24 Ocak 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

24 Ocak 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

24Kânunu$ani Cumhuriyet S QJS T E LG R AF L AR 30 senelik Polis memurları Birer senelik maaşları ikramiye olarak veriliyor Ankara 23 (Telefonla) Emniyeti umumiye 30 seneyi ikmal eden ve tekaütlüklerini istiyen polis ve muavinler için iki liste tanzim etmiştir. Bunlara birer senelik maaşları ikramiye olarak defaten verilecektir. Birinci listeye dahil olanların paraları derhal, ikinci listeye dahil olanların paraları haziran iptida sında tesviye edüecektir. Şimdi para alacak olanlarla ikramiye miktarları berveçhi atidir: Bursa'dan Tahir Efendi 624, İstan bul'dan Mehmet Ali Efendi 624, İs tanbul'dan Mehmet Efendi 624, Elâziz merkez memuru 900, İstanbul'dan Osman Efendi 624, HUseyin Efendi 624, Van ikinci komiseri Yusuf Ziya Efendi 720, tstanbul'dan polis mustafa Efendi 624, polis komiser muavini Ali Haydar Efendi 672, Muhasebe Baş kâtibi Zeki Efendi 720, polis memur • lanndan Recep Efendi 624, komiser muavini Ali Atıf Bey 672, komiser muavini Hüseyin Efendi 672, Ankara'dan Muharrem Efendi 624, Emniyeti umumiye mUraeaat memuru Feyzi Efendi 900, İstanbul'dan Mehmet Efendi 624, Bilecik ikinci komiseri Hüseyin Hüsntt Eftndi 720, tstanbul'dan Mehmet Efendi 624, Abdülbaki Efendi 624, Mehmet Rifat Efendi 624, komiser muavini tbrahim Efendi 672, serkomiser Ratip Tahir Efendi 792, komiser muavini Şekir ŞUkrU Efendi 672, komiser muavini Ahmet Efendi 624, Hulusi Efendi 624, tsmail İhsan Efendi 624, Bursa'dan Rüstü Efendi 624, İstanbul'dan Halil Efendi 624, komiser muavini İsmail Cemal Efendi 672, polis Hüseyin Efendi 624, kemiser muavini Halil Efendi 672, komiser muavini Tevfik Efendi 672, polis Mehmet Nuri Efendi 624, Halil Efendi 624, Abdullah Efendi 624, Osman Efendi 624, komiser muavini tbrahim Ethem Efendi 672, polis Adem Muhlis Efendi 624, Şevket Efendi 624, ikinci komiser Ahmet Şevket Efendi 720, polis şube3, kısım 3 âmiri Sadık Efendi 720, polis Hfisnü Efendi 624, tstanbul Mustafa Şevket Efendi 624ı serkoraiser Ahmet Vehbi Efendi 792. Güzel tablolar müzesi Meğer bizde de bir resim galerisi varmış, fakat dağılmış ve unutulmus! iBirind Sahtfeden mabatt) mevzuu bahsetmitiz. Bu yazıs Halil Beyi o yoida bildiklerinin meydana konulmasına sevkeylemiştir. Mektupta da görüldüğü üzere vaktile böyle bir resim kolleksiyonu teşkiline te • sebbüs olunmuş ve bu hesaba bir miktar tablo da toplanmıştır. Halil Ethem Beyin mektubundan bu tablo ların bilâhare simdi Güzel San'atlar Akademui unvamnı taşıyan Sanayii Ncfise mektebine verilmis olduğu anlaşıhyor. O halde tablolar Aka demide mahfuz olmak lâzım gelir. Halil Ethem Beyin mektubu ile beraber bize gönderdiği risaleyi dikkatle ve istifade ile okuduk. Zaten pek hürmet ettiğimiz şahıslarma bundan dolayı da bilhassa müteşekkiriz. Kitap tstanbul'da 1924 te basılmıştır. Eski bir ş«y değildir, daha dün denilecak kadar yeni bir «serdir, ve Devlet matbaasında hükumet hesabına bastınlmıçtır. Kitabın asıl yaıılıs maksadı da bizim galeri un • vanını vermek istediğimiz tablolar müzesine ait malumatı bir araya toplamaktan ibarettir. Nitekim kitabın adı da (Elvahı Nakşiye Kolleksiyonu) dur. Böyle bir müze vüeude getirmtğe niçin lüzuzn görillmüf olduğunu, böyle bir galerinin ne faydaları olabileceğini anlatmak için Halil Ethem Bey kitabın iptidasında evvelâ alelitlak san'at hakkında umumî mülâhazalar yürütmüs, sonra memleketimizde re•unciliğin iptidalarına dair malumat vermis, daha sonra Sanayii Nefise mektebi ile mevıuu bahis kolleksiyo> nu izah etmif, reaim aergileri hak ktnda da malumat verdikten sonra reaim kolleksiyonunu tesis eden ni • zamnameyi ve bu kolleksiyona dahil olarak o zamana kadar alınan e • strlerin bir listesini ilâve eylemif. Demek ki şimd' bizim istediğimiz şey vaktile tıpkı bizim düşündüğümüz gibi düşünülerek filiyatına dahi geçilmiştir. 25 haziran 1333 (1917) tarihini taşıyan nizamnamede tstanbul'da bir resim müzesi ihdas olunduğu ve bunun vilâyetlerde de şubeleri açıiabi ltoeği beyan edildikten sonra bu müseye almacak yerli ve yabancı re • aimlerin nasıl tedarik ve muhafaza olunacağı tesbit olunuyor. Bu nizamnameye nazaran resim müaesinin MOzeler müdiriyetine merbut olacağı anlasılır. Merbut listede bu müzeye »>tm ahna, hediye olunma, maledilme gibi muhtelif »uretlerde tedarik olunan tabloların o tarihteki miktarı 141 adettir. Risalenin bir taraf ıpda Soğukçeşme'deki Alay KöşkünUn simdilik resim müzesi halinde kullanılmak ü • TERBİYEVÎ MVSAHABE ; Ailede Eski ve yeni terbiye Fransız kabinesi İtimat reyi aldı M. Laval, istizah takrirlerîne çok mühim cevaplar verdi Paris 23 (A.A.) Dünkü meclis | nttizakeratında siyaseti umnmiye hak. kında yapılan istiaahUra vardijji eevaplara devam eden M. Laval, Fransa'nın ancak harp borçlarının tenzili için kabul edilecek miktar derecesinde tamirat borçlarının tenziline muvafakat edebileceğîni beyan eylemiş ve şarta gayritâbi hisse hakkında Fransa'mn vaziyetini hatırlattıktan sonra Young plânından mütevellit taahhütlerin kat'î mahiyeti haiı ol • duklarma işaret etmiştir. Mumalleyh, demiştir ki: c» Fransa, mukarenet arzula nnı taz'if etmiş ve Avrupa ittihadmı teıhil arzusunu izhar eylemiştir. Fakat neticenin yalnız Almanya'nın arsusile infaz ettirilmeslnl kabul edemez. Böyle bir vaziyet bilâkis haysiyeti milliyenin uyanması netlcesini verecektir. tnsanların münasebetlerine hikim olan iatikamet ve nımuı kaidelerinin beynelmilel mUnatebet lerde de hâkim olması Iftzımdır.» Tahdidi teclihattan bahscden M. Laval, Fransa'nm noktai nazannın Cemiyeti Akvam misakının ahkâmlle mutabık oldugunu söylemiş veı « Harp hasebile difer mllletle rin hepsinden fazla mtiteessir olan Fransa, başka türlü hareket edemezdi. Bu vaziyeti muhafaza edeeektir. Fakat kendi emnü selâmetini tehükey« koyacak olan ve muahedeler ahkâmile telifi kabil olamıyan teklifleri kabul etmiyeeektir» dernlştir. Mumaüeyh, kuvvei askerlvMİnln • ™. »nnrnııımımnnNHnntl lifflflllN! II ll'l ve teslihatının tenkisl miealin! ver • mis olan Fransa'mn, âcil bir muaveneti mütekabilenin teessüsüne ait şeraitl siyaıiyenin tahakkuku için mü». bat teklifler dermeyan edeceğini söylemlştir. Başvekil, bundan sonra beynelmilel konferanslarda hükumetin tak viye edeceği haricî siyaseti kabul maksadüe bütün fırkaîarı aralarında bir mütareke yapmağa davet etmistir. Parls 23 (A.A.) HUkumetin harici siyaseti hakkında meb'usan mecHsinde yapılan mtiaakere bitmiştir. Radikal sosyalistler tarafından verilen takririn daha evvel reve konması hakkındaki teklif 265 muhalif reye karşı 303 reyle reddedllmiş ve hü kumete itimat beyanı hakkındaki takrir 261 muhalif reye karşı 312 rey. le kabul edllmiştir. Alman'lar nutku beğenmediler Berlin 23 (A.A.) Alman resmi mehaflli dün M. Laval tarafından irat edllen nutku tenkit ediyor va bu nutkun tamirat ve terki teslihat mes'eIelerinin halllne isal edecek yolu açmalt için lüzumlu neticeyi vermodiğinî yazıyor. Sağ cenah matbuatı, nutku kendine göre tahrikâmiz olarak tefsîr ediyor. Deutche Zeitung gazetesi d* nutka «iffetşiken» diyor. Hu«eberg'in f azetesi elan Lokal Anzeiger gazetesi bu nutukta Al • manya'y* karşı bir tehdit şemraesi münahede edîyor. İnhisarlar Vekilinin Yantığı tetkikat Ankara 23 (Telefonla) GUmrük ve Inhisarlar Vekili Rana B. dün «»Ui: &*U B. Vu.ün Vekâlette, tetkikat Jcrşaile raeşgul oldu. Bu tet kikatm blr ratidet daha devam edeeefî anlaaılmaktadır. • GUmrük Muhafaza Kumandanlı ğına gelince kumandaniık teskil&tını tamamlamakla meşguldür. Kumandanlığa, Hükumet caddesinde Inhiaar idareılnin hulunduftu binanın tahsisi muhtemeldir. Fevzipaşa Diyarbekir Hattı kısmen açılıyor Ankara 23 (Ttlffonla) Ftvzipasa Diyarbekir hattmın Malatya'dan Fırat nehrine kadar olan kısmi 1 şubatta umumi münakaieve açılacaknr. Nafıa Vekili hasta Ankara gecesi Himayeietfal güzel bir müsamere hazırladı Ankara 23 (Telefonla) Himayeietfal 4 şubat için «Ankara gecesi» namile orijinal bir müsamere hazırla • mtştır. Bu müsamereye ait olmak ütere yerli havalardan, türkülerden ve rakıslardan mürekkep bir program tertip edilmiştir. Bu numaralar ayrı ayrı dekorlar içinde yapılacaknr. Miisamerenin sazı, sözü ve raksı hep hayırperver şehirli ve köylüler tarafından temin edilmiştir. Millt saz üstatlanndan genç Osman ile Yağcının Fehmi Efendiler de raüsamereye iştirak edeceklerdir. Aka Gündüz Bey, masamereden bahseden bir yazısında, bundan diğer vi lâyetlerin de örnek almasuu tavsiye etmektedir. .•••ınııııııııınııııııınNiıııııııııııııııııııııımııııııııııııııııııııııııııııı Ankara 23 (Telefonla) Nafıa Vekili Hîlmi B«v hastalanmıştır. Makamına gelememektedîr. Tavfik Hadi Bey iyileşti Ankara 23 (Tvlefonla) Emniyeti Urnumiy* MUdUHi Tevfik Hadi Bey iyilaşti. Bugtin iş« başladı. Beynelmi'el şehlrclllk kongresi B«rne 9S (A.A.) Muharrtr ve fiAnkara 23 (Telefonla) GSrttlen Hiof Kaisarlinf hâlen lsviçre'dedlr. Kizum üzerine Ankare Kadastro Mü • FDitof. Avnıpa'y» mütaallik bir kidiini Mekkl Bey Vekâlet emrine alm tabmda Uviçre milletini şiddetle tenkit mışhr. «tmlf v« ba tcnkitler tsviçrc matbua • tnun şiddetli protastolannı davet eylemiştir. Lausanne'da bir konferans ver» Ankara 23 (Telefonla) Filibe ken mak istiyan Kaiserling bir saat müd detl* taUbcnin mümanaatine marus şolosiuk kançıları Nejat ve Gümülcine konıolosluk kançüan Rıdvan Beyler be« kakmş ve talebe kendisini yuha sesleri il« karşılamiftv. cayis etmişUrdir. Ertesi gün, Zürih'to da ayni hâdiselor olmuştnr. Salonda koku nesreden, göı< yası döktüren toplar atılmıshr. Polisin Ankara 23 (Telefonla) Dahilrye müdahaleti sayesinde konferans ikmal Vekâletl beynelmilel şehirdiik kon edilebilmis, fakat ntimayişlere gerek sogresine gönder3ra«k öıare bir rapor hakakta ve gerek filoıofun oturmakta olvrlamaktadır. duf u otel Bnönde devam olunmustur. Ankara Kadastro müdürü Vekâlet emrine alındı Filosof Kayzerlinğın başına gelenler Mahmut E»at B. Lâhi'ye Bütün tran Yolları karla kapalı! Haziranda gidecek tzmir 23 Sabık Adüy« Vekili Mahmut Esat Bey buraya gelmiştir. Mahmut Esat Bey haziranda Lâhi'y» gidecek, 13 ada mes'elesmde ttalya ile aramızda mevcut flıtilafın müzakeresî sırasında Adalet Divanında noktai nazanmızı müdafaa edecektîr. iki konsolosun becayişi Tarihi tetkik edince aniıyoruz " ki bir zamanlar ailede baba despot bir hükümdar, evlât her türlü ; haktan mahrum bir esir vaziyette ; « . l ımış. | Roma'hlerda baba evlâdını canı : isterse öldürebilirmiş Eski Golu] va'Iılarda evlât reşit olmadan ev \ vel babasınm huzuruna çıkamaz 1 ve silAh takındığı gün delikanlı in { san sırasına geçer ve babasile konusabilirmi^ Daha yakın zaman larda on dokuzuncu asrın baslangicına kadar medeniyette ile iftihar eden babasının karşısınd 8$ki Müseler Müdürü İ$tanbul meb'vsu van dururdu Halil Ethem Bey rına <'baba!» diye hitao etmeleri zere Müzeler müdiriyetine verile ne müsaade edilmez, efendim! ecefi yazıh olduğu halde Halil Et • fendi.niz! diye çağırmağa mecbur hem Beyin mektubunda tabloların bilâhare Sanayii Nefise mektebine, tutulurlardı. yani şimdiki Güzel San'atlar Aka • Meshur f ilezof ve t«rbiyeci Mondemisine tevdi olunduğu yazılmak taigne zamsnımn bu riyakâr ve tadır. Burada nizamnamenin pek ga< aamimî olmıyan âdetlerine karşı lip sarahatine rağmen tabloların ityan edivor ve diyor ki: bilâhare niçin Güzel San'atlar A • kademisine verilmis olduğu müpbem « Evlâtlarına, baba! diye hitap kalıyor. Zâhir ya nizamnamo bu yol etmek hakkını vermiyen insanlar, da tefsir edilrriş. yahut ta onda hu va büyük bir ayıp işliyorlar. Baba! aiyete mutabık bir tadil yapılmış olaBundan sade. bundan tabiî, buncak. dan samimî bir hitap olmadığı iHer ne hal ise, simdi yapılacak şey laten vücudc getirilmesine baslan çin bütün bir cemaat yaradanına mış ta olduğu anlaşılan bu eskî mü kar8i baba, diyor. Bu t&birin ya* easeseyi ihya etmekten ibaret ola • nında «mösyö!» kelimesi ne kadar eak demek oluyor. Güzel San'atlar Akademisinin mü soğuk ve sönük kalıyor.» On sekizinci asırda Fransa'nın temmtm malumat ile bu mes'eledeki muahhar vasiyetleri izah edecefme meşhur maresallarından Montluc ŞÜphe yoktur. Her halde memlekethatıratında söyle naklediyor: te ilk resim müzesini hakikat haline «Biricik o$lumu çok severdim. kalbetmekliğimiz lâzımdır. Tahsil ve terbiyesine çok itina çtBu münasebetle Halil Ethem Beyin miştlm. Fakat aldığım terbiye. okitabından eski bir Türk (Osmanlı) na olan munabbetimi göstermeRe minyatürünü naklediyoruz. Kitapta Türk'lerin, hatta vasatt Asva Türk'mâni idi O da zabit oldu ve Bahlerinin minyatürcülükta pek ileri git rimuhiti Atlasi'de Madere ada miş olduklarına dair malumat var • sında yerlilere karşı kahramanca dır. Naklettiğimiz minvatür hakkınharbederek öldü. Beni ölümünden da Halil Beyin kitabında şu satırlar ziyane müteessir eden kendisine yazılıdır: karşı bir defa olıun güleryüz çröt« Levni imsasile Ittanbul muz«tînde mevcut otup tağa doğru yfirfitermiyişimdir. Ne yazık ki onu 1 A mmkte olan ve başmda aarif bir »eryık olduğu kadar»«wmedim vr puş ve elinde bir gül tutmakta fca sevgimi çösteremedim. Hayatım • llinan bir gencin tatvirini irae eden da HT defa olsun kendisini Öp mmyaturün bir suretini bu risaley* medim. Kim bilir zavallı, ruhunu ttrlevha olarak ilâve ettik. Turh teslim ederken benim haya imi nnaati naksîyeainm bir şaff.iTİ o lan bu tasvirde gerek tesrih noktai bir kâbus gibi görmü» ve belki o nazartndan lehçenin ve yüctıdün terhayalden nefret etmistir. Halbuki aimi ve gerek renklerdeki imtizaç ve benim sıcak ve rahim yüzüm, o ahenk, nakışın maharet' fevkalâdetini gosterir. Ayn: imza ile Avrupa hü demirden soeuk maskemin altıntüpanelerinde bazt eserler mevcut ol da sakh kalmıştı.» duğunu istihbar ettik.* Bizde de öyle değil mi idi? Yakın zamanlara kadar küçüklerin büyüklerin sözüne karışması bir terbiyesizlik addedilir. kücükler f sofraya alınmaz. Baba evlâdına Tahran 23 (A.A.) Kar, bütün güler yüz göstermez. Evlât koca İran'nm münakale ve muhaberesini delikanh olduğu halde babanmn bozmuştur. S gündenberi hükumet akrşısında oturmazdı. merkezinin bütün telefon muhaberaEvlâtlarm istikbal ve mukad tı münkati olmuştur. Yollar geçilmideratı tamamen babanın elinde, yecek bir haldedir, Kömür ve et noksanlığı kendini hissettirmektedir. baba evlâdına istediği kızı alır veya kızma besendiği adamı koca intihap ederdi. Ekteriya baba evlenir, evlât güvey girerdi. Evlât haklı da olsa babasınm yanında her şeye karşı susmağa, her şeye karsj evet! demeğe mecbıır tutulurdu. Hatta o resmiyetin döküntülerine tek tük ailelerde hâlâ tesadüf etmiyor muyuz? Babalarına: Bey» baba! Pasababa! Diye hitap e denle bizJc n » kadar ccktur. Hal* buki baba! sadece baba! keli • mesinde ne büyük bir samimiyet vardır. Çocuk ana ile babanın el birliğile yetiştİTneğe mecbur oldukları bir fidana benzer. Her ikisinin ayni derecede ihtimam sarfetmesi ve ayni yoldan yürümesi şarttır. Biri şimartır, diğeri yıldırırsa çocuk serseme döner. Çocuğun mtitevazin bir terbiye alması için ana ile babanın hemahenk olması elzemdir. Birbirini seven ve sayan karı kocalar evlâtlarına da kendilerini sevdirir ve saydırırlar. Hayat Ansiklopedisi M. Vanizelos M. Laval Ha görüştü Adliye intihap komisyonu Ankara 23 (Telefonla) Adliye İntibap komisyonu tnesaitini henii* ik roal etmemiştir. Komisyonun iki gtine kadar isini bitlreceği lannelunmakta • dv. thtisas mahkemelerine ait evrakın sür'aUe tab'ı için çalısılmaktadır. CUMHURİVET'İN TEFPİr Hariciye MGsteşarımız Istanbul'a dönüyor Prag 23 (A.A.) Berayi tedavi Çekoslovakya'da bulunan Tiirkiye Ha * rieiya Müstesan Ntiroan Rifat Bey ta. mamil* Udei afiyat atmiftir. Müsarüni • Ieyh bu akşam İstanbul'a hareket edecektir. miyor. Kocasının hakaretine bo • yun iğen, ev işî görmeğe mütait olan, aylarea evden çıkmıyan ka • dın, bugUne kadar en iyi, en yüksek, en faıiletli kadm sayılırdı. Halbuki, sen zamanın ahlâk görüşlerini, kıymetlerini de değiftirdiğini elbet bilirsin. Bence böyle kadm, fazilelli, yüksek değil, miskin, şahsiyetsiz, zavallı bir mahluktur. Yazık olmuş o kadınlara kl bu safsatalara inanarak, iyi kadın ola • cağız diye, bir erkeğin zincirinden kurtuiamamışlar, dünyadan bir gKlge gibi gelip geçmişlerdir. Ben, kuracağım ailenin çerçevesinî çudim, azizim: Dünyada her işi mütehassısma bırakmak istivorum. Zaten bir çok medenî memleket ler bu »arureti anlamışlar, ona go re her şeyi tanzime baslamı«larr1ir. Soğan doğramak, yumurta pi • şirmek, eskidenberi alışılmış bir fi • kir olduğu gibi, yalnız kadına mahaua bir iş deiildir, Bence, bunlar her. ŞUBAT \ Tarihinde çıkıyor 'II||lll|II|IMIIIIIIIIUHIIIIIIIIIIIIlll|llll|l||||f||||||||II||||| Paris 83 (A.A.) • M. Venizelos Fransız hükâmetinm Alman tamlrah hakkında vermesi muhtemel kararuun Yunanistan'da hasıl edeceği tesirler hakkında M. Laval'e isahat vermlşth. M. Venizelos Yunanistan'ın matt ve iktisadl vaziyeti hakkında M. Flandine malumat ita ettikten sonra kendisine bir mubbra vermiş ve beynelmilel bîr komisyonun Yunanistan'ın malî vaziyeti hakkında tahkikat yapmasmın Yunan hükumeti tarafından arzu edildiğini bil dirmiştir. M. Flandin bu hususta hiç bir itirazda bulunmamıştır. Sonra, Eskiden otellere benziyen, her akşam yemeğe, yatmağa misafir gelerek dört kat fazla iş olan evlere artık veda etmemiz lâzım. Kendimize göre iki yataklı, üç odah, mini mini yuvamızda geriye kalan işlerde kolaylıkla yapılır, yaptınlır. Ne söyliyecektim, gene gevezeliğe başladım. Ha, hem de bütün hayatmda bir erkeğe hizmet ettikten sonra ya erkeğin bir nankörluğü, yahut başka bir sebeple ortada kalıveren kadınları da sana bir daha hatırlatayım. Bunun için, kadının zaten vaktile bir işin sahibi olması lâzıra. Zengin bir adamla evlenerek yan gelip oturmak, büsbütün kadını küçülten, hiçe indiren bir şeyl Bunu da bir tarafa bıraktıktan sonra, kalıyor benim de kocam gibi para kazanarak, onun, insanlığına hâkim, haysiyetine hâkim bir arkadaşı olmak!.. Yalnız bir kalp ve f ikir arkadaşı... Kanunusani 24, Ramazan 16 Pazar Tulu Öğle ikindi saat daklka saat daklka saat daklka 2 7 5 19 7 12 11 26 9 14 45 59 ezanî üeval! \ Akşam Yatsı aat imsâk dakika saat dakika iaat daklka 5 1 18 35 41» 12 5 21 35 ezani zevaH 12 17 15 Şükufe Nihal Diyecekain, ki: Erkeğin gelirdiğine mukabil sen ı <de evde çalısırsın. ı Evet, ben de evde soğan doğra • rım, bulaşık yıkarım, değil mi? Lâkin, ya ben soğan doğramakla, bulaşık yıkamakla hayattan memnun o • laeak kabiliyette yaratılmamışsam? Ya, benim kafamda, kalbimde beni ocak başından kutuplara savu» a kasırgalar esiyorsa? •n Hem, asırlarca ocak başında ka • lan kadmın aldıgı mUkâfatı heptmia biliriz. Nihayet ona: «Sacı uzun aklı kısal» »ıfatını bahşetmediler mi? Başında köhne asırlarm an'ane • lerini sürüklemefe artık kadiıiın paantığı, görüfü raiia«mde «t < kes için biraz umumî malumat sı • rasındadır. Sırası gelirse erkek te, kadm da aç kalmamalı, basit bir akşam yemeğini hazırlıyabilmelidir. Lâkin, daima, mükemmel surette bu işleri yapabilmek için herkesin vakti yoktur. Bunları yapacak mü • esseseler, lokantalar vardır. Bütün dünya değişirken kadm da değişecek, kendi sahasmda çalış makta serbest kalacaktır. Meselâ yemek pişirmekle, pasta yapmakla eandan, gönülden hoşla • nan bir hanımın bu kabiliyetin'len niçin bir çok insan istifade etme sin? Böyle bir hanım bunları vü cude getirecek bir müessesehi idare ederse fena mı olur? Yoksa her kadının bu işlerle uğraşmağa mccbur tutulması biraz giilünç olur. İşte böylece mutfak işi ortadan kalkınca ev isi kolaylasjr. Bir elektrik süpürgesile ben on dakikada evîmin tozlarını temizliyebillrim. Yoksa o, her gün f ikren, ilmen yükselirken, bildiğini de ocak başında küllendiren ve zaman geçtikçe seviyece ondan ayrı diişen manasız ve zavallı bir arkadaş değil! Beğenmedin mi bu ideali? Dur, benim kuraeağım yuvayı gör de bak, nasıl imrenirsin! Yalnız bu yuvayı kurmak için hazırlanmamı bekliyorum. Hasan'la Suat bekleyip duruyorlar. Suad'e karşı zaten hiç sempatim yok. Onu bir tarafa bırak. Hasan, kulağına söylüyorum, ara sıra beni altüst etmiyor değil, amma, o, bankadan (300) lira alıyor. Ben, daha o kadar kazanamıyorum, biraz beklemek lâzım. Bu defa gene Çöl Güneşi'ne dönüyorum. [Mabadl varl S£l/Af S1RR1 Yedinci mektuptan: Gayrimübadillerin senelik kongresi Gayrimübadiller heyeti idaresi ara sında çıkan ihtilâftan dolayı salı gunii tenelik kongrenin içtimaa kararlaştırdmışhr.

Bu sayıdan diğer sayfalar: