayir ve umumî sulhun devamı için tehlikeli sözler söylediği, bazı hatıraları göz önüne getirdiği ve bazı düstıırlara müracaat ettiği takdirde hu kuku düvele müteallik olarak or taya çıkacak mes'eleye Akvam Cemiyeti azası olan devletlerin nazarı dikkati celbedilmektedir. Luknovva dahi sirayet eylemlştlr. Bu şehir 1857 1858 isyanı esnasındakl muhasara sebebile büyiik bir şöhret kazanmıştır. Zabıta burada Gandistler tarafından idare olunan nümayişçüer üzerine ateş etmeğe mecbur kalmış ve iğtisaşçılardan dördünü öldürmüş, otuzunu yaralamtştır. Dündenberi Bombaym muhtelif mahallerinde kanşıklıklar olmaktadır. Burada dört öltt ve 33 yaralı vardır Bugün Mecüste neler konuşulacak? Ankara 28 (Telefonla) Ya rın B. M. Meclisi saat 3 te toplanarak Tütün tnhisarı müddetinin temdidi lâyihasını, İnhisarların mülhak bütçe ile idare olunur şahsiyeti hükmiyeyi haiz olmalanna dair lâyihayı, deyin ilmühaberile vaki olacak müracaatların bir sene daha kabulü için mahsubu umumî kanununa bir madde ilâvesini kabul edecektir. Bütçe Encümeni bugün Maliye Vekilinin huzurile tekaüt kanununun tetkikine devam etmiştir. Gümrük maahedeleri kanunu îngiliz kabinesi M. Makdonald muhafazakârlara karşı bir zafer kazandı Londra 28 (A.A.) Avam kamarası gece celsesini tamamen malî kanun lâyihasının ilk kısmının tetkik ve müzaAnkara 18 (Telefonla) «Umum beresine hasretmiştir. Muhafazakârlar gumrukler» müdürlüğü tarafından giimobtrüksiyon yaptıklarından ve M. ruk muahedelerl kanunu lâyihası hazırSnowden bu bapta gayet sert ve ısırıcı lanmıştır. Bu lâyiha bir kaç güne kadar tabirlerle tefsiratta bulunduğundan kamara, t»ir takım hiddet ve tehevvür Meclise sevkedilecektir. sahnelerine şahit olmuştur. Nihayet, M. Devlet Bankası lâyihası Snowden kanun lâyihasının ilk kısmıAnkara 28 (Telefonla) Devlet Banna ait müzakere ve tetkiklerin gece celkası lâyihası İktisat, Maliye ve Bütçe sesinin hitammdan evvel ikmal edilmeencümenlerine havale edilmiştir. En si suretinde bidayeten sertleşmiş olducümenler yarm lâyihayı ayrı ayrı müğu talebi geri aldığmdan bir itilâf elde zakere edeceklerdir. edilmiştir. Nihayet. m'ihifazakârların vermiş olHey'eti Vekilede dukları takrir 70 reye karşı 172 rey ile Ankara 28 (Telefonla) Hey'eti Vereddedildikten sonra müzakerata niha kile bu sabah 10 bucukta toplanarak yet verilmiş ve celse saat sekizi biraz Meclise gidecek bazı Iâyihalan intaç etgeçe tatil edilmiştir. miştir. bütün bu sefalet ve zaruretlerden pek az Lyon İ8S930 ttiraf etmek lâzımdır kl Yunan'lüar milietlere nasip olan mütecanis bir vahpropaganda hususunda cidden çok ma deti milliye çıkardığı gibi çok çalışkan hirdirier. Her fırsatta dünyanın en ma halkı sayesinde, cüzi haricî yardımlar istisna edilirse, kendl gayret ve fedakâr^^J^, hğUe iktisadi vaziyetini düzeltti. Harpeski Yunan Bizans medeniyetinin haten sonra ticaret fllosu 3Ö0 bin ton İken kiki varisleri olup ancak bu dehanın bugün bir milyon üç ytiz bin tonu tecaTürk'ün nılUtn ve itisafı altında tabi! vüt etmiştir. Bu harikanın nasıl vuku seyrini takip edemediğini söylemek, dabulduğuna ben bile şaşıyorum. Bundan ha muvaffakiyetli olmak üzere, başkabaşka Yunanistan fakrü «aruretine rağlarına söyletmek imkânını yaratıyorlar. men milli irneti nefsile tevem bildiği tşte bu fırsatlardan birisi de istiklâlkredisini bozmamak için borcunu vernin yüzüncü senei devriyesini tes'it etmekten istinkâf etmektense aç kalmayı etmek olmuştur.Bundan üçay evvelsi Yu Türkiye'nin irfan merkezi olan nan'lığa has şatafat ve gürültü İle mem tercih ederek altın olan borcunu altın İstanbul'un göbeğinde, koca bir Valeketlerinde tes'it ediien bu senei devri olarak verdi. Memleket bugün bundan pur iskelesindeki ve muazzam bir ye, kendl yardakçılarınm iştirakini de iftihar du^uyor. Bütün bu muvaffakiyetin sırrıtlı Yu demiryolu istasyonundaki yüzlerce temin etmek üzere hususî bir gtinde Paris'te tes'it edilmiş ve bu merasunde nah'lüığth büyük rtıhunda aramalıdır. ecnebi matbuası arasında Türk'çe bUttin Fraıısa erkânı başta Reisicomhur O ruh ki sukutu bile dünya medeniyetine ki üç mecmua ile bir tek kitap mevve başvekil Olarak hazır bulunmuşlardır. hizmet eden Yunan ve Bizans'ın muhte cut olması ne elim şeydir..» şem ruhunun varisidir. Madamlar, mösBu günde Fransa'nm en btiyük san'at yöler bir Fransız samiin heyeti hüzurun* »* ve ticaret şehri olan Lyon şehrinde baş da Maddiyetin kâbalıfile ruhun inceliğlBiberli! ka bir fırsatla kenflilerinden bahsettir ni mukayeseye ihtiyaç var mıdîr?Bir zamek imkânını buldular. Her sene Lyon manlar âlim geçinen bazl Fransız muHint ihtilâli bir tuz fsyahı tlfe şehrinde Fransa'nın harbi umumideki harrirleri hakikî Yunanlüığın tesalüp başlamıştı, yavaş yavaş azltti vfe müttefiklerinden birine bir giin tahsis ler neticesi mahvolduğunu iddia ettik pek tuzlu biberli olmıya başladı. edilerek merasimle o gün eski ve yeni terl zaman bu boş İddiayı ilkönce Lyon Bari, zavalh istiklâl mücahitleri dostluk ve muhabbet yadedilir. İşte bu Ve Marsilya şehirlerl protesto ettiler. Bü nin ağızlartnı yakmasa!... sene de Yunan'lılık günfl tes'it edildl. muhabbet hamlesini hiç bir zaman UDarülfünun konferans salonanda yapı nutmıyan Yunanistan cetlerinin dehası lan bu merasime Yunan hariciye naeırı ve ruhile ebediyen yaşıyacağına sizi temin eder. (ım bizzat İştirak etmesi buna atfettikMenşeini bir menbadan alan kültür Panortodoks konerresi Istanlerl ehemmiyeti göstermek itibarile ve bu İki memleketi birbirine başka bir vesile ile Lyon'da bulundugu lerimizin bul'da değil, Aynaroz'da bağlıyan kuvveti çok derindif. Harplesöylenen Fransa başvekilinin dahi hasır rinde olduğu gibi ıztıraplarıHda da kentoplanacak bulunması dikkate şayandır. disine uzattığınız yardım ve muhabbei Merasim saat dörtte konferans sald elini eski medeniyetine doğru yükselme Pener Başpapazlığım, îtunan'lı ntlnu dolduran bir kalabalık huzurunda ğe çalışan Yunanistan'a sulh zamanmda dört mitropotit temsil edecekmiş! Heriyo'nun riyasetile Fransız ve Yunan da esirgemeyiniz» dedi. Sohra sirasile Şehrimizde dini bir ortodoka kongremlllî marşlarınm ayakta dinlenmesinl Polİties ve sabık Fransız Başvekili Heriyo iki memleket arasındaki harsi ve ruht müteakıp Tıp Fakültesi reisi Profesör rabıtalardan bahsettler. Merasim gene sinin içtimaı etrafında yanlan haber L6pine nutkile başladı. Bundan sonra ayakta millî marşların dinlenmesi ile hakkında yaptığımu tahklkata nazaran harbi umumide Yunan ordusunda bulu hitam buldu. Neticede arzu ettikleri te mes'ele şundan ibaret tir: Büyük bir Panortodoks Slnodu içtima nan ihtiyar bir Fransız jeneralı, Jeneral siri fazlasile temitı ettiler. Bardeau Yunan Paris Sefiri Politis'in Yunan'lılar; ban iktisadî zaruretle ne derek ortodoksluğa ait müaakerelerSinodun söylediği gibi bir Yunan'lıdan daha Yu* ticesi ittihacl santrl olan tedbirleri baş fle bulunacaktır. Bu umumî nanlı düşüncelerlle verdiği konferansta ka başka şeklllerde gostererek lehimizde müzakere edeceği dini mes'eleleri ihzar Türk istilâsına üğrıyan Yunan'lıhğul hasıl olan bazı cereyanı öldürmek için ne tmek üzere haziranuı beşlnde Aynaroz* çektiği sayısız ıztıraplardan bahsetti. yapmak lâzımsa yapıyorlar; itiraf edelim da ve tskenderiye Patrild Meletiyos ki bunda da muvaffak oluyorlar. Yunan 1830 dan 1930 senesine kadar geçen yüz1 Hariciye Naarı Mihalâkopulos cenapla Efendinin rlyasetinde bir ihsart Slnot senelik askerî ve siyasî vekayii tetkikle rının nutkundan, siyasi ve reslkârda bu aktedilecektir. Bu Sinotta tstanbul Başpapazlığını dairei ruhanlyeleri Yunan Türk ve Yunaniılar arasında o laman lunan bir adam olmasına rağmen bu arazisi dahilinde bulunan ve fakat hfedanb*ri vttkn bulan harplerde Yunan'lı fena propagandayı duymamak mümkün nÜE Başpapaelıktan irtlbatlan kesilmeların nasıl kahramanca döfü;tttklerini değildir. miş bulunan dört mitropolit temsil edeTürk'lerin yaptığı sulümleri tasvir edeBugün Avrupa efkârı umumiyesi bun cektir. rek kindar ve tahrik edici bir lisanla dan üç dört sene evvelisl blzim icin duySinodun ve yahut yazıldığı gibi kon«hiristiyanların iki misll vergi vermek duğu hayret ve takdir hislerini bir nevi İzmir'den kız kaçırmak hâdlsesinin mecbnriyetinde olduklarını, yolda hayva itimatsısllk, çeklngehlik hislerile de grenin tstanbul'da içtimaı mes'elesi kahramanı Aktör Muammer Beyi darp nının üstünde giden hiristiyan yiırüyen ğiştirmektedir. Kanuni devrinde değilis mevzuu bahsolmamıştir. Dini siyasetlerine alet etmek İstiyen ve tehdit ederek kızı alıp pederine iade ki «huzma safa dağma keder» diyip ge bazı zümreler Sinodun tstanbul'da lçtibir Türk'e rast geldigi vakit hemen inip etmek mes'elesinden dolayı hakkında çelim. Avnıpa kültürüne, Avrupa serMUlkiye müfettişliğince yapılan tahki hayvanını ona takdlm etmek mecburi maye ve ihtisasma her milletten ve her maını istemişlerse de 5 haziranda Ayyetinde kaldığını, mahkemeye gidip kennaroz'da toplanması takarrür etmlştir. kattan sonra İnnir Polis müdürü Ömer zamandan aiyade ihtlyacımn var. YaBeyin vazifesine nihayet verildiği ve ye dlni mttdafaa etmeden her raman aley pılacak şey muntazam ve esaslı bir merine Eskişehir Polis müdürunün tayin hinde hüküm çıktığmı» anlattı ve niha tötle kendimizi, niyetlerimizi, memlekeedildiği haber verilmektedir. yet 1830 da istiklâllerinln kurtulmasmı timiüi, kabiliyetimizi, eski medeniyetiBu mes'elenin tahkiki ile şehrimîzde kahramanlığın şaheseri olarak tavsifle mizi tanıtmak İçin çalışmaktır. Az çok meşgul olan mülklye mttfettişl İmadet bu mefkurenin tahakkukunda Fener her milletin bize karşı mazisinden kalma tin Bey îzmir'deki mülkiye mufettişleri patrikhanesinin çok büyük rol oynadı bir cehennemi vardır. Bu sebeple aleyvasıtaslle Ömer Beyin ifadesini almıştır. ğını ve hâlâ Türk hükumetinin taeyikına himizde yapılan bir telkln lehimizde yaÖmer Bey İstanbul'a seyahatinin komüpılandan daha seri tesirini gösteriyor. nistler mes'elesile alâkadar olmakla be rağmen hizmetine devam ettiğini söyli Bunlara da sebatla mukabele icap eder. ILE 49 SAAT yerek cyüz sene evvel yenîden doğan raber ötedenberi tanıdığı ve himaye etVelhasıl bugünkü siyasetlmize yeni bir tiği Muammer Beyi davet ederek gerek Yunanistan dünya hiristiyanhk ve me fasıl daha ilâve etmek mecburiyetindeHAVADA kendisine, gerek kıza ebeveyninin me deniyet âlemine ecdatlarınm yadigân yiz. Bu teyahatı bizzat yapan rak ve endişelerini izah ettiğini, cebir dır» diyerek konferansı bltlrdi. I. A. yapmadığını söylemiştir. Mülkiye müBundan sonra Yunan Hariciye Nazın YUNUS NAD1 fettişi Taksim merkezindeki difer bazı Mihalâkopulos söylediği nutukta tarihî memurların da ifadelerini almıştır. Beyin intibalan Îngiliz Kralınm senei bir hulâsa yaparak Yunaniılığın dünya hiristiyanhk ve medeniyetine yaptığı devriyesi GÜZEL BtR CİLT HALİNDE Çin'de harp hizmetlerden ve bilhassa büyük harpte Ankara 28 (Telefonla) tngiliz Krah NEŞREDtLMİŞTER Lin Yin Shien şehri hükumet itilâf devletlerinin gayesi uğrunda nasıl beşinci Jorjun senei devriyesi münaseşevkle kan döktüğünden bahisle bugün betile 4 haziranda tngiliz sefarethanekıt'atı tarafından zaptedildi Fl: 1 LİRADIR Şanghay 27 (A.A.) Şimal kuvvetleri Yunanistan ümit ettifi ve harp esnasın sinde bir resmi kabul yapdacaktır. Tsinan'nin kapılanna kadar gelmişler da kendisine vadedilenden daha çok küHer Kitapcıda bulunur dir. LinTinShien şehri iki hafta mu çük bir vahdeti milliye temin edebildi Yunanittan'da zeytinyağt ihracınMatbaamızdan da istenebilir. hasara ve bombardıman edildikten son ğini, büyük kuvvetlerin müsaadesile yadan resim alınmıyacak ra hükumet kıtaatının eline geçmiştir. pılan Anadolu işgalinin bir facia ile neAtina 28 (Hususi) Hükumet üç ay ticelenmesi üzerine erkekleri mahvolan müddetle zeytinyağmın ihraç resmini Pire limam müstakil olacak Atina 28 (Hususi) Hükumet Pire bir buçuk milyonluk çocuk, kadın ve ih lâğvetmiştir. Buna da sebep bu mahsullimanı için bir muhtariyet teşkilâtı ka tiyardan ibaret muhacir kütlesinin yer den memlekette fazla mlktarda bulunbul etmiştir. Ve bu teşkilâtm başına leştirilmesi gibi çok güç bir işi başlı ba ması ve bu yüzden sseytinyağı ticaretinşına başardığım anlattı ve «Yunanistan de bir buhran hasıl olmasıdır. meb'us Sakalis tayin edilmiştir. Erenköy'üne gidip gelirken köp* rüdeki Kadıköy iskelesinde ve Haydarpaşa garında birer gazete* ci ve kitapçı dükkânı görüyörum. Bunların her ikisinde de bir çok ecnebi mecmuaları, risaleleri, ki • tapları var. Fransız'ca, Alman'ca, İngilİK'ce, Italyan'ca hatta Yutıanistan'da çıkan her çeşit mecmu alar ve bir hayli He rr»"^Mlf lisa* da basılmış kitaplar mevcut. Bil hassa Kadıköy iskelesindeki le balep ecnebi eserlerile dolu. Ge çen akşam vapur beklerken bu mecmuaları, kitapları tetkik et tim. Bunlar arasında yevmî ve haf» talık bir kaç gazetemizden maada, Türk'çe olarak kaç kitap vardı, dersiniz. Nazarboncuğu gibi tek bir kitap. Haydarpaşa garındakinde ise o biricik kitap ta yoktu.. Ne eliml I îzttıir Polis Mü. infîsalmi etti? GRAF ZEPPELÎN Edebî roman tefrikamız: 43 KALBİMİU SUÇU Nazir Rakım'ın vücudü bu soğukluğu, resmiyeti, tabiî bir şekilde göstereceği için, faydalıydı. Reyhan, Necil Sabit'le bir kere konuşsa, aradaki o, soğuk hava, uçsa, dağılsa, sonu, kendiliğinden yürürdü. Reyhan, Nazir Rakım'dan cekinmeğe pek lüzum görmemekle be raber, fazla ileri gitmek te iste miyordu. Etrafı tetkik ederken zaman zaman soruyordu: Nazir, şu sağdaki kadınin tuvaletine bak, ne güzel değil mi? Şapkası pek uymamış... Masalar arasında dolaşan kü çük, yumuk yumuk bir çocuğu ko buruşturarak Vakit, geçmesini de, kendi za şın, itterse Sabri Efendi, bekçi gi kaşlarının arasını rarına buluyordu. Nazir Rakım, bi otursun... Yazın, Bebeğ'e taşı baktı. Sandaldaki, beyaz panta fazla parah bir adam olmadığı gi nırım... Böyle olduğu bir cihetten lonlu, lâcivert ceketli erkek, rıhtıbi fazla şen, eğlenceli de değildi. de iyi... Kış, yaz, Beyoğlu'nun küf ma sıçramıştı, elini uzattı, genç Necil Sabit, görünmedikçe Rey Iü havası çekilmiyor. îki evimiz kızların çıkmasma yardım etti. Genç kadın, tereddütten kurtulhan'm hırsı artıyordu. Reyhan'a, var. Ah, vaktile, niye ben, bunu düşünemedim. Necil'e, adalarda muştu: bugün, Necil Sabit, muhakkak lâYazan: MAHMUT YESÂRİ O, dedi. Necil?.. Yanındaki zımdı; hava, su gibi, ona ihtiyacı bir köşk tutturmak, niye aklıma ^undan tutuyor, oksıyordu: gehnediydi? Ier kim? vardı. Neler kazanmıyacak, kim Sen, ne cici bebeksin! Adın leri yere vurmıyacaktı? Fahir Bü Gözleri denize dalmıstı. Durgun, Reyhan, aile kadını mı, sokak ne senin?.. Al, sana, fıstık vere lent, Zahit Efendi, Mihriban, Şa koyu mavi sulan yırtarak süzülüp kadını mı, zengin mi, orta halli mi, vim... rika, Sabri Efendi, hepsi, bir dar kayan sandallara, kiklere hasretle oynak mı, ağır başlı mı? Bir ba Necil Sabit, hâlâ görünürlerde bede yuvarlanıp gideceklerdi. bakıyordu: kışta anlardı. Necil Sabit'in yanınyoktu. Reyhan, hırslanmağa başla Mevsim sonu, ne olursa olsun, daki kızlar, temiz ve çok kibar aile Kalbini sıkan hiddet, dımağını mıştı : saran ihtiras buğusu, genç kadına, bir sandal almalı... Buralarda baş kızları idi. Necil Sabit, aile kızla Acaba gelmiyecek mi? humma nöbetleri geçirtiyordu. Ha ka ne eğlence var! Sabah akşam, nndan, aile kadınlarından anla Kuruntusu, kalbini bir burgu gi kikatin acısını hayalden çıkarmak gezerim. maz değil, fakat korkar, çekinirdi. bi deliyordu. Birdenbire durdu. Rıhtıma yana Hele onları, alsın, gezdirsin! Bu istiyormuş ve bu kabilmiş gibi, üNecil, Sabit, bugün gelmez, gö midi azaldıkça hülyaları artıyor şan bir sandalda beyaz pantalon nun hiç imkânı, ihtimali yoktu. İu, lâcivert ceketli, Necil Sabit'e Reyhan, genç kızların yürüyüşrünmezse, Reyhan için felâketti. du: konuşuslarına, Nazir Rakım, hafta ortasında me Evvel beevvel Sabri Efendi benziyen birisini gördü, yanında, lerine, hallerine, beyazlar giyinmiş biri sarı saçlı, Necil Sabit'in onlara karşı aldığı tamuriyetinden izin alamazdı. İzin ile karısına pasaportu veririm. uzun boylu; biri kumr*' saçlı, orta vırlara ayrı ayrı dikkat ediyordu: alsa bile, Reyhan'm ayni yere git Köşkte, nefis bir sonbahar geçiri Acaba akrabası mı? Necü'in mek istemesindeki ısrardan şüp rim. Kışın, Bebek'te oturamam boylu iki genc kız vardı. Reyhan, bütün dikkatini topladı, böyle akrabaları olduğunu bilmi helenecekti. doğrusu... Yaza dönmek şartile kı yordum. Necil, resmî, kibar duruyor... Necil bu kadar sıkmtı ya gelmezdi ama, huyu mu değişmiş? Halinden, hiç te sıkıhyora benzemiyor. Necil Sabit, sağ taraftaki kapıdan girerken, kızlara yol verdi, sonra yanyana, bambo koltukların olduğu hususî yere yürüdüler. Reyhan, onları iyi görebilmek için vaziyetini değiştirdi, Nazir Rakım'a emniyet telkin etmek istedi. Necil Sabit'in yanındaki kızları gösterdi: Nazir, bak, şu beyazlar giyinmiş kızlara bak... Nazir Rakım, Reyhan'm sesindeki hafif titreyişin farkında olamamıştı: Nerede? Diye sordu. Sağ tarafta... Kırmızı esvaplı bir çocuk koşuyor... Gördün mü? İşte o hizada... Daha y«nî oMiru yorlar. Mabadi var. *

Bu sayıdan diğer sayfalar: