23 Haziran 1930 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

23 Haziran 1930 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON TELGRAFLAR Ankara'da seller Dün sabahki yağmurlarfîan sonra şehri sel bastı, Yenişehir ve Gazi bulvarile park bir müddet su altında kaldı Ankara 22 (Telefonla) Bu sabah Ankara'ya müthiş ve sü rekli yağmurlar yağdı. Uzunca müddet devam eden yağmurdan sonra Dikmen cihetinden Ankara üzerine yiirüyerek şehre giren en geniş ve muntazam cadde olan Yenişehir caddesini, Gazi bulvarını ve oradaki parkı su basmıştır. Bu tuğyan 45 dakika devam etmiştir. Sel kesilince itfaiye gelerek suları atıp caddeleri temizlemeğe başlamış tır. Bir müddet süren mesaiden sonra caddeler ve park su birikintilerinden kurtulmuş ve meydana çıkmıştır. Galatasary'ın bu sene mezunları Onlar! Sokakta, vapurda, tramvayda, kahvede, hatta bir dükkânda ayak iistü öteberi alırken, yanınıza yaklaşır, gayet mültefitane, dostane selâm verir, halü hatır sorar vc *izin söze başlamanıza vakit bırak • maz: Davanız ne oldu? Salı gü nüne talik edilmişti. gittiniz mi? Artık bu sual ve hatırlatmalar tevali eder: Geçen gün, yanınızda bir kadın vardı. Ne enfes şeydi! Tabiî randevüyü kaçırmadınız. Açık renk esvabınızı lekeciye vermiştiniz, daha almadmız mı? Kaç gündür üzerinizde görmüyo • rum. İlh... İlh... Siz, belki davanız olduğunu bile unutmuşsunuzdur. Fakat o, bilir, hatırlatır. Bir kadına randevü verdiğiniz hatırınızdan çıkmıştır. O, aklınıza getirir. Elbiseniz, lekecide aylardanberi duruyordur. O, ihtar der. Hayatınızdaki bütün işlere o, sizden fazla alâkadar olur. O, bir tek şahıs değildir; fakat muhtelif sima ve kıyafetlere giren bir tek şahsiyettir. Gecenlerde, bizim müdiri mes'ul Agâh'la birlikte gidiyorduk. On ardan birine rastladık: Çarşamba günkü mahkemenlz bakalım ne olacak?.. İlh.. Ayrılırken, Agâh, uzun bir nefec aldı: AHah razı olsun, bana mahkememi hatırlattı! Kim bu? Bu değil, bunlar de. «Fahri kalemi mahsus müdürleri!..» Va kayii, hâdisatı müstemirren takip eder ve hatırlatırlar. Bunlar var ken, muhtıra defteri, ajanda ve sa re tutmağa, kullanmağa lüzum yok! fşte bana, günü gününe, saati saatine hatırlattı, vazifesini yaptı! Biz, kendi işimizi düşünmeğe dar vakit buluyoruz; onların ise, başkalarının işlerini düşünecek zaman an var! Bahtiyar insanlar!.. (Ma Ya) 'Cnmhtrnye' Galatasaray Lisesinden bu sene 25 gencimiz mezun olmuştur. fyi bir tedris devresinden yüksek tahsil sahasına ve hayata girecek olan gençlerin yollarında muvaffak olmalarını temenni ederiz. tıny dle#tüfl Gümrük tarifesi ' Hîndistan'da HtHHItlıım «. Amerika tadilât Mücahitlerden Hayapmazsa Fransa cı Turangazİ suh yeni tedabir alacak teklif etmiş! Paris 21 (A.A.) M. Flandin matbuat müntesiplerine yeni Amerikan tarife kanunu hakkında bazı beyanatta bulunarak demiştir ki: «Bu kanunun yapacağı tesirler salâhi yettar hey'etler tarafından tetkik edilecektir. Alınacak neticeye göre Amerika hükumetine bir itirazname gönderilecektir. Bazı resim lerin değiştirilmesini temin edebi lirsek kendimizi memnun addede ceğiz. Fakat böyle bir tadil yaptırmağa muvaffak olamazsak bazı tedbirler almak icap edecektir. VVashington 21 (A.A.) Riyaseticumhur dairesinden bildirildi ğine göre M. Hoover kongre dağılmadan evvel gümrük tarifelerile meşgul olmak üzere yeni bir komisyon teşkil etmek niyetindedir. Hariciye Nazırı M. Mellon A merika'dan Fransa'y» gönderilen eşyadan alınan resimleri Fransa hükumeti arttırdığı takdirde Amerika'nın mukabele* bilmisil tedbirlerine müracaat niyetinde olmadı ğını söylemiştir. Paris 22 (.A.) Amerikan sa nayi erbabından Filese ParU'te çıkan Şikago Tribün muhabirlerin den birine yeni Amerikan gümrük tarifesi kanununun mütekabiliyet eşasına riayet etmediğinden dolayı gayrimantikî olduğunu söylemiştir. Paşaver 21 (A.A.) Hava kuvvetlerinin yaptıkları hareketler nihayet bulmuştur. Muhalif fırkala rın taraftarları mütemadiyen da ğılmaktadır. Rivayet olunduğuna göre Hacı Turangazİ sulh teklifinde bulunmak üzere mükâleme memurları gönderecektir. Surat 21 (A.A.) Zabıta tarafından verilen emir hilâfma olarak dağılmak istemiyen nümayişçilerle polisler arasmda bir çarpışma ol muş, 6 kişi yaralanmıştır. Bombay 22 (A.A.) Burada yeniden bir takım kargaşalıklar ol • muş 500 kadar kimse yaralanmıştır. Maksat verem miicade lesi ise.L Niğde çok bakımsız Ankara mensucat fabrikası faaliyette Ankara 22 (Telefonla) Ankara mensucat fabrikası faaliyete başlamış • tır. Düyuna kalan borçlar Ankara 22 (Telefonla) Dııyuııa kalan borçlar hakkında Maliye Vekâletince hazırlanmakta olan talimatname ikmal edilmiştir. Bursa 14 (Mnhabirimizden) Asri kaplıcalar şirketinin, Çekirge ile Bnrsa arasında ve Gazi Hazretlerinin köşkleri yanında inşa ettireceği otel; (Foks Broder) namındaki Amerikan şirketine 375,000 liraya ihale oiunmustur. Mukaveleye nazaran bu otel (40) odalı olacak ve 930 senesi nihayetinde ikmal edilmiş bulunacaktır. Otel, Radyo aktivitesi ve hassai şifaiyesi en yüksek olan Karamustafa hamamına yakın olacaktır. Burası. Bursa ile Çeklrçe'nin ortasmda ve en işlek caddenin üstünde bulunmaktadır. Musa Buenos Avre* 22 <A.A.) Doktorlar tayyareci Ouillaumet'ye BuenosAyres seyahatini geri bırakmasını tevsiye etmişlerdir. Tayyareci bir cumudiye içine düşerek vucudü ezik ve bere ieinde kaldıktan sonra bir akbaba tarafından beş saat takip edildiğini, 100 saat kadar ya•a jurumek mecburivetinde kaldığım, nihayet Arjantin'li bir kadın çoban tarafından tedavi edildiğini anlatmıştır. Bursa'da yapılacak asri otel Tayinler Ankara 22 (Telefonla) De mirköy orman mühendisi Cemil B. Biga orman mühendisliğine, Bursa mühendisi Süreyya Bey Zongul dak orman kontrolörlüğüne tayin edilmişlerdir. Ali Cenani Beyin «Vakıt» aleyhindeki davası Ankara 22 (Telefonla) Ali Cenani Beyin vakit gazetesi aleyhinde açtığı davanın rüyetine ya rın (bugün) devam edilecektir. Bir tayyarecinin geçîrdiği kaza Şeyh Said'in oğlunun muhakemesi Ankara 22 (Tlefonla) Şeyh Said'in oğlu Salâhattin ile rüfe tspanya Kralımn Paris'te ziyafeti Paris 22 (A.A.) İspanya Kralı Alfons kasının muhakemesine 24 haziran tarafından İspanya sefaretanesinde bir salı günü devam edilecektir. öğle ziyafeti verilmiştir. Bu ziyafette Reyağmurdan Ankara 22 (Telefonla) Bu sene Çe Yunanistan'da mahsul Koslovak Darülfünununda > Şarka ait bozuldu tetkik ve tahsilde bulunmak üzere 3 ta Atina 22 (A.A.) Gayet şiddetli sulebe gelecek. Buna mukabil bizden de 3 rette yağan yağmurlar bütıin memletalebe Çekoslovakya'ya gönderilecek kette, bilhassa buğday mahsulü için hakikî bir afet şeklini almıştır. Edebi roman tefrikamız: 66 Çek Darülfünunu ile talebe mübadelesi isicumhur M. Doumerg de bazır bulunmuştur. Aylar ve senelerdenberi hal ' ledilemiyen mes'elelerden biri Şehir temiz değil, yollar berbat Posta münakalâtı çok fena tenvirat yok Muallimlere aylardır maaş verilmemiş de «a*rî ahırlar» mes'elesidir. Yüz binlerce liraya mal olacak mbbi kadar oturup uyuyan belediye çavuşlanbu ahırlar mes'elesinde ısrar e niğde 14 '6 '930 Niğde Şimdi Niğde'nin nı barı harekete getırmeli... dilmekte ve bunun için de ve * • * vilâyet merkezindeyım, Kasaba şirin rera endişe ve tehlikesi öne Sokakları dar ve karanlık... Bazı ufak Niğde'de posta münakalâtı fena ve sürülmektedir. Halkın sıhhatini kasabalarda bile petrol tenviratı varken çok ağır... vikayeye matuf her türlü teşeb bu vilâyet merkezinde sokaklarda bir Nığde'nin 173 kilometre yakınmdaki büsü takdir ve teşci etmek tabi tek fener bile yok. Iki sene evvel gördü Kayseri'den buraya bir mektup tamam idir. ğum Niğde'nin binalanna suslu bir Vali 10 günde geliyor ve Niğde'den Istanbul'a Ancak mütehassıs doktorlar konağı ve büyük bir mektep binası llâye bir mektup 6 gunde gidiyor... Cıheti askerıyenin itırazı üzerine şineslimizi veremden korumak i edilmiş Yatacak yeri, oturacak bir temiz mendiferlerden istifade edılerek Kayseçin gıda ile intikal eden verem yeri yok.. riNiğde Konya Ulukışla tarıki ile de * * • den ziyade en korkunç ve en şimdi nakline başlanmış ta bu sayede Nığde'de mekteplenn adedi çok ve mektehlikeli olan insandan insana 173 kilometro yakmındaki Kayseri'den geçen veremle ciddî surette uğ tep bınaları buyuk ve yeni... Tatıl zama Nığde'ye şimdi 6 günde geliyormuş'.. rasmak icap ettiği. mütaleasın nı oldu&n için tedrisatı goremedim.. Fakat Bu çok fena vaziyeti Dahiliye Vekâledadırlar. bu mes'ele hakkında| görüştüğüm genç muallimleri meslekle tinin ve Posta telgraf Idaresinin nazan gazetemizde (18, 27 kânunusanif rine çok merbnt, ruhlan çok hevesli buldnm dikkatine arzedenm. • • • ve 3 şubat 1930) üç makalesi§ Bilhassa mükerreren göniştüğüm orta mektep müdurü ve maarif mudur vekili Niğde'de gönle ferah veren şey sür'atçıkan doktor Server Kâmil B. : | Sabri Beyi memleketin ihtiyaclannı tale ılerlıyen Ulukışla Kayserı şımendi«Bakarî verem mikrobunun| mamen goren derin duşunceli, çok faal feri inşaatıdır. YulyusBerger şirketinin sütle çocuklara intikalinin nev'id| bir genç buldum.. buyuk bir dıkkat ve sur'atle yaptığı bu ma aşı tesirini göstererek çocuk^, Niğde'deki muallimler aylardanberi hattın 30 kilometrolıık kısmını otomota insan veremine karşı müdafaaj| maaş alamamakla pek müşkül vaziyete bille gezdım Bilhassa Sabur Sami Bey kabiliyetini tezyit edeceği yo k glrmişlerdir.. İrfan ordusunun çalışkan grupunun çalıştığı kısımda Nurullah Iunda bazı müellifler tarafından|f unsurlannı aylardır parasız bırakmak Sami Beyin faaliyetıle pek metin ve serı mütalealar serdedilmektedir.|d ne dereceye kadar doğrudur bilmem. Fa inşaat devam ediyor. Bu çalışkan Turk Hatta, sütle hastalığın intika f kat acaba bu muallimler ne yiyip içer grupunun yapılan kopruler temellerındeki çimentolardan muteahhit menfaline bidayeten pek taraftar o f ler? Duşunülmüyor mu? • * * atine çalmak istiyen bir ecnebi muhenlan «Kalmet» bile son zamandaf Niğde'de Belediyenin maalesef hiç bir dise derhal yol verdiğini ve aynca membakarî verem mikropları tesirif eseri gayreti, yok.. Gerçi varidatı çok az leketin her derdine, her hayrma candan nin; veremin beynelbeşer inti mış, fakat ne de olsa kasabanın biraz koştuğunu bütün memleket söylüyor. kali tesiri önünde fazlaca mev olsun temizliğine bakmalıdır ve akşama A. Fuat zuu bahsolmıyacağını tasdik et miştir. Asıl hakikî, büyük teh like insandan insana bulaşmadadır.» Diyordu. [Birlnd Sahifeden Mabait] [Birinci sahifeden mabaitl Şu halde, «verem mücadele ' 1 1 si» ileri sürülerek memlekete, lunduğumu tahattur etmiyorum. Bu Tıp Fakültesi mebadii emrazı daşehre binlerce liraya mal olacakj iki noktayı böylece tesbit ettikten B. in dahiliye muallimliği tahsisatiasrî ahırlar inşası gibi muazzamj sonra ilâve edeceğim ki Ali Ekrem le Dişçi mektebine tayin edildiğini teşebbüslere girişilmeden evvel,! Beyefendi yalnız babasının büyük ve bu sene 1 hazirandan itibaren bu bir kızın gönül rızasile terbiyeil namını en parlak ve en yüksek şe mahzurun da tamamen izale edilbedeniye mütehassısları neza 1 raitle taşıyan bir şair değil, Türk e miş olduğunu ilâve etmiştir. reti altında (3) kilo kaybetmej fçtimada Tıp Fakültesi müder sini bir meslek ve sıhhat mes'ef debiyatında ve lisanında hepimi lesi telâkki edecek kadar hassasf zin muhterem bir üstadıdır. Darül rislerinden doktor İhsan Hilmi ve olan doktorlar odasına müra ! fünün derslerinde beni bana öğ Rasım Ali Beyler Darülfunun E caatla bu çok mühim ve hayatîl retmiş olmasına ne kadar minnet mini hakkında tarizkâr sözler söyle mes'elenin halledilmesi muvafık] tar isem bana ait ihtarından da o mişlerse de diğer müderrislerin beyanatile buna mukabele edilmiştir. olur, diyoruz! nisbette müstefit olmuş idim. Bunfçtimada hazır bulunan Darül Doğru değil mi? ların hiç olmazsa büyük bir kısmı fünün Emini Neşet ömer B. izahat vermiş ve Darülfunun Emanetinin nın doğruluğuna herkesten evvel Paris Sefiri Fethi Beyin bir Zatil bu mes'elede Tıp Fakültesi meclisi ben kaniim. «Muhit» te buna müdavastna dair ifadesi alınacak müderrisinince verilen karan tat Ankara 22 (Telefonla) Bafra'da ge teallik olan beyanat dikkat edilirse bik etmekten başka bir şey yap çen sene sonlarında Mehmet Bey ismin görülür ki bir tebessüm arasında madığını ve Emanetin yegâne rolu de birinin katlile netîcelenen ve mes'ele söylenmiş bir lâtifeden ibarettir. bu olduğunu söylemiş ve mes'ele de Bafra'da Rahmi isminde birinin maznun bulunduğn cinayet davasının rüye Ustadın ellerinden öper ve hiç bir de bu suretle kapanmıştır. tine Ağırcezada başlandı. Dünku celse zaman değişmiyecek olan hürmet Süreyya Ali Beyin istifası de Paris elçimiz Fethi Beyin istinabe lerimi teyit ederim efendim.» greri mi aldırılacak? Halit Ziya Bey Tıp Fakültesi Sulama işleri loriyo'nun celbi takarrür etmiştir. Dr. Kolloriyo Prusya'nın Hanovr Vilâyetinde vaki Hartz su tesisatının müdür vekilidir. Ankara civa rında tesisat bir vadide su topla masından ve bu suyun civar araziye tevzi edilmesinden ibarettir. Bura da 20 milyon metre mikâbında su toplanacak ve tesisat 3 senede ik mal edilecektir. Dr. Kolloriyo bu tesisatta umumî inşaat müdür ve müsavir olarak istihdam edilecek tır. Millî ithalât ve ihracat şirketi Ankara 22 (Telefonla) Bugun milli ithalât ve ihracat şirketi heyeti uraumiyesi toplanarak şirketin ademi tasfiyesine ve faaliyetin devamına karar vermiştir. (dün) toplanan Tıp Fakültesi meclisi müderrisininde ihtilâfın izale sinden sonra Süreyya Ali Beyin i«suretile ifadesinin alınmasma karar vetifasının geri aldırılması için teşebDün bu mes'ele hakkında Anka rilmiştir. Ekmek 11,5 kuruş ra muhabirimiz şu malumatı ver büsatta bulunulmasının ve bu huGirit'te zelzele Ekmek f iatına 40 para noksanile miştir: susta Maarif Vekâletinin vesatet etKandiye 22 (A.A.) Selino ile Kandano'da şiddetli zelzeleler olmuştur. Bir 11 buçuk, francala fiatına 20 para Ankara 22 (Telefonla) Yap mesinin takarrür ettirildiğini ha çok ev yıkılmıstır. zamla 19 kuruş narh konmuştur. tığım tahkikat neticesinde bugfin ber aldım. KALBiMlt: SUÇU Evin eşyalarını çalar, satarlar; analarının, babalarının mallarını yerler, kimse, sesini çıkarmaz. Sen, kazanırsın, yersin; manalı, imalı dedikodu sermayesi olur. Buna sebep ne, biliyor musun? Çünkü sen, etrafınla meşgul olmadın. Kimsenin iyiliğinde, fenahğında, girdi sinde, çıktısında değüsin... İşte, senin ve benün, bu kayıtsızhğımızı, bu alâkasızhğımızı affetmiyorlar! Dedikodu yapmıyorsun! De mek ki korkulacak, çekinilecek bir adam değüsin... O halde, hücuma, tazibe en müstahak adam da, sensin... Söylesinler! ailesi, seni hiç bir zaman affetmiFahir Bülent, saçlarını karıştır kırmıyayım... Bir zardır atacağız, Şoför beklemesin... yecektir. Ne de sureti haktan gö mağı bırakmış, gözleri, ufkun bahtımıza artık... Sabri Efendi, eski arkadaşının rünüyordu; meğer, kızlarımızı baş meçhul bir noktasma dalmıştı: öğleye doğru,köşkün önünde bir bu edasına kızmıştı. Lâkin garson tan çıkarmak istiyormuş! Diyecek Evlenemiyeceğimi anladım otomobil durdu, Zahit Efendi indi kızı görünce, merak, hiddetine galerdir... Belki bu fikir, onların ak da ondan... ve onu, orta boylu, zayıf, şirin yüz lebe etti: lından geçmiyecektir. Fakat bunu Nereden, buldun, bunu? Ne kadar çabuk ta ye'se ka lü bir kadın takip etti. Balkondan Zahit Efendi, garson kıza dön sarkıp bakan Fahir Bülent, hay Yazan: MAHMUT YESARİ telkin ile, onların kafalarına so pılırsm. kacaklardır. Hayır, Necil... Me'yus deği retle Necil Sabit'e döndü: müştü: Hayır... Omuz silkme... Bu Necil Sabit, göğsünü yumruklu lim... Eğer me'yııs o lsa idim, va Zahit Efendi geldi, Necil... Matmazel Polin; buyurun içesefer, karşında Mihriban, Şarika, yordu: ziyeti bu kadar sarahatle muhake Getirdiği hizmetçiye, garsona ben riye... Zoiça yok... Şimdiye kadar ailen, Ooof... Yetişir, Fahir... me edemezdim. Benim mevklim, zemiyor. Şık, keklik gibi bir matMatmazel Polin, hafifçe boyun senin hayatın hakkında müphem Senden fazla, ben müteessi seninkinden daha berbat... Bana, mazel... kırarak kapıdan girmişti. Zahit Eşayialardan, rivayetlerden baş rim... Bu gece, uykumu kaçıran Necil Sabit, ona görmeden iman fendi, kapının yanındaki odayı kumarbaz damğasını da vuracakka bir şey bilmiyordu. Lâ kâbuslardan biri de, senelerden lardır. Kumar, işlerimi, malî vazi etmişti: gösterdi: kin dediğim tarzda dediko beri korktuğum bir hakikatin ta yetimi kabil olabildiği kadar boz Zahit Efendi, bu!.. Her türlü Girin, oturun... Beyefendiye dular çıkacak, mazin, halin hakkuku karşısında kalmamdır. du. Şimdiden sonra imsâk etsem sünü bulur. haber vereyim. kurcalanacak, yanına yan, kuyru Serserilik ettikçe, kendi kendime: de nafile! Geçirdiğim sarsıntılaZahit Efendinin, kapıyı açan Necil Sabit, Fahir Bülent'le birğuna çan takarak, elek elek elene Uzun etme... Bunlar da geçer. Bir nn hangi birini sayayım? Bir de Sabri Efendi ile karşılaşması gayet likte aşağıya inmişti. Şoförün hecek olursa, kimselere görünme, ar gün gelecek, evleneceksin! O va ğil, beş değil!.. Belimi kolay doğ heyecanlı olmuştu. Sabri Efendi, sabını gördü. Polin'in girdiği oda tık... tstanbul'dan kaç... Senin Ze kit bol bol, istediğinden fazla din rultamam... Ben yaşta, ben tabi birdenbire şaşırdı: kapısını açtı: rin'le, Sündüs'le olan bugünkü sa lenirsin! Diyordum. Maalesef bu atte bir adam, üstelik züğürt te o Oo, buyursunlar, mirim! Hoş geldiniz, matmazel... mimî, saf, temiz dostluğunu, arka • ümit, kalbimin yıllardanberi aşı lursa, biraz güç evlenir. Zahit Efendi, vekarını bozmadı. Matmazel Polin, iki elile çantadaşhğını da sui tefsir edecekler. nası olan bu yegâne teselli de mahBiraz da amirane bir tavırla: sını tutmuş, ayakta duruyordu. Ba Mübalağa ediyorsun? Hayatımn, çamur sıvanmadık kö voldu... Merhaba, Sabri Efendi... De şını iğdi: Nikbinsin, demek ki benden şesini bırakmıyacaklardır. Zerin'in Neden? bahtiyarsın... Susuyorum, neş'eni di. Necil Beyefendiye haber ver... Mabadi var

Bu sayıdan diğer sayfalar: