3 Temmuz 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

3 Temmuz 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cumhuriyet 3 Temmuz l931 ATTILA Muharriri: Marcel Brion Mütercimi: Mustafa Namık f Sehir ve memleket haberleri bey'iye hisseleri Cuma günleri ölmeyiniz! Ankara'da bulunan bir kariimiz diyor ki: *Ankara'Ja cuma giinii Slmek ve cenazesî olmak kadar müxkül bir şey yok. Dün homşumuzun 7 yaşındaki hzı vefat etti Bu zavallıya yedi sekiz arçın kefvnük bez bulmak için bas vurmadıs* mız yer kalmadı. Yabancı oldu ğumuz için bapalı bulunan rnanifaturacılardan birisini açttrarrc dık. Nihayet ımdadımıza ev sahibinin gelinlih kızının sandıtilaki patiskast yetismeseydi zavalL yavrucak ortada kalacaktı. Kim bilir, cuma günü cenazesi olanlardan haç hifi de "oimim gibi çırpındı durdu. Bunun bir çanri yok *nudar?* Kariimiftin yazdıkları hak'ka ten nazari dikkate alınması l&jım gelen hâdis^lerdendir. tstanl»!'da da cuma günü cenaıesi olanlar ayni müşWülâtla karşılafmaktadırlar.Meseli her belediye tlair«< slnde bir cenazeye lâıım olan malzem* bulundurularak nttktu fiatla mttracaat edenlere vermek gibi bazı tedbirler almak su>e!ile bu mes'eley* bir çare bulun«nahdır, diyoruı. Siyasî icmal Amerika'nın teklifi ve Fransa Müttehidei Amerika ReisicumKuru Mister Hoover tarafından tami rat ile harp borçlarının 1 temmuz dan itibaren bir sene müddetle teciline dair dermeyan olunan teklif devletlerden yalnız Fransa'nın ileri sürdüğü bazı kayıt ve şartlardan dolayı temmuzun biri hulul ettiği halde tatbik olunamadı. Filvaki temmuzun on beşine kadar Almanya'nın tamirata ait tediye edeceği bir taksit olmadığından Amerika teklifinin dahi bir iki hafta tatbik edilmemesinden maddî müşkülât çık • ması melhuz değildir. Fakat bunun bütün cihanın sabırsızlıkla beklediği günde fiile çıkmaması manevî cî • hetten pek fena tesirler husule ge • tirmiştir. Amerika'da Fransa'nın aleyhine siddetli bir infial başladı. tngilte • re'de, ttalya'da ve Avrupa'nın diğer yerlerinde Fransa'nın aleyhîne hoşnııtsu7İuk peyda olmuştur. Alman ya'da ise halkın yeniden FransızMarın aleyhine kin ve gayzı kabarır.ış o'du&undan Faşist ve Milliyetper ver gibi müfrit sağ fırkalarına propagandalarını bir kat daha ar tırmağa yeni bir vesîle çıkmıştır. Belçika bile Amerika'nın teklifini ka bul ettiğinden Fransa bütün dünyada adeta yalnız ve tecrit edilmiş bir halde kalmıştır. Simdi Amerika gazeteleri Fran sa'nın hariç bırakılarak tamirat ve harp borçlarının umumî surette tecil edilmesini teklif ediyor. Fransa Amerika'ya verdiği cevapta serdettiği kayıt ve sartlarda ısrar ettiği takdirde Avrupa'nın ve bütün dünyanın iktisadî ıztıraplarını tahfif edecek mühim teşebbüste Fransa'mn açıkta bırakılması ihtimal haricinde değildir. Lâkin buna ancak scn bir çare olarak müracaat edilecektir. Harp Malullerinin Cemiyet; zabit ve efrat farkını istemiyor.. Yani teşekkül eden Harp Malulleri Cemiyetinin, tütün ve bey'iye kanununda tadilât yapılarak ikramî • yelerin derece farkı gözetilmeksizin bütün maluller arasında seyyanen taksimini temin için Ankara'ya bir heyet göndereceğini ve bu hareketin doğru olmadığını yazmıştık. Bizzat bize gelip izahat veren malullerin de teyit ettiği veçhiie mevcut bey'iye kanunu birinciden 6 ıncıya kadar olan bilumum malullerin derecelerine göre ikramiye • den müstefit olmalarını istilzam eder ve bu şekil cidden adilânedir. Çünkü 12 inci derecelere dahil bulunanlar hayatta filî hiç bir iş ya • pamamak vaziyetine mahkum olacak derecede ağır malullerdir. Bu vatandaşlar dünya geçimi için hüku • metin muavenetinden başka bir varidat ve istinatgâha malik değillerdir. 3 üncü ile 6 ıncı derece arasındaki 4 kısım maluller ise devairde iyi kötü iş yapabilecek, mağaza açabilmek suretile bey'iye ve terfih haklarından gayri muntazam bir gelir temin edebilen adamlardır. Bilâtefrik bütün malullerin daha müreffeh hale getirilmesi bizce de büyük bir arzu olmakla beraber nisbeten haf if ve hariçten de kâr teminme kadir malulleri siyanet için ağır malullerin ikramiye hisselerini ' azaltmağı hakkaniyete muvafık bulmamış ve bey'iyenin her sınıf maluller arasında mütesaviyen tevziinin doğru olmadığında ısrar etmiş tik. Harp malulleri cemiyetinden aldığımız bir izahname; hükumete ya pılacak müracaatin başka mahiyette olduğunu göstermektedir. Cemiye tin izahına göre bey'iye hisseleri malul zabitan için ayrı, malul efrat için ayrı bir mikyasla tefrik olun muştur. Bu şekil; malul efradın zabitana nisbetle pek az hisse almaları ve bittabi daha çok sıkıntıya manız kalmaları neticesine müncer olmaktadır. Cemiyet heyeti umumiyesinin büyük ekseriyetini teşkil eden malul zabitan, efrat haklarının da adalete uygun bir dereceye çıkarılabilmesi için fazla haklarından feragat et mişlerdir. Cemiyetin bize gönderdiği bir cetvele göre meselâ birinci dereceden malul bir zabit 930 de bey'iye hakkı olarak 446, ayni dereceden bir ne • fer 223, ikinci dereceden bir zabit 404, ayni dereceden bir nefer 178, üçüncü dereceden bir zabit 312, ayni dereceden bir nefer 135, dördüncü dereceden bir zabit 282, ayni dereceden bir nefer 89 lira almakta, 5 inci, 6 ıncı dereceden malul efrada ise bey'iyeden hiç bir şey verilme mektedir. Cemiyet zabitan ile efrat arasındaki bu farkın muvafık ol • madığı kanaatindedir. 58 Turing kulüp için varidat aranıyor Bir pul ihtas, balo ve gezinti tertip edilecek Türkiye Turing kulübünün An • kara merkez komitesi geçen hafta B. M. Meclisi kütüpanesinde 20 meb'usun iştirakile toplanarak reis Reşit Saffet Beyin Prağ, Peşte kon greleri hakkındaki raporunu tetkik ve kabul etmiştir. Bu kongrede mevzuu bahsolan bazı mes'elelerin Türkiye'de tatbikı hususunda mühim kararlar ittihaz edilmiş ve merkez komitesi umumî kâtibi ve Muş meb' usu Hasan Reşit Bey vasıtasile ma kamatı âliyeye arzedilmiştir. Bun dan sonra kulübün tahsisat ve vari dat mes'elesi mevzuu bahsolmuştur Uzun müzakerelerden sonra hüku metin tavsiyesi veçhiie Türkiye Turing Kulübü için ayrıca bir varidat temini dUşUnUImüş ve kulüp men faatine istihlâk edilmek üzere bir pul ihdası takarrür etmiştir. Bu puliar seyahat işlerinde acentalar tarafından kullanılacaktır. Bundan başka kulüp iane rozetleri tevsii için müsaad* verilmesi hükumetç* muvafık görülmüşse de heyeti idare iane »eklinde varidat teminini kabul etmemiştir. Fakat buna mukabil ya* mevsimi larfında bir, iki gezinti ve kışın da balo tejr tibine karar verilmiştir. Turing kulüp tttanbul'dan başlamak üzere Otukarle küçük seyahatler tertibi için teşebbüsatta bulunacaktır. Bu teşebbüse Ford müessesesinin yardım edeçeği ümit edilmektedir. Talebenin kafile olarak seya • hatlerini teshil ve ücretlerde tenziIât icrası için heyeti idare, Prağ ve Peşte ve İstanbul kongreleri mu karreratına istinaden, devlet ve şirket demiryolları nezdinde teşebbüsata girişecektir. Meselâ Yugoslâvya'da lâakal beş talebe beraber gezindikleri zaman demiryollar idareleri yüzde 40, 50 tenzilât yaptığı halde Şark demiryolları idaresi yüzde 25 iskonto için lâakal 30 talebenin birlikte gezmelerini şart koy maktadır. Son idare heyeti içtimaında deniz1 arışları arasında turizmin de alâ a'Jar oldugu Velkenlİ CVumhgier için bir mükâfat ihdasına karar verilmiştir. Hün hükumeti kalemlerinde ecnebi kâtipleri Hün ordıısunun kuvveti Şim di tran sonra Avrupa tmparato rlukalrı Hün hükumeti kalemlerinde Yolda bize arkadaşlık eden ve Orest'le yaptığım mülâkatta tercümanlık vazifesini gören Rusticuyus, Hün hükumeti kalemle rinden birine memur edildi. Bu zatın, bize, olup biten islerden haber verebileceğini düşünüyo rum. Romulus'un getirdiği iki Panon ya'lı kâtip, Konstancius ve Konstanciolus'te kalemlere tayin o lundular. Düşman arasında, bize sadakatle hizmet edebilecek in ••nların bulunması faydalı bir şeydir. Aetius tarafından tavsiye edilmis olan Konstancius Attilâ'nm son derece teveccüh ve mu habbetini celbetmişti. Hün'ler nazarında çok mute ber olan Aetius'un tavsiyesinin bu teveccüh ve muhabbete bü yük bir dahli vardır. Hün ordusu namağlup Roma İmparatoru, Valantini yen'in elçisine, iki refakat zabitile birlikte ağaçların gölgesi altında gezinirken rast geldik. Müzakerelerin neticesi hakkında malumat istedik. Düşünceli bir tavırla cevap verdi: Attilâ ya vazoların, yahut tefeci Sylvanus'un teslimini is temekte ısrar ediyor. Sefirimiz şu mütaleayı yürüttü: Bu ısrar, büyük bir küstahlık, kabahktır. Attilâ'nın talepleri kabul edilemiyecek kadar müf ritanedir. Roma elçisi endişesini sakla mıyarak dedi ki: « Attüâ'nın, büyük emeller beslemekte olduğundan korku yorum. Çünkü Hün Kralı, son muvaffakiyetlerile bir kat daha mağrur olmuştur. Onun Avrupa kıt'asını, en korkunç ve kanlı bir harbe sürüklenmesi ihtimal dahilindedir. Hün'ler, bizi itaat altına almak ve sonra lran'a teveccüh ederek oralarını da zaptetmek iddiaaındadırlar. Onlar, İran'a gitmek için evvelce kısa bir yol bulmuşlardı. İran'lıları mağlup etmek1 onlar için çok kolaydır.» Bu sözler, bizde büyük bir tesir yaptı. Zira Romulus tecrübeli ve aklı başında bir adamdır. Sö züne devamla dedi ki: Hün ordusunda yiğitlik ve disiplin bir an'ane hükmündedir. Ben o mütaleadayım ki Hün ordusu, dünyada mevcut bütün ordulara galebe çalacak kuvvettedir. Içimizden biri itiraz etti: Fakat Attilâ tran'lılarla harbe tutuşursa tmparatorluğa ta • arruz için kuvvet tefrik edemez. Ham tasavvurlarını tahakkuk ettiremez. Buna Romulus ciddiyetle cevap verdi: Sakın böyle mütaleada bulunmayınız, aldanırsınız. Attilâ bir defa İran'lıları mağlup etti mi, bütün kuvvetile bize karşı hareket edecektir. İşte o zaman ne olacağımızı Allah bilir. Bu sözleri uzun boylu düşündüm. Romulus sağlam muhake meli, durendiş bir zat olduğundan sözlerini mübalâğaya hamletmek mümkün değildir. Onejes beni çağırttı. İyi bir haber alacağımı ümit ederek koştum. Attilâ, bundan sonra, yüksek rütbesi olmıyan devlet adamlarını ilçi olarak kabul et miyeceğini söylemiş .. Byzans ricalinden üç zatın ismini say mış ve Imparatorumuzun ancak bu üç zattan birini seçip elçi o larak gönderebileceğini ilâve etmiş.. Men'i nefis edemiyerek dedim ki: Attilâ'nın teveccühünü kazanmış olmaları, bu üç zat için, Kostataniye hükumeti nezdinde iyi bir tavsiye makamına geçe • miyeceği şüphesizdir. (Mabadi var) Doğru değil mi ? Muammer Raşit B. Dün sabah Paris'ten şehrimize döndü College de France dört yüzüncü yıldönümü münasebetile 18 hazi randa Paris'te yapılan büyük merasime Türkiye Darülfünunu namına iştirak eden Darülfünun Emini Muammer Raşit Bey dün şehrimize avdet etmiştir. Muammer Raşit Beyden merasjm hakkında aldığımız izahata naza ran: «Paris'te yapılan büyük me rasime dünya Darülfünun ve aka demilerinden 34 murahhas iştirak etmiştir. Merasim haziranın 18 inden 22 sine kadar devam etmiştir. 18 hazi randa College de France'de yapılan merasimden sonra akşamı Paris Belediyesinde murahhaslar şerefine bir ziyafet verilmiştir. 19 haziranda Sorbon Darülfü nununda Reisicumhur M. Doumer ve bir çok nazırların huzurlariie ve merasimi mahsusa ile tebriknameler teati edilmiştir. Akşamı College de France tarafından verilen ziyafette milli elbiselerile hazır bulunan 34 murahhas birer nutuk söylemişler dir. Bu meyanda Muammer Raşit Bey de Türkiye Darülfünunu namına bir nutuk irat etmiştir. Ertesi günü College de France'nin müessisi olan birinci Frantova şa tosu ziyaret edilmiştir. Akşam Komedi Fransez'de mu rahhaslar şerefine bir piyes temsil edilmiştir. 21 haziran paıar günü murah • haslar Reisicumhur tarafından me • rasimle kabul edilmişler ve şereflerine bir gardenparti verilmiştir. i Ne ağır bir töhmet: Hükumet gazeteciliği! LBaşmakaleden nıabaıt] çalışmağa muvaffak olmak ve za rar olduğu zamanlarda dahi bin türlü mahrumiyete katlanarak onu sineye çekmeği bilmek ve fakat bu tiin bunların zımnında ifasını deruhte ettiğimiz efkâri umumiyeyi ten vire hizmet vazifesini yerine getirerek zevkler duymak şanını haiz insanlarız. Mazimiz malum, haliıriz meydanda, istikbalimiz ise sarih ve muayyendir. Kendi hesabımıza otuz bu kadar senelik gazetecilik haya tımızda muhterem Türk efkâri umıımiyesinin daİma takdir ve muhab • betine mazhar olmuş olmakla müf tehiriz. Bu mazhariyetin öyle para ile pulla temin olunamıyacak kadar yüksek bîr saadet olduğunu hergün daha ziyade bilir ve hergün daha ziyade hissederiz. Demek ki bizler o baldırı çıplakların anlatmak istedikleri gibi öyle para ile tutulmuş âcizler değiliz. Türkiye diyarında böyle bir ş«yi tasavvur etmeğe dahi imkftn yoktur. O halde geriye ne kalır ? OUa olsa bu gazetelerin sahipleri Cumhuri • yet Halk Fırkası erkânındandırlar, ortadaki hükumet te Cumhuriyet Halk Fırkaaı hükumetidir de onun için bize hükumet gazeteleri derler. Bu takdirde de bize gene hükumet gazeteleri denilemez. OUa olsa Fırka gazeteleri denilebilir. Bu vaziyet dahi hükumetin icraatından dopru görmediklerimisi alenen münakaşa etmekliğimize asla mâni değildir. Zaten Fırka kendi hükumetini tenkit edebilen umumî bir teşekküldür. Nerede kaldı ki sahiplerinin öz mal!arı olan gazeteler bu bapta her hangi bir kayıt ile mukayyet bulunsun • lar. Nitekim Cumhuriyet'in biAtün bir hürriyetle vaki neşriyatı bu hakikatin abide şeklinde yükselen ve daima yükselecek bir şahididir. Son tahlile geliyoruz. Bu baldırı çıplak efendiler ikide bir, sanki büyük bir töhmeti ifşa eder gibi, bize: Hükumet gazeteleri! Demekle memleket hayatında Cumhuriyet Halk Fırkası çerçeve sile Gazi'nin ve Ismet Pş. nın bay • rağı altında toplanmaklığımızı hoş görmiyorlar demek olur. Yarasa ruhlar bunu filhakika hoş görmiyebilirler. Fakat ne yapalım ki bizler için tarihin yaptığı bu hakikati değiştirmeğe imkân yoktur. Bu memleketi düştüğü inkiraz ve iz mihlâl uçurumundan çekip çıka • rırken bu büyük kurtarıcıların yanı başlarında naçiz birer yardımcı olarak çalıştık. İşin dehşetini ve mu • vaffakiyetin ulviyetini yakından biliyoruz. Gazi'nin bayrağı altında çalışmakla memleketin hal ve istikbaline hizmette en dogru yolda yürtldüğümüze sarsılmaz bir azim ve imanla kaniiz. Gazi'nin bayrağı altında toplanmağı umuma jurnal oluna cak bir cinayet gibi gören betbahtların bu güzel Türk memleketinde ve bu asil Türk milletinin sinesinde nihayet vasıl olacakları akibet feci olduğu kadar hazin bir hutrandan başka bir şey olamaz. Baldırı çıplakların ikide bir sanki bir töhmetmiş gibi ileri •Urdükleri bu vaziyeti büyük Türk milletinin ve bilhassa onun sağlam cevherli temiz gençliğinin nazari dikkati önür.e koymak vazifemizdi. tşte bugün bu satırlarla o vazifeyi îfa etmiş bulunuyoruz. Tren ücretleri artti Ankara tren ücretleri artmıştır. Yeni tarifeye göre Ankara'dan bi rinci, ikinci, üçüncü mevki büetleri şöyledir: tstanbul'a 256418711190. tz mit'e 21691571999. Eskişehir'e 1180855544. Afyon'a 19021377876. Konya'ya 311822581436. Mersifi'e 487035492190. Adana'ya 477135492190. Malatya'ya 641859645495. Kayseri'ye 1696122»779. Sıvas'a 269119481238. tz • mir'e 384428831963. Zaro aja Sirk artisti olmuş Londra'da bulunmakta olan asırdide Zaro Ağanın çok para kazanmasına rağmen bu paranın etraf • taki mutavassıtlar tarafından yağma edildiğini ve aç kalan ailesinin Zaro Ağanın İstanbul'a celbi için hüku • mete müracaat ettiğini yazmıştık. Vilâyet keyfiyeti Londra konsolosluğuna bildirmiş ve dün Londra'dan cevap gelmiştir. Bu cevapta Zaro A ğanın bir Sirk tarafından şehir, şehir dolaştırılmakta olduğu ve elyevm Kardins'te bir Sirkta teşhir edil • mekte bulunduğunu ve teşriniev vele kadar kuntratosu olduğu ci hetle o zamandan evvel avdetine imkân bulunmadığı bildirilmiştir. Bu cevap Zaro Ağanın ailesine tebliğ edilecektir. Böyle bir netice ne cihanın sulh ve müsalemeti, ne de refah ve saadeti için hiç te iyi bir şey olmıyacaktır. Çünkü Fransa bu muameleden kendisinin şeref ve haysıyetini rencide edilmiş addederek terki teslihat, Young.plânının tadil\. ve gHmrük tarifelerinin tahfifi ve iktisadî birlik gibi ehemmiyeti cihanşümul olan mes'elelerde diğer devletler ve milletler ile teşriki mesaide bulunmı yacaktır. Fransa gibi mühim ve büyük bir devletin iştirak etmediği bu mes'eleler tabiatile hal ve tesviye edilemiyecek ve bu suretle bütün Haliç şirketi vaziyetinin fenalığındünyanın sıkıntısı ve ıztırabı devam dan bahisle tekrar Belediyeye otobiısedecektir. lerin rekabetinden şikâyet etmiştir. Lâkin Fransa tecil mes'elesinde Belediye Daimî encümeni bu mes'ehariç kalmakla maddî cihetten dahi lenin Şehir Meclisinde mevzuu bahsolunmasına karar vermişti. Bu ikin istifade edemiyecektir. Çünkü Al ci müracat üzerine mes'ele tekrar manya'dan kendi hissesine düşen tatetkik olunacaktır. miratı alacak ise de diğer taraftan tngiltere ve Amerika'ya olan harp borclarım ödemeğe devam edece • Ankara'dan Belediyeye gelen macinden elinde mühim bir şey kalntılumata göre Belediyenin 931 büt yacaktır. Cihanın ahengini bozacak çesi tasdik olunmuştur. Bütçenin cuböyle bir neticenin vehameti aşikâr martesi günü vüruduna intizar o • lunmaktadır. BUtçede mühim tadilât olduğundan Avrupa'ya gelmekte olan Amerika Hariciye Nazırı Mister yapılmadığı anlaşılmıstır. (Stimson) un dahi iştirakile devam edecek müzakerede Amerika ile Belediyece Usküdar'da bir has Fransa'nın noktai nazarları arasında tane inşası için arsa aranmakta idi. itilâf hasıl olacağına kuvvetli ümitFakat Usküdar'da Toptaşı civarmler vardır. da eski Zeynep Kâmil hastanesinin MVHARREM FEYZt alınması daha muvafık görülerek bu hususta teşebbüsatta bulunul muştur. Sıhhiye Vekâleti bu binanın Belediyeye verilmesi için vaitte bu • lunduğundan Belediye Üsküdar hastanesini burada tesis edecektir. Bina küçük olduğundan tevsi ve ıs lah edilecektir. Haliç şirketi otobüslerden müşteki Şehir bütçesi UskOdar hastanesi Ihtilâs tahkikab Bakırköy sui istimali tahkikatı genişliyor Celâl Kılıç Ali ve Salih Beyler Cenup vilâyetlerimizde tetkikat icrasına çıkmış olan İş Bankası müdürü Celâl, Gazi Antep meb'usu KıIıç Ali Beylerle Bozöyük meb'usu Salih Bey dünkü trenle Ankara'ya gitmişlerdir. Seyrisefain umum müdürü Sadullah Bey iki gündenberi Yalova'da bulunmaktadır. Gazi Hz. nin teşrifleri yaklaştığı cihetle Yalova'daki Reisicumhur köşkündeki istihza rata nezaret edecektir. Yalova yollarının mühim bir kısmı ikmal edilmiştir. Yalova'da hazırlık Belediyede bundan bir iki sene evvel tiyatro, hal gibi bazı inşaat için projeler tanzimi bir Alman grupuna ihale edilmişti. Grup aradan epeyce zaman geçtiği halde faaliyete geçmemiştir. Grbun son iktisadî buhran dolayısile bu işe girişmek için lâzım olan parayı tedarik edemediği ve bu işin de suya düştüğü anlaşılmıstır. Suya düşen projeler Amerikan istiklâlinin yıldönümü Yarınki cumartesi günü Ameri kan istiklâlinin yıldönümü müna sebetile şehrimizde bir resmi kabul yapılacak sefir M. Grüv Cenapları 11 den itibaren davetlileri kabul edecektir. Bakırköy Malmüdürlüğündeki sui istimal hakkınma Maliye Heyeti Toftişiyesi tahkikatına devam etmek tedir. Heyeti Teftisiye Reisi Adil B. dün bu hâdise hakkında bir muharririmize şu izahatı vermiştir: « Şimdiye kadar yapılan tah kikattan Bakırköv Malmüdürlüğünde 110 bin liralık usulsüz sarfiyat ve ayni miktarın icinde bir kaç bin liralık ta ihtilâs bulunmuştur. Bu • gün de (dün) ayni malmüdürlüğünden 10 bin liralık yeni bir ihtiiâsa daha tesadüf ettik. Tahkikat tevsi edilmektedir.» Nail Beyin tavzihi Dün, Bakırköy sabık malmüdütü ; Nail ^"»sile aldığımız mektupta mevzuu bahis 110 bin liralık ih tilâs haberinin yanlış olduğu, bu miktarın muhtelif senelerde hususî kanunlara tevfikan tediye olunan 10 senelik maaşların yekunundan ibtıret bulunduğu bildirilmektedir. Amerikan mektep gemisi Amerikan mektep gemisi bugün limanımıza gelecek ve top atmak su • retile sehri selâmladıktan sonra Dolmabahçe açıklarında demirliyecek tir. Gemi burada yedi gün kalacaktır. Dişçilerin kazanç vergisi Diş tabipleri cemiyetinin, yeni kazanç vergisi esaslarına şikâyeti ü • zerine M. Meclisi Maliye Encüme ni izahat vermek için Ankara'ya bir kişi davet etmiş ve cemiyetçe seçilen Diştabibi Osman Bürhanettin Bey dünkü trenle hükumet merkezine hareket etmiştir. Hidematı vataniye maaşları Hidematı vataniye tertibinden maaş alanların haziran 931 maaşları 6/7 temmuz pazartesi ve salı günleri Eminönü malmüdürlü ğünden verilecektir. YUNUS NADt

Bu sayıdan diğer sayfalar: