17 Mayıs 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

17 Mayıs 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SONTELGRAFLÂR Avrupa Birliği Canbazlar; Istanbul halkını soyun bakalım! Her yerden koğulan bu kumpanyanm elçabukluğuna nihayet verilmelidir nöslâdflin İç taraft Fransız bayrağı 13 mayıs 1931 tarihli gazetelerift rengindedir. Cambazlartn mütemftilân sahifelerinde Ben Amer sirkı diyen fransizea könuştuklan yetiş serlevhasile şöyle bir ilân çıkmıştıt «M. Ben Amer tarafından Daru • miyermuş gibi bir de böyle tstânbul gSbeğinde Fransız askerî üniformalâcezeye teberru edilen SÖO lira fs ları ile resmi geçit yapmaları pek tanbul Valisi ve Şehremini fieye gariptir. fendi Hz. le vuku bulan bir mUİâ • Hulâsa, halkımızdan çekecekleri kattan sonra 1000 liraya iblâğ edilparalardan bin lirasinı Darülâcezemiştir. 3 > ye vefdikter! icfn bu sifka bü kadar Işte gene fstanbul tıalkının faizİ mUsattıahakâr davranmakta ve 45 mürekkep île M. Ben Amer'e ödiye* gün butada kâlmasina ıtıilSaade etceği bu bin liradır ki şu buhrân ve mekteki mahayi anlamıyoruz. tasarruf devrinde fstanbul'un eâm • Gafletin bta dereeesi förülmemiş bazlar tarafından soyulmasına ve • şeydir. sile teşkil etmiştir. Atina'da bir Yunan nefefini d6v Türkiye'yi Tanus mu »amyorltnr? İki, üç gündenberi şehrimizde budükleri için şehirden ihraç edilen lunan Ben Amar sirkının duvarlara bu cambazlar, Selânik'te yalftlz bir talik ettiği afişler ortaya yeni bir hafta kalmıslar, fakat hükumetitı ve tnes'ele çıkarmışttr. Tîcaret müdifigazetelerin irşadatile kimse glttne • yeti bu reklâmların ecnebi Hsanile diği Içih iş yapamamislardır. yaeıldığını görmüş ve bu hUsusta Bulgar'lar, böyle tasafrufa ihti • tahkikata başlamıştlr. yaç olduğu bir zamanda pâralafırti Filhakika türkçe kanunu muci • çarptirttıamak için cambazları Bul • bince Türkiye dahilinde yapılacak garistan'a hiç sokmamtşlardır. bilcümle reklâm, afiş ve tabelâla Romen'ler, yalnız beş gün için rın üstünde, her hangi bir ecnebi limüsaade etmişlerdir. Balkan'ların sanile yaeılardan daha görünüşlü ve hovarda mirasyedisi olan fstaflbul, ise bunların 4S giin halkı soyup so • daha büyük şekilde türkçe yazılar yazılmasını âmirdir. ğana çevirmesine müsaade ettntştir. Ben Amar Ef. ler, kendîlerîni TuSirkın dühuliye ücretlerini Selâ • nus'ta mi zannediyorlar ki Türk nik Belediyesi bizlm para ile 25 kumetnleketihde astıfdıklan ilânlara ruş olarak tesbit ettiği halde, buratUrkçe keymuyorlar? • da fiatlar son derece fahtştir ve kîrtkHimmyti Hayvanat Cemiyetinln settin aldırdığı yoktur. Sonra bilet parasından maada cambaz kızlartn balka zorla sattık* ları kötü el ilânlan 25 kuruştur. Gene bu kizîarın seyircilere sokuştur * dukları sürprizler 35 kuruştur. Ayrıca hayvanları görmek için de 30 kuruş alıyorlar. Bu suretle sirka gîdenler, duhuli1ye, ilân ve sürpriz diye epeyce so » yulduktan sonra girdikleri çadırda müthiş bir tehlikeye maruzdur: Yaflgm teKlikesi, sirkta yangın söndürecek Vesait olmadığı gibi koca çadı • fın bir tek daracık kapısı vardır, Bir vabşi hayvan kaçar, bir yangın cı * karsa halk birbİrini çiğniyecektin Şehrin sitıemalarına miiteaddit ka • ptlar yaptırtan Belediye, vahşi hay» van oynatan ve her zaman panik ih> timali olan bu cambazların çadırına bir kapıyı neden kftfi görüyor? Da • rülâcezeye 1000 lira verdiler, diye mı HEM NAUNA MIHINA Yem borusu! Düriktt «Cumhuriyet» te |U farip havadisi okudum: 7 liralık tuhsisaı «Şehir Metüsinie bü *£fie inş^. kabul edilen Üsküdar hastanesi için bütçede tuhsisttt buluhtnadığtndan ilerlde para balunurta bir fmitl tffmmk üteret haetaneye bir lira tmhriâat ayrtlmıÇtır.» Usküdar halkı hastane istiyor, Belediye hastane açacağına <jr«n borusu» kabilirtden bütçede bir li • ralık fasıl açıyor. HeHde para bulttnunca bu fasla könulacak Imlf! 9İIRdi bulunamıyan bu para îlerldt nereden ve nasıl bulunacek aeaba? Gallba, Belediyecilefitniz, kudret helvası yagaf gibi gökten para ya ğacağını aannediyorlaf? Bütçelerde tasarruf yâpmkk için binbir çareye baş vurulduğu bir devirde, bası maaşlı zevata ayda iki yüz elli lira fazla ücret vermek îçin tahsisat buluvermek meharetini gSsterenler, Üsküdar'da hastane açmak için, nasıl oluyor da tahâisat bulft • mıyorlar? Cenevre konferansı müzakerata başladı .,lıu.. • Peşte'den avdet «Cumhuriyet» kafilesi bugün avdet ediyor Budapeşte 15 (Hususî) «Cumhuriyet» in tertip ettiği •eyahate iştirak eden heyet, şerefitie samimî resmi kabuller yapılması üterine bufadaki ikametini iki giin daha tem dit ederek bugün îstanbul'a hareket etrtıiştîr. Heyet pazar günü Istanbul'da bulunacaktır. Ruznamede iktisadî mes'eleler, cihan iktisat buhranı vardır Anadolu Ajansının Censvre'den tebliğ ettiği bir telgrafa nazaran AVrupa Birliği hakkında tetkikat ic * rasına memur komisyon evvelki gün müzakeratına başlamıştır. tçtlmadâ Ingiltere Haricîyı* Nazırı M. Hen dereon, Fransa Hariciye Nazırı M. Briand'ı aralarında görmekten mütevellit memnUhiyetini beVan ederek M. Briand'ltt yalmz Fransa'flın değil, beynelmilel bir siyaset adatnı olduğunu ve milletler arasında teessüs etmiş olan mU3İihane tnüna * sebetleri oha ve onun fikirlerine medyun olduklarını söylemiştir. Fransız Hariciye Nazırl ba söaNfe cevap vererek deruhte ettiği vazife» yi dlger arkadaşları gibi ifa ettiğinİ ve bazan ön safta bulunması bir e •eri talih olduğunu «öylemiştir. Bundan iotıra komisyon M. Mot • ta'nm Avrupa Bifl!|lnin tentikl hakkındaki raporunu ittifakla kabul etmiştir. 8u raporda Birlîk teşkilAtınin mahiyeM istlşart oldufu ve hiç btr •uretle Cemiyeti Akvamın faaliyetine karşı rekabet icraSı ihevkiinde olmadığı beyan edilmektedir. Cenevre 18 (A.A.) Avrupa Birliği hakkında tetkikat icrasina tnemut kemisyenun mtitakerat rutnamesi atideki maddelefl ihttva «mektedir: 1 Komisyonun çaltşma utulÜttün tesu ve tentikine müteallik raperların mtizakeresi. 3 Dantzig'ifc, komisyentin IktiSadî meftaisiite iştirak etmeti ihti mali. 3 tktUadi mes'eleler ve bilhassa Avrupa devletlefini al&kadar etme• itibftrile dhaftdaki ikti.âdî buh i rari. Tethis hareketi Ispanya'da papaslar büyiik bir korku içinde!.. Madrit 16 (A.A.) Madrit'te tam bir sükun hüküm sürmektedir. Seville sokaklarında bazı kimselerin otomobiller içinde dolaşarak rasfele silâh attıkları ve halkl korku ve telâş içinde bıraktıkları, bunlafdafı barılarmın tevkif edildikleri haber verilmiştir. AlmeHa'da hUviyetleri tneçhul 4 kişi bir mahastıra gitmisler, istediklefi para Yeriünediği takdirde mti • esaeseyi yakacaklartnı söylemislerdy. Korkularından eıldıracak gibi elata rahipler bu adamların talep ettikleri parayı vermişlerdir. Bu vak'a dolayısile bir kişi tevkif edilmiştir. Velee iie Malafa'da petrol ve benzin fıçılarl götürmekte olan bir kaç kişi tevkif edilmiştir. Madrit eyaletinin cenubundaki havalide tetbiş hareketleri çok şiddetli bir hal peyda etmiştir. Burada 100 kadar kftnse tevkif olunmustur. Kanevera'da bir köy pap&zı halkı bir içtima yapmağa, gelen cuttıhu riyetçiler aleyhine ayaklandırmıftır. Cumhuriyetçiler çekilip gittneğe mecbur kalmışlardır. Hastaneden aldığımız malumata gBre bu kırıkhk çok korkulu bir şey değildir ve tamamile tedavi edile • bileeekth*. Aneak bunun ne kadar bir müddet zarfında iyi olacağı şim» diden kestirilememektedir. Rasim Ali B. {Bitina tnhifeuen mnbmt ) ,.h,,ı.nmımnımifflllinilllllffl!lllt!liailJIIIIIlBlltllHIIHIIWin«ıımwıt"w>i" Dedikodunun iç yüzü H. Süzan H.mın ablası tzmir muhabirimize mühim ifşaatta bulundu Hadiseye sebep olan çocuk, Manisa'lı Müzevyen isminde genç bir hanımm bir banka memurundan cebren kazandığı veledi gayrimeşru imiş!.. îzmir 16 (Hu. Mu.) Hafize Suzan ¥i. vapurdan alınarak polis nezareti altında müteferrika karakoluna sevkedilmiştir. Öeceyl karakolda geçirdikten söhra bu sabah gene polis nezaretile adlîyeye teslim edilmiştir. Suzan Hanııtıın çöcıık çaltna Ve sahtekârlık isnadı tâhkikâtına bİrinci müstantik Ali Rıza B. vazlyet etmiştir. Suzan Hanimı, müstantiğin kapısında bekliyen ablası Ayşe Hanımla konustum. Ayşe H. bana çok mtihim itirafatta bulundu Ve çeeu • gun gayri meşru olduğunu lleri sürerek hakikatin fundan ibaret ol duğunu söyledi: « Bü içte ne benim, ne Suzan Manımm kabahati yoktur. Biz şim • diye kadar sakladığtmız bir esra • rm, daha doğrusu bir hakikatin narına tandık. Suzan Hanımın çocuğu olmadı, elindeki çoeuk ta onun de ğildir. Çocuk Manisa'da muklm Selânik'Ii Ahmet Ef. kerimefci Müzeyyen, namı müstearı Ayşe Hanımın* dır. Ve bu çocuk ta Manisa Ziraat Bankası memurlarihdan ŞükfU Beyindir. Çocuk gayri meşrudur. Size bunu etrafile anlatayım. Bir gün Suzan Hanımla beraber memleket hastanesinde Bergama tapu memurunun zevcesi tkbal Hanimı ziya • rete gitmiştik. Ofada ağlamakta olafı ffenç blf kız göfdtlk ve ne içln «ofduk. Müıeyyeıi M., eskimseye açın«ksâiıif »lıe bir fâela MiUtayım dedf. Sutân H., MU •eyyen Hanıma çok aeımıştı. Ken dikin« kiftıscye •tfyle«ılyec«|ilıt vC 8lünciye kadâr bu Mfan muhafata edeceğini vadetti. Müzeyy«ı H. da funları söyledi: « Mani*a'da oturuyoruz. Bir sabah annem sabah kahve«i için komşumuz olan Ziraat Bankatı rtıemuru Şttkrti BcylA eviHfe gltli. Aradân on b«f daklka ge^ti, Şükrü B. bift« feldi. B«n n«kı| işllyordum. OieHme atıldı ve bikrimi isale etti. Ben Şttkrti Beydetı hamile kaldıin» Ailefn bunlart duyarsa fenft olur, inKhaf ederitn. Size lftzım Ise bu çocuğu vereyim.» Suzan H., »aten ço<;uklara düs • kündUr. MÜzeyyen Hatıımın tekliftıtt Rieftınuniyetle kabul etti ve Müttyyen Hanııftl evine alarak ICaf^ıyaka'Ja Dr. Râzim Kara Ali Beye vazı hafnlettirdi. Bu hâdise hep g'zli kalan bir hakikatin aleyhe netiee vertnesütderi ileri geliyor. Çocuk, evvelee de soylediğîm gibi gayri meş* rtıdur. Şayet Suzan H. bu hakikati isttntâk hiktlnhğihe »oylemez»e artık c*n burama geldi, bakikati ben ihbar edeceğim.» Hafize Suzan H., müstahtik ta kütle reisinin halen AnkafA'da ku. lytimaları itibairle mes'elenin erada balledilmesi de mümk«ndör. V«ki let karart tasdik etmiş elmamakla beraber Rasim Ali Beyin vazifeye iadesini de emretmiş değildir. Beynelknilel Himayei Hayvanat eemiyeti mensubininden olan ve İstanbul hayvanat eemiyeti reisliğini yapan Madam Ladistasopo dün Belediye reisini ziyaret ederek Tak • itM meydahindaki sirk memuflaH • nın kedi, kSpek ve beygir kibi hayvanları dtrl, İirl slrkteki vahfi bayVanların Snlerine atarak gayri insanî bir şekilde bunlara yedirdiklerinden dolayı şikâyet ve protesto et • miştir. Mısır'da arbedeler Kahire 15 (A.A.) Resmî ma lum&ta föfe Portsait'te % 4 , Kahi re'de %3B, fskefıderiye'de % 7 0 kişi intihaplara iştirak ederek rey ver tnişlerdir. Kabire 16 (A.A.) Intİhabat mUnasebetile burada bir takım ka rışıklıklar elmuştur. Kahlre İS (A.A.) ftesmt ma lumata göre dütıkU hadiseler esnasinda 7 kişi olmüş ve 93 kişi yara • lânmıştır. Bunlardan 23 üniin yarası ağırdır. Zannolunduğuna göre polis ve asker arasında ancak bir kaç yarmlı vardır. Bunların da yarası hafiftir. Mısır piyade ve süvari kuvvetleri Kahİre sokaklarında karakol gezmektedir. Ziftal'da ahalinin polis karakoluna hücum et*lîi ve neticede polisleri ateş etmek mec buriyetine soktuğu söyleniyor. faflndan istiçvap edildikten sonra sefbest bırakılmıştır. Tahkikata devam edilmektedir. Suzan H. davasını takip için bir vekil tutmuştur. Cemalettin Demek sizin, Fiiip, bu anda teessüf ettiğiniz bir şey var?... Umumi mes'eleleri daima iki mize irca edersiniz. Hayır, benim kendi hesabıtna teessüf ettiğim bir şey yoktur. Siti çok seviyorum ve sizinle tatnamen bahtiyarım. Fakat klskanç elmasa idiniz daha bahtiyar ölurdum. Çallşacağım. Ertesi gün hekim boğaz iltihabına tutulduğumu söyledi. Filip yanıtndan ayrılmadı ve tedavime büyük bir dikkatle nezaret etti. Madam çiçekler, kitaplar yolladı ve kabul edecek bir hale geldiğinı anda şeref zuhur etti. Kendimi haksız ve menfur gördtim. Fakat ifakat bulup ta herkes gibi yaşamağa başlayınca aralarındaki samimiyet gene gözüme çarptı ve «vvelki ııtıfaplar başladı. Bu sefer endişe eden yalnız ben değildim. Müdürümüz Aîstts'h bir protestan olan M. Schreiber'i pek dürüst ve emin bir adam gördüğümden sık sık eve yenifğe çağırırdım. Bİr gün idarehaneye gidip kocamı bulamadığım sırada beni utanarak Sirkın ortasında hayvanlar koş • tukça gübreli topraklar ahalinin üstüne basına, yüzüne gözüne fırhyor. Vahşi hayvanlarin bulunduğu çadırlar, kanalizasyon olmadığı İçin müthiş bir koku neşrediyor. Halbuki strk kurulalı daha üç gün olmuştur. Bir kaç gün geçtikten sonra koku • dan Taksim'deki evlerde oturmak kabil olmıyacak^ır. Sirka girip çıkntak halk için müthiş bir a*ap teşkil ediyor. ÇünkU bir iki memur daba facla kullanmamak içiiı yalnız kü çUcUk bir kapı yapmtşlardtr. Kullandığı adamların bir kısmı nın sabıkalı olduğunu da Politika refikimiz yazıyor. Filhakika eutna fünü, memurlarından birile ahali ara»inda bir hâdise çıkmış ve halk bu adama hücum etmişlerdir. Btitün bunlar yetişmiyormuş gibi, »İrkta Fransız propagandası da yapılmaktadır. Fransız üniformasile resmi geçit yapan cambazların borbiraz alıkoydu ve: Hanımef endi, size bir şey soracağım, affinizi temenni ederim. Bi zim efendinin hali nedir, ne oluyor. Kendisi eski bildiğimii M. Fİlip de Marsenat değildir. Hangi noktai tıasardan? Hanımefendi, hiç bir şeye e hemmiyet vermiyor. öğleden sonra idarehaneye geldiği artlk nadirdir. En mühim müşterilere s8z verdiği zamanlar da bulunmadığı olur. Üç aydır Ganduma'ya ayak atmadı .. Ben elden geleni yapıyorum, fakat nihayet mal sahibi değilim. Ben o • nün yerihi dolduramam. Demek Filip bana i«îer İçinde boğulduğutıdan bahsett5§i zamanlar bazan yalan »öylemiş oluyordul ah, ben onu ne kadar doğru, böyle hu suslarda ne derece vesveseli bilir dim. Şu halde bana benim hakkımda teminat verirken de yalan söylemediği ne malumdu? Zaten şu son hamlsye kadar ona samimiyetini iade ettirebilmek yo • lunda neler çekmedim? Bazan onun bahtiyar olmasinı is Müderfis Kemal Cenap B. bu karar karşısında: « Bir ilim heyetittin bir çek IImî noktalardan verdiği kararı d«mokrasi devrinde bir Vekil Beyin bozabileceğini hlç zannetmiyorum.» Demiştir. Bü haber düh Tip r*aktilteltnde fetta bir tesir yapmış, ret kafttiIUn neye istinat ettiği etraflnda bir fftk mtinakaşalar cereyan etmiştir. öğrendiğimi^ göre ret kâr«M nın aneak kanunf bazı meratİHI yapılmadığt icin verildiği tahmin edilijref. Tıp Fakültesi müderrUler meclisi ihraç kararını verirken Rakim « mtmt I Ali Beyin ne tahrirî ne de şifahî müdafaasım dintememiştir. Halbuki yeni memurin kanunundaki sâ • rahât mucibînce haklatinda thraç karan verilen memüflarm tneşru oDanimarka'âın Türkiye «efiri lan mUdafaalannı dinlemek leap etM. Schow iki ay mezutıiyetle dütı mektedir. memleketine gitmiştir. Darülfühun mehafilindt yapufıM. Schow dün kenditile konumız tahkikata göre «#er bakikalen şan bir muharririmize demiştir ki c böyle bir ret karan verilmiş ise Tlp « tki memleket münatebatı Fakttlteti tekrar f«vkalâd« bir içtima aktederek Rasim Ali Beyin tahçok dostanedir. Danimarka yeni rirt müdafaasım dlmledikten sonra Türkiye'nin şayant hayret tarakdördüncü defa ihfaç karannı ve kiyat ve inkişafile yakından alârecektir. badar olmaktadır. Kendi huatısî protestotu Tıp Fakülteeinde heyecOh \ Datıimarka Elçisi M. Schov meıunen memleketine gitti işlerim işin iki ay mezuniyetle mernleketime gidiyonım. Maamafih bu müddet aarfmda Türkiye ile Danimarka ticaret mukaVele•inin intacl için hükumetimle temasta bulunacağım. Türkiye • Danimarka ticaret mukavele6İ yapıldıktan sonra iki memleket münasebatı daha ziyade inkişaf edecektir.» Manita'da htmamık »aigın htdinde Manisa 15 Sehirde çocuklar arasında kıaamik hastalığl »algln ha lini almıştır. ter ve rabatmı bozmamaÇı kendi kendime vadederdim; fakat gene çok kere suallere boğar, tatirlerle sıkardım. Ters, musır, menfur bir halde idim. Büyük bir sabır ve teenni ile cevap verirdi. Onun Odil'e hemen hemen ayni şerait içinde, benim ona olduğumdan daha ra him, daha muhip hareket etti' gini dUşünüp utamyordum. Fakat benim fatla şiddetim i* çln derhal şu mazeretim vardı ki, vaziyet, neticeleri îtibertle bana karşı çok daha mUthişti. Bir er * kek bir aşkı bütün haytı^mda oyrıa* mtt; işi vardır; dostİArı, telabbiiü vardır. Benim yaradılışımda bir kadın ancak aşkı için yasar. Onun ye« rine ne koyabilecektir? tCadmlardan nefret tdiyordum, erkeklere tamamen lâkayttım. U sun zamanlar bekledikten sonra, düftyada oynamağı nasılsa kabul ettiğim partiyi kaeândıgıniı zannedi * yordum: Bir ve mutlak hissiyat par> tisini .. Halbuki kaybetmiş idim. Bu zalim felâkete ne bir afiyet, ne de bir ilftç goremiyordum. Evliliğimin ikinci senesl bSyl« Darülfünun butcesi Diğer taraftan Darülfünunun yeni bütçesi de eskisi gibi 800 bin Ihra olarak tesbit edilmiştir. Darülfünun Emini Muammer Raşit B. yeni ıslahat ve baremin tatbikı için bu seneki bütçeye zammedilen 250 bin ltra kabul edilmedikçe müessetede Rtevcut vatiyetin bile idametine imkan olmadığıni, bu takdirde istifasının kabulünü bildirdiği söylenmişse de Vekâlet bu haberi tekzip etmiştir. Ankara'da bulunmakta olan Emin Muammer Raşit B. de istifa etme difini söylemiştir. geçmiştir. Bu aralık emniyet verici ikî vak'a hâdis olmuştur. Bir çok zamandan • bert Fİlip Amerika'ya gidip kigıt imali hakkinda orada tatbik edilen usulleri, ve amelenin hayatı tarıinı tetkik edecekti. Bu «eyahate işttra ki pek İstiyordum. Arada »ırada buna dair projeler yapar, betıl Muhiti Atlaıf »eyrisefain firketlerine yellar, her türlü tafsilâtı alır. Sonra Ulun tereddüt devreleri geçirir ve fitmemekte karar kılardl. Artık bu Myahate çıkamıyacağımıza kanaat et • miş ve kararımı vermiştim. Artlk her şeye evvelinden mütevekkil bulunuyordum. Hakikî aşk hakkında Fi • lip'in eski dinine şimdı ben ghmiş bulunuyordum. Onu sevıyordum, ne olursa olsun sevecektim, fakat hiç bir zaman tamamen ınes'ut olmıyacaktım .. 1922 senesi ikinci kâtıunund% Filip bir akşam: Bu sefer kararım kat'idir, dedİ, İlkbaharda Amerika'ya ridiyo ruz. Mabaat wtr Camhuriyet'itı tefrikası: 93 XVI Yaw&n: Andre Morutm İKLİMLER Tereeme eden: Haydat Rifat Ben daima sizîn namus, ahde vefa, yemin hakkındaki fikirleriniıi sevegelmişimdir. Fakat bu sefer bu mukaddesatı müdafaa eden Mauris idi ve siz bilâkia «hayat o kadar kısadır ki, in • sanlar o kadar betbaht hayvank dır ki, kendileri için saadet firsatlan o kadar nadirdir ki .. Ele geçen her fırsattan istİfade etm^leri farzdır.» diyordunuz. Halbuki Filip, burada başımı kendisinden çevtrdim ve yüzüne bakmıyarak devam ettim: Halbuki siz, siz bunları orada kulak kabartmış olan Madam Vil • Iiey'e hitap etmiş oluyordunuz.. Ben böyle ffSrdüm... O güldü ve elimi elinc aldı: Ne kadar hararetiniz var. Bu balde neler düşünUp, neler kuruyorsunuz.. Hayır, ben onun için söyle miyordum. Doğruyu sÖyliyordum. Ne yaptığımızı pek bilmeden birbi rimize ebediyet için bağlanıyorue. Sonra da naıtluılu olmak istiyoruz? Sevdiğimiı kimseleri yaralamamak istlyoruı. Bu flttişevvef fikirler, itibarî hikmetler yüzünden kendi kendimizi bîr takım muhakkak huzuzattan menediyor ve akabinde buna te***üf ediyorUM. Stiyledîffm şudur: Bu haller bir nevf aleak bir saffet ve faziletten Ibarctttr. Bu sebeple k*>ndimizi kendimizden inhiraf ettirenlere karşı baberimiz oîmadan daima bugz ve adavet duyuyoruz. Halbuki gerek onlar hakkında, gerek kendimiz hakkında hayırlı olaa ne *«vdiğimizi tayin etmek ve hayata e*phe* den bakabUuektir... Bu kadar.

Bu sayıdan diğer sayfalar: