17 Mayıs 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

17 Mayıs 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

f Cumhuriyet 17 Mayıs 1931 «Cumhuriyet» in Viyana mektuplan Gümrükteki sui istimal Haricî ticaret niçin sahipsiz bırakıılyor ? YENİ NEŞRİYAT: Bir musiki hâdisesi Yedi yüz sene evvel bestelenmiş bir musiki parçası ilk defa çalmdı Dün bir yumurta tacirimiz bize müracaat ederek yumurta ihracatçılarının 3500 ü mavnalarda, 4000 i antrepolarda olmak üzere 7500 sandık ve 250 bin lira îşte farkında olmadan 1931 se kıymetinde Marsilya'ya ihraç edi Viyana 10 mayıs (Hususî) lecek yumurtaları bulunduğunu nesine kadar notaları saklıyan Bu hafta burada bütün dünyayı ve bunları Pake kumpanyası vaalâkadar eden mühim bir mu • kadın bu hocamn kızı imiş. purunun yüklemediğini, 15 gün Eser «Altı Alman dans havası» siki hâdisesi oldu. Meşhur Schuzarfında başka vapur da olmadıismini taşımakla beraber yekpabert'in tam yüz yedi sene evvel ğı için malları nlimanda bekie • 1824 te bestelemiş olduğu bir pi re bir eserdir ve iki kısımdan ibamek mecburiyetinde kaldığını yanayakıla anlattı. Pake acentası rettir. Birincisi, la bemol majör, yano parçası ilk defa olarak bir buna sebep olarak «geçen sefer ikincisi si bemol majör. Romantik konserde çalmdı. Pake vapurunun hamule veril bir hüzünle saf, mahçup bir se Schubert'in hayatını yazan mumediğini» ileri sürüyormuş. vinci terennüm eden Melodi taharrirler onun Vechs Deutschen Mes'eleyi acentaya sorduk: mamile Schubert'i hissettiriyor. Tânze (Altı Alman dansı) ismini « Biz evvelce yumurtacıla taşıyan bu eserinden bahsederler. Fakat bu eserde şekil itibarile rımıza müracaat ettik. Bize veribambaşka bir yenilikle karşıla Fakat notaların kimde olduğu lecek hamuleleri olmadığını söyşimdiye kadar bilinmiyordu. Bir şıyoruz. Meselâ birinci dans, yallediler, bittabi vapuru boş gön kaç ay evvel Viyana'lı bir şef or nız ikinciden sonra değil, üçünderemezdik. Başka angajmanlar cüden sonra da tekrarlanmaktakestr onları ihtiyar bir kadının yaptık, hamuleyi tamamladık. dır. İkinci kısma dördüncü dans Yarın gidecek gemi bu yumurtaevinde tesadüfen bulmuş, kadmları alamıyacak vaziyete geldi. hâkim oluyor. Bu da beşinci ve cağız senelerce bu kıymetli haDediler. altıncı danslardan sonra tekrarzineyi farkında olmadan muhalanmaktadır. faza ettiğinden çok utanıyor, isİhracat eşyasının sevk muameminin gazetelerde neşrolunma lâtında dakika sekmiyen bir intiAltı Alman dans havasını bulan zam ve mutlakiyet olmak lâzımsına kat'iyyen razi olmuyormuş. zat bunları (Universal edition) a dır. Yukarıki hâdiseyi iki cep Piyano tekniğine ve musiki esatmıştır. Yakında tabolunacak hesinden de naklettik. Hakikatin debiyatına mühim yenilikler ge '.lardır. aranması ve Türk mallarmın zatiren bu küçük eserin tarihini an j * • * rardan sıyaneti için İstanbul'da latayım: Burada musiki tahsil eden ik bir hükumet teşkilâtı olsa gerekSchubert 1824 senesinde KonTürk talebesi var. Her ikisi de tatir. 250,000 liralık yumurtanın tes Caroline Esterhazy'ye piyano nınmış bir profesör olan Her 15 gün limanda, mavnada bekledersi veriyormuş. Bu Esterhazy Manc'tan kompozisyon dersi alıtilerek bozulmağa, çörümeğe ailesi Haydn'in ve sonralan bil yorlar. Geçen gün bir konser termahkum edilmesi, reva olmıyan hassa Beethoven'in hayatında oy tip ederek modern Türk beste insafsızca bir harekettir. Niha • yet, sularında vapur işleterek panadıklan rolden dolayı musiki kârlannı Viyana halkına tanıttıra kazandığı bir memleket tüccatarihinde bir mevki işgal eder. lar. Cemal Reşit Beyin «Anadolu rına kafa tutmağa Pake kumpanKontes Caroline o zamanlar ancak türküleri» nden bazılarını da ihyasının ve Pake acentasının da 18 yaşında imiş. Musikiye olan tiva eden program, salonu dol • hakkı yoktur. îhracatımıza derin istidadım Schubert kuvetli bul duran halkın pek hoşuna gitti. tesirli darbeler vuran bu kabil duğundan kendisile fazla meşgul Modern Türk kompozitörleri ukötü vaziyetler karşısında hükuolurmuş. Bunu genç talebesine zun uzun alkışlandılar. Bilhassa metimiz titiz bir hassasiyetle haithaf ettiği bir çok eserleri isbat rekete geçmeli ve bilhassa ihraHasan Ferit B.in piyano etütleri eder. Bunların arasında en meşcatın adeta riyazî bir kat'iyet ve ve keman suiki nazari dikkati hurlan (Phanfasie a 4 mains en çok muntazam bir tarz ile icracelbetti. Bunların ciddî bir ça • fa mineur), (Trio en mi bemol) sını temin etmelidir. 250 bin lira hsmanın ve kuvvetli bir istidadın bizim için çok yüksek kıymeti ogibi salon musikisi ve (Akşam kımahsulü oldukları görülüyordu. lan bir rakamdır. Haricî ticaret zıllığı), (Sır) gibi tanınmıs lideModern Türk musikisi ile meşböyle sahipsiz ve hâmisiz kahrsa leridir. daha milyonlar da kaybedebili gul olan san'atkârlanmız pek 1824 senesi yazında Scbubert riz. İhracatıraız böyle ne vakte Esterhazy ailesinin İseliz'deki şa güç bir vazife taşıyorlar. Türk kadar nakliyat kumpanyalarının musikisini Garp tekniği ile zen tolarına bir kaç ay için misafir keyfine bırakılacak, diye ginleştirmekle iş bitmş olmaz. olarak gitmiş. Orada bestelediği bir çok dans havalarından bu al San'at her şeyden evvel şahsiyet demektir. İki ayrı ifade tarzını tısını Caroline'e ithaf etmiş. Caroline öldükten sonra çocukları mezcetmek istiyen bu san'atkârlar çalıştıkları sahada şahsiyet 1854 te eseri kendi musiki muallimlerine hediye etmişler. Manus yaratmak ve şahsiyetlerini millete mal etmek mecburiyetindecrit'in arkasından Schubert'e ait olmıyan bir yazı ve iki imza var: dirler. Kendilerine şerefli mu vaffakiyetler temenni ederim. Âciz talebelerinizin ebedî bir hatırası... NAD1R NAD1 Sahtekârlığı yapan kumusyoncu nerede? (Birinci Sahifeden Mabait) Cengiz Han Bu; son günlerde Millî kütüphane • • nin hatırlı bir boşluğunu dolduran bir kitaptır. Aslı Türk olan Asya'lı ser darlar yarı cihana haşyet ve ün sal mıs ebedî bir sulta ile büyük tarihin en yuksek kademelerini işgal ederler. Asya yayîalarından ezelî bir hayatiyet unsuru olarak fışkırıp yedi iklim dort bucakta sayısız devlet kuran bu ırkın bir şubesi de Cengiz'in bayrağı altında bir zaman ülkelere hükmetti. •slnkilâp:» başmuharriri Ali Naci Beyir. tercüme ettiği kltabm müellifi Harold Lamb mukaddemede şöyle dıyor: «Yedi yuz sene var ki, bir adam, hemen hemen yer yüzünü zaptetti. Dunyanın yansma hâkim oldu ve insaniyete, kendisinden bir çok nesiller de vam eden bir korku saldı. Hayatı es nasında bir çok lâkaplar aldı «büyuk insan katilb dediler. <Allahm belâsı^ dediler. «Mükemmel muharip» dediler. «Taclar ve tahtlar hâkimi» dediler. Fakat biz onu <Cengiz Han» diye daha iyi tanırız Insanlara hukumran olmuş bir çoklarının aksine olarak bu adam, bütün lâkaplarına lâyik olduğunu gösterdi.* Cengız'i tavsif için bundan veciz tarif olamaz. Bugünkü Türk camiası hilkattenberi payıdar olan varlığının mazı safhalarına ait bütün tafsilâtmı öğrenmek mecburiyetindedir. Büyük Ga zı'nin bu yolda da yarattığı feyyaz mesaiden bunu daha iyi anlanz. Kitap sayılı bir ihtiyacı karşılıyor. <Cengiz Han» ı okurken eserin namdar kahramanı duru ve selis bir ifade içinde takip ediyoruz. Eserin muvaffakeyfiyetinden biri de budur. Tasannu yok, kudret gösterişinln gayreti yok.Uslubu; sadeliğile en parlak bir tahkiyeyi yaratmış. Eski atanın velvelell men kabesi ilk mektep yavrularını olduğu kadar, tarihlerde de yazı san'atının ka viliğini arıyanlan tatmin edecektir. «Inkilâp» başmuharriri eseri vaktile gazetesine tefrika etmek suretole Türk çeye nakletmişti. Gazeteci kafasının methetmek gibi olmasın ama şa yanı hayret bir icazı var. Gündelik hâdiselerin tesbit ve terkibile uğraşan lar bazan mektup yazmağa bile vakit bulamazlar Memleket ve dünya politikasını takıbe tabıbaten mecbur olan bir başmuharririn girift siyaset iş leri arasında nasıl zaman bulup ta boyle dortbaşı mamur bir tercüme meydana getirdiğine biraz hayret etmek lâzımdır. Bu mükemmel eseri bütun Turk o kuyuculara hararetle tavsiye ederken Naci Beyin büyük Asyaiı hükümdarın hayat maceralannı içten ve yakından benimsiyerek naklettiğini ilâve etmek lâzımdır. sorsiyoma ibraz etmiş ve hakikî döviz aldıktan sonra bankadar kon şimentolarını ve acentadan da or • dinolarını alarak Konsorsiyomdan musaddak faturalarla birlikte ku musyoncu Kemal Ef. ye vermiştir. Kemal Ef., Konsorsiyomun tas dikli olan faturasını gömrüğe ibraz etmiyerek asıl fatura bedelinden noksan olarak tanzim ettiği faturayı gümrük idaresine vermiş ve muamelesini yaptırarak mallarını çı karmıştır. Konsorsiyom idaresî, dövİ7 ver diği fatura bedellerini, behemehal gümrük makbuzlarile kontrol ettiği için evvelce tasdikli olarak verilen faturaları gümrük makbuzlarile karşılaştırmış ve gümrük idaresince muamele vergisinin noksan tahsil edildiğini görmüştür. Lâstik şirketinin ayni mallar için almış olduğu döviz üzerinden gümrük idaresine tesviye etmesi icap eden yüzde altı muamele veıgisi, ayrıca gümrük makbuzunun da arkasına yazıldığından orijinal fatura ile gümrük makbuzunun arkasındaki erkam arasında mühim farklar görülünce mes'ele derhal meydana çıkmıştır. Maliye Müeffişliği lâstik şirke tinden son bir sene zarfında güm • rükten çektiği mallann makbuzla rını talep etmiş ise de, şirket bütün makbuzları Avrupa'daki merkezine gönderdiğini söyliyerek ibraz ede memiştir. Kumusyoncu Kemal Ef. tarafından Konsorsiyoma ibraz edilen fa turalar üzerinde de tahrifat gö rülmüştür. Diğer taraftan İstanbul giim rükleri heyeti teftişiyesinden ismini söylemiyen bir zat konsor siyom heyetini itham ederek şunları söylemiştir: « Gümrüğe maİ! gelen tacîr bir ithalât beyannamesi verir ve buna faturasını rapteder. Diğer taraftan bu tacir Konsorsiyom idaresine müracaat ederek döviz talebinde bu lunur. Konsorsiyom bu tacirin kendisine ibraz ettiği fatura ile bize ibraz ettiği faturayi bizden sormak suretile karşılaştırır ve mutabakatını görürse döviz müsaadesi verir. Eğer mutabakat görmezse bize vaziyeti bildirir. Bu suretle bir çok sahtekârhklar meydana çıkarılmıştı. Son hâdisede de bize bir fatura ibraz edilmiş fakat ayni fatura Konsorsiyoma ibraz edilmiyerek bir hilekârlık yapılmıştır. Konsorsiyom usul hilâfına bizden fatura suretini istememiştir. Isteseydi hata görünür ve şimdiye kadar olduğu gibi sahtekârhğının önüne geçilirdi. Gümrük idaresi olsa olsa iğfal edilmiştir ki bu da tabiidir. Biz bize verilen faturaların sıhhatini tesbit ten her gümrük idaresinde olduğu gibi âciz bulunmaktayız.» İnhisar müdürleri Ankara'ya gittiler Tasarruf maksadile diğer devlet devairinde olduğu gibi Müskirat ve Tütün İnhisar idareleri kadrolarında yapılacak tasarruf hakkında hükumetle temasta bulunmak üzere Müskirat İnhisarı umum müdürü Asım ve Tütün İnhisarı umum müdürü Behçet Beyler dün Ankara'ya git mişlerdir. Asım Bey Müskirat İnhisar idaresinde münhal vazifelere kimse a • Immamak ve kadroda bazı tadilât yapmak suretile yüzde on beş ta sarrufun temin edileceğini söyle • miştir. Dinî müesseseler ve Evkaf Dinî müesseselerin bütün teşkilâtile Evkaf bütçesine ilhak olundu ğu yazılmıştı. Evkaf Müdiriyetin den aldığımız habere göre mes'elenin esası şudur: Dinî müesseseler Evkafa ilhak edilmemiştir. Ve buna da imkân görülmemektedir. Çünkü dinî müesseselerin bütçesi 800 bin liraya yakındır. Bu parayı Evkaf in kendi bütf «^ çesinden vermesine imkân yokt*HV YaJnız Evkaf idare»i hademei hay rat maaşlarını kendi bütçesinden muvazenei umumiyeye vermektedir. Evkaf bu sene bu parayı muvazenei umumiyeye vermiyecek, bu hade • melere bizzat kendisi tediyatta bu lunacaktır. Su sirketi 23S0 altın tediyesine mahkum oldu Soruyoruz? Sabık Hidiv Mısır Kralına ne suretle sadakat ilân ediyor ? İspanya ricali Rus dampingi Beş asırdanberi dinleri M. Suriç'e göre Damping mevzuubahis değildir ni gizliyorlardı! Sovyet Rusya'nın Ankara se • tspanya'da teşekkül eden Cum firi Mösyö Soriç Moskova'ya githurîyet hükumetinin Türkiye'de bumek üzere İstanbul'a gelmiş ve lunan Musevileri îspanya'ya davet ettiğini yazmıştık. ötedenberi ta şu beyanatta bulunmuştur: rihî ve asırdide bir Yahudi aleyhtar« İki ay kalmak üzere memlığı besliyen Ispanya'nın bu daveti leketime gidiyorum. Türk Rus her tarafta olduğu gibi memleketimünasebatı gayet iyidir ve mü mizde de hayretle karşılanmıştı. A temadiyen inkişaf etmektedir. hiren bu davetin sebebi anlaşılmış İki tarafın da menfaatini koruyan hr. Bir Alman gazetesinin verdiği yeni ticaret muahedesi yakında Abbas Hümi P§. habere göre İspanya Reisicumhuru iki milletin meclislerinde de tasAlkala Zamora ve Dahiliye Nazırı Sabık Mısır Hidivi Abbas Hilmi dik edilerek mer'iyete girecek Paşanın Mısır'da teşekkül eden M. Migel Mira ve Adliye Nazırı M. tir. Aramızda halledilmemiş hiç şekli idareyi ve Kral Fuad'ı ta Los Riyos, bundan asırlarca evvel bir mes'ele kalmamıştır. nıdığmı telgraf havadisi olarak tspanya'da cebren tanassur ettirî Türkiye'nin tarakkiyatını çok yazmıştık. Dün Beynelmilel naklen eski Musevi ailelerin ahfadın • kuvvetli bir dostluk ve rabıta alâdandırlar. 15 mart 1381 tarihinde kasile ve memnuniyetle takip edi liyatı havaiye şirketinin İstanbul Paris arasında işliyen tayyereletspanya'da mevcut Museviler katliyoruz. Rusya'nın Türk ihracatına rinden birile aldığımız 14 mayıs am edilmiş ve bu meyanda Engizismüşkülât çıkarması varit olamaz. tarihli «Taymis» gazetesi Abbas yon mezaliminden ve f eci bir surette Damping hikâyesi tamamen uyHilmi Paşanın imza ettiği vesi ölmekten kurtulmak istiyen bazı Mu durmadır. Ve bu yalanları düş kanın mühim noktalarım neşret seviler bilmecburiye katolikliği kamanlanmız çıkanyorlar.» mektedir. bul etmişlerdi. Abbas Hilmi Paşa, uzun müdlerine hitaben, bu mezalimi artık uFakat bunlar katolikliği kabul det memleketine hizmet ettiğini nutarak İspanya'ya avdet edebile etmekle beraber ruhan ve kalben ve Mısır'ın saadet ve refahını teceklerini ilân etmiştir. Yahudi olarak kalmışlardır. Bu (kamenni ettiğini zikrettikten sonra Elyevm Madrit'te bulunan Alman tolik Museviler), katolik kiliselerine diyor ki: devam ederek sureti zâhirde hristihaham başısı Dr. Maksim Kohen «Mısır'ın stiklâlini temin yo yan görünmelerine rağmen evle Adliye Nazırı M. Los Riyos ile bu lunda emin adımlar attığını ve rinde gizlice Musevi ayinleri icra mes'ele hakkında görüşmüştür. Adsiyasî bir teşekkül halini aldığını ve Musevilerin dinî bayramlarını liye Nazırı haham başıya, İspanya görmekle mesrurum. Memleke tes'it etmekte idiler. İşte on dör Cumhuriyetinin Musevilere karşı tin tarzı idaresine karşı olan hattı düncü asırda cebren katolikliği kayapılan bu haksız hareketi tamir hareketimi ve hükümdarın şah bul etmiş Musevilerin ahf adından oetmek istediğini ve İspanya'da kilisına karşı olan sadakatimi teyit ian Reisicutnhur ve nazırlar da ta se ve hükumet işleri birbirinden ay için, 22 teşrinievvel 1930 tarihli mamen bu vaziyettedirler. Bu sebeprılmış olduğundan Musevilerin îs meşrutiyete tâbi olduğumu ve le tspanya Cumhuriyeti, asırlarca evvel yapılan mezalimi tamir etmek memleketin kanunlarına riayet panya'ya avdet edebileceklerini söyiçin, bugün bütün dünya MUKVİ kâr olduğumu beyan ederim. Iemiştir. Kadıköy Su Şirketinin sartname mucibince her sene Belediyeye verMaruf bir terbiyeci mesi lâzım gelen Belediye hissesini Bir kaç gündenberi şehrimizde Hollanda'dan gelen kıış! kâğıt para olarak vermek istemesi bulunan Amerika'nın meşhur ter Pertevniyal lisesi talebesinden bir üzerine Belediyece şartnamede albiyecilerinden ve Sanfransisko mu gencin Bakırköy sahillerinde ölü o • tın olarak verilmesî musarrah olduallim mektebi müdürü M. Başbörn larak bulduğu bir martinin ayağmda ğu ileri sürülerek mahkemeye müdtin Ankara'ya hareket etmiştir. madenî bir bilezikte «Hollanda hay racaat edilmiştir. Profesör Ankara'da Maarif Vekâ vanat sergisi» yazılı olduğunu göre ' Belediye vekillerinden avukat letinde terbiyecilerimizle temas erek kuşu mektebe getirmiş, binlerce Rami Bey tarafından takip edilen derek Türkiye'deki terbiye sistemi fersahlık yerden uçarak buraya ge bu dava ahiren Belediye lehine inhakkında malumat alacaktır. taç edilmiş ve hüküm kesbi kat'i len ve bir avcı tarafından öldürülen M. Başbörn Ankara'dan avdetin kuş tahnit edilerek Erkek muallim yet etmiştir. Bu hüküm mucibince de Darülfünun veya muallim meksenevi 238 altın liradan on senelik mektebi müzesine konulmuştur. tebinde «ferdî terbiyecilik mektebi» Belediye hissesi olan 2380 altın liMüştak Bey gazete çtkarıyor hakkında saat 16 da bir konferans ra şirketten tahsil edilecek ve bunDünkü «Yeni Gün: ismail Müş verecektir. Profesör iki gün sonra dan sonra Belediye hissesini hep altak Beyin yakında (Müstakil) unRusya'ya hareket edecektir. tın olarak alacaktır. vanile bir gazete çıkaracağını ya zıyordu. Müştak Bey bir muharririmiz£ haberin doğru olmakla bera • Tokalon kremi ve mamulâtı fab ber gazetesinin ismi (Zaman) olarikasının İstanbul şubesi Aznavur cağını beyan etmiştir. ve mahdumlan tarafından, Güzellik Usküdar postanesinde sui istimal Kraliçemiz Naşide Saffet Hanıma 3 kişi otomobil, motosiklet altında Posta müfettişleri tarafından Üszarif bir buket ile beraber, İstanbul yaralandı küdar postanesinde yapılan teftişat fabrikası mamulâtından bir kollekAksaray'da şekerci sokağmda siyon takdim etmiştir. Naşide Ha neticesinde İsmail Hakkı Bey isminoturan Remziye Hanım Küçüklân deki veznedarın vâsi bir sui istimali nım, bu hediyeye teşekkür etmiştir. ga'da 1965 numaralı otomobilin sameydana çıkarılarak kendisine işdemesine maruz kalarak muhtelif Kral Fuad'm memleketin meşru ten el çektirilmiştir. İsmail Hakkı yerlerinden yaralanmış hastaneye Bey bu sui istimali uzun zamandanhükümdarı olduğunu tanıyarak, beri azar azar devam ettirmiş bu su kaldırılmıştır. Mısır Hidivi veya her hangi bir Ş Mustafa isminde bir rençper retle yekunu artmıştır. sıfatla Mısır tahtına ve mazi ve Pangaltı'dan geçerken Hüseyin is1S00 seyyah geliyor istikbale ait her türlü metalibaminde birinin rakip olduğu bir moto21 mayıs perşembe günü akşamı sikletin sadamesine maruz kalmış, tımdan feragat ettiğimi ilân ediMonte Roza vapurile şehrimize 1500 yaralanmıştır. yorum. Kral Fuad'a karşı müte Alman seyyahı gelecektir. § Cemil Beyin idaresindeki 543 madi ve mutlak sadakat ve merSeyyahlar iki gün istanbul'da kal numaralı hususî otomobil Şişhane butiyetimi tayit ediyorum.» dıktan sonra cumartesi akşamı İsyokuşu'nda Aksaray'lı Vehbi EfenBu beyanname harbi umumî diye çarpmış, yaralanmıştır. Vehbi kenderiye'ye gideceklerdir. Efendi hastaneye nakledilmiş, Ce Sadullah B. Ankara'dan geldi bidayetinde sabık Hidivin İngil mil Bey yakalanmıştır. Bir kaç gündenberi Ankara'da jiKintnıınnınııtiMiınnııııııııııııılMiııııııııifiııınifilMiııllluiMM). tere tarafından azlinden sonra bulunan Seyrisefain umum müdürü tevellüt etmiş olan vaziyete ni ^ } Sadullah Bey dün İstanbul'a gel • [ hayet vermektedir. Diğer taraf miştir. Ankara muhteliti Balıkesir tan Kahire'den «Taymis» gazeSadullah Bey kadro tasarrufatı tesine de şu haber veriliyor: muhtelitini mağlup etti hakkında görüşmek üzere çarşam«Sabık Hidiv ayni zamanda ba günü tekrar Ankara'ya gîde Bahkesİr 15 (A.A.) Salı gücektir. nü buraya gelen Ankara sporculaikinci bir vesika daha imza ederı bugün kesif bir seyirci ve spor rek bunda emlâkinin tasf iyesin meraklısı önünde Bahbesir sporcuMısır kredi fonsiyesi den sonra İngiltere hükumetinden larile karşılaştılar. Heyecanlı bir oKahire 15 (A.A.) Yüzde 3 talep etmekte olduğu bir kaç milyun neticesinde Ankara muhteliti faizli ikramiyeli kredi fonsiye tahyon liradan da feragat ettiğini Balıkesir muhtelitini ikiye karşı beş villerinden 15 mayıs 1931 keşide ile mağlup etmiştir. bildirmiştir. sinde şu numaralar kazanmıştır: Yapılan muhtelif atletizm müsaAhiren Londra'dan hareket ede1886 senesinde ihraç edilen tah bakalarında puvan itibairle Balı • cek olan bir memuru mahsus savillerden 317,199 numaraya 50,000 kesir'liler kazanmışlardır. Balıke 1903 senesinde ihraç edilen tahbık Hidivin biri Kral Fuad'a, disir'liler 32, Ankara'lılar 26 puvan villerden 611,376 numaraya 50,000 elde etmişlerdir. ğeri Başvekile hitaben yazılmış 1911 senesinde ihraç edilen tahBisiklet sür'at ve mukavemet olan iki mektubunu Kahire'ye gövillerden 80,385 numaraya 50,000 koşularında Ankara'lılar birinci gel. türecektir. Altın frank isabet etmiştir. miştir. Güzellik Kraliçesine hediye VUKUAT ll lllllllirilMllt11UMIIIIII1HllllUIHIIIMIlllllHlllltHIIIWUtMIIMIIIIti

Bu sayıdan diğer sayfalar: